Ana Sayfa Hukuk Anonim Şirketlerde Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması

Anonim Şirketlerde Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması

1222
0
Anonim Şirketlerde Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması
Tüzel kişi, kendini oluşturan kişilerden ve organlarının üyelerinden bağımsız bir kişiliğe ve kendine ait bir malvarlığına sahiptir. Gerçek anlamda tüzel kişi, onu oluşturan üye ve ortakların malvarlığından bağımsız bir malvarlığına sahip olmalıdır ki “malvarlığının bağımsızlığı” veya “mal ayrılığı” ilkesinden söz edilebilsin. Ancak, tüzel kişiliğin malvarlığının ayrı olmasının mutlak şekilde uygulanması bazı durumlarda hakkaniyetle ve hukuk ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.
Tüzel kişiliklerin malvarlıklarının birbirinden ve ortaklarından ayrı ve bağımsız olması ilkesinin kötüye kullanılarak, bu ilkenin koruduğu amacın dışına çıkılması durumunda hukuk düzeni bunu korumayacaktır.
Bu duruma engel olunması amacıyla bazı yasal şartların mevcudiyeti halinde tüzel kişilik göz ardı edilerek tüzel kişi üyesinin sorumluluğuna gidilebilecektir. Bu husus, hukuk düzeninde “tüzel kişilik perdesini kaldırarak sorumlu kılma” şeklinde ifade edilmektedir.
Perdeyi kaldırarak sorumlu kılma halinde tüzel kişi ile üyeleri arasındaki mal ayrılığı genel olarak ortadan kaldırılmamaktadır.
Kural olarak tüzel kişilik yapısı muhafaza edilmekle ve malvarlıkları birbirinden ayrı tutulmakla beraber sadece somut olayda ayrılık ilkesinin uygulanmasından vazgeçilerek bunun zorunlu değil mantıki bir so
nucu olan “üyelerin sorumluluklarının koymayı taahhüt etmiş oldukları sermaye payı ile sınırlı olduğu” kuralı bir tarafa bırakılmakta ve tüzel kişinin alacaklarına üyelerin şahsi malvarlıklarına da müracaat edebilme imkânı tanınmaktadır.
Perdeyi kaldırma ve sorumluluğun asıl tüzel kişi dışında perdenin arkasındaki kişilere de genişletilmesi bakımından dikkate alınacak önemli bir husus ve kriter de “organik bağ” kavramıdır.
Organik bağda, tüzel kişi ile üyesi ortağı ya da başka bir gerçek yahut tüzel kişinin, olması gereken hukuki ve ekonomik bağın ötesine geçmesi; asıl borçlu ile diğer kişiler arasındaki iktisadi ve ticari bağımlılık, kader birliği, birlikte hareket etme olgusu veya özdeşlik bulunması olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tüzel kişilik Perdesinin Kaldırılması farklı şekilde olup; aşağıda tek tek belirtilmiştir. Şöyle ki;
Çapraz Olarak Tüzel Kişilik Perdesini Kaldırma
Kardeş ortaklıklar, diğer bir ifade ile aynı ana ortaklığın yavru ortaklıkları arasındaki tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasını ifade etmektedir.
Çapraz olarak tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak ana ortaklık devreye sokulmakta, akabinde bir yavru ortaklık devreye sokul
makta bununla diğer bir yavru ortaklık arasındaki tüzel kişilik perdesinin kaldırılması sonucu yavru ortaklığa ulaşılmaktadır.
Ters Yönden Tüzel Kişilik Perdesini Kaldırma
Tüzel kişi açısından perdenin kaldırılarak sorumluluğuna gidilmesi ise, üyelerin şahsi borçlarından dolayı doğrudan tüzel kişinin malvarlığına müracaat edilmesidir.
Düz Olarak Tüzel Kişilik Perdesini Kaldırma
Tüzel kişilik perdesini kaldırarak sorumlu kılma halinde, bir borçtan dolayı birden fazla kişinin yani hem ortaklık hem de ortakların sorumluluğu söz konusudur. Üyelerin perdenin kaldırılması ile ortaya çıkan sorumlulukları, tüzel kişinin kendisinin üçüncü şahıs ile ilişkisinden kaynaklandığı için bu sorumluluk üye ile üçüncü şahıs arasındaki bir hukuki işleme değil üyelik ilişkisine dayanmaktadır.
Tüzel Kişiliğin Üyesi Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılmasını Bizzat İsteyebilir mi?
Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince; kanun ve esas sözleşmenin yönetim kuruluna yüklediği görevlere aykırı davranılması sonucunda ortaklığın gördüğü zarardan dolayı sadece tüzel kişinin dava açma hakkı bulunmaktadır. Ancak, kanun koyucu pay sahiplerine de aralarında hiçbir hukuki ilişki olmayan bu kişilere karşı çıkarlarını ve haklarını koruma imkânı vererek tüzel kişilik perdesi kanun tarafından pay sahipleri yararına kaldırılmasına izin vermiştir.

Tüzel Kişilik Perdesini Kaldırarak Sorumlu Kılmanın Söz Konusu Olduğu Haller

Tüzel kişilik perdesinin kaldırıldığı haller, özellikle şu durumlarda karşımıza çıkmaktadır;

IÖzkaynak Yetersizliği

Tüzel kişilik perdesini kaldırarak, ortaklık borçlarından dolayı ortakları da sorumlu kılma sonucunu doğurabilecek hallerden biri olarak, ortaklığın yetersiz özkaynağının bulunması gösterilmektedir.

Yabancı Yönetim

Ortaklığın kendi çıkarları yerine yabancı çıkarlar tarafından yönlendirilmesi ve böylece ortaklığın hakim olan ortak dışındaki diğer ortakların ve de ortaklık alacaklılarının zarar görmesi halidir.

Malvarlığının ve Organizasyonun Birbirine Karışması

Malvarlıkların karışması kabul görmüş tek genel tüzel kişilik perdesini kaldırarak sorumlu kılma halidir.

Kurumsal Kötüye Kullanma

Çapraz Olarak Perdeyi Kaldırarak Sorumlu Tutma

Perdeyi Kaldırma, hukukumuzda yargı kararları ve doktrinde kabul edilmiş ayrıca yabancı ülke hukuklarında da uzun süreden beri uygulanagelen bir kurumdur. Perdeyi kaldırma teorisi uygulanırken bazı hukuki düzenlemelerden hareket edilmekle birlikte özellikle dürüstlük kuralı ile soyut hukuki durumun değil, fiili durumun esas alınması, gizlenen amaç ve eylem çıkartılarak ona göre sorumluluğun belirlenmesi gibi esaslardan hareket edilmektedir.

Perdeyi kaldırma davası açılırken, davalı tarafta yer alanlardan asıl borç ilişkisinde taraf olan tüzel kişinin sorumluluğu ile onun arkasında yer alan
fiilen yönetim ve malvarlığını elinde bulunduran kişi veya kişilerin sorumluluğunun belirlenmesi önemlidir.

Maddi hukukun tanıdığı ve usul hukukuna göre de dava açılabilen perdeyi kaldırma durumlarında, geçici hukuki korumaya engel bulunmamaktadır.

Perdeyi kaldırma davası açıldığında, perdenin arkasındaki kişi veya kişilerin sorumluluğu yoluna giderken istenecek geçici hukuki koruma olarak ihtiyati hacizde, öncelikle asıl borçlu olan tüzel kişiye karşı alacak hakkının bulunması; bundan sonra perdeyi kaldırma şartlarının aranması ve ispat edilmesi gereklidir. Ardından da ilgili ihtiyati haciz şartları ispat edilmelidir. Tüm bu aşamalarda kanunun aradığı ispat asıl davadaki gibi tam ispat değil yaklaşık ispattır.
Detay Bilgi İçin; Avukat İpek Öztaş ipek@ozgunlaw.com

Önceki İçerikGeçmiş Ve Gelecek Yıllara Ait Kira Bedelleri Tahsil Edildiğinde Nasıl Beyan Edilir?
Sonraki İçerikDefter Beyan sisteminde KDV beyannamesinde kümülatif satış kısmı otomatik geliyor mu?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz