Ana Sayfa SGK Sigorta Hizmet Başlangıç Tarihinin Tespiti Nasıl Yapılır?

    Sigorta Hizmet Başlangıç Tarihinin Tespiti Nasıl Yapılır?

    2279
    0

    KONU: Yapılacak İş, İşyerinin İnşaatı Olduğu Anlaşıldığından Sağlık Bakanlığından Söz Konusu İnşaat İle İlgili Belgeleri Getirtmek, Davacının Çalışmaları İle İlgili Bilgi ve Belge Bulunup Bulunmadığını Sormak, Dava Konusu Dönemde İnşaatının Bulunduğu Yere Yakın Oturan Kişileri Tespit Edip Tanık Olarak Beyanlarına Başvurmak Ve Gerçek Çalışma Olgusunu Somut Ve İnandırıcı Bilgilere Dayalı Şekilde Ortaya Koyduktan Sonra Sonucuna Göre Karar Vermekten İbarettir.

    İLGİLİ KANUN MADDELERİ
    (506/md.2,108)

    5510/md.4

    Davacı, 15.04.1982 tarihinde 1 gün süre ile çalıştığının ve bu çalışmasının sigorta hizmet başlangıç tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    Dava; davacının sigortalılık başlangıcının 15.04.1982 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.

    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 108. maddesinin 1. fıkrasında; “Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir” hükmü düzenlenmiştir.

    Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa’nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa’nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.

    Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.

    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 03.05.1982 varide tarihli işe giriş bildirgesi ile davacının 15.04.1982 tarihinde K.. Y.. ünvanlı ve sicil numaralı işyerinde çalışmaya başladığının Kuruma bildirildiği, hizmet cetvelindeki bildirimlerinin 02.05.1996 tarihinde başladığı, işyerinden 1982 yılına ait dönem bordrolarının verilmediği anlaşılmaktadır.

    Yapılacak iş, işyerinin inşaatı olduğu anlaşıldığından Sağlık Bakanlığından söz konusu inşaat ile ilgili belgeleri getirtmek, davacının çalışmaları ile ilgili bilgi ve belge bulunup bulunmadığını sormak, dava konusu dönemde inşaatının bulunduğu yere yakın oturan kişileri tespit edip tanık olarak beyanlarına başvurmak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.

    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Kaynak: Yargıtay-21. Hukuk Dairesi-E. 2016/304-K. 2016/7055-T. 21.04.2016

    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

    Önceki İçerikKadın İşçiler Madenlerde Çalıştırılabilir mi?
    Sonraki İçerikVarisler, Veraset ve İntikal Vergi Beyannamesini birlikte veya ayrı ayrı verebilir mi?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz