Ana Sayfa Vergi Yerli imalatçı firma ile uluslararası ihaleyi kazanan adi ortaklık arasında düzenlenen temliknamede damga vergisi...

    Yerli imalatçı firma ile uluslararası ihaleyi kazanan adi ortaklık arasında düzenlenen temliknamede damga vergisi hesaplanacak mı?

    96
    0

    T.C.

    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

    BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

    Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

    Sayı :64597866-155[EK 2-2013]-156                                                                            24/09/2013

    Konu : Yerli imalatçı firma ile uluslararası ihaleyi kazanan adi ortaklık arasında düzenlenen temliknamede damga vergisi hk.

    İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nce yapılan Kıbrıs Su Geçiş Projesi ihalesini … ADİ ORTAKLIĞI’nın kazandığı, şirketinizin de bu proje için su boruları üreterek adi ortaklığa satmakta olduğu, söz konusu işe ilişkin olarak … A.Ş.- … Ltd. Şti. Ort. Girişimi ile şirketinizin Vergi, Resim ve Harç İstisnası Belgesine sahip olduğu belirtilerek, şirketiniz ile … Adi Ortaklığı arasında imzalanan “KKTC Deniz Geçişi İsale Hattı İnşaatı Alım-Satım Sözleşmesi”ne istinaden düzenlenen temliknamelerin sahip olduğunuz vergi resim harç istisnası belgesi nedeniyle damga vergisinden istisna olup olmayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

    488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu hükümleri yer almaktadır.

    Aynı Kanunun Ek 2 nci maddesinde, döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu, döviz kazandırıcı faaliyetlerin neler olduğunun ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığı (Ekonomi Bakanlığı) tarafından birlikte tespit edileceği hüküm altına alınmıştır.

    Anılan Kanun hükmünün uygulama usul ve esaslarını düzenleyen (1) Seri No.lu Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkında Tebliğin, (5) Seri No.lu Tebliğ ile değişik “3.2. Diğer Döviz Kazandırıcı Faaliyetler” başlıklı bölümünde;

    “3.2.1 Kalkınma Bakanlığınca yayımlanan cari yıl yatırım programında yer alan yatırımlardan ve Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının bu programda yar almayan kamu yatırımlarından uluslararası ihaleye çıkarılanların (yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olmak üzere) ihalesini kazanan veya yabancı para ile finanse edilenlerin yapımını üstlenen firmaların,

    3.2.1.3 Yerli ve yabancı firmaların ortaklığı şeklinde olması halinde, yerli firmaya kendi faaliyeti oranında, yabancı firmaya ise (3.2.1.2) alt bendi çerçevesinde yerli imalatçı firmaların üreterek yapacakları satış ve teslimleri…” diğer döviz kazandırıcı faaliyetler arasında sayılmıştır.

    Özelge talep formu ekinde yer alan “temlikname” başlıklı kağıdın incelenmesinden, söz konusu kağıdın, temlik eden (… Adi Ortaklığı) temlik alan (…. A.Ş.) arasında imzalanan Orman ve Su işleri Genel Müdürlüğü KKTC İçme Suyu Temin Projesi KKTC Deniz Geçişi İsale Hattı İnşaatı” kapsamında 15 Ekim 2012 tarihinde KKTC Deniz Geçişi İsale Hattı İnşaatı Ticari Alım-Satım Sözleşmesinin 4.4 no.lu maddesi gereğince, tarafların idareye teslim edilmek üzere temlik edenin temlik alana karşı doğmuş borçlarına istianeden düzenlendiği, temlik edenin, idareden olan ilk hak edişlerinden doğacak 1.035.931,57 tutarındaki kısmın, 11005 no.lu borunun DR 153413 numaralı fatura ile tesliminden kaynaklı borcuna istinaden tam ve kesin olarak gayrikabili rücu temlik alana Borçlar Kanununun 183. ve devamı maddeleri uyarınca devir ve temlik edildiği, temlik alanın da bu temliki kabul ettiği, KKTC Deniz Geçişi İsale Hattı İnşaatı Ticari Alım-Satım Sözleşmesinin 4.4 no.lu maddesinde ise alıcının, sözleşme bedelinin kalan %95’inin tamamını içerecek şekilde, işin İdaresi olan Orman ve Su İşleri Bakanlığı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından, satıcı tarafından imal ve teslim edilecek boru bedeli karşılığında oluşacak, her teslimat hakedişine karşılık olmak üzere her teslimatı takip eden 7 gün içerisinde doğacak hakedişe karşılık olmak üzere ayrı ayrı satıcı adına temlik verileceği anlaşılmıştır.

    Buna göre, temlik edenin (… Adi Ortaklığı)’nın idareden olan hakedişlerinden doğacak alacaklarının şirketinize olan borcuna karşılık devrine ilişkin olarak düzenlendiği anlaşılan söz konusu “Temlikname” başlıklı kağıdın, döviz kazandırıcı faaliyetler kapsamında değerlendirilmesi ve sahibi olduğunuz Vergi Resim ve Harç İstisnası Belgesine istinaden damga vergisinden istisna tutulması mümkün bulunmamaktadır.


    TÜRK BORÇLAR KANUNU

    Alacağın Devri

    A. Koşulları
    I. İradi devir
    1. Genel olarak
    MADDE 183- Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.

    Borçlu, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı, alacağın devredilemeyeceğinin kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremez.

    2. Şekli
    MADDE 184- Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Alacağın devri sözü verme, şekle bağlı değildir.

    II. Yasal veya yargısal devir ve etkisi

    MADDE 185- Alacağın devri kanun veya mahkeme kararı gereğince gerçekleşmişse, bu devir özel bir şekle ve önceki alacaklının rızasını açıklamasına gerek olmaksızın, üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir.

    B. Devrin hükümleri
    I. Borçlunun durumu
    1. İyiniyetle yapılan ifa

    MADDE 186– Borçlu, alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse, son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur.

    2. İfadan kaçınma ve tevdi

    MADDE 187- Kime ait olduğu çekişmeli bulunan bir alacağın borçlusu, ifadan kaçınabilir ve alacağın konusunu hâkim tarafından belirlenen yere tevdi etmekle borçtan kurtulur.

    Borçlu, alacağın çekişmeli olduğunu bildiği hâlde ifada bulunursa, bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olur.

    Dava konusu olan çekişme mahkemece henüz sonuca bağlanmamış ve borç da muaccel ise, taraflardan her biri borçluyu, edimi tevdi etmeye zorlayabilir.

    3. Borçluya ait savunmalar

    MADDE 188- Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir.

    Borçlu, devri öğrendiği anda muaccel olmayan alacağını, devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olması koşuluyla borcu ile takas edebilir.

    II. Öncelik hakları ve bağlı hakların geçişi

    MADDE 189- Alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı haklar da devralana geçer.

    Asıl alacakla birlikte işlemiş faizler de devredilmiş sayılır.

    III. Senet ve belgelerin teslimi ve bilgi verilmesi

    MADDE 190- Devreden, devralana alacak senedi ile elinde bulunan ispatla ilgili diğer belgeleri teslim etmek ve alacağını ileri sürebilmesi için gerekli bilgileri vermekle yükümlüdür.

    IV. Garanti
    1. Genel olarak
    MADDE 191- Alacak, bir edim karşılığında devredilmişse devreden, devir sırasında alacağın varlığını ve borçlunun ödeme gücüne sahip olduğunu garanti etmiş olur.

    Alacak bir edim karşılığı olmaksızın devredilmiş ya da kanun gereğince başkasına geçmişse, devreden veya önceki alacaklı, alacağın varlığından ve borçlunun ödeme gücünden

    sorumlu değildir.

    2. İfaya yönelik devir

    MADDE 192- Alacaklı, alacağını borcu ifaya yönelik olarak devretmekle birlikte borca mahsup edilecek miktarı belirlememişse devralan, ancak borçludan aldığı veya gereken özeni gösterseydi alabilecek olduğu miktarı, kendi alacağına mahsup etmek zorundadır.

    3. Sorumluluğun kapsamı

    MADDE 193- Devralan garanti ile yükümlü olan devredenden aşağıdaki istemlerde bulunabilir:

    1. İfa ettiği karşı edimin faizi ile birlikte geri verilmesini. 2. Devrin sebep olduğu giderleri.

    3. Borçluya karşı devraldığı alacağı elde etmek için yaptığı ve sonuçsuz girişimlerin yol açtığı giderleri.

    4. Devreden kusursuzluğunu ispat etmedikçe uğradığı diğer zararlarını.

    C. Özel hükümlerin saklılığı

    MADDE 194- Bazı hakların devrine özgü olarak kanunla konulmuş bulunan hükümler saklıdır.

    İKİNCİ AYIRIM

    Borcun Üstlenilmesi

    A. İç üstlenme sözleşmesi

    MADDE 195- Borçlu ile iç üstlenme sözleşmesi yapan kişi, borcu bizzat ifa ederek veya alacaklının rızasıyla borcu üstlenerek, borçluyu borcundan kurtarma yükümlülüğü altına girmiş olur. Borçlu, iç üstlenme sözleşmesinden doğan borçlarını ifa etmedikçe, diğer taraftan

    yükümlülüğünü yerine getirmesini isteyemez.
    Borçlu, borcundan kurtarılmamışsa, diğer taraftan güvence isteyebilir.

    B. Dış üstlenme sözleşmesi
    I. Öneri ve kabul
    MADDE 196- Borçlunun yerine yenisinin geçmesi ve borcundan kurtarılması, borcu üstlenen ile alacaklı arasında yapılacak sözleşmeyle olur.

    İç üstlenme sözleşmesinin, üstlenen veya onun izni ile borçlu tarafından alacaklıya bildirilmesi, dış üstlenme sözleşmesinin yapılmasına ilişkin öneri anlamına gelir.

    Alacaklının kabulü açık veya örtülü olabilir. Alacaklı, çekince ileri sürmeksizin üstlenenin ifasını kabul eder veya onun borçlu sıfatı ile yaptığı diğer herhangi bir işleme rıza gösterirse, borcun üstlenilmesini kabul etmiş sayılır.

    II. Önerinin bağlayıcılığı

    MADDE 197- Borcun üstlenilmesine ilişkin öneri alacaklı tarafından her zaman kabul edilebilir. Ancak, üstlenen veya önceki borçlu, kabul için bir süre koyabilir. Alacaklı bu sürenin bitimine kadar susarsa, öneri reddedilmiş sayılır.

    Önerinin alacaklı tarafından kabul edilmesinden önce yeni bir iç üstlenme sözleşmesi yapılır ve bu ikinci üstlenmeye ilişkin olarak alacaklıya öneride bulunulursa, ilk öneride bulunan, önerisi ile bağlı olmaktan kurtulur.

    C. Borçlunun değişmesinin sonuçları
    I. Bağlı hak ve borçlar
    MADDE 198- Borçlu değişmiş olsa bile, alacaklının borçlunun kişiliğine özgü olanlar dışındaki bağlı hakları saklı kalır.
    Bununla birlikte borcun güvencesi olarak rehin veren üçüncü kişinin ve kefilin sorumlulukları, ancak onların borcun üstlenilmesine yazılı olarak rıza göstermeleri hâlinde devam eder.

    II. Savunmalar
    MADDE 199- Üstlenilen borca ilişkin savunmaları ileri sürme hakkı, yeni borçluya geçer. Dış üstlenme sözleşmesinden aksi anlaşılmadıkça yeni borçlu, alacaklıya karşı önceki borçlunun ileri sürebileceği kişisel savunmalarda bulunamaz.
    Yeni borçlu, iç üstlenme sözleşmesinden kaynaklanan savunmaları alacaklıya karşı ileri süremez.

    D. Sözleşmenin hükümsüzlüğü

    MADDE 200- Dış üstlenme sözleşmesi hükümsüz hâle gelirse, iyiniyetli üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak üzere, eski borç bütün bağlı borçlarıyla birlikte varlığını sürdürür.

    Bundan başka, borcu üstlenen üstlenme sözleşmesinin hükümsüz hâle gelmesinde ve alacaklının zarara uğramasında kendisine bir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alacaklı, önceden sağlanmış güvenceyi yitirmesi yüzünden veya başka herhangi bir sebeple uğradığı zararın giderilmesini üstlenenden isteyebilir.

    E. Borca katılma

    MADDE 201- Borca katılma, mevcut bir borca borçlunun yanında yer almak üzere, katılan ile alacaklı arasında yapılan ve katılanın, borçlu ile birlikte borçtan sorumlu olması sonucunu doğuran bir sözleşmedir.

    Borca katılan ile borçlu, alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olurlar.

    F. Malvarlığının veya işletmenin devralınması

    MADDE 202- Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur.

    Bununla birlikte, iki yıl süreyle önceki borçlu da devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre, muaccel borçlar için, bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra muaccel olacak borçlar için ise, muacceliyet tarihinden işlemeye başlar.

    Borçların bu yoldan üstlenilmesinin sonuçları, dış üstlenme sözleşmesinden doğan sonuçlarla özdeştir.

    Bildirme veya ilanla duyurma yükümlülüğü devralan tarafından yerine getirilmedikçe, ikinci fıkrada öngörülen iki yıllık süre işlemeye başlamaz.


    Kaynak: MEVZUAT, GİB, İSMMMO
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikFabrikaya kurulan güneş paneli sistemi hangi muhasebe hesabında takip edilmelidir?
    Sonraki İçerikÖdeme kuruluşlarının acentesi olarak çalışacak limited şirket ana sözleşmesine hangi ibareyi eklemelidir?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz