Ana Sayfa Çalışma Hayatı Sözlü İstifa Eden İşçinin Kıdem ve İhbar Tazminat Alma Hakkı Var mı?

    Sözlü İstifa Eden İşçinin Kıdem ve İhbar Tazminat Alma Hakkı Var mı?

    3089
    0

    KONU: İkinci Dönem Çalışmasında, İşyerinde Yapılan Bir Toplantıda İşyeri Yetkilisinin İşe Yönelik Talimatlarıyla İlgili Davacının Yetkili İle Tartıştığı, Yetkilinin Verilen Talimatının Uygulanacağını Dile Getirmesi Üzerine “Burası Askeriye Değil Sizinle Çalışamam” Deyip İstifa Edip Gittiği, İş Akdinin Bu Şekilde Sona Erdiği, İşyeri Yetkilisinin Göreve Yönelik Talimatlarının İşle İlgili Olup Herhangi Bir Hakaret Ya da Haklı Fesih Gerektiren Olumsuz Bir Davranışın İspatlanamayışı Karşısında Davacının İstifasının Haklı Nedene Dayanmadığı Anlaşıldığından, Mahkemece, Emeklilik Tarihine Kadar Olan Dönem İçin Tazminat Ödendiğinden Ve 2. Dönem Çalışmasının Da İstifa İle Sonuçlandığı Anlaşıldığından Kıdem Tazminatı Talebinin Reddi Gerekirken Yerinde Olmayan Gerekçe İle Kabulü Hatalıdır.

    İLGİLİ KANUN MADDESİ:
    4857/md.12

    A) DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
    Davacı, davalıya ait işyerinde yönetici memur olarak 1990 yılında çalışmaya başladığını, 1998 yılında emekli olmasına rağmen çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesih edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ve yemek ücreti alacaklarının tahsilini, istemiştir.

    B) DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
    Davalı, davacının istifa edip işten ayrıldığını, tüm haklarının ödendiğini ve alacağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

    C) YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ:
    Mahkemece, “Davacının 18.10.2011 tarihi itibariyle istifa ederek isten ayrıldığı tüm dosya kapsamında anlaşılmış feshin haklı nedene dayalı olduğunu davacı somut delillerle ispat edememiştir. Bu nedenle 20.08.1998-18.10.2011 tarihleri arasındaki dönem için kıdem tazminatı hakkı yoktur. İstifa eden işçinin 4857 sayılı yasa kapsamında ihbar tazminatı hakkı da olmadığından davacının ihbar tazminatı talebi reddedilmiştir. Ancak davacı 20.08.1998 tarihinde emekli olduğundan 01.11.1990-20.08.1998 tarihleri arasındaki dönem için kıdem tazminatı hakkı mevcuttur” gerekçesi ile kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücretine hükmedilip diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.

    D) TEMYİZ:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.

    E) GEREKÇE:
    1-
    Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davacı vekili dava dilekçesinde davacının 01.11.1990 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını ve iş sözleşmesinin sona erdiği 18.01.2011 tarihine kadar çalıştığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunmuşken yargılama sırasında verdiği dilekçe ve 20.11.2013 tarihli celsede 1998 yılında emeklilik nedeni ile sona eren dönem için tazminatını aldığını belirterek 2. dönem için talepte bulunduğunu açıkça beyan ederek talebini emeklilik sonrası çalışmaya hasretmesi karşısında Mahkemece 2. dönem çalışması için hesaplanan miktarın 1. dönem çalışması karşılığı gibi hüküm altına alınması hatalıdır.
    Kaldı ki dosyadaki bilgi ve belgeler ile tanıkların ortak anlatımlarına göre, ikinci dönem çalışmasında, işyerinde yapılan bir toplantıda işyeri yetkilisinin işe yönelik talimatlarıyla ilgili davacının yetkili ile tartıştığı, yetkilinin verilen talimatının uygulanacağını dile getirmesi üzerine “burası askeriye değil sizinle çalışamam” deyip istifa edip gittiği, iş akdinin bu şekilde sona erdiği, işyeri yetkilisinin göreve yönelik talimatlarının işle ilgili olup herhangi bir hakaret ya da haklı fesih gerektiren olumsuz bir davranışın ispatlanamayışı karşısında davacının istifasının haklı nedene dayanmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, emeklilik tarihine kadar olan dönem için tazminat ödendiğinden ve 2. dönem çalışmasının da istifa ile sonuçlandığı anlaşıldığından kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile kabulü hatalıdır.

    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Kaynak: Yargıtay-9. Hukuk Dairesi-E. 2014/34785-K. 2016/5900-T. 14.03.2016

    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

    Önceki İçerikSürekli Bileşik Faizi Hesaplama Formülü (Finans ve Sermaye Piyasaları)
    Sonraki İçerikKandinsky’nin “Klänge (Sesler)” İsimli Eseri (Sanat Tarihi / Dışavurumculuktan Pop-Art’a)

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz