Şirketlerin finansal işlemlerinde sık karşılaşılan durumlardan biri de müşteri çeklerinin tedarikçi aracılığıyla iskonto ettirilmesidir. Bu uygulama, özellikle üretim ve ihracat odaklı sektörlerde likidite yönetimi için sıkça tercih edilir. Ancak bu işlem, kurumlar vergisi açısından dikkatle ele alınması gereken bazı vergisel sonuçlar doğurur.
Bu yazımızda, tedarikçi aracılığıyla iskonto ettirilen çeklerin finansman gider kısıtlamasına tabi olup olmadığı sorusunu yanıtlıyoruz.
Finansman Gider Kısıtlaması Nedir?
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11. maddesine göre, kredi kuruluşları ve finansal kurumlar dışındaki şirketlerde, yabancı kaynakların öz kaynakları aşması durumunda, bu aşan kısma ilişkin olarak yapılan faiz, komisyon, kur farkı, vade farkı gibi giderlerin %10’luk kısmı vergi matrahında indirilemez. Bu oran, 2021 yılından itibaren yürürlüktedir ve “kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG)” olarak değerlendirilir.
Çeklerin İskonto Ettirilmesi Durumunda Ne Olur?
Bir şirket, müşteri çeklerini doğrudan nakde çevirmek yerine bu çekleri tedarikçilerine ciro ederek ödeme yaparsa, tedarikçi bu çekleri banka veya finans kuruluşlarında iskonto ettirebilir. Bu durumda, ortaya çıkan iskonto maliyeti tedarikçi tarafından şirkete fatura edilerek yansıtılır.
Vergi İdaresinin Görüşü Ne?
Gelir İdaresi Başkanlığı, bu tür iskonto maliyetlerinin finansman gideri olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Dolayısıyla:
- Şirketinize yansıtılan iskonto tutarları,
- Finansman gideri niteliği taşıdığından,
- Eğer yabancı kaynaklarınız öz kaynaklarınızı aşıyorsa,
- Bu giderlerin %10’luk kısmı kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak vergi matrahında dikkate alınmayacaktır.
İskonto Tutarı Maliyete Eklenirse Ne Olur?
Eğer bu tutarlar ilk madde ve malzeme maliyetine eklenmişse ve bu maliyetler yatırım amaçlıysa, finansman gider kısıtlamasına tabi tutulmaz. Ancak üretim sürecinde kullanılan stoklara eklenmişse, gider kısıtlaması geçerli olur.
Sonuç
- Tedarikçi üzerinden iskonto ettirilen çekler dolayısıyla şirkete yansıtılan komisyon ve masraflar finansman gideri olarak değerlendirilir.
- Yabancı kaynakların öz kaynakları aşması durumunda, bu giderlerin %10’u KKEG olarak kabul edilir.
- Bu giderler doğrudan maliyet unsuru olarak eklenmişse ve yatırım amacı taşıyorsa, kısıtlamaya tabi olmaz.
Vergi yükümlülüğünüzü doğru yönetmek için bu tür işlemleri finansal tablolarınıza yansıtırken dikkatli olmalı ve muhasebe kayıtlarınızı Vergi Usul Kanunu’na uygun şekilde düzenlemelisiniz.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü |
Sayı | : | E-64597866-125-869 | 11.01.2024 | |
Konu | : | Tedarikçi vasıtasıyla iskonto ettirilen çeklerin finansman gider kısıtlamasına tabi olup olmadığı | ||
İlgi | : | … |
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ekinde;
– Şirketinizin alüminyum billet, alüminyum profil ve alüminyum kompozit panel imalatı işi ile iştigal ettiği,
– Operasyonunuz gereği külçe alüminyum satın aldığınız ve karşılığında müşteri çeklerini ciro ederek ödeme yaptığınız,
– Tedarikçilerinizin bu çekleri iskonto ettirerek iskonto maliyetini size fatura ile yansıttığı
belirtilerek, ilk madde ve malzeme maliyetine dahil ettiğiniz iskonto tutarlarının ve stok maliyetine eklenen bedellerin finansman gider kısıtlamasına tabi olup olmadığı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi Kurum Kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin bir hesap dönemi içinde elde edilen safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
Aynı Kanunun “Kabul Edilmeyen İndirimler” başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde;
“ Kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmı. Belirlenecek oranı sektörler itibarıyla farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı, bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” hükmü yer almıştır.
Konuya ilişkin yayımlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin;
“11.13. Finansman gider kısıtlaması” başlıklı bölümünde,
6322 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle 1/1/2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere 5520 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen (i) bendiyle; kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmı kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak kabul edilmiştir.
Ayrıca, bu oranı sektörler itibarıyla farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı, bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Cumhurbaşkanı bu yetkisini 4/2/2021 tarihli ve 31385 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3/2/2021 tarihli ve 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla kullanmış olup bu Kararda 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere söz konusu gider ve maliyet unsurlarının %10’unun kurum kazancının tespitinde indiriminin kabul edilmeyeceği düzenlenmiştir.
Dolayısıyla, yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşmış olan kurumlar vergisi mükelleflerinin, aşan kısımla sınırlı olmak üzere, yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’luk kısmı, kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır.
Ayrıca, öz kaynak tutarını aşan yabancı kaynaklara ilişkin olarak faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurlarından, yatırımın maliyetine eklenmiş olan yabancı kaynaklardan doğan gider ve maliyet unsurları ise %10’luk bu kısıtlamaya tabi tutulmayacaktır.
…”
“11.13.4. Gider kısıtlaması kapsamına giren yabancı kaynaklara ilişkin gider ve maliyet unsurları” başlıklı bölümünde,
Gider ve maliyet unsurlarından yatırımın maliyetine eklenenler gider kısıtlaması kapsamı dışındadırlar. Finansman gider kısıtlaması kapsamında yatırım olarak kabul edilen kıymetlerin maliyet bedelinin hangi unsurlardan oluştuğu Vergi Usul Kanununun 262 nci maddesinde belirlenmiştir. Bu madde ve bu maddeye ilişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde, zorunlu olarak ya da mükellefin ihtiyarında maliyete eklenen yabancı kaynaklara ait gider ve maliyetler gider kısıtlamasına konu olmayacaktır.
Bir gider veya maliyet unsurunun gider kısıtlamasına konu edilmesi için bunların yabancı kaynak kullanımına ve bu kaynağın kullanım süresine bağlı olarak doğmuş olması gerekmektedir. Teminat mektubu komisyonları, tahvil ihracı ile ilgili olarak yapılan baskı ve benzeri giderler ile ipotek masrafları gibi herhangi bir yabancı kaynak kullanımına bağlı olmaksızın yapılan giderlerin gider kısıtlamasına konu edilmesi söz konusu değildir. Aynı şekilde bir finansman gideri olmayıp finansman geliri azalması niteliğinde olan erken ödeme iskontoları veya peşin ödeme iskontoları da finansman gider kısıtlaması kapsamı dışındadır.
Satış bedelinin belirli bir vade sonunda ödenmesine ilişkin olarak, mükelleflerin Vergi Usul Kanununa göre düzenlenen bilançolarında izlenen “satıcılar” vb. hesaplar için finansman gideri hesaplanmaması halinde bu işlemler için ayrıca ayrıştırma yapılarak satış bedelinin belirli bir kısmı gider kısıtlamasına tabi tutulmayacaktır. Diğer yandan söz konusu hesaplarda yer alan tutarların Vergi Usul Kanununun 280 inci maddesi kapsamında değerlemesinden kaynaklanabilecek kur farkı giderleri ise gider kısıtlaması kapsamında değerlendirilecektir.
Kredi sözleşmelerine ilişkin olarak ödenen damga vergisi veya banka havale ücretlerine ilişkin ödenen banka ve sigorta muameleleri vergisi gibi bir yabancı kaynağın kullanım süresine bağlı olarak doğmayan gider ve maliyet unsurları finansman gider kısıtlaması uygulamasına tabi olmayacaktır. Bu giderlerden kredi faizleri üzerinden hesaplanan banka ve sigorta muameleleri vergisi gibi bir yabancı kaynağın işletmede kullanım süresine bağlı olarak doğanların ise finansman gider kısıtlaması uygulamasına konu edileceği açıktır.
Ayrıca, işletmelerce banka vb. kurumlardan temin edilen kredilerin, bu işletmelerin üzerinde herhangi bir finansman yükü kalmaksızın grup şirketlerine aktarılması halinde, bu kredilere ilişkin finansman giderinin, krediyi devralan ve fiilen kullanan şirket bünyesinde gider kısıtlamasına tabi tutulması gerekmektedir.
Öte yandan, imalatçı veya tedarikçi şirketlerle imzalanan aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden aynı değerle alınıp aynı değerle ihracatı gerçekleştirilen, malın üretimi veya tedarikine ilişkin tüm yükümlülüklerden doğrudan ve münhasıran imalatçı veya tedarikçi şirketlerin sorumlu olması ve ihracattan doğan finansman yükünün aracılı ihracat sözleşmesinin tarafı olan imalatçı veya tedarikçi şirketlere aktarılması kaydıyla, bu işlemler nedeniyle dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri nezdinde finansman gider kısıtlaması uygulanmayacaktır.
Ancak, dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketlerinin kendi nam ve hesabına yurt içinden satın aldıkları malların satışından doğan finansman giderleri finansman gider kısıtlamasına tabi tutulacaktır.”
açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; elinizdeki müşteri çeklerinin tedarikçileriniz vasıtasıyla iskonto ettirilmesi nedeniyle oluşan ve Şirketinize fatura edilmek suretiyle yansıtılan tutarlar esas itibarıyla finansman gideri niteliğinde olduğundan, yabancı kaynaklarınızın öz kaynaklarınızı aşması durumunda aşan kısma ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamına bu tutarların da dahil edilmesi ve toplam bedelin … kısmının … tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarınıza uygulanmak üzere kurum kazancının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.
..
1. Tedarikçi aracılığıyla iskonto ettirilen çek nedir?
Bir işletmenin, müşteriden aldığı çeki doğrudan tahsil etmek yerine bu çeki tedarikçisine ödeme aracı olarak ciro etmesidir. Tedarikçi, bu çeki bankada iskonto ettirerek erken tahsilat yapar.
2. Tedarikçi tarafından iskonto edilen çekin maliyeti kime yansıtılır?
Tedarikçi, bankada kesilen iskonto bedelini şirketinize fatura ederek yansıtır. Bu maliyet doğrudan işletmeye aittir.
3. Bu iskonto tutarı muhasebede nasıl yer alır?
İskonto maliyeti çoğu zaman ilk madde ve malzeme maliyetine eklenir ve üretim ya da stok maliyetine dahil edilir.
4. Bu işlem finansman gideri sayılır mı?
Evet. Tedarikçiden gelen iskonto faturaları, özünde bir finansman hizmetine karşılık geldiği için finansman gideri olarak kabul edilir.
5. Finansman gider kısıtlaması nedir?
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre, yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerin bu aşan kısmına ilişkin finansman giderlerinin %10’u, kurum kazancından indirilemez ve KKEG olarak değerlendirilir.
6. İskonto tutarları bu kısıtlamaya dahil mi?
Eğer işletmenin yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşıyorsa, iskonto giderleri de kısıtlama kapsamına girer.
7. İskonto tutarları yatırım maliyetine eklenirse ne olur?
Yatırım amaçlı kıymetlere eklenen finansman giderleri, gider kısıtlamasına tabi değildir. Ancak stok maliyetine eklenen tutarlar için kısıtlama uygulanabilir.
8. Bu tutarlar hangi hesaplara kaydedilir?
Genellikle “satın alınan malın maliyeti” veya “ilk madde ve malzeme giderleri” hesapları üzerinden işlenir. Ancak ayrı izlenmesi önerilir.
9. Bu işlemlerin vergisel sonucu nedir?
Kısıtlamaya tabi tutulan finansman giderlerinin %10’u, kurumlar vergisi matrahından düşülemez ve vergiye tabi kazanca eklenir.
10. Bu konuyla ilgili resmi görüş nedir?
Gelir İdaresi Başkanlığı’na göre, tedarikçi üzerinden iskonto ettirilen çeklerden doğan ve şirkete yansıtılan tutarlar finansman gideri sayılır ve KKEG kapsamında değerlendirilmelidir.
Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.