değişimi – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 24 Nov 2023 07:55:45 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Şirketlerin Devir, Bölünme ve Hisse Değişimi Hallerinde Kurumlar Vergisi Yönünden Vergilendirmesine İlişkin Açıklamalar https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-devir-bolunme-ve-hisse-degisimi-hallerinde-kurumlar-vergisi-yonunden-vergilendirmesine-iliskin-aciklamalar/ https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-devir-bolunme-ve-hisse-degisimi-hallerinde-kurumlar-vergisi-yonunden-vergilendirmesine-iliskin-aciklamalar/#respond Fri, 24 Nov 2023 07:55:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147758 20. Devir, Bölünme ve Hisse Değişimi Hallerinde Vergilendirme

20.1. Devir halinde vergilendirme ve beyan

Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesine uygun olarak yapılacak devirlerde, aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilecek, birleşmeden doğan kârlar ise hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir.

Devir tarihi, şirket yetkili kurulunun devre ilişkin kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarihtir.

Devre ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verilecektir.

Beyanname, münfesih kurum ile birleşilen kurum tarafından devir tarihi itibarıyla hazırlanacak ve müştereken imzalanacaktır.

Devir tarihine kadar olan kazancın vergilendirilebilmesi için devir tarihi itibarıyla hesaplanan kazancın bu beyannameye dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir. Bu tarihten sonraki işlemlerden doğan kazanç, devralan kuruma ait olacaktır.

Devir işleminin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde yapılması halinde, münfesih kurumun önceki hesap dönemine ilişkin olarak hazırlanacak kurumlar vergisi beyannamesi de devre ilişkin kurumlar beyannamesi ile birlikte verilecektir. Söz konusu beyannamelerin de münfesih kurum ve birleşen kurum tarafından müştereken imzalanarak münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Örnek 1: Hesap dönemi takvim yılı olan (A) Ltd. Şti. 4/6/2007 tarihinde nev’i değiştirerek (A) A.Ş.’ye devredilmiştir. Bu durumda, (A) Ltd. Şti.’nin 1/1/2007 – 4/6/2007 tarihleri arası kıst dönemine ilişkin beyannamenin 4/7/2007 tarihi mesai saati sonuna kadar münfesih kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Örnek 2: (A) Ltd. Şti.’nin 11/2/2007 tarihinde (A) A.Ş.’ye dönüşmesi halinde ise münfesih (A) Ltd. Şti.’nin 1/1/2007 – 11/2/2007 tarihleri arası kıst dönemine ilişkin beyanname ile 2006 hesap dönemine ilişkin beyannamenin 13/3/2007 tarihi mesai saati sonuna kadar münfesih kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Birleşilen kurum, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini münfesih kurumun birleşme sebebiyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde vereceği bir taahhütname ile taahhüt edecektir. Mahallin en büyük mal memuru, bu hususta birleşilen kurumdan ayrıca teminat isteyebilecektir. Kurumlar Vergisi Kanununun uygulanmasında, mahallin en büyük mal memuru vergi dairesi başkanlığının bulunduğu illerde vergi dairesi başkanları, diğer illerde ise defterdarlardır.

Verilecek beyannamelerin ekine söz konusu taahhütname ile devre ilişkin bilançonun ve gelir tablosunun bağlanması gerekmektedir.

Öte yandan, geçici vergi beyannamesinin verilme süresinden önce aynı döneme ilişkin olarak devir işlemleri nedeniyle kurumlar vergisi beyannamesi verilmesi halinde, bu dönem için ayrıca geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir. Devir nedeniyle münfesih hale gelen kurumun, devir tarihine kadar ödediği geçici vergiler, devir dolayısıyla vergilenecek devir öncesi kazanç üzerinden hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir. Mahsup edilemeyen tutarın kalması halinde, bu tutar birleşilen kurumun kurumlar vergisinden mahsup edilecektir.

20.2. Tam bölünme halinde vergileme ve beyan

Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesi uyarınca yapılacak tam bölünmelerde, aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde münfesih kurumun sadece bölünme tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilecek; bölünmeden doğan kârlar ise hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir.

Tam bölünme tarihi, şirket yetkili kurulunun bölünmeye ilişkin kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarihtir.

Bölünme işlemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi, bölünmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde bölünme suretiyle infisah eden (bölünen) kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilecektir.

Beyanname, bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlar tarafından bölünme tarihi itibarıyla hazırlanacak ve müştereken imzalanarak verilecektir.

Bölünme tarihine kadar olan kazancın vergilendirilebilmesi için bölünme tarihi itibarıyla hesaplanan kazancın bu beyannameye dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir. Bu tarihten sonraki işlemlerden doğan kazanç, devralan kurumlara ait olacaktır.

Bölünme işleminin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde yapılması halinde, bölünen kurumun önceki hesap dönemine ilişkin olarak hazırlanacak kurumlar vergisi beyannamesi de bölünmeye ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi ile birlikte verilecektir. Söz konusu beyannamenin de bölünen kurum ve bu kurumun varlıklarını devralan kurumlar tarafından müştereken imzalanarak münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar, bölünen kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini, bölünen kurumun bölünme sebebiyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde verecekleri bir taahhütname ile taahhüt edeceklerdir.

Mahallin en büyük mal memuru, bu hususta bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlardan ayrıca teminat isteyebilecektir.

Bölünme beyannamesine, ayrıca bölünme bilançosu ve gelir tablosu, bölünme sözleşmesi ve bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumların yeni sermaye yapısını gösteren Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısının birer örneği eklenecektir.

Geçici vergi beyannamesinin verilme süresinden önce aynı döneme ilişkin olarak tam bölünme işlemleri nedeniyle kurumlar vergisi beyannamesi verilmesi halinde, bu dönem için ayrıca geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir.

20.3. Kısmi bölünme ve hisse değişimi hallerinde vergileme

Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesine göre gerçekleşen kısmi bölünme ve hisse değişimi işlemlerinden doğan kârlar hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir.

Kısmi bölünme işlemlerinde, bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından, bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar, devraldıkları varlıkların emsal bedeli ile sınırlı olarak müteselsilen sorumlu olacaklardır.

 


Kaynak: KURUMLAR VERGİSİ KANUNU GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-devir-bolunme-ve-hisse-degisimi-hallerinde-kurumlar-vergisi-yonunden-vergilendirmesine-iliskin-aciklamalar/feed/ 0
İşyerinin Veya Bir Bölümünün Devri Halinde Çalışanların Hakları Korunur Mu? https://www.muhasebenews.com/isyerinin-veya-bir-bolumunun-devri-halinde-calisanlarin-haklari-korunur-mu/ https://www.muhasebenews.com/isyerinin-veya-bir-bolumunun-devri-halinde-calisanlarin-haklari-korunur-mu/#respond Tue, 08 Aug 2023 07:01:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145181

İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.

Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür.

Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır.

Tüzel kişiliğin birleşme veya katılma ya da türünün değişmesiyle sona erme halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmaz.

Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz. Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır.

Yukarıdaki hükümler, iflas dolayısıyla malvarlığının tasfiyesi sonucu işyerinin veya bir bölümünün başkasına devri halinde uygulanmaz.

 


Kaynak: 4857 Sayılı İş Kanunu
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/isyerinin-veya-bir-bolumunun-devri-halinde-calisanlarin-haklari-korunur-mu/feed/ 0
Türkiye Talep Üzerine Bilgi Değişimi Konusunda Yapılan Uluslararası Değerlendirmede Büyük Ölçüde Uyumlu (Largely Compliant) Notu Almıştır https://www.muhasebenews.com/turkiye-talep-uzerine-bilgi-degisimi-konusunda-yapilan-uluslararasi-degerlendirmede-buyuk-olcude-uyumlu-largely-compliant-notu-almistir/ https://www.muhasebenews.com/turkiye-talep-uzerine-bilgi-degisimi-konusunda-yapilan-uluslararasi-degerlendirmede-buyuk-olcude-uyumlu-largely-compliant-notu-almistir/#respond Thu, 17 Nov 2022 07:20:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134595

GİB

Duyuru

Yaklaşık bir yıldır çalışmaları süren Türkiye’nin 2 nci Tur Talep Üzerine Bilgi Değişimine İlişkin Eş Denetimi sonucunda, sekretaryası OECD tarafından yürütülen, Vergide Şeffaflık ve Bilgi Değişimi Küresel Forumu (Küresel Forum) tarafından hazırlanan, Türkiye’nin Talep Üzerine Bilgi Değişimi Raporu; Küresel Forumun 9-11 Kasım 2022 tarihli genel toplantısı öncesinde kabul edilmiş ve 09.11.2022 tarihinde OECD’nin internet sitesinde yayınlanmıştır.

Bu süreçte, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı koordinasyonunda, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı, Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı gibi çok sayıda kamu kurumu ile meslek örgütleri ve ilgili özel sektör temsilcilerinin de katılımıyla kapsamlı çalışmalar yapılmıştır.

Yapılan bu çalışmalar neticesinde, 1 inci Tur Eş Denetimde (2013) Kısmen Uyumlu (Partially Compliant) olarak yapılan ülke değerlendirmemiz, 2 nci Tur Eş Denetim sürecinde yükselerek Büyük Ölçüde Uyumlu (Largely Compliant) şeklinde gerçekleşmiştir.

Türkiye’nin aldığı not (rating) vergisel şeffaflık ve işbirliği alanında ülkelerin uygulamalarını takip eden başta Avrupa Birliği olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşların değerlendirmelerine pozitif şekilde yansıyacaktır.

Söz konusu rapora ulaşmak için tıklayınız :

https://www.oecd.org/tax/global-forum-on-transparency-and-exchange-of-information-for-tax-purposes-turkiye-2022-second-round-b2af0142-en.htm


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiye-talep-uzerine-bilgi-degisimi-konusunda-yapilan-uluslararasi-degerlendirmede-buyuk-olcude-uyumlu-largely-compliant-notu-almistir/feed/ 0
Restoran koltuklarının kumaşlarının değişiminin masrafı hangi hesaba atılır? https://www.muhasebenews.com/restoran-koltuklarinin-kumaslarinin-degisiminin-masrafi-hangi-hesaba-atilir/ https://www.muhasebenews.com/restoran-koltuklarinin-kumaslarinin-degisiminin-masrafi-hangi-hesaba-atilir/#respond Mon, 12 Sep 2022 03:42:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=128072 Restoran bahçesinde kullanılan koltuk kılıflarına kumaş dikildi. Yapılan işlemin maliyeti yüksek olduğu için özel maliyete mi almalıyım?

Özel maliyet hesabı Kiralanan Gayrimenkullerin değerini artırıcı harcamalar için kullanılır. Yapılan harcamanız 255 hesaba yazılır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/restoran-koltuklarinin-kumaslarinin-degisiminin-masrafi-hangi-hesaba-atilir/feed/ 0
Uluslararası Vergilemede Bilgi Değişimi Ve Türkiye Uygulamaları https://www.muhasebenews.com/uluslararasi-vergilemede-bilgi-degisimi-ve-turkiye-uygulamalari/ https://www.muhasebenews.com/uluslararasi-vergilemede-bilgi-degisimi-ve-turkiye-uygulamalari/#respond Fri, 15 Oct 2021 08:29:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=117042 ULUSLARARASI VERGİLEMEDE BİLGİ DEĞİŞİMİ VE TÜRKİYE UYGULAMALARI

GİRİŞ

Uluslararası ilişkilerin yoğunlaşması sonucu, sermaye ve ekonomik hareketler ulusal sınırlar dışına yoğun bir şekilde taşınmıştır. Sermaye ve ekonomik hareketler nedeniyle ulusal sınırlar dışında elde edilen gelirlerin vergilendirme hakkı, ikamet edilen (mukim) ülkeye mi, yoksa gelirin elde edildiği (kaynak) ülkeye mi ait olacağı konusu tartışılmıştır.

Bu sorun, ülkeler arasında yapılan ÇVÖA‘ları ile çözülmeye çalışılmıştır. Bazı ÇVÖA’ların da bir kısım yurtdışı kaynak ülke gelirlerinin vergilendirilme hakkı, mukim ülkeye bırakılmakla birlikte, bir kısmı kaynak ülkede vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

Mukim ülkenin vergilendirme yapabilmek için kaynak ülkeden elde edilen gelir hakkında bilgi alması gerekir. Bilginin alınmaması mukim ülkenin bu geliri vergilendirilmemesine, vergi kayıp ve kaçağına neden olabilecektir. Bu durumun giderilmesi için kaynak ülkeden bilgi alınması gerekir.

Devletler tek başına, vergilemede bu bilgi ihtiyacını karşılayamayacağını anlamaları üzerine bilgi değişimi konularını gündeme getirmişler ve uluslararası çalışmalar yapmışlardır. Yapılan uluslararası çalışmalar ve Türkiye uygulamaları konusu yazımızın konusu oluşturmaktadır.

I- VERGİLEMEDE ULUSLARARASI BİLGİ DEĞİŞİMİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

1.1-Vergilemede Uluslararası Bilgi Değişimi Tanımı

Vergilemede, vergi kayıp kaçağını önlemek için hesaplanacak olan vergi ile ilgili olarak bir devlet vergi idaresinden başka bir devlet vergi idaresine bilgi aktarımıdır.

1.2- Bilgi Değişimin Amacı

Vergilemede bilgi değişimiyle amaçlanan,

  • Ödenmesi gereken verginin daha doğru tespit edilmesi,
  • Vergi mükellefleri arasındaki vergi eşitsizliği giderilmesi,
  • Uluslararasındaki sermaye hareketlerindeki sapmaların azalması,
  • Haksız vergi rekabetinin engellenmesi,
  • Vergi şeffaflığının sağlanması,
  • Daha fazla ve daha az maliyetli vergi toplanmasıdır.

 

1.3- Bilgi Değişiminin Yöntemleri

1.3.1-Talep Üzerine Bilgi Değişimi

Bir ülkedeki yetkili makamın, sözleşmenin tarafı olan diğer ülkedeki yetkili makamdan belirli bir bilginin talep etmesidir.

1.3.2-Kendiliğinden Bilgi Değişimi

Bilgi değişimi sözleşmesinin tarafı olan devletlerden bir tarafın diğerinin işine yarayacağını düşündüğü bilgileri değişime tabi tutmasıdır.

1.3.3- Otomatik Bilgi Değişimi

Gelirin elde edildiği kaynakülkesinden, mukimülkesine vergi mükellefleri hakkındaki toplu gelir kategorileri ile ilgili bilgilerin periyodik ve sistematik bir biçimde gönderilmesidir.

1.4-Bilgi Değişiminde Sistemler

1.4.1- İki Taraflı Sistem

İki tarafın olduğu sistemdir.

  • Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaların bilgi değişimi maddesiyle sınırlı anlaşmalar.
  • Vergi cenneti sayılan ülkelerle yapılan bilgi değişimi anlaşması.

1.4.2- Çok Taraflı Sistemler

Çok tarafı olan, genellikle ekonomik olarak bölgesel bir birlik oluşturan ülkelerin yer aldığı bilgi değişimidir.

  • OECD tarafından hazırlanan “Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi”.
  • Avrupa Birliği tarafından Birlik içerisinde vergisel konularda işbirliği sağlamak için yapılan İdari İşbirliği Direktifi.

II-ULUSLARARASI BİLGİ DEĞİŞİMİNİN ULUSLARARASI HUKUKİ KAYNAKLARI VE TÜRKİYE UYGULAMALARI

  • Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları (ÇVÖA),
  • Vergi Bilgi Değişimi Anlaşmaları (TIEA),
  • OECD Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardım Sözleşmesi,
  • OECD Finansal Hesap Bilgilerin Otomatik Değişimi Hakkındaki Standart,
  • AB’de (DAC 6) Finansal Hesap Bilgilerinin Zorunlu Otomatik Değişimi
  • ABD Yabancı Hesaplar Vergi Uyum Yasası (FATCA),

 

1- Bilgi Değişiminde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları

1.1- Genel Bilgi

Devletler arasındaki bilgi değişimine yönelik ilk düzenlemeler çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarında yer almıştır. Vergiye tabi gelirlerin birden fazla ülke tarafından, aynı gelirin, vergilendirmesi durumunda çifte vergilendirme sorunu ortaya çıkmaktadır. Çifte vergilemenin önlenmesi; vergileme hakkının yalnızca bir ülkeye verilmesi veya iki ülke arasında paylaşımı ile gerçekleşir.

Uluslararası çifte vergilendirmeyi önleme konusunda bazı devlet ve kurumlar standart oluşturup, tip model anlaşmaları geliştirmişlerdir. Bu anlaşmalarda bilgi değişim maddesi de bulunmaktadır.

Model Anlaşmalar

  • OECD Çifte Vergilendirmeyi Önleme Model Anlaşması
  • Birleşmiş Milletler Çifte Vergilendirmeyi Önleme Model Anlaşması
  • ABD Çifte Vergilendirmeyi Önleme Model Anlaşması

1.2- Bilgi Değişiminde, OECD Çifte Vergilendirmeyi Önleme Model Anlaşması

1.2.1- Genel Bilgi

Bilgi değişimi konusundaki en önemli başlangıç, OECD tarafından 1977 yılında, “Gelir ve Servet Vergilerinde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşma Modeli” ile yapılmıştır. En son 2017 yılında anlaşma modeli yenilenmiştir.

OECD gelir ve servet üzerine çifte vergilendirme model anlaşmasının temel amacı; uluslararası hukuki çifte vergilendirme alanında ortaya çıkan sorunları tek tip olarak çözebilmektir. Diğer bir amaç da bilgi değişimine olanak vermesidir. Bilgi değişimi geniş anlamda Model Anlaşmasının 26 ncı maddesinde tanımlanır.

OECD’ ye üye olan veya olmayan ülkeler tarafından uygulanmakta olan bu model anlaşmada genel olarak vergileme hakkı sermaye ve servet ihraç edenin ikamet mukim) olduğu ülkeye verilmiştir. Gelişmiş ülkeler tarafından tercih edilmektedir.

1.2.2- OECD Model ÇVÖA Bilgi Değişimi Madde 26 Özeti

Akit Devletlerin yetkili makamları, iç mevzuat hükümlerinin yürütülebilmesi ve idare edilebilmesi için gerekli bilgiyi değişime tabi tutabileceklerdir. Bilgi değişimi ÇVÖA’da yer alan gelirden alınan vergilerle sınırlı değildir.

Elde edilen her nevi bilgi, o Devletin kendi iç mevzuatına göre elde ettiği bilgi gibi gizli tutulacaktır.

Bu bilgiler sadece, verginin tarh, tahakkuk veya tahsili ile görevli olan kişi ve makamlara verilebilecek ve sadece bu amaçla kullanılacaktır. Mahkemeler ve idari kuruluşlar da bu kapsamdadır.

Bir akit devletin, mevzuatına ve idari uygulamalara ters düşen, normal idari işlemlerle temin edilmeyecek, bir ticari, sınai, mesleki sırrı veya ticari işlem sürecini açığa çıkaran veya açıklanması kamu düzenine aykırı düşen bilgiler açıklanmayacaktır.

Bir Akit Devlet bu maddeye göre bilgi istediğinde, diğer Akit Devlet istenen bilgiyi temin etmek için kendi bilgi toplama sistemini kullanacaktır.

1.3- Bilgi Değişiminde, Birleşmiş Milletler Model Çifte Vergilendirmeyi Önleme Model Anlaşması

1.3.1-Genel Bilgi

BM Model Anlaşması ile OECD Model Anlaşması ortakhükümler içermektedir. Ancak, BM Model Anlaşması, farklı olarak genel olarak gelirin elde edildiği kaynak ülkede vergilendirilmeilkesini dikkate almaktadır.

Kaynak ülkesi ilkesinin benimsenmesiyle birlikte, BM modeli daha çok sermaye ithal eden ülke olan az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler tarafından tercih sebebi olmuştur.

1.3.2-Bilgi Değişimi

BM model anlaşmasının Bilgi Değişimi ile ilgili 26’ncı maddesi 2012 yılında güncellenerek OECD Model Anlaşmasına yakınlaşmıştır.

1.4- Bilgi Değişiminde, ABD Model Çifte Vergilendirmeyi Önleme Model Anlaşması

1.4.1-Genel Bilgi

ABD model anlaşması genel hatlarıyla OECD model anlaşması ile benzerlik gösterir. Genellikle kaynak ülke vergileme hakkına sahiptir. Bu şekilde kaynak ülkede vergileme yapılacağından kaynak ülke açısından ABD sermayesi teşvik edilmektedir. Diğer taraftan, anlaşmada vatandaş ve mukimlik ilkesinin baskın olduğu hükümler de bulunmaktadır.

1.4.2-Bilgi Değişimi

ABD Model ÇVÖA’nın 26 ncı madde kapsamında bilgi değişimi ile vergi idareleri arası iş birliği ele alınmaktadır.

Bilgi değişiminin kapsamı anlaşma ile belirlenen vergilerle sınırlı olmayıp her türlü vergiyi içermektedir. İsteğe bağlı ya da kendiliğinden bilgi değişim yöntemleri öngörülen modelde, talep edilen bilgilerin belirlenen sürelerde sunulması konusunda yükümlülük getirilmiştir.

1.5-ÇVÖA’nın Türkiye Uygulaması

Türkiye’nin taraf olduğu ÇVÖA’ları genellikle OECD Model Anlaşmasını temel almıştır. Türkiye 2020 sonu itibariyle 85 ülke ile anlaşma imzalanmış olup, 85’i yürürlüktedir. Anlaşma görüşmeleri devam eden 12 ülke bulunmaktadır. Yürürlükte olan Anlaşmaların 26 tanesi AB ülkeleriyle yapılmıştır.

Bilgi değişimi ÇVÖA’nın “Bilgi Değişimi”ne ilişkin 26 nci maddesi uyarınca (Bazılarında 25 inci madde) yapılabilmektedirler.

2-Bilgi Değişiminde Vergi Bilgi Değişim Anlaşması Modeli

2.1-Genel Bilgi

Vergi bilgi değişim anlaşmaları genellikle, hiç vergi alınmayan ya da çok düşük vergi uygulayan ülkelerle (vergi cenneti) sadece bilgi değişim amacıyla yapılan anlaşmaları ifade etmektedir.

Vergi Bilgi Değişim Anlaşma Modeli 2002 yılında OECD tarafında oluşturulmuştur. Bu anlaşma modelinin oluşturulma amacı etkin bilgi değişimi konusunda uluslararası işbirliğini teşvik etmektir. İlk versiyonu, OECD Model ÇVÖA’nın 26’ıncı maddesi kapsamında hazırlanmış olup talep üzerine bilgi değişimine yöneliktir.

Anlaşma modeli ile akit devletlerin iç hukuklarının idaresi ve uygulanmasına yönelik anlaşma kapsamındaki öngörülebilir bilgilerin değiştirilmesi düzenlenmiştir. Anlaşma kapsamındaki

vergiler ise; gelir ve kar üzerinden alınan vergiler, sermaye üzerinden alınan vergiler, net servet üzerinden alınan vergiler ile emlak ve veraset ve intikal vergilerini kapsamaktadır.

2.2-Türkiye Uygulaması

Vergi konularında Bilgi Değişim Anlaşmasını Türkiye 5 adet ülke ile yapılmış yürürlüktedir. Bu ülkeler, Jersey, Bermuda, Guernsey, Man Adası ve Cebelitarık’tır.

Anlaşma  konusu vergiler, tarafların kanunları uyarınca alınan her tür ve tanımdaki vergilerdir.

Bilgi değişimi talep üzerine uygulanır. Sağlanan bilgiler gizli tutulur. Uygulamada karşılaşılan sorunlar karşılıklı anlaşma yoluyla çözülür.

3-Bilgi Değişiminde Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardım Sözleşmesi

3.1- Genel Bilgi

OECD ve Avrupa Konseyi tarafından düzenlenen “Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi” bilgi değişimi konusundaki yasal kaynaklar arasında yer almaktadır.

Bu kaynak, “Vergi Konularında Çok Taraflı Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi” olarak geliştirilmiş 3 Kasım 2011’ de imzaya açılmıştır. Sözleşme 2021 tarihi itibariyle 141 ülke tarafından imzalanmıştır.

Sözleşme vergi şeffaflığını sağlamaya yöneliktir. Taraflar vergi konularında birbirilerine idari yardım sağlayacaktır. İdari yardım, bilgi değişimi, vergi incelemelerinde yardımlaşma, tahsilatta yardımlaşma ve belgelerin tebliğini içermektedir. Her türlü vergi kapsamdadır (çekinceler hariç). Vergi kaçakçılığı ve vergiden kaçınma, transfer fiyatlaması bakımından ülke bazlı raporlama konusunda kapsamlı ve çok taraflı bir yöntem olma özelliğini taşımaktadır.

3.2- Türkiye Uygulaması

Türkiye tarafından 03.11.2011 tarihinde imzalanan “Vergi Konularında Çok Taraflı Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi “, 03.05.2017 tarih ve 7018 sayılı Kanun’la kabul edilmiştir.

Bakanlar Kurulu Kararıyla da, 01.07.2018 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. 01.01.2019 tarihi ile başlayan vergilendirme dönemlerine ilişkin idari yardımlaşma konularında hüküm ifade etmektedir.

4- Bilgi Değişiminde OECD Tarafından Çıkarılan Vergisel Konularda Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Bilgi Değişimi

4.1- Genel Bilgi21.04.2017 tarihinde OECD tarafından “Finansal Hesap Bilgilerin Otomatik Değişimine ilişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşması ” (Standard forAutomatic Exchange of Financial Information in TaxMatters)” yayınlanmıştır.

Bu anlaşma bu gün için 110 ülkeyle imzalanmış durumdadır. İmzacı ülkeler, karşılıklılık temelinde, ilgili ülkelerin mukimlerine ait finansal hesap bilgilerini, finansal kuruluşlardan toplayıp ayrı bir talep gerekmeksizin (otomatik olarak) her yıl ilgili ülkeyle paylaşacaktır.

4.2- Vergi Konularında Finansal Hesap Bilgilerin Otomatik Bilgi Değişimi (AEOI) Temel Unsurları

4.2.1-Ortak Raporlama Standartları (CommonReporting Standart –CRS)

Finansal kuruluşlarınfinansal hesap bilgilerin paylaşılması sırasında uyması gereken kurallar ve standartların yer aldığı düzenlemedir.

4.2.2-Model Yetkili Makam Anlaşması (The Model CompetentAuthorityAgreement– CAA)

Ortak raporlama standartları (CRS) kapsamında iki ülke arasındaki otomatik bilgi değişiminin sağlanması için oluşturulan uygulama esaslarını belirten anlaşmadır.

4.2.3-Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşması (MultilateralCompetentAuthorityAgreement – MCAA)

Birden fazla CAA (Model Yetkili Makam Anlaşması ) yapmak yerine yapılan çok taraflı yetkili makam anlaşmalarıdır. Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşmasının yasal dayanağı ise Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Konulu Sözleşmedir.

4.2.4- Genişletilebilir İşaretleme Dili (XML)

Bilgi değişimi için kullanılacak olan veri tabanı olan Genişletilebilir İşaretleme Dili (XML) için teknik açıklamaların yer aldığı bir rehberdir. Vergi güvenliliği ve gizliliğine yönelik açıklamalara yer verilmiştir.

4.3-Finansal hesapların otomatik bilgi değişimi Süreci

Finansal Hesap Bilgilerin Otomatik Değişimi Hakkındaki Standart kapsamında otomatik bilgi değişim süreci genel olarak şu şekilde işlemektedir:

  • Finansal kurumlar, kendi ülkelerinde yerleşik bulunmayan kişilere ait hesaplar ve bu hesaplardan elde edilen gelirler hakkındaki bilgileri kendi vergi idarelerine rapor etmektedirler.
  • Vergi idareleri ise ülkelerinde yerleşik olmayan mükellefler hakkındaki bilgileri, kişilerin ikamet ettikleri ülkelerle değiştirmektedirler.

Elde edilen bilgiler takip eden yılın 30 Eylül tarihine kadar karşı ülkeye bildirilmesi gerekmektedir

4.4- Ortak Raporlama Standartları (CRS)’a Göre Bilgi Değişiminin Kapsamı Bildirim Yapacak Kuruluşlar

  • Mevduat kuruluşları (genel olarak bankalar),
  • Saklama kuruluşları (saklama bankaları vb.),
  • Yatırım kurumları (yatırım bankaları ve fonlar gibi),
  • Belirli sigorta şirketleri .

(Kamu kurumları, uluslararası kuruluşlar bu kapsamda sayılmaz.)

Paylaşılacak Finansal Bilgiler

Mevduat, saklama ve yatırım kuruluşları ile belirli sigorta şirketleri nezdinde paylaşılacak finansal bilgiler:

  • Mevduat hesapları.
  • Saklama hesapları.
  • Ortaklık ve borç ilişkisi menfaati.
  • Nakdi değer sigorta sözleşmeleri.
  • Düzenli ödeme sözleşmeleri. Değişime Tabi Tutulacak Bilgiler
  • İlgilinin adı ve soyadı.
  • Yerleşik (mukim) olduğu ülke ve vergi kimlik numarası.
  • Doğum yeri ve tarihi.
  • Hesap numarası, hesap bakiyesi ya da değeri.
  • Hesap yılı içinde ödenen faiz, temettü gibi gelirlerin ya da hesapta tutulan varlıklardan elde edilen gelirlerin toplam brüt tutarı.

Gayrimenkul ve taşıt bilgileri otomatik bilgi değişimi kapsamında olmadığından hesap hareketleri detayı da bu kapsamda finansal kuruluşlardan alınmayacak ve paylaşım konusu yapılmayacaktır.

Bildirim Limitleri

Raporlama yapılacak finansal hesaplar, mevcut hesap ve yeni hesap olarak ikiye ayrılmıştır.

Mevcut hesaplar, 01.07.2017 tarihine kadar açılmış hesaplardır. Bildirim için kurum hesapları 250.000 ABD Doları üzerinde olmalıdır. Bireysel hesaplarda limit yoktur.

Yeni hesaplar 01.07.2017 tarihinden sonra açılmış hesaplardır. Kurumsal ve bireysel hesaplarda bildirim için limit yoktur.

Not:Daha fazla bilgi,Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı web sitesinde, Finansal Hesap Bilgilerinin Vergi Konularında Karşılıklı Olarak Otomatik Değişim Standardı Bilgilendirme Rehberinde bulunmaktadır.

https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/uluslararasi_mevzuat/finansalHesapBilgilerinin VKKOODSBRehberi.pdf?id=2

5.5-Türkiye Uygulaması

Türkiye, 21.04.2017 tarihinde de “Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşması”nı (MCAA) imzalanmıştır.

İlk raporlama tarihi 30 Eylül 2018 olacaktı. Ancak, 2018 yılında Maliye Bakanı tarafından yapılan açıklamaya göre, 2018 yılı itibariyle Türkiye’nin otomatik bilgi değişimi yaptığı bir ülke bulunmadığı, 2019 sonu itibariyle Türkiye’nin idari, teknik ve yasal alt yapısı tamamlanarak otomatik bilgi değişimi yapacağı belirtilmiştir.

Türkiye’nin imzaladığı “Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşması” 31 Aralık 2019 tarihli 1965 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanmıştır.

31 Mayıs 2021 günlü 4025 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında, Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşmasının yürürlük tarihinin en erken 01.01.2019 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemlerine uygulanmak üzere 3/2/2020 olarak tespit edilmesine karar verilmiştir.

2019 yılı bilgileri 2020 yılında bilgi değişimine tabi tutulmuştur. Türkiye 68 ülkeye bilgi vermiş, 86 ülkeden bilgi almıştır. 2020 yılına ait bilgiler için 2021 yılında bilgi değişimi yapılacaktır.

Türkiye-İsviçre arasında otomatik bilgi değişimi 2021 yılı finansal bilgilerinin 2022 yılında otomatik bilgi değişimi ile paylaşılması planlanmıştır.

Ayrıca, Türkiye, 2018 tarihinde Letonya ve Norveç ile 30.12.2018 tarihinde yürürlüğe giren İkili Yetkili Makam anlaşması imzalanmış ve 2019 yılında karşılıklı bilgi değişimini uygulamaya başlamıştır.

5- Bilgi Değişiminde Avrupa Birliği Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Bilgi Değişimi

5.1-Genel Bilgi

AB’de, bilgi değişim konusunda üye ülkelerle bazı çalışmalar yapmıştır. Ancak başarılı olamamışlardır.

Avrupa Konseyi, OECD tarafından geliştirilen küresel standardın, AB’nin sınırları içinde de uygulayacağı otomatik bilgi değişimi yöntemi olacağını açıklamış ve 2014 sonu itibariyle İdari İşbirliği Direktifinde değişiklik yaparak AB yasalarının OECD standart ile uyumlu olmasını sağlamıştır

Avrupa Birliği’nin vergi alanında otomatik bilgi değişimi çalışmalarını içeren Avrupa Birliği İdare İşbirliği Direktifleri olarak bilinen 2011/16/EU Direktifini (DAC 6) değiştiren 2018/822 sayılı Direktif ile sınır ötesi anlaşmaların vergi alanında İdareler arasında bilginin otomatik değişimini zorunlu hale getiren düzenlemeyi 25 Mayıs 2018 tarihinde yayınlamıştır.

Avrupa Birliği ülkeleri, otomatik bilgi değişimi sistemine dahil olmayan kendileriyle ilişkili diğer ülkeleri kara listeye alıp çeşitli yaptırımlar uygulayacaklarını açıklamışlardır.

6.2-Türkiye Uygulaması

Türkiye, 2019 yılına ait finansal bilgileri otomatik bilgi değişimi kapsamında paylaşmayı taahhüt etmiştir. Bu kapsamda 21 AB ülkesi de bulunmaktadır. Ancak, henüz anlaşma yapmadığı ülkeler arasında AB ülkelerinden Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya, Fransa ve Güney Kıbrıs da bulunmaktadır.

Türkiye AB ülkesi olmamasına ve AB ile Türkiye’nin böyle bir anlaşması olmamasına rağmen AB ülkeleriyle yakın ilişkileri olması nedeniyle sayılan ülkelerle bilgi değişimine zorlanmaktadır.

2019 yılına ait finansal bilgileri otomatik bilgi değişimi kapsamında paylaşmayı taahhüt eden Türkiye, Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya, Fransa ve Güney Kıbrıs açısından bu taahhüt yerine gelmeyince AB Konseyi, 22.02.2021 tarihli toplantıda 31.05.2021 tarihine kadar taahhütte bulunması koşuluyla son tarihi 30.06.2021 tarihine uzatmıştır.

AB Konseyinin kararına göre, bu süre içinde Türkiye’nin 27 AB üye ülkesi ile otomatik bilgi değişimi sürecini tamamlaması gerekmektedir. Aksi takdirde, AB’nin Türkiye’yi Kara Listesine ekleneceği belirtilmiştir. Kara listeye alınan ülkeler, Avrupa yardımlarından veya kalkınma fonlarından yararlanılmasının dondurulması yaptırımlarıyla karşı karşıyadır.

27 Üye Devletin tamamı için 2019 yılına ilişkin bilgiler en geç 1 Eylül 2021 ve 2020 yılına ait bilgiler 30 Eylül 2021 ve 2021 yılına ait bilgiler 30 Eylül 2022 tarihine kadar gönderilmesi gerekmektedir.

6- Bilgi Değişiminde Yabancı Hesaplar Vergi Uyum Yasası (FATCA) Otomatik Bilgi Değişimi

6.1- Genel Bilgi

ABD Kongresi tarafından FATCA olarak bilinen Yabancı Hesaplar Vergi Uyum Yasası ile ABD vergi mükelleflerinin yabancı ya da sınır ötesi (off-shore) hesapları kapsamında beyan etmedikleri gelirlerinin tespit edilebilmesi amacıyla ABD dışındaki finansal kuruluşlarla işbirliği sağlanması öngörülmüştür.

FATCA bilgi değişim anlaşmasının esas kaynağı ABD Model ÇVÖA’nın bilgi değişimi ile ilgili 26 ncı maddesi ve Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Anlaşması ile Vergi Konularında Çok Taraflı İdari Yardımlaşma Anlaşmasıdır. Bu Yasa 2014 yılında uygulamaya geçmiştir.

Tüm yabancı finansal kuruluşlara dünyadaki bütün Amerikan vergi mükelleflerinin yurtdışındaki banka hesapları, yatırımları, elde ettikleri gelir ve kazanca dair bilgileri Amerikan Gelir İdaresi (IRS) ile paylaşma yükümlülüğü getirmektedir.

Yasa kapsamında bilgi değişimi yapılabilmesi için ABD ile diğer ülkeler arasında karşılıklı olarak otomatik şekilde bilgi değişimi anlaşmaları imzalanmaktadır.

Bu kapsamda, 113 ülke, ABD ile otomatik bilgi değişimi konusunda uluslararası anlaşma akdedilmesi yoluna gitmiştir.

İki çeşit anlaşma modeli (Model 1, Model 2) vardır. Her model kendi içine iki kısma ayrılır

MODEL 1-ABD ve anlaşmaya taraf ülke arasında otomatik bilgi değişimi “Hükümetler Arası Anlaşma”

  • Model 1/A- ABD ve anlaşmanın tarafı olan diğer devlet arasında karşılıklı bilgi değişimi gerçekleşecektir.
  • Model 1/B- Anlaşmanın tarafı olan ülkenin tek taraflı olarak ABD’ye bilgi sunduğu bir anlaşma türüdür.

MODEL 2- ABD ve anlaşmaya taraf ülkenin finansal kuruluşlarının doğrudan ABD Gelir İdaresi ile anlaşma “İşbirliği Anlaşması”

  • Model 2/A- Herhangi bir anlaşma olmadan ABD tarafından finansal kuruluşlardan bilginin talep edildiği anlaşma modelidir.
  • Model 2/B- Bilgi değişim anlaşması ya da ÇVÖA imzalanmış olan ülkelerin finansal kuruluşlarından bilginin talep edildiği anlaşma türüdür.

6.2-FATCA’ya Göre Bilgi Değişiminin Kapsamı Bildirim Yapacak Yabancı Finansal Kuruluşlar

  • Mevduat kabul eden bankacılık ve benzeri işlemleri gerçekleştiren kurumlar
  • Müşterilerinin finansal varlıklarını elinde tutan saklama kurumları
  • Aşağıdaki hizmetlerden en az birini veren yatırım kuruluşları
  • Para ve sermaye piyasası araçları işlemlerinde aracılık yapan kuruluşlar
  • Bireysel ve kolektif portföy yönetimi yapan kuruluşlar
  • Müşterilerine ait yatırımların yönetimi ve işletimini yapan diğer kurumlar Bildirim Yapılacak Kişiler/Kuruluşlar

Kişi veya kuruluşlar aşağıdaki özelliklerden birini taşıması durumunda ABD’li kişi olarak belirlenecek ve FATCA’nın konusunu oluşturacaktır.

ABD yerleşikliği veya ABD vatandaşlığı, 

  • ABD kanunları ile kurulmuş şirket,
  • ABD doğum yeri,
  • ABD telefon numarası,
  • ABD posta veya ikametgâh adresi,
  • ABD’li vakıf,
  • ABD’deki bir hesaba verilen düzenli ödeme talimatı bulunması,
  • ABD adresi olan bir kişiye vekaletname veya imza yetkisi verilmesi.

Bildirim Yapılacak Konular

Yabancı finansal kuruluşların IRS’e yıllık olarak bildirecekleri raporlanacak bilgiler aşağıdaki gibidir.

  • Hesap sahibinin adı, adresi ve vergi numarası,
  • Hesap sahibinin hesap numarası,
  • Bildirim yapan yabancı finansal kuruluşun adı ve Küresel Aracı Kuruluş Kimlik Numarası (GIIN),
  • Hesap sahibinin ilgili takvim yılı sonundaki hesap bakiyesi,
  • İlgili takvim yılı boyunca hesaba yatırılan faiz, temettü ve diğer gelirlerin toplam tutarı,
  • İlgili takvim yılı boyunca hesaba yatırılan menkul kıymet ve gayrimenkul alım-satım ve itfa bedelinden sağlanan brüt hasılat,

Bildirim Limitleri

Raporlama yapılacak finansal hesaplar, mevcut hesap ve yeni hesap olarak ikiye ayrılmıştır.

  • Mevcut hesaplar, 30.06.2014 tarihine kadar açılmış hesaplardır. Bildirim için kurum hesapları 250.000 ABD Doları, bireysel hesaplarda 50.000 ABD Doları üzeri olmalıdır.
  • Yeni hesaplar, 30.06.2014 tarihinden sonra açılmış hesaplardır. Kurumsal ve bireysel hesaplarda bildirim için limit yoktur.

FATCA Kapsamına Girmeyen Konular

Bireysel emeklilik ya da emeklilik maaşı hesapları, belirli süreli hayat sigortası sözleşmelerini içeren hesaplar, miras olarak tutulan hesaplar ve bloke hesaplar FATCA kapsamı dışına çıkarılmıştır.

Stopaj Yükümlülüğü

Finansal kuruluşların bu raporlamayı yapmaması durumunda ise ABD bu kişilerin beyanı gereken gelirleri üzerinden yüzde30 oranında stopaj yapacaktır.

Not:Daha fazla bilgi,Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Web Sitesinde, “FATCA Anlaşmasıyla ilgili Sıkça Sorulan Sorular”kısmında bulunmaktadır.

https://www.gib.gov.tr/uluslararasi_mevzuat/fatca-sorular

 

6.3- Türkiye Uygulaması

30 Haziran 2014 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile ABD Hükümeti arasında FATCA ile birlikte karşılıklı otomatik bilgi değişimi yapılmasını öngören Model 1 çerçevesinde prensipte anlaşma yapılmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Genişletilmiş Bilgi Değişimi Yoluyla Uluslararası Vergi Uyumunun Artırılması Anlaşması”

  • Temmuz 2015 tarihinde imzalamıştır.

Bu anlaşmanın ve eki mutabakat zaptının, Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6677 sayılı Kanun 16 Mart 2016 tarihinde Resmi Gazete ’de yayımlanmıştır. Anlaşma Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanıp 5 Ekim 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Mutabakat Zaptı uyarınca anlaşmanın yürürlüğe girmesini takip eden 30 Eylül 2017 günü Amerikan Gelir İdaresi’ne (IRS) bildirim yapılması gerekmektedir. Ancak, anlaşma uygulamasına ilişkin GİB’in taslak tebliğ 2016 yılı Mayıs ayında görüşe çıkarılmış ise de, bugüne kadar Resmi Gazete’de yayınlanmamıştır.

Bu nedenle, ABD- Türkiye Vergi Bilgi Değişim Anlaşması’nın iç hazırlık ve yürürlük süreci halen devam etmektedir.Bilgi değişiminin uygulanması için sözü edilen Tebliğ’in yayınlanması beklenilmektedir.

III-OTOMATİK BİLGİ DEĞİŞİMİNE TABİ FİNANSAL HESAP BİLGİLERİNİN VERGİ UYGULAMALARINA ETKİSİ

1-Genel Bilgi

ÇVÖA’na göre Finansal hesap hesap bilgilerinin otomatik bilgi değişimine konu temettü, faiz ve gayrimaddi hak gelirlerinin vergilendirme hakkı mukim ülkeye bırakılmakla birlikte kaynak ülkeye de vergilendirme hakkı tanınmıştır.

Kaynak ülkede elde edilen bu tür gelirler mukim ülkede matraha ilave edilecek ve vergisi hesaplanacaktır. Hesaplanan vergiden kaynak ülkede ödenen vergi mahsup edilerek mukim ülkede ödenecek vergi bulunacaktır.

Otomatik bilgi değişimi anlaşmaları ile kaynak ülkedeki finansman bilgileri mukim ülkeye bildirilerek mukim ülkede ödenecek verginin ödenip ödenmediği denetlenerek vergi kayıp ve kaçağı önlenebilecektir.

2-Türkiye’de Mukim Olan Mükellef Bakımından, Kaynak Ülkeden Bildirilen Gelir ve Kesilen Vergi Üzerinden Türkiye’de Verginin Hesaplanması

Türk mukimlerinin yurtdışında ödedikleri finansal hesaplara (temettü, faiz ve gayrimaddi hak) ait vergileri mahsup ederken;

  • Bu tür gelirler elde edildikleri Devlette (kaynak Devlet) de Anlaşmalarda belirtilen oranları geçmeyecek şekilde vergiye tabi tutulmaktadır. Anlaşmalarda yer alan vergi oranları vergilemede yapılacak en fazla oranı ifade etmekte olup, bu oranlar hiçbir şekilde aşılmayacaktır.
  • Anlaşmalara taraf Devletlerin iç mevzuatlarında bu tür gelirler için daha düşük bir vergi oranı uygulanıyor ise bu durumda Anlaşmalarda yer alan oranlar değil, mükellefin lehine olan bu düşük oranlar uygulanacaktır.
  • Yurtdışında ödenen vergilerin ancak bu vergilerin dayanağını oluşturan gelire isabet eden Türk vergisi kadarlık kısmının mahsubuna imkân bulunmaktadır.
  • Kaynak devletlerin ÇVÖA belirtilen oranlar üzerinde bir oran uygulamaları veya diğer her türlü haksız vergilendirme durumunda ise fazla ödenen verginin iadesi kaynak ülkeden istenebilir.

3-Otomatik Bilgi Paylaşımının Ülke Ekonomisine Ve Mükelleflere Etkileri

  • Ülkelerin vergi gelirleri etkilenecek.
  • Vergi şeffaflığı sağlanacak.
  • Haksız vergi rekabeti engellenecek.
  • Ödenmesi gereken vergi daha doğru tespit edilecek.
  • Daha fazla ve daha az maliyetli vergi toplanacak.
  • Gelirini tam beyan etmeyenlere ek vergi, faiz ve vergi cezaları uygulanacak.
  • Kişinin yaşadığı ülkede artan oranlı vergi dilimleri varsa gelir artışından dolayı üst vergi dilimlerinden vergi ödenecektir.
  • Yaşadığı ülkede sosyal yardım ve teşvik alanların gelirlerinde artış olabileceği için, sosyal yardımları etkilenecektir.
  • Mükellefler, vergi kaçakçılığı, dolandırıcılık gibi ağır suçlamalarla karşılaşabilecekler ve geriye dönük incelemelere de maruz kalabilecektir.

IV-BİLGİ DEĞİŞİMİNDE VERGİ MAHREMİYETİ VE GİZLİLİK Uluslararası Bilgi Değişiminde Vergi Mahremiyeti ve Gizlilik

Model anlaşmalarda yer alan vergi mahremiyeti ve gizlilik hükümleri otomatik bilgi değişimi dahil olmak üzere diğer bilgi değişim yöntemlerini de kapsamaktadır.

Buna rağmen, 2016 yılında yaşanan Panama belgeleri skandalında 214 .000off-shore kurum için düzenlenmiş 11,5 milyon gizli bilgi sızdırılmıştır.

OECD Model (CRS), AB Direktifi ve FATCA uyarınca finansal hesapların otomatik bilgi değişimi sürecinde finansal kuruluşlar da yer almaktadır. Bu nedenle veri güvenliği ve koruma kurallarının ülkelerin hem bilgi toplayan finansal kuruluşları hem de otomatik bilgi değişimi gerçekleştirmekle yükümlü olan yetkili makamları tarafından titiz bir şekilde uygulanması gerekmektedir.

Bilgi değişimi, uluslararası anlaşma kapsamında yapıldığından 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında rıza gösterilmese dahi Anayasa Madde 90’a göre bilgi değişimini yapılmak durumundadır.

V-DEĞERLENDİRME VE GÖRÜŞ

Türkiye Uluslararası Bilgi Değişimi konusunda, OECD’nin üyesi olmakla birlikte OECD tarafından hazırlanan bilgi değişim anlaşmalarını zamanında imzalamıştır. Ancak bazı anlaşmaları zamanında imzalamakla birlikte uygulamasında gecikmeler olmuştur. Bu nedenle, anlaşma hükümlerini uygulamada daha hızlı olmalıdır.

Bilgi değişim anlaşmaları uygulamalarından mükelleflerimizin zarara uğramaması açısından bilgilendirilmeleri gerekmektedir.

Yazımızın yazıldığı tarih itibariyle, 7256 sayılı Kanuna göre, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, 31/12/2021 tarihine kadar Türkiye’ye getiren gerçek kişiler yurt dışında finansal gelirler elde edilmiş varlıkları Türkiye’ye 31.12.2021 tarihine kadar getirilmiş ise, bu varlıklar ve gelirleri için bilgi değişimi anlaşması kapsamında işlem yapılamayacaktır.

Diğer taraftan, yurtdışında temettü, faiz ve gayrimaddi hak gibi finansal gelirleri olan Türkiye mukimi kişilerin yurtdışı temettü, faiz ve gayrimaddi hak bedellerini bilgi değişimi kapsamında Türkiye’ye bildirileceğinden, bu gelirlerini beyan etmemişler açısından 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun gereğince 30.09.2021 (dahil) e kadar matrah artırımı veya pişmanlıkla beyan edilmesi ileride doğacak sorumlulukları önlenecektir.

 


Kaynak: İstanbul YMM Odası – Tam link https://istanbulymmo.org.tr/Data/PlatformYazi/2021_09eyl%C3%BCl/202109-01.pdf
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/uluslararasi-vergilemede-bilgi-degisimi-ve-turkiye-uygulamalari/feed/ 0
Yurtdışında Ödenen Vergileri Türkiye’de nasıl mahsup ederim? https://www.muhasebenews.com/yurtdisinda-odenen-vergileri-turkiyede-nasil-mahsup-ederim/ https://www.muhasebenews.com/yurtdisinda-odenen-vergileri-turkiyede-nasil-mahsup-ederim/#respond Tue, 03 Nov 2020 06:36:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33580 Yurtdışında Ödenen Vergileri Türkiye’de nasıl mahsup ederim?

Yurt Dışında Ödenen Vergilerin Mahsubu

33.1. Mahsup imkanı

Yurt dışında elde edilip de Türkiye’de vergilendirilecek kazançlar için daha önce mahallinde ödenen vergiler, Türkiye’de bu kazançlar nedeniyle hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilecektir.

Yurt dışında yabancı para ile ödenen vergilere, bunların ilgili bulunduğu kazançların genel sonuç hesaplarına intikali esnasındaki kur uygulanacaktır.

33.2. Mahsup süresi

Aşağıda yer alan sınırlamalar asıl olmak kaydıyla, zarar mahsubu veya istisnalar sonucu ilgili yılda Türkiye’de vergiye tabi kurum kazancının oluşmaması nedeniyle, Türkiye’deki beyannamelere dahil edilen yurt dışı kazançlar üzerinden mahallinde ödenen vergilerin kısmen veya tamamen mahsubuna imkan bulunmazsa, bu mahsup hakkı izleyen üçüncü hesap dönemi sonuna kadar kullanılabilecektir.

33.3. Mahsup edilebilecek yurt dışı vergilerin sınırı

Yurt dışı kazançlar üzerinden ödenip Türkiye’de tarh olunacak vergilerden mahsup edilebilecek yurt dışında ödenen kurumlar vergisi ve benzeri vergiler, hiçbir surette yurt dışında elde edilen kazançlara %20 kurumlar vergisi oranının uygulanmasıyla bulunacak tutardan fazla olamayacaktır.

Yurt dışında ödenen vergilerin Türkiye’de hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilmesi istendiğinde, Türkiye’deki vergi matrahına dahil edilen yurt dışı kazanç tutarının bu vergileri de içerecek şekilde brütleştirilmiş olması gerekmektedir.

Örneğin; (A) Kurumu, (B) Ülkesindeki işyerinde 100.000.- YTL karşılığı kurum kazancı elde etmiştir. Bu kazanç üzerinden yabancı ülkedeki vergi mevzuatı uyarınca %25 oranında kurumlar vergisi ve benzeri vergi ödenmiştir. Bu durumda, (A) Kurumu, 100.000.- YTL’yi Türkiye’de kurum kazancına dahil edecek, ancak bu kazanca ilişkin yurt dışında ödenen verginin, Türkiye’de bu kazanca ilişkin olarak hesaplanan vergiyi aşan kısmını yani [25.000 – (100.000 x %20)=] 5.000.- YTL’yi Türkiye’de hesaplanan vergiden mahsup edemeyecektir. Bu verginin, câri yılda olduğu gibi sonraki yıllarda da mahsup edilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Diğer yandan, yurt dışında elde edilen kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmiş olması halinde, bu kazançlar üzerinden yurt dışında ödenen vergilerin yurt içinde hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkün değildir.

33.4. Kontrol edilen yabancı kurumun ödediği vergiler

Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin uygulandığı hallerde, kontrol edilen yabancı kurumun ödemiş olduğu gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergiler, söz konusu kurumun Türkiye’de vergilendirilecek kazancı üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir.

33.5. Yurt dışı iştiraklerden elde edilen kâr payları üzerinden ödenen vergilerin mahsubu

Tam mükellef kurumların doğrudan veya dolaylı olarak sermayesi veya oy hakkının en az %25’ine sahip olduğu yurt dışı iştiraklerinden elde ettikleri kâr payları üzerinden Türkiye’de ödenecek kurumlar vergisinden, iştiraklerin bulunduğu ülkelerdeki kâr payı dağıtımına kaynak oluşturan kazançlar üzerinden ödenen gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergilerin kâr payı tutarına isabet eden kısmı mahsup edilebilecektir. Kazanca ilave edilen kâr payı, bu kazançlar üzerinden yurt dışında ödenen gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergiler dahil edilmek suretiyle dikkate alınacaktır.

Örnek: (A) Kurumunun sermayesine %30 oranında iştirak ettiği yurt dışındaki (C) Kurumundan elde ettiği iştirak kazancına ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir.

(Yurt dışından elde edilen yabancı para karşılığı kâr payları ve ödenen vergiler YTL cinsinden hesaplanmıştır.)

İştirak oranı ………………………………………………………………………………  %30

Yabancı ülkedeki kurumlar vergisi oranı …………………………………………  %10

Yabancı ülkede dağıtılan kâr paylarına uygulanan vergi kesintisi oranı…….. %20

(C) Kurumunun toplam kurum kazancı……………………………………………. 1.000.000.- YTL

(C) Kurumunun yabancı ülkede ödediği kurumlar vergisi (%10)……………. 100.000.- YTL

(A) Kurumunun elde ettiği iştirak kazancı (brüt)…………………………………. 300.000.- YTL

Yabancı ülkede ödenen kurumlar vergisinden (A) Kurumunun
elde ettiği iştirak kazancına isabet eden tutar (300.000 x %10)……………… 30.000.- YTL

(C) Kurumunun dağıtılabilir kazancı…………………………………………………. 900.000.- YTL

(A) Kurumunun elde ettiği vergi sonrası kâr payı ……………………………….  270.000.- YTL
(A) Kurumunun elde ettiği kâr payından dağıtım aşamasında
yurt dışında kesilen vergi (270.000 x %20)………………………………………… 54.000.- YTL

(A) Kurumunun elde ettiği net kâr payı tutarı……………………………………… 216.000.- YTL

Bu durumda, (A) Kurumu, Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna edilmemiş (C) Kurumundan elde ettiği net 216.000.- YTL’yi, brüt tutarıyla (300.000.- YTL) kurum kazancına ekleyecek, bu kazanç üzerinden yurt dışında ödenen [(100.000 x %30) + 54.000=] 84.000.- YTL’nin (300.000 x %20=) 60.000.- YTL’ye kadar olan kısmını, bu kazanç üzerinden Türkiye’de hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edebilecektir. 60.000.- YTL’nin üzerinde kalan 24.000.- YTL’lik yurt dışında ödenen vergi tutarının mahsup imkanı bulunmamaktadır.

33.6. Yurt dışında ödenen vergilerin geçici vergiden mahsubu

Yurt dışında ödenen vergilerin geçici vergiden mahsubu mümkündür. Geçici vergilendirme dönemi içinde yurt dışından elde edilen gelir bulunması halinde, bu gelirler üzerinden elde edildiği ülkelerde kesinti veya diğer şekillerde ödenen vergiler, o dönem için hesaplanan geçici vergi tutarından da mahsup edilebilecektir. Ancak, indirilecek tutar, yurt dışında elde edilen kazançlara %20 geçici vergi oranının uygulanmasıyla bulunacak tutardan fazla olamayacaktır.

33.7. Yurt dışında ödenen vergilerin tevsiki

Yabancı ülkelerde vergi ödendiği, yetkili makamlardan alınarak mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa mahallinde Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı nitelikteki temsilcileri tarafından tasdik olunan belgelerle tevsik olunmadıkça, yabancı ülkede ödenen vergiler Türkiye’de tarh olunan vergiden indirilemeyecektir.

Kurumlar vergisinden indirim konusu yapılan vergilerin yabancı ülkelerde ödendiğini gösterir belgelerin, tarhiyat sırasında mükellef tarafından ibraz edilememesi halinde, yabancı ülkede ödenen veya ödenecek olan vergi, %20 kurumlar vergisi oranını aşmamak şartıyla o memlekette câri olduğu bilinen oran üzerinden hesaplanacaktır. Tarhiyatın bu suretle hesaplanan miktara isabet eden kısmının ertelenmesi, ibraz edilmesi gereken belgelerin, tarh tarihinden itibaren en geç 1 yıl içinde ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi halinde, bu belgelerde yazılı kesin tutara göre tarhiyatın düzeltilmesi gerekmektedir.

Mücbir sebepler olmaksızın belgelerin anılan süre zarfında ibraz edilmemesi veya bu belgelerin ibrazından sonra ertelenen vergi tutarından daha düşük bir mahsup hakkı olduğunun anlaşılması halinde, ertelenen vergiler için 6183 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak gecikme zammı hesaplanacaktır.


Kaynak: Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Kurumlar Vergisinden Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubu Hangi şartlara tabidir?

Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının vergilendirme esasları

Yurt dışı iştirak kazançları istisnası (Kurumlar Vergisi)

Yurt Dışı Kooperatifinden Türkiye’de Bulunan Şirkete Dağıtılan Temettüler Vergiden İstisna Edilebilir mi?

Yurt Dışı Firmalara Verilen Hizmetlerde Çifte Vergilendirme Durumunda Kurumlar Vergisi İstisnası Nasıl Hesaplanır?

Yurt Dışında Elde Edilen Faiz Gelirlerinden Yapılan Vergi Kesintileri Kurumlar Vergisinden Mahsup Edilir mi?

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurtdisinda-odenen-vergileri-turkiyede-nasil-mahsup-ederim/feed/ 0
Yabancı Mükelleflerden Kar dağıtım stopajı kesilir mi? https://www.muhasebenews.com/yabanci-mukelleflerden-kar-dagitim-stopaji-kesilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yabanci-mukelleflerden-kar-dagitim-stopaji-kesilir-mi/#respond Wed, 09 Jan 2019 19:38:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33573 Yabancı Mükelleflerden Kar dağıtım stopajı kesilir mi?

Dar Mükellefiyette Vergi Kesintisi

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlardan yapılacak vergi kesintisine ilişkin düzenlenmelere yer verilmiş bulunmaktadır.

Bu maddeye göre, kazanç ve iratların nakden veya hesaben ödenmesi veya tahakkuk ettirilmesi aşamasında avanslar da dahil olmak üzere gayri safi tutar üzerinden vergi kesintisi yapılacaktır.

30.1. Vergi kesintisi yapmakla sorumlu olanlar

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesine göre, dar mükellefiyete tabi kurumların bu madde uyarınca vergi kesintisine tabi kazançlarına ilişkin kesinti, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından yapılacaktır.

30.2. Vergi kesintisi uygulamasına ilişkin Bakanlar Kuruluna verilen yetki

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca, Bakanlar Kurulu, bu maddede belirtilen vergi kesintisi oranlarını, gelir unsurları veya faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı belirlemeye, sıfıra kadar indirmeye veya maddenin önceki fıkralarında belirtilen oranın bir katına kadar artırmaya yetkilidir.

Aynı Kanunun geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, bu Kanunla tanınan yetkiler çerçevesinde Bakanlar Kurulu tarafından yeni kararlar alınıncaya kadar, Gelir Vergisi Kanunu ile mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında vergi oranlarına ve diğer hususlara ilişkin olarak yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararlarında yer alan düzenlemelerin, bu Kanunda belirlenen yasal sınırları aşmamak üzere geçerliliğini koruyacağı belirtilmiştir.

Buna göre, Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde vergi kesintisine tabi kazançlar arasında sayılıp, anılan Kanun öncesinde herhangi bir Bakanlar Kurulu Kararı ile kesinti oranı tayin edilmemiş kazançlar için yapılacak kesinti oranı bu konuda bir Bakanlar Kurulu Kararı alınıncaya kadar %15 olarak dikkate alınacaktır.(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 21.maddesiyle eklenen cümle)3/2/2009 tarihinden geçerli olmak üzere 12/1/2009 tarih ve 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı12 ile söz konusu kesinti oranları belirlenmiştir.

30.3. Dar mükellef kurumlar tarafından Türkiye’de bulunan işyeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde edilen kazanç ve iratlarda vergi kesintisi

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, dar mükellefiyete tabi kurumlara Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri ile anılan kurumların;

  • Serbest meslek kazançları,
  • Gayrimenkul sermaye iratları,
  • Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde sayılanlar hariç olmak üzere menkul sermaye iratları

üzerinden vergi kesintisi yapılacaktır.

Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellef kurumların işyeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde ettikleri kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir.

Anılan Kanunun 15 inci maddesine göre, tam mükellef kurumların, birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile ilgili hakedişlerinden, her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirlerinden, mevduat faizlerinden, katılım bankaları tarafından katılma hesabı karşılığında ödenen kâr paylarından, kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr paylarından, repo kazançlarından ve kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden vergi kesintisi yapılmaktadır.

Bu nedenle, tam mükellef kurumların vergi kesintisine tabi tutulan kazanç ve iratlarının, Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci bulundurmak suretiyle ticari faaliyette bulunan dar mükellef kurumlar tarafından da elde edilmesi halinde, söz konusu kazanç ve iratlar üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesine göre her halükârda vergi kesintisi yapılacaktır.

Öte yandan, dar mükellefiyete tabi kurumların, Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci bulundurmak suretiyle yaptıkları ticari ve zirai faaliyet kapsamında, bu işyerleri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla elde ettikleri serbest meslek kazançları, gayrimenkul sermaye iratları (dar mükellef kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri hariç) ve menkul sermaye iratları (kâr payları ile Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında vergi kesintisine tabi tutulan menkul sermaye iratları hariç) üzerinden anılan Kanunun 30 uncu maddesine göre vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Ancak, dar mükellefiyete tabi kurumların Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilcisi bulunmadan veya Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci bulunsa da bu işyerlerinde yürüttükleri ticari faaliyetle bağlantılı olmamak suretiyle elde ettikleri, serbest meslek kazançlarından, gayrimenkul sermaye iratlarından ve kâr payları hariç menkul sermaye iratlarından Kanunun 30 uncu maddesine göre vergi kesintisi yapılacağı tabiidir.

Örneğin; yabancı bankaların Türkiye’de bulunan şubelerinin bizzat bankacılık faaliyeti çerçevesinde elde ettikleri kazanç ve iratları üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre vergi kesintisi yapılmayacaktır. Ancak, bu bankaların şube dışında elde ettikleri ve bankacılık faaliyetine dahil olmayan kazanç ve iratları üzerinden yine anılan madde uyarınca vergi kesintisi yapılacaktır.

Vergi kesintisi yapma sorumluluğu bulunanların dar mükelleflere nakden veya hesaben ödeme yapmaları sırasında, dar mükellefin Türkiye’de işyerlerinin veya daimi temsilcilerinin bulunup bulunmadığının bilinmemesi halinde anılan madde uyarınca vergi kesintisi yapılması gerekeceği tabiidir.

Diğer taraftan, telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında yapılan ödemeler üzerinden bu kazanç ve iratların ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın sorumlularca kurumlar vergisi kesintisi yapılacaktır. Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin diğer fıkralarına göre yapılacak vergi kesintilerinde ilgili fıkralardaki hükümlerin dikkate alınacağı tabiidir.

30.4. Vergi kesintisine tabi kazanç ve iratlar

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde dar mükelleflerin elde ettikleri kazanç ve iratlardan vergi kesintisine tabi tutulacak olanlar tek tek sayılmıştır. Buna göre, dar mükellef kurumların elde edecekleri aşağıdaki kazanç ve iratlar, anılan maddeye göre vergi kesintisine tabi olacaktır.

  • Birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri,
  • Serbest meslek kazançları,
  • Gayrimenkul sermaye iratları,
  • Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde sayılanlar hariç olmak üzere menkul sermaye iratları,
  • Ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satış, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller,
  • Tam mükellef kurumlar tarafından, dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr payları (Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç),
  • Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlar ile (c) bendinde belirtilen şirketlerin (b) bendindeki şartları taşıyan iştirak kazançlarından anonim veya limited şirket niteliğindeki dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları,
  • Türkiye’de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan dar mükelleflerin, yetkili makamların izniyle açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları ticari faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar,
  • Yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutarlar,
  • Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef kurumların bu nitelikteki ülkelerde bulunan iş yerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler.

30.4.1. Birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan dar mükellef kurumlara yapılan hakediş ödemeleri

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan dar mükellef kurumlara bu işleriyle ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüş olup aynı maddede bu madde uyarınca yapılacak vergi kesintilerinde kesinti oranına ilişkin olarak Bakanlar Kuruluna yetki tanınmıştır.

Buna göre, birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işlerine ilişkin olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden, (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 21.maddesiyle değişen ibare)2009/14593(***) sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 21.maddesiyle değişen ibare)3/2/2009(****) tarihinden itibaren %3 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

30.4.2. Serbest meslek kazançları

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, dar mükellef kurumların elde edecekleri serbest meslek kazançları üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüş olup 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 1/1/2007 tarihinden itibaren;

  • Petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan %5,
  • Diğer serbest meslek kazançlarından %20

oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

30.4.3. Gayrimenkul sermaye iratları

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, dar mükellef kurumların elde edecekleri gayrimenkul sermaye iratları üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüş olup 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 1/1/2007 tarihinden itibaren;

  • Finansal Kiralama Kanunu kapsamındaki faaliyetlerden sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından %1,
  • Diğer gayrimenkul sermaye iratlarından %20

oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

30.4.4. Menkul sermaye iratları

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde, dar mükellef kurumların elde edecekleri kâr payları hariç diğer menkul sermaye iratları üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüştür.

Anılan Kanunun geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında da Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesi uyarınca vergi kesintisine tabi tutulmuş kazanç ve iratlar üzerinden, bu Kanun uyarınca ayrıca kesinti yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır.

(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 22.maddesiyle değişen paragraf)Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinde ise aynı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratları ile (1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilenler hariç) (7), (12) ve (14) numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratları üzerinden %15 oranında kesinti yapılacağı hükme bağlanmıştır.(*****)

Buna göre, her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 22.maddesiyle değişen ibare)Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetler ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından(6) sağlanan gelirler, mevduat faizleri, faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve repo gelirleri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesi hükmü uyarınca  vergi kesintisi yapılacaktır.

(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 22.maddesiyle eklenen paragraflar )Tam mükellef kurumlar tarafından yurt dışında ihraç edilen tahvillerden elde edilen faizlerin vergilendirilmesinde, 279 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamaların göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Tam mükellef varlık kiralama şirketleri tarafından yurt dışında ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelirlerden 2011/1854 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değişik 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 29/6/2011 tarihinden itibaren

  • Vadesi 1 yıla kadar olanlara sağlanan gelirlerden %10,
  • Vadesi 1 yıl ile 3 yıl arası olanlara sağlanan gelirlerden %7,
  • Vadesi 3 yıl ile 5 yıl arası olanlara sağlanan gelirlerden %3,
  • Vadesi 5 yıl ve daha uzun olanlara sağlanan gelirlerden %0

oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Öte yandan, her nevi alacak faizlerinden, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 3/2/2009 tarihinden itibaren

  • Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden (katılım bankalarının kendi usullerine göre yurt dışından sağladıkları fonlar ve benzeri kaynaklar için ödedikleri kâr payları dahil) %0,
  • Bankaların 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca uygun görülen ikincil sermaye benzeri kredileri ile bankaların ve diğer kurumların bir akım veya varlık portföyüne dayalı olarak yurt dışında menkul kıymetleştirme yöntemiyle temin ettikleri kredileri için ödenecek faizler üzerinden %1,
  • Katılım bankaları tarafından ödenen kâr payları hariç olmak üzere, mal tedarikinden kaynaklanan vade farkları üzerinden %5,
  • Diğerlerinden%10

oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Ayrıca, bankaların 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca uygun görülen ikincil sermaye benzeri kredileri ile bankaların ve diğer kurumların bir akım veya varlık portföyüne dayalı olarak yurt dışında menkul kıymetleştirme yöntemiyle temin ettikleri kredileri için ödenecek faizler üzerinden yapılacak vergi kesintisi uygulamasında, bahse konu kredi temini işlemlerine yönelik sözleşmelerin Kararnamenin yürürlük tarihi olan 3/2/2009 tarihinden önce düzenlenmiş olması halinde ödenecek faiz tutarlarının, 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı dikkate alınmak üzere vergi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir.

(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 22.maddesiyle yürürlükten kalkan paragraf )(7)

Gelir Vergisi Kanununun 75 nci maddesinin ikinci fıkrasının (10) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından anılan Karar uyarınca %10 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

30.4.5. Gayrimaddi hakların satış, devir ve temliki

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasında, ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın dar mükellef kurumların telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi haklarının satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedellerin, nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından vergi kesintisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.

Söz konusu bedeller üzerinden, (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare)2009/14593(***) sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare )3/2/2009(****) tarihinden itibaren %20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

30.4.6. Dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf dar mükelleflere dağıtılan kâr payları

Tam mükellef kurumlar tarafından, dar mükellef kurumlara veya kurum statüsünde olup bu Kanunla veya özel kanunlarla kurumlar vergisinden muaf tutulmuş bulunan yabancı kurumlara dağıtılan Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr payları üzerinden Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisi yapılacaktır. Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla faaliyet gösteren dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden ise kesinti yapılmayacaktır.

Öte yandan, kurumlarca kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmayacaktır.

Bakanlar Kuruluna tanınan yetkiye istinaden yayımlanan (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare)12/1/2009 tarih ve 2009/14593 sayılı(8) Kararla kâr dağıtımına ilişkin vergi kesintisi oranı %15 olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla, dar mükellef kurumlara veya kurum statüsünde olup bu Kanunla veya özel kanunlarla kurumlar vergisinden muaf tutulmuş bulunan yabancı kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tabi tutulan Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yazılı kazançlardan 30 uncu madde uyarınca ayrıca bir vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Tebliğin (15.6) bölümünde yer alan açıklamalar, dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf dar mükelleflere dağıtılan kâr payları hakkında da geçerlidir.

30.4.7. Yurt dışı iştirak kazançları üzerinden dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları

Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, kazancın elde edildiği tarih itibarıyla aralıksız en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlası, kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki şirketlerin her birinin sermayesine en az %10 oranında iştirakten oluşan tam mükellefiyete tabi anonim şirketlerin, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kurum kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Ayrıca, anılan bentte belirtilen tam mükellefiyete tabi anonim şirketlerin Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan şartları taşıyan iştirak kazançları da kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, yukarıda yer verilen kurumlar vergisinden istisna edilmiş söz konusu kazançlardan, anonim veya limited şirket niteliğindeki dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr paylarından vergi kesintisi yapılacak olup söz konusu kesinti oranı anılan maddenin üçüncü fıkrası uyarınca uygulanacak olan oranın yarısını aşmayacaktır.

Anılan kâr paylarından yapılacak vergi kesintisi oranı, Kanunun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre, (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare)2009/14593(9) sayılı Bakanlar Kurulu Kararında belirlenen oranının yarısı (%7,5) olarak uygulanacaktır.

30.4.8. Sergi ve panayır kazançları

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrasında, Türkiye’de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan dar mükelleflerin, yetkili makamların izniyle açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları ticari faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar üzerinden, kurum bünyesinde vergi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Söz konusu kazançlar üzerinden, (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare)2009/14593(***) sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare )3/2/2009(****) tarihinden itibaren  %0 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

30.4.9. Yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların menkul sermaye iradı sayılan kazançlarından ana merkeze aktarılan tutarlar

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin altıncı fıkrasında yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden, kurum bünyesinde kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmını, ana merkezlerine aktarmaları sırasında, aktardıkları bu tutarlar üzerinden vergi kesintisi yapmaları gerekmektedir. Kesinti oranı, (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare)2009/14593(9) sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %15 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan, dar mükellef kurumların Türkiye’de elde edilen kârı ana merkezlerine aktarmamaları halinde ise vergi kesintisi yapılmayacaktır.

30.4.10. Dar mükellef kurumlarca yapılan türev işlemlerde vergi kesintisi

30.4.10.1. Forward işlemleri

Türkiye’de bir işyeri ve daimi temsilcisi olmayan dar mükellef kurumlar tarafından forward işlemlerinden elde edilen kazancın niteliği ticari kazanç olup bu kazançlar üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır.

30.4.10.2. Swap işlemleri

30.4.10.2.1. Para swapı

Türkiye’de bir işyeri ve daimi temsilcisi olmayan dar mükellef kurumlar tarafından para swap işlemlerinden elde edilen kazancın niteliği ticari kazanç olup bu kazançlar üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır.

30.4.10.2.2. Faiz swapı

Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilcisi olmayan dar mükellef kurumlar açısından faiz swapı işlemlerinden elde edilen kazanç alacak faizi olarak değerlendirilecek, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi gereğince vergi kesintisi yoluyla Türkiye’de vergilendirilecektir.

Anılan maddenin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden yayımlanan 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı2 uyarınca bu kapsamda, yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlara yapılacak faiz ödemeleri üzerinden %0, diğer kurumlara yapılacak faiz ödemeleri üzerinden %10 oranında vergi kesintisi yapılması gerekecektir.

Buna göre, Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla faaliyette bulunmayan dar mükellefiyete tabi banka ve finans kurumlarının bu işlemlerden doğan kazançları üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ve anılan Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinin (14) numaralı fıkrası uyarınca, yabancı banka ve finans kurumları dışında kalan ve Türkiye’de işyeri veya daimi temsilcisi bulunmayan dar mükellef kurumlar tarafından faiz swapı işlemlerinden elde edilen kazançların anılan madde uyarınca vergi kesintisine tabi olması durumunda, bu işlemlere yönelik olarak ayrıca Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır.

30.4.10.3. Opsiyon sözleşmeleri ve opsiyon primi

Tezgah üstü piyasalarda gerçekleştirilen opsiyon sözleşmelerinde, dar mükellef bir kurum tarafından, gerek opsiyon sözleşmesinden gerekse opsiyon priminden elde edilen kazançlar ticari kazanç olarak değerlendirilecek ve bu kazançlar üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Türkiye’de kurulu organize borsalarda gerçekleştirilen opsiyon sözleşmelerine ilişkin olarak izleyen bölümde yer alan açıklamaların dikkate alınması gerekecektir.

30.4.10.4. Vadeli işlem ve opsiyon borsası işlemleri

Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasında gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen gelirler Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında vergi kesintisine tabi olup bu gelirler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca ayrıca vergi kesintisi yapılmayacağı gibi dar mükellef kurumlar tarafından bu işlemler nedeniyle elde edilen gelirlerin özel beyanname ile beyan edilmesi söz konusu olmayacaktır.

30.4.10.5. Aracı kuruluş varantları

Türkiye’de bir işyeri ve daimi temsilcisi olmayan dar mükellef kurumlar tarafından, aracı kuruluş varantlarından elde edilen kazançlar ticari kazanç olarak değerlendirilecek ve bu kazançlar üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır.

30.5. Bakanlar Kurulunca belirlenecek ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara yapılacak her türlü ödemeler

30.5.1. Uygulama kapsamındaki ülkeler

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkanı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef kurumların bu nitelikteki ülkelerde bulunan iş yerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın %30 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Fıkranın (a) bendi uyarınca, emsaline uygun fiyatlarla satın alınan mal ve iştirak hisseleri için yapılan ödemeler, emsaline uygun fiyatlarla deniz ve hava ulaştırma araçlarının kiralanması için yapılan ödemeler ile yapılan işin tamamlanabilmesi bakımından zorunluluk arz eden geçiş ücreti, liman ücreti gibi ödemeler üzerinden yapılacak kesinti oranıyla ilgili olarak Bakanlar Kuruluna bu oranı her bir ödeme türü, faaliyet konusu veya sektör itibarıyla ayrı ayrı belirleme, sıfıra kadar indirme veya kanuni seviyesine kadar çıkarma yetkisi verilmiştir.

Söz konusu düzenleme kapsamına girecek ülkelerin belirlenmesine ilişkin yetki, Bakanlar Kuruluna bırakılırken yapılacak seçime ilişkin iki temel kriter öngörülmüştür:

  • Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkanı sağlayıp sağlamadığı,
  • Bilgi değişimi.

30.5.2. Vergi kesintisi kapsamındaki ödemeler

Bakanlar Kurulunca belirlenen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlar ile tam mükellef kurumların söz konusu ülkelerde bulunan işyeri veya daimi temsilcilerine nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın vergi kesintisi kapsamındadır. Dolayısıyla, anılan ülkelerde yerleşik olan veya buralarda faaliyette bulunan kurumlara ödenen kredi anaparası, tasfiye bakiyesi gibi değerler de vergi kesintisi kapsamında bulunmaktadır.

Bakanlar Kurulunca belirlenen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara yapılacak kâr payı ödemeleri Kanunun 30 uncu maddesinin yedinci fıkrasına göre değil, kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisinin düzenlendiği genel hükümlere göre yapılacaktır.

Bakanlar Kurulunca belirlenen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlar ile tam mükellef kurumların söz konusu ülkelerde bulunan işyeri veya daimi temsilcilerine, kapsam dışında olan bir ülke üzerinden ödeme yapılması halinde de vergi kesintisi uygulanacaktır.

Ödemeye esas teşkil eden bir belgenin Bakanlar Kurulunca belirlenecek ülkelerde düzenlenmesi, vergi kesintisi için yeterlidir.

Vergi kesintisi kapsamında olup mükellef açısından gider niteliğinde olan ödemeler, kurum kazancının tespitinde dikkate alınabilecektir.

30.5.3. Vergi kesintisi kapsamında olmayan ödemeler

Düzenleme, sadece Bakanlar Kurulunca belirlenecek ülkelere yapılan ödemeleri kapsamaktadır. Bu nedenle, Bakanlar Kurulunca belirlenen ülkeler dışındaki ülkelere yapılan ödemeler yedinci fıkra kapsamına girmemektedir.

Bakanlar Kurulunca belirlenecek ülkelerdeki finans kuruluşlarından temin edilen borçlanmalara ilişkin ana para, faiz ve kâr payı ödemeleri ile sigorta ve reasürans ödemeleri üzerinden bu fıkra kapsamında vergi kesintisi yapılmayacak, finans kuruluşları dışındakilere bu mahiyette yapılan ödemeler ise vergi kesintisine tabi tutulacaktır.

Sözü edilen finans kuruluşu, münhasıran finansman hizmeti veren, mukimi bulunduğu ülkenin mevzuatına göre finansal kaynak sağlamaya yetkili olan kuruluşları ifade etmektedir. Ancak, sadece ilişkili şirketlere finansman temin eden kuruluşlar bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.

Öte yandan bankalar, nakit akışı sağlayan varlıklara dayalı olarak yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetler karşılığında uzun vadeli fon temin edebilmekte ve bu işleme konu olan bir akım veya varlık portföyü (ihracat alacakları, kredi kartı alacakları, çeklere dayalı akımlar, yurt dışı havale akımları, ipoteğe dayalı konut, taşıt ve tüketici kredileri gibi) yalnız bu amaçla kurulan “Özel Amaçlı Kurumlara (SPV, SPC)” devredilebilmektedir. Söz konusu kurumlar ise bu akım veya varlık portföyüne dayalı olarak yurt dışında menkul kıymet ihracı yoluyla temin ettikleri fonları Türkiye’de kurulu bankalara kullandırmaktadırlar. Bu amaçla kurulan “Özel Amaçlı Kurum”lar da bu fıkra uygulamasında finans kuruluşu sayılacak olup bu kurumların sadece varlıklarını devraldıkları bankalara finansman temin etmesi finans kuruluşu olarak kabul edilmelerine engel teşkil etmeyecektir.

Bankaların, sekuritizasyon yöntemiyle finansman temin etmesi halinde, SPV’nin kuruluş sermayesi, ortaklık yapısı, yöneticileri, çıkarılan menkul kıymetlerin sayısı, ihraç edilen menkul kıymetlerin kimler tarafından hangi tutarda satın alındığı gibi bilgilerin, bankalar tarafından, SPV’nin menkul kıymet ihraç ettiği tarihten itibaren bir ay içinde, bu menkul kıymetlerin geri dönüşlerinin kimlere yapıldığının geri dönüşlerin tamamlandığı tarihten itibaren bir ay içinde birer yazı ile bağlı oldukları vergi dairelerine bildirilmesi gerekmektedir.

30.6. Bu madde kapsamında yapılacak vergi kesintisine ilişkin beyannameye dahil edilmesi zorunlu kazançlar ile beyannameye dahil edilmesi ihtiyari olan kazançlar

Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesinde, dar mükellef kurumların yıllık beyanname vermesine ilişkin hükümlere yer verilmiş olup Kanunun 26 ncı maddesinde de dar mükellef kurumların özel beyanname ile bildirecekleri gelirler gösterilmiştir.

(3 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 6. maddesiyle değişen paragraf)Kanunun 30 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca, ticari ve zirai kazançlar hariç olmak üzere bu maddeye göre vergisi kesinti yoluyla alınan kazanç ve iratlar için Kanunun 24 veya 26 ncı maddelerine göre beyanname verilmesi veya bu madde kapsamına girmeyen kazanç ve iratlar için verilecek beyannamelere söz konusu kazanç ve iratların dahil edilmesi ihtiyaridir.(*)

(3 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 6. maddesiyle değişen paragraf)Ancak, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (5), (7) ve (14) numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratları ile fonların katılma belgelerinden ve yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr paylarının verilecek beyannamelere dahil edilmesi zorunludur. Aynı şekilde dar mükellefiyete tabi kurumlar, hak ediş ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılan birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işlerinden elde ettikleri kazançlarını kurumlar vergisi beyannameleri ile beyan etmeleri gerekmektedir.(**)

30.7. Diğer hususlar

Yapılacak vergi kesintisinde kazanç ve iratlar gayrisafi tutarları üzerinden dikkate alınacaktır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde vergi kesintisi, ödenen tutar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanacaktır.

Bu maddede belirtilen ödemelerden yapılan vergi kesintisi, kesinti yapanların kayıt ve hesaplarında ayrıca gösterilecektir.

(*)(3 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 6. maddesiyle değişmeden önceki paragraf): Kanunun 30 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca, bu maddeye göre vergi kesintisi yoluyla alınan kazanç ve iratlar için Kanunun 24 veya 26 ncı maddelerine göre beyanname verilmesi veya bu madde kapsamına girmeyen kazanç ve iratlar için verilecek beyannamelere söz konusu kazanç ve iratların dahil edilmesi ihtiyaridir.

(**)(3 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 6. maddesiyle değişmeden önceki paragraf):Ancak, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (5), (7) ve (14) numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratları ile fonların katılma belgelerinden ve yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr paylarının verilecek beyannamelere dahil edilmesi zorunludur.

(***)(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 21.maddesiyle değişmeden önceki ibare )2006/11447

(****)(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 21.maddesiyle değişmeden önceki ibare )1/1/2007

(*****)(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 22.maddesiyle değişmeden önceki paragraf )Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinde ise aynı Kanunun 75 inci maddesinin (5), (7), (12) ve (14) numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratları üzerinden %15 oranında kesinti yapılacağı hükme bağlanmıştır.

(6)(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 22.maddesiyle değişmeden önceki ibare )Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden

(7)(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 22.maddesiyle yürürlükten kalkmadan önceki paragraf )Öte yandan, her nevi alacak faizlerinden, 2006/11447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 1/1/2007 tarihinden itibaren

  • Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı banka ve kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden (katılım bankalarının kendi usullerine göre yurt dışından sağladıkları fonlar ve benzeri kaynaklar için ödedikleri kâr payları dahil) %0,
  • Diğerlerinden %10

oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

(8)(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişmeden önceki ibare )22/7/2006 tarih ve 2006/10731 sayılı

(9)(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişmeden önceki ibare )2006/10731


Kaynak: Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Tam Mükellef Nedir?  Dar Mükellef nedir?

Geçmiş Yıl Zararlarının Geçmiş Yıl Karlarına Mahsubu Kar Dağıtımı Sayılır mı?

Yabancı Şirket Ortağına Kar Dağıtımında Tevkifat Oranı Nasıl Hesaplanır?

Kar Dağıtımından Sonra Yapılan Sermaye Artırımında Kurumlar Vergisi İndirimi Uygulanır mı?

Şirketlerin genel kurullarında alacakları kâr dağıtımı kararlarında TMS’ye göre hazırlanan finansal tablolar mı yoksa vergi mevzuatı uyarınca hazırlanan finansal tablolar mı dikkate alınmalıdır?

Üst Birlik Üyesi Olan Kooperatiflerde Kar Dağıtımının Yapılmaması Halinde Kurumlar Vergisinden Muaf Olunur mu?

Kurumlar Vergisi Tevkifat Oranları – (KVK’nun 30 ve Geçici1/4 ile GVK’nun Geçici 67’inci Maddeleri Uyarınca Dar Mükellef)

Dar Mükellef Kurumlara İşçi Temin Edilmesi Halinde Vergi Hesaplanır mı?

Dar Mükelleflerin Kurumlar Vergisi Ödeme Süreleri Nedir?

Dar Mükelleflerden Hangi Hallerde, Hangi Vergi Kesintileri Yapılır?

Dar Mükelleflerde Vergi Tarhiyatının Muhatabı Kimdir?

Dar Mükelleflerin Diğer Kazançlarına İlişkin Beyanname Ne Zaman Verilir?

]]>
https://www.muhasebenews.com/yabanci-mukelleflerden-kar-dagitim-stopaji-kesilir-mi/feed/ 0
Yabancı Vergi Mükelleflerinin Kurumlar Vergisi Ödeme süresi farklı mıdır? https://www.muhasebenews.com/yabanci-vergi-mukelleflerinin-kurumlar-vergisi-odeme-suresi-farkli-midir/ https://www.muhasebenews.com/yabanci-vergi-mukelleflerinin-kurumlar-vergisi-odeme-suresi-farkli-midir/#respond Fri, 07 Sep 2018 17:30:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33569 Yabancı Vergi Mükelleflerinin Kurumlar Vergisi Ödeme süresi farklı mıdır?

Ödeme Süresi

Dar mükellefiyette kurumlar vergisi,

  • Yıllık beyanname ile bildirilenlerde beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar,
  • Muhtasar beyanname ile bildirilenlerde beyannamenin verildiği ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar,
  • Özel beyannameyle bildirilenlerde beyanname verme süresi içinde,
  • Tarhiyatın muhatabının Türkiye’yi terk etmesi halinde beyanname verme süresi içinde,
  • Tasfiye veya birleşme hallerinde verilecek beyannamelerde ise beyanname verme süresi içinde

ödenecektir.


Kaynak: Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Tam Mükellef Nedir?  Dar Mükellef nedir?

Kurumlar Vergisi Tevkifat Oranları – (KVK’nun 30 ve Geçici1/4 ile GVK’nun Geçici 67’inci Maddeleri Uyarınca Dar Mükellef)

Dar Mükellef Kurumlara İşçi Temin Edilmesi Halinde Vergi Hesaplanır mı?

Dar Mükelleflerden Hangi Hallerde, Hangi Vergi Kesintileri Yapılır?

Dar Mükelleflerde Vergi Tarhiyatının Muhatabı Kimdir?

Dar Mükelleflerin Diğer Kazançlarına İlişkin Beyanname Ne Zaman Verilir?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/yabanci-vergi-mukelleflerinin-kurumlar-vergisi-odeme-suresi-farkli-midir/feed/ 0
Kurumlar Vergisi Beyannamesi hangi vergi dairesine verilmelidir? https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-beyannamesi-hangi-vergi-dairesine-verilmelidir/ https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-beyannamesi-hangi-vergi-dairesine-verilmelidir/#respond Fri, 07 Sep 2018 16:30:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33567 Kurumlar Vergisi Beyannamesi hangi vergi dairesine verilmelidir?
  1. Beyannamenin Verilme Yeri

Kurumlar Vergisi Kanununun 27 nci maddesinde özel beyan zamanı tayin olunan gelirlerle ilgili olarak kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği vergi daireleri hakkında aşağıdaki düzenlemelere yer verilmiştir.

Dar mükellef kurumlar tarafından elde edilen diğer kazanç ve iratların türüne göre kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği vergi daireleri;

  • Taşınmazların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarda taşınmazın bulunduğu,
  • Taşınırların ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarda mal ve hakların Türkiye’de elden çıkarıldığı,
  • Ticari veya zirai bir işletmenin faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi karşılığında elde edilen diğer kazanç ve iratlarda işletmenin bulunduğu,
  • Arızi olarak ticari işlemlerin yapılmasından veya bu nitelikteki işlemlere aracılıktan elde edilen kazançlar ile arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edilen kazançlarda faaliyetin yapıldığı,
  • Arızi olarak Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık faaliyetlerinden elde edilen kazançlarda yolcu veya yükün taşıta alındığı,
  • Zarar yazılan değersiz alacaklarla karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil olmak üzere terk edilen işlerle ilgili olarak sonradan elde edilen diğer kazanç ve iratlar ile ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi veya ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen diğer kazanç ve iratlarda ödemenin Türkiye’de yapıldığı,
  • Diğer hallerde Maliye Bakanlığınca belirlenen yerin vergi dairesidir.

Kaynak: Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Kurumlar Vergisi Mükellefleri Kendi Beyannamelerini Vergi Dairesine SM, SMMM veya YMM Olmadan Gönderebilir mi?

İlgili Dönemde Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Gösterilmeyen Geçmiş Yıl Zararları İzleyen Dönemlerde İndirim Konusu Yapılabilir mi?

Finansal Kiralama Yoluyla Elde Edilen Yatırım Teşvik Belgeli İktisadi Kıymetler Kurumlar Vergi Beyannamesi Düzenlenirken Hangi Değer Üzerinden Dikkate Alınmalıdır?

Kurumlar Vergisi Mükellefi Olan Sigortacılık Şirketleri Beyannamelerini Elektronik Ortamda Nasıl Gönderebilirler?

Kurumlar Vergisi Beyannamesi Düzenlenirken Dikkat Edilmesi Gereken Önemli Hususlar Nelerdir?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-beyannamesi-hangi-vergi-dairesine-verilmelidir/feed/ 0
Kurumlar Vergisi ne zaman ödenir? https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-ne-zaman-odenir/ https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-ne-zaman-odenir/#respond Fri, 07 Sep 2018 14:30:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33565 Kurumlar Vergisi ne zaman ödenir?
Verginin Ödenmesi

Kurumlar Vergisi Kanununun 21 inci maddesi kurumlar vergisinin ödeme süresini hem genel hükümler itibarıyla, hem de tasfiye, birleşme, devir ve bölünme durumları ile muhtasar beyanname için ayrı ayrı düzenlemektedir.

1.1. Ödeme süresi

Kurumlar vergisi beyannamesi, Kanunun 14 üncü maddesi uyarınca hesap döneminin kapandığı ayı takip eden dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verilmektedir.

Kurumlar vergisinin de beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir. Buna göre, beyannamenin verilmesi gereken ayın sonuna kadar herhangi bir günde ödeme yapılabilecektir.

1.2. Tasfiye ve birleşme işlemlerinde verginin ödenmesi

Tasfiye ve birleşme hallerinde, tasfiye edilen veya birleşen kurumlara ait beyannameler tasfiyenin sona erdiği tarihi takip eden otuz gün içinde kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verileceğinden, bu beyannamelere göre tahakkuk eden vergilerin beyanname verme süresi içinde ödenmesi gerekmektedir.

Tasfiye edilen veya birleşen kurumların bu Kanuna göre tahakkuk etmiş olup henüz vadeleri gelmemiş bulunan vergileri de aynı süre içinde ödenecektir.

Öte yandan, tasfiyesi devam eden kurumlarda, müstakil tasfiye dönemlerine ait beyannamelerin hesap dönemini takip eden dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar verileceği ve tahakkuk eden vergilerin de bu ayın sonuna kadar ödeneceği tabiidir.

1.3. Devir ve tam bölünme işlemlerinde verginin ödenmesi

Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20 nci maddelerine göre gerçekleşen devir ve tam bölünmelerde, münfesih kurum adına kıst döneme (hesap dönemi başından devir veya bölünmenin gerçekleştiği tarihe kadar geçen süreye) ilişkin tahakkuk eden vergilerin, devralan veya birleşilen kurumun devir veya bölünmenin gerçekleştiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar devralan veya birleşilen kurumlarca ödenmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla bu kurumların, münfesih kurumlara ait vergileri de kendi vergileri ile birlikte aynı sürede ödemeleri gerekecektir. Özel hesap dönemi tayin edilen kurumların ise kurumlar vergisi beyannamelerini verdikleri ayın sonuna kadar münfesih kuruma ait tahakkuk eden vergileri ödemeleri gerektiği tabiidir.

Örneğin; hesap dönemi takvim yılı olan (A) Ltd. Şti., 20/11/2006 tarihinde nev’i değiştirerek (A) A.Ş.’ye devredilmiştir. (A) Ltd. Şti.’nin 1/1/2006 – 20/11/2006 tarihleri arası kıst dönemine ilişkin beyannamenin 30 gün içinde münfesih kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilmesi gerekmektedir. Bu beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerin ise (A) A.Ş. tarafından 2006 yılı kazançlarına ilişkin beyannamenin verileceği 2007 yılı Nisan ayının sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir.

Öte yandan, devir veya bölünme işlemlerinin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde yapılması halinde, münfesih kurumun önceki hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi ile devir veya bölünme işlemine ilişkin beyannamesinin, devir veya bölünmenin gerçekleştiği tarihi takip eden otuz gün içinde verilmesi ve önceki hesap dönemine ilişkin tahakkuk eden vergilerin de bu süre içinde ödenmesi, kıst döneme ilişkin tahakkuk eden vergilerin ise devralan veya birleşilen kurumun devir veya bölünmenin gerçekleştiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir.

Örneğin; bir önceki örnekte bahsi geçen devir işleminde, (A) Ltd. Şti.’nin 11/1/2007 tarihinde (A) A.Ş.’ye dönüşmesi halinde, münfesih Limited Şirkete ait 2006 yılı kazançlarına ilişkin beyannamenin 10/2/2007 tarihine kadar verilmesi ve bu süre içinde tahakkuk eden verginin devralan kurum tarafından ödenmesi gerekmektedir. 1/1/2007 – 11/1/2007 kıst dönemine ilişkin beyannamenin ise 10/2/2007 tarihine kadar verilmesi ve bu beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerin ise 2008 yılı Nisan ayının sonuna kadar devralan kurum tarafından ödenmesi gerekmektedir.

1.4. Muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergilerin ödenmesi

Muhtasar beyanname ile beyan edilen vergilerin, muhtasar beyannamenin verildiği ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir.


Kaynak: Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Dar Mükelleflerin Kurumlar Vergisi Ödeme Süreleri Nedir?

Yurt Dışı Firmadan Alınan Hizmet Karşılığında Yapılan Ödemeler Üzerinden Kurumlar Vergisi Kesintisi Yapılır mı?

Yurt Dışındaki Mukim Firmalardan Satın Alınan Bilgisayar Programlarına Yönelik Yapılacak Ödemelerle İlgili Olarak Kurumlar Vergisi Kanununa Göre Tevkifat Yapılacak mıdır?

Yurt Dışı Firmasına Yapılan Gayrimaddi Hak Bedeli Ödemeleri Üzerinden Kurumlar Vergisi Kesintisi Yapılır mı?

İrlanda Mukim Firmasından Satın Alınan Bilgisayar Programları İçin Yapılan Ödemelerde Kurumlar Vergisi Kanununa Göre Tevkifat Yapılacak mıdır?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-ne-zaman-odenir/feed/ 0