Şiddet – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 20 Sep 2021 06:48:22 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmelikte Yapılmış Değişiklikler https://www.muhasebenews.com/atesli-silahlar-ve-bicaklar-ile-diger-aletler-hakkinda-yonetmelik-yapilmis-degisiklikler/ https://www.muhasebenews.com/atesli-silahlar-ve-bicaklar-ile-diger-aletler-hakkinda-yonetmelik-yapilmis-degisiklikler/#respond Tue, 21 Sep 2021 01:00:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=115649

Mahmut ESEN 
E.Mülkiye Başmüfettişi


Konuya ilişkin 6136 sayılı Kanuna dayalı olarak çıkarılan, her türlü ateşli silah/ mermileri ile bıçakların satın alınması; taşınması ve bulundurulmasına vb. hususlara ilişkin usul ve esasları düzenleyen ATEŞLİ SİLAHLAR VE BIÇAKLAR İLE DİĞER ALETLER HAKKINDA YÖNETMELİK’ 1.06.1991 tarihinde R.G. yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

11.09.2021 günlü R.G. yayımlanmış olan” Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile; esas Yönetmelikte 19’ uncu kez değişiklik yapılmıştır.

Yönetmelik maddelerinin 1/ 4’ ünde ve ekli cetvellerinde ek/ değişiklikler gerçekleştirilmiştir.

Yönetmelik can ve mal güvenliği konularını yakından ilgilendirmektedir.

Diğer yandan Türk toplumu/ bürokrasinde silah taşıma ruhsatına sahip olmak durumu önemli bir ayrıcalık olmaya devam etmektedir.

Önemi nedeniyle tarafımdan yapılmış inceleme sonucu, Yönetmelikte yapılmış belli başlı değişiklikler özet olarak kamuoyunu da bilgilendirme bağlamında aşağıya çıkarılmıştır.

1-Silah mermilerin satışı/ nakli vb. bilgilerin için merkezi kayıt sistemi getirilmiştir. Mevcut/kullanılmakta olan sistem geliştirilmiş, dayanağa kavuşturulmuştur.

2-İdari yapımızdaki değişikliklerin de etkisi ile silah taşıma izni verilen kamu görevlilerinin sayıları artırılmıştır.

(Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Başkanı/ üyeleri; büyükşehir belediyeleri genel sekterleri, il özel idaresi genel sekreteri, ceza infaz kurumu kontrolörleri; cezaevi idare memurları ile denetimli serbestlik müdür/yardımcıları kapsama alınmıştır.) 

3-Müteahhitlere taşıma silah ruhsatı verilmesi için yaptıkları yapım işlerinin büyüklüğüne bakılacak, belirlenecek sözleşme bedeli limitlerin altında yapım işi yapanlara ruhsat verilmeyecektir.

4-Emekliliklerinde/görevden ayrıldıklarında (beş yılda bir 7.606 TL) silah ruhsat taşıma harcı vermeden silah taşıyacak olan kamu görevlilerin kapsamı genişletilmiştir.

(Sayıştay denetçiliği, CB kurum ve kuruluşlarının üst yöneticiliği, Gümrük Muhafaza Gn. Md. lüğü amir/memurluğu, ceza infaz kurumu kontrolörleri; cezaevi idare memurları ile denetimli serbestlik müdür/yardımcılığı, infaz ve koruma memurluğu, köy ve mahalle muhtarlığı, belediye başkanlığı, il genel meclisi üyeliği görevinde bulunmuş olanlar kapsama dahil edilmiştir.

5– Silah ruhsatı verilmesini engelleyen hallerle ilgili madde de önemli ek/değişikler yapılmıştır.

Yönetmelikte yer alan “hiçbir şekilde” ruhsat verilemeyeceği ibaresi çıkarılmıştır.

Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması ve cezanın infazından beş yıl geçmiş olması, ruhsat veriliş nedenlerinin idari makamlara bildirilmemesi vb. hallerde silah ruhsatı verilebileceğine ilişkin düzenleme getirilmiştir.

Belirli suçlardan (kadına karşı şiddetin önlenmesi bağlamında haklarında tedbir kararı verilenler dahil)haklarında kovuşturma yapılanların silahları dava sonuna kadar emanete alınacaktır.

6-Trap-skeet atış alanı, tabanca ve tüfek atış poligonları açılış/işletme izni, güvenlik önlemleri, mermilerin korunması vb. konularda ek/değişiklikler yapılmıştır.

7– Yönetmelik kapsamındaki ruhsatların basım ve dağıtımı için hizmet bedeli alınacaktır.

8-Yönetmelik kapsamındaki iş/işlemler elektronik ortamda da yapılabilecektir.


Kaynak: Mahmut ESEN – E. Mülkiye Başmüfettişi’nin Özel İzni ile yayınlanmıştır. Yazının Tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

6. Dönem Toplu Sözleşme Kamu Görevlileri ve Emeklilerine Ne Getiriyor?

Memurlara 3.600 Ek Gösterge Verilmesi Konusunda Doğru Bilinen Yanlışlar ve Yapılması Gerekenler

Yeni Tasarruf Tedbirleri Genelgesi Belediyelere Ne Getiriyor?

SGK’nın Yeni Zammı ve Genel Sağlık Sigortası Sistemine Toplu Bakış

Yeni Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği Üzerine Notlar

Tarihsel Süreç İçinde Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yapılması Konusundaki Mevzuat Düzenlemeleri

Memurların 3600 Ek Gösterge Sorunu Kendiliğinden Çözülüyor!

Yeni Kanunlar Ne Getiriyor?

Milyonlarca yurttaşımızı yakından ilgilendiren yeni borç yapılandırılması kanunu hakkında özet bilgiler

İmar Rantları Artık Kamu İdarelerine Kalacak

Güncel Resmi Raporlara Göre Belediyelerimizin 2018 Yılı Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi – Mahmut ESEN, E. Mülkiye…

Gelirleri Düşen Belediyeler İçin Alınması Gereken Acil Önlemler Konusunda Bir Öneri

Ankara Büyükşehir Belediyesinin 2016-2019 Yıllarında Gerçekleşmiş Bütçe Gider Ve Gelirleri İle Belediye Maliyesine Genel Bakış

]]>
https://www.muhasebenews.com/atesli-silahlar-ve-bicaklar-ile-diger-aletler-hakkinda-yonetmelik-yapilmis-degisiklikler/feed/ 0
Türkiye’de Kadına Yönelik Psikolojik Şiddetin Boyutu ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Hukukun Rolü https://www.muhasebenews.com/turkiyede-kadina-yonelik-psikolojik-siddetin-boyutu-ve-kadina-yonelik-siddetle-mucadelede-hukukun-rolu/ https://www.muhasebenews.com/turkiyede-kadina-yonelik-psikolojik-siddetin-boyutu-ve-kadina-yonelik-siddetle-mucadelede-hukukun-rolu/#respond Sun, 07 Mar 2021 23:00:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103299

Stj. Av. Öykü Kaygusuz
o.kaygusuz@ozgunlaw.com


İnsanlık tarihiyle birlikte ortaya çıkmış olan şiddet birçok bireysel ve toplumsal öğe ile birlikte karmaşık bir yapı ortaya koymaktadır. Bu nedenle şiddet olgusunu tanımlamak ve ortaya çıkarmak da kolay olmamaktadır.

Şiddet zamana ve topluma göre değişen küresel düzeyde bir olgudur. Şiddetin temelinde yatan saldırganlık dürtüsü toplumsallaşma süreci içinde öğrenilebilmektedir. Kendini çok farklı biçimlerde gösterebilen şiddet olgusu gerek bireysel gerekse toplumsal boyutta sık sık karşılaşabileceğimiz bir olgudur.

Şiddet olgusunun çok farklı şekillerde sınıflandırılmasının nedeni şiddetin oldukça karmaşık bir yapıya sahip olmasıdır. Şiddet, fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik, yoksunluk ve ihmal içerecek biçimde farklı türlere sahip olmakla birlikte, bireyin kendine dönük, kişiler-arası ve kolektif düzeylerde deşifre edilebilecek sosyal etkileşim bağlamları içerisinde yapılaşmış çok boyutlu bir davranış seti olma özelliğine de sahiptir.

Dar anlamda şiddet kişilerin bedensel ve ruhsal bütünlüğüne karşı yöneltilen olumsuz etkilere yol açan sert ve acı verici eylemdir. Bu eylemin doğrudan kişinin mal, can, beden bütünlüğü yanında kişisel özgürlüğüne karşı da bir tehdit oluşturması söz konusudur. Geniş anlamda ise şiddet, kişi üzerindeki fiziksel ve ruhsal etkileri açıkça ölçülemeyen, dolaylı ve somut bir biçimde hissedilen baskı ve eylem olarak tanımlanmaktadır.

Bireysel şiddet günümüzde tüm ülkelerin bir şekilde karşı karşıya kaldığı önemli bir sosyal problemdir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre tüm dünyada bireysel şiddete en fazla maruz kalan kesimin kadınlar olduğu belirtilmektedir.

Kadınlara Yönelik Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi’ne göre, kadınlara yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, bir kadına sırf kadın olduğu için yöneltilen ya da oransız şekilde kadınları etkileyen şiddettir.

Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi, “kadına yönelik şiddet” ister kamusal ister özel alanda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayalı her türlü eylem veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma” tanımını getirmekte ve bir insan hakları ihlali ve kadınlara yönelik ayrımcılığın bir biçimi olarak görmektedir.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadınların yüz yüze kaldığı önemli sorunlardan bir tanesi kadınlara yönelik şiddettir. Uygulanan şiddetin türü ne olursa olsun bu şiddetin önlenmesi adına Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelerle sorumluluk devlete verilmiş olsa da kadınların maruz kaldığı şiddet oranlarında yıllar içinde bir azalma meydana gelmemiştir.

Türk aile yapısında geleneksel cinsiyete dayalı ayırımcılık özellikle kız çocuklarının ve kadınların toplumsal hayata etkin katılamamalarına ve bunun bir sonucu olarak da birçok açıdan mağduriyet yaşamalarına yol açmaktadır. [1]

Kadına yönelik şiddet, kadınların yaşama, sağlık ve beslenme, eğitim, gelişme, toplumsal ve ekonomik yaşama katılım gibi temel insan haklarını ve özgürlüklerini ihlal eden önemli bir toplumsal sorundur. Kadını baskı altında tutmayı ve kadın üzerinde üstünlük kurmayı amaçlayan toplumsal cinsiyet temelli şiddet, erkek egemen toplumsal yapının etkisiyle oluşmakta ve toplum tarafından görülebilmektedir. Kadınların eğitime, ücretli iş gücüne ve karar mekanizmalarına katılımı konusunda yaşadığı eşitsizlik, ekonomik ve toplumsal kaynaklara ulaşmalarını olumsuz yönde etkilemektedir. Kadınları şiddete karşı savunmasız hale getiren toplumsal koşullar, kadını güçsüz erkeği ise güçlü ve iktidar sahibi olarak konumlandırır. Erkeğin kadından üstün olarak görüldüğü toplumsal cinsiyet düzeninde şiddet, erkeğin kadın üzerindeki iktidarını sürdürmesini sağlayan şiddet, eşitsiz toplumsal cinsiyet ilişkilerinin devamı için kullanılabilmektedir. [2]

Kadına yönelik şiddet kavramı genellikle kadına yönelik olarak gerçekleştirilen fiziksel şiddet eylemleriyle özdeşleştirilir. Ancak kadının maruz kaldığı tek şiddet biçimi fiziksel şiddet değildir. Genel olarak şiddet algısının genişlemesi kadına yönelik şiddet çalışmalarında da etkisini göstermektedir. Bu çerçevede kadına yönelik şiddet bağlamında, fiziksel şiddetin yanı sıra sözel, ekonomik ve cinsel şiddet eylemleri de göz önünde bulundurulmaktadır. Kadına yönelik şiddet olgusu genellikle dört farklı şekilde sınıflandırılmaktadır. Bunlar fiziksel şiddet, sözel ya da psikolojik şiddet, ekonomik şiddet ve cinsel şiddet olarak gruplandırılabilir.

Psikolojik şiddet ise, bir şiddet türü olarak nispeten yakın geçmişte tanınmaya başlamış olmasına rağmen, günümüzde en yaygın görülen şiddet türüdür.

Şahin, Yetim ve Güleç Öyekçin kadınların %614’ünün eşleri tarafından şiddete maruz kaldığını ve en fazla maruz kalınan şiddet türünün %54,6 oranıyla psikolojik şiddet olduğunu bulmuşlardır. [3] Psikolojik şiddet, uygulanan kişiyi birçok açıdan güçsüzleştirmeye yarayan ve büyük oranda eleştiri içeren süregelen davranışlar bütünü olarak tanımlanabilir. Kadınlar ve erkekler herhangi bir fiziksel veya cinsel saldırıda bulunmadan sadece sözleri ve sıradan davranışlarıyla psikolojik şiddet uygulayabilmektedirler (Marshall, 1996). Psikolojik şiddet doğrudan fiziksel değildir, ancak fiziksel olarak zarar verme tehdidini içerebilir.

Psikolojik şiddetin, diğer şiddet türleriyle kıyaslandığında, kaygı, korku, utanç, özgüven eksikliği, ruhsal çöküntü, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu gibi çok daha ciddi sorunlara yol açtığı ifade edilmektedir.

Bu durum, psikolojik şiddete maruz kalan bireylerin yaşadıklarını çoğu zaman şiddet olarak adlandıramamalarından, dolayısıyla bu yıkıcı davranışlara daha uzun süre sistematik bir biçimde maruz kalmalarından kaynaklanıyor olabilir. Stets (1990), evlilikte sözel/psikolojik şiddetin fiziksel şiddetin tohumlarını taşıdığını; üstelik yapısal faktörler ve şiddet kültürünün kendini öncelikle psikolojik şiddet olarak göstermeden fiziksel şiddete dönüşmediğini ifade etmiştir.

Kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi için hukuk düzenine düşen rol ise büyüktür. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda 2004 yılında yapılan değişiklikler ile kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğu Anayasa’nın 10. maddesinde yapılan şu değişiklikle vurgulanmaktadır; “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir.” Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Uluslararası hukuk açısından baktığımızda kadına yönelik şiddetle ilgili ilk önemli belge 20 Aralık 1993 tarihinde BM genel kurulunda kabul edilen “Kadınlara Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Bildirgedir. Bunu takip eden yıllarda 1995 yılında “Pekin Bildirgesi ve Eylem Platformu” ile her kadın için eşit, kalkınma ve barışı hedefleyen bir bağlılık anlaşması yapılmıştır. [4]

Gerek Anayasa’mızda gerekse imzacısı olduğumuz Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nde yer alan kadın-erkek eşitliğine ve kadına şiddete ilişkin hükümleri içselleştirmenin ve yargı kararlarında yer vermenin önemi büyüktür. Bu kapsamda günümüzde verilen yargı kararlarının bir kısmı kadına yönelik şiddet konusunda emsal teşkil etmeye aday niteliktedir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 08.11.2018 tarih ve 2016/10467 E. 2018/6806 K. Sayılı kararı ile davalı eşin davacı eş hakkında haksız yere suç duyurusunda bulunması ve hakaret içeren ifadeler kullanması nedenleri ile davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığından bahisle davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararının, şikâyet hakkının Anayasa’nın 36. Maddesi gereğince temel hak ve özgürlükler arasında olduğundan bahisle bozulmasına karar verilmiştir. [5]

Dosya bozma kararıyla ilk derece mahkemesine gönderilmişse de ilk derece mahkemesi eşin diğer eşe hakaret etmesinin kişilik haklarına saldırı olduğundan bahisle direnme kararı vermiştir. [6] Söz konusu karar henüz yazılmamış olup, kadına yönelik psikolojik şiddete karşı mücadelede önemli bir kilometre taşı niteliği taşımaktadır. Zira hakaret ve iftira içeren beyanların Anayasa kapsamında ve kişi hak ve özgürlükleri dâhilinde kabul edilmesi, kişileri bu davranış biçimine teşvik etmekten ve kadınlara yönelik her türlü şiddete ilişkin elde edilen gelişmelere zarar vermekten öteye gitmeyecektir.

Güncel tarihli bu kararın benzer yargı kararlarına emsal teşkil edeceğini umarak yakın zamanda geride bıraktığımız 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün önemini bir kez daha vurgulamak gerekmektedir.

1960 yılının 25 Kasım’ında, Dominik Cumhuriyeti’nin kuzey bölgesinde, bir uçurumun dibinde üç kadın cesedinin bulunması ve kadınların fiziksel ve cinsel şiddet nedeniyle öldüğünün anlaşılması üzerine 1985 yılında, BM tarafından Kadına Yönelik Şiddetin Yok Edilmesi İçin Uluslararası Mücadele Günü ilan edilmiştir. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Yok Edilmesi için Uluslararası Mücadele Günü’nün önemi topluma bilinçlenme hususunda yapacağı katkılar bakımından büyüktür. Kadına yönelik şiddet bir toplumsal yapı problemidir. Bu problemin engellenmesi ya da çözüme kavuşabilmesi için toplumsal kurumlar iş birliği içerisinde çalışmalıdır. İşbirliğinin sağlanması için ise tehdidin ne kadar büyük olduğunun tüm toplum tarafından idrak edilmesi gerekmektedir.

Sadece Türkiye’de 2019 yılında 474 kadın öldürülmüş, yüzlerce binlerce çocuk annesiz kalmıştır. Her ne şekilde yahut her kim tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilirsin, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve kadın cinayetlerinin son bulması için hukuk düzenine büyük rol düşmektedir. Kadın haklarını koruyan emsal kararlar verilmesi, toplumun şiddete karşı bilinçlendirilmesi, kadına şiddete yönelik eğitimin ilkokul çağlarından başlaması, caydırıcı cezalar kadınların içinde bulunduğu tehditkâr atmosferden kurtulmalarına ön ayak olacaktır. Kadın erkek eşitliğinin her alanda tesis edildiği, kadınlara yönelik her türlü şiddetin son bulduğu daha iyi bir gelecek fikrini gerçeğe dönüştürmek ancak böyle mümkün olacaktır.

Stj. Av. Öykü Kaygusuz

Kaynakça:

1. Kadınlara Yönelik Psikolojik Şiddet Ölçeğinin Türk Kültürüne Uyarlanması, Senem Ezgi Vatandaşlar, Zeynep Hatipoğlu Sümer

2. AKKAŞ, İ., UYANIK, Z. Kadına Yönelik Şiddet, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi 6, 32-42

3. ŞAHİN, YETİM, ÖYEKÇİN, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi 2012 Türkçe KYPŞÖ, 345

4. KILIÇ, M.N., Kadına Yönelik Şiddet: Sosyo-Psikolojik Arka Plan, Manevi Boyut, Hukuki Yaptırımlar, 2019 59-60

5. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 08.11.2018 tarih, 2016/10467 E. 2018/6806 K. Sayılı kararı

6. GÜNERİ, Yasemin, 25.11.2020 tarihli “Hakaret içeren savunma tazminatı gerektirir mi?” başlıklı köşe yazısı

Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Üzerine Bir Alan Araştırması, Ayşe Ediz, Şenol Altan Türkiye Barolar Birliği Dergisi


Kaynak: Stj. Av. Öykü Kaygusuz – İçerik, Özgun Law firmasının özel izni ile yayınlanmıştır. Yazıya ilişkin tüm hak ve sorumluluk yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yargılama Harçlarının Türk Hukuku ve Uygulamaları Bakımından Önemi

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Değer Artış Payının Hesaplanması

]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyede-kadina-yonelik-psikolojik-siddetin-boyutu-ve-kadina-yonelik-siddetle-mucadelede-hukukun-rolu/feed/ 0
7182 Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun ile Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ile Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun https://www.muhasebenews.com/7182-sporda-siddet-ve-duzensizligin-onlenmesine-dair-kanun-ile-basarili-sporculara-aylik-baglanmasi-ile-devlet-sporcusu-unvani-verilmesi-hakkinda-kanunda-degisiklik-yapilmasina-iliskin-kanun/ https://www.muhasebenews.com/7182-sporda-siddet-ve-duzensizligin-onlenmesine-dair-kanun-ile-basarili-sporculara-aylik-baglanmasi-ile-devlet-sporcusu-unvani-verilmesi-hakkinda-kanunda-degisiklik-yapilmasina-iliskin-kanun/#respond Fri, 12 Jul 2019 10:15:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=63597 12 Temmuz 2019 CUMA                       Resmî Gazete                               Sayı : 30829

KANUN

 

 

 

 

11/7/2019

 


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

]]>
https://www.muhasebenews.com/7182-sporda-siddet-ve-duzensizligin-onlenmesine-dair-kanun-ile-basarili-sporculara-aylik-baglanmasi-ile-devlet-sporcusu-unvani-verilmesi-hakkinda-kanunda-degisiklik-yapilmasina-iliskin-kanun/feed/ 0