Ana Sayfa Vergi Personele, hisse edindirme planı çerçevesinde yurt dışında bulunan grup firması tarafından sağlanacak...

    Personele, hisse edindirme planı çerçevesinde yurt dışında bulunan grup firması tarafından sağlanacak menfaatlerin vergilendirilmesi hk.

    355
    0

    Sayı: B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 61-724

    Tarih: 23/02/2012

    T.C.

    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

    İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

    (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

    Sayı:B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 61-72423/02/2012
    Konu:Personele, hisse edindirme planı çerçevesinde yurt dışında bulunan grup firması tarafından sağlanacak menfaatlerin vergilendirilmesi.

    İlgide kayıtlı özelge talep formunda, yurt dışındaki grup firmanız tarafından belli şartlara haiz ve belli koşulları yerine getirmiş olan personelinize “Hisse Edindirme Planı” kapsamında menfaatler (hisse opsiyonları “stock options” ve sınırlı hisseler “resticted stocks”) verileceğine ilişkin taahhütte bulunulmasını planladığınızı ve şartların (taahhüt tarihinden itibaren üç yıllık hakediş süresinin dolması, ilgili personelin hakediş süresinin sonunda firmanızda çalışıyor olması vb.) gerçekleşmiş olması halinde söz konusu hisselerin personelin hukuki ve ekonomik tasarrufuna geçirilmesi düşünüldüğü, personele bedelsiz olarak verilecek hisselerin bedellerinin firmanız tarafından karşılanacağı, bu nedenle çalışanların “Hisse Edindirme Planı”na dahil edildikleri tarihteki hisselerin bedelleri aynı tarihte yurt dışındaki grup firması tarafından şirketinize fatura edileceği belirtilerek, söz konusu hisse bedellerinin, Gelir Vergisi Kanununun 61 inci ve 94 üncü maddeleri kapsamında, grup firması tarafından fatura edildikleri dönemde mi, hakediş süresinin sonunda hisselerin personelin hukuki ve ekonomik tasarrufuna geçeceği dönemde mi ücret olarak değerlendirilip vergi kesintisine tabi tutulacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

                5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

                Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde ise; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark olduğu, Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

                5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, kanunî ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki şirketlerin sermayesine iştirak eden kurumların, bu iştiraklerinden elde ettikleri iştirak kazançları, bazı şartlarla kurumlar vergisinden müstesnadır.

                Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 279 uncu maddesinde, hisse senetleri ile fon portföyünün en az yüzde 51’i Türkiye’de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgelerinin alış bedeliyle, bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymetin borsa rayici ile değerleneceği belirtilmiştir.

                Buna göre, satın alınan grup şirketinize ait hisse senetlerinin alış bedeli üzerinden aktifinize kaydedilmesi gerekmekte olup bu hisse senetlerinin; elde tutulması esnasında elde edilen kâr payları ile şartları sağlayan çalışanlara verilmesinde, elden çıkarılmasından doğan kazançların kurum kazancınıza dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir. Elde edilen kâr paylarında, şartların varlığı halinde 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmü de dikkate alınabilecektir.

                Ayrıca, söz konusu hisse senetlerinin grup şirketinizden alınması nedeniyle 5520 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde düzenlenen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümlerinin de dikkate alınması gerektiği tabiidir.

                Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasında, ücretin işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu, ikinci fıkrasında ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği belirtilmiş olup, 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının bir numaralı bendinde de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre vergi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

                Bu hükümlere göre, yurt dışındaki grup firması tarafından belli şartlara haiz personele belli koşulları yerine getirmiş olmaları şartıyla “Hisse Edindirme Planı” kapsamında bedelsiz hisse senedi verileceğine ilişkin taahhütte bulunulmasıyla ve şartların gerçekleşmiş olması  halinde hisse senetlerinin bedelsiz verilmesi nedeniyle Şirketinizce sağlanan menfaatin, çalışanın hukuki ve ekonomik tasarrufuna geçtiği (bedelsiz hisseler, taahhüt tarihinden başlayarak 3 yıllık bir hak ediş süresinin sonunda ve şirkette çalışan personele verileceğinden hisselerin bedelsiz aldığı tarihin), dönem ücret geliri olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup, söz konusu personelin şirketinizde çalışmaları ve belli koşullar karşılığı sağlanan söz konusu menfaatin şirketiniz tarafından vergi tevkifatına tabi tutulup muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.

                Ayrıca, ücret olarak değerlendirilecek olan söz konusu hisselerin personelinizin hukuki ve ekonomik tasarrufuna geçtiği dönemde kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

                Bilgi edinilmesini rica ederim.

    (*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

    (**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

    (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.


    Kaynak:GİB
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerik2021 Yılı ücret gelirlerinin beyanında Brüt Ücret esas alınacaktır.
    Sonraki İçerikTürkiye’de ikamet etmeyen kişilere döviz karşılığı satış için “özel “fatura” düzenlenir

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz