YMM Hasan Erarslan – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 18 Jun 2020 15:17:26 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Ramazan Yardımının Vergisel Boyutu – YMM, Hasan ERARSLAN https://www.muhasebenews.com/ramazan-yardiminin-vergisel-boyutu-ymm-hasan-erarslan/ https://www.muhasebenews.com/ramazan-yardiminin-vergisel-boyutu-ymm-hasan-erarslan/#respond Wed, 29 Apr 2020 11:01:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=83464 Hasan ERARSLAN
Yeminli Mali Müşavir
ymm.hasanerarslan@gmail.com

29 Nisan 2020


 

RAMAZAN YARDIMININ VERGİSEL BOYUTU

Ramazan ayı bilindiği gibi toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın daha fazla hissedildiği mübarek bir aydır. Bu ayın gelmesi ile birlikte manevi atmosferin en üst düzeye çıktığını hep beraber görmekte ve yaşamaktayız. Bu iklimden ziyadesiyle faydalanabilmek için ülkemizde son yıllarda şirketler ve kuruluşlar “Ramazan Paketi ” veya erzakı olarak tabir edilen ve içinde gıda, içecek, giyecek, yakacak ve temizlik malzemesini içeren paketlerini;  kendi çalışanlarına veya ihtiyaç sahiplerine yardım olarak dağıtmaktadır.

Yapılan yardım paketleri gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri açısından değerlendirildiğinde, vergisel boyutu da ortaya çıkmaktadır.

Yapılan Yardımın Çeşitleri

Yapılan bağış ve yardımların ilgili kişi ve kurumlara göre üç farklı şekilde yapılmaktadır:

1-Şirketlerin kendi çalışanlarına yapılan yardımlar,

2-İhtiyaç sahiplerine doğrudan yapılan yardımlar,

3-İhtiyaç sahibi kişi ve kurumlara dolaylı yapılan yardımlar.

1-Şirketlerin kendi çalışanlarına yapılan yardımlar

Şirketlerin kendi bünyelerinde çalışanlarına dağıttığı “Ramazan Paketleri” ayni ücret olarak dikkate alınmalıdır. Şirketlerde çalışanların hizmetleri karşılığında ödenen ücret “nakdi ücret” niteliğinde olup, yapılan yardımlar da “ayni ücret” mahiyetindedir. Bu nedenle Ramazan ayında çalışanlara verilen yardım paketlerinin vergilendirilmesinde; Gelir Vergisi, Katma Değer Vergisi, Damga Vergisi ve Sosyal Güvenlik Kanunu ayrı ayrı dikkate alınması gerekir.

a) 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu

Çalışanlara dağıtılan Ramazan Paketi “ayni ücret” mahiyetinde olduğundan Gelir Vergisine tabi olacaktır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 61.maddesine göre Ücret; işverene tabi belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. şeklinde tanımlanmıştır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında “Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almaktadır.

Yukarıdaki ücretin tanımından da anlaşılacağı üzere para ile (nakit) ödeme dışında “ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler” de ücret olarak kabul edilmektedir.

Ayni ücretin vergilendirilmesinde ise Gelir Vergisi Kanunu’nun 63. maddesindeki tanımlamadan öyle anlaşılıyor ki önce bu ayni ücretin nakde çevrilmesi gereklidir. Çalışanlara verilen ayınlar (ramazan paketi), piyasada ortalama satış fiyatı esas alınarak ayrıca dağıtılan paketin Gelir Vergisi Matrahının belirlenmesinde “net” olarak kabul edilerek brüt matrah hesaplanmak kaydı ile ücret olarak vergilendirilecektir. Hesaplanan bu vergi muhtasar beyanname ile beyan edilip ödenecektir.

Örnek: HAS Ltd.Şti. Nisan/2020 döneminde 10.000 TL tutarlı ve 1.800 TL KDV’li 20 adet ramazan paketi satın almıştır. Ramazan ayı olan bu dönemde söz konu paketleri şirketteki 20 çalışanına yardım amaçlı olarak dağıtmaya karar vermiştir.

Buna göre şirketin çalışanlarına yapacağı net yardım tutarı 11.800 TL’na tekabül etmektedir. Bu tutarın çalışan bazında gelir vergisi dilimleri baz alınarak brüt değerlerinin hesaplanması gerekmektedir.

Buna göre;  (11.800/(1-(Gelir Vergisi Oranı + Damga Vergisi Oranı))

Tüm personelin %15’lik gelir vergisi dilimine tabii olduğu kabul edilecek olursa yapılan yardımın brüt tutarı;

(11.800 / (1-(0,15+0,00759)) =  14.007,43 TL olacaktır.

Toplam Gelir Vergisi             =   2.101,11 TL

Toplam Damga Vergisi         =      106,32 TL olarak hesaplanacaktır.

Yani, HAS Ltd. Şti. Nisan-2020 döneminde 10.000 TL + 1.800 TL tutarlı ramazan paketini kayıtlarına aldığında giderleştirir iken bu dönemde dağıttığında ise kayıtlarına gelir olarak dikkate alıp 1.800 TL KDV’yi indirimlerinden çıkarıp ilave edilecek KDV olarak hesaplayacaktır.

Yine aynı dönem Muhtasar Beyanname ile beyan edip ödeyeceği gelir vergisi ve damga vergisi tutarı ise (2.101,11+106,32=) 2.207,43 TL olacaktır.

b) 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu

Katma  Değer  Vergisi  Kanunu’nun  verginin  konusu ve verginin konusunu teşkil eden işlemleri belirleyen 1. maddesinin 1 numaralı bendinde “ticari, sınaî,  zirai  faaliyet ve  serbest   meslek   faaliyeti   çerçevesinde  yapılan  teslim  ve  hizmetlerin  katma değer vergisine tabi olacağı, aynı Kanunun  teslim  sayılan  halleri düzenleyen 3. maddenin a bendinde vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun vergiye tabi işlemler dışındaki  amaçlarla işletmeden   çekilmesi, vergiye tabi malların işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru  gibi namlarla verilmesinin”  teslim sayılacağı belirtilmiştir.

Kanunun 5.  maddesinde ise “vergiye tabi bir hizmetten işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer   şahısların karşılıksız yararlandırılması hizmet sayılır” hükmüne yer verilmiştir.

Yapılan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere personele ayın veya hizmet olarak verilen ücretler katma değer vergisinin konusuna girmektedir.

KDV Kanunu’nun 27’inci maddesinde, “Bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olacağı” hüküm altına alınmıştır.

Bu itibarla, ramazan paketlerinin bedelinin tespit edilememesi durumunda, değerlemede emsal bedeli esas alınacaktır. Dolayısıyla çalışanlara verilen ramazan paketlerinin emsal bedelleri tespit edilip, bu bedel üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.

Ayrıca, söz konusu yardımların satın alınması sırasında işletme tarafından yüklenilmiş olan ve indirim konusu yapılan KDV’lerin, yardımın yapıldığı dönemde düzeltilerek ilave edilecek KDV olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Ramazan paketlerinin içinde yiyecek, içecek ve temizlik ürünleri gibi birbirinden bağımsız olarak tüketilebilen ve farklı katma değer vergisi oranlarına tabi ürünlerin paketlenerek, fatura veya benzeri vesikalarda malın cinsinin “Ramazan Paketi” tutarının da tek bir tutar olarak gösterilmesi suretiyle satışa sunulması halinde bu pakete, koli içindeki katma değer vergisi oranı en yüksek olan ürünün tabi olduğu katma değer vergisi oranı uygulanacaktır.

Ancak paket içindeki ürünlerin, fatura veya benzeri vesikalarda ayrı ayrı fiyatlandırılarak, ayrı kalemler halinde gösterilmesi durumunda ise her bir ürüne, ürünün tabi olduğu katma değer vergisi oranının uygulanacağı tabiidir.

c) 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu

Şirket çalışanlarına dağıtılan yardım paketleri ayni ücret olduğundan, 488 sayılı Damga Vergisi Kanun’a göre damga vergisine tabi olacaktır.

d) 5510 sayılı SGK Kanunu

5510 sayılı Kanun’un 80. maddesinin a bendinin 2. fıkrası şu şekildedir:

“2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,”…

denilmek suretiyle prim ve ikramiye benzeri ödemelerin sigorta primine dahil edileceği hükmedilmiştir. Burada önemli olan ödemenin nakit olup olmadığıdır. Zira prim ve ikramiye nakit olarak ödenen bir unsurdur. İşte bu yüzden sigorta primine dahil edilmesi gerektiği madde hükmünde belirtilmiştir.

5510 sayılı kanunun 80. maddesinin c bendi ise;

“c) (b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz.” şeklindedir.

Yukarıdaki açıklamadan da  görüleceği üzere ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemelerin prime esas kazanca dahil edilmesi gerekmektedir. Ramazan paketi ayni olarak yapıldığı için (yani çalışanlara erzak şeklinde verildiğinden) kanun hükmüne göre sigorta primine esas kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır.

Aynı zaman da işsizlik sigortası da hesaplanmayacaktır.

2- İhtiyaç sahiplerine doğrudan yapılan yardımlar

Şirketler kendi çalışanları dışında ki kişilere ya da kuruluşlara doğrudan Ramazan Paketi yardımı yapması halinde bu paketler için ödenen bedeller kanunen kabul edilmeyen gider niteliğindedir.

Yani söz konusu paketler için ödenen bedeller şirket kayıtlarına gider olarak alınıp, yardım yapıldığında ise kanunen kabul edilmeyen gider olarak kayıtlara intikal ettirilip beyan edilmelidir.

Bu tür yardımlarda Ramazan paketlerinin alımında ödenen bedeller gider yazılır ve KDV’si de indirim konusu yapılır. İndirim konusu yapılan KDV’lerin, yardımın yapıldığı dönemde düzeltilerek ilave edilecek KDV olarak dikkate alınması gerekmektedir.

3- İhtiyaç sahibi kişi ve kurumlara dolaylı yapılan yardımlar

Şirketlerin dağıtacakları paketleri ihtiyaç sahiplerine doğrudan değil de “Gıda Bankacılığı” faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflar aracı kılınarak yapılması halinde; söz konusu paketlerin maliyet bedeli ile gider kayıt edilerek gelir veya kurumlar vergisi matrahından düşülecektir.

Nitekim, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanuna 89’uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi; fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirileceği şeklinde hükmedilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanununda gıda bankacılığı faaliyetleri ile ilgili herhangi bir hüküm bulunmamakta ancak 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6. maddesinin 2. bendinde “Safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır” ifadesine yer verildiğinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinde yapılan düzenlemelerden kurumlar vergisine tabi firmalar da yararlanabilecektir.

Öte yandan gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yiyecek maddelerin verilmesi KDV’den de istisna edilmiştir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı 17/2-b maddesi hükmü; …“Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin teslimi, …” şeklindedir.

Dolayısı ile bu teslimler için Katma Değer Vergisi hesaplanmasına gerek yoktur.

Düzenlenecek faturada, bağışa konu malın maliyet bedeli (yüklenilen katma değer vergisi hariç) yazılı olacak. Ayrıca faturada “ihtiyaç sahiplerine yardım şartıyla bağışlandığından KDV hesaplanmamıştır.” ibaresinin yer alması da zorunludur.

Katma değer vergisi mükellefleri, bir vergilendirme döneminde yaptıkları bağışların toplam tutarını ilgili dönem beyannamesine dahil etmek suretiyle beyanda bulunacaklardır.

7104 sayılı kanunla maddeye eklenen ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren hükümle KDV Kanununun 17/2-b bendinde yer alan bağışlara konu olan mal ve hizmetlerin alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisi indirilebilecektir.

Bu nedenle, bağışın yapıldığı dönemde, bağışlanan gıda maddelerinin iktisabı dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisi tutarı bağışçının “Gıda Bankacılığı Kapsamında” yaptığı Bağış ve Yardımlar için herhangi bir KDV düzeltme işlemi yapılmayacaktır.

01.01.2019 tarihinden önceki düzenlemede, bağışın yapıldığı dönemde, bağışlanan malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV tutarının hesaplanması ve aynı döneme ait KDV beyannamesine dahil edilmesi, aynı tutarın “indirim KDV” hesaplarından çıkarılarak, gider hesaplarına aktarılması gerekmekte idi.

01.01.2019 tarihinden itibaren bu istisna kapsamında yapılan işlemlere ilişkin yüklenilen KDV indirilebilir, ancak indirim yoluyla giderilemeyen KDV iade edilemeyecektir.

HAS SÖZ

İnsan başkalarına yardım ettiği, başkalarını sevdiği kadar yükselir.
(Sabahattin Ali)

 


Kaynak: Hasan ERARSLAN – YMM, Özel İzni ile yayınlanmıştır. Yazının Tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ramazan-yardiminin-vergisel-boyutu-ymm-hasan-erarslan/feed/ 0
Koronavirüse Karşı Ekonomik Tedbirler – YMM, Hasan ERARSLAN https://www.muhasebenews.com/koronaviruse-karsi-ekonomik-tedbirler-ymm-hasan-erarslan/ https://www.muhasebenews.com/koronaviruse-karsi-ekonomik-tedbirler-ymm-hasan-erarslan/#respond Tue, 14 Apr 2020 06:15:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=82279

Hasan ERARSLAN
Yeminli Mali Müşavir
ymm.hasanerarslan@gmail.com

14 Nisan 2020

_______________________________________________________________________

KORONAVİRÜSE KARŞI EKONOMİK TEDBİRLER

Tüm dünyanın en önemli gündemi hiç şüphesiz Çin Halk Cumhuriyeti’nin Vuhan kentinde ortaya çıkan ve birçok ülkeye yayılan Koronavirüs (COVID-19) salgınıdır. Bu salgına karşı adeta savaş hali alınmıştır. Bu savaş ancak topyekün devlet ve millet birlikte olduğu takdirde kazanılacaktır.

Şüphesiz bu virüsün en yıkıcı hasarı can kaybına sebebiyet vermesidir. Ülkemizin bu savaştan en az kayıpla çıkacağına dair ümidim tamdır. Zira sağlık alanında bugüne kadar yapılan reformlar ve yapılmaya devam edilen yatırımlar ile bu hadisenin baştan beri çok ciddiye alınması esasen bizi avantajlı duruma getirmiştir.

Bu virüsün can kaybından sonra ülkelere vereceği en büyük hasar ise mal kaybı yani ekonomik hasardır. Pek çok ülke bu yönüyle mücadele için ekonomik paketler açıklamışlardır. Ülkemiz ekonomisinin de bu hadiseden en az kayıpla çıkabilmesi için çok önemli ekonomik kararlar alınmış ve alınmaya devam etmektedir.

Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 18 Mart 2020 tarihinde yeni tip koronavirüs (covid-19) salgınının etkilerini azaltmak için “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketi açıklamıştır. Üretimin ve ihracatın devamı, istihdamın korunması ve işletmelerin uluslararası rekabette geri kalmaması açısından Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi adeta canın yongası olmuştur.

Söz konusu paket ve devamında açıklanan ilave ekonomik tedbirlerin birçoğu aşağıda belirtilmiştir.

EKONOMİK İSTİKRAR PAKETİ VE İLAVE TEDBİRLER

  • Ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunan tüm mükellefler,

Alışveriş merkezleri dahil perakende, sağlık hizmetleri, mobilya imalatı, demir çelik ve metal sanayii, madencilik ve taş ocakçılığı, bina inşaat hizmetleri, endüstriyel mutfak imalatı, otomotiv imalatı ve ticareti ile otomotiv sanayii için parça ve aksesuar imalatı, araç kiralama, depolama faaliyetleri dahil lojistik ve ulaşım, sinema ve tiyatro gibi sanat-sal hizmetler, matbaacılık dahil kitap, gazete, dergi ve benzeri basılı ürünlerin yayımcılık faaliyetleri, tur operatörleri ve seyahat acenteleri dahil konaklama faaliyetleri, lokanta, kıraathane dahil yiyecek ve içecek hizmetleri, tekstil ve konfeksiyon imalatı ve ticareti ile halkla ilişkiler dahil etkinlik ve organizasyon hizmetleri sektörlerinde faaliyette bulunan mükellefler,

İçişleri Bakanlığınca alınan tedbirler kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine ara verilen işyerlerinin (lokanta/cafe, çay bahçesi, gösteri merkezi, kapalı çocuk oyun alanları, kafeterya, kahvehane, kıraathane, konser salonu, sinema, tiyatro, yüzme havuzu, vd.) bulunduğu sektörlerde olan mükellefler,

1/4/2020 ila 30/6/2020 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasında mücbir sebep halinde olduğu kabul edilmiş, için Muhtasar ve KDV ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemeleri 6’şar ay ertelenmiştir.

  • İçişleri Bakanlığınca alınan tedbirler uyarınca 65 yaş ve üstünde olması veya kronik rahatsızlığı bulunması nedeniyle sokağa çıkma yasağı kapsamına giren mükellefler ve meslek mensupları ile beyanname/bildirimleri bu meslek mensuplarınca verilen mükelleflerin 22.03.2020 ila sokağa çıkma yasağının sona ereceği tarih (bu tarihler dâhil) arasında mücbir sebep halinde olduğu kabul edilmiş ve mücbir sebep dönemine ilişkin verilemeyen beyanname/bildirimlerin verilme süreleri ile bunlara istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin son gününün, sokağa çıkma yasağının sona ereceği günü takip eden 15 inci günün sonuna kadar uzatılmıştır.
  • 2019 takvim yılına ait Yıllık Gelir Vergisi beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.
  • 26/3/2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken KDV beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 24/4/2020 tarihine ertelenmiştir.
  • Mücbir sebep kapsamında beyanname verme yükümlülükleri ileri tarihe ertelenen mükellefler, mücbir sebep halinde bulunduğu süre içerisinde kısmi tevkifat kapsamındaki alımlarında KDV tevkifatı yapmayacaklardır.
  • Mücbir sebep halinde olduğu kabul edilmiş mükellefler için, Nisan, Mayıs ve Haziran’da verilmesi gereken Muhtasar ve KDV beyannamelerinin beyan süresi 27 Temmuz’a ertelenmiştir.
  • Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin birleştirilmesi uygulaması 1/7/2020 tarihine ertelenmiştir.
  • Daha önce yapılan düzenleme ile Kurumlar Vergisi mükellefleri aylık, Gelir Vergisi mükellefleri ise 3 er aylık şeklinde verecekleri Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi salgın dolayısıyla 2020 yılı için beyan dönemleri altı aylık olarak belirlenmiştir.
  • Konaklama vergisi uygulaması 1 Ocak 2021’e ertelenmiştir.
  • Dernek beyannameleri ile diğer bildirimlerin verilme süreleri 1 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatılmıştır.
  • Otel kiralamalarına ilişkin irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemelerini Nisan, Mayıs ve Haziran ayları için 6 ay süreyle ertelenmiştir.
  • İç havayolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV oranını yüzde 18’den yüzde 1’e indirilmiştir.
  • Covid-19 salgınıyla ilgili tedbirlerden etkilendiği için nakit akışı bozulan firmaların bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemelerini asgari 3 ay ötelenerek ve gerektiğinde ilave finansman desteği sağlanmaktadır.
  • İhracattaki geçici yavaşlama sürecinde kapasite kullanım oranlarının korunması amacıyla ihracatçıya stok finansmanı desteği sağlamıştır.
  • Covid-19 salgınıyla ilgili olumsuz etkilendiğini beyan ederek talepte bulunan esnaf ve sanatkârların Halkbank’a olan kredi borçlarının, Nisan, Mayıs ve Haziran anapara ve faiz ödemeleri 3 ay süreyle ve faizsiz olarak ertelenmiştir.
  • Kredi Garanti Fonu limiti 25 milyar liradan 50 milyar liraya çıkartılmış, kredilerde öncelik gelişmelerden olumsuz etkilendiği için likidite ihtiyacı oluşan ve teminat açığı bulunan firmalar ile KOBİ’lere verilmiştir.
  • Virüsün yayılmasına karşı alınan tedbirlerin etkisiyle Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında temerrüde düşen firmaların kredi siciline “mücbir sebep” notu düşülmeyecektir.
  • Asgari ücret desteği 2020 yılında uygulanmaya devam edilecektir.
  • Kısa Çalışma Ödeneği devreye alınmış, bundan faydalanmak için gereken süreçleri kolaylaştırılmış ve hızlanmıştır. Böylece faaliyetine ara veren işyerlerindeki işçilere geçici bir gelir desteği verilirken, işverenlerin de maliyeti azaltılmış olmaktadır.
  • En düşük emekli maaşı 1.500 liraya yükseltilmiştir.
  • Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın belirlediği kriterlere göre ihtiyaç sahibi ailelere yapılacak nakdi yardımlar için ilave 2 milyar liralık bir kaynak ayrılmıştır.
  • İstihdamdaki sürekliliği temin etmek amacıyla 2 aylık telafi çalışma süresini 4 aya çıkartılmıştır.
  • 22 Mart 2020 tarihinden 30/04/2020 tarihine kadar, nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere, yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmuştur.

YENİ TORBA YASADA HANGİ EKONOMİK TEDBİRLER VAR

Hazırlanan yeni torba yasa ile COVİD-19 salgınıyla ilgili pek çok yeni tedbirler getirilmesi planlanmıştır. Bu tedbirlerden ekonomik anlamda öne çıkanları başlıca şöyledir:

  • 4857 sayılı İş Kanunu’na getirilen Geçici İstihdam Güvencesi başlıklı geçici madde eklenerek, işten çıkarmalar için üç aylığına yasaklanması planlanıyor. Cumhurbaşkanı, bu süreyi 6 aya kadar uzatabilecek. Tedavi edilemez hastalığı olan çalışanlar, söz konusu düzenlemede istisna kapsamında. İşverenler aynı süreler kapsamında çalışanlarını ücretsiz izne çıkarma hakkına sahip olabilecekler.
  • Ücretsiz izne ayrılanlar ve işten çıkarılanlara devlet desteği verilecek. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa getirilen geçici madde kapsamında, ücretsiz izin verilenler ile 15 Mart sonrası işten çıkarılanlardan işsizlik sigortası alamayanlara günlük 39,24 TL nakdi ücret desteği verilecek. Bu yardımı alanların çalıştırılması halinde işverene ceza kesilecek. Yardımın süresini de Cumhurbaşkanı 6 aya kadar uzatabilecek.
  • Covid-19 virüsü nedeniyle sermaye şirketlerinin öz kaynaklarının korumasının önemine binaen, şirketler açısından kar dağıtım yasağı getirilmektedir. Şirketler 2019 öncesi yıllara ilişkin dağıtılmamış karlarını dağıtamayacaklar. Sermaye şirketlerinin, 31/12/2020 tarihine kadar dağıtabilecekleri nakit kâr payı tutarı 2019 yılı net dönem kârının %25’ini aşamayacaktır.

Genel kurulca 2019 yılı hesap dönemine ilişkin kâr payı dağıtımı kararı alınmış ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamışsa veya kısmi ödeme yapılmışsa, 2019 yılı net dönem kârının %25’ini aşan kısma ilişkin ödemeler 31/12/2020 tarihi sonuna kadar ertelenecektir.

Ülkemizde ve tüm dünyada devam eden Covid-19 salgınına karşı can ile mücadele edilirken, diğer taraftan ekonomik kayıpları en aza indirmek için çok ciddi ekonomik tedbirler alınmaktadır. Bugüne kadar ekonomik alanda alınan tedbirler yerinde ve doğru kararlardır. Süreç devam ettikçe alınmaya da devam edecektir. Öncelik bu salgınla mücadelenin kısa süre içinde finalize edilmesidir. Bunun yolu uzmanların uyarılarını mutlak suretle dikkate alıp uygulamaktan geçer. Bunu yapmamız halinde devlet ve millet el ele kısa sürede bu felaketi de atlatırız. Aksi takdirde bundan herkes olumsuz etkilenir.

Bu nedenle evde kal Türkiye, hayat eve sığar, evde hayat var diyoruz.

 HAS SÖZ
“İlim Çin’de bile olsa, onu arayınız”.
(Hadis)

 


Kaynak: Hasan ERARSLAN – YMM, Özel İzni ile yayınlanmıştır. Yazının Tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/koronaviruse-karsi-ekonomik-tedbirler-ymm-hasan-erarslan/feed/ 0