Ana Sayfa Vergi Yıl içerisinde aynı işyerine tekrar girişi yapılan personelin kümülatif vergi matrahı sıfırdan...

    Yıl içerisinde aynı işyerine tekrar girişi yapılan personelin kümülatif vergi matrahı sıfırdan başlayabilir mi?

    Yıl içinde işvereni değişen personel ücret geliri vergilendirilmesi

    1713
    0

    Aynı yıl içerisinde işten ayrılıp tekrar işe giren personelin kümülatif gelir vergisi matrahı devam mı etmesi gerekmektedir. Yoksa Sıfırdan mı başlamalıdır?

    T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Dairesi Başkanlığı B.07.1.GİB.4.34.I6.01/GVK-103-12713 sayılı özelgede, gelir vergisi kanunu 61, 94 ve 103 maddeler kapsamında vergilendirme konusunda, yıl içerisinde iş değiştiren personellerin eski kümülatif gelir vergisi matrahlarının yeni işyerleri ile ilişkilendirilemeyeceği anlaşılmaktadır.

    Yani yıl içinde yeni işe başlayan personeller, sıfırdan yeni matrah ile işlem yapabilmektedirler. Yukarıda belirtilenin aksine, yıl içerisinde aynı işverene bağlı giriş çıkış işlemlerinde çalışan personellerin yıl içerisinde kümülatif gelir vergisi matrahına devam edilmelidir.
    %20’lik dilimi geçen çalışmalar için, çalışan sorumluluğunda olan KGVM bildiriminde, aynı işyerinde dahi kümülatif gelir vergisine devam edilmeyen personellerin yıl içerisinde takip eden mart ayında vergi beyanını gelir idaresi vergi başkanlığına bildirmesi gerekmektedir.

    T.C.

    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

    MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

    (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

    Sayı : 18008620-120[ÖZG-2014-1]-41 06/05/2014
    Konu : Yıl İçerisinde İşvereni Değişen Personelin Ücret Gelirinin Vergilendirilmesi Hk.  

         İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Noterin başka noterliğe atanması nedeniyle Türkiye Noterler Birliği adına Temmuz 2013 ayından itibaren Noterliği vekaleten yürüttüğünüz, dolayısıyla bu dönemden itibaren çalıştırılan personelin işvereni değişmiş olduğundan “Temmuz 2013” ayına ait ücret bordronuzda kümülatif gelir vergisi matrahının  “0” olarak kabul edildiği, ancak bu uygulamanın doğru olup olmadığı konusunda tereddüt edildiği belirtilerek, konu hakkındaki Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

             193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

             Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…” hükmüne, 62 nci maddesinde ise, “İşverenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir.” hükmüne yer verilmiştir.

             Aynı Kanunun 86 ncı maddesinde ise, “Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

             1- Tam mükellefiyette;

             …..

    1. b) Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler (4962 sayılı Kanun’un 17/D maddesiyle değişen parantez içi hüküm 07/08/2003 tarihinden geçerli olmak üzere) (birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplam 103’üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil)…” hükmüne yer verilmiş olup, Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutar 2013 yılı için 26.000 TL. olarak belirlenmiştir. 

             Diğer taraftan, gelirin toplanması ve beyanına ilişkin olarak 16 no.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

             İşveren değişikliği ile ilgili olarak 160 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, “…Buna göre, bir hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret alması halinde, her bir işverenin ödediği ücretler, ayrı ayrı vergilendirilmektedir. Dolayısıyla vergi tarifesi, her bir işverenin ödediği ücrete, diğer işveren veya işverenlerin ödediği ücretle ilgilendirilmeksizin ayrı ayrı uygulanmaktadır…” açıklamalarına yer verilmiştir.

             Öte yandan,1512 sayılı Noterlik Kanununun;

             30 uncu maddesinde, “Noter sıfatı, noterliğe atama kararının tebellüğü ile kazanılır.”,

             33 üncü maddesinde ” Her ne sebeple olursa olsun boşalan birinci, ikinci veya üçüncü sınıf bir noterliği, atanan noter göreve başlayıncaya kadar o noterlikte çalışan ve stajının altı ay’ını tamamlamış olan stajiyer, bu durumdaki stajiyerler birden fazla ise kıdemlisi, o noterlikte bu durumda stajiyer yoksa noter odasının uygun bulacağı ve görevlendireceği aynı durumdaki stajiyer, bunlardan hiç birisi bulunmadığı takdirde o noterliğin başkatibi, onun da engelli bulunduğu hallerde en kıdemli katibi vekaleten yönetir.”

             40 ıncı maddesinde, “Noterlik dairesi, resmi daire sayılır. Kira sözleşmesi daire adına noter tarafından yapılır.”,

             42 nci maddesinde, “Noterlik dairesi personeli, noterin emri altında bulunan işe yeter sayıdaki katip ve hizmetliden meydana gelir.”,

             45 inci maddesinde, ” Noterler, adayları en az bir yıl süreli bir sözleşme ile işe alırlar. Sözleşmede açıkça yazılmasa bile noterin, adaylık süresinin bitimini takibeden 15 gün içinde, adayın yetersizliği sebebiyle feshi ihbar hakkı saklıdır. Adaylık süresinin uzatılması halinde de aynı hüküm uygulanır.”

             197 nci maddesinde, ” Noter vekilleri, normal noterlik işlemlerinin görülmesi dışında, noterin yazılı muvafakati alınmadıkça noterliğin durumuna ve noterin mamelekine tesir edecek şekilde bir tasarufta bulunamazlar. Bu Kanunun noterlerin atanması, Türkiye Noterler Birliği, topluluk sigortası, hastalık ve izne ilişkin hükümleri icra müdürü, icra müdür yardımcısı ve adalet memurlarından tayin edilen noter vekilleri ile geçici yetkili noter yardımcıları hakkında uygulanmaz.”

             hükümlere yer verilmiştir.

             Bu hüküm ve açıklamalara göre, Noterin başka noterliğe atanması nedeniyle Türkiye Noterler Birliği adına noterliği “vekalet”en yürütmeniz durumunun noterlikte çalışan personel açısından işveren değişikliği olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp, söz konusu personelin Noterin başka noterliğe atandığı tarihe kadar elde ettikleri ücret gelirleri ile noterliği vekaleten yürütmeye başlamanızdan sonra elde ettikleri ücret gelirlerinin toplamının aynı işverenden elde edilen ücretler olarak Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesinde belirtilen oranlar uygulanmak suretiyle vergilendirilmesi gerekmektedir.


    Kaynak: ismmmo,GİB
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikOnline Eğitim: Sosyal Platformlarda Marka Kimliği Yaratma 24 Eylül 2021
    Sonraki İçerikHafta sonu çalışan bir personelin mesai ücreti nasıl hesaplanır?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz