Ana Sayfa Vergi Sulh Protokolüne göre ödenen geçmiş yıl kiralarının hangi yılın gideri olarak dikkate...

    Sulh Protokolüne göre ödenen geçmiş yıl kiralarının hangi yılın gideri olarak dikkate alınacağı.

    413
    0
    Sayı:62030549-125[8-2018/275]-E.567807
    Tarih:04/08/2020

    T.C.

    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

    İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

    Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

    Sayı:62030549-125[8-2018/275]-E.567807                                                               04.08.2020

    Konu :Sulh Protokolüne göre ödenen geçmiş yıl kiralarının hangi yılın gideri olarak dikkate alınacağı.

    İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketiniz ile … A.Ş. arasında kira sözleşmesinin mevcut olduğu, … A.Ş. tarafından 2015-2016-2017 yıllarında düzenlenen kira faturaları konusunda aranızda anlaşmazlık olduğu ve anılan firmanın düzenlediği faturaların kabul edilmeyerek şirketiniz tarafından dava konusu yapıldığı, … A.Ş. tarafından da şirketinize icra davalarının açıldığı, şirketiniz tarafından dava açılması nedeniyle … A.Ş. tarafından düzenlenen faturaların defter kayıtlarınıza alınmadığı ancak aynı faturaların … A.Ş. tarafından defter kayıtlarına alındığı, karşılıklı olarak davalar devam ederken 2017 yılında sulh yoluna gidilerek sulh protokolünün yapıldığı, bu protokole göre … A.Ş.’ye vadeli çeklerin verildiği ve çek vadelerinin 25/02/2018 tarihli olması nedeniyle … A.Ş. tarafından düzenlenen faturaların kayda alınıp sulh olunan miktar fazlası için anılan firmaya iade faturasının düzenleneceği belirtilerek, 2015-2016-2017 yıllarında defter kayıtlarına alınmayan

    faturaların hangi dönemde gider olarak dikkate alınacağı hususunda görüş istenilmekte olup Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; ikinci fıkrasıyla da safî kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

    Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde ise; Bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce, işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hüküm altına alınmıştır.

    Kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde, safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin (1) numaralı bendi ile ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükmü yer almaktadır.

    Ticari kazancın tespitinde “dönemsellik ilkesi” ile “tahakkuk esası ilkesi” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, dolayısıyla geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında, bir gelir veya gider unsurunun özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönemin kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. “Dönemsellik” kavramı gereği işletmeler, gelir ve giderlerini tahakkuk esasına göre muhasebeleştirmek, hasılat, gelir ve karlarını aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırmak durumundadırlar. Bu ilke uyarınca, gelir ve giderlerin ilgili oldukları dönemde kaydedilmesi gerekir.

    Bu hüküm ve açıklamalara göre, mahkeme süreci devam ederken 2015-2016-2017 yıllarına ait kira ödemelerinin mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem olarak şirketiniz ile … A.Ş.’nin uzlaşması sonucu yapılan Sulh Protokolünün imzalandığı 11/07/2017 tarihinin dikkate alınması ve kira ödemelerinin de 2017 hesap dönemine ilişkin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.

    Bilgi edinilmesini rica ederim.

    ..


    Kaynak: GİB
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikMükellefiyeti 2011 yılında sona erdirilmiş firmaya düzenlenen e arşiv faturanın iptalini nasıl yapabiliriz?
    Sonraki İçerikVadesi gelmemiş, elde bulunan 101 ve 103 hesaplar dönem sonunda, 121 ve 321 hesaba virman edilmeli midir?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz