Ana Sayfa Çalışma Hayatı Şirket çalışanı tarafından yapılan özel sağlık sigortası ücret bordrosundaki vergi matrahından düşülebilir...

    Şirket çalışanı tarafından yapılan özel sağlık sigortası ücret bordrosundaki vergi matrahından düşülebilir mi?

    Ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50'si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ücret bordrosundaki vergi matrahından indirim konusu yapılabilir.

    1300
    0

    Şirket personeli kendisi için özel sağlık sigortası yaptırmış. Sağlık sigortası için ödemiş olduğu ücreti, bordroya yansıtıp, vergi matrahından düşebiliyor muyuz?

    Ödenen sigorta primi GVK 63/3. maddedeki şartlara ve oranlara göre hesaplanan vergi matrahından indirilir.

    Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır denilmiş ve 63/3. maddesindeki hüküme göre;

    Sigorta şirketinin Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz.

    Buna göre;  ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ücret bordrosundaki vergi matrahından indirim konusu yapılabilir.

    Şahıs sigorta şirketlerine ödenen şahıs sigorta primleri ile bireysel emeklilik şirketlerine ödenen katkı payları ücret matrahından ne şekilde indirilir?

    Gelir Vergisi Kanununun 63/3 üncü  maddesine göre, sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir  emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin  şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet  erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık,  engellilik, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri  için hizmet erbabı tarafından ödenen primler indirim konusu  yapılmaktadır.(İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde  edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz.)

    6327 sayılı Kanunun 5 inci  maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3)  numaralı bendinde yapılan değişiklik uyarınca, 01/01/2013 tarihinden itibaren,  ücretliler için vergiye tabi ücret matrahının tespitinde bireysel emeklilik  sistemine ödenen katkı payları indirim konusu yapılamayacaktır.


    Bir ücretli yapmış olduğu şahıs sigorta primlerini hangi şartlarda indirim konusu yapabilir?

    1- Şahıs sigorta şirketlerine ödenen şahıs sigorta primlerinin, mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait olması.
    2- Sigorta şirketinin Türkiye’de kâin ve merkezinin Türkiye’de olması.
    3- Sigorta mukavelesinin bu nitelikteki şirketlerle yapılması.
    4- Sigorta priminin ödenmiş olduğunun belgelendirilmesi.
    5- Mükelleflerce ödenen primlerin yıllık beyanname ile beyan edilen gelirden indirilebilmesi için, bu primlerin ücretin safi tutarının tespitinde ayrıca indirilmemiş olması gerekmektedir.


    Gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılacak prim ve katkı payları nasıl belgelendirilmektedir?

    Gelir Vergisi Kanununun 63/3 ve 89/1 inci maddelerinde yer alan hükümler uyarınca şahıs sigortalarına ödenen primlerin, belirli şartlar çerçevesinde, gelir vergisi matrahının tespitinde indirimi mümkün bulunmakta olup, bu indirimin gerçekleştirilebilmesi için ödeme tutarı ile tarihinin belgelendirilmesi gerekmektedir.

    Ödeme tutarı ve tarihinin aşağıdaki belgelerle tevsik edilebilmesi mümkündür;

    1. Sigorta şirketlerince düzenlenen makbuzlar.

    2. Ödeyenin adı ve soyadı, ödemenin ait olduğu dönem, ödenen prim tutarı, ödeme yapılansigorta şirketinin unvanı ve ödemenin türüne (Şahıs sigorta primi) ilişkin bilgilerin yer alması koşuluyla;
    – Banka dekontları.
    – Otomatik para çekme makinesi makbuzları.
    – Kredi kartı ekstreleri.
    – Posta çekleri.

    3. Ayrıca, sigorta poliçesinin bir örneğinin işverene verilmesi halinde sigorta şirketlerince;
    – Faks veya e-posta yoluyla katılımcılara gönderilen makbuz örnekleri.
    – İnternet ortamında yapılan ödemelere ilişkin olarak bilgisayardan alınan çıktılar esas alınarak da indirim uygulanabilecektir.

    4. Sigorta primini sigorta şirketine hizmet erbabı tarafından doğrudan ödenmeyip, işverenler aracılığıyla ödenmesi halinde (grup sigortası sözleşmesi);
    – Sigorta poliçesi sözleşmesinin bir örneğinin işverende bulunması,
    – Bu poliçe veya sözleşmede sigorta priminin ödeme dönemlerinin, ayrıca bu dönemler için ödenecek prim ve katkı payı tutarlarının belli edilmiş olması kaydıyla,

    hizmet erbabı için işveren tarafından sigorta şirketine ödenen ve/veya hizmet erbabının ücretinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen sigorta primi her bir kişi için ayrıca yukarıda belirtilen belgeler aranmaksızın ücretin vergi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınabilecektir.


    Primler hangi dönemde indirim konusu yapılabilecektir?

    Yıllık beyannamede indirim konusu  yapılacak primlerin, beyannamenin ilgili olduğu dönem ile ilişkili olması ve  ödemenin bu dönem içerisinde yapılmış olması, ücretlere ilişkin indirimde ise  ücretin ilgili olduğu ay ile ilişkili olması ve en geç bu aylık dönem içinde  ödenmiş olması gerekmektedir.

    Örneğin; gelir vergisi mükellefi  Bay (A), kendi adına 1 Temmuz 2014 – 31 Haziran 2015 dönemini kapsamak üzere  bir yıllık yaptırdığı ve bedelini peşin olarak ödediği sağlık sigortası  priminin; 6 aylık kısmını 2014 yılına, diğer 6 aylık kısmını da 2015 yılına  ilişkin olarak vereceği yıllık gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu  yapacaktır.

    Ücretlerini peşin alan  ücretlilerin, aylık dönemler itibariyle ödedikleri şahıs sigorta primleri,  ödeme belgesinin prim ve katkı payının ait olduğu ay içinde işverene ibraz  edilmesi koşuluyla, oransal ve mutlak sınırlamalar çerçevesinde izleyen aylara  (bir sonraki aya) ait ücretlerin vergi matrahının hesabında indirim olarak  dikkate alınabilecektir.


    Geçmiş dönemlere yönelik yapılan (gecikmiş) ödemeler indirim konusu yapılabilir mi?

    Gelir Vergisi Kanununun 63 ve 89 uncu  maddelerinde yapılmış olan düzenlemelere göre, ödenmemiş primler, sigorta  poliçesi bulunsa dahi indirim konusu yapılamamaktadır. Geçmiş dönemlere ilişkin  olarak yapılan prim ödemelerinin düzeltme yoluyla ödemenin ilgili olduğu  dönemin matrahının tespitinde indirim konusu yapılması da mümkün değildir.


    İşverenler tarafından ücretliler adına ödenen şahıs sigorta primleri gider olarak indirim konusu yapılabilir mi?

    İşverenlerce ödenen şahıs sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen ücret kapsamında olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ve 68 inci maddeleri çerçevesinde indirim konusu yapılabilecektir.


    Vergiye tabi ücret matrahının tespitinde sigorta primleri hangi oranda dikkate alınır?

    Vergiye tabi ücret matrahının  tespitinde dikkate alınacak sigorta primleri; sigortanın Türkiye’de kâin ve  merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde  akdedilmiş olması şartıyla;

    – Ücretlinin şahsına, eşine ve  küçük çocuklarına ait birikim priminin alındığı hayat sigortası poliçeleri için  hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile,

    – Ölüm, kaza, sağlık, hastalık,  engellilik, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri  için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin % 100’ünden,

    müteşekkildir.


    İndirim konusu yapılacak prim tutarının tespitinde hangi ücretler esas alınmaktadır?

    İndirim konusu yapılacak prim  tutarının tespitinde esas alınacak ücret, işveren tarafından çalışana hizmeti  karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar  gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarlarının toplamı  olacaktır. Gider karşılığı olarak ödenen tutarlar (yapılan gerçek bir giderin  karşılığı olsun olmasın) dikkate alınmayacaktır.


    Çocuk” veya “küçük çocuk” tabiri neyi ifade etmektedir?

    “Çocuk” veya  “küçük çocuk” tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef  tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını  kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya  tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları, “eş” tabiri ise,  aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişileri ifade eder.


    Konut, taşıt ve tüketici gibi kredilerin kullanımı sırasında bu kredilere bağlı olarak ilgili bankalarca yapılan hayat sigortası poliçelerine ilişkin ödenen primler indirim olarak dikkate alınır mı?

    Konut, taşıt ve tüketici gibi kredilerin kullanımı sırasında bu kredilere bağlı olarak ilgili bankalarca yapılan hayat sigortası poliçelerine ilişkin ödenen primler, Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin uygulamasında indirim olarak dikkate alınabilecektir.


    Gelir Vergisi Kanunu’nun 63’üncü maddesi aşağıda belirtilmiştir.

    Gerçek Ücretler
    Madde 63

    [1] (Değişmeden önceki şekli) Sendikalar Kanunu hükümlerine göre

    Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır.1. (2361 sayılı Kanunun 45’inci maddesiyle değişen hüküm) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 190’ıncı maddesi uyarınca yapılan kesintilerle, Ordu Yardımlaşma Kurumu ve benzeri kamu kurumları için yapılan kanuni kesintiler;

    2. (4697 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle değişen bent Yürürlük; 07.10.2001) Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklara ödenen aidat ve primler;(*)

    3. (6327 sayılı Kanunun 5.maddesiyle değişen bent; Yürürlük 01.01.2013) Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, (6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişen ibare. Yürürlük; 03.05.2013) engellilik (5), işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. (700 Sayılı KHK’nın 45 nci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 09.07.2018)Cumhurbaşkanı(6) bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.).(****)

    4. (3239 sayılı Kanunun 54’üncü maddesiyle eklenen bent) (5473 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle değişen ibare. Yürürlük; 01.04.2006) Çalışanlar tarafından ilgili kanunlarına göre, [1] sendikalara ödenen aidatlar (Şu kadar ki, aidatın ödendiğinin tevsik edilmesi şarttır.),

    5. (4842 sayılı Kanunun 37/1-d maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır Yürürlük; 01.01.2004)(***)

    Ücretin gerçek değerinin tayininde, Gelir Vergisi gibi şahsi vergiler ücretten indirilmez.

    Yabancı parasiyle ödenen ücretler ödeme gününün borsa rayiciyle Türk parasına çevrilir.

    Hizmet erbabına verilen ayınlar, verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyatlarına göre; konut tedariki ve sair suretle sağlanan menfaatler, konutun emsal kirasına veya menfaatin emsal bedeline göre değerlenir.
     

    (*) (4697 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli) Emekli aidatı veya sosyal sigorta primleri (Emekli Sandığı’nın veya Sosyal Sigorta Kurumu’nun Türkiye’de olması şartıyla);
    (**) (4697 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli) (3239 sayılı Kanunun 54’üncü maddesiyle değişen bent) Mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigortaları için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (Sigortanın Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması ve sigorta priminin ödendiği ayda elde edilen ücret üzerinden, kanunla kurulu sosyal güvenlik kurumlarına hizmet erbabı hissesi olarak hesaplanan prim veya aidatın aylık tutarını aşmaması şartıyla),
    (***)(4842 sayılı Kanunla yürürlükten kalkmadan önceki bent) 5. (3946 sayılı Kanunun 13’üncü maddesiyle eklenen bent Yürürlük; 1.1.1994) Mükellefin kendisi, eşi ve çocukları ile ilgili eğitim, sağlık, gıda, giyim ve kira harcamalarının yıllık toplam tutarının 1/3’ü.
    Şu kadar ki indirim konusu harcamaların Türkiye’de yapılması, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzelkişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin işverene verilmesi şarttır. Bu suretle hesaplanan indirim tutarı, harcamanın yapıldığı yıla ait ücretin yıllık vergi matrahının % 35’ini geçemez. Bu indirim de dikkate alınmak suretiyle hesaplanan vergi ile mükellefin o yıl içinde tevkif suretiyle ödediği vergi tutarı arasındaki fark, ücretlinin ertesi yılda ödeyeceği gelir vergisinden mahsup edilir veya işverenler aracılığı ile kendisine nakden iade edilir. Bakanlar Kurulu bu bentte yer alan % 35 nispetini sıfıra kadar indirmeye kanunî oranına kadar artırmaya veya harcama konuları, harcama ve ücret tutarları itibariyle farklı oranlar tespit etmeye yetkilidir.
    Ücretlilerin harcama belgelerinin işverene ibrazı, beyanı ve verginin iadesine ilişkin süreleri tespit etmeye, iadeyi nakden veya mahsuben yaptırmaya, bu uygulamanın usul ve esaslarını tayin ve tespite Maliye Bakanlığı yetkilidir.

    [1] (Değişmeden önceki şekli) Sendikalar Kanunu hükümlerine göre

    (****)(6327 sayılı Kanununla değişmeden önceki şekli) 3. (4697 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle değişen bent Yürürlük; 07.10.2001) Sigortanın veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları,

    İndirim konusu yapılacak prim, aidat ve katkıların toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 10’unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için ödenen primlerde, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5’ini) ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Bakanlar Kurulu bu oranı % 20 oranına kadar (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için % 10 oranına kadar) artırmaya ve belirtilen haddi asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.(**)

    (5)Değişmeden önceki ibare: sakatlık

    (6)Değişmeden önceki ibare: Bakanlar Kurulu

    İşveren tarafından ödenen özel sağlık poliçesi primlerinin vergi matrahına brüt olarak iblağ edilip edilmeyeceği ve indirim konusu yapılıp yapılmayacağına ilişkin GİB tarafından verilen Özelge örneği aşağıda belirtilmiştir.

    T.C.
    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
    İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
    Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

    Sayı

    :

    62030549-120[63-2018/708]-E.91497

    24.01.2020

    Konu

    :

    İşveren tarafından ödenen özel sağlık poliçesi primlerinin vergi matrahına brüt olarak iblağ edilip edilmeyeceği ve indirim konusu yapılıp yapılmayacağı.

    İlgide kayıtlı özelge talep formunda, noter olarak serbest meslek faaliyetinde bulunduğunuz ve iş yerinizde istihdam ettiğiniz personel için tarafınızdan özel sağlık poliçesi primi ödemeleri yapıldığı belirtilerek, söz konusu ödemelerin ücret matrahından indirimi öncesinde poliçe net ödemelerinin brüte iblağ edilerek mi gayrisafi ücrete eklenmesi gerektiği hususunda tereddüt edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşü aşağıda yer almaktadır.

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Ücretin Tarifi” başlıklı 61’inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

    Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…” hükmü yer almaktadır.

    Aynı Kanunun ücretin gerçek safi değerinin tespitinde yapılacak indirimlere ilişkin 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, “Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Bakanlar Kurulu bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.)” hükmüne yer verilmiştir.

    23/02/2007 tarih ve GVK-59/2007-3 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinin “3. İşverenler Tarafından Ücretliler Adına Ödenen Katkı Paylarının Ticari Kazancın Tespitinde İndirimi” başlıklı bölümünde, işverenlerce ödenen diğer şahıs sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen ücret kapsamında olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin (1) numaralı bendi çerçevesinde genel gider olarak her hangi bir tutar ve oran sınırlaması olmaksızın indirim konusu yapılabileceği, öte yandan, söz konusu primlerin, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak üzere hizmet erbabının safi ücret tutarının belirlenmesi sırasında indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir.

    Diğer taraftan, 23/10/2012 tarih ve GVK-85/2012-7 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde de konu ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir.

    Buna göre; indirim konusu yapılacak primlerin toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. İndirim konusu yapılacak prim tutarının tespitinde esas alınacak ücret ise, işveren tarafından çalışana hizmet karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarının toplamı olacaktır. Gider karşılığı olarak ödenen tutarlar (yapılan gerçek bir giderin karşılığı olsun olmasın) dikkate alınmayacaktır.

    Öte yandan, işveren tarafından ödenen şahıs sigorta primleri ücretliye sağlanan bir menfaat olarak nitelendirilmekte olup, işveren tarafından hizmet erbabına ödenen söz konusu şahıs sigorta primi kadar net ücret ödemesi yapıldığı anlamına gelmektedir. Bu nedenle öncelikle ödenen şahıs sigorta priminin brüt tutarının bulunarak gayrisafi ücrete eklenmesi ve bu ekleme sonrası ödenen şahıs sigorta priminin yukarıda belirtildiği şekilde, gayrisafi ücretten indirim konusu yapılması gerekmektedir.

    Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; çalışanlarınız adına ödenen özel sağlık poliçesi primlerinin, çalışanlarınıza sağlanan net menfaat (ücret) olarak değerlendirilmesi ve brütleştirilerek  aylık ücret bordrolarına dahil edilmesi gerekmektedir.

    Diğer yandan, sigortanın Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla, söz konusu primler ücretin safi tutarının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir. Ancak, indirim konusu yapılacak primlerin toplamının, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacağı tabiidir.


    Kaynak: GİB, İSMMMO
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerik2021 Yılında alınan binek otomobil için yeniden değerleme yapılabilir mi?
    Sonraki İçerikKuyumcular geçen yıldan devreden stoklar için enflasyon düzeltmesi yapacak mı?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz