Ana Sayfa SGK SGK Zamanaşımına İlişkin Ortak Hükümler

    SGK Zamanaşımına İlişkin Ortak Hükümler

    5510 sayılı Kanunun 93 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre, Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Zamanaşımını kesen sebepler 6183 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde, durduran sebepler ise 6183 sayılı Kanunun 104 üncü maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 91 inci maddesinde sayılmıştır.

    401
    0

    Zamanaşımına İlişkin Ortak Hükümler

    1.1- 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre zamanaşımı

    1479 sayılı Kanunun mülga 26 ncı ve 2926 sayılı Kanunun mülga 7 nci maddesinde sigortalı sayılanların, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren üç ay içinde Kuruma başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorunda oldukları,

    1479 sayılı Kanunun mülga 25 inci ve 2926 sayılı Kanunun mülga 6 ncı maddesinde, sigortalılığı sona erenlerin, sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren üç ay içinde Kuruma başvurarak kayıtlarını sildirmek zorunda oldukları,

    Bu sigortalıların sigortalılıklarının başlama ve sona ermesine ilişkin bildirim yükümlülüklerini süresi içinde yerine getirmemeleri halinde, haklarında 1479 sayılı Kanunun 24/7/2003 tarihli ve 4956 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 80 inci maddesine istinaden 50,00 TL idari para cezası uygulanacağı ve bu miktarın, her yıl Maliye Bakanlığınca 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi gereğince belirlenen yeniden değerleme oranında artırılacağı,

    hükümlerine yer verilmiştir.

    Bununla birlikte, gerek 1479 sayılı Kanunda, gerekse 2926 sayılı Kanunda söz konusu idari para cezalarının tahakkuk zamanaşımı süresine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir.

    Diğer taraftan, bahse konu hükümler, 5510 sayılı Kanunla 1/10/2008 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmıştır.

    Bu itibarla, 1479 ve 2926 sayılı kanunlar gereğince, 1/10/2008 tarihinden önceki sürelerde sigortalılıklarının başlama ve sona ermesine ilişkin bildirim yükümlülüklerini yasal süresi içinde yerine getirmeyenler hakkında uygulanması gereken idari para cezalarının tebliğ edilmemiş olması halinde, 1/10/2008 tarihinden itibaren söz konusu fiiller nedeniyle idari para cezası uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

    1.2. Zamanaşımına giren borç ile ilgili olarak ünite tarafından yapılacak işlemler

    5510 sayılı Kanunun 93 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre, Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Zamanaşımını kesen sebepler 6183 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde, durduran sebepler ise 6183 sayılı Kanunun 104 üncü maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 91 inci maddesinde sayılmıştır.

    Kurum alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusu ile ilgili olarak, Kurumumuz ile borçlular arasında oluşan anlaşmazlıklar bazen dava konusu da yapılarak mahkemelerin iş yükünün artmasına neden olmaktadır.

    Bu nedenle gerekli program çalışmaları bitene kadar, il müdürlükleri tarafından işyeri dosyalarının ve sigortalıların borçları düzenli aralıklarla taranarak, en eski borçtan başlamak üzere işyeri ve sigortalı borçları belirlenecektir. 6183 sayılı Kanunun 103 üncü ve 104 üncü maddelerinde ve 5510 sayılı Kanunun 91 inci maddesinde sayılan zamanaşımını kesen ve durduran sebepler ile diğer gerekli araştırmalar yapılarak, yapılan tarama sonucunda tespit edilen borcun zamanaşımına girdiğinin anlaşılması halinde borçlulara genelge ekinde yer alan ek-12 “Borç Bilgilendirme Formu” gönderilmek suretiyle yazının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde ödeme yapılması istenilecektir. Söz konusu Kurum alacağı için yapılacak olan rızaen ödemeler kabul edilecektir. Borçlular tarafından ödeme yapılmaması halinde herhangi bir mahkeme ilamı aranmaksızın zamanaşımına girmiş borcun 6183 sayılı Kanun kapsamında takibi mümkün olmadığından, bu borçlar icra servisine gönderilmeyecek olup muhasebe sisteminin ilgili hesabında tutulacaktır.

    Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesine göre ödeme emrine itiraz, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 15 gün içinde yapılması gerektiğinden, kendisine ödeme emri gönderilen borçlu, borcunun zamanaşımına girdiği yönünde ödeme emrinin tebliğinden itibaren 15 gün içinde alacaklı ünitemize itiraz etmesi halinde; kişilerin yargıya gitmesine gerek duyulmaksızın söz konusu alacağın zamanaşımına girip girmediği Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonunca incelenecek, zamanaşımına girdiği tespit edilen alacaklara ait icra takip dosyası alacaklı servise iade edilecektir. Kuruma zamanaşımı defii iddiası ile itiraz edilmesi mahkemeye dava açma süresini durduran veya kesen bir işlem olarak kabul edilmeyecektir. İcra takip dosyasında birden fazla dönem bulunması ve bu dönemlerden bazılarının zamanaşımına girdiğinin tespit edilmesi halinde sadece zamanaşımına girdiği tespit edilen dönemin icradan iptali yapılacaktır.

    Borcun zamanaşımına uğraması sonucunda söz konusu alacak için artık borçlu hakkında icra ve haciz yoluna başvurulamamakta dolayısıyla zamanaşımına uğramış olan alacak, alacaklı için alacak hakkını (borçlu için de borçluluk niteliğini) sona erdirmeyip onu “eksik bir borç” haline dönüştürdüğünden, diğer bir ifade ile ilgili kişilerin borçlarını ortadan kaldırmadığından bu kişiler Kuruma karşı halen borçlu sayılmaktadır. Bu nedenle zamanaşımına girmiş borçlar;

    • Kurumca verilecek borcu yoktur yazılarında veya Kurum ve Kuruluşlarca yapılacak borç sorgulamalarında,

    -Kurumca uygulanan teşvik, destek ve indirimlerde,

    • Primlerini kendileri ödeyen sigortalıların sağlık hizmetlerinden yararlanılmasında,
    • KDV Mahsubu ile prim ödenmesinde kullanılan “Borç Döküm Formunda”, işverenin/sigortalıların borcu olarak dikkate alınacaktır.
    • Yine ihale konusu veya özel bina inşaatlarında yapılan araştırma işlemi sonucunda saptanan fark işçilik borçlarının işverene tebliği üzerine söz konusu borçların işverence zamanaşımına girdiği ile ilgili itiraz edilmesi durumunda bahse konu bu borçlar ödenmeden ihale konusu işlerde teminatın iadesi ve özel bina inşaatlarında ise iskan için ilişiksizlik belgesi verilmeyecektir.Ayrıca 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesine göre Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince reddiyat yapılması durumunda anılan maddenin birinci fıkrasına göre yapılacak mahsuptan sonra Kurumun zamanaşımına girmiş prim alacakları dahil prim ve diğer alacaklarından muaccel olanlara mahsup yapılacaktır.

      1.3. Posta veya memur eliyle tebliğ edilemeyen borçların tebliğ edilme usulü

      5510 sayılı Kanunda öngörülen yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında uygulanacak idari para cezaları 7201 sayılı Tebligat Kanunu veya 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin 23 ncü fıkrası hükümlerine göre tebliğ edilmektedir. 7201 sayılı Kanunun 28 inci maddesine göre posta veya memur eliyle veya 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin 23 ncü fıkrası hükümlerine göre tebliğ edilemeyen yazıların ilanen tebliğ edilebileceği öngörüldüğünden, belirtilen şekilde tebliğ edilemeyen idari para cezaları tahakkuk zamanaşımına uğratılmaması bakımından ilanen tebliğe çıkartılacaktır.

      1.4- Terkin edilen alacakların, borcu yoktur yazısının verilmesine etkisi

      Kurumca terkin işlemi yapılan işyeri dosyalarından dolayı borcu yoktur yazısı istenildiği durumlarda, söz konusu alacaklar ters kayıt oluşturulmak suretiyle terkin edildiğinden, işverenin terkin edilen alacaklar dışında başka bir borcu da yok ise borcu yoktur yazısı verilecektir.

      1.5. Alacağın terkin edilmesi durumunda yapılacak işlem

      Terkin işlemleri ters kayıt oluşturulmak suretiyle yapılacağından, terkin edilecek borçlarla ilgili olarak iptal tahakkuk işlemi yapılacaktır.

      1.6. İşsizlik sigortasının terkin edilmesi durumunda yapılacak işlem

      Sosyal güvenlik il müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince bir takvim yılı içinde terkin edilen işsizlik sigortası prim asılları takip eden yılın Mart ayı sonuna kadar Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü İşverenler Daire Başkanlığınca Türkiye İş Kurumuna bildirilecektir.

      1.7. Muhasebe İşlemleri

      Kurumumuz prim ve idari para cezası alacaklarından zamanaşımına uğramış veya tahsili imkânsız hale gelmiş ya da tahsili için yapılan giderlerin alacaktan fazla olduğu anlaşılan alacaklar, muhasebe servislerine intikal ettirildiğinde, muhasebe servislerince alacağın takip durumuna göre (121) Gelirlerden Takipli Alacaklar Hesabı veya (128) Şüpheli Alacaklar hesabına alacak ve karşılığında (630) Giderler Hesabına borç kaydı yazmak suretiyle terkin işlemine ait muhasebe kayıtlarını gerçekleştirmiş olacaklardır. Takip ve tahsil görevi Kurumumuza verilmiş olan diğer kamu alacaklarına ilişkin olarak nazım hesaplarda takip edilenlerden (işsizlik sigortası primi) ise terkin edilecek tutarların muhasebe servisine bildirilmesi durumunda (948) Başka Birimler Adına İzlenen Alacaklar Hesabı ve (949) Başka Birimler Adına İzlenen Alacak Emanetleri Karşılığı Hesabı ters çalıştırılarak terkin işlemi muhasebeleştirilecektir.

     


    Kaynak: SGK 2020/20 Sayılı Genelge
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikFason olarak yapılan tekstil işleri için düzenlenecek faturada KDV tevkifatı yapılır mı?
    Sonraki İçerikVakıflarda Çalışan Kişilerin Sigortalılığı

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz