yatırıma katkı oranı – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 17 Mar 2018 07:28:30 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Teşvik Belgeli Yatırımlardan Elde Edilen Kazançlarda Kurumlar Vergisi İndirimli Uygulanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/tesvik-belgeli-yatirimlardan-elde-edilen-kazanclarda-kurumlar-vergisi-indirimli-uygulanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/tesvik-belgeli-yatirimlardan-elde-edilen-kazanclarda-kurumlar-vergisi-indirimli-uygulanabilir-mi/#respond Fri, 23 Mar 2018 13:00:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=20628 1- TEŞVİK BELGELİ YATIRIMLARDAN ELDE EDİLEN KAZANÇLARDA KURUMLAR VERGİSİ İNDİRİMLİ UYGULANABİLİR Mİ?
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “İndirimli kurumlar vergisi” başlıklı 32/A maddesi uyarınca Ekonomi Bakanlığınca teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlara, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşılıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisi uygulanabilmektedir.

2-TEŞVİK BELGELİ YATIRIMLARDAKİ TEMEL KAVRAMLAR NELERDİR?
İndirimli kurumlar vergisi, Devletin almadığı vergiler yoluyla bölge, sektör ve büyüklük olarak belirlemiş olduğu yatırımları desteklemesi olup bu teşvik müessesesinde üç temel kavram;
2.1- Yatırıma katkı oranı: Devletin yatırımlara sağlayacağı teşvikin oranını yani yatırımları hangi oranda teşvik edeceğini,
2.2- İndirimli vergi oranı: Tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla Devletin yatırımcıya destek verebilmesi için bu yatırımlardan elde edilen kazançlara uygulanacak vergi oranını,
2.3- Yatırıma katkı tutarı: İndirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımlarda Devletçe karşılanacak toplam tutarı yani Devletin yatırımcıya vereceği toplam desteğini
ifade etmektedir.

3- İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ HANGİ ORANLAR ÜZERİNDEN HESAPLANIR?
Ekonomi Bakanlığından aldıkları yatırım teşvik belgelerinde yer alan yatırıma katkı oranları ve vergi indirim oranları dikkate alınarak mükellefler indirimli kurumlar vergisinden yararlanabileceklerdir.

Büyük ölçekli yatırımlar ile bölgesel teşvik uygulamaları kapsamında gerçekleştirilecek yatırımlarda, 5520 sayılı Kanunun 32/A maddesi çerçevesinde gelir veya kurumlar vergisi, hak kazanılan toplam yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar aşağıda belirtilen oranlarda indirimli olarak uygulanacaktır.

4- STRATEJİK YATIRIMLAR İÇİN UYGULANACAK ORANLAR KAÇTIR?
Stratejik yatırımlar için tüm bölgelerde uygulanacak vergi indirimi oranı %90 ve yatırıma katkı oranı %50 olarak belirlenmiştir.

Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu – Gelir İdaresi Başkanlığı

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/tesvik-belgeli-yatirimlardan-elde-edilen-kazanclarda-kurumlar-vergisi-indirimli-uygulanabilir-mi/feed/ 0
Birden Fazla Yatırım Teşvik Belgesine Bağlı Yatırımdan Kazanç Elde Edilmesi Halinde İndirimli Kurumlar Vergisi Nasıl Uygulanır? https://www.muhasebenews.com/birden-fazla-yatirim-tesvik-belgesine-bagli-yatirimdan-kazanc-elde-edilmesi-halinde-indirimli-kurumlar-vergisi-nasil-uygulanir/ https://www.muhasebenews.com/birden-fazla-yatirim-tesvik-belgesine-bagli-yatirimdan-kazanc-elde-edilmesi-halinde-indirimli-kurumlar-vergisi-nasil-uygulanir/#respond Thu, 15 Mar 2018 18:00:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17391 (GİB – ÖZELGE)

Konu: İndirimli Kurumlar Vergisi
İlgi: a) … tarihli özelge talep formunuz.
        b) … tarihli dilekçeniz.

İlgi (a) ve (b)’de kayıtlı özelge talep formu ve dilekçelerinizde, fabrikanızda üretilen binek otomobillerin satışı faaliyetiyle uğraşıldığı, üretim verimliliğini arttırmak, ürün modernizasyonu ve çeşitliliğini sağlamak amacıyla yapmış olduğunuz makine teçhizat yatırımlarının yatırım teşvik belgeleri kapsamında gerçekleştirildiği, şirketinizin hâlihazırda bir adet kapaması yapılmış yatırım indirimine tabi… tarih ve… sayılı Yatırım Teşvik Belgesi ve iki adet de devam etmekte olan indirimli kurumlar vergisine tabi … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı Yatırım Teşvik Belgesi bulunduğu, … tarih ve … sayılı Yatırım Teşvik Belgesine bağlı yatırımın devam ettiği, söz konusu belge ile ilgili Ekonomi Bakanlığından iki yıl uzatma süresi alındığı, bu yatırım ile ilgili 2010 yılından itibaren kazanç elde edilmeye başlandığı ve ilgili kazancın 2013 yılında da elde edilmeye devam ettiği, … tarih ve … sayılı Yatırım Teşvik Belgesine bağlı yatırımın ise devam etmekte olduğu ve bu yatırım ile ilgili Eylül 2013 tarihinden itibaren kazanç elde edilmeye başlandığı belirtilmiş olup;

– İndirimli kurumlar vergisine tabi iki adet Yatırım Teşvik Belgesinin de geçici vergi ve kurumlar vergisi döneminde uygulanıp uygulanmayacağı, uygulanması durumunda her iki teşvik belgesine ait indirimli kurumlar vergisinin vergi matrahından aynı anda düşülüp düşülemeyeceği,
– İndirimli kurumlar vergisine tabi iki adet Yatırım Teşvik Belgesinde belirtilen yatırım harcamalarını ayrı ayrı toplam amortismana tabi sabit kıymetlere oranlayıp bu oran nispetinde hesaplanan indirimli kurumlar vergisinin geçici vergi veya kurumlar vergisi döneminde kullanılmasında önceliğin hangi teşvik belgesine verileceği ya da her iki teşvik belgesine ait indirimli kurumlar vergisinin matrahtan aynı anda düşülüp düşülemeyeceği,
– İki adet Yatırım Teşvik Belgesi ile ilgili indirimli kurumlar vergisi hesaplaması yaparken birini yatırım harcamalarının toplam amortismana tabi sabit kıymetlere oranına göre; diğerinin de ürün satış karlılığına göre hesaplanması durumunda her iki yöntemin de aynı anda kurumlar vergisi beyanname döneminde uygulanıp uygulanamayacağı,
– İndirimli kurumlar vergisine tabi yatırım teşvik belgesinin kullanılması halinde kullanılamayan yatırım indirimi hakkının ileriki yıllara taşınıp taşınamayacağı
hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinde;

“(1) Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt işleri, 16.07.1997 tarihli ve 4283 sayılı Kanun ile 08.06.1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulur.

(2) Bu maddenin uygulamasında yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranını ifade eder. Bakanlar Kurulu;

c) Yatırıma başlanan tarihten itibaren bu maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50 sini ve gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere; yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırmaya, bu oranı her bir il grubu için sıfıra kadar indirmeye veya %80’e kadar artırmaya,
yetkilidir.

(4) Tevsi yatırımlarda, elde edilen kazancın işletme bütünlüğü çerçevesinde ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespit edilebilmesi halinde, indirimli oran bu kazanca uygulanır. Kazancın ayrı bir şekilde tespit edilememesi halinde ise indirimli oran uygulanacak kazanç, yapılan tevsi yatırım tutarının, dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle belirlenir. Bu hesaplama sırasında işletme aktifinde yer alan sabit kıymetlerin kayıtlı değeri, yeniden değerlenmiş tutarları ile dikkate alınır. İndirimli oran uygulamasına yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçtiği geçici vergi döneminde başlanır…”
hükümlerine yer verilmiştir.

İndirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazançların ayrı hesaplarda takip edilmesi gerekmektedir. Ancak, kazancın ayrı olarak takibine imkan bulunmayan hallerde indirimli kurumlar vergisi oranının uygulanacağı kazanç, yapılan yatırım tutarının dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle belirlenecektir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre;
– İki adet Yatırım Teşvik Belgesine bağlı yatırımdan kazanç elde edilmesi durumunda, her iki kazanca da yatırım teşvik belgesinde belirtilen oranlarda indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkündür.

İlgili dönem safi kurum kazancının, 2009/15199 ve 2012/3305 sayılı BKK’ya göre düzenlenmiş iki ayrı yatırım teşvik belgesi kapsamında bir hesap döneminde elde edilen toplam kazançtan düşük olması halinde, her iki yatırım teşvik belgesi kapsamında ayrı ayrı elde edilen kazancın bu yatırımlardan elde edilen toplam kazanca oranının safi kurum kazancına uygulanması suretiyle, bu teşvik belgelerinde yer alan indirim oranlarına göre indirimli kurumlar vergisi uygulanması gerekmektedir.

– Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinin dördüncü fıkrası hükmünün uygulanmasında, indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın işletme bütünlüğü içinde ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespitinin mümkün olduğu hallerde kazanç ayrı hesaplarda takip edilecek, kazancın bu şekilde belirlenmesine imkân bulunmayan hallerde ise kazanç oranlama yapılmak suretiyle tespit edilecektir. Dolayısıyla indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanacak kazancın oranlama yapılmak suretiyle belirlenmesi seçimlik bir hak olmayıp indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın şirketinizce tespit edilmesi esastır.
Buna göre, yatırım teşvik belgesine bağlı yatırımların birisinden elde edilen kazancın ayrı hesaplarda takip edilmek suretiyle belirlenmesi; bu şekilde tespite imkân bulunmayan ve diğer yatırım teşvik belgesinden elde edilen kazancın ise oranlama yapılmak suretiyle tespiti mümkündür.
– Ayrıca, yatırım indirimi istisnası beyanname üzerinde indirimli kurumlar vergisi uygulamasından önce dikkate alındığından, indirimli kurumlar vergisi dolayısıyla yatırım indiriminin kullanılamaması durumu söz konusu olmayacaktır.

Kaynak: Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı
14 Temmuz 2014 Tarih ve 64597866-125[32/A-2014]-108 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/birden-fazla-yatirim-tesvik-belgesine-bagli-yatirimdan-kazanc-elde-edilmesi-halinde-indirimli-kurumlar-vergisi-nasil-uygulanir/feed/ 0
Yatırım Teşvik Belgeli Yatırıma Geç Başlanılması Halinde Vergi İndirim Oranı Değişir mi? https://www.muhasebenews.com/yatirim-tesvik-belgeli-yatirima-gec-baslanilmasi-halinde-vergi-indirim-orani-degisir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yatirim-tesvik-belgeli-yatirima-gec-baslanilmasi-halinde-vergi-indirim-orani-degisir-mi/#respond Fri, 17 Nov 2017 11:00:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17527 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Yatırım teşvik belgeli yatırımlarda indirimli kurumlar vergisi
İlgi: 02.10.2012 tarihli özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; indirimli kurumlar vergisi uygulamasına konu teşkil eden … tarih ve… nolu yatırım teşvik belgesine sahip olduğunuz, yatırım teşvik belgesinde yatırıma katkı oranının %30, indirimli kurumlar vergisinin %60 olarak belirtildiği, Hazine Müsteşarlığınca Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın uygulanmasına ilişkin olarak yayımlanan 2009/1 no.lu Tebliğin 11’inci maddesinde yatırıma başlanıldığının kabul edilebilmesi için teşvik belgesinde kayıtlı sabit yatırım tutarının en az %10’u oranında yatırım harcaması yapılması gerektiğinin şart koşulduğu, ancak firmanızın ekonomik nedenlerden dolayı otel inşaatına 31.12.2010 tarihinde başlaması gerekirken 2011 yılının Kasım ayında başladığı, 2011 yılında da %10 oranında yatırımın tamamlanamadığı, 2012 yılının haziran ayında otel inşaatını tamamlayarak ticari faaliyetine başladığı belirtilerek;

– Hazine Müsteşarlığı tarafından verilen… tarih ve… nolu teşvik belgesine ilişkin vergi indirim oranının ve yatırım katkı tutarının ne olacağı,
– Otelinizde kullanılan bazı demirbaşların (ofis demirbaşları, mutfak demirbaşları) global listeden çıkarılarak KDV istisnasından faydalandırılmadığı, bu demirbaşların yatırıma katkı tutarına dahil edilip edilmeyeceği,
– İndirimli kurumlar vergisi uygulamasından faydalanabilmeniz için YMM Raporunun gerekli olup olmadığı,
hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa 5838 sayılı Kanunun 9’uncu maddesi ile eklenen ”İndirimli Kurumlar Vergisi” başlıklı 32/A maddesinde; “(1) Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt işleri, 16.07.1997 tarihli ve 4283 sayılı Kanun ile 08.06.1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulur.

(2) Bu maddenin uygulamasında yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranını ifade eder. Bakanlar Kurulu;

a) İstatistiki bölge birimleri sınıflandırması ile kişi başına düşen milli gelir veya sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerini dikkate almak suretiyle illeri gruplandırmaya ve gruplar itibarıyla teşvik edilecek sektörleri ve bu sektörler ile organize sanayi bölgeleri, Gökçeada ve Bozcaada’da yapılan yatırımlara ve Bakanlar Kurulunca belirlenen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde yapılan turizm yatırımlarına ilişkin yatırım ve istihdam büyüklüklerini belirlemeye,

b) Her bir il grubu, stratejik yatırımlar veya (a) bendinde belirtilen yerler için yatırıma katkı oranını % 55’i, yatırım tutarı 50 milyon Türk Lirasını aşan büyük ölçekli yatırımlarda ise % 65’i geçmemek üzere belirlemeye, kurumlar vergisi oranını %90’a kadar indirimli uygulatmaya,

c) Yatırıma başlanan tarihten itibaren bu maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50’sini ve gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere; yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırmaya, bu oranı her bir il grubu için sıfıra kadar indirmeye veya %80’e kadar artırmaya,
….. yetkilidir.” denilmektedir.

Öte yandan, anılan madde hükümlerine göre Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında 15.06.2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yayımlanmış olup, anılan Kararın Geçici 2’nci maddesinde;

” (1) Bu Kararın yürürlüğe girdiği tarihten önceki kararlara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri ile ilgili uygulamalara, teşvik belgesinin dayandığı karar ve ilgili diğer kararlar çerçevesinde devam olunur. Ancak, 2009/15199 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden 01.01.2012 tarihinden bu Kararın yayımı tarihine kadar geçen dönemde yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri, talep edilmesi halinde bu Kararın lehte olan hükümlerinden yararlanır….” düzenlemelerine yer verilmiştir.

15.06.2012 tarih ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının yürürlüğe girmesinden önce yayımlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında 14.07.2009 tarihli ve 2009/15199 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Uygulanmasına İlişkin olarak açıklamaların yapıldığı 2009/1 no.lu Tebliğin 21’inci maddesinde “Vergi İndirimi”, 25’inci maddesinde de “Teşvik Belgesinin Revizesi” uygulamasına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Tebliğin 12’nci maddesinde ise, “Yatırımın İşletmeye Geçiş Tarihi” belirlenmiş olup, Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinin uygulamasında yatırımın kısmen veya tamamen işletilmeye başlanılması indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanabilmek için yeterlidir.

Yine aynı Tebliğin “Yatırıma Başlama” başlıklı 11’inci maddesinde; harcama tutarının bölgesel uygulama kapsamında gerçekleştirilen yatırımlar için teşvik belgesinde kayıtlı sabit yatırımın en az % 0’u olması halinde yatırıma başlanmış sayılacağı belirtilmiştir.

Diğer taraftan, anılan Kararın “Yatırımın Süresi ve Tamamlama Vizesi” başlıklı 17’nci maddesinin dördüncü fıkrasında yatırımların öngörülen sürede tamamlanamaması veya 4’üncü maddede belirtilen asgari yatırım tutarına uyulmaması gibi yatırıma ilişkin şartların ihlali halinde, teşvik belgesinin iptal edilerek veya kısmi müeyyide uygulanarak sağlanmış olan destek unsurlarının ilgili mevzuat çerçevesinde geri alınacağı belirtilmiştir.

Özelge talep formunuz ve ekinde bulunan belgelerin incelenmesinden; … tarih ve … sayılı yatırım teşvik belgesini aldığınız, ancak yatırıma başlamadığınız için Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ile … sayılı belgenin yerine kaim olmak üzere … sayılı yatırım teşvik belgesinin düzenlendiği, … tarih ve … sayılı yazı ile de … sayılı teşvik belgesi yerine kaim olmak üzere … sayılı belgenin düzenlendiği ve yatırıma 2011 yılının Kasım ayında başlanarak 2012 yılının Haziran ayında tamamlandığı anlaşılmıştır.

Diğer taraftan; teşvik belgelerinizin 14.07.2009 tarih ve 2009/15199 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden düzenlendiği, yatırım teşvik belgelerinin özel şartlar kısmında; yatırıma başlanıldığının kabul edilebilmesi için teşvik belgesinde kayıtlı sabit yatırım tutarının en az %10’u oranında yatırım harcaması yapılması gerektiği ve yatırıma 31.10.2010 tarihinden sonra başlanılması halinde Vergi İndirim Oranının %40, Yatırıma Katkı Oranının %15 olarak uygulanacağının belirtildiği görülmüştür.

Yukarıdaki açıklamalara göre; firmanızın komple yeni yatırım olarak 2010 yılında başlaması gereken otel inşaatına 2011 yılında başlayarak 2012 yılının Haziran ayında tamamlamış olması nedeniyle vergi indirim oranının %40, yatırıma katkı oranının %15 olarak uygulanması gerekmektedir.

Öte yandan; 2009/1 no.lu Tebliğin “Teşvik belgesi kapsamında değerlendirilmeyen harcamalar” başlıklı 9’uncu maddesinde; teşvik belgesi kapsamında değerlendirilmeyen harcamaların sektörel özelliklerin dikkate alınarak belirleneceği hususuna yer verilmiş olup, yatırım teşvik belgeniz ekinde yer alan global listede bulunmayan harcama kalemlerinin yatırıma katkı tutarına dahil edilmemesi gerekmektedir.

Ayrıca; indirimli kurumlar vergisi uygulamasından faydalanabilmek için YMM Raporu arandığına ilişkin vergi mevzuatında hüküm bulunmamaktadır.

Kaynak: Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
27 Mayıs 2014 Tarih ve 49327596-125[KVK.2012.ÖZ.40]-138 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yatirim-tesvik-belgeli-yatirima-gec-baslanilmasi-halinde-vergi-indirim-orani-degisir-mi/feed/ 0
Yatırım Döneminde Diğer Faaliyetlerden Kazanç Elde Edilmesi Halinde, Yatırımın İşletilmeye Başlandığı Dönemde Kurumlar Vergisi İndiriminden Nasıl Yararlanılır? https://www.muhasebenews.com/yatirim-doneminde-diger-faaliyetlerden-kazanc-elde-edilmesi-halinde-yatirimin-isletilmeye-baslandigi-donemde-kurumlar-vergisi-indiriminden-nasil-yararlanilir/ https://www.muhasebenews.com/yatirim-doneminde-diger-faaliyetlerden-kazanc-elde-edilmesi-halinde-yatirimin-isletilmeye-baslandigi-donemde-kurumlar-vergisi-indiriminden-nasil-yararlanilir/#respond Sun, 05 Nov 2017 18:30:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16609 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Yatırım döneminde diğer faaliyetlerden kazanç elde edilmesi durumunda yatırımın kısmen veya tamamen işletilmeye başlanıldığı dönemde indirimli kurumlar vergisi uygulamasından nasıl yararlanılacağı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına (BKK) istinaden düzenlenen Yatırım Teşvik Belgesi (YTB) kapsamında toplam yatırıma katkı tutarına mahsuben diğer faaliyetlerinizden elde edilen kazanca indirimli oranda kurumlar vergisi uygulandığını, söz konusu yatırımın kısmen veya tamamen işletilmeye başlanıldığı dönemde yatırıma katkı tutarından nasıl yararlanılması gerektiğinden bahisle,
– Yatırımın kısmen veya tamamen işletilmeye başlanıldığı dönemde, toplam yatırıma katkı tutarından, daha önce diğer faaliyetlerden elde ettiğiniz kazanca indirimli kurumlar vergisi uygulaması dolayısıyla yararlanılan yatırıma katkı tutarı düşüldükten sonra kalan yatırıma katkı tutarından hemen yararlanılmaya başlanıp başlanılamayacağı,
– İşletme döneminde yatırımlardan elde edilen kazanç tutarının, yatırım döneminde indirimli kurumlar vergisi uygulanan diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç tutarına ulaşıncaya kadar indirimli kurumlar vergisinden yararlanılıp yararlanılamayacağı
hususlarında görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinde;

“(1) Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt işleri, 16.07.1997 tarihli ve 4283 sayılı Kanun ile 08.06.1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulur.

(2) Bu maddenin uygulamasında yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranını ifade eder. Bakanlar Kurulu;

c) Yatırıma başlanan tarihten itibaren bu maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50’sini ve gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere; yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırmaya, bu oranı her bir il grubu için sıfıra kadar indirmeye veya %80’e kadar artırmaya,

yetkilidir.

(4) Tevsi yatırımlarda, elde edilen kazancın işletme bütünlüğü çerçevesinde ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespit edilebilmesi halinde, indirimli oran bu kazanca uygulanır. Kazancın ayrı bir şekilde tespit edilememesi halinde ise indirimli oran uygulanacak kazanç, yapılan tevsi yatırım tutarının, dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dâhil) oranlanması suretiyle belirlenir. Bu hesaplama sırasında işletme aktifinde yer alan sabit kıymetlerin kayıtlı değeri, yeniden değerlenmiş tutarları ile dikkate alınır. İndirimli oran uygulamasına yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçtiği geçici vergi döneminde başlanır.
…”
hükümlerine yer verilmiştir.

19.06.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/3305 sayılı BKK’nın “Vergi indirimi” başlıklı 15’inci maddesinde indirimli kurumlar vergisine ilişkin hükümlere yer verilmiş olup bu maddenin beşinci fıkrasında;

“Bu maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını aşmamak ve toplam yatırıma katkı tutarının;

a) Büyük ölçekli yatırımlar ve bölgesel teşvik uygulamaları kapsamındaki yatırımlarda; 2 nci bölgede yüzde onunu, 3 üncü bölgede yüzde yirmisini, 4’üncü bölgede yüzde otuzunu, 5 inci bölgede yüzde ellisini ve 6’ncı bölgede yüzde seksenini,
b) Stratejik yatırımlarda;  6’ncı bölgede yüzde seksenini, diğer bölgelerde yüzde ellisini, geçmemek üzere yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli gelir veya kurumlar vergisi uygulanabilir.”
denilmektedir.

Aynı BKK’nın “Yatırım süresi ve tamamlama vizesi” başlıklı 24’üncü maddesinin birinci fıkrasında ise; “Yatırımın başlangıç tarihi, teşvik belgesi için Bakanlığa veya ilgili yerel birime müracaat tarihidir. Ancak, yatırıma başlanıldığının kabul edilebilmesi için, yatırımın başlangıç tarihinden sonra arazi-arsa, altyapı, bina-inşaat, makine ve teçhizat (avans ve ön ödemeler dahil) ile diğer yatırım harcamalarına yönelik olarak teşvik belgesinin ilk düzenlendiği tarihteki sabit yatırım tutarı esas alınmak üzere, sabit yatırım tutarının en az yüzde onu oranında (sabit yatırım tutarı elli milyon Türk Lirasının üzerindeki yatırımlar için en az beş milyon Türk Lirası) harcama yapılması gerekir.” hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, 2012/3305 sayılı BKK’nın 15’inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, bu maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını aşmamak ve toplam yatırıma katkı tutarının yatırım türleri ve bölgeler itibarıyla değişen oranlardaki kısmını geçmemek üzere yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli gelir veya kurumlar vergisi uygulanabilecektir. İndirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle yatırım döneminde 5’inci bölgedeki yatırımlar dolayısıyla yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarı %40 olarak belirlenmiş olup, anılan BKK’nın 24’üncü maddesinin birinci fıkrasına göre de yatırıma başlanmış sayılmak için sabit yatırım tutarının en az yüzde onu oranında harcama yapılması gerekmektedir.

Öte yandan, şirketiniz adına düzenlenen … tarihli ve … sayılı YTB’de, yatırım teşvik belgesine konu tevsi yatırımınızın, “öncelikli yatırım” olarak değerlendirilmek suretiyle 5’inci bölge desteklerinden faydalandırıldığı belirtilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 2012/3305 sayılı BKK kapsamında düzenlenmiş bahse konu YTB kapsamındaki yatırımınız devam ederken, yatırıma başlanmış sayılmak için öngörülen harcama tutarının gerçekleşmesiyle birlikte, toplam yatırım tutarı olan 19.000.000 TL ile yatırıma katkı oranının (0.40) çarpılması suretiyle bulunacak toplam yatırıma katkı tutarının (19.000.000 x 0.40= 7.600.000 TL) yarısını yani 3.800.000 TL’yi geçmemek ve fiilen gerçekleştirilen yatırım harcamasını aşmamak üzere, yatırım döneminde şirketinizin diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarınıza indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

Diğer taraftan, yatırım döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanması suretiyle bu dönemde faydalanılabilecek yatırıma katkı tutarına ulaşılması durumunda yatırım döneminde indirimli vergi uygulamasına son verilmelidir. Yatırımın kısmen veya tamamen işletilmeye başlanmasıyla birlikte, yatırım döneminde faydalanılan tutardan sonra kalan yatırıma katkı tutarına ulaşılıncaya kadar tevsi yatırımdan elde ettiğiniz kazanca indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkündür. İndirimli kurumlar vergisinin, tevsi yatırımlardan elde edilen kazancın ayrı hesaplarda izlenerek tespit edilebilmesi halinde, bu kazanca; kazancın ayrı şekilde tespit edilmesinin mümkün olmaması halinde ise, yapılan yatırım tutarının dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına oranlanmasıyla bulunan kazanca uygulanacağı tabiidir.

Kaynak: Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı
10 Mayıs 2016 Tarih ve 50426076-125[32/A-2015/20-260]-87 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yatirim-doneminde-diger-faaliyetlerden-kazanc-elde-edilmesi-halinde-yatirimin-isletilmeye-baslandigi-donemde-kurumlar-vergisi-indiriminden-nasil-yararlanilir/feed/ 0
Firma Bünyesinde İmal Edilen Makinelere Ait Harcamalar Yatırım Harcaması Sayılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/firma-bunyesinde-imal-edilen-makinelere-ait-harcamalar-yatirim-harcamasi-sayilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/firma-bunyesinde-imal-edilen-makinelere-ait-harcamalar-yatirim-harcamasi-sayilabilir-mi/#respond Mon, 18 Sep 2017 19:30:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=21608 (ÖZELGE) 

Konu: İthal edilmek yerine firmanın kendi bünyesinde üretilen makinelerin imali nedeniyle yapılan harcamaların yatırım harcaması olarak dikkate alınıp alınamayacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde düzenlenen 01.03.2013 tarih ve 109109 sayılı yatırım teşvik belgesi kapsamında ithal makine ve teçhizat listesinde bulunan yatırım ekipmanlarının şirketiniz bünyesinde imal edilmesi ve aktifleştirilmesi durumunda söz konusu yatırım ekipmanlarının imaline ilişkin harcamaların yatırım harcaması olarak yatırıma katkı tutarının hesabına dahil edilip edilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinde;
“(1) Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt işleri, 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Kanun ile 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulur.

(2) Bu maddenin uygulamasında yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranını ifade eder. Yatırımın tamamlanması şartıyla, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle yararlanılan kısmı hariç olmak üzere kalan yatırıma katkı tutarı, yatırımın tamamlandığı hesap dönemini izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır….
c) Yatırıma başlanan tarihten itibaren bu maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50’sini ve gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere; yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırmaya, bu oranı her bir il grubu, bölgesel, büyük ölçekli, stratejik ve öncelikli yatırımlar ile konusu, sektörü ve niteliği itibarıyla proje bazında desteklenmesine karar verilen yatırımlar için sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya,
…yetkilidir.
…”hükümlerine yer verilmiştir.

Öte yandan, 19/06/2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/3305 sayılı BKK’nın “Vergi indirimi” başlıklı 15 inci maddesinde indirimli kurumlar vergisine ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, bu maddenin; beşinci fıkrasında toplam yatırıma katkı tutarına mahsuben, gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını aşmamak ve yatırımların gerçekleştirildiği bölgelere göre farklı oranlarda olmak üzere diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara da indirimli kurumlar vergisi uygulanabileceği; altıncı fıkrasında ise arazi, arsa, royalti, yedek parça ve amortismana tabi olmayan diğer harcamalar ile 5520 sayılı Kanun gereği finans ve sigortacılık konularında faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen yatırımlar ve rödovans sözleşmesine bağlı olarak yapılan yatırımların vergi indirimi desteğinden yararlanamayacağı hükme bağlanmıştır.

Konuyla ilgili olarak Ekonomi Bakanlığından alınan yazıda, anılan Bakanlıkça onaylı ithal makine ve teçhizat listesinde yer aldığı hali ile kendi bünyenizde imal etmeyi planladığınız makineleri yapacağınız başvuru ile öncelikle ithal makine ve teçhizat listesinden yerli makine ve teçhizat listesine aktarmanız gerektiği, yerli makine ve teçhizat listesi kapsamında yer alan makine ve teçhizatın bileşenlerinin KDV’si ödenmek suretiyle temin edilerek tarafınızdan montaj ve üretiminin yapılıp yevmiye defterinde 253 no’lu Makine ve Tesisler hesabına kaydedilmesi durumunda, maliyet tutarları dikkate alınmak suretiyle söz konusu makine ve teçhizatın tamamlama vizesi aşamasında yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım harcaması olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğu belirtilmiştir.

Kaynak: Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı
12.06.2017 Tarih ve 17192610-125[ÖZG-15/5]- Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/firma-bunyesinde-imal-edilen-makinelere-ait-harcamalar-yatirim-harcamasi-sayilabilir-mi/feed/ 0
Spor Kulübü Derneğinin Sözleşmeli Sporcularına Makbuz Karşılığı Yaptığı Ayni Ödemeler Kurumlar Vergisinden Muaf mıdır? https://www.muhasebenews.com/spor-kulubu-derneginin-sozlesmeli-sporcularina-makbuz-karsiligi-yaptigi-ayni-odemeler-kurumlar-vergisinden-muaf-midir/ https://www.muhasebenews.com/spor-kulubu-derneginin-sozlesmeli-sporcularina-makbuz-karsiligi-yaptigi-ayni-odemeler-kurumlar-vergisinden-muaf-midir/#respond Thu, 13 Jul 2017 08:30:09 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17554 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Spor Kulübü Derneğinin Kurumlar Vergisi Muafiyeti.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kulübünüze bağlı takımlarda amatör olarak mücadele eden ve sözleşmesi bulunan sporculara ve antrenörlerine aylık maç başı ayni olarak (gıda, giyim vb. ) ödeme yapıldığı ve dernek makbuzu ile belgelendirildiği belirtilerek, yapılan bu yardımların vergi mevzuatı açısından değerlendirilmesi talep edilmiştir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazançları kurumlar vergisinin konusu kapsamına alınmış olup, aynı Kanunun 2’nci maddesinin beşinci fıkrasında da, dernek veya vakıflara ait ve tabi olup faaliyetleri devamlı bulunan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmayan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi işletme olduğu; altıncı fıkrasında ise dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemelerinin, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunmasının, tüzel kişiliklerinin olmamasının, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği; mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesinin veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerle ilgili (2.4.) bölümünde; iktisadi işletmenin belirlenmesinde iktisadi işletmenin en belirgin özelliklerinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi olduğu; diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı veya hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesinin, kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır.

Öte yandan, anılan Kanunun “Muafiyetler” başlıklı 4’üncü maddesinin (j) bendinde; Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadî işletmeleri ile sadece idman ve spor faaliyetlerinde bulunan anonim şirketlerin kurumlar vergisinden muaf oldukları hüküm altına alınmıştır.

Söz konusu Tebliğin “4.12. Spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi işletmeleri ile sadece idman ve spor faaliyetinde bulunan anonim şirketler” başlıklı bölümünde ise, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi işletmelerinin muafiyet hükmünden yararlanabilmesi için iktisadi işletmenin; Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve/veya özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş olan spor kulüplerine ait olması ile faaliyetlerinin sadece idman ve spor faaliyetlerinden ibaret olması gerektiği açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, vergi uygulamaları bakımından dernek olarak kabul edilen spor kulübünüzün tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamaktadır. Ancak, kulübünüzün, amatör olarak basketbol, futbol ve voleybol branşlarında ilin gençlerine sporu sevdirmek, yaygın hale getirmek ve gençleri kötü alışkanlıklardan korumaya yönelik yapmış olduğu faaliyetler karşılığında doğrudan veya dolaylı olarak bir bedel alınması halinde, kulübünüze bağlı bir iktisadi işletme oluşacağından, bu iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir. Ancak, spor kulübünüze bağlı iktisadi işletmenin, yukarıda yer alan muafiyet hükümleri çerçevesinde, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve/veya özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulübü olması ve sadece idman ve spor faaliyetinde bulunması şartıyla kurumlar vergisinden muaf olacağı tabiidir.

Öte yandan, kulübünüze bağlı takımlarda amatör olarak mücadele eden ve kulüple sözleşmesi bulunan lisanslı sporcular ile antrenörlere yönelik aylık maç başı ayni olarak (gıda, giyim vb.) ödeme yapılması, kulübünüzün mükellefiyetini etkilemeyecektir.

GELİR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Ücretin Tarifi” başlıklı 61’inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.”  hükmüne yer verilmiş olup, aynı maddenin 6’ncı bendinde de sporculara transfer ücreti veya sair adlarla yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatlerin ücret ödemesi sayıldığı belirtilmiştir.

Aynı Kanunun “Vergi Tevkifatı” başlığını taşıyan 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” denildikten sonra, aynı maddenin birinci bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61’inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre vergi kesileceği hüküm altına alınmıştır.

Diğer yandan, Kanunun “Müteferrik İstisnalar” başlıklı 23’üncü maddesinin 10 numaralı bendinde, “Hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri” ile aynı maddenin 15 numaralı bendinde yer alan “Yüz ve daha aşağı sayıda işçi çalıştıran işyerlerinde bir, yüzden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde iki, amatör sporcu çalıştıranların, her yıl milli müsabakalara iştirak ettiklerinin belgelenmesi ve bu amatör sporculara ödenen ücretler. (Asgari ücretin iki katını aşmamak kaydıyla)” in gelir vergisinden istisna edildiği hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun 24’üncü maddesinin 2 numaralı bendinde ise “Harcırah Kanunu kapsamı dışında kalan müesseseler tarafından idare meclisi başkanı ve üyeleri ile denetçilerine, tasfiye memurlarına ve hizmet erbabına (Harcırah Kanunu’na tabi olsun olmasın her türlü sözleşmeli personel dahil) verilen gerçek yol giderlerinin tamamı ile yemek ve yatmak giderlerine karşılık verilen gündelikler (Bu gündelikler aynı aylık seviyesindeki Devlet memurlarına verilen gündeliklerden fazla ise veya Devletçe verilen gündeliklerin en yüksek haddini aşarsa, aradaki fark ücret olarak vergiye tabi tutulur);” in ve Kanunun 29’uncu maddesinin (3) numaralı bendinde spor yarışmalarına katılan amatör sporculara ödenen ödül ve ikramiyelerin gelir vergisinden istisna olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun geçici 72’nci maddesinde, “31.12.2017 tarihine kadar sporculara yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerden aşağıdaki oranlarda gelir vergisi tevkifatı yapılır.

a) Lig usulüne tabi spor dallarında;
1) En üst ligdekiler için % 15,
2) En üst altı ligdekiler için % 10
3) Diğer liglerdekiler için %  5,

b) Lig usulüne tabi olmayan spor dallarındaki sporculara yapılan ödemeler ile milli sporculara uluslararası müsabakalara katılmaları karşılığında yapılan ödemelerden % 5.

(2) Bu ödemeler üzerinden 94 üncü madde kapsamında ayrıca tevkifat yapılmaz. Bu gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler dolayısıyla beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmez.
(3) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan ücret ve ücret sayılan ödemelerin vergilendirilmesinde 31.12.2007 tarihinde yürürlükte olan hükümler uygulanır.
(4) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” hükmü yer almıştır.

Konu ile ilgili olarak 267 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde gerekli açıklamalar yapılmıştır.

Diğer taraftan, 5253 sayılı Dernekler Kanunu ile ilgili olarak yayımlanan Dernekler Yönetmeliğinin 38 inci maddesinin ikinci fıkrasında, “Dernek giderleri ise fatura, perakende satış fişi, serbest meslek makbuzu gibi harcama belgeleri ile yapılır. Ancak dernekler, Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesi kapsamında bulunan ödemeleri için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre gider pusulası, bu kapsamda da bulunmayan ödemeleri için Gider Makbuzu düzenlerler.” denilmektedir.

Bu açıklamalara göre, kulübünüz tarafından yapılan ödemelerin ücret kabul edilebilmesi için sporcuların bir hizmet akdi ile kulübünüze tabi ve bağlı olarak çalıştırılmaları gerekmektedir. Ancak, söz konusu ödemelerin ücret kapsamında yapılmayıp bağış ve yardım olarak yapılması halinde ise bu ödemeler gelir vergisinin konusuna girmeyecektir.

Dolayısıyla, kulübünüze bağlı takımlarda amatör olarak mücadele eden ve sözleşmesi bulunan sporculara ve antrenörlere aylık maç başı ayni olarak gıda ve giyim vb. yapılan ödemeler ücret olarak değerlendirdiğinden; bu ödemelerin Gelir Vergisi Kanununun geçici 72’nci maddesine göre gelir vergisine tabi tutulması gerekir. Ayrıca, bu ödemeler yukarıda sayılan ve gelir vergisinden istisna edilen ödemeler kapsamına girmemesi nedeniyle, gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün değildir.

VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 238’inci maddesinde “İşverenler her ay ödedikleri ücretler için (Ücret bordrosu) tutmaya mecburdurlar. Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmaz.” hükmü yer almaktadır.

Söz konusu madde hükmüne göre, kulübünüze bağlı takımlarda amatör olarak mücadele eden ve sözleşmesi bulunan lisanslı sporcular ile antrenörlere yönelik aylık maç başı ayni olarak (gıda, giyim gibi) yapılan ve ücret olarak değerlendirilen ödemeler için ücret bordrosu düzenlenmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/3-g maddesine göre, genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların ve bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetleri, katma değer vergisine tabidir.

Aynı maddenin 4’üncü fıkrasında; ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği, 5’inci fıkrasında ise bu faaliyetlerin kanunların veya resmi makamların gösterdiği gerek üzerine yapılması, bunları yapanların hukuki statü ve kişiliklerinin işlemlerin mahiyetini değiştirmeyeceği ve vergilendirmeye mani teşkil etmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Bu maddelerde hükme bağlandığı üzere, dernekler ile kamu idare ve müesseselerinin faaliyetleri doğrudan katma değer vergisinin konusuna alınmamış, bu kuruluşlara ait veya tabi olan müesseselerin yukarıda belirtilen nitelikteki teslim ve hizmetlerinin vergiye tabi olduğu belirlenmiştir. Bu belirleme gereği dernekler ile kamu idare ve müesseseleri bu statüleri ile verginin mükellefi olmayıp, yalnızca bu müesseselere ait veya tabi olan iktisadi işletmeleri nedeni ile KDV mükellefidir.

Bu hüküm ve açıklamalar gereğince; spor kulübünüzün faaliyetleri nedeniyle, Kurumlar Vergisi Kanunu hükümleri gereğince kulübünüze bağlı iktisadi işletme oluştuğu takdirde KDV mükellefiyetinin tesis ettirilmesi ve kulübe bağlı takımlarda amatör olarak mücadele eden ve kulüple sözleşmesi bulunan lisanslı sporcular ile antrenörlere yönelik aylık maç başı ayni olarak (gıda, giyim vb.) yapılan (teslim) ödemelerin (Gelir Vergisi Kanunu yönünden ücret olarak değerlendirilmemesi kaydıyla) KDV ye tabi tutulması gerekmektedir.

Ancak, Kurumlar Vergisi Kanunu yönünden iktisadi işletme oluşmadığı takdirde KDV mükellefiyetinin tesis ettirilmesine ve söz konusu ayni (teslim) ödemeler KDV’nin konusuna girmeyeceğinden KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.

Kaynak: Afyonkarahisar Valiliği Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
26 Mayıs 2014 Tarih ve 63611781-125[2-2013/9 ]-15 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/spor-kulubu-derneginin-sozlesmeli-sporcularina-makbuz-karsiligi-yaptigi-ayni-odemeler-kurumlar-vergisinden-muaf-midir/feed/ 0