Yurt Dışındaki Firmalara Yapılan Ödemelerde Vergilendirme Süreci
Uluslararası ticari faaliyetler kapsamında, Türkiye’de faaliyet gösteren birçok şirket, yurt dışındaki firmalardan bakım, onarım, montaj, işçilik ve nakliye gibi hizmetler almaktadır. Ancak, bu hizmetler karşılığında yapılan ödemelerin Türkiye’deki şirket bakımından vergi kesintisine (stopaj) tabi olup olmadığı ve hangi belgelerin finans kuruluşlarına sunulması gerektiği konusu, işletmeler için önemli bir vergisel sorumluluk doğurmaktadır.
Bu yazımızda, yurt dışındaki firmalara yapılan ödemelerin vergilendirme esaslarını ve çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının etkisini genel hatlarıyla şekilde ele alacağız.
1. Yurt Dışındaki Firmalara Yapılan Ödemeler Vergiye Tabi Midir?
Kurumlar Vergisi Açısından Değerlendirme
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan şirketler yalnızca Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesinde ise ticari kazançların, Türkiye’de elde edilmiş olması için kazanç sahibinin Türkiye’de iş yerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla sağlanması gerektiği; serbest meslek kazançlarının Türkiye’de elde edilmiş olması için de serbest meslek faaliyetinin Türkiye’de icra edilmesi veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Türkiye’de değerlendirme ise ödemenin Türkiye’de
yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılması olarak ifade edilmiştir.
Gelir Vergisi Açısından Değerlendirme
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na göre, serbest meslek kazançlarının Türkiye’de elde edilmiş sayılması için:
-Hizmetin Türkiye’de icra edilmesi veya değerlendirilmesi gerekir.
-Türkiye’de ödeme yapılması veya ödeme yapılan kazancın Türkiye’de muhasebe kayıtlarına girmesi yeterlidir.
Bu nedenle, yurt dışındaki bir firmanın Türkiye’de bir işyeri olmaksızın sunduğu bakım, montaj, işçilik ve nakliye hizmetleri için yapılan ödemeler, serbest meslek kazancı olarak değerlendirilerek %20 oranında stopaja tabi tutulabilir.
2. Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları (ÇVÖA) ve Vergi Yükümlülükleri
Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Kazakistan ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları (ÇVÖA) imzalamıştır. Bu anlaşmalar, aynı kazancın hem Türkiye’de hem de hizmeti veren ülke tarafından vergilendirilmesini önlemeye yöneliktir.
Bu Anlaşmaların Vergilendirmeye Etkisi
-Ticari kazançlar açısından: Eğer hizmet yurt dışındaki firmalar tarafından yurt dışında sunuluyorsa, vergilendirme hakkı yalnızca ilgili ülkeye aittir. Türkiye’de stopaj yapılmasına gerek yoktur.
-Serbest meslek kazançları açısından: Eğer yurt dışındaki firma Türkiye’ye gelmeden hizmet sunuyorsa, vergileme hakkı yalnızca hizmetin sunulduğu ülkeye ait olacaktır.
-Eğer hizmet Türkiye’de bir işyeri vasıtasıyla sağlanıyorsa, bu iş yerine atfedilen kazançlar Türkiye’de vergilendirilebilir.
*Örneğin:
-Azerbaycan ve Kazakistan’dan alınan bakım ve onarım hizmetleri: Eğer firma Türkiye’ye gelmeden hizmet sağlıyorsa, vergilendirme hakkı Azerbaycan veya Kazakistan’a aittir ve Türkiye’de stopaj uygulanmaz.
-Gürcistan’dan alınan hizmetler: Gürcistan ile yapılan ÇVÖA yalnızca gerçek kişilere serbest meslek vergisi muafiyeti tanımaktadır. Gürcistan mukimi bir firmanın sunduğu hizmetler ticari kazanç olarak değerlendirilmelidir.
-Uluslararası taşımacılık hizmetleri de ÇVÖA kapsamına girmektedir. Eğer bir firma karayolu taşımacılığı yapıyorsa, hizmet Türkiye’de bir işyeri olmadan sunuluyorsa, yalnızca taşımacılık firmasının bulunduğu ülkede vergilendirilir.
3. Vergi Kesintisi İçin Gerekli Belgeler: Mukimlik Belgesi
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları’ndan yararlanabilmek için, yurt dışındaki firmanın tam mükellef olduğunu ve tüm dünya kazançları üzerinden vergilendirildiğini gösteren bir “mukimlik belgesi” sunulmalıdır.
-Mukimlik belgesi, ilgili ülkenin yetkili makamlarından alınmalı ve noter ya da Türk konsolosluğu tarafından onaylanmalıdır.
-Eğer mukimlik belgesi sunulmazsa, ÇVÖA hükümleri yerine Türkiye’nin iç mevzuat hükümleri uygulanır ve stopaj kesintisi yapılabilir.
4. Sonuç: Yurt Dışındaki Firmalara Ödeme Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler
-Eğer hizmet tamamen yurt dışında sağlanıyorsa ve yurt dışındaki firma Türkiye’de bir işyeri açmamışsa, Türkiye’de stopaj kesintisi uygulanmaz.
-Eğer hizmet Türkiye’de sunuluyorsa veya Türkiye’de bir işyeri aracılığıyla sağlanıyorsa, Türkiye’de vergi kesintisi yapılabilir.
-Eğer ilgili ülke ile Türkiye arasında ÇVÖA varsa, öncelikle anlaşma hükümlerine bakılmalıdır.
-Yurt dışındaki firmanın sunduğu hizmetler için ÇVÖA kapsamında stopaj muafiyetinden yararlanmak için “mukimlik belgesi” alınmalıdır.
-Uluslararası taşımacılık hizmetlerinde, vergileme hakkı taşımacılık firmasının bulunduğu ülkeye aittir.
Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin, yurt dışındaki firmalarla çalışırken ÇVÖA ve yerel vergi mevzuatına uygun şekilde hareket etmeleri, vergi yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmeleri açısından oldukça önemlidir.
Konuyla İlgili Örnek Bir Özelge Aşağıda Verilmiştir.
T.C.
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
Ankara Defterdarlığı
Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Tarih: 07.11.2024
Sayı :E-38418978-125[30-2024/3]-641970
Konu : Yurt Dışında Mukim Olan Firmalara Yaptırılan İşler İçin Yapılan Ödemelerin Vergilendirilmesi
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, uluslararası bir asansör şirketinin Azerbaycan, Gürcistan ve Kazakistan distribütörü olarak ticari faaliyetlerinizi sürdürdüğünüz, faaliyetleriniz kapsamında asansörlerin bakım, onarım, montaj, işçilik ve nakliyesi için adı geçen ülkelerde mukim olan firmalara ödemeler yaptığınız ve yapılan bu ödemelerin bankalar tarafından vergi kesintisine tabi tutulduğu belirtilerek, yurt dışında mukim olan firmalara yapılan para transferlerinden stopaj yapılıp yapılmayacağı ve finans kuruluşlarına hangi belgelerin sunulması gerektiği hususlarında Defterdarlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.
Konu hakkında Defterdarlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış; üçüncü fıkrasında dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmış, dördüncü fıkrasında da bu maddede belirtilen kazanç ve iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimi temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesinde ise ticari kazançların, Türkiye’de elde edilmiş olması için kazanç sahibinin Türkiye’de iş yerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla sağlanması gerektiği; serbest meslek kazançlarının Türkiye’de elde edilmiş olması için de serbest meslek faaliyetinin Türkiye’de icra edilmesi veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Türkiye’de değerlendirme ise ödemenin Türkiye’de
yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılması olarak ifade edilmiştir.
Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış olup serbest meslek kazançlarında yapılacak kesinti oranı, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 3/2/2009 tarihinden itibaren, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlarda
% 5, diğer serbest meslek kazançlarında % 20 olarak belirlenmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, Azerbaycan, Gürcistan ve Kazakistan mukimi firmalar tarafından anılan ülkelerde faydalanılmak üzere sunulan asansör bakım, onarım, montaj ve nakliye hizmetleri karşılığı yapılan ödemelerin serbest meslek faaliyeti karşılığı yapılan bir ödeme olarak kabul edilerek tevkifata tabi tutulması gerekmektedir.
Öte yandan, adı geçen ülkeler ile ülkemiz arasında yürürlükte olan bir çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması bulunması halinde öncelikle bu anlaşma hükümlerinin dikkate alınacağı tabiidir.
ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI YÖNÜNDEN:
Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması 1/1/1998, Türkiye Cumhuriyeti ile Gürcistan Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması 1/1/2011, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ise 1/1/1997 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.
Başkanlığımızın www.gib.gov.tr internet adresinde metinlerine ulaşılabilecek olan söz konusu Anlaşmaların 7 nci maddelerinde ticari kazançların vergilendirilmesine ilişkin hükümlere yer verilirken, 5 inci maddelerinde ise hangi hallerde iş yeri oluşup oluşmayacağına ilişkin hükümlere yer verilmektedir.
Azerbaycan, Gürcistan ve Kazakistan mukimi firmalardan alınan asansör montajı ve kurulumu hizmeti karşılığında yapılan ödemelerin ticari kazanç olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup dilekçenizde yer alan açıklamalara göre bu hizmetlerin söz konusu ülkelerde verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, ilgili Anlaşmanın 7 nci maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca vergileme hakkı yalnızca bu ülkelere ait olacaktır. Ancak, bu hizmetlerin Türkiye’de bir iş yeri vasıtasıyla sunulması durumunda, teşebbüsün kazançları yalnızca söz konusu iş yerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere, Türkiye’de de vergilendirilebilir.
Ayrıca, Azerbaycan ve Kazakistan’da mukim firmalardan alınan asansör bakımı ve onarımı hizmetlerine ilişkin olarak ise söz konusu Anlaşmaların 14 üncü maddelerinde serbest meslek faaliyetlerine ilişkin hükümler yer almaktadır.
Buna göre, Azerbaycan ve Kazakistan mukimi firmaların Türkiye’ye gelmeksizin Azerbaycan ve Kazakistan’da icra edeceği bakım ve onarım faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı yalnız Azerbaycan ile Kazakistan’a ait olacaktır.
Ancak, bu faaliyetlerin Türkiye’de sabit bir yer vasıtasıyla ifa edilerek gelir elde edilmesi durumunda ise, söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir miktarıyla sınırlı olmak üzere, Türkiye de vergileme hakkına sahip olacaktır.
Öte yandan, Türkiye – Gürcistan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının “Serbest Meslek Faaliyetleri”ne ilişkin 14 üncü maddesinde yalnızca gerçek kişilerin faaliyetlerine ilişkin düzenlemelere yer verildiğinden, Gürcistan mukimi firmalara ifa ettikleri asansör bakımı ve onarımı hizmeti kapsamında yapılacak ödemelerin söz konusu Anlaşmanın iş yerine ilişkin 5 inci ve ticari kazançlara ilişkin 7 nci maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu hükümlere göre, Gürcistan mukimi firmalar tarafından verilen asansör bakımı ve onarımı hizmeti karşılığında elde edilen gelirleri vergileme hakkı, bu hizmetin Türkiye’de bir iş yeri vasıtasıyla sunulmaması durumunda yalnızca Gürcistan’a ait olacaktır. Bahse konu hizmetin Türkiye’de bulunan bir iş yeri vasıtasıyla sunulması durumunda ise bu iş yerine atfedilen gelirle sınırlı olmak üzere Türkiye’nin de vergileme hakkı olacaktır.
26/9/2017 tarihli ve 30192 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 4 Seri No.lu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Genel Tebliğinde ise serbest meslek faaliyetlerinden elde edilen kazançların vergilendirilmesi ile ilgili ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.
Diğer yandan, Azerbaycan, Gürcistan ve Kazakistan mukimi firmalara uluslararası taşımacılık kapsamında yapılan ödemelerin ilgili ülkeler ile Türkiye arasında akdedilmiş Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının uluslararası taşımacılık düzenlemelerini (Gürcistan ile olan Anlaşmamız yönünden yalnızca deniz ve hava taşımacılığı bakımından) içeren 8 inci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmekte olup söz konusu Anlaşmalara göre vergileme hakkı ilgili taşımacılık firmalarının mukim oldukları ülkelere aittir. Gürcistan mukimi firmalarca söz konusu uluslararası taşımacılığın karayoluyla yapılması durumunda ise bu hizmetin Türkiye’de bulunan bir iş yeri vasıtasıyla sunulması durumunda, Anlaşmanın 7 nci maddesine göre bu iş yerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere, Türkiye’de de vergilendirme yapılabilecek, aksi durumda ise vergilendirme yalnızca Gürcistan’da yapılacaktır.
Bahse konu uluslararası taşımacılık hizmetinin başka bir ülke mukimi firmadan alınması durumunda ise söz konusu ülke ile yürürlükte olan bir ÇVÖA’mız olması halinde ilgili Anlaşma hükümlerinin, Anlaşma olmaması durumunda ise iç mevzuat hükümlerinin uygulanacağı tabiidir.
Anlaşmanın Türkiye’ye vergi alma hakkı tanıdığı durumlarda, Azerbaycan, Gürcistan ve Kazakistan Anlaşmalarının çifte vergilendirmenin önlenmesine ilişkin 22 nci maddesi hükümleri çerçevesinde Türkiye’de ödenen vergiler, söz konusu kazanca ilişkin ilgili ülkelerde ödenecek vergiden mahsup edilmek suretiyle çifte vergilendirme önlenecektir.
Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda Azerbaycan, Gürcistan ve Kazakistan mukimi kişilerin Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmesi için bu ülkelerde tam mükellef olduklarının ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkelerde vergilendirildiklerinin yetkili makamlarından alınacak bir belge (mukimlik belgesi) ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile birlikte noterce veya ilgili ülkedeki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise, ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı tabiidir.
…
TAVSİYE EDİLEN İLAVE İÇERİKLER
Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.