HALİNDEKİ – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 21 Jan 2021 07:00:00 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Tasfiyeye halindeki şirket enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan sermaye düzeltmesi olumlu farklarının aynı yıllar için oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/tasfiyeye-halindeki-sirket-enflasyon-duzeltmesi-sonucu-olusan-sermaye-duzeltmesi-olumlu-farklarinin-ayni-yillar-icin-olusan-gecmis-yil-zararlarina-mahsup-edilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/tasfiyeye-halindeki-sirket-enflasyon-duzeltmesi-sonucu-olusan-sermaye-duzeltmesi-olumlu-farklarinin-ayni-yillar-icin-olusan-gecmis-yil-zararlarina-mahsup-edilebilir-mi/#respond Thu, 21 Jan 2021 00:35:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=101102

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

11395140-105[Mük 298-2012/VUK-1- . . .]-473

25/03/2013

Konu

:

Tasfiyeye halindeki şirketin enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan sermaye düzeltmesi olumlu farklarının aynı yıllar için oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup imkanının olup olmayacağı.

İlgi (a)’da kayıtlı özelge talep formunda, ….20… tarihinde tasfiyeye giren bankanızın, … oranındaki hissedarı … altında bulunduğu, tasfiyeye girdikten sonra Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci ve geçici 25 inci maddelerinde yer alan hükümler uyarınca 2003 ve 2004 yıllarında enflasyon düzeltmesi yapıldığı, enflasyon düzeltmesi sonucunda ortaya çıkan “Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları Hesabı”na kaydedilen tutarların, 2003 ve 2004 yılı enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan “Geçmiş Yıl Zararları”na mahsup etmeyi düşündüğünüzü belirterek; bu mahsup neticesinde tasfiye sürecinde ve sonrasında herhangi bir vergi yükümlülüğünün doğup doğmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun geçici 25 inci maddesinin (g) fıkrasında “31.12.2003 tarihli bilançonun düzeltilmiş aktif toplamından düzeltilmiş sermaye, düzeltilmiş hisse senetleri ihraç primleri ve düzeltilmiş hisse senedi iptal karları ile borç toplamının çıkarılması sonucu bulunan fark, geçmiş yıllar kar/zararı hesabında gösterilir. Bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl karı vergiye tabi tutulmaz, geçmiş yıl zararı ise zarar olarak kabul edilmez.

Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, her hangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulur. Ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kar dağıtımı sayılmaz. ” hükmü yer almakta olup aynı hüküm mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (5) inci bendinde de yer almaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükmü bulunmakta olup 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinin birinci fıkrasında ise, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı hükmü yer almaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Tasfiye” başlıklı l7 nci maddesinde de, her ne sebeple olursa olsun tasfiye haline girmiş kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye döneminin geçerli olacağı, tasfiyenin kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlayacağı ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona ereceği, başlangıç tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönemin bağımsız birer tasfiye dönemi sayılacağı hükme bağlanmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “17. Tasfiye” başlıklı bölümünde tasfiye halindeki kurumların vergilendirilmesine ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, …20… tarihinde tasfiyeye giren bankanızın 2003 ve 2004 yıllarında enflasyon düzeltmesi yapılması nedeniyle oluşan sermaye düzeltmesi olumlu farklarının, düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca bu işlem kâr dağıtımı sayılmayacağından kurumlar vergisi kesintisi yapılması da söz konusu olmayacaktır.

Öte yandan, sermaye düzeltmesi olumlu farklarının enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan zararlardan mahsup edilmesi sonucu bir bakiye değer kalması halinde, tasfiye nedeniyle bu tutarın; öncelikle kurumlar vergisine tabi tutulacağı, tasfiye sonucunda ortaklara dağıtılabilecek bir tutar bulunması durumunda da kâr dağıtımına bağlı olarak vergi kesintisi yapılacağı tabiidir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tasfiyeye-halindeki-sirket-enflasyon-duzeltmesi-sonucu-olusan-sermaye-duzeltmesi-olumlu-farklarinin-ayni-yillar-icin-olusan-gecmis-yil-zararlarina-mahsup-edilebilir-mi/feed/ 0
Tasfiye halindeki şirketlerden nakden veya hesaben yapılan kâr payı ödemelerinden %15 stopaj yapılır. https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halindeki-sirketlerden-nakden-veya-hesaben-yapilan-kar-payi-odemelerinden-%15-stopaj-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halindeki-sirketlerden-nakden-veya-hesaben-yapilan-kar-payi-odemelerinden-%15-stopaj-yapilir/#respond Mon, 11 Jan 2021 08:16:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=101094

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-913

08/03/2012

Konu

:

Tasfiyesi devam etmekte olan şirketin karşılık ayırmak suretiyle bankada bulunan parasını ortaklara dağıtması

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin tasfiye işleminin devam ettiği, devam eden bir dava nedeniyle tasfiyenin sonlandırılamadığı belirtilerek, tasfiyeyi kapatmadan var olan yükümlülükler için karşılık ayırmak şartıyla ortaklara pay dağıtımı yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Tasfiye” başlıklı 17’nci maddesinin birinci fıkrasında her ne sebeple olursa olsun, tasfiye haline giren kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye döneminin geçerli olacağı, tasfiyenin kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlayacağı ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona ereceği, başlangıç tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı ve tasfiyenin sona erdiği dönem için ilgili takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönem bağımsız bir tasfiye dönemi sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Anılan maddenin dördüncü fıkrasında ise tasfiye halindeki kurumların vergi matrahının tasfiye kârı olduğu, tasfiye kârının da tasfiye döneminin sonundaki servet değeri ile tasfiye döneminin başındaki servet değeri arasındaki olumlu fark olduğu, tasfiye kârı hesaplanırken; ortaklara veya kurum sahiplerine tasfiye esnasında avans olarak veya diğer şekillerde yapılan her türlü ödemelerin tasfiyenin sonundaki servet değerine ekleneceği; yedinci fıkrasında da; tasfiye memurlarının, kurumun tahakkuk etmiş vergileri ile tasfiye beyannamelerine göre hesaplanan vergiler ve diğer itirazlı tarhiyatlar için, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 207’nci maddesine uygun bir karşılık ayırmadan aynı Kanun’un 206’ncı maddesinin dördüncü sırasında yazılı alacaklılara ödeme ve ortaklara paylaştırma yapamayacağı, aksi takdirde bu vergilerin asıl ve zamları ile vergi cezalarından şahsen ve müteselsilen sorumlu oldukları hüküm altına alınmıştır.

1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “17. Tasfiye” başlıklı bölümünde de konu ile ilgili olarak ayrıntılı açıklamalara yer verilmiş olup “17.4. Tasfiye kârı” başlıklı alt bölümde, hisselerine mahsuben ortaklara dağıtılan, satılan, devredilen veya kurum sahibine iade olunan iktisadi kıymetlerin değerleri dağıtımın, satışın, devrin veya iadenin yapıldığı gün itibarıyla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümlerine göre belirleneceği açıklaması yapılmıştır.

            Aynı bölümün “17.6. Tasfiye memurlarının sorumluluğu” başlıklı alt bölümünde de, Tasfiye memurları, kurumun tahakkuk etmiş vergileri ile tasfiye beyannamelerine göre hesaplanan vergiler ve diğer itirazlı tarhiyatlar için 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 207’nci maddesine uygun bir karşılık ayırmadan aynı Kanun’un 206’ncı maddesinin dördüncü sırasında yazılı alacaklılara ödeme ve ortaklara paylaştırma yapamayacakları aksi takdirde, bu vergilerin asıl ve zamları ile vergi cezalarından şahsen ve müteselsilen sorumlu olacakları vurgulanmıştır.

Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesinin 6/b-i bendinde, tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75’inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (karın sermayeye eklenmesi kar dağıtımı sayılmaz) (2009/14592 sayılı BKK ile 03.02.2009 tarihinden geçerli olmak üzere) % 15 oranında vergi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, tasfiyesi devam eden şirketinizce nakden veya hesaben yapılan kâr payı ödemelerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesinin 6/b-i bendine göre %15 oranında tevkifat yapılacağı tabiidir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halindeki-sirketlerden-nakden-veya-hesaben-yapilan-kar-payi-odemelerinden-%15-stopaj-yapilir/feed/ 0
Tasfiye halindeki şirketin borçları ödendikten sonra kalan parası ortaklara dağıtılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halindeki-sirketin-borclari-odendikten-sonra-kalan-parasi-ortaklara-dagitilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halindeki-sirketin-borclari-odendikten-sonra-kalan-parasi-ortaklara-dagitilabilir-mi/#respond Tue, 04 Jun 2019 10:15:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=43916 Tasfiye halinde olan bir şirketimizin tasfiye süresi devam etmekte ve diğer borçlar v.s. ödendikten sonra varlık olarak bankada 300.000 TL parası kalmıştır. Kalan parayı ortaklar çekmek istiyor. Şirketin ortaklara borcu yok. Dağıtılacak karı da yok. Bu parayı ortakların sermaye geri ödemesi olarak çekebilirler mi yoksa başka bir ad altında mı çektirmemiz gerekir?

 

Sermaye tutarı kadar olanlar dağıtılır sermaye hesabı kapatılır Kalan tutar kardır. Kar dağıtımı yapılır. GV stopajı kesilerek ortaklara ödenir.

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

LTD ŞTİ kar dağıtımında vergiden istisna edilen güncel tutar nedir?

 

Kar dağıtımı beyannamesi ne zaman verilir?

 

Tasfiye halindeki şirket geçici vergi beyannamesi dışındaki beyannameleri vermeye devam edecek midir?

 

Tasfiye Dönemi Zarar İle Kapanırsa Fazla Ödenen Vergi İade Edilir mi?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halindeki-sirketin-borclari-odendikten-sonra-kalan-parasi-ortaklara-dagitilabilir-mi/feed/ 0
Tasfiye Halinde Kooperatifin Taşınmaz Satışının Kdv Ve Kurumlar Vergisi Karşısındaki Durumu https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halinde-kooperatifin-tasinmaz-satisinin-kdv-ve-kurumlar-vergisi-karsisindaki-durumu/ https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halinde-kooperatifin-tasinmaz-satisinin-kdv-ve-kurumlar-vergisi-karsisindaki-durumu/#respond Mon, 21 May 2018 17:30:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=28201 1- TASFİYE HALİNDEKİ KOOPERATİF TAŞINMAZ SATIŞI AKTİFE ALINMAYAN TAŞINMAZ KURUM KAZANCI KDV İSTİSNASI

2- TASFİYE HALİNDE KOOPERATİFİN TAŞINMAZ SATIŞININ KDV VE KURUMLAR VERGİSİ KARŞISINDAKİ DURUMU HAK. Özelge-23.02.2018


T.C. Maliye Bakanlığı
Gelir İdaresi Başkanlığı-Erzurum Vergi Dairesi Başkanlığı

Sayı:  30094508-125[5-2016/1.2]-4931
Tarih :  23.02.2018

1- TASFİYE HALİNDEKİ KOOPERATİF TAŞINMAZ SATIŞI AKTİFE ALINMAYAN TAŞINMAZ KURUM KAZANCI KDV İSTİSNASI

2- TASFİYE HALİNDE KOOPERATİFİN TAŞINMAZ SATIŞININ KDV VE KURUMLAR VERGİSİ KARŞISINDAKİ DURUMU HK.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; … yılında kurulan Kooperatifinizin … yılına kadar faaliyet göstererek … yılında tasfiyeye girdiği, … Belediyesince mülkiyeti Kooperatifinize verilmesi gereken arsanın yaklaşık 26 yıllık bir mahkeme sonucunda 2012 yılında verildiği, söz konusu arsa üzerine anılan Belediye tarafından bina yapıldığından Kooperatifinize arsa yerine 3 adet büro ve 3 adet dükkan teslim edildiği, teslim edilen 3 adet dükkanın üyelerinize satışının yapıldığı, Kooperatifinizin KDV ve kurumlar vergisi yönünden mükellefiyetinin bulunmadığı belirtilerek, 30 yıl önce Kooperatifinize ait olan, ancak uyuşmazlık nedeniyle tapusu verilmeyen ve bu nedenle aktife alınamayıp 2012 tarihli mahkeme kararına rağmen 2015 yılında tapusu verilen 3 adet dükkanın üyelerinize satışının KDV ve kurumlar vergisine tabi olup olmayacağı hususunda bilgi talep edilmektedir.

Özelge talep formunuz ve eklerinin tetkikinden; Sanayi Çarşı ve Sitesi inşaatı için …… Bakanlığı emriyle ve …… Bankası aracılığıyla kullandırılacak kredilerin geri ödenmesini sağlamak üzere Kooperatifiniz ve 3 ayrı Kooperatif ile … Belediye Başkanlığı arasında düzenlenen … tarihli protokole göre, Sanayi Sitesinde bulunan genel hizmet ve sosyal tesislerin mülkiyetinin 100 hisse kabul edilerek her bir hissedar için ayrı ayrı 20/100 oranında hissedarlar arasında pay edildiği ve kredi borcunun ödenmesini müteakip tapuların dağıtımının yapılacağının hüküm altına alındığı, kredi borçlarının ödenip ipoteklerin 1986 yılında kaldırılmasına rağmen tapu devrinin yapılmaması üzerine konunun yargıya intikal ettirildiği, … . Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve … esas sayılı kararı ile söz konusu taşınmazın 20/100 hissesinin Kooperatifiniz adına tapuya tesciline karar verildiği, mahkeme kararına istinaden 10.09.2013 tarihinde bahse konu taşınmazın hisseniz oranında tapu tescilinin yapıldığı, belediye ile mahkemelik olmanız nedeniyle tapusu zamanında alınamayan taşınmazın aktife kaydının yapılamadığı, söz konusu taşınmaz yerine üzerine yapılan işyerlerinden büro ve dükkanlardan oluşan 6 adet bağımsız bölümün 22.03.2015 tarihinde Kooperatifinizin kullanımına bırakıldığı ve 31.03.2015 tarihinde de Kooperatifiniz adına tapuya tescil edildiği, büro ve dükkanların 15 no.lu bağımsız bölümün 20.10.2015 tarihinde, 16 no.lu bağımsız bölümün ise 09.12.2015 tarihinde kiraya verilmeden üyelerinize satıldığı anlaşılmıştır.

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safî kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüyle kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış; Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde de, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmış olup konuyla ilgili olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13. Kooperatifler” başlıklı bölümünde ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.

Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında menkul sermaye iradının tanımı yapılmış olup, ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde ise; iştirak hisselerinden doğan kazançların (Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir.

Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı olduğu hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşların, yine söz konusu maddelerde bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmış olup, anılan maddenin (6/b-i) numaralı bendinde, tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) % 15 oranında tevkifat yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 1970 yılında kurulan ve 2009 yılında tasfiyeye giren kooperatifinizin …….. Belediyesinden yaklaşık 26 yıllık bir mahkeme sonucunda 2015 yılında mülkiyetini almış olduğu arsa ve üzerinde belediye tarafından inşa edilmiş olan 3 adet büro ve 3 adet dükkanın üyelerinizden bir kısmına bedeli mukabilinde satışı ortak dışı işlem olarak değerlendirileceğinden bu işlemden doğan kazancın kurum kazancı olarak kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Ayrıca, kooperatifinize devredilen işyerlerinin üyelerinize satışından elde edilen kazancın ortaklarınıza dağıtılması halinde ortaklara dağıtılan tutar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (6/b-i) numaralı bendine göre %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması ve muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-8 inci maddesinde; mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanların katma değer vergisi mükellefi olduğu,

-17/4-k maddesinde; organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimlerinin katma değer vergisinden istisna olduğu

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/F.4.23. Organize Sanayi Bölgeleri ve Küçük Sanayi Sitelerine Tanınan İstisna” başlıklı bölümünde;

“3065 sayılı Kanunun (17/4-k) maddesine göre; organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimleri KDV’den istisnadır. Organize sanayi bölgesi veya küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla, müteşebbis heyet, kooperatif veya diğer isimler altında iktisadi işletmeler oluşturulmaktadır. Bu organizasyonlar, arsayı temin etme, altyapıyı tamamlama, işyerlerini inşa etme gibi hizmetlerin tamamını veya bir kısmını yürütmek üzere kurulmaktadır.

Sözü edilen organizasyonların sadece arsa teslimleri ile işyeri teslimleri istisna kapsamına alınmıştır. Bu organizasyonların yapacakları her türlü hizmetler ile arsa ve işyeri dışındaki teslimlerinin yanı sıra bölge ve site dışındaki arsa ve işyeri teslimleri de genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır. Ayrıca bunlara yapılan mal ve hizmet satışlarında genel hükümler çerçevesinde vergi uygulanacağı tabiidir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Tasfiye Halinde …………. Yapı Kooperatifinin ana sözleşmesinin incelenmesinden, Kooperatifin kuruluş amaçları arasında;

-Arsa ve arazi edinerek bunları küçük sanayi sitesi ile gerekli tesislerin yapımına uygun duruma getirmek,

-Alt yapı, küçük sanayi sitesi ve müşterek tesislerin plan ve projelerini yaptırmak,

-İlgili kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalar yapmak, küçük sanayi sitesi yapı üst kuruluşlarına katılmak

gibi faaliyetlerin bulunduğu anlaşılmıştır.

Buna göre, küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmenin arsa ve işyeri teslimleri KDV Kanununun 17/4-k maddesi gereğince KDV’den istisnadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.


Kaynak: KDV kanunu 1,8,17, GV Kanunu 75,94. Kurumlar vergisi Kanunu madde 1,4,6 maddeler

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halinde-kooperatifin-tasinmaz-satisinin-kdv-ve-kurumlar-vergisi-karsisindaki-durumu/feed/ 0