Ana Sayfa Vergi İstanbul Kart dolum fişleri üzerinden KDV ayırarak indirim yapabilir miyiz?

    İstanbul Kart dolum fişleri üzerinden KDV ayırarak indirim yapabilir miyiz?

    1213
    0
    İstanbul Kart dolum fişlerini serbest meslek kazancından hem gelirden hem de KDV ayırarak indirim yapabilir mıyız?

    Şehir içi toplu taşıma hizmeti karşılığı ödenen ve kazancın tespitinde indirim konusu yapılması kabul edilen İstanbul kart dolum fişleri üzerindeki bedel üzerinden iç yüzde yöntemi kullanılarak hesaplanan KDV’nin, Kanununun 29’uncu maddesi hükmüne istinaden indirim konusu yapılır.


    KDV Kanunu 

    Vergi İndirimi
    Madde 29

    1. Mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıdaki vergileri indirebilirler:

    a) Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi,

    b) İthal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi,

    c) Götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi mükelleflerden gerçek usulde vergilendirmeye geçenlerin, çıkarılan envantere göre hesap dönemi başındaki mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi,[1]

    2. Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tâbi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez. Şu kadar ki, 28 inci madde uyarınca Cumhurbaşkanı tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup indirilemeyen ve tutarı Cumhurbaşkanınca tespit edilecek sınırı aşan vergi, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51’i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödenir.[2] Ancak mahsuben iade edilmeyen vergi, Maliye Bakanlığınca belirlenen sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemler itibarıyla yılı içinde nakden iade edilebilir.[3] Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edilir. Cumhurbaşkanı, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibarıyla, iade hakkını kısmen veya tamamen ya da amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisi ile sınırlı olmak üzere kaldırmaya;[4] Maliye Bakanlığı, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.[5]

    3. İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir.[6]

    4. Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen katma değer vergisi, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilir (Şu kadar ki Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan katma değer vergisinin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınması şarttır.)[7]

    5. Maliye ve Gümrük Bakanlığı vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanunun ana ilkelerine uygun olarak gidermeye ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemeye yetkilidir.[8]



    [1]3297 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle eklenmiştir. (Yürürlük 20/6/1986)

    [2] 7104 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile bu cümlede yer alan “teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. (Yürürlük 6/4/2018)

    [3] 6770 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle eklenen cümle. (Yürürlük 27/01/2017)

    [4] Bu cümlenin 5838 sayılı Kanun ile değişmeden önceki halinde yer alan “Bakanlar Kurulu, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibarıyla, amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisinin iade hakkını kaldırmaya;” ibaresi Anayasa Mahkemesinin 14/2/2012 tarihli ve 28204 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 17/11/2011 tarih ve Esas No: 2010/11, Karar No: 2011/153 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

    [5] 700 sayılı KHK’nın 90 ıncı maddesi ile bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibareleri “Cumhurbaşkanı”, “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. (Yürürlük 9/7/2018)

    5838 sayılı Kanunun 12 nci maddesi ile “Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi nakden iade edilir. Bakanlar Kurulu, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibarıyla, amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisinin iade hakkını kaldırmaya; Maliye Bakanlığı, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” ibaresi “Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edilir. Bakanlar Kurulu, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibarıyla, iade hakkını kısmen veya tamamen ya da amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisi ile sınırlı olmak üzere kaldırmaya; Maliye Bakanlığı, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. ” İbaresi ile değiştirilmiştir.

    5766 sayılı Kanunun 12 nci maddesi ile son cümle değiştirilmiştir. (Yürürlük 6/7/2008) Değişmeden önceki hali “ Maliye Bakanlığı bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkilidir.”

    5615 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi ile “işletmelerden” ibaresi  “işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden” ibaresi ile değiştirilmiştir. (Yürürlük 4/7/2007)

    5035 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile değiştirilmiştir. (Yürürlük 1/1/2004 tarihinden geçerli olmak üzere 2/1/2004) Değişmeden önceki hali “Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur, iade edilmez.

    Şu kadar ki, 28 inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup yılı içerisinde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan vergi iade olunur. Maliye Bakanlığı bu fıkranın uygulamasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkilidir.”

    4369 sayılı Kanunun 61 inci maddesi ile ikinci fıkranın ikinci cümlesi değiştirilmiştir. (Yürürlük 1/1/1999) Değişmeden önceki hali “Şu kadar ki 28 inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen sadece temel gıda maddeleri ile ilgili olup indirilemeyen vergi iade olunur.”

    3297 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle değiştirilmiştir. (Yürürlük 20/6/1986) Değişmeden önceki hali “Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez. Şu kadar ki 28 inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen maddelerle ilgili olup indirilemeyen vergi iade olunur.”

    3099 Sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile değiştirilmiştir. (Yürürlük 1/1/1985) Değişmeden önceki hali “Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur, iade edilmez.”

    [6] 7104 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile “takvim yılını takip eden” ibaresi eklenmiştir. (Yürürlük 1/1/2019)

    3297 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle eklenmiştir. (Yürürlük 20/6/1986)

    [7] 7104 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile eklenmiştir. (Yürürlük 1/1/2019)

    [8]7104 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile mevcut (4) numaralı fıkra (5) numaralı fıkra olarak değiştirilmiştir. (Yürürlük 1/1/2019)

    3297 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle 3 üncü fıkra 4 üncü fıkra olarak değiştirilmiştir. (Yürürlük 20/6/1986)


    İşçilere aylık olarak 435 TL (30 günlük 14,50*30=435 TL) veriyoruz. İşçilerin maaşı aylık bankaya yatıyor. İşçilere verilen yol parasının, SGK prime esas kazanca dahil olmaması için nasıl ödemeliyiz?

    İşverenlerce çalışanlara ödenen yol ücretleri ile ilgili 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda bir istisna bulunmamaktadır. Nakit ödenen yol paraları üzerinden tıpkı gelir vergisi tarafında olduğu gibi SGK tarafında da prim hesaplaması söz konusu olacaktır. 

    Ulaşım kartı, ulaşım aracı bileti ya da bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının işverence temini şeklinde yapılan yardımlar ise, SGK açısından ayni yardım olarak kabul görmekte ve üzerinden SGK primi kesintisi yapılmamaktadır. 

    Ulaşım kartı ya da bileti, amacı dışında kullanılamaması ve işçiye nakit ücret şeklinde ödenmemesi nedeniyle, SGK açısından tıpkı kartla yapılan yemek yardımında olduğu gibi ayni bir yardım niteliği taşımaktadır. 

    Ayni yardımlar 5510 sayılı Kanunun 80. Maddesi gereği prime esas kazançlara dâhil değildir. Dolayısıyla da üzerinden SGK payları hesaplanmamaktadır.


    SGK Genelgesi – 2020-20

    2.Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar yönünden kısmen prime tabi tutulacak kazançlar

    2.1- Yemek paraları

    Sigortalılara yemek parası adı altında yapılan ödemelerin, işyerinde veya müştemilatında işveren tarafından yemek verilmemesi şartıyla, fiilen çalışılan gün sayısı dikkate alınarak 16 yaşından büyükler için belirlenen günlük asgari ücretin % 6’sının, yemek verilecek gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak miktarı, prime esas kazançların tespitinde dikkate alınmayacak, dolayısıyla bu tutardan prim kesilmeyecektir.

    Bu durumda, yemek parası adı altında yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar,

    Brüt Günlük Asgari Ücret x % 6= X(Günlük istisna tutarı)

    Yemek Parası Verilen Gün Sayısı (Ay içinde fiilen çalışılan gün sayısı) X (Günlük istisna tutarı) = Aylık İstisna Tutarı,

    Ödenen Yemek Parası – İstisna Tutarı = Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Yemek

    Parası,

    formülü vasıtasıyla hesaplanacaktır.

    Öte yandan, sigortalılara ay içinde yemek parası olarak nakit ödeme yapılmaksızın, çalıştıkları işyerinin dışında yemek üretimi yapan başka firma veya şahıslar tarafından (örneğin yemek kuponu, yemek kartı, yemek çeki karşılığında) gerek işyerinde, gerekse işyerinin dışında yemek verilmesi halinde, işverenlerce bu firma veya şahıslara fatura karşılığında yemek bedeli olarak ödenen fatura bedelleri prime esas kazanca dahil edilmeyecektir. Ancak hayatın olağan akışına aykırı muvazaalı uygulamaların tespit edilmesi durumunda yemek kuponu, yemek kartı, yemek çeki gibi araçlara yüklenen bu tutarlar prime esas kazanca dahil edilecektir.

    Örnek 1 : Aylık brüt ücreti 3.000,00 TL olan sigortalıya 2017/Mayıs ayında 250 TL tutarında yemek parası ödenmiştir. Sigortalının ilgili ayda hafta sonları fiilen çalışmadığı göz önüne alındığında yemek parası adı altında yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar;

    Brüt Günlük Asgari Ücret x% 6= Günlük İstisna Tutarı

    Günlük İstisna Tutarı x (Ay içinde Fiilen Çalışılan gün sayısı) Yemek Parası Verilen Gün Sayısı = İstisna Tutarı

    59,25 TL x % 6= 3,56 (Günlük İstisna tutarı)

    3,56 x 22 Gün= 78,32 TL (İstisna Tutarı)

    250 TL – 78,32 TL= 171,68 TL (Prime Esas Kazanca dahil edilecek yemek parası)

    1-Yol ve yemek prim iadeleri

    Bilindiği gibi işverenlerce sigortalılara ödenen “yol paraları” ile “yemek paraları” nın sigorta primi kesintisine tabi tutulmaması gerektiği hususunda ünitelerimize müracaatlar yapılmakta olup, ünitelerimizce yol paralarının yolluk kavramı içine girmemesi ya da başka bir ifade ile görev yolluğu olarak ödenmemiş olması ve yemek paralarının da günlük asgari ücretin %6 sının sigorta priminden muaf olması nedeniyle bu tutarı geçen kısmının prime tabi tutulması gerektiği şeklinde verilen cevaplar üzerine Kurumumuz aleyhine İş Mahkemeleri nezdinde davalar açılmaktadır.

    Mahkemelerce yardım mahiyetindeki ödemelerin nakit olarak yapılmış olmasının ödemenin mahiyetini değiştirmediği gerekçesiyle davalar Kurumumuz aleyhine neticelenmekte, ayrıca Yargıtay’ca da söz konusu kararlar onanmaktadır.

    Hukuk Müşavirliği’nin 30/10/2014 tarihli 902 sayılı 2014/30 sayılı Genelgesinin “b) Kesinleşmeden İnfazı Mümkün Olan Kararlar Yönünden” başlıklı bölümünde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 367 nci maddesinde belirtilen kararlar ile hizmet tespiti davaları sonucu verilen kararlar ve kendi özel kanunlarında kesinleşmeden infaz edilemeyeceği açıkça belirtilen kararlar dışında kalan kararlar hakkında ilgililerin talebinin müracaat tarihinden itibaren 30 gün süre içerisinde yerine getirilmesi gerektiği düzenlenmiştir.

    Diğer yandan, mahkeme kararlarına istinaden davacı veya vekilince müracaat edilerek ödeme yapılmasının istendiği, iade için iptal prim belgeleri istendiğinde karar kesinleştiğinde verileceği şeklinde itiraz edilmesi üzerine 30 günlük süre içinde kararın infazı gerektiğinden istenilen tutarın iadesinin yapıldığı durumlar ortaya çıkabilmektedir.

    Bu doğrultuda iptale ilişkin prim belgeleri kararın infazı gereken 30 gün içinde işverenlerden istenilecek, verilmemesi halinde resen düzenlenerek iptal ve iade işlemi yapılacaktır. Dolayısıyla mahkeme kararlarına istinaden yapılacak iadelerde, öncelikle yol ve yemek paralarına ilişkin işçi/ işveren hisselerinin iptaline ilişkin iptal prim belgelerinin düzenlenmesi sonucunda iptal edilen yol ve yemek paralarından işveren hissesine ilişkin tutarın iadesinin yapılması, buna karşın sigortalı hissesinin emanete alınarak sigortalı tarafından iadesine ilişkin karar getirilmediği sürece iade işleminin yapılmaması gerekmektedir.

     


    Kaynak: İSMMMO
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikGoogle faturalarında reklam giderlerinin dışında %5 Türkiye yasal işletim maliyeti adı altında tahsilat yapmaktadır. Çekilen bu tutar içinde %15 stopaj ve %18 KDV uygulanacak mıdır?
    Sonraki İçerikYurt dışındaki e-ticaret sitesinden harici sabit disk satın alındığında gümrük işlemi yapılmalı mıdır?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz