Ana Sayfa Hukuk Malulen Emekli Olmada Aranan Sağlık Şartları Ve Uygulanan İstisnalar

Malulen Emekli Olmada Aranan Sağlık Şartları Ve Uygulanan İstisnalar

1380
0

Malulen Emekli Olmada  Aranan Sağlık Şartları Ve Uygulanan İstisnalar

Malulen Emeklilik
Malulen emeklilik, ilk defa çalışmaya başladığı tarihten itibaren çalışma gücündeki kayıp oranını en az %60 oranında yitirenlerin diğer gerekli şartları sağlamaları halinde yararlanabildikleri bir emeklilik koludur.
5510 sayılı sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanununun 4. bölümü Uzun Vadeli Sigorta Hükümlerini açıklamaktadır. Kanunun 25. maddesi malul sayılmayı anlatmıştır.

Malul Sayılma
Sigortalının veya işverenin talebi üzerine kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’nı veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır.

Malulen Emekli Olma Şartları
Malulen emekli olabilmek için iki şart aranmaktadır. Bunlar sigortalılık ve sağlık şartlarıdır.
Sigortalılık şartı olarak en az 10 yıllık sigortalılık süresi ve bu süre içinde en az 1800 gün prim ödenmiş olması aranmaktadır.
Sağlık şartı olarak da işe girmeden evvel en az % 60 oranından az hastalık veya rahatsızlığınız olup da sonrada bu oranın
% 60 veya daha fazla oranda olması aranmaktadır.
5510 Sayılı Kanunun 25. Maddesine Göre Malulen Emekli Olmak İçin Gerekli Şartları Tek Teke Belirmiştir. Buna Göre Gerekli Şartları:

10 Yıllık Sigortalılık Süresinin Olması Şartı
Buna göre 10 yıllık filli çalışmasının bulunması gerekmektedir. Sigorta başlangıcının 10 yıl önce başlaması yeterli olmayıp, 10 yıl boyunca sigortalı şekilde çalışmasının bunması aranmaktadır.

1800 Gün Prim Ödenmiş Olması Şartı
En az 1800 gün prim ödenmiş olmalıdır. Ancak bildirdiği üzere eksik primler malulen emekli olmadan önce de toplu olarak ödenebilmektedir. Bu sebeple de bu şart sonradan tamamlanabilmektedir.

Başka Birinin Sürekli Bakımına Muhtaç Derecede Malul Olan Sigortalılar İçin İse, Sigortalılık Süresi Aramadan 1.800 Gün Malullük, Yaşlılık Ve Ölüm Sigortaları Primi Ödenmiş Olması Şartı
10 yıllık sigortalılık süresinin istisnası olarak bu şart getirilmiştir. Buna göre başkasının bakımına muhtaç derecede malul olan kişi 1800 gün prim, yaşlılık ve ölüm sigorta primi ödeyerek malulen emekli olabilecektir. Yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere bu primler sonradan toplu olarak da ödenebilmektedir.
Başkasının bakımına muhtaç derecede malulen olup olmadığı hususunda da Tam Teşekkülü Sağlık Kurulundan bu konuda
rapor alınması gerekli kalınmıştır. Bu hastaneye sevkin de Sosyal Güvenlik Kurumu ilgili Müdürlüğü tarafından yapılması gerekmektedir.

Malullüğün Sigortalı İşe Girdikten Sonra Meydana Gelmiş Olması Şartı
Sigortalının malulen emekli olabilmesi için maluliyetin işe girdikten sonra meydana gelmiş olması gerekmektedir. Ancak başvuru yapabilmesi için işten ayrılmış olması şarttır.

Malulük Durumunu Gösterir Maluliyet Raporunun Alınması Şartı
Sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte maluliyetin tespiti tam teşekkülü Sağlık Kurulundan maluliyet raporunun alınması gerekmektedir.

Maluliyet Tespit Raporu
Sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte maluliyetin tespiti için yapılacak başvuruda dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır.
Yukarıda da açıklamış olduğumuz üzere sigortalı geçirdiği kaza veya hastalığı sonucu çalışma gücünün %60 ‘nı kaybetmiş 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş sigortalı maluliyetinin tespiti için bu konuda rapor alınması aranmaktadır.
Yine yukarıda açıkladığımız üzere, prim gün sayısı eksik olanlar hizmet borçlanması yaparak prim gün sayısını sonradan tamamlayabilirler. Ancak hizmet borçlanma bedellerini ödemeden sevk edilen sigortalılar maluliyetlerinin tespitine ilişkin masraflarının kendileri ödemesi gerekmektedir.

Ayrıca sigortalının maluliyetinin tespitini isteyebilmesi için fiilen çalışıyor olması gerekmez.

Çalışmayan ancak malullük aylığını hak etmek için sigortalılık süresini ve prim gün sayısını tamamlamış olan sigortalı da son çalıştığı yerin bağlı olduğu Sosyal Güvenlik İl veya Merkez Müdürlüklerine yazılı olarak başvurup maluliyetinin tespitini isteyebilir.

Hizmet akdi devam etmekte iken maluliyetinin tespitini yaptıran sigortalıların malullük aylığının bağlanması için kuruma başvurmadan önce hizmet akitlerini sona erdirmeleri gereklidir. Çalışmaya devam eden kişinin, maluliyet bağlanması talebinde bulunması mümkün değildir.

Malulen Emekli Olmaz İçin Aranan 10 Yılık Hizmet Süresinin İstisnası

Malullük için alınacak sağlık kurulu raporunda hastanın “başka birinin sürekli bakımın muhtaç derecede malul” olduğuna dair ibare var ise bu durumdaki kişiler için en az 10 yıllık sigortalılık süresi şartı aranmaz. Bu durumda en az 5 yıl prim ödemiş olmak yeterli sayılmıştır.

Maluliyet Raporu Bakımından Kanser Hastalarına Yapılan Ayrıcalıklar Ve Bu Kapsamda Uygulanan İstisnalar

18.03.2015 tarihinde Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği bazı maddeleri yeniden değiştirilerek kanser hastaları
nın malullük aylığı süresi konusundaki mağduriyetleri giderilmiştir.

Değişiklik öncesi, kanser hastaları tanı tarihi haklarında düzenlenmiş tıbbi belgelerde(patoloji raporu, rapor, ekipriz vb.)itibari ile malul sayılıyorlardı. Fakat malullük aylığı ile ilgili bilgisi olmayan hastalar teşhis tarihinden hemen sonra değil ne zaman bilgiye ulaşırlar ise o zaman SGK’ya başvuru yapıyorlardır. Bu şekilde de 18 ay boyunca değil başvuru tarihinden itibaren malullük aylığı alabiliyorlardır.

18 ay boyunca bağlanan geçici maluliyet aylığı kanser türüne göre bazen 12 ay bazen de 24 ay olarak bağlanabilmektedir.

Yönetmelikte yapılan değişiklik sonrası kanser hastaları maluliyet talep tarihinden önceki bir yıl içinde tanı almak kaydı ile talebe istinaden düzenlenmiş sağlık kurulu raporu tarihinden itibaren 18 ay süresince malul kabul edilir denilerek kanser hastalarının bilgisizlik nedeni ile malullük aylığından daha kısa süre yararlanmalarının önüne geçilmiş olundu.

Görüldüğü üzere, kanser hastası kanser hastası olduğunu gösteren rapor ile birlikte, kanser hastası olduğunu gösteren raporu aldığı tarihten başlayarak 1 yıl içerinde maluliyet aylığı almak için başvuruda bulunabilir.

Kanser hastalarının da 18 ay oyunca maluliyet aylığı alabilmeleri için yine 10 yıl sigortalılık ve 1800 gün prim şartı aranmaktadır. Ancak en az % 60 oranında malul olma şartı aranmamaktadır.

Kanser hastaları 18 aylık geçici maluliyet süresinin sonunda yeniden kontrol muayenesine girerek hastalıkları neticesinde çalışma gücünü en az % 60 oranında kaybetmişler ise yukarıda aranan diğer şartlar yerine getirilerek sürekli bir şekilde maluliyet aylığı alabileceklerdir.

Malullük Aylığı Başvurusu İçin Gerekli Belgeler

Hizmet akdine tabi çalışan (4/a’lı) ve kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile köy ve mahalle muhtarları (4/b’li) sigortalılar için;
-Tasis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi

-Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgesi (İşten ayrıldıktan sonra ilk 10 gün içinde talepte bulunanlar için)

Kamu görevlisi olan (4/c’li) sigortalılar için;

– Malullük aylığı bağlanabilmesi için açıkta bulunanların şahsen/vekâleten veya görevde bulunanlar için Kurumları aracılığı ile yapılacak başvuru,

– Malulen emekliye sevke ilişkin emekliye sevk onayı, – Maluliyetin tespiti için Sağlık Kurulu raporu

Malulen Emekli Olma Talebinin Reddi Halinde Açılabilecek Davalar

Sigortalı Sağlık Kurulu tarafından belirlenen malullük oranını yeterli bulmuyor ise, adli yargıda maluliyet oranının tespiti talepli dava açabilir.

“…506 sayılı Yasanın 53. maddesinde, “Kurum hastanelerince düzenlenecek usulüne uygun sağlık kurulu raporları ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3’ünü yitirdiği… Kurumca tespit edilen sigortalı malullük sigortası bakımından malul sayılır….Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte, malul sayılmayı gerektirecek derecede hastalık ve arızalarının bulunduğu önceden veya sonradan tespit edilen sigortalılar bu hastalık veya arızaları nedeni ile malullük sigortası yardımlarından yararlanamazlar.” düzenlemesini içermektedir. Sigortalılık başlangıç tarihi 01.07.1985 olan davacının, askerliğe elverişli olmadığını gösteren 30.03.1987 tarihli Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Raporunda, hipotiroidi teşhisine bağlı olarak, askerliğe elverişli olmadığı sonucuna varılmıştır. SSK Zonguldak Hastanesince düzenlenen 17.05.2002 tarihli Sağlık Kurulu Raporunun teşhis kısmında ise, “Kr. Depresyon, Kr. Ank. Reak., Fort Miyop optik disk anomalisi,” bulgularına yer verilmiştir. Yargılama sürecinde elde edilen Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunca düzenlenmiş olan, 15.03.2007 tarih, 99 sayılı raporda, Balthazard formülü uyarınca davacının halihazırda % 79,33 oranında çalışma gücü kaybı bulunduğu, “…% 79,33 oranındaki meslekte kazanma güç kaybının hipotiroidi, zeka geriliği ve tek gözdeki görme kaybına bağlı olduğu, hipotiroidi ve zeka geriliğinin 6 yaşında tanısı konulan kretenizme bağlı olup, bu iki arıza için %63,0 (altmışüçnoktasıfır) oranında maluliyeti bulunduğu, 17.05.2002 tarihinde tespit edilen tek gözdeki görme kaybının tespiti sonrası maluliyetinin % 79,33 oranına yükseldiği,” belirtilmiştir. Davacının ilk defa çalışmaya başladığı tarihteki çalışma gücü kaybı oranının % 63 olduğu ve bu oranın 2/3 oranı karşılığını oluşturan % 66,66 oranının altında kaldığı gözetilerek; ilk defa çalışmaya başladığı tarihte malul sayılmayı gerektirecek derecede hastalık ve arızası bulunmayan, 17.05.2002 tarihli sağlık kurulu raporundaki görme kaybına ilişkin çalışma gücü kaybı oranı da eklendikten sonra, çalışma gücünün 2/3’ünü kaybetmiş konuma düşen davacının isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine, 29.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi…”

Görüleceği üzere bu Yargıtay kararında davacının istemini kabul ederek maluliyet oranını Sağlık Kurulunun belirlediği orandan daha yüksek olduğunu tespit etmiştir.
Yine SGK’nın malulen emekli talebinin reddi halinde bu ret talebinin iptali ile ilgili de idare mahkemelerinde iptal davası açılması mümkündür.

Detaylı Bilgi İçin; Avukat Gülden Mehmed Altın g.altin@ozgunlaw.com
Önceki İçerikSgk affına ilişkin uygulama genelgesi 2018-Haziran
Sonraki İçerikSGK emekli maaşı artışı kişiye göre değişir mi?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz