Uygulamalarına – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 14 Feb 2022 16:48:28 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik uygulamalarına hukuki pencereden bakış https://www.muhasebenews.com/artirilmis-gerceklik-ve-sanal-gerceklik-uygulamalarina-hukuki-pencereden-bakis/ https://www.muhasebenews.com/artirilmis-gerceklik-ve-sanal-gerceklik-uygulamalarina-hukuki-pencereden-bakis/#respond Sat, 05 Feb 2022 14:36:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=122364

Stj. Av. Gülşah Işık


I- GİRİŞ

Günümüzde hızla gelişen bilim ve teknoloji ile birlikte hayatımıza her geçen gün yeni uygulamalar ve kavramlar dahil olmaktadır. Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik kavramları gelişen teknolojiyle hayatımıza girmiş olan kavramlardır. Sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojilerindeki gelişmeler oldukça hızlı olup, birçok ülkedeki hukuk sistemi bu hızlı gelişmeye hazırlıksızdır.

Artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojileri dünyayı değiştiren en yeni teknolojilerdir. Bu teknolojilerle birlikte; siber güvenlik sorunları, kişisel verilerin korunması, vb. gibi sorunlar ulusal ve uluslararası düzeyde gündeme gelmektedir. Pek çok büyük teknolojik gelişmelerin getirdiği uygulamalar gibi sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik uygulamaları da hukuk doktrinine meydan okumaktadır. Hukuk sistemleri ve mahkemeler yıllardır çevrimiçi ihlallerle uğraşmaktadır. Artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte; alışılmış sorun ve ihlallerin dışında yeni ihlaller de meydana gelmekte olup, hukuk sistemlerinin bu ihlallere karşı çözüm üretmesi gerekmektedir.

Bu çalışmada öncelikle “artırılmış gerçeklik” ve “sanal gerçeklik” kavramları açıklanarak, hızla gelişen teknolojiyle birlikte hayatımızda daha çok yer alan bu kavramların hukuki açıdan getirdiği problemler incelenip, yapılması gereken hukuki düzenlemeler açıklanacaktır.

1- Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality) Kavramı

Günümüzün popüler teknolojilerinden biri olan artırılmış gerçeklik, halihazırda olan gerçekliği zenginleştirerek kullanıcıya yansıtan bir deneyim türüdür. Artırılmış gerçeklik, sanal gerçekliğin çeşitlenmiş halidir. [1] Artırılmış gerçeklik uygulamalarıyla birlikte; sanal nesneler gerçek ortam ile iç içe geçmekte ve karma bir şekilde algılanmaktadır.

Artırılmış gerçeklik, gerçek dünyanın yerini almamakla birlikte, onu tamamlayıcı özellik göstermektedir. Artırılmış gerçeklikte gerçek dünya ile sanal dünya birbirinden ayrılmamakta aksine iç içe geçmektedir. Sanal gerçeklikte kullanıcılara bir simülasyon deneyimi sunulurken, artırılmış gerçeklikte sanal nesneler, grafikler, sesler gerçeklik zemininden kopmadan kullanıcıya sunulmaktadır.

2- Artırılmış Gerçeklik Uygulamalarının Getirdiği Hukuki Sorunlar

Gelişen teknolojiyle birlikte uygulama alanı artan artırılmış gerçeklik uygulamaları pek çok sektörde kendine yer bulmaktadır. Örneğin; pazarlama, sinema, turizm, alışveriş, sağlık, emlak, oyun ve video, eğitim sektörleri artırılmış gerçeklik teknolojilerinin sıklıkla kullanıldığı sektörlerdir.

Artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisi şu anda Nintendo, IKEA, İnstagram ve Snapchat gibi birçok şirket tarafından kullanılmaktadır. Geniş kullanıcı kitlesine sahip bu gibi şirketler, kullanıcıların yoğun rağbet gösterdiği artırılmış gerçeklik teknolojilerini kullanırken kişilerin kişisel verilerini kaydetmekte ve işlemektedir.

Artırılmış gerçeklik uygulamalarına her yaş grubundan kişinin ulaşabilmesi nedeniyle ilgili uygulamaların tabi olacağı hukuki düzenlemeler daha fazla önem arz etmektedir. Artırılmış gerçeklik uygulamalarının kullanılması çoğunlukla sözleşme şartlarına tabidir. Kullanıcıların çoğunlukla dikkate almadan kabul ettiği kullanım koşulları, kişilerin gizli verilerini, mülkiyet haklarını önemli ölçüde sınırlandırmaktadır. [2]

Artırılmış gerçeklik uygulamaları kapsamında kurulan etkileşimler genellikle fiziksel ortamlarda kurulmadığı için, bu alanda gerçekleşen ihlallerin tespit edilmesi ve ihlallerin önlenmesi, tamamen gerçek bir zeminde kurulan ihlallerin tespitinden daha güç olabilmektedir. Dolayısıyla bu alanda gerçekleşebilecek ihlallerin önlenmesine yönelik yapılacak hukuki düzenlemeleri yapan erklerin, konunun teknik özelliği gözetilerek belirlenmesi gerekmektedir.

Bilim ve teknoloji insanlık tarihi boyunca var olmuş ve sürekli olarak gelişim göstermiştir. Son çeyrek yüz yılda bilim ve teknolojide görülen gelişim çok daha hızlı olmakta ve hukuk sistemleri bu gelişimi geriden takip etmektedir. Hukuk sistemlerinin teknolojik gelişimlerin gerisinde kalması çeşitli problemler yaratmaktadır. Yapılacak olan hukuki düzenlemelerin özellikle teknolojik alanda var olan yeniliklerin disiplinler arası niteliği göz önünde bulundurularak ortaya konması büyük önem arz etmektedir.

3- Sanal Gerçeklik (Virtual Reality)    

Sanal gerçeklik geçmişte var olmuş, günümüzde var olan veya gelecekte var olacak nesne veya insanların simüle edilmesi için bilgisayarlar sayesinde üretilen görüntüler ve sesler dizisi olarak tanımlanabilmektedir. [3] Artırılmış gerçeklik, var olan gerçekliğin algısını çeşitli veri akışlarıyla algıyı yükseltmekteyken; Sanal gerçeklik, fiziki ortamdan bağımsız olarak yeni yapay bir ortam yaratmaktadır.

Sanal gerçeklik, kullanıcılar tarafından etkileşim gerçekleştirilebilen ve keşfedilebilen, bilgisayar tarafından oluşturulan üç boyutlu ortamları tanımlamaktadır. Kullanıcılar bu teknoloji sayesinde bulunduğu sanal dünyanın bir parçası haline gelir, o dünya ile etkileşime geçebilir, nesneleri hareket ettirebilir, çeşitli eylemler gerçekleştirebilir.

Sanal gerçeklik, bilgisayar ortamında oluşturulan üç boyutlu resimlerin ve animasyonların teknolojik araçlarla insanların zihinlerinde gerçek bir ortamda bulunma hissini vermesinin yanı sıra, ortamda bulunan bu objelerle etkileşimde bulunmalarını sağlamaktadır. [4]

4. Sanal Gerçeklik Uygulamalarının Getirdiği Hukuki Sorunlar

Sanal gerçeklik uygulamalarının toplumda hızla yaygınlaşmasıyla birlikte; hukuk aktörleri, şirket sahipleri ve bu uygulamaların kullanıcı politikalarını düzenleyen kişiler önemli sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır.

Örneğin “sanal gerçeklik uygulamalarının içerdiği görsellerin hangi koşullar altında fikri mülkiyet yasalarını ihlal ettiği”, “sanal karakterlerin hangi koşullar altında tescil ve patent aracılığıyla koruma altına alınabileceği”, “kişilerin zararlı olduğu iddia edilen sanal eylemleri nedeniyle hangi durumda yasal yaptırımla karşı karşıya kalabileceği” hukuk sistemleri tarafından cevaplanması gereken sorulardan bazılarıdır. [5]

Bir sanal gerçeklik ürünü olan Deepfake uygulaması, yapay zekâ teknolojisi sayesinde insan yüzlerini değiştirip, bu şekilde fotoğraflar ve videolar hazırlamayı sağlayan teknolojik bir teknik olarak ifade edilmektedir. Bu sanal gerçeklik uygulaması ile bir kişinin yapmadığı veya söylemediği bir şey, o kişi onu yapmış ve söylemiş gibi gösterilebilmektedir. Bu uygulama kötü kullanıma oldukça açık bir teknoloji kullanması nedeniyle tehlike arz etmektedir. Zira bu teknolojiyle beraber sahte videolar ve içeriklerin ortaya çıkma ihtimali oldukça yüksektir.

Deepfake uygulaması sanal gerçeklik uygulamalarından yalnızca bir tanesi olmakla birlikte; sanal gerçeklik teknolojisi kullanan uygulamaların kişilerin kişisel verilerini ciddi boyutta tehdit ettiğini gözler önüne sermek açısından yeterli olmaktadır. Bu tür uygulamalar kişilerin kişisel verilerini tehdit etmekle birlikte; haberleşme hürriyetine ve bilgi edinme hakkına da tehdit teşkil edebilmektedir.

İnternet ortamında paylaşılan her çeşit içerik kişisel veri niteliğine sahip olabilmektedir. Örneğin paylaşılan bir fotoğraf, video veya sesin kişisel veri niteliğinde olması izahtan varestedir. Bu verilerin kişinin rızası olmaksızın saklanması ve işlenmesi hukuki sorumluluk doğurabilecektir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, hukuka aykırı olarak kişisel verilerin verilmesi, ele geçirilmesini ve kaydedilmesini suç olarak düzenleyerek; kişilerin verilerini güvence altına almayı amaçlamaktadır. İlgili düzenlemeler aşağıdaki gibidir:

“Kişisel verilerin kaydedilmesi

Madde 135– (1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır.”

“Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme

Madde 136– (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) (Ek:17/10/2019-7188/17 md.) Suçun konusunun, Ceza Muhakemesi Kanununun 236 ncı maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları uyarınca kayda alınan beyan ve görüntüler olması durumunda verilecek ceza bir kat artırılır.”

Kişisel verilerin korunmasıyla ilgili Türk Ceza Kanunu ve sair mevzuatlarda son zamanlarda yapılan düzenlemeler önemli olmakla birlikte; gelişen teknolojinin getirdiği sanal gerçeklik uygulamalarının doğuracağı ihlaller bakımından Türk Ceza Kanunu’nda ve sair mevzuatlarda yer alan düzenlemeler oldukça yetersiz kalmaktadır. Örneğin sanal gerçeklik teknolojileri kullanılarak tasarlanan uygulamalar ile dijital sahtecilik suçu meydana gelebilmekte olup, Türk Ceza Kanunu’nda bu suçun bir karşılığı bulunmamaktadır.

Cezai ve hukuki sorumluluk kapsamında değinilecek bir başka husus ise; sanal eylemlerin hangi durumlarda yaptırım ile karşılaşacağı hususudur. Sanal gerçekliğin kullanıcıya gerçek ortamının dışında bir deneyim sunması; sanal gerçeklik platformunda sınırsız bir eylem özgürlüğüne sahip olunduğu anlamına gelmemektedir. Sanal gerçeklik uygulamaları aracılığıyla kişilik haklarının saldırıya uğraması ve suç teşkil edecek fiillerde bulunulması muhtemeldir. Hukuk sistemimizin gelişen teknolojiyi hızla yakalayarak bu hususları çözüm üretmesi gerekmektedir.

Ceza mevzuatındaki eksikliklerin yanı sıra; fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı da gelişen teknolojinin getirdiği sorunlar için yetersiz kalabilmektedir. Örneğin; sanal gerçeklik uygulamalarında yer alan karakterlerin nasıl koruma altına alınacağı, uygulama sahiplerinin haklarının hangi şartlar altında korunacağı ile ilgili herhangi bir düzenleme yer almamaktadır.

II- SONUÇ

Son zamanlarda bilim ve teknolojide yaşanan hızlı gelişmeler; artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik kavramını ve bu teknolojiler kullanılarak tasarlanmış uygulamaları hayatımıza dahil etmiştir. Bilginin ve paylaşımın sınır tanımadığı bu dönemde; hayatımıza giren her yenilik bilinmezliklerle dolu pek çok sorunu da beraberinde getirmektedir.

Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik uygulamaları pek çok sektörde aktif olarak kullanılmakta ve kullanıcılara farklı deneyimler sunmaktadır. Bu uygulamaların getirdiği kolaylıklar ve sunduğu fırsatlar oldukça geniş olmakla birlikte; beraberinde doğacak toplumsal ve hukuki sorunlar da yadsınamayacak kadar fazladır.

Hukuk sistemleri, kişilerin haklarını korumayı, kişi özgürlüklerini güvence altına almayı, önleyici ve cezalandırıcı düzenlemeler ile kişilerin uğrayacağı saldırıları en aza indirgemeyi amaçlamaktadır. Her ne kadar hukuk sistemlerinin, hızla gelişen teknolojinin getirdiği sorunlara tam zamanında yetişmesi beklenemeyecek olsa da mevcut gelişmeler yakından takip edilerek, bu gelişmeler için bir an evvel hukuki bir zemin oluşturulması gereklidir.

Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik uygulamalarının birçok kullanıcısının bulunması ve bu kullanıcı kitlesinin gün geçtikçe katlanarak artması sebebiyle; meydana gelmiş veya gelme ihtimali olan hak ihlallerinin bir an evvel önüne geçmek büyük önem arz etmektedir. Bu doğrultuda kanun koyucuların disiplinler arası bir bakış açısıyla konuyu ele alarak uygun çözümler üretmesi gerekmektedir.

Stj. Av. Gülşah Işık


Kaynakça:

1. Azum 1997

2. Law, Virtual Reality and Augmented Reality (p.1056)

3. Akaslan, Ernst, Sarıışık, Erdoğan, 2018)

4. The Turkish Online Journal of Educational Technology – TOJET July 2005

5. Research Handbook on the Law of Virtual and Augmented Reality, Woodrow Barfield


Kaynak: Stj. Av. Gülşah Işık İçerik, Özgun Law firmasının özel izni ile yayınlanmıştır. Yazıya ilişkin tüm hak ve sorumluluk yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/artirilmis-gerceklik-ve-sanal-gerceklik-uygulamalarina-hukuki-pencereden-bakis/feed/ 0
Elektronik Belgeye Dönüşüm Uygulaması Tek Tebliğde birleştiriliyor. 15.4.2019 https://www.muhasebenews.com/elektronik-defter-ve-belge-uygulamalarina-iliskin-genel-tebliglerin-birlestirilmesi-amaciyla-vergi-usul-kanunu-genel-teblig-taslagi-hazirlanmistir/ https://www.muhasebenews.com/elektronik-defter-ve-belge-uygulamalarina-iliskin-genel-tebliglerin-birlestirilmesi-amaciyla-vergi-usul-kanunu-genel-teblig-taslagi-hazirlanmistir/#respond Mon, 15 Apr 2019 11:45:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=54659 Elektronik Belgeye Dönüşüm Uygulaması Tek Tebliğde birleştiriliyor. 15.4.2019
Elektronik Defter ve Belge Uygulamalarına İlişkin Genel Tebliğlerin Birleştirilmesi Amacıyla “Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ Taslağı” Hazırlanmıştır.

Yürürlükte bulunan elektronik defter ve belge uygulamalarının;

a) Kapsamının genişletilmesi amacıyla yeni dahil olacak mükellef gruplarının belirlenmesine, 

b) Mükelleflerimizden gelen talepler doğrultusunda mevzuatımıza yeni elektronik belge uygulamalarının (e-Dekont, e-Sigorta Poliçesi, e-Sigorta Komisyon Gider Belgesi, e-Döviz Alım-Satım Belgesi, e-Gider Pusulası )  dahil edilmesine,

c) Elektronik defter ve belge uygulamalarına ilişkin  mevzuatta sadeleştirmeyi ve basitliği sağlamak üzere, bugüne kadar yayınlanmış olan 19  adet Genel Tebliğ  yerine TEK bir Genel Tebliğ hazırlanmasına,

yönelik  Elektronik Defter ve Belge Uygulamalarına İlişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ Taslağı”  hazırlanmıştır.

Söz konusu Genel Tebliğ Taslağı ile yürürlükte bulunan Genel Tebliğ açıklamaları, elektronik defter ve belge uygulamaları bazında ve sistematik bir yaklaşımla yeniden ele alınmış ve uygulamalara zorunlu olarak dahil olması gereken mükellef grupları ve uygulamalara  zorunlu geçiş tarihleri,  daha önce paylaşılan Tebliğ Taslaklarına ilişkin kamu oyundan gelen görüşler  çerçevesinde yenilenmiştir.

Söz konusu Tebliğ Taslağı, öngörülen yenilikler ana başlıkları itibariyle aşağıda yer almaktadır:

1. 2018  veya müteakip yıllar cirosu 5 milyon TL’yi aşan mükelleflerin 1.1.2020 tarihine kadar ( 2019 ve izleyen yıllar cirosu 5 milyon TL yi aşan mükelleflerin  ise ilgili yılı izleyen 2 nci yılın başından itibaren)

e-Fatura ve e-Defter uygulamasına  geçiş zorunluluğu getirilmesi,

2. ÖTV (I) sayılı liste kapsamındaki mallar ile ilgili olarak EPDK dan lisans alan veya ÖTV III sayılı liste kapsamından ÖTV mükellefiyeti tesis ettirenlerin (bayilik lisansı olanlar dahil), lisans alımı veya ÖTV mükellefiyetinin tesis edildiği ayı izleyen dördüncü ayın başından itibaren  (2019 yılında lisans alımı veya mükellefiyet tesisini gerçekleştiren mükellefler  1.1.2020 tarihinden itibaren) e-Fatura ve e-Defter uygulamasına geçiş zorunluluğu getirilmesi,

3. Gümrük Beyannameli mal ihracı faturaları ile yolcu beraberi eşya ihracı faturalarında 1/7/2017 tarihinden itibaren olduğu gibi, e-Fatura uygulamasında bulunan mükelleflerin bavul ticareti kapsamında hali hazırda kağıt ortamda düzenledikleri ÖZEL FATURA’ların da 1.1.2020  tarihinden itibaren elektronik ortamda ve e-Fatura olarak düzenlenmesi zorunluluğunun getirilmesi,

4. e-Arşiv Fatura Uygulamasından da GİB tarafından mükelleflere ücretsiz olarak sunulan PORTAL yöntemi ile yararlanılabilmesi imkanının getirilmesi,

5. Hali hazırda 421 ve 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri kapsamında e-Fatura ve e-Defter uygulamalarına dahil olma zorunluluğu bulunan mükelleflerin, 1.9.2019  tarihine kadar e-Arşiv Fatura uygulamasına da geçme zorunluluğunun  getirilmesi,

6. e-Ticaret Aracı Hizmet Sağlayıcıları, İnternet Reklamcılığı Hizmet Aracıları ile İnternet Ortamında İlan Yayınlayan mükelleflere 1.1.2020  tarihine kadar e-Arşiv Fatura uygulamasına zorunlu olarak dahil olmaları,

7. 2018 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 5 Milyon TL ve üzeri olan mükelleflere Gelir/Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin verildiği tarihi izleyen hesap dönemi başından itibaren  e-Arşiv Fatura uygulamasına de zorunlu olarak geçmeleri,

8. e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamalarına kayıtlı olmayan mükelleflerce aynı günde aynı kişi veya kurumlara düzenlenen faturaların vergiler dahil toplam tutarının 50.000 TL’yi aşması halinde söz konusu faturaların 1.1.2020 tarihinden itibaren ücretsiz olarak sunulan e-Arşiv İnternet Portali (GİB PORTAL) üzerinden e-Arşiv Fatura olarak düzenleme zorunluluğu getirilmesi,

9. 483 SN VUK Genel Tebliğinin 6 ncı maddesinde belirtilen ÖKC kullanımından muafiyeti şartlarını sağlayarak ÖKC kullanımından muaf olan ve e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olan mükelleflerin;  vergiler dahil 500 TL yi aşmayan perakende mal ve hizmet satışlarında düzenlenecek e-Arşiv Faturalarında müşterinin adı bölümüne “Nihai Tüketici” açıklaması ile düzenlenmesi halinde perakende satış fişi veya ödeme kaydedici cihaz fişi yerine kullanılabilmesine imkan verilmesi,

10. Gelir İdaresi Başkanlığının, yapacağı analiz çalışmalarıyla riskli ya da vergiye uyum düzeyi düşük mükelleflere ve Başkanlıkça belirlenen diğer mükellef gruplarına yazılı bildirimle en az 1 aylık süre vermek suretiyle e-Fatura, e-Defter  ve e-Arşiv Fatura uygulamalarına geçme zorunluluğu getirilebilmesi,

11. Tebliğde belirtilen mükellef gruplarına e-Arşiv Faturalarının düzenlenmesi ve müşterilerine kağıt ortamda iletilmesinde el terminallerinin kullanılabilmesine  imkan verilmesi,

12. e-İrsaliye, e-Serbest Meslek Makbuzu, e-Müstahsil Makbuzu  uygulamalarına 1/1/2020 tarihinden itibaren zorunlu olarak dahil olması gereken mükellef grupları yeniden belirlenmiş,

13. e-İrsaliye uygulamasına kayıtlı olmayan alıcılara da sevk irsaliyesinin e-İrsaliye olarak düzenlenmesi ve muhatabına talebi doğrultusunda kağıt veya elektronik ortamda iletilmesi,

14. e-Dekont, e-Sigorta Poliçesi, e-Sigorta Komisyon Gider Belgesi, e-Gider Pusulası, e-Döviz Alım-Satım Belgesi  uygulamaları da Tebliğe eklenerek hali hazırda kağıt ortamda düzenlemek, muhafaza ve ibraz etmek durumunda kaldığı söz konusu  belgelerin de elektronik ortamda elektronik belge olarak düzenlenip, muhafaza ve ibraz edilmesine imkan verilmesi,

15. Şehirlerarası tarifeli yolcu taşımacılığı gerçekleştiren mükelleflerin 1.1.2020 tarihine kadar e-Bilet uygulamasına dahil olma zorunluluğu getirilmesi,

16. Sinema işletmelerinin 1.1.2020 tarihine kadar e-Bilet uygulamasına dahil olması ve düzenlenen her e-Biletin ayrıca Yeni Nesil ÖKC’lerde de Bilgi Fişi yoluyla  kayıt edilmesi ve GİB’e e-Bilet Raporlarının iletilmesi zorunluluğunun getirilmesi,

17. Sigorta Şirketlerinin 1.1.2020 tarihine kadar e-Sigorta Komisyon Gider Belgesi uygulamasına zorunlu olarak dahil olmaları,

18. Elektronik defter yazılımlarında ilk onaydan sonra gerçekleştirilen güncellemelerin de test ve onay işlemine tabi olması,

19. Elektronik defter uygulamasında elektronik defterler oluşturuluncaya kadarki süreçte muhasebe kayıtların Muhasebe Fişleri ile  tevsik olunması gerektiği,

20. Elektronik defter ve berat dosyalarının mükelleflerin muvafakatnameleri ile Başkanlıktan izin alan özel entegratörlerin, 3568 Sayılı Kanunla yetkilendirilen Meslek Mensuplarının,  mali mühürleri ya da elektronik imzaları  ile de imzalanabilmesi imkanının getirilmesi,

21. Elektronik defter ve berat dosyalarının mükelleflerin sistemlerinde oluşabilecek elektronik vb. diğer teknik sorunlar, mücbir sebepler nedeniyle zayi olması halinde defter kayıtlarına sonradan ulaşılabilmesini sağlamak üzere gizlilik ve güvenlik esasları da dikkate alınarak, defter ve berat dosyalarının ikincil kopyalarının Başkanlıkta veya Başkanlıktan  izin alan saklamacı kuruluşlarda 1.1.2020  tarihinden itibaren ayrıca saklanması zorunluluğunun getirilmesi,

22. Mücbir sebepler vb. teknik sebeplerle defter ve belgelerin zayi olması halinde izlenmesi gereken usul ve esasların açıklığa kavuşturulması,

öngörülmektedir.

Bu taslağın geliştirilmesi ve yayımlanmaya hazır hale getirilmesi için Başkanlığımızca çalışmalar devam etmekte olup; mevcut taslakta yer alan konuların geliştirilmesi, değiştirilmesi veya katkıda bulunulması ile ilgili görüş ve önerilerinizi, 02.05.2019 tarihine kadar euysal@gelirler.gov.tr  e-posta adresine iletebilirsiniz.

Söz konusu Tebliğ Taslağı için tıklayınız.

 

 

 


Kaynak: gib.gov.tr
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/elektronik-defter-ve-belge-uygulamalarina-iliskin-genel-tebliglerin-birlestirilmesi-amaciyla-vergi-usul-kanunu-genel-teblig-taslagi-hazirlanmistir/feed/ 0
Bankaların Muhasebe Uygulamalarına ve Belgelerin Saklanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik https://www.muhasebenews.com/bankalarin-muhasebe-uygulamalarina-ve-belgelerin-saklanmasina-iliskin-usul-ve-esaslar-hakkinda-yonetmelikte-degisiklik-yapilmasina-dair-yonetmelik/ https://www.muhasebenews.com/bankalarin-muhasebe-uygulamalarina-ve-belgelerin-saklanmasina-iliskin-usul-ve-esaslar-hakkinda-yonetmelikte-degisiklik-yapilmasina-dair-yonetmelik/#respond Tue, 02 Apr 2019 06:45:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=53258

2 Nisan 2019 SALI

Resmî Gazete Sayı : 30733

YÖNETMELİK

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:

BANKALARIN MUHASEBE UYGULAMALARINA VE BELGELERİN
SAKLANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA
YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 – 1/11/2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bankaların Muhasebe Uygulamalarına ve Belgelerin Saklanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Bankalar, yıl sonu konsolide ve konsolide olmayan finansal raporları ilgili oldukları yılı takip eden Nisan ayı sonuna kadar Kuruma ve kuruluş birliklerine elektronik ortamda tevdi etmek zorundadır.

(2) Türkiye’de şube açmak suretiyle faaliyette bulunan bankalar, Türkiye’deki yönetim merkezleri tarafından düzenlenen ve müdürler kurulu tarafından imzalanan Türkiye’deki faaliyetlerine ait yıl sonu bilânçoları ile gelir tablolarını, bunların açıklama ve dipnotlarını, merkezlerinin bilânço ve gelir tablolarını Kuruma ve kuruluş birliklerine elektronik ortamda tevdi etmek zorundadır.

(3) Bankalar Mart, Haziran ve Eylül ayları sonu itibarıyla düzenleyecekleri konsolide olmayan ara dönem finansal raporlarını kırkbeş gün içinde, konsolide olanları ise yetmişbeş gün içinde Kuruma ve kuruluş birliklerine elektronik ortamda tevdi etmek zorundadır.”

“(5) Bankalar yıl sonu konsolide ve konsolide olmayan finansal tablolarını dipnotsuz olarak ilgili oldukları yılı takip eden Nisan ayı sonuna kadar Resmî Gazete’de ilan eder.”

MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı yürütür.

 

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

1/11/2006

26333

Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

1-

21/12/2008

27087

2-

31/12/2013

28868

3- 23/10/2015

29511

 

 

 


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bankalarin-muhasebe-uygulamalarina-ve-belgelerin-saklanmasina-iliskin-usul-ve-esaslar-hakkinda-yonetmelikte-degisiklik-yapilmasina-dair-yonetmelik/feed/ 0
2019 Yılında e-Fatura, e-Defter ve e-Arşiv Uygulamalarına Başlama Tarihleri https://www.muhasebenews.com/2019-yilinda-e-fatura-e-defter-ve-e-arsiv-uygulamalarina-baslama-tarihleri/ https://www.muhasebenews.com/2019-yilinda-e-fatura-e-defter-ve-e-arsiv-uygulamalarina-baslama-tarihleri/#respond Mon, 26 Nov 2018 07:40:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=40197
21.11.2018/184-1
ÖZEL MEVZUAT SİRKÜLERİ 2019 YILINDA E-FATURA, E-DEFTER VE E-ARŞİV UYGULAMALARINA BAŞLAMA TARİHLERİ
ÖZET: Mevcut Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ve taslak genel tebliğ düzenlemelerine
göre 2019 yılında e-Fatura, e-Defter ve e-Arşiv uygulamasına geçiş tarihleri bu Sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.
Mevcut düzenlemelere göre,
2017 hesap dönemi brüt satış hasılatı 10 milyon TL ve üzeri olan mükellefler, 2019 hesap döneminde, e-defter tutmak ve 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren e-fatura düzenlemek
zorundadırlar.
VUK Tebliğ taslağı ile de hali hazırda 421 ve 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri kapsamında e-Fatura ve e-Defter uygulamalarına dahil olma zorunluluğu bulun
an mükelleflere, 1.7.2019 tarihine kadar e-Arşiv Fatura uygulamasına da geçme zorunluluğu getirilmektedir.
Vergi Usul Kanunu Tebliğlerine göre e-Fatura, e-Defter ve e-Arşiv tanımları aşağıdaki gibidir.
⎯E-fatura, 397 sıra No.lu VUK Genel Tebliğinde yer alan şartlara uygun olan ve elektronik belge biçiminde oluşturulmuş fatura olarak tanımlanmaktadır. E-Fatura, yeni bir belge
türü olmayıp, kağıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahiptir.
⎯Elektronik arşivi se 433 No.lu VUK Genel Tebliğinde yer alan şartlara uygun şekilde
elektronik ortamda oluşturulan faturanın elektronik ortamda muhafaza ve ibraz
edilmesi anlamına gelmektedir E-Fatura, e-fatura sistemine kayıtlı olan mükelleflere
düzenlenirken, e-arşiv olarak düzenlenen fatura e-Fatura Uygulamasına kayıtlı olmayan
vergi mükelleflerine ve vergi mükellefi olmayanlarla ilgilidir.
⎯e-Defter ise Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince tutulması
zorunlu olan defterlerin ilgili idareler tarafından belirlenen format ve standartlara uygun
biçimde elektronik dosya biçiminde hazırlanması, bastırılmaksızın kaydedilmesi,
değişmezliğinin, bütünlüğünün ve kaynağının doğruluğunun garanti altına alınması ve
ilgililer nezdinde ispat aracı olarak kullanılabilmesine imkan tanımayı hedefleyen hukuki
ve teknik düzenlemeler bütünü olarak tanımlanmaktadır.
Bugüne kadar Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile yapılan düzenlemelerle aşağıdaki
mükelleflere e-defter ve e-fatura uygulaması zorunluluğu getirilmiştir.
1) Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ lisansına sahip olanlar,
2) Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ lisansına sahip olanlardan 2011
takvim yılında mal alan mükelleflerden 31/12/2011 tarihi itibariyle asgari 25 Milyon TL
brüt satış hasılatına sahip olanlar,
3) Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal
edenler,
4) Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal
edenlerden 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31/12/2011 tarih
i itibariyle asgari 10 Milyon TL brüt satış hasılatına sahip olanlar,
5) Elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçme zorunluluğu getirilen
mükellefler; tam bölünme, birleşme (devralma şeklinde birleşme ve yeni kuruluş
şeklinde birleşme) veya tür (nev’i) değişikliğine gitmeleri halinde devrolunan veya
birleşilen tüzel kişi mükellefler ile tam bölünme veya tür (nev’i) değişikliği sonucunda
ortaya çıkan yeni tüzel kişi mükellefler,
6) 2014 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan
mükellefler,
7) Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb.
faaliyetleri nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’ndan lisans alan
mükellefler (Bayilik lisansı olanlar, münhasıran bu lisansa sahip olmaları nedeniyle bu
kapsamda değerlendirilmez). Hazine ve Maliye Bakanlığı, e-defter, e-arşiv ve e-fatura uygulamasına dahil olan mükellef sayılarını artırmayı hedeflemektedir. Bu kapsamda halen
Gelir İdaresi Başkanlığı internet sayfasında yayınlamakta olduğu Vergi Usul Kanunu Tebliği taslaklarında e-defter, e-fatura ve e-arşiv uygulamasının yaygınlaştırılmasına ilişkin düzenlemelere yer vermektedir.
Halen yürürlükte olan Vergi Usul Kanunu Tebliğleri ile taslak düzenlemelere göre, bu
uygulamaların yaygınlaştırılmasının genel çerçevesi aşağıdaki gibidir.
Bkz. http://www.gib.gov.tr/taslaklar
1- E-Defter ve e-Fatura
1.1- MEVCUT DÜZENLEMELER
E-Defter ve e-Fatura tutma zorunluluğu diğer mükellefler için ne zaman başlar?
Halen diğer mükellefler (yukarıda belirtilen) yanında, 2016 hesap dönemi brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler 2018 hesap döneminde e-defter tutmakta
ve 1/1/2018 tarihinden buyana e-fatura düzenlemektedirler. Bunlara ilave olarak 2019
yılında aşağıda belirtilen mükelleflerde e-defter ve e-fatura uygulamasına geçeceklerdir.
1.2017 hesap dönemi brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler 2019
hesap döneminde, e-defter tutmak ve 1/1/2019 tarihinden itibaren e-fatura düzenlemek zorundadır.
2.Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb.
faaliyetleri nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’ndan 2018 yılı içerinde lisans alan mükellefler 1/1/2019 tarihinden itibaren elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçmek zorundadır. Bununla birlikte lisans tarihi 1/10/2018 – 31/12/2018 tarihi olan mükellefler istemeleri halinde 1/1/2020  tarihinden itibaren elektronik defter
tutabilecekler ve e-Fatura uygulamasına geçebileceklerdir.
3. Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli III sayılı listedeki malları imal, inşa ve ithal eden
mükellefler de 2018 yılı içerinde mükellefiyet tesis ettirenler 1/1/2019 tarihinden itibaren
elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçmek zorundadır. Bununla birlikte mükellefiyet tesis tarihi 1/10/2018 – 31/12/2018 tarihi olan mükellefler istemeleri halinde
1/1/2020 tarihinden itibaren elektronik defter tutabilecekler ve e-Fatura uygulamasına geçebileceklerdir.
1.2- VUK TEBLİĞ TASLAĞI DÜZENLEMELERİ
VUK Genel Tebliğ Taslağı ile ⎯ 2017 veya müteakip yıllar cirosu 5 milyon TL’yi aşan
mükelleflerin 1.7.2019 tarihinden itibaren e -Fatura uygulamasına ve 1.1.2020 tarihinden itibaren de e-Defter Uygulamasına
⎯ 2018 ve izleyen yıllar cirosu 5 milyon TL yi aşan mükellefler ise ilgili yılı izleyen 2’nci yılın başından itibaren geçiş zorunluluğu getirilmesi, öngörülmektedir.
ÖTV I ve III sayılı liste kapsamında olanlar ÖTV (I) sayılı liste kapsamındaki mallar ile ilgili olarak EPDK dan lisans alan veya ÖTV III sayılı liste kapsamından ÖTV mükellefiyeti tesis
ettirenlerin, lisans alımı veya ÖTV mükellefiyetinin tesis edildiği ayı izleyen dördüncü ayın başından e-Fatura ve e-Defter uygulamasına (2018 yılında lisans alımı veya mükellefiyet tesisini gerçekleştiren mükellefler için 1.7.2019 tarihinden itibaren e-Fatura uygulamasına,
1.1.2020 tarihinden itibaren e-Defter uygulamasına) geçiş zorunluluğu getirilmektedir.
————————————————————————————————
2- İhracat İşlemlerinde e-Fatura Uygulaması
2.1- MEVCUT DÜZENLEMELER
E-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerden, 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11’inci maddesi kapsamındaki mal ihracı ve yolcu
beraberi eşya ihracı (Türkiye’de ikamet etmeyenlere KDV hesaplanarak yapılan satışlar)
kapsamında fatura düzenleyecek olanlar, bahsi geçen faturalarını 1/7/2017 tarihinden itibaren e-fatura olarak düzenlemektedirler.
Bununla birlikte e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerden mal ihracı ve yolcu
beraberi eşya ihracı kapsamında fatura düzenleyecek olanlar, istemeleri halinde
1/1/2017 tarihinden itibaren söz konusu faturalarını e-Fatura olarak düzenlemeye başlayabilecekleri gibi 1/7/2017 tarihine kadar matbu (kağıt veya e-Arşiv) fatura da düzenleyebilmektedirler.
2.2- VUK TEBLİĞ TASLAĞI DÜZENLEMELERİ
E -Fatura uygulamasında bulunan mükelleflerin bavul ticareti kapsamında hali hazırda kağıt ortamda düzenledikleri ÖZEL FATURA’ları 1.7.2019 tarihinden itibaren elektronik ortamda ve e-Fatura olarak düzenlenmesi zorunluluğu getirilmektedir.
—————————————————————————————————
3- E-arşiv
3.1- MEVCUT DÜZENLEMELER
Kimler e-arşiv kullanmak zorundadır?
E-arşiv uygulamasından yararlanmak isteyen mükelleflerin 397 sıra numaralı Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliği ile getirilen e-Fatura Uygulamasına kayıtlı olmaları gerekmektedir.
Ancak 464 Sıra No.lu VUKGT uyarınca internet üzerinden mal ve hizmet satışı yapan ve 2017 yılı gelir tablosu brüt satış hasılatı tutarı 5 milyon lira ve üzerinde olan mükellefler,
31/12/2018 tarihine kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak
1/1/2019 tarihinden itibaren e-Arşiv Uygulamasına geçmek zorundadırlar.
3.2- VUK TEBLİĞ TASLAĞI DÜZENLEMELERİ
VUK Tebliğ taslakları ile öngörülen geçiş dönemleri aşağıdaki gibidir.
1. VUK Tebliğ taslağı ile hali hazırda 421 ve 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri kapsamında e-Fatura ve e-Defter uygulamalarına dahil olma zorunluluğu bulunan mükelleflere, 1.7.2019 tarihine kadar e-Arşiv Fatura uygulamasına da geçme
zorunluluğu getirilmektedir.
2. E-Ticaret Aracı Hizmet Sağlayıcıları, İnternet Reklamcılığı Hizmet Aracıları ile İnternet
Ortamında İlan Yayınlayan mükelleflere 1.7.2019 tarihine kadar e-Arşiv Fatura uygulamasına geçiş zorunluluğu getirilmektedir.
3. 2017 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 5 Milyon TL ve üzeri olan mükelleflere Gelir/Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin verildiği tarihi izleyen hesap dönemi başından itibaren (2017 yılı cirosundan dolayı
aşanlar için 1.7.2019 tarihine kadar) e-Arşiv Fatura uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmektedir.
4. e-Fatura ve e-Arşiv uygulamalarına kayıtlı olmayan mükelleflerce aynı günde aynı kişi
veya kurumlara düzenlenen faturaların vergiler dahil toplam tutarının 50.000 TL’yi
aşması halinde söz konusu faturaların 1.7.2019 tarihinden itibaren ücretsiz olarak
sunulan e-Arşiv İnternet Portali üzerinden e-Arşiv Fatura olarak düzenleme
zorunluluğu getirilmektedir.
5. 483 SN VUK GT’nin 6’ncı maddesinde belirtilen ÖKC kullanımından muafiyeti şartlarını
sağlayarak ÖKC kullanımından muaf olan ve e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olan mükelleflerin; vergiler dahil 500 TL’yi aşmayan perakende mal ve hizmet satışlarında
düzenlenecek e-Arşiv Faturalarında müşterinin adı bölüm üne “Nihai Tüketici” açıklaması
ile düzenlenmesi halinde perakende satış fişi veya ödeme kaydedici cihaz fişi yerine kullanılabilmesine imkan verilmektedir.
6. Başkanlık, yapacağı analiz çalışmalarıyla riskli ya da vergiye uyum düzeyi düşük mükelleflere ve Başkanlıkça belirlenen diğer mükellef gruplarına yazılı bildirimle en az 3 aylık süre vermek suretiyle e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamalarına geçme zorunluluğu
getirmeye yetkili kılınmaktadır.
7. Tebliğ taslağı ile belirtilen mükellef gruplarına e-Arşiv Faturalarının düzenlenmesi ve müşterilerine kağıt ortamda iletilmesinde elterminallerinin kullanılması imkanı
getirilmektedir.
Diğer taraftan, yukarıda belirtilen tebliğ taslaklarında yer alan tarihlerin henüz kesinleşmediği ve değişebileceği dikkate alınmalıdır.
TÜRMOB Mevzuat sirküleri

Kaynak: Turmob.org.tr
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2019-yilinda-e-fatura-e-defter-ve-e-arsiv-uygulamalarina-baslama-tarihleri/feed/ 0