Youtuber – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 17 Oct 2022 07:24:29 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Bordrolu olarak çalışan SMMM meslek mensubu Youtuber olarak faaliyet gösterebilir mi? https://www.muhasebenews.com/bordrolu-olarak-calisan-smmm-meslek-mensubu-youtuber-olarak-faaliyet-gosterebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/bordrolu-olarak-calisan-smmm-meslek-mensubu-youtuber-olarak-faaliyet-gosterebilir-mi/#respond Mon, 17 Oct 2022 07:24:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=133117 Bir ofiste ya da şirkette personel olarak çalışan bir Meslek Mensubu, ayrıca Youtuber olarak video çekip video siteleri üzerinden yayınlayabilir mi ?

b) Çalışmayan bir Meslek Mensubu, ayrıca Youtuber olarak video çekip video siteleri üzerindne yayınlayabilir mi?

1-2- Youtuber olarak video çekip video siteleri üzerinden yayınlayabilir.

SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN GELİR SAĞLAYANLARDAN VERGİ KESİNTİSİ YAPILMASI ZORUNLULUĞU ( YOUTUBER, BLOGGER / VLOGGER, TİKTOKER ):

Gelir Vergisi Kanuna eklenen Mükerrer Madde 20/B ile Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnası uygulanacaktır.

Youtuber, blogger/vlogger, tik toker diye adlandırılan, ancak genelde sosyal medya/içerik üreticileri olarak kabul edilen bu kişiler sosyal paylaşım ağları üzerinden reklâm gelirleri, sponsorluk ve satış gelirleri, bağışlar, bahşişler ücretli abonelik gelirleri gibi çeşitli kazançlar sağlamaktadır.

Elde edilen kazançları, bu kişilerin Türkiye’de kurulu bir bankada bu faaliyetleri için özel bir hesap açmaları ve bütün gelirlerini bu hesap aracılığı ile elde etmeleri koşulu ile Gelir vergiden istisnası uygulanır..

Bu hesaplara her ay gelen tutar üzerinden bankalar % 15 vergi kesecek ve vergi idaresine yatıracaklardır. Böylece Sosyal Medya Üzerinden elde edilen kazançları vergilendirilmiş olacaktır. Bu kişiler defter tutma, belge düzenleme, beyanname verme, saklama ve ibraz gibi yükümlülükleri söz konusu olmayacaktır.

Ancak; Sosyal medya üzerinden elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde tutarı aşması halinde (2022 için 880.000 TL olup, gelecek yıl bu tutar Cumhurbaşkanlığı kararı ile artırılabilmektedir. ) gelirin tamamı için Yıllık GV beyannamesi verilecek hesaplanan vergiden; kesilen % 15 GV stopajı mahsup edilecektir.

Sosyal medya üzerinden yapacakları teslim veya hizmetler (elde edecekleri kazançlar) KDV’den de istisna olacaktır.


Bir Youtuber’a Kurumlar vergisi mükellefiyeti açabilir miyiz? 

KV mükellefleri KVK 2. maddesinde aşağıdaki gibi sayılmıştır. 

Vergi hukukunda “youtuber” diye bir sektör veya tanımlama yok. 

Sermaye şirketleri: 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumlar sermaye şirketidir. Bu Kanunun uygulanmasında, Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tâbi fonlar ile bu fonlara benzer yabancı fonlar sermaye şirketi sayılır. 

Kooperatifler: 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na veya özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile benzer nitelikteki yabancı kooperatifleri ifade eder. 

İktisadî kamu kuruluşları: Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler iktisadî kamu kuruluşudur. 

Yabancı devletlere, yabancı kamu idare ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler, iktisadî kamu kuruluşu gibi değerlendirilir.

Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler: Dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmeler, dernek veya vakıfların iktisadî işletmeleridir. Bu Kanunun uygulanmasında sendikalar dernek; cemaatler ise vakıf sayılır. 

İktisadî kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerini etkilemez. Mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesi bunların iktisadî niteliğini değiştirmez. 

İş ortaklıkları: Yukarıdaki fıkralarda yazılı kurumların kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerle, belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler iş ortaklıklarıdır. Bunların tüzel kişiliklerinin olmaması mükellefiyetlerini etkilemez. 


Şahıs şirketi olarak faaliyet gösteren firmamız sosyal medya üzerinden kazanç sağlamaktadır. Youtube üzerinden kazancı yok sadece instagram üzerinden tanıtım yaparak fatura kesmektedir. Yeni çıkan kanun kapsamında mükellefimiz KDV ve geçici vergiden muaf olacak mıdır? 

Fatura düzenlenmeyecek KDV hesaplanmayacaktır. Bu konuda açılmış Vergi mükellefiyeti kapatılmalıdır.

Gelir Vergisi Kanuna eklenen Mükerrer Madde 20/B ile Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnası uygulanacaktır. 

İnternet ortamındaki sosyal paylaşım ağları ile gerek sosyal amaçlı kullanılan gerek günlük hayatı kolaylaştıran ve akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için geliştirilen uygulamalar, zaman zaman veya devamlı surette bazı kişiler tarafından kazanç kaynağı haline getirilmiştir. 

Bu kapsamda youtuber, blogger/vlogger, tiktoker diye adlandırılan, ancak genelde sosyal medya/içerik üreticileri olarak kabul edilen bu kişiler sosyal paylaşım ağları üzerinden reklâm gelirleri, sponsorluk ve satış gelirleri, bağışlar, bahşişler ücretli abonelik gelirleri gibi çeşitli kazançlar sağlamaktadır. 

Elde edilen kazançları, bu kişilerin Türkiye’de kurulu bir bankada bu faaliyetleri için özel bir hesap açmaları ve bütün gelirlerini bu hesap aracılığı ile elde etmeleri koşulu ile vergiden istisna edildi. 

Bu hesaplara her ay gelen tutar üzerinden bankalar % 15 vergi kesecek ve vergi idaresine yatıracaklardır. 

Böylece Sosyal Medya Üzerinden elde edilen kazançları vergilendirilmiş olacaktır. 

Bu kişiler defter tutma, belge düzenleme, beyanname verme, saklama ve ibraz gibi yükümlülükleri söz konusu olmayacaktır. 

Ancak; Sosyal medya üzerinden elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde tutarı aşması halinde (2021 için 650.000 TL olup, gelecek yıl bu tutar Cumhurbaşkanlığı kararı ile artırılabilmektedir. ) gelirin tamamı için Yıllık GV beyannamesi verilecek hesaplanan vergiden; kesilen % 15 GV stopajı mahsup edilecektir. 

Sosyal medya üzerinden yapacakları teslim veya hizmetler (elde edecekleri kazançlar) KDV’den de istisna olacaktır. 

Konu ile ilgili olarak yayımlanmış 318 Seri No.lu GVK Genel tebliğini inceleyiniz.


BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç ve Kapsam

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 14/10/2021 tarihli ve 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2 nci maddesi ile 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa eklenen mükerrer 20/B maddesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

İKİNCİ BÖLÜM

Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar İçin Uygulama Geliştiriciliğinde

Kazanç İstisnası

Yasal düzenleme

MADDE 2 – (1) 7338 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile 193 sayılı Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnası:

Mükerrer Madde 20/B – İnternet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden müstesnadır.

Bu istisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır.

Bankalar, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve Kanunun 98 ve 119 uncu maddelerindeki esaslar çerçevesinde beyan edip ödemekle yükümlüdür. Bu tutar üzerinden 94 üncü madde kapsamında ayrıca tevkifat yapılmaz.

Mükelleflerin birinci fıkra kapsamı dışında başka faaliyetlerinden kaynaklanan kazanç ya da iratlarının bulunması istisnadan faydalanmalarına engel değildir.

Birinci fıkra kapsamındaki kazançları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar ile faaliyete ilişkin tüm gelirlerini ikinci fıkrada belirtilen şartlara göre tahsil etmeyenler bu istisnadan faydalanamazlar. Bu durumda olanların, 94 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur.

İstisnaya ilişkin şartların taşınmadığının tespit edilmesi halinde eksik tahakkuk etmiş olan vergi, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.

Cumhurbaşkanı, bu maddede yer alan tevkifat oranını her bir faaliyet türü için ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye, bir katına kadar artırmak suretiyle yeniden tespit etmeye; Hazine ve Maliye Bakanlığı, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Elektronik uygulama paylaşım ve satış platformu: Yazılım geliştirme kitleri marifetiyle geliştirilen ve yayınlanan mobil uygulamalara, kullanıcıların çevrim içi ortamda göz atmasına ve indirmesine olanak tanıyan ve uygulama mağazası olarak da tanımlanan platformu,

b) Mobil uygulama: Akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlara yönelik özel kodlar ve tasarımlar ile geliştirilen yazılımı,

c) Mobil uygulama geliştiricisi: Elektronik uygulama paylaşım ve satış platformlarında faaliyet göstermek amacıyla uygulama geliştiren ve geliştirdiği uygulamaları bu platformlarda kullanıcıların hizmetine sunan gerçek kişiyi,

ç) Sosyal ağ sağlayıcısı: Sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, video gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek veya tüzel kişiyi,

d) Sosyal içerik üreticisi: Sosyal ağ sağlayıcıları aracılığıyla; herhangi bir konuya ilişkin paylaşımlar yapmak suretiyle tanıtım ve tavsiyede bulunarak bir ürün ya da hizmetin satın alınması için diğer kullanıcıları etkilemek suretiyle gelir elde edenler ile paylaşımlarının izlenmesi sayesinde reklam gelirlerinden pay alan başta olmak üzere içerik üreticiliği faaliyeti sonucu her türlü gelir elde eden gerçek kişiyi,

e) Üçüncü taraf hizmet sağlayıcısı: Sosyal içerik üreticilerine daha geniş kitlelere ulaşma, dijital hak yönetimi, içerik programlama, içerik üretici ortak çalışmaları ve benzeri alanlarda hizmet sunan gerçek ya da tüzel kişiyi,

ifade etmektedir.

İstisnadan faydalanabilecekler, faydalanma şartları ve istisna uygulamasında özellik arz eden durumlar

MADDE 4 – (1) İstisnadan, internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticisi gerçek kişiler ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştiren gerçek kişiler yararlanabilecektir.

(2) Söz konusu istisna uygulamasında mükelleflerin tam veya dar mükellef olmalarının bir önemi bulunmamaktadır.

(3) İstisnadan yararlanabilmek için birinci fıkrada belirtilen faaliyetlerde bulunan kişilerin bu faaliyetleri sonucu elde edecekleri tüm hasılatı tahsil etmelerini teminen Türkiye’de kurulu bankalarda hesap açmaları şarttır.

(4) Bu kapsamda, istisnadan faydalanmak isteyen mükelleflerin ikametgâhlarının bulunduğu yerdeki tarha yetkili vergi dairesine başvurarak istisna kapsamındaki faaliyetine ilişkin olarak ilgili vergi dairelerinden Ek-1’de yer alan “193 Sayılı Kanunun Mükerrer 20/B Maddesi Uygulamasına İlişkin İstisna Belgesi”ni (İstisna Belgesi) almaları gerekmektedir. Başvuruda bulunanların istisna kapsamına giren faaliyetleriyle ilgili olarak;

a) Başvuru öncesinde ticari kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyetlerinin bulunması halinde, vergi dairelerince mükelleflerin kayıtlı faaliyetlerinin istisna kapsamına giren faaliyetlere uygun olup olmadığı kontrol edilecek, vergi dairelerine kayıtlı bu faaliyetlerin mezkûr madde hükmüne göre istisna edilen faaliyetler arasında olduğunun tespitini veya uygun faaliyet kodunun tesisini müteakip başvuru sahiplerine istisna belgeleri verilecektir.

b) Başvuru öncesinde ticari kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyetlerinin bulunmaması halinde ise istisna kapsamına giren faaliyetlerle ilgili mükellefiyet tesisinin ardından istisna belgeleri alınabilecektir.

Örnek 1: Ticari kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunan sosyal içerik üreticisi mükellef (A), 8/2/2022 tarihinde istisna belgesi almak için bağlı bulunduğu vergi dairesine başvurmuştur.

İlgili vergi dairesince kayıtlar üzerinde yapılan kontrolde, mükellefin kayıtlı faaliyetinin istisna kapsamına giren faaliyetlere uygun olduğu anlaşılmış olup, adı geçen mükellefe başvurusuna istinaden istisna belgesi verilecektir.

Örnek 2: Konfeksiyon ürünlerinin perakende satışı nedeniyle ticari kazanç yönünden mükellefiyeti bulunan mükellef (B), 11/3/2022 tarihinde istisna belgesi almak için bağlı bulunduğu vergi dairesine başvurmuştur.

Söz konusu mükellefin istisna kapsamına giren faaliyetlerin herhangi birinden ek faaliyette bulunacağını bildirmesi halinde, vergi dairesince mükellefe istisna belgesi verilebilecektir. Mükellefin istisna kapsamına giren faaliyetlerin herhangi birinden ek faaliyetinin bulunmaması durumunda ise hâlihazırdaki kayıtlı faaliyetinin istisna kapsamına giren faaliyetlere uygun olmaması nedeniyle mükellefe istisna belgesi verilemeyecektir.

Örnek 3: Ticari kazanç yönünden mükellefiyeti bulunmayan Bay (C), 4/2/2022 tarihinde tarha yetkili vergi dairesine başvurarak istisna kapsamına giren faaliyetlerle ilgili istisna belgesi talep etmektedir.

İlgili vergi dairesince, adı geçen hakkında istisna kapsamına giren faaliyetlerle ilgili mükellefiyet tesisinin ardından istisna belgesi verilecektir.

(5) Vergi dairelerinden temin edilen istisna belgeleri, madde kapsamında istisna edilen faaliyetlerle ilgili hasılatın tahsil edileceği banka hesaplarının açılışında kullanılacaktır. Mükelleflerin bankalardaki mevcut hesapları da istisna belgesinin ilgili bankaya ibrazı suretiyle, münhasıran bu faaliyetlere ilişkin hasılatın tahsili amacıyla kullanılabilecektir.

(6) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak; söz konusu istisnadan yararlanabilmek amacıyla Türkiye’de kurulu bankalar nezdinde yeni hesap açılması halinde hesap açılış tarihinden itibaren, mevcut hesabın kullanılacak olması halinde ise mevcut hesabın bu amaçla kullanılacağına dair istisna belgesinin bankaya ibraz tarihinden itibaren bir ay içerisinde banka hesaplarına ilişkin bilgilerin (banka adı, banka şubesi, iban numarası) bağlı bulunulan vergi dairesine yazılı bildirim yükümlülüğü getirilmiştir. Bu bağlamda istisnadan yararlanabilmek amacıyla bankada hesap açan veya hesaplarını bu amaçla kullanmaya başlayan mükelleflerin banka hesaplarına ilişkin bilgilerini bir ay içerisinde bağlı bulundukları vergi dairesine bildirmeleri şarttır.

(7) İstisnadan yararlanabilmek için istisna kapsamındaki faaliyetlerden elde edilen hasılat toplamının 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmaması şarttır. İstisna uygulamasında söz konusu tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarın aşılıp aşılmadığı, takvim yılı sonu itibarıyla her bir yıl için ayrı ayrı değerlendirilecektir.

(8) İstisna şartlarını haiz mükelleflerin, istisna kapsamındaki faaliyetleri nedeniyle elde ettikleri kazançlar için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecek, diğer gelirleri nedeniyle beyanname verilmesi halinde bu kazançlar beyannameye dâhil edilmeyecektir.

Örnek 4: Mükellef (Ç), 2022 takvim yılında sosyal içerik üreticiliği faaliyetinden dolayı 450.000 TL, şehirlerarası yolcu taşımacılığı faaliyetinden ise 550.000 TL kazanç elde etmiştir.

Anılan mükellefin istisna kapsamındaki faaliyetleri nedeniyle elde ettiği kazancı 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2022 yılı için 880.000 TL) aşmadığından şehirlerarası yolcu taşımacılığı faaliyeti nedeniyle verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesine sosyal içerik üreticiliği faaliyetinden elde edilen kazançlar dâhil edilmeyecektir.

(9) İlgili takvim yılında istisna şartlarını sonradan kaybedenler ile bu şartları ihlal edenler, şartın kaybedildiği veya ihlal edildiği yıl için söz konusu istisnadan yararlanamayacak olup, bu kapsamda elde edilen kazançların tamamı yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir. Bu durumda, madde hükmü uyarınca tevkif edilen vergiler beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilecektir. İlgili takvim yılında herhangi bir nedenden ötürü istisnadan yararlanılamaması, sonraki yıllarda istisnadan yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir.

Örnek 5: Mobil uygulama geliştiriciliği faaliyetinde bulunan mükellef (D), istisna kapsamındaki bu faaliyeti nedeniyle Türkiye’de kurulu bankalar aracılığıyla 2022 takvim yılında 600.000 TL hasılat elde etmiştir.

Ancak, mükellefin söz konusu faaliyeti nedeniyle nakden tahsil ettiği gelirlerinin de bulunduğu, takvim yılı sona ermeden tespit edilmiştir.

Bu nedenle, 2022 yılında mobil uygulama geliştiriciliği faaliyetinden elde edilen gelirlerin tamamı için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekmekte olup, faaliyet kapsamında bankalar tarafından tevkif edilmiş olan vergiler mükellefin beyanı üzerine hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilecektir.

Diğer taraftan, mezkûr maddede belirtilen şartların sağlanması halinde 2023 takvim yılı ve sonraki yıllar için de istisna uygulamasından yararlanılabilecektir.

(10) İstisna şartlarının ihlali nedeniyle yıllık beyanname verilmesi durumunda, 193 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde sayılan giderler ile 89 uncu maddesinde yer alan indirimler beyannamede beyan edilen gelirden indirim konusu yapılabilecektir. Söz konusu giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için 213 sayılı Kanunda belirtilen belgelerle tevsik edilmesi şarttır.

(11) İstisnadan faydalanma şartlarını kaybeden veya istisna şartlarını ihlal eden mükelleflerin istisnadan faydalanılamayan dönemler için geçici vergi beyannamesi verme yükümlülükleri bulunmamaktadır. Madde kapsamında istisna edilen faaliyetlerin yanı sıra mükelleflerin ticari kazanç yönünden başka faaliyetlerinin bulunması halinde ise istisna dışı diğer faaliyetler nedeniyle geçici vergi beyannamesi verme yükümlülüğü devam edecektir.

(12) Bankalar tarafından 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesi kapsamında elde edilen hasılat tutarı üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacağından, 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkifat yapmakla yükümlü olanlarca istisnadan faydalananlara bu faaliyetleri nedeniyle yapılacak ödemelerden ayrıca gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.

(13) 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesinin beşinci fıkrasına göre, madde kapsamındaki kazançları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar ile faaliyete ilişkin tüm gelirlerini ikinci fıkrada belirtilen şartlara göre tahsil etmeyenlerin bu istisnadan faydalanamayacakları hükme bağlanmış ve bu durumda olanların, 94 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesi kapsamında kazanç elde eden ve aynı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşması nedeniyle istisnadan yararlanamayacak olan mükelleflerin, Kanunun 94 üncü maddesi kapsamında ücret, kira gibi yapacağı ödemeler üzerinden tevkifat yapma yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Örnek 6: Sosyal içerik üreticisi mükellef (E), faaliyetini yürütmek için bir işyeri kiralamıştır. Ayrıca yanında bir işçi çalıştırmakta olup, yaptığı içerik üretim faaliyeti karşılığında 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesi kapsamında 2022 yılında 950.000 TL kazanç elde etmiştir.

Mükellef (E)’nin 2022 yılında elde ettiği kazancın, aynı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2022 yılı için 880.000 TL) aşması nedeniyle istisnadan faydalanılamayacak ve bu kazançlar yıllık gelir vergisi beyannamesiyle beyan edilecektir.

Diğer taraftan, mükellef (E) kiralamış olduğu işyeri nedeniyle 2022 yılında ödediği kira bedelleri ile çalıştırdığı işçisine ödediği ücret ödemeleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapmayacaktır. Mükellef (E)’nin yanında çalışan işçisinin ücret geliri ise, 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesindeki istisna hükümleri de dikkate alınmak suretiyle 95 inci maddesi uyarınca vergilendirilecektir.

(14) İstisna kapsamındaki faaliyetler sonucu elde edilen hasılat üzerinden tevkif edilen vergiler nihai vergi olacağından, bu vergilerin başka gelirler nedeniyle verilecek yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergilerden mahsubu mümkün değildir.

Örnek 7: Mükellef (F), 2022 takvim yılında sosyal içerik üreticiliği faaliyetinden 500.000 TL, internet üzerinden yapılan perakende ticareti faaliyetinden ise 800.000 TL kazanç elde etmiştir.

Anılan mükellefin istisna kapsamındaki faaliyeti nedeniyle elde ettiği kazancı 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2022 yılı için 880.000 TL) aşmadığından bu kazanç için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecek, internet üzerinden yapılan perakende ticareti faaliyetinden elde ettiği kazanç nedeniyle verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesine bu kazançlar dâhil edilmeyecektir.

Sosyal içerik üreticiliği faaliyetinden dolayı tevkif suretiyle ödenmiş vergi olan 75.000 TL (500.000*%15) mükellefin beyanı üzerine hesaplanan vergilerden mahsup edilemeyecektir.

(15) İstisna edilen faaliyetlere ilişkin gelirin ayni olarak tahsil edilmesi halinde, tahsile konu mal veya hizmetin tahsil tarihindeki rayiç bedelinin gelirin elde edildiği ay içerisinde, ayni olarak tahsil edilen gelirin içinde bulunulan ayın son yedi günü içerisinde elde edilmiş olması halinde ise en geç takip eden ayın ikinci iş günü bitimine kadar banka hesabına yatırılması durumunda istisna şartları ihlal edilmemiş olacaktır.

Örnek 8: Sosyal ağ sağlayıcıları aracılığıyla sosyal içerik üreten mükellef (G)’ye içerik üretimi karşılığında 5/5/2022 tarihinde cep telefonu verilmiştir. Cep telefonunun alındığı tarihteki rayiç bedeli 15.000 TL’dir.

Sosyal içerik üretimi karşılığında ayni tahsilata konu edilen cep telefonunun, 5/5/2022 tarihindeki rayiç bedeli kadar nakit bedelin 31/5/2022 tarihine kadar bu istisna kapsamında açılan hesaplara yatırılması halinde, mezkur madde kapsamında istisnadan yararlanılmaya devam edilebilecektir.

(16) Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnasından sadece gelir vergisi mükellefleri yararlanabilecek olup kurumlar vergisi mükellefleri bu istisnadan yararlanamayacaktır.

(17) Mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği faaliyeti kapsamında yalnızca elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde edilen kazançlar mezkûr madde kapsamında istisna edilmektedir. Bu platformlar üzerinden elde edilen; ücretli uygulama satış geliri, reklam geliri, uygulama içi satış geliri, sponsorluk geliri, ücretli abonelik geliri gibi gelirler istisna kapsamında dikkate alınacaktır. Diğer taraftan, elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları dışında elde edilen kazançlar ise istisna kapsamında değerlendirilemeyecektir.

Örnek 9: Mobil cihazlar için uygulama geliştiren mükellef (H), geliştirdiği mobil uygulamayı bir yazılım şirketine 600.000 TL’ye satmıştır.

Mükellef (H)’nin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları dışındaki bu satışı nedeniyle elde ettiği kazanç istisna kapsamında olmayacaktır.

Örnek 10: Mükellef (I), bilgisayarlar için uygulama geliştirmekte ve geliştirdiği bu uygulamalar üzerinden reklam geliri elde etmektedir.

Mükellefin geliştirdiği bu uygulamaların akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlara yönelik olmaması ve gelirin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları vasıtasıyla elde edilmemesi nedeniyle mükellefin bu kazançları dolaysıyla mezkûr istisnadan yararlanması mümkün olmayacaktır.

(18) Sosyal içerik üreticiliği faaliyeti kapsamında sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden elde edilen; reklam gelirleri, sponsorluk gelirleri, bağışlar, hediyeler, bahşişler, ücretli abonelik gelirleri gibi gelirler istisna kapsamında dikkate alınacaktır.

(19) Sosyal içerik üreticileri tarafından internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden elde edilen gelirlerin üçüncü taraf hizmet sağlayıcıları aracılığıyla elde edilmesi durumunda da istisnadan yararlanılabilecektir.

Örnek 11: Mükellef (İ) sosyal içerik üreticiliği faaliyetiyle iştigal etmektedir. Mükellefin çeşitli sosyal ağ sağlayıcıları üzerinde kendine ait hesapları bulunmakta olup, mükellef tarafından üretilen içeriklerin bir kısmı kendine ait hesaplar üzerinden bir kısmı ise üçüncü taraf hizmet sağlayıcılarına ait hesaplar üzerinden paylaşılmaktadır. Üçüncü taraf hizmet sağlayıcısı kendisine ait hesaplarda, mükellef (İ)’nin ürettiği içerikler nedeniyle elde edilen gelirler üzerinden komisyon bedelini düşmek suretiyle kalan tutarı mükellefin münhasıran bu amaçla açılan hesabına aktarmaktadır.

Mükellefin istisna kapsamındaki faaliyeti dolayısıyla üçüncü taraf hizmet sağlayıcısı aracılığıyla elde ettiği gelirler için mezkûr maddede belirtilen diğer şartların da sağlanması koşuluyla söz konusu istisnadan yararlanılabilecektir.

(20) Sosyal ağ sağlayıcısı olarak kabul edilmeyen kişisel internet siteleri, elektronik ticaret siteleri, haber siteleri gibi etkileşim amaçlı içeriğin ikincil ve yan hizmet olarak sunulduğu platformlarda faaliyette bulunan kişilerin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar için mezkûr istisna hükümleri uygulanmayacaktır.

Örnek 12: Mükellef (J), kişisel internet sitesinde yemek tarifleri vermekte ve yemeklerin yapılışına ilişkin videolar yayınlamaktadır. Mükellefin faaliyette bulunduğu kişisel internet sitesinin belirli alanlarında reklamlar yayınlanmakta ve yayınlanan bu reklamlardan kazanç elde edilmektedir.

Sadece belirli bir kısmında sosyal etkileşim amaçlı içeriğe yer veren kişisel internet sitelerinin sosyal ağ sağlayıcıları kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığından mükellefin kişisel internet sitesi aracılığıyla elde ettiği kazanç istisna kapsamında değerlendirilemeyecektir.

Örnek 13: Mükellef (K), sosyal ağ sağlayıcısı üzerinden matematik dersi eğitim videoları yayınlamakta ve videoların izlenmesi esnasında yayınlanan reklamlardan kazanç elde etmektedir.

Sosyal içerik üreticiliği faaliyetinin sosyal ağ sağlayıcısı üzerinden yapılmış olması nedeniyle reklam gelirlerinden pay almak suretiyle elde edilen kazanca mezkur istisna hükümleri uygulanabilecektir.

Bankalar tarafından yapılacak işlemler ve tevkifat uygulaması

MADDE 5 – (1) 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergi dairelerinden alınacak istisna belgesi, sosyal içerik üreticileri ve uygulama geliştiricilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri hasılatın yatırılacağı hesap açılışında kullanılmak üzere bankalara ibraz edilecektir.

(2) İstisna kapsamındaki faaliyet nedeniyle birden fazla hesap açılması mümkün bulunmakta olup, bu kapsamda açılan tüm hesapların bağlı bulunulan vergi dairesine Tebliğin 4 üncü maddesi kapsamında bildirilmesi şarttır.

(3) İstisna kapsamında hesaba yatırılan tüm ödemelerden tevkifat yapılacağından, açılacak hesabın münhasıran istisna kapsamındaki hasılatın tahsili için kullanılması gerekmektedir.

(4) Bankalar, aktarım tarihi itibarıyla gelir vergisi tevkifatı yapacaklar ve tevkif edilen vergileri, 193 sayılı Kanunun 98 ve 119 uncu maddelerindeki esaslar çerçevesinde muhtasar beyanname ile beyan edip ödeyeceklerdir.

(5) Bu kapsamda açılan hesaplara döviz cinsinden bedellerin yatırılması durumunda, hesaba yatırılan döviz bedellerinin aktarım tarihindeki kur (işlem tarihindeki döviz alış kuru) Türk lirası karşılıkları dikkate alınmak suretiyle tevkifat matrahı tespit olunacaktır.

(6) Bir takvim yılında elde edilen hasılatın Kanunda öngörülen tutarı aşması durumunda da bankalarca hesaba aktarılan tutarlar üzerinden tevkifat yapılmaya devam edilecektir. Dolayısıyla bankaların, Kanunda öngörülen tutarı aşıp aşmadığının kontrolü yönünde bir sorumlulukları bulunmamaktadır.

İstisnadan faydalananların yükümlülükleri ve belgelendirme

MADDE 6 – (1) 213 sayılı Kanunun 172 nci maddesinde ticaret erbabının defter tutmaya mecbur olduğu hüküm altına alınmış olup, aynı Kanunun 176 ncı maddesinde ticari kazanç mükelleflerinin durumlarına göre bilanço veya işletme hesabı esasına göre defter tutmak zorunda oldukları hükmüne yer verilmiştir.

(2) İnternet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden içerikler paylaşan sosyal içerik üreticileri gerçek kişilerin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştiren gerçek kişilerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançlar ticari kazanç kapsamında vergilendirilmekte olup, 193 sayılı Kanuna eklenen mükerrer 20/B maddesiyle bu faaliyetlerden elde edilen kazançlar belirli şartlar dâhilinde gelir vergisinden istisna edilmiştir.

(3) 213 sayılı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, münhasıran 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesinde istisna edilen türdeki faaliyetlerde bulunan mükelleflerden istisnadan faydalananların yıl içindeki kazançları toplamının 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinin dördüncü gelir diliminde yer alan (2022 yılı için 880.000 TL) tutarı aşıp aşmadığına bakılmaksızın, defter tasdik ettirme, defter tutma (defter-beyan sistemine kaydolma/elektronik defter tutma) ve belge düzenleme zorunluluklarının kaldırılması uygun görülmüştür.

(4) Mezkûr madde kapsamında istisna edilen faaliyetlerin yanı sıra mükelleflerin ticari, zirai veya serbest meslek kazancı yönünden başka faaliyetlerinin bulunması halinde, defter tasdik ettirme, defter tutma (defter-beyan sistemine kaydolma/elektronik defter tutma) ve belge düzenleme zorunlulukları devam etmektedir. Başkaca faaliyetleri nedeniyle mükellefiyeti bulunan ve defter tutan mükelleflerin, istisna kapsamında bulunan ve bulunmayan faaliyetlerine ilişkin hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, istisna kapsamındaki faaliyete ilişkin hasılat, maliyet ve gider unsurlarının, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtlarının da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir. Mevcut istisna uygulaması kapsamında icra edilen faaliyet ile bu kapsama girmeyen işlerin birlikte yapılması halinde müşterek genel giderler, bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan hasılatın toplam hasılat içindeki oranı dikkate alınarak dağıtılacaktır. Bu dağıtım sonucunda müşterek genel giderlerden istisna kapsamındaki faaliyete düşen pay, diğer faaliyetlere ilişkin vergiye tabi kazancın ve matrahın tespitinde dikkate alınmayacaktır.

Örnek 14: Mükellef (L)’nin sosyal içerik üreticiliği faaliyetinin yanında otel işletmeciliği faaliyeti de bulunmaktadır. Sosyal içerik üreticiliği faaliyeti kapsamında hasılatının tamamını banka aracılığıyla tahsil eden istisna şartlarını haiz mükellefin 2022 yılında söz konusu faaliyetlerine ilişkin bilgileri aşağıdaki gibidir:

Sosyal içerik üreticiliği faaliyeti gayrisafi hasılat                                         700.000 TL

Sosyal içerik üreticiliği faaliyeti kapsamında yapılan giderler                        50.000 TL

Otel işletmeciliği faaliyeti gayrisafi hasılat                                                1.800.000 TL

Otel işletmeciliği faaliyeti giderler                                                                600.000 TL

Müşterek genel giderler                                                                               100.000 TL

Mükellef sosyal içerik üreticiliği faaliyeti ile bu istisna kapsamına girmeyen faaliyeti birlikte yaptığı için sosyal içerik üreticiliği faaliyetine ilişkin gider, maliyet ve müşterek giderlerden sosyal içerik üreticiliği faaliyetine düşen pay vergiye tabi otel işletmeciliği faaliyetine ilişkin kazancın tespitinde dikkate alınamayacaktır.

Buna göre; mükellefin 2022 yılında,

a) Otel işletmeciliği faaliyetine ilişkin;

– Hasılat toplamı: 1.800.000 TL,

– Müşterek genel giderlerden otel işletmeciliği faaliyetine düşen pay tutarı: 72.000 TL [100.000 TL * (1.800.000 TL / (700.000 TL + 1.800.000 TL))]

b) Sosyal içerik üreticiliği faaliyetine ilişkin;

– Hasılat toplamı: 700.000 TL,

– Müşterek genel giderlerden sosyal içerik üreticiliği faaliyetine düşen pay tutarı: 28.000 TL [100.000 TL * (700.000 TL / (700.000 TL + 1.800.000 TL))]

Söz konusu dönemde sosyal içerik üreticiliği faaliyetine ilişkin istisna kapsamında tevkif edilen vergi 105.000 TL (700.000 TL * %15) olup, yapılan tevkifat bu faaliyete ilişkin nihai vergi olacaktır. Müşterek genel giderlerden istisna kapsamındaki faaliyete düşen kısım (28.000 TL) ile sosyal içerik üreticiliği faaliyeti kapsamında yapılan giderler (50.000 TL) otel işletmeciliği faaliyetine ilişkin vergiye tabi kazancın ve matrahın tespitinde dikkate alınmayacaktır.

(5) Bu istisnadan yararlananların, faaliyetlerine ilişkin olarak adlarına düzenlenen belgeler ile yapmış oldukları giderlere, satın aldıkları mal ve hizmetlere ilişkin belgeleri 213 sayılı Kanunda öngörülen süre boyunca saklamaları zorunludur.

(6) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince, mezkûr madde kapsamında kazançları istisna edilen faaliyetlerde bulunanlara yapılan ödemelerin tamamının gider pusulası ile belgelendirilmesi esas olmakla birlikte, münhasıran bu ödemelere ilişkin olmak üzere gider pusulasında bulunması gereken bilgileri (imza hariç) ihtiva eden banka dekontları 213 sayılı Kanunun 234 üncü maddesine göre gider pusulası yerine geçebilecektir.

Takvim yılı içerisinde istisnadan faydalanmak veya istisnadan vazgeçmek isteyen mükelleflerin durumu

MADDE 7 – (1) Takvim yılı içerisinde istisnadan faydalanmak isteyen mükellefler, Tebliğin 4 üncü maddesi kapsamında başvuruda bulundukları vergi dairelerinden istisna belgelerini almalarını müteakip;

a) Yeni hesap açılışında bankalarda hesap açtırdıkları tarih itibarıyla istisnadan faydalanabileceklerdir.

b) Mevcut hesaplardan münhasıran istisna faaliyetlere ilişkin hasılatın tahsili amacıyla kullanılacak hesaplar için ise mevcut hesabın bu amaçla kullanılacağına dair istisna belgesinin bankaya ibraz edildiği tarih itibarıyla istisnadan faydalanabileceklerdir.

(2) Mükellefler, takvim yılı başı ile istisnadan faydalanabilecekleri tarih arasındaki kıst dönem faaliyetleri için ise yıllık gelir vergisi beyannamesi ve geçici vergi beyannamesi verecekler, bu kişilerin söz konusu dönem için defter tasdik ettirme, defter tutma (defter-beyan sistemine kaydolma/elektronik defter tutma) ve belge düzenleme zorunlulukları da bulunacaktır.

(3) İstisnadan faydalanmakta iken takvim yılı içerisinde mevcut istisna uygulamasından vazgeçmek isteyen mükellefler, bağlı bulundukları vergi dairesine bu durumu bildirdikleri tarih itibarıyla istisna kapsamından çıkabileceklerdir. Mükelleflerin yıllık gelir vergisi beyannamesi ve geçici vergi beyannamesi verme yükümlülükleri ile istisnadan vazgeçtikleri tarihten itibaren on gün içerisinde defter tasdik ettirme ve belge düzenleme yükümlülükleri başlayacaktır. İstisnadan ayrılma tarihinden takvim yılının son günü arasında geçen kıst dönem için yukarıda sayılan beyannameler mükellefler tarafından bağlı bulunulan vergi dairelerine verilecektir.

Örnek 15: Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnasından yararlanan mükellef (M) sosyal içerik üreticiliği faaliyetinden dolayı 2022 takvim yılında 700.000 TL kazanç elde etmiştir.

Anılan mükellef, istisnadan faydalanmakta iken 1/3/2023 tarihinde mevcut istisna uygulamasından vazgeçmek istediğini bağlı bulunduğu vergi dairesine ve istisna kapsamındaki hasılatını tahsil ettiği bankaya bildirmiştir.

İstisna kapsamından çıkan mükellef (M)’nin 1/3/2023 tarihinden itibaren on gün içerisinde defter tasdik ettirme ve belge düzenleme yükümlülükleri başlayacak, bu tarihten itibaren yıllık gelir vergisi beyannamesi ve geçici vergi beyannamesi verme yükümlülüklerini de yerine getirmesi gerekecektir.

İstisna şartlarını sağlamadığı tespit edilenler

MADDE 8 – (1) Türkiye’de kurulu bankalarda hesap açılmadığı, elde edilen hasılatın tamamının açılan banka hesabına yatırılmadığı veya eksik yatırıldığı veya istisnaya ilişkin şartları taşımamasına rağmen istisnadan faydalandığı tespit edilen mükelleflerin söz konusu kazançlarına ilişkin olarak eksik tahakkuk etmiş olan vergi, mükellefin bağlı bulunduğu yerdeki vergi dairesi tarafından vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.

(2) İstisna kapsamındaki faaliyetlerde bulunan ancak bazı dönemlerde istisna şartlarını sağlamadığı tespit edilen mükellefler, şartları haiz olmadıkları dönemler için istisnadan faydalanamayacak, şartları sağladıkları dönemler için ise istisnadan faydalanabileceklerdir.

Yürürlük

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Eki için tıklayınız


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bordrolu-olarak-calisan-smmm-meslek-mensubu-youtuber-olarak-faaliyet-gosterebilir-mi/feed/ 0
Youtuberların vergilendirilmesi https://www.muhasebenews.com/youtuberlarin-vergilendirilmesi/ https://www.muhasebenews.com/youtuberlarin-vergilendirilmesi/#respond Mon, 26 Apr 2021 15:30:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=108326 İki mükellefiyet durumu var. 

1.Kitabının tanıtımını yaptırmak isteyen yayın kuruluşu bir aracıya ödeme yapıyor ve diyor ki bağlantın olan youtuberlara bu kitabın tanıtımını yaptır. Gönderdiğim ödemeden de komisyonunu al ve youtuberlara ödeme yap. Bu durumda söz konusu üç taraf için KDV ve stopaj tarafında nasıl hareket etmek gerekir? 

2.Aracı burada ajans gibi mi çalışmaktadır? Youtuberlara vergi mükellefiyeti açıp ajansa fatura kesmesi ve ajansında aynı şekilde yayın kurumuna fatura kesmesi gerekir? 

Yapılan komisyon ödemesi için, komisyonu alan kişiler GV mükellefiyeti tesisi ettirecek size fatura kesecek. Faturada % 18 KDV hesaplanacaktır. GV stopaj söz konusu olmaz. Telif kazanç istisnası olmaz.

İnternet Üzerinden Verilen Reklam Hizmetlerinin Vergilendirilmesi

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)

 

Tarih: 13.11.2019

Sayı: 50426076-120[37-2019/20-727]-E.129069

Konu: İnternet üzerinden verilen reklam hizmetlerinin vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formlarınızın incelenmesinden; internet ortamında verilen reklam hizmetlerinden (Youtuber) gelir elde ettiğiniz, başka gelirinizin olmadığı, ödemelerin Google firması tarafından yapıldığı belirtilerek, internet ortamında reklam hizmeti veren veya bu hizmetin verilmesine aracılık edenlere yapılan ödemeler üzerinden stopaj yapılmasına yönelik 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılan düzenleme çerçevesinde söz konusu gelirinizle ilgili olarak mükellefiyet kaydınızın devam etmesinin gerekip gerekmediği ve gelirinizin nasıl beyan edileceği hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir.

Ticari faaliyet, bir tür emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin “ticari faaliyet” olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin “ticari faaliyet” sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.

 Öte yandan, mezkur Kanunun; 

-85 inci maddesinde, mükelleflerin, Kanunun 2 nci maddesinde yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verecekleri, bu Kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanmasının zorunlu olduğu, 

-94 üncü maddesinde ise, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı ile zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin, maddede bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları,

 -123 üncü maddesinde de, tam mükellefiyete tabi mükelleflerin yabancı memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratlardan mahallinde ödedikleri benzeri vergilerin, Türkiye’de tarh edilen gelir vergisinin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından indirileceği, indirilecek miktarın gelir vergisinin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından fazla olması halinde, fazla olan tutarın indirim konusu yapılamayacağı, vergi indiriminin yapılabilmesi için yabancı memlekette ödenen vergilerin gelir üzerinden alınan şahsi bir vergi olması ve yabancı memlekette vergi ödendiğinin yetkili makamlardan alınan ve mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan memleketin aynı mahiyetteki temsilcileri tarafından tasdik olunan vesikalarla tevsik edilmesi gerektiği hükümlerine yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 19/12/2018 tarihli ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 18/12/2018 tarihli ve 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında ve Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında sayılanlara internet ortamında verilen reklam hizmetleri vergi kesintisi kapsamına alınarak, bu hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere yapılan ödemelerden vergi kesintisi yapılması gerektiği yönünde düzenleme yapılmış olup, söz konusu Karar ile ilgili açıklamaların yer aldığı 1 seri nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “15.3.11.1.1. İnternet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin ödemeler üzerinden yapılacak vergi kesintisi” başlıklı bölümünde;

 “…..

Ayrıca, internet ortamında reklam hizmeti veren veya bu hizmetlerin verilmesine aracılık eden gerçek kişilere yapılan ödemelerde vergi kesintisi oranı %15 olarak uygulanacaktır. Söz konusu vergi kesintisi uygulamasında gerçek kişinin tam veya dar mükellef olmasının bir önemi bulunmamaktadır.

İnternet ortamında reklam hizmeti veren veya bu hizmetlerin verilmesine aracılık edenlerin mükellef olup olmadığına bakılmaksızın, bu hizmetlere ilişkin ödemelerden vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

…..”

 

açıklamaları yer  almaktadır.

Buna göre, gerçek kişilerce internet ortamında reklam hizmeti verilmesi yahut reklam hizmeti verilmesine aracılık edilmesi halinde, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine göre vergi kesintisi yapmakla sorumlu olup reklam hizmeti alanlar tarafından söz konusu gerçek kişilere yapılacak ödemeler üzerinden % 15 oranında gelir vergisi kesintisi yapılacak olup, şahsınıza ait internet sitesi alanında (Youtube) yayınlanan reklamlar nedeniyle Google firmasınca tarafınıza yapılan ödemelerin ise 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına göre vergi kesintisine tabi olan ödemeler kapsamında değerlendirilmesi söz konusu değildir. 

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; şahsınıza ait internet sitesi alanında yayınlanan reklamlardan dolayı Google firması tarafından adınıza yapılan ödemelerin Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesine göre ticari kazanç olarak değerlendirilmesi, mevcut gelir vergisi mükellefiyet kaydınız devam ettirilerek söz konusu gelirinizin Gelir Vergisi Kanununun 85 inci maddesine göre yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, yurtdışında şahsi gelir vergisi ödemeniz halinde bu vergilerin ödendiğinin Kanunda belirtilen şekilde tevsik edilmesi şartıyla, beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsubu mümkün bulunmaktadır.


Kaynak:İSMMMO, GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/youtuberlarin-vergilendirilmesi/feed/ 0
Sosyal medya fenomenlerinin ve Youtuberların vergilendirilmesi https://www.muhasebenews.com/sosyal-medya-fenomenlerinin-ve-youtuberlarin-vergilendirilmesi/ https://www.muhasebenews.com/sosyal-medya-fenomenlerinin-ve-youtuberlarin-vergilendirilmesi/#respond Wed, 24 Feb 2021 06:41:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=104514

Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com


İnternet ve teknolojik gelişmeler yeni gelir kapılarının da oluşmasına yol açmıştır. Örneğin İnstagram, Facebook, Youtube gibi platformlarda çok takip edilen kişiler kendi sayfalarında yaptıkları ürün tanıtımları veya paylaşımları sayesinde gelir elde edebilmektedir. Ayrıca, Youtube’da paylaşılan videoların belli bir sayının üzerinde izlenmesi halinde videoyu paylaşan kişilere de Youtube tarafından ödeme yapılmaktadır. Bu ödeme genelde Youtube’ın elde ettiği reklam gelirinin bir kısmının ilgili kişilere aktarılması şeklinde olmaktadır.

Sosyal medya aracılığıyla para kazanan fenomenler ve Youtuberlar’ın elde ettikleri bu gelirlerin vergi mevzuatımız karşısındaki durumu nasıldır? Maliye, geçen yıl başlattığı incelemeler ile bu türden gelir elde edenlere geriye dönük cezalı tarhiyatlar yapmaya başlamıştır. Dolayısıyla, sosyal medya aracılığıyla gelir elden edenleri bekleyen vergisel riskler bulunmaktadır.

Konunun detaylarına girmeden önce, bir gerçek kişinin elde ettiği bir gelirin vergilendirilmesi için bu gelirin Gelir Vergisi Kanunu (GVK)’nda sayılan gelir unsurlarından biri olması gerektiğini belirtmek gerekir. Bu unsurlardan birine girmeyen bir gelir, gelir olsa da gelir vergisinin konusuna girmez. Peki bu gelir unsurları nelerdir? 1) Ticari kazanç, 2) Ziraî kazanç, 3) Serbest meslek kazancı, 4) Ücret, 5) Menkul sermaye iradı, 6) Gayrimenul sermaye iradı, 7) Diğer kazanç ve iratlar. Son unsur olan diğer kazanç ve iratlar da değer artış kazancı ve arizî kazançlar olarak ikiye ayrılmaktadır. Ticari işlerin arızî olarak yapılması veya bu nitelikteki işlere aracılıktan elde edilen kazançlar arızî ticari kazanç kapsamındadır.

Peki sosyal medya ve Youtube üzerinden elde edilen gelirler bu gelir unsurlarından hangisine girmektedir? GVK’nın 37. maddesinde her türlü ticari ve sinai faaliyetten elde edilen kazancın ticari kazanç olduğu belirtilmiş ama ticari faaliyet tanımlanmamıştır. Bu durum da bizi ticaret hukukuna, dolayısıyla Türk Ticaret Kanunu (TTK)’na yönlendirmektedir. TTK uyarınca ticari faaliyet ticari işletmeden yola çıkarak tanımlanmaktadır. Buna göre ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Bu tanım uyarınca ticari işletme 3 unsuru taşımaktadır: 1) Esnaf işletmesi sınırını aşması, 2) Devamlılık, 3) Bağımsızlık. Ticari işletmenin varlığı ticari bir organizasyonu gerektirmektedir. Öyleyse, bir ticari organizasyon içerisinde devamlı ve bağımsız olarak yapılan faaliyet ticari faaliyet olup bu faaliyetten elde edilen kazanç ticari kazançtır. Devamlılık unsurunun olmadığı durumda ise arızî ticari kazanç söz konusu olacaktır.

Diğer taraftan, GVK’nın 65. maddesi uyarınca, her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazanç serbest meslek kazancı olarak tanımlanmıştır. Aynı madde uyarınca, serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. Ayrıca, GVK’nın 18. maddesinde telif kazançları istisnası olarak bilinen bir istisna da bulunmaktadır. Buna göre, müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat gelir vergisinden müstesnadır. Ancak bu türden gelirleri 2020 yılı için 600.000 TL’yi aşanlar bu istisnadan yararlanamamaktadır. Diğer taraftan, telif ödemesi yapanların Türkiye’de bulunması ve GVK’nın 94. maddesinde sayılanlar arasında olması durumunda, telif ödemeleri üzerinden %17 oranında stopaj yapmaları gerekmektedir.

Yukarıdaki açıklamalardan çıkan sonuç şudur. Bir faaliyet, ticari bir organizasyon içerisinde, sermayeye dayalı olarak devamlı surette yapılıyorsa ticari kazanç, devamlılık unsuru yoksa arızi ticari kazanç söz konusudur. Faaliyet sermayeden ziyade kişisel bilgi, emek, uzmanlığa dayanıyorsa serbest meslek kazancı söz konusudur. Dolayısıyla, her iki kazanç türü arasındaki en önemli fark faaliyetin ağırlıklı unsurunun sermaye olup olmaması ve faaliyetin ticari organizasyon içinde yapılıp yapılmamasıdır.

Sosyal medya fenomenlerinin ve Youtuberların elde ettikleri gelirin niteliği konusunda Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’nın görüşü bu gelirlerin ticari kazanç olduğu yönündedir. GİB, 19.02.2016 tarihinde verdiği bir özelgede, ticari reklamların internet ortamında daha çok tüketiciye ulaşmasını sağlayacak ortamı sağlayan ve devamlı bir bağımlılık ilişkisi içinde olmadığı ünlü ya da ünsüz sosyal paylaşımcı kişilere reklamın görüntülenme sayısına göre ödeme yapan bir sosyal medya platformunun başvurusuna, “sahip oldukları sosyal medya hesaplarına ait sayfalarda ticari bir organizasyon içerisinde, devamlı olarak reklam hizmeti veren gerçek kişilerin ticari kazanç açısından gelir vergisi mükellefi olmaları gerekmektedir” yönünde görüş bildirmiştir.

GİB, 13.11.2019 tarihli özelgede ise internet ortamında verilen reklam hizmetlerinden (Youtuber) gelir elde eden, başka geliri olmayan, kendisine Google firması tarafından ödeme yapılan bir kişinin sorusuna, “şahsınıza ait internet sitesi alanında yayınlanan reklamlardan dolayı Google firması tarafından adınıza yapılan ödemelerin Gelir Vergisi Kanununun 37’nci maddesine göre ticari kazanç olarak değerlendirilmesi, mevcut gelir vergisi mükellefiyet kaydınız devam ettirilerek söz konusu gelirinizin Gelir Vergisi Kanununun 85’inci maddesine göre yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir” yönünde görüş bildirmiştir. Bu özelgede yer alan “Ticari faaliyet, bir tür emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin “ticari faaliyet” olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin “ticari faaliyet” sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.” ifadesi dikkat çekicidir.

GİB, 21.01.2020 tarihli özelgesinde ise vergi mükellefi olan ya da olmayan kişi veya kurumlara ait, facebook, instagram ve diğer sosyal medya araçlarında hesaplar oluşturup, bu hesaplarda görseller, reklam filmleri ve video paylaşımları yaparak takipçi sayılarının arttırılması, takibi, yönetimi (sosyal medya yönetimi) işinin ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirileceği yönünde görüş açıklamıştır.

GİB, en son 11.12.2020 tarihli özelgesinde ise, Youtube kanalı bulunan ve bu kanala yüklenilen içerikler nedeniyle Youtube AdSense hesabına bir defaya mahsus yapılan ödemenin de ticari kazanç olduğu yönünde görüş bildirmiştir. Bu özelgede yer alan “Youtube başta olmak üzere çeşitli sosyal platformlara yüklenilen içerikler, bu platformlardan silinmediği müddetçe, takipçi ve izlenme oranları gibi çeşitli kriterlere göre belirli periyodlar itibariyle içerik sahibine gelir sağlamaktadırlar. Bu bakımdan şahsınıza ait Youtube kanalınıza yüklediğiniz içerik/içerikler nedeniyle her ne kadar bir defaya mahsus gelir elde ettiğinizi belirtmiş olsanız da, söz konusu içeriklerin Youtube kanalınızda halen yüklü olması, bu içerikler nedeniyle gelecek dönemlerde de kazanç elde etme potansiyelini barındırmaktadır. Öte yandan, Youtube başta olmak üzere çeşitli sosyal platformlarda benzer şekilde içerik/içerikler üretmek ticari kazancın tespitinde aranılan devamlılık kastı ve bir organizasyonun varlığına karine teşkil etmektedir.” gerekçesi ilgi çekicidir.

Yukarıdaki özelgelerde yer alan görüşleri incelediğimizde, Türk vergi otoritesinin sosyal medya aracılığıyla veya buradaki faaliyetler nedeniyle elde edilen gelirleri ticari faaliyet sonucu elde edilen ticari kazanç olarak kabul edildiği görülmektedir. GİB, sosyal medya platformlarını bir ticari organizasyon kabul etmekte ve burada icra edilen faaliyetler ve yüklenen içeriklerin sürekli bir kazanç elde etme potansiyeli taşıması nedeniyle ticari kazançta devamlılık unsurunu sağladığını belirtmektedir.

Sosyal medya gelirlerinin ticari kazanç olarak kabul edilmesi, Vergi Usul Kanunu uyarınca mükellefiyet tesis ettirme, defter tutma, fatura kesme, sürekli beyanname verme gibi yükümlülükleri de beraberinde getirmektedir. Ayrıca, kazanç sahiplerinin KDV mükellefiyetleri de söz konusu olmaktadır.

Vergi İdaresinin sosyal medya gelirlerine ilişkin artık istikrar kazanmış gözüken görüşü eleştiriye açıktır. Facebook, Instagram, Youtube gibi platformların bir ticari organizasyon olduğu kabul edilse bile bu organizasyonlar, organizasyonu oluşturan söz konusu şirketler açısından ticari organizasyondur. Diğer taraftan, bu tür dijital platformların bizim mevzuatımız açısından işyeri olup olmadığı tartışmalıdır. Çünkü bizim vergi kanunlarımız fiziksel işyerini esas almakta ve dijital platformların işyeri olduğuna dair bir düzenleme içermemektedir. Bu nedenle, söz konusu organizasyonların (sosyal medya platormlarının) kullanıcılarının bu platformlar aracılığıyla elde ettiği gelirlerin ticari faaliyet sonucu elde edilen ticari kazanç olduğu sonucu çıkarılmamalıdır. Burada dikkate alınması gereken asıl faktör, faaliyetin niteliği; diğer bir ifadeyle, faaliyetin sermaye unsurunun ağırlık kazanıp kazanmadığıdır. Başkasının kurduğu ticari organizasyonda icra edilen her faaliyet ticari faaliyet değildir. Klasik bir örnek vermek gerekirse, ticari bir işletme olan bir hastanede bağımsız sağlık hizmeti veren bir doktorun faaliyeti ticari faaliyet olmayıp serbest meslek faaliyetidir. Bugün, bir cep telefonuna sahip olan herkes sosyal medya üzerinden gelir elde etme imkanına sahiptir. Dolayısıyla, sosyal medya fenomenlerinin ve Youtuberların gelir elde ettikleri faaliyetin sermayeden ziyade emek, uzmanlık, şöhret gibi faktörlere dayandığı aşikardır. Bu nedenle, sosyal medya fenomenlerinin bir ticari organizasyon olarak değerlendirilebilecek dijital platformlar aracılığıyla elde ettikleri gelirlerin ticari kazançtan ziyade serbest meslek kazancı olarak kabul edilmesi gerekir. Bu durumda, 2020 yılı için 600.000’TL’ye kadar olan bu gelirlerin gelir vergisinden istisna olması, kazancın bu tutarı aşması halinde beyan edilmesi gerekmektedir. Kanunun sınırı aşan tutarın tamamının vergilendirilmesine ilişkin hükmünün de Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırılığı nedeniyle ihtirazi kayıtla beyanname verip dava açmak mümkündür. Bu nedenle, sosyal medya fenomenleri aleyhine geçmişe dönük olarak ticari kazanç elde ettikleri yönünde yapılan cezalı tarhiyatlara karşı dava açılması mümkündür.

Sözün özü: Her beyaz önlüklü doktor, her sakallı dede değildir.


Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

İnşaat sektörüne ve yabancı kaynak kullananlara vergi sürprizi (08.02.2021)

İletişime bindirim, kentsel dönüşüme indirim (01.02.2021)

Sorularla Değerli Konut Vergisi (28.01.2021)

Matrah artırımı taksitleri ödenmezse vergi dokunulmazlığı kalkar mı? (12.01.2021)

Sermaye kaybı ve borca batıklığa ilişkin yeni düzenlemeler (04.01.2021)

Pandemi, gelir dağılımındaki bozulma ve dayanışma vergisi (28.12.2020)

Asgari ücretin vergiden istisna edilmesi çözüm mü? (21.12.2020)

Hukukçular hukuk reformuna inanıyor mu? (15.12.2020)

Vergide uzlaşma müessesi ve yapılandırmadaki uzlaşma haksızlığı (10.12.2020)

İştirak tasfiye zararının vergisel sonuçları nedir? (7.12.2020)

Tasfiye payı nedir? Nasıl vergilendirilir? (30.11.2020)

Devlet mükellefe faiz öder mi? (23.11.2020)

10 soruda 7256 Sayılı Kanun kapsamında yapılandırma (18.11.2020)

Fabrika ayarlarına dönüş: Ekonomik ve hukuki reform, acı reçete (16.11.2020)

Sosyal medya şirketlerine kesilen cezalar ve vergi (09.11.2020)

Hisse geri alımlarının vergilendirilmesine ilişkin tartışmalar ve önerimiz (07.11.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (2) (27.10.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (1) (26.10.2020)

Torba yasa Meclis’te, yapılandırma nerede? (19.10.2020)

Yatırımcının yeni kamburu: Ek mali yükümlülük (12.10.2020)

Taşınmaz kirası mı, işletme hakkı kirası mı? (6.10.2020)

Zaman aşımına uğrayan kâr paylarının vergilendirilmesinde mükerrerlik var mı? (28.09.2020)

Online reklam hizmetlerinde stopaj bilmecesi (22.09.2020)

Hukuk belirsizlik kaldırmaz (16.09.2020)

Maliye, yurt dışında parası olanların peşinde, ya gurbetçiler? (14.09.2020)

Vergiye uyumlu mükellefler cezalandırılıyor mu? (07.09.2020)

Binek otomobilde ÖTV artışı, özel okul ücretlerinde KDV indirimi (02.09.2020)

Transfer fiyatlandırması raporlamasında yeni dönem (31.08.2020)

KDV ve iş yeri kira stopaj oranı indiriminde son durum (27.08.2020)

İkinci el motorlu taşıt satışında yeni dönem (24.08.2020)

Maliyeden bayram hediyesi: KDV ve stopaj indirimi, ama kime? (21.08.2020)

Ar-Ge teşviğinde vergi indirimi kısıtlanıyor mu (17.08.2020)

Spor kulüplerinin yeni sporcu sözleşmelerindeki vergisel riski  (10.08.2020)

Uçtu uçtu altın uçtu! Ya vergisi? (07.08.2020)

Anayasa Mahkemesi’nin VTR kararı (30.7.2020)

Erken seçim, aday tartışmaları ve cumhurbaşkanı seçimindeki Anayasal boşluk
(27.7.2020)

Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak satışları vergiden istisna mı? (25.7.2020)

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 3 (22.7.2020)

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 2 (17.7.2020)

Mali yapıyı güçlendirmede vergisel bir teşvik: gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası (16.7.2020)

Sezonluk ev kiralayanlar: Vergi sürpriziyle karşılaşmayın! (13.7.2020)

Pandemi, maliye politikası ve vergi barışı

Şirket kuruluşunda sicilde imza zorunluluğu değiştirilmelidir.

Köprüden önce son çıkış: Varlık Barışı

Kamu özel iş birliğine şeffaf bir alternatif: Altyapı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı

Gayrimenkul yatırımında avantajlı bir yöntem: Gayrimenkul Yatırım Fonu

Gayrimenkulde rant vergisi

Gayrimenkul piyasası hareketleniyor ama vergiye dikkat!

KVKK kararlarının yargı denetimi

Kişisel verilerin korunması ve ateş ölçümü

İnternetten otomobil satanların dikkatine

Makam aracı sadece özel sektörde mi ücrettir?

Makam aracı ücret midir?

Şirket araçlarına vergi ayarı

ABD’nin dijital hizmet vergisi misillemesi ve Türkiye

Sanat ve icat vergisi

Altın: Elma dersem çık, armut dersem çıkma!

]]>
https://www.muhasebenews.com/sosyal-medya-fenomenlerinin-ve-youtuberlarin-vergilendirilmesi/feed/ 0