Ana Sayfa Vergi Online oyun üzerinden elde edilen gelirlerin yurt dışındaki şirkete satılması durumuda vergileme

    Online oyun üzerinden elde edilen gelirlerin yurt dışındaki şirkete satılması durumuda vergileme

    200
    0

    Mükellef online oyun üzerinden elde ettiği oyun parasını KKTC merkezli bir şirkete web sitesi üzerinden satıyor ve bunun karşılığında hesabına ödeme geliyor. Elde ettiği bu gelirin beyanı ne şekilde olmalı? Kdv muhtasar açısından ne yapmalı?

    Satılan hizmet için KDV’li fatura düzenlenir. GV stopajı olmaz.


    Yurt dışına verilen hangi hizmetler için KDV hesaplanmaz?

    1.KDV’NİN KONUSU

    KDV Kanununun 1’inci maddesine göre Türkiye’de yapılan;

    – Ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetler,

    – Her türlü mal ve hizmet ithalatı,

    – Söz konusu maddede belirtilen “diğer” faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler

    KDV’ye tabidir.

    Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler
    Madde 1

    Türkiye’de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine tabidir:

    Ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler,

    Her türlü mal ve hizmet ithalatı,

    Diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler:

    a)Posta, telefon, telgraf, teleks ve bunlara benzer hizmetler ile radyo ve televizyon hizmetleri,

    b)Her türlü şans ve talih oyunlarının tertiplenmesi ve oynanması,[1]

    c)Profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler ile profesyonel sporcuların katıldığı sportif faaliyetler, maçlar, yarışlar ve yarışmalar tertiplenmesi, gösterilmesi,

    d)Müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar ile 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununa göre düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi, [2]

    e)Boru hattı ile hampetrol, gaz ve bunların ürünlerinin taşınmaları,

    f)Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemleri,

    g)Genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticarî, sınaî, ziraî ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetleri,

    h)Rekabet eşitsizliğini gidermek maksadıyla isteğe bağlı mükellefiyetler suretiyle vergilendirilecek teslim ve hizmetler.

    Ticarî, sınaî, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliği Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edilir.

    Bu faaliyetlerin kanunların veya resmî makamların gösterdiği gerek üzerine yapılması, bunları yapanların hukuki statü ve kişilikleri, Türk tabiyetinde bulunup bulunmamaları, ikametgah veya işyerlerinin yahut kanunî merkez veya iş merkezlerinin Türkiye’de olup olmaması işlemlerin mahiyetini değiştirmez ve vergilendirmeye mani teşkil etmez.

    İthalatın kamu sektörü, özel sektör veya herhangi bir gerçek veya tüzelkişi tarafından yapılması veya herhangi bir şekil ve surette gerçekleştirilmesi, özellik taşıması vergilendirmeye tesir etmez.

    [1]5602 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin 5 inci fıkrası ile değiştirilmiştir. (Yürürlük 1/4/2007) Değişmeden önceki hali “Spor-Toto oynanması, piyango tertiplenmesi (Millî Piyango dahil), at yarışları ve diğer müşterek bahis ve talih oyunları tertiplenmesi, oynanması,”

    [2]5904 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile değiştirilmiştir. (Yürürlük 3/7/2009) Değişmeden önceki hali “Müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar,”

    5228 sayılı Kanunun 59 uncu maddesi ile “Hazinece yapılan taşınmaz mal satışları hariç müzayede mahallerinde” ibaresi “Müzayede mahallerinde” ibaresi ile değiştirilmiştir. (Yürürlük1/8/2004)

    4706 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile değiştirilmiştir. (Yürürlük 18/7/2001) Değişmeden önceki hali “Müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar,”

    1.1. İşlemlerin Türkiye’de Yapılması

    KDV Kanununun 6’ncı maddesinde işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği hükmü yer almaktadır.

    İşlemlerin Türkiye’de Yapılması
    Madde 6

    İşlemlerin Türkiye’de yapılması:

    a)Malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını,

    b)Hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını[1]

    ifade eder.

    [1]4503 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile değiştirilmiştir. (Yürürlük 5/2/2000) Değişmeden önceki hali “Hizmetin Türkiye’de yapılmasını, değerlendirilmesini veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını, (değerlendirme Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesine göre tayin olunur),”

    1.1.1. Yurtdışındaki İşlemler

    KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri ile yurt dışında ifa edilip yine yurtdışında yararlanılan hizmetler KDV’nin konusuna girmemektedir. Türkiye’de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanması veya böyle bir işlemin Kanundaki herhangi bir istisna hükmü ile ilişkilendirilmesi söz konusu değildir.

    Buna göre, Türkiye’deki bir mükellefin;

    – Yurt dışında düzenlenen bir fuara Türkiye’den katılan firmalara yurt dışında verdiği stant kurulumu, montajı, lojistik vb. hizmetler,

    – Yurt dışında yaptığı inşaat, onarım, montaj işleri,

    – Yurt dışındaki bir firmanın doğrudan yurt dışındaki başka bir firmaya (mallar Türkiye’ye gelmeksizin) yapacağı teslimlere ilişkin olarak verdiği aracılık hizmeti,

    – Türkiye’deki başka bir firmanın personelini yurt dışına götürmek suretiyle aynı sektörde faaliyette bulunan yabancı firmalarla tanıştırma, bilgilendirme, eğitim şeklinde yurt dışında verdiği danışmanlık hizmeti,

    – Yurt dışındaki bir firmanın mallarının, yine yurt dışındaki bir başka firmaya pazarlanmasına yönelik olarak yurt dışında verdiği satış komisyonculuğu hizmeti

    Türkiye’de ifa edilmediğinden veya bu hizmetlerden Türkiye’de faydalanılmadığından KDV’nin konusuna girmemektedir.

    Türkiye’de serbest meslek faaliyeti dolayısıyla KDV mükellefi olan bir doktor veya avukatın, Türkiye’de KDV mükellefi olan bir firmaya yurt dışında verdiği hizmetler de verginin konusuna girmeyecektir.

    1.1.2. Türkiye’deki İşlemler

    KDV Kanununun 1 ve 6’ncı maddelerine göre, Türkiye’de gerçekleşen mal teslimleri ile Türkiye’de ifa edilen veya yurt dışında ifa edilmekle birlikte Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabidir. Bu teslim ve hizmetlerin yabancı firmalara yapılması bu durumu değiştirmez.

    Türkiye’de yapılan, ancak yurt dışında faydalanılan hizmetler ise KDV’nin konusuna girmekle birlikte Kanunun 12/2 nci maddesindeki şartları taşımak kaydıyla KDV’den istisna bulunmaktadır.

    Buna göre, Türkiye’deki bir mükellefin;

    – Yurt dışındaki otellere turist, okullara öğrenci, fuarlara ziyaretçi veya katılımcı bulunmasına yönelik yurt dışındaki firmaya Türkiye’de verdiği aracılık hizmetleri,

    – Yurt dışındaki firmalara ait ürünlerin Türkiye’de satışı için bu firmalara verdiği pazarlama, aracılık, danışmanlık vb. hizmetleri

    genel esaslar çerçevesinde KDV’ye tabi bulunmaktadır.

    Bu işlemlerin, KDV Kanununun 11/1-a ve 12/2 nci maddelerine göre ihracat istisnası kapsamında değerlendirilmesi de söz konusu değildir.

    Öte yandan, Türkiye’deki bir firmanın yurt dışından ithal edeceği mallara ilişkin olarak yurt dışındaki firmadan yurtdışında aldığı kalite kontrol, barkodlama, elleçleme vb. hizmetlerden Türkiye’de faydalanıldığından, bu hizmetler genel esaslar çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır.


    1- Özelge

    11.06.2020 – 37009108-130[118869]-E.45152

    Yurt dışında yerleşik bir firmaya yurt içinde verilen avukatlık hizmet bedelinin KDV’ye tabi olup olmadığı.

    SORU: Türkiye sınırları içerisinde ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezi bulunmayan Belçika firmasının Türkiye’deki ticari faaliyetlerine yönelik hukuki sorunlarının çözümü kapsamında vereceğiniz avukatlık ve danışmanlık hizmeti nedeniyle katma değer vergisi hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

     Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin “Hizmetin Türkiye’de Yapılması” başlıklı (I/A-6.2.) bölümünde;

       “Hizmet ifalarında işlemin Türkiye’de yapılmış sayılması için, 3065 sayılı Kanunun (6/b) maddesine göre hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılması gerekir.

       Hizmetin Türkiye’de yapılmış sayılması için belirtilen iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmez. Şartlardan herhangi birisinin oluşması halinde hizmet, Türkiye’de yapılmış sayılır. Bir diğer ifade ile hizmet Türkiye’de yapılmışsa, hizmetten hangi ülkede faydalanılırsa faydalanılsın işlem Türkiye’de yapılmış sayılır ve vergiye tabi olur. Hizmetin başka bir ülkede yapılması halinde bu hizmetten Türkiye’de faydalanılmış ise işlem yine Türkiye’de yapılmış sayılır.”

    Buna göre, yurt dışında mukim Belçika firmasının Türkiye’deki ticari faaliyetlerine yönelik hukuki sorunlarının çözümü kapsamında vereceğiniz avukatlık ve danışmanlık hizmetleri, Türkiye’de verildiğinden ve söz konusu hizmetlerden Türkiye’de faydalanıldığından genel esaslar çerçevesinde KDV’ye tabi tutulacaktır.

    ——————-

    2- Özelge

    Fransa mukimi ortak firmanın Türkiyede yerleşik firmanın mali verilerini değerlendirmesi ve denetlemesi karşılığında talep ettiği katkı payı için KDV tevkifatı yapılıp yapılamayacağı

    Soru: Şirketinizin ortağı olan Fransa mukimi …’nın mail yoluyla edindiği mali verilerinizi kendi muhasebe birimlerince değerlendirmesi ve denetlemesi karşılığında Şirketinizden talep ettiği katkı payından katma değer vergisi (KDV) tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

    9 uncu maddesinde mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,

    KDV Genel Uygulama Tebliğinin  (I/C-2.1.2.1.1) bölümünde;

    “3065 sayılı KDV Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV’nin konusuna girebilmesi için Türkiye’de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye’de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye’de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

    Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabi olacaktır.

    Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

    Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.

    KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır.

    …”

    açıklamaları yer almaktadır.

    Buna göre, Fransa mukimi … tarafından Şirketinizin mali verilerinin değerlendirilmesi ve denetimi kapsamında verilen hizmetler KDV ye tabi olup, söz konusu hizmet bedelleri üzerinden hesaplanacak KDV nin 2 no.lu KDV beyannamesi ile sorumlu sıfatıyla Şirketiniz tarafından beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

     


    Kaynak: İSMMMO
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikBA-BS bildiriminde sigorta firmasının adıyla mı yoksa acente adına mı bildirim yapmalıyız?
    Sonraki İçerikYazar Kasa Fişi İle Yakıt Tutarı Aylık 5.000 TL’yi Geçerse Beyan Edilecek Mi?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz