genel tatil ücreti – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sun, 02 Aug 2020 08:08:22 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Kıdem Tazminatı Hesaplanırken Ücrete Hangi Ödemeler Dâhil Edilmez? https://www.muhasebenews.com/kidem-tazminati-hesaplanirken-ucrete-hangi-odemeler-dahil-edilmez/ https://www.muhasebenews.com/kidem-tazminati-hesaplanirken-ucrete-hangi-odemeler-dahil-edilmez/#respond Sun, 02 Aug 2020 05:30:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15663 1- KIDEM TAZMİNATI HESAPLANIRKEN ÜCRETE HANGİ ÖDEMELER DÂHİL EDİLMEZ?
Kıdem Tazminatı hesaplanırken ücrete dâhil edilmeyen haller aşağıdaki gibidir;
1.1- Yıllık izin ücreti,
1.2- Evlenme yardımı,
1.3- Hafta tatil ücreti,
1.4- Bayram harçlığı,
1.5- Hastalık yardımı,
1.6- Genel tatil ücreti,
1.7- Doğum yardımı,
1.8- Ölüm yardımı,
1.9- İzin harçlığı,
1.10- Jestiyon ödemeleri,
1.11- Teşvik ikramiyesi ve primleri,
1.12- Jübile ikramiyesi,
1.13- Seyahat primleri,
1.14- Devamlılık göstermeyen primler,
1.15- Fazla çalışma ücreti,
1.16- İş arama yardımı,
1.17- Harcırah,
1.18- Bir defalık verilen ikramiyeler,
1.19- İş elbisesi ve koruyucu malzeme bedelleri. 

2- KIDEM TAZMİNATI HESAPLANIRKEN ÜCRETE HANGİ ÖDEMELER DÂHİL EDİLİR?
Kıdem Tazminatı hesaplanırken ücrete dâhil edilen haller aşağıdaki gibidir;
2.1- Çıplak ücret,
2.2- Yemek yardımı,
2.3- Kasa tazminatı,
2.4- Gıda yardımı,
2.5- Yakacak yardımı,
2.6- Eğitim yardımı,
2.7- Konut yardımı,
2.8- Giyecek yardımı,
2.9- Erzak yardımı,
2.10- Sosyal yardım niteliğindeki ayakkabı ya da bedeli,
2.11- Unvan tazminatı,
2.12- Aile yardımı,
2.13- Çocuk yardımı,
2.14- Temettü,
2.15- Havlu ve sabun yardımı (işyerinde kullanılacaksa tazminat hesabında dikkate alınmaz),
2.16- Taşıt yardımı,
2.17- Yıpranma tazminatı,
2.18- Kalifiye,
2.19- Nitelik zammı,
2.20- Sağlık yardımı,
2.21- Mali sorumluluk tazminatı,
2.22- Devamlı ödenen primler.


Kaynak: İş Kanunu
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZE İÇERİKLER


Kıdem Tazminatına Hak Kazanma Halleri…

 

Kıdem tazminatı tavanı arttı. 1 Temmuz 2018 tarihinden itibaren 5.434,42 TL oldu.

 

Kıdem tazminatından SGK ve Gelir vergisi Kesintisi yapılır mı?

 

Kıdem Tazminatınız Zamanında Ödenmezse Faiz İsteyebilir misiniz?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/kidem-tazminati-hesaplanirken-ucrete-hangi-odemeler-dahil-edilmez/feed/ 0
Yıllık Ücretli İzin Hakkınızı Biliyor musunuz? https://www.muhasebenews.com/yillik-ucretli-izin-hakkinizi-biliyor-musunuz/ https://www.muhasebenews.com/yillik-ucretli-izin-hakkinizi-biliyor-musunuz/#respond Mon, 29 Apr 2019 18:30:28 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=3623 1- Yıllık izin nedir?
Bir iş yerinde bir işverene bağlı olarak çalışan işçinin, işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olması halinde ücretli izin verilir ve bu izine yıllık ücretli izin denilmektedir.

2- İşveren, işçiye yıllık izini için ücret ödemek zorunda mıdır?
Evet zorundadır.
İşveren, yıllık ücretli iznin kullanan her işçiye, izin dönemine ait ücretini işçinin izine başlamasından önce peşin veya avans olarak ödemek zorundadır.

3- Normal ücret (günlük, haftalık, aylık ücretler) dışındaki ücretler nelerdir ve yıllık izin ücreti nasıl hesaplanır?
Normal ücret dışındaki ücretler;
– Akort ücret,
– Komisyon ücreti,
– Kâra katılma ücreti,
– Yüzde usulü ücret,
Bu ücretler ile çalışan işçinin izin süresi için verilecek ücret, son 1 yıllık süre içinde kazandığı ücretin fiili olarak çalıştığı günlere bölünmesi ile bulunacak ortalama ücret üzerinden hesaplanır.

4- Zam durumunda diğer ücretler ile çalışan işçinin yıllık izin ücreti nasıl hesaplanır?
Akort ücret, komisyon ücreti, kâra katılma ücreti, yüzde usulü ücreti alan diğer ücretli çalışan işçiler;
Son bir yıl içinde ücretine zam yapıldığı takdirde, izin ücreti işçinin izine çıktığı ayın başı ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi ile hesaplanır.

5- Tatil ücretleri nasıl ödenir? (hafta tatili, ulusal bayram vb.)
 Yıllık ücretli izine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenmelidir.

6- İşçilere verilecek yıllık izin süresi nasıl hesaplanır?
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) 1 – 5 yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört (14) günden,
b) 5 yıldan fazlası – 15 yıldan az olanlara yirmi (20) günden,
c) 15 yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi altı (26) günden az olamaz.

Kaynak: 4857 Sayılı İş Kanunu (Md.57)

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yillik-ucretli-izin-hakkinizi-biliyor-musunuz/feed/ 0
İş Kanunu İle İlgili Soru ve Cevaplar – 2 https://www.muhasebenews.com/is-kanunu-ile-ilgili-soru-cevaplar-2/ https://www.muhasebenews.com/is-kanunu-ile-ilgili-soru-cevaplar-2/#respond Thu, 15 Nov 2018 12:30:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=20311 1- İŞYERİNDE ÇIRAK OLARAK ÇALIŞAN BİR KİŞİ İŞTEN AYRILMASI DURUMUNDA KIDEM TAZMİNATI ALABİLİR Mİ?
Alamaz. Çünkü kıdem tazminatı hakkı İş Kanununa tabi işçiler için sağlanmıştır.

2- İŞVEREN İŞÇİNİN İŞ SÖZLEŞMESİNİ 4857 SAYILI İŞ KANUNU’NUN 25/II ( AHLAK VE İYİNİYET KURALLARINA UYMAYAN HALLER VE BENZERLERİ) GEREKÇESİYLE FESHEDERSE İŞÇİ KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANIR MI?
Kıdem tazminatına hak kazanamaz. Çünkü Mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlüğü devam eden 14’ncü maddesinde işveren tarafından Bu Kanunun 17’nci ( 4857/25’nci madde) maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında işverence feshedilirse kişiye kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmektedir.

3- 4857 SAYILI İŞ KANUNU’NUN 24’NCÜ MADDESİ UYARINCA İŞ SÖZLEŞMESİ FESHEDİLİRSE KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANILIR MI?
Kıdem tazminatına hak kazanılır. Çünkü 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’ncü maddesinde işçi tarafından bu Kanunun 16’ncı ( 4857/24’ncü madde) maddesi uyarınca feshedilirse işçiye kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmektedir.

4- MALULEN EMEKLİ OLARAK İŞTEN AYRILAN İŞÇİ KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANIR MI?
Malulen emekli olarak işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanır. Çünkü 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’ncü maddesi uyarınca malullük aylığı almak amacıyla işten ayrılma kıdem tazminatına hak kazanılan hallerdendir.

5- TOPTAN ÖDEME ALMAK AMACIYLA İŞTEN AYRILAN İŞÇİ KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANIR MI?
Hak kazanır. Çünkü 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’ncü maddesi uyarınca toptan ödeme almak amacıyla işten ayrılma kıdem tazminatına hak kazanılan hallerdendir.

6- 5510 SAYILI KANUNDA ÖNGÖRÜLEN YAŞLILIK AYLIĞI ALMAK İÇİN YAŞ DIŞINDAKİ SİGORTALILIK SÜRESİNİ VE PRİM ÖDEME GÜN SAYILARINI TAMAMLAYARAK KENDİ İSTEĞİYLE İŞTEN AYRILAN İŞÇİ KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANIR MI?
5510 sayılı Kanunda öngörülen yaşlılık aylığı almak için yaş dışındaki sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayılarını tamamlayarak kendi isteğiyle işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanır. Çünkü 1475 sayılı İş Kanununun 14’ncü maddesinde yaşlılık aylığı almak için yaş dışındaki sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayılarını tamamlayarak kendi isteğiyle işten ayrılanlara kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmiştir.

7- 10 AY ÖNCE EVLENEN KADIN İŞÇİ İŞTEN AYILMAK ZORUNDAYSA, KIDEM TAZMİNATI ALABİLİR Mİ?
10 ay önce evlenen kadın işçi işten ayılmak zorundaysa, kıdem tazminatı alabilir. 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’ncü maddesinde kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde iş sözleşmesini kendi arzusu ile sona erdirmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağı belirtilmektedir.

8- BİR YIL (1) İKİ (2) AY ÖNCE EVLENEN KADIN İŞÇİ, İŞTEN AYRILIRSA KIDEM TAZMİNATI ALABİLİR Mİ?
Bir yıl (1) iki (2) ay önce evlenen kadın işçi, işten ayrılırsa kıdem tazminatı alamaz. Çünkü 1475 sayılı İş Kanununun 14’ncü maddesinde kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde iş sözleşmesini kendi arzusu ile sona erdirmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağı belirtilmektedir.

9- ÇALIŞAN VEFAT ETTİĞİ TAKDİRDE ÇALIŞANA AİT KIDEM TAZMİNATI TUTARINI EŞİ TALEP EDEBİLİR Mİ?
Çalışan vefat ettiği takdirde çalışana ait kıdem tazminatı tutarını eşi talep edebilir. Çünkü 1475 sayılı İş Kanununun 14’ncü maddesi işçinin ölümü sebebiyle iş sözleşmesinin sona ermesi halinde kıdem tazminatının ödeneceğini belirtmektedir.

10- İŞYERİNDE 10 YILDAN BERİ ÇALIŞAN İŞÇİ, NE KADARLIK ÜCRET TUTARINDA KIDEM TAZMİNATI ALABİLİR?
1475 sayılı İş Kanununun 14’ncü maddesinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmektedir. Dolayısıyla, işçi her yıl için 30 günlük olmak üzere toplam 300 günlük ücreti tutarında yani 10 aylık ücreti tutarında kıdem tazminatına hak kazanır.

11- DAHA ÖNCE ÇALIŞTIĞI KAMU KURUMUNDAN KIDEM TAZMİNATI ALARAK AYRILAN ÇALIŞAN, DAHA SONRA BAŞKA BİR KAMU KURUMUNDA ÇALIŞMAYA BAŞLARSA, KIDEM TAZMİNATINA ESAS SÜRE NE KADAR OLUR?
Daha önceki süre dikkate alınmayarak, ikinci kamu kurumundaki hizmet üzerinden kıdem tazminatına hak kazanılır.

12- 10.000 TL. NET ÜCRET ALAN BİR ÇALIŞANIN, KIDEM TAZMİNATINA ESAS ÜCRETİ NE KADARDIR?
Kıdem tazminatı hesaplanırken, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemeyeceği belirtildiğinden, dönem kıdem tazminatı tavanı miktarı dikkate alınacaktır.

13- DAHA ÖNCEKİ HİZMETİNDEN DOLAYI KIDEM TAZMİNATI ALAN İŞÇİ, TEKRAR AYNI İŞYERİNDE ÇALIŞMAYA DEVAM EDERSE, DAHA ÖNCEKİ SÜRE İÇİN TEKRAR KIDEM TAZMİNATI ALABİLİR Mİ?
Alamaz. 1475 sayılı İş Kanununda aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı ve ikramiye ödenmeyeceğini belirtmektedir.

14- KIDEM TAZMİNATIM ZAMANINDA ÖDENMEZSE FAİZ İSTENİLEBİLİR Mİ?
İstenilebilir. Çünkü kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi halinde ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmedileceği 1475 sayılı İş Kanununun 14’ncü maddesinde belirtilmektedir.

15- KIDEM TAZMİNATINDA HER YIL İÇİN ÖDENECEK 30 GÜNLÜK ÜCRET ARTMAZ MI?
Kıdem tazminatında her yıl için ödenecek 30 günlük ücret artabilir. 1475 sayılı İş Kanununun 14’ncü maddesi, kıdem tazminatı ile ilgili 30 günlük sürenin hizmet akitleri veya toplu iş sözleşmeleri ile işçi lehine değiştirilebileceğini belirtmektedir.

16- KIDEM TAZMİNATINDAN KESİNTİ YAPILIR MI?
Kıdem tazminatından sadece damga vergisi kesilmektedir, başka kesinti yapılmamaktadır.

17- KIDEM TAZMİNATI HESAPLANIRKEN ÜCRETE HANGİ ÖDEMELER DAHİL EDİLİR?
Aşağıda yazılı ödemeler kıdem tazminatı hesaplamalarına dahil edilir.
17.1- Çıplak ücret,
17.2- Yemek yardımı,
17.3- Kasa tazminatı,
17.4- Gıda yardımı,
17.5- Yakacak yardımı,
17.6- Eğitim yardımı,
17.7- Konut yardımı,
17.8- Giyecek yardımı,
17.9- Erzak yardımı,
17.10- Sosyal yardım niteliğindeki ayakkabı ya da bedeli,
17.11- Unvan tazminatı,
17.12- Aile yardımı,
17.13- Çocuk yardımı,
17.14- Temettü,
17.15- Havlu ve sabun yardımı ( işyerinde kullanılacaksa tazminat hesabında dikkate alınmaz),
17.16- Taşıt yardımı,
17.17- Yıpranma tazminatı,
17.18- Kalifiye,
17.19- Nitelik zammı,
17.20- Sağlık yardımı,
17.21- Mali sorumluluk tazminatı,
17.22- Devamlı ödenen primler

18- KIDEM TAZMİNATI HESAPLANIRKEN ÜCRETE HANGİ ÖDEMELER DÂHİL EDİLMEZ?
Kıdem tazminatı hesaplanırken aşağıdaki ödemeler ve ücretler hesaplamaya dahil edilmez;
18.1- Yıllık izin ücreti,
18.2- Evlenme yardımı,
18.3- Hafta tatil ücreti,
18.4- Bayram harçlığı,
18.5- Hastalık yardımı,
18.6- Genel tatil ücreti,
18.7- Doğum yardımı,
18.8- Ölüm yardımı,
18.9- İzin harçlığı,
18.10- Jestiyon ödemeleri,
18.11- Teşvik ikramiyesi ve primleri,
18.12- Jübile ikramiyesi,
18.13- Seyahat primleri,
18.14- Devamlılık göstermeyen primler,
18.15- Fazla çalışma ücreti,
18.16- İş arama yardımı,
18.17- Harcırah,
18.18- Bir defalık verilen ikramiyeler,
18.19- İş elbisesi ve koruyucu malzeme bedelleri.

Kaynak: İş Kanunu – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/is-kanunu-ile-ilgili-soru-cevaplar-2/feed/ 0
Resmi Ve Dini Bayramlardaki Ücret Uygulaması Nasıldır? https://www.muhasebenews.com/resmi-dini-bayramlardaki-ucret-uygulamasi-nasildir/ https://www.muhasebenews.com/resmi-dini-bayramlardaki-ucret-uygulamasi-nasildir/#respond Sat, 21 Apr 2018 10:15:47 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=3546 – Kanunlarla belirlenmiş Ulusal Bayram ve tatiller
– 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
– 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
– 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı
– 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü
– 30 Ağustos Zafer Bayramı
– 1 Ocak Yılbaşı
– 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü
– Kurban Bayramı
– Ramazan Bayramı

4857 sayılı İş Kanunu’na göre;
Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa o günün ücretleri
Çalışılmayan gün ücreti tam olarak
– Tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için 1 günlük ücret ödenir.

** Yüzde usulü uygulanan işyerlerinde ulusal bayram ve genel tatil ücretleri işçiye, işveren tarafından ödenir.

Kaynak: 4857 sayılı İş Kanunu (Md. 47)

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/resmi-dini-bayramlardaki-ucret-uygulamasi-nasildir/feed/ 0
Mesul Müdür Sözleşmesi İle Çalışan Kişinin İşten Çıkarılması Halinde Ücret Alacakları Ödenir mi? https://www.muhasebenews.com/mesul-mudur-sozlesmesi-ile-calisan-kisinin-isten-cikarilmasi-halinde-ucret-alacaklari-odenir-mi/ https://www.muhasebenews.com/mesul-mudur-sozlesmesi-ile-calisan-kisinin-isten-cikarilmasi-halinde-ucret-alacaklari-odenir-mi/#respond Tue, 13 Feb 2018 08:00:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17718 KONU: Mahkemece Davacının Bağımlı Çalışıp Çalışmadığı, İşveren Vekili Olup Olmadığı Değerlendirilmemiştir. Sözleşme İçeriği Yorumlanmalı, Bu Konuda Tanık Beyanları Değerlendirilmeli Ve Sonucuna Göre İş İlişkisi Olup Olmadığı Açıklığa Kavuşturulmalıdır.

İLGİLİ KANUN MADDELERİ:
6098/md.19

6100/md.33
4857/md.1,2,4,5,6,8

Davacı, kıdem tazminatı ile hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) DAVACI TALEBİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin gerekçe gösterilmeden ve haksız olarak işveren tarafından feshedildiğini, ödenmeyen alacakları olduğunu belirterek, kıdem tazminatı ile hafta tatili ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, izin ücreti ve ücret alacaklarını talep etmiştir.

B) DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili, taraflar arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığını, taraflar arasında mesul müdürlük sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davalıya ait lokantanın davacı tarafından işletildiğini davalının davacının işvereni olmadığını, işverenin bizzat davacı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C) YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ VE YARGILAMA SÜRECİ:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığı, davacının iddia ettiği tarihlerde davalıya ait işyerinde işçi olarak çalıştığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D) TEMYİZ:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

E) GEREKÇE:
Usul açısından her ne kadar davalı taraf süresinde cevap dilekçesini sunmamış ve daha sonra cevap dilekçesi bildirilmiş ve delil sunulmuş olması üzerine davalı taraf savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesine muvafakat etmediklerini bildirmiş ise de mahkemece değerlendirilen sözleşme davacı tarafından da sunulduğundan ve cevap vermemiş davalı davayı inkâr etmiş sayıldığından, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Kaldı ki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19 ve 6100 sayılı HMK.’un 33. maddeleri uyarınca yargıç tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. Yargıç aradaki sözleşmesel ilişkiyi yorumlar, sözleşme türünü ve içeriğini kendisi belirler. Tarafların gerçek ve ortak iradelerini esas alır. Bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin nitelendirilmesi yargıca aittir.

Diğer taraftan, belirtmek gerekir ki, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. Maddesine göre; İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur. 5521 sayılı kanunun 1. Maddesinin 1. Fıkrasında belirtilen İş Kanunu, şu an yürürlükte olan 4857 sayılı İş Kanunu’dur. Keza 4857 sayılı İş Kanunu’nun 1’inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4’üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenle 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıkları, iş mahkemelerinde çözülecektir. İş mahkemesinin diğer kanunlardaki ayrık düzenlemeler hariç görevli olması için taraflar arasında iş ilişkisi bulunması gerekir. Taraflar arasındaki ilişkinin iş ilişkisi dışında diğer iş görme edimi içeren özel sözleşmeler (vekalet, eser, ortaklık gibi) olması halinde genel hukuk mahkemelerinin (görev uyuşmazlığı), statü hukuku kapsamında olması halinde ise idari yargının görevli olması (yargı yolu uyuşmazlığı) söz konusu olacaktır. Mahkemece taraflar arasında iş ilişkisi bulunmadığı gerekçesine göre iş mahkemesi görevli olmayacaktır. O nedenle kabule göre genel mahkemeler görevli olacağından görev yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddi yerine esastan reddine karar verilmesi hatalıdır.

Uyuşmazlığın esasına gelince;
4857 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasına göre, iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir.

İş sözleşmesini belirleyen ölçüt hukuki-kişisel bağımlılıktır. Gerçek anlamda hukuki bağımlılık işçinin işin yürütümüne ve işyerindeki talimatlara uyma yükümlülüğünü içerir. İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini işverenin talimatlarına göre hareket etmek ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır. Bağımlılık iş sözleşmesini karakterize eden unsur olup, genel anlamıyla bağımlılık, hukuki bağımlılık olarak anlaşılmakta olup, işçinin belirli veya belirsiz bir süre için işverenin talimatına göre ve onun denetimine bağlı olarak çalışmasını ifade eder.

İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini; işverenin talimatlarına göre hareket etmek ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır.
* İşin işverene ait işyerinde görülmesi,
* Malzemenin işveren tarafından sağlanması,
* İş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması,
* İşin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi,
* Bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi,
* Ücretin ödenme şekli, kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır.

Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz.

Yukarda sayılan ölçütler yanında, özellikle bağımsız çalışanı, işçiden ayıran ilk kriter, çalışan kişinin yaptığı işin yönetimi ve gerçek denetiminin kime ait olduğudur. Çalışan kişi işin yürütümünü kendi organize etse de üzerinde iş sahibinin belirli ölçüde kontrol ve denetimi söz konusuysa, iş sahibine bilgi ve hesap verme yükümlülüğü varsa, doğrudan iş sahibinin otoritesi altında olmasa da bağımlı çalışan olduğu kabul edilebilir. Bu bağlamda çalışanın işini kaybetme riski olmaksızın verilen görevi reddetme hakkına sahip olması (ki bu iş görme borcunun bir ifadesidir) önemli bir olgudur. Böyle bir durumda çalışan kişinin bağımsız çalışan olduğu kabul edilmelidir.

Çalışanın münhasıran aynı iş sahibi için çalışması da yeterli olmasa da aralarında bağımlılık ilişkisi bulunduğuna kanıt oluşturabilir.

Dikkate alınabilecek diğer bir ölçütte münhasıran bir iş sahibi için çalışan kişinin, ücreti kendisi tarafından ödenen yardımcı eleman çalıştırıp çalıştırmadığı, işin görülmesinde ondan yaralanıp yararlanmadığıdır. Bu durumun varlığı çalışma ilişkisinin bağımsız olduğunu gösterir.

Keza, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca “İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur”. İşveren vekili ile işveren arasında iş ilişkisi bulunur.

Mahkemece gerekçe de değerlendirilen taraflar arasındaki mesul müdürlük sözleşmesinde, ” önceden çalışılan muhasebeci … ile çalışmaya devam edileceği, 5. maddesi gereğince, işletmeye veresiye borcu olan müşterilere ilişkin borç tahsilatından mesul müdür …’nin sorumlu olduğu ve yapılan tahsilatlarda işletme sahibine hesap vereceği ancak hiç bir şekilde geri ödeme yapmayarak tahsilat bedellerini işletme için kullanılacağı, 6. maddesi gereğince, işletme sahibinin … ile yapmış olduğu sözleşmenin aynı şekilde mesul müdür … tarafından yeniden yapılandırılabilme hakkına sahip olduğu, ayrıca anlaşmanın devam edip etmeme konusunda karar verme ve başka bir firma ile anlaşma yetkisine sahip olacağı gibi pozitif yükümlülükler yanında, sözleşmenin 8. maddesinde, mesul müdür …’nin işletmede …. ve … adındaki işçileri kesinlikle işe alamayacağı ve hiç bir şekilde görev veremeyeceği ve duvardan indirilmemesi gereken tablo ve sözlere kadar bazı negatif yükümlülüklerin ayrıntılı olarak düzenlenmiş olduğu, ancak taraflar arasında işçi/işveren sözleşmesinin önemli unsurlarından biri olan ücretten bahsedilmediği gibi sözleşmenin 3. maddesi gereğince, sözleşme anına kadar doğan borçlardan davalı … …’in, bundan sonra sözleşme süresince çıkacak ve doğacak borçlar, ruhsat, …, vergi, sigorta, elektrik, su, çevre, temizlik vergileri ve telefon giderlerinden davacının sorumlu olacağının yazdığı yine sözleşmenin yeni firmalar ile sözleşme yapma anlaşma ile devam etmeye karar verip vermeme noktasında yine davacıya yetki verildiği, normal işçi/işveren ilişkisinde söz konusu bu giderlerin işverene ait olacağı, hayatın olağan akışında bunlardan işçinin sorumlu olmasının beklenilemeyeceği gibi başka şirketlerle anlaşma yapma ve devam etme yetkisinin işçide olamayacağı tüm sözleşme bir bütün olarak değerlendirildiğinde, taraflar arasında mesul müdürlük sözleşmesi adı altında iş yerinin devren kiraya verilmiş olduğu, bu hususun davalının cevap dilekçesinde belerttiği ” …içkili lokanta olarak kiralanması halinde iş yeri ruhsatının değiştirilmesi zorunlu olduğundan ve yetkili olan …. tarafından değişiklik yapılmasına izin verilmediğinden bahsi geçen iş yerinin içki ruhsatı iptal edilebilir gerekçesi ile kira sözleşmesi yerine iş yerinin aynı şekilde çalıştırılmak üzere noterde yapılan mesul müdür vekaleti ile iş yerinin davacıya kira bedeli karşılığında işletmesinin devredildiği” belirtilmiştir.

Mahkemece yukarda belirtilen hukuki olgular üzerinde durulmamış, davacının bağımlı çalışıp çalışmadığı, işveren vekili olup olmadığı değerlendirilmemiştir. Sözleşme içeriği yorumlanmalı, bu konuda tanık beyanları değerlendirilmeli ve sonucuna göre iş ilişkisi olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Eksik inceleme ile ve usule aykırı olarak karar verilmesi isabetsizdir.

F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Yargıtay – 9. Hukuk Dairesi – E. 2015/28742 – K. 2016/5393 – T. 09.03.2016

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/mesul-mudur-sozlesmesi-ile-calisan-kisinin-isten-cikarilmasi-halinde-ucret-alacaklari-odenir-mi/feed/ 0