Ana Sayfa Vergi Tasfiyeye giren bir şirketin banka hesaplarındaki bakiyeyi ortaklar kendi hesabına alabilir mi?

    Tasfiyeye giren bir şirketin banka hesaplarındaki bakiyeyi ortaklar kendi hesabına alabilir mi?

    Tasfiye işlemleri

    1402
    0

    Tasfiyeye girecek bir firmamız var. Şirket 102 Bankalar hesabında yüklü bir para mevcut. Bu parayı ortaklar çekecekler. Şirket kapatırken çekilen paraları 131’e atacağız. Atacak başka bir kalem yok. Çekilen bir para söz konusu. Herhangi bir sorun olur mu?

    Yabancı paralı çekler var. Bu çeklere değerlemeyi geçici vergi dönemlerinde değil de çek işletmeden çıktığında girdiği gün ile çıktığı gün arasındaki farkı kur karına ya da zararına atıyoruz. İşlem yanlış mı? 

    1-Tasfiye sürecinde de olsa Ortakların şirketten para çekmeleri halinde ADAT hesaplaması yapılması gerekir. 

    2-Tasfiye sürecinde yabancı para değerli varlıklar ve borçlar için Kur değerlemesi yapılarak işlem yapılır. Değerleme tasfiye dönem sonunda yapılır.

    Tasfiye sürecinde borçlar ödenir alacaklar tahsil edilir. Tasfiye sürecinde Geçmiş yıl karları dağıtılır. 

    Tasfiye karı oluşur ise bu kar da dağıtılır. Sonuçta Banka ve kasa hesabı sermaye hesabı ile kapatılır.

    Tasfiye sürecindeki yükümlülükleri ve muhasebe kayıtları için yayımlanmış Kitap ve makalelerden yararlanınız.

    Özelge: Tasfiye sonunda indirim konusu yapılamayan devreden KDV’nin, kurumlar vergisi yönünden gider konusu yapılıp yapılamayacağı hk.

    T.C.

    SİVAS VALİLİĞİ

    Defterdarlık <OTO KAYIT>

    Sayı : B.07.4.DEF.0.58.10.00-2010-2-12-5 17/08/2011
    Konu : Tasfiye sonunda indirim konusu yapılamayan devreden KDV’nin, kurumlar vergisi yönünden gider konusu yapılıp yapılamayacağı.

     İlgide kayıtlı dilekçenizde, şirketinizin tasfiye halinde olduğu, tasfiye sonunda indirim konusu yapılamayan devreden KDV’nin kurumlar vergisi yönünden gider konusu yapılıp yapılamayacağı, gider olarak indirilmesi halinde zarar oluşursa bu zararın geçmiş yıllar kârından düşülüp düşülemeyeceği hakkında görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safî kurum kazancının tespitinde de, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

    Bununla beraber, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasında, “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

    1- İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir.

    2- İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

    Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.” hükmüne yer verilmiştir.

    Aynı Kanununun 40 ıncı maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar vergisi Kanununun 8 inci maddesinde ise, safi kurum kazancının tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler tadadi olarak sayılmıştır.

    Diğer taraftan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29/2 nci maddesinde, bir vergilendirme döneminde indirilecek KDV toplamının, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan KDV toplamından fazla olması halinde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve  iade edilmeyeceği hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun 58 inci maddesinde de mükellefin vergiye tabiişlemleri üzerinden hesaplanan KDV ile mükellefçe indirilebilecek KDV’ nin, gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmeyeceği hükmüne yer verilmiştir.

    Yukarıdaki açıklamalara göre, tasfiyeye giren şirketinizin mevcutlarını işi terkten önce satış v.b. yollarla tasfiye ettiği takdirde teslim bedeli üzerinden, mevcutlar tasfiye edilmemişse işletmeden çekiş göstererek emsal bedeli üzerinden KDV hesaplayıp beyan etmesi gerekmektedir. Hesaplanan bu vergilere rağmen indirilemeyen bir tutarın kalması halinde, söz konusu tutarın iadesi söz konusu olmayacaktır.

    Dolayısıyla, tasfiyeye giren şirketinizin tasfiye sonucunda devreden KDV’sinin bulunması halinde indirim imkanı kalmayan bu tutarın, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Ancak, bu tutarın gider olarak indirilmesi sonucu tasfiye sonucu zarar oluşması ve  söz konusu zararın geçmiş yıllar kârından mahsup edilmesi durumunda ise geçmiş yıl kârlarının ortaklara dağıtıldığı kabul edilerek gelir vergisi stopajı yapılması gerekecektir.

    Bilgi edinilmesini rica ederim.

    Tasfiyeye giren şirketler hangi defterleri tasdik ettirmelidir?

    Tasfiyeye giren şirketlerin KDV beyannamesinde kümülatif satış toplamları sıfırlanır mı?

    Tasfiyeye giren şirket için yeni defter mi tasdik edilecek?

    Tasfiye sonu kurumlar beyannamesinde sermaye hesabı bakiye verir mi?

    Tasfiyesi devam eden şirketin aktifine kayıtlı olmayan aracın bulunamaması halinde tasfiyeyi sonlandırabilir miyiz?

    Tasfiye sürecinde sermaye düzeltmesi olumlu farkları ortaklara dağıtılırsa stopaj ödenmeli midir?

    Limited şirket tasfiyeye girdiğinde ortakların Bağ-Kur kaydı ne zaman kapanır?

    Tasfiyesi tamamlanan bir şirket için matrah artırımı yapabilir miyiz?


    Kaynak: ismmmo,GİB
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikMali müşavirler meslekleri dışındaki sektörlerde mesleki belge alabilir mi?
    Sonraki İçerikGenç girişimci istisnasından kaç yaşına kadar faydalanabiliriz?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz