tutulan – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 10 Nov 2023 10:53:09 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Defter Beyan Sisteminde Tutulan Defterler Ayrıca Kağıt Ortamında Saklanacak Mı? https://www.muhasebenews.com/defter-beyan-sisteminde-tutulan-defterler-ayrica-kagit-ortaminda-saklanacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/defter-beyan-sisteminde-tutulan-defterler-ayrica-kagit-ortaminda-saklanacak-mi/#respond Fri, 10 Nov 2023 10:51:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147416 Defter Tutma ve Belge Saklama Yükümlülükleri Nelerdir?

Gerçek usulde mükellef olan ticari kazanç mükellefleri, Vergi Usul
Kanununa göre defter tutmak mecburiyetindedir. Defter tutmak mecburiyetinde olanların, Vergi Usul Kanununa göre defter ve belgelerini ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak 5 yıl süreyle muhafaza etme zorunluluğu bulunmaktadır.

Defter-Beyan Sistemi üzerinden tutulan defterlerin, mükelleflerce ayrıca kâğıt ortamında saklanmasına gerek bulunmamaktadır.

Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulmasını Sağlayan Sistemler Nelerdir?

Defter Beyan Sistemi (DBS):

İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile basit usule tabi olan mükelleflerin kayıtlarının elektronik ortamda tutulması, bu mükelleflerden defter tutmak zorunda olanların defterlerinin bu kayıtlardan hareketle oluşturulmasına imkan veren sistemdir. Defter Beyan Sistemine, işe başlama bildiriminin verildiği günü izleyen yedinci iş gününün sonuna (saat 23.59’a) kadar başvuru yapılması gerekmektedir.

Elektronik Defter Uygulaması (e-Defter):

Vergi Usul Kanununa ve/veya Türk Ticaret Kanununa göre tutulması zorunlu olan
defterlerde yer alması gereken bilgileri kapsayan elektronik kayıtlar bütünüdür. Bu uygulama yoluyla defter dosyalarının
elektronik dosya biçiminde hazırlanması, kağıda bastırılmaksızın oluşturulması, kaydedilmesi, değişmezliğinin, bütünlüğünün ve
kaynağının doğruluğunun elektronik imza/mali mühür araçları ile garanti altına alınması ve ilgililer nezdinde ispat aracı olarak
kullanılabilmesi sağlanmaktadır.


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/defter-beyan-sisteminde-tutulan-defterler-ayrica-kagit-ortaminda-saklanacak-mi/feed/ 0
VUK hükümlerine göre tutulması zorunlu olan Defter-i Kebir’in tasdiki zorunlu değildir. https://www.muhasebenews.com/vuk-hukumlerine-gore-tutulmasi-zorunlu-olan-defter-i-kebirin-tasdiki-zorunlu-degildir/ https://www.muhasebenews.com/vuk-hukumlerine-gore-tutulmasi-zorunlu-olan-defter-i-kebirin-tasdiki-zorunlu-degildir/#respond Sat, 14 Oct 2023 09:58:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147106

Defter Tasdiki

1. Kâğıt ortamında tutulan defterlerin tasdiki

1.1. Tasdik zorunluluğu olan defterler

Mükelleflerin tutmak zorunda olduğu defterlerden bazıları tasdik zorunluluğu olan defterler olup, bu defterler tasdiksiz olarak kullanılamaz.

●  Yevmiye defteri,

●  Envanter defteri,

●  İşletme defteri,

●  Çiftçi işletme defteri,

●  İmalat defteri,

●  Nakliyat vergisi defteri,

●  Yabancı nakliyat kurumlarının hâsılat defteri,

●  Serbest meslek kazanç defteri,

●  Damga vergisi defteri,

●  Vergi Usul Kanunu ile uygun görülen hallerde yukarıda yazılı olan defterlerin yerine kullanılacak olan defterler, tasdike tabidir.

VUK hükümlerine göre tutulması zorunlu olan Defter-i Kebir’in tasdiki zorunlu değildir.

1.2. Tasdik makamı

●  Defter tasdiki iş yerinin bulunduğu, iş yeri olmayanlar için ikametgâhın bulunduğu yerdeki noter veya noterlik görevini ifa ile mükellef olanlarca yapılır.

●  Menkul kıymet ve kambiyo borsasındaki acenteler için borsa komiserliğince tasdik edilir.

●  Defterler, anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin kuruluş aşamasında şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret sicili müdürlüğünce tasdik edilir.

Elektronik ortamda tutulan defterlerin noter veya noterlik görevini ifa ile mükellef olanlarca, ticaret sicili müdürlüklerince veya borsa komiserliklerince tasdik zorunluluğu yoktur.

1.3. Defterlerin tasdik zamanları

●  Öteden beri işe devam etmekte olanlar defterin kullanılacağı

yıldan önce gelen son ayda,

●  Hesap dönemleri Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilenler, defterin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen son ayda,

●  İşe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler, işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce,

●  Vergimuafiyetikalkanlarmuaflıktançıkmatarihindenbaşlayarak on gün içinde,

●  Defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya zorunlu olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce,

●  Defterlerini ertesi yıl da kullanmak isteyenler Ocak ayı, hesap dönemleri Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilenler bu dönemin ilk ayı içinde,

tasdik ettirmek/ tasdiki yeniletmek zorundadırlar.

2. Elektronik olarak tutulan defterlerde tasdik

2.1. Berat ve onay

Türk Ticaret Kanununun 64 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan yetki kapsamında Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığınca müştereken belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde elektronik ortamda tutulan defterler için berat alınması, elektronik ortamda tutulan diğer defterlerin ise Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde onaylanması Vergi Usul Kanunu uygulamasında tasdik hükmündedir.

Berat ve onayın belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde alınmaması veya yapılmaması durumunda defterler tasdik ettirilmemiş sayılır.

2.2. e-Defter tutma sürecinde berat onayı

e-Defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayına ait beratın alınması açılış onayı, son ayına ait beratın alınması kapanış onayı, diğer aylara ait beratların alınması ise ilgili aylara ait defterlerin noter onayı yerine geçer.

Başkanlık tarafından gerçekleştirilen berat onay işlemi, ilgili defterlerde yer alan kayıtların içerik ve gerçeğe uygunluk denetimi anlamına gelmemekte ve herhangi bir vergi incelemesini veya diğer incelemeleri ifade etmemektedir.

2.3. Defter-Beyan Sisteminde onay

Defter-Beyan Sistemi vasıtasıyla elektronik ortamda tutulan defterlerin açılış onayı Başkanlık tarafından elektronik olarak yapılır. Açılış onayı 213 sayılı Kanunda öngörülen tasdik hükmündedir. Defterlere Başkanlık tarafından elektronik ortamda kapanış onayı da yapılır.

2.4. Defter-Beyan Sisteminde onay zamanları

Defter-Beyan Sistemi vasıtasıyla elektronik ortamda tutulan defterlerin açılış onayı; ilk defa veya yeniden işe başlama ile sınıf değiştirme hallerinde kullanmaya başlamadan önce, izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları ise defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk gününde Başkanlık tarafından elektronik olarak yapılır. Açılış onayı 213 sayılı Kanunda öngörülen tasdik hükmündedir.

Defterlere, ait oldukları takvim yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı izleyen ikinci ayın sonuna kadar, Başkanlık tarafından elektronik ortamda kapanış onayı yapılır.

Defter Tutma Hükümlerine Uyulmaması Durumunda Uygulanacak Diğer Yaptırımlar

Genel olarak ceza uygulaması

●  Tutulması mecburi olan defterlerden herhangi birini tutmayan

mükelleflere, birinci derece usulsüzlük cezası kesilir.

●  Vergi Usul Kanununun kayıt kurallarına ait hükümlerine uymayan mükelleflere, birinci derece usulsüzlük cezası kesilir.

●  Tasdiki mecburi olan defterlerden herhangi birinin tasdik işleminin yaptırılmamış olması (Kanuni sürenin sonundan başlayarak bir ay geçtikten sonra tasdik ettirilenler tasdik ettirilmemiş sayılır.), birinci derece usulsüzlük cezası kesilmesini gerektirmektedir.

Tasdiki mecburi olan defterlerden herhangi birinin tasdik işleminin, yasal süresinin sonundan başlayarak bir ay içinde yaptırılmış olması, ikinci derece usulsüzlük cezası kesilmesini gerektirmektedir.

Yukarıda yer alan usulsüzlük fiilleri re’sen takdiri gerektirirse, usulsüzlük cezaları iki kat olarak uygulanır.

e-Defter uygulamasına dahil olan mükellefler dahil oldukları aydan itibaren söz konusu defterlerini kağıt ortamında tutamazlar. Bu mükelleflerin kâğıt ortamında tuttukları defterler hiç tutulmamış sayılır.

Defter-Beyan Sistemi veya Elektronik Beyanname Sisteminde sorumluluk ve ceza uygulaması

Sistemlerin dışında işlem yapılamaması

Defter-Beyan Sistemini kullanan mükellefler Sistem dışında, kâğıt (213 Sayılı Kanunun 219 uncu maddesinde belirtilen belgeler hariç) veya elektronik ortamda kayıt yapamaz, defter tutamaz ve Sistem veya Elektronik Beyanname Sistemi harici yollarla kâğıt veya elektronik beyanname gönderemezler.

Bu mükellefler, Sistem haricinde kâğıt veya elektronik ortamda kayıt ve defter tutmaları halinde, hiç kayıt ve defter tutmamış sayılacakları gibi Defter-Beyan Sistemi veya Elektronik Beyanname Sistemi dışında gönderecekleri beyannameler hiç verilmemiş kabul edilir. Söz konusu kayıt ve işlemlerin yapılmamış, defterlerin tutulmamış ve beyannamelerin verilmemiş sayılması nedeniyle 213 sayılı Kanunun ilgili ceza hükümlerine göre ceza uygulanır.

Sistem kullanıcılarının kullanıcı kodu ve şifreden sorumlu olması

Defter-Beyan Sistemini kullanan;

●  Mükellefler,

●  Meslek mensupları,

●  Meslek odaları,

●  Mükellefler, meslek mensupları ya da meslek odalarının yetkilendirdiği çalışanları,

kendilerine verilen kullanıcı kodu ve şifrenin güvenliğinden sorumludurlar.

Sistem kullanıcıları, kullanıcı kodu ve şifrelerini başka amaçlarla kullanamazlar, herhangi bir üçüncü kişiye açıklayamazlar ve kullanımına izin veremezler, üçüncü kişilere devredemezler, kiralayamazlar ve satamazlar. Sistem kullanıcıları kullanıcı kodu ve şifrenin yetkisiz kişilerce kullanıldığını öğrendikleri anda (kullanıcı kodu ve şifrenin kaybedilmesi, çalınması vb. durumlar dâhil) Vergi İletişim Merkezine (189) veya ilgili vergi dairesine derhal bilgi vermekle yükümlüdür.

Sistemleri doğrudan kendisinin kullanması durumunda mükelleflerin sorumluluğu

Defter-Beyan Sistemine yapılan kayıtlar, oluşturulan defter, liste ve benzeri bilgiler, elektronik ortamda gönderilen beyanname, bildirim ve dilekçeler ile elektronik belgelerin içeriğinden, doğruluğundan ve Elektronik Beyanname Sisteminden verilen beyannameler ile Defter- Beyan Sisteminde yapılmış olan kayıtlar arasında oluşan farklılıklardan dolayı vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, kesilecek ceza ve hesaplanacak faizlerin ödenmesinden Sistemi doğrudan kendisinin kullanması durumunda mükellefler sorumlu olacaktır.

Sistemlerin yetki verilen kişiler aracılığıyla kullanılması durumunda tarafların sorumluluğu

Sistemin veya Elektronik Beyanname Sisteminin aracılık ve sorumluluk sözleşmesi imzalanarak yetki verilen kişiler aracılığıyla kullanılması durumunda;

Mükellefler, defter, beyanname, bildirim ve dilekçelere kaydedilmesi/yansıması gereken her türlü bilginin meslek mensubuna/odasına tam ve doğru bir şekilde sunulmasından sorumludur. Meslek mensubu/odası deftere kaydedilen bilgilerin dayanağı olan ilgili belgelere uygunluğundan ve gönderilmesine aracılık ettiği beyanname, bildirim ve dilekçelerin defter kayıtlarına ve kayıtların dayandığı belgelere uygun olmamasından ya da Elektronik Beyanname Sisteminden verilen beyannameler ile Defter-Beyan Sisteminde yapılmış olan kayıtlar arasında oluşan farklılıklardan dolayı vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, kesilecek ceza ve hesaplanacak faizlerin ödenmesinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.

Bu kapsamda Başkanlığın herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

Defter-Beyan Sistemi üzerinden yapılan işlemlerin, girilen kayıtların, deftere kaydedilmesi işleminin ve beyanname, belge, bildirim ile dilekçelerin verilmiş/düzenlenmiş/yapılmış sayılması için Sistem üzerinde onaylama işleminin yapılması gerekmektedir. Onaylanacak işlem, yapılması gereken kanuni/idari süresinin son günü saat 23:59’dan önce tamamlanmalıdır.

Elektronik ortamda yapılan işlemlerin tespit ve tevsikinde, Başkanlık/ vergi dairesi kayıtları esas alınır.

 

 

 


Kaynak: GİB – MÜKELLEFLERİN HAKLARI VE ÖDEVLERİ ELEKTRONİK UYGULAMALAR VE CEZAİ MÜEYYİDELER REHBERİ
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/vuk-hukumlerine-gore-tutulmasi-zorunlu-olan-defter-i-kebirin-tasdiki-zorunlu-degildir/feed/ 0
Defter-Beyan Sisteminde Tutulan Defterlere İlişkin Kuralar https://www.muhasebenews.com/defter-beyan-sisteminde-tutulan-defterlere-iliskin-kuralar/ https://www.muhasebenews.com/defter-beyan-sisteminde-tutulan-defterlere-iliskin-kuralar/#respond Sat, 24 Dec 2022 12:12:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135837 ● Defter-Beyan Sisteminde defter ve kayıtlara rakam veya yazıların yanlış girilmesi durumunda, ilgili Tebliğde kayıt zamanına ilişkin olarak belirlenen süreler zarfında, Sistem üzerinden yanlış kayıt güncellenebilir veya iptal edilerek doğru kayıt aynı yöntemle tekrar girilebilir.

● Defter-Beyan Sistemi üzerinden yapılan işlemlerin, girilen kayıtların, deftere kaydedilmesi işleminin ve beyanname, belge, bildirim ile dilekçelerin verilmiş/düzenlenmiş/yapılmış sayılması için Sistem üzerinde onaylama işleminin yapılması gerekmektedir. Onaylanacak işlem, yapılması gereken kanuni/ idari süresinin son günü saat 23:59’dan önce tamamlanmalıdır.

 


Kaynak: GİB Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/defter-beyan-sisteminde-tutulan-defterlere-iliskin-kuralar/feed/ 0
Kaçak işçi çalıştırma iddiası ile polis tarafından kesilen ceza ihbarnamesi SGK açısından geçerli midir? https://www.muhasebenews.com/kacak-isci-calistirma-iddiasi-ile-polis-tarafindan-kesilen-ceza-ihbarnamesi-sgk-acisindan-gecerli-midir/ https://www.muhasebenews.com/kacak-isci-calistirma-iddiasi-ile-polis-tarafindan-kesilen-ceza-ihbarnamesi-sgk-acisindan-gecerli-midir/#respond Sat, 10 Sep 2022 11:25:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=130699 Polis tarafından karakol da tutulan tutanağa istinaden kaçak işçi çalıştırma iddiası ile kesilen ceza ihbarnamesi SGK mevzuatına uygun mudur? Karakol tutanağı işçinin çalıştığının SGK açısından ispat ı olur mu? BU konu hakkında bilgi alabilir miyim?

Resmi kurum tarafından tutulan tutanak ispat hükmü niteliğindedir.


Sgk denetimi sırasında sigortasız işçi çalıştırdığı tespit olan işyeri bir yıllık sürede hiçbir teşvikten faydalanamıyor. Ancak sonradan bunun hesaplamasında değişiklik yapıldı diye biliyorum. “Mevcutta çalışan ile tespit olunan kişilerin sayısı belli bir oranı geçmezse bir yıl şartı uygulanmayacaktı, işveren 5510 ve diğer tüm teşviklerinden kaldığı yerden devam edebilecekti” bilgim bu şekilde, Konu hakkında sgk genelge hangisi veya kaynak nedir, doğru mu yanlış mı bilgi verir misiniz? 

TBMM’de 23 Şubat 2017 tarihinde kabul edilen ve şu anda da Sayın Cumhurbaşkanının imzasında olan 6824 sayılı Torba Kanunu’nun 17’nci maddesiyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na eklenen 14’ncü ek madde ile prim teşvik yasağı ile ilgili kademeli bir düzenleme yapılmıştır. 

İlk tespitte 1 ay, ilk tespitten sonraki üç yıl içinde tekrar eden her bir tespite 1 yıl yasaklılık Mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerleri ilk tespitte bir ay süreyle, ilk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden her bir tespit için ise bir yıl süreyle 5510 sayılı Kanun, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununda yer alan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanamayacaktır. 

5 kişi ve toplam sigortalı sayısının %1’ini aşmayan tespitlerde prim teşvik yasaklılığı uygulanmayacak Beş kişiden fazla olmamak koşuluyla çalıştırılan toplam sigortalı sayısının %1’ini aşmayan sayıda, çalıştırılanların sigortalı olarak bildirilmediğinin veya bildirilen kişilerin fiilen çalışmadığının tespit edilmesi hâlinde, yukarıda belirtilen 1 ay ve 1 yıl şeklindeki prim teşvik yasağı uygulanmayacak, bunun yerine sosyal güvenlik mevzuatında öngörülen ek prim, gecikme zammı ve idari para cezası yaptırımı uygulanacaktır.

Örnek-1: 500 işçi çalıştıran X işyerinde SGK Müfettişleri tarafından yapılan denetimde 5 yabancı uyruklu kişinin sigortalı olmadığının tespit edildiğini varsayalım. 

Bu durumda, sigortasız çalıştırıldığı tespit edilen kişi sayısı, 5 kişiyi ve toplam işçi sayısının %1’ini geçmediğinden, işverene sigorta primi teşvik yasağı uygulanmayacak, sadece sigortasız çalıştırılan kişilerden dolayı ek prim, gecikme zammı ve idari para cezası yaptırımı uygulanacaktır.

 Örnek-2: 700 işçi çalıştıran Y işyerinde SGK Denetmenleri tarafından yapılan denetimde 6 kişinin sigortalı olmadığının tespit edildiğini varsayalım. Bu durumda, sigortasız çalıştırıldığı tespit edilen kişi sayısı, işyerinin toplam sigortalı sayısının %1’ini aşmamakla birlikte, sigortasız çalıştıran kişi sayısı 5 kişiden fazla olduğundan, ilk tespit olması halinde 1 ay, ilk tespitten sonraki üç yılda yapılmış bir tespit olması halinde 1 yıl süreyle sigorta primi teşvik yasaklılığı uygulanacaktır.

Örnek-3: 100 işçi çalıştıran Z işyerinde kamu kurumlarından temin edilen resmî belgelerden 3 kişinin sigortasız çalıştırıldığının SGK Müdürlüğü tarafından tespit edildiğini varsayalım. Bu durumda, sigortasız çalıştırıldığı tespit edilen kişi sayısı 5 kişinin altında olmakla birlikte, işyerinin toplam işçi sayısının %1’ini geçtiğinden ilk tespit olması halinde 1 ay, ilk tespitten sonraki üç yılda yapılmış bir tespit olması halinde 1 yıl süreyle sigorta primi teşvik yasaklılığı uygulanacaktır.


5510 SGK Kanunu 

EK MADDE 14- (Ek: 23/2/2017-6824/17 md.) 

Mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerleri ilk tespitte bir ay süreyle, ilk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden her bir tespit için ise bir yıl süreyle bu Kanun, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununda yer alan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanamaz. Bu Kanun ve 3294 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanunda bu maddeye aykırı olan hükümler uygulanmaz.

Bu madde hükümleri 4447 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin beşinci fıkrası ve geçici 17 nci maddesi ile bu Kanunun geçici 71 inci maddesi; bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığına yönelik tespitlerde ise 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu ve geçici 15 inci maddeleri ile 3294 sayılı Kanunun Ek 5 inci maddesi hakkında uygulanmaz.

Beş kişiden fazla olmamak koşuluyla çalıştırılan toplam sigortalı sayısının %1’ini aşmayan sayıda, çalıştırılanların sigortalı olarak bildirilmediğinin veya bildirilen kişilerin fiilen çalışmadığının tespit edilmesi hâlinde birinci fıkra hükümleri uygulanmaz.

Mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırılanların sigortalı olarak bildirilmediğinin veya bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığının tespit edilmesi nedeniyle bu Kanun, 3294 sayılı Kanun ve 4447 sayılı Kanunda yer alan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden ilgili Kanun hükümleri nedeniyle bir yıllık yararlanamama kapsamına giren ve bu maddenin yürürlük tarihinde bu bir yıllık yararlanamama süresi devam eden işyerleriyle ilgili olarak yararlanamamaya esas olan tespitler bu maddenin birinci fıkrası kapsamında ilk tespit sayılır, ancak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlerde yararlanılmayan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden de yararlanılamaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca belirlenir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kacak-isci-calistirma-iddiasi-ile-polis-tarafindan-kesilen-ceza-ihbarnamesi-sgk-acisindan-gecerli-midir/feed/ 0
İşletme esasına tabi şahıs firması limited şirkete dönüştürülebilir mi? https://www.muhasebenews.com/isletme-esasina-tabi-sahis-firmasi-limited-sirkete-donusturulebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/isletme-esasina-tabi-sahis-firmasi-limited-sirkete-donusturulebilir-mi/#respond Wed, 01 Jun 2022 07:05:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=127841 İşletme hesap özetine tabi defter beyan sisteminde tutulan şahıs işletmesinin limited şirkete dönüşmesinde bir sakınca var mıdır? Yoksa sadece bilançoya tabii bir şahıs firması mı limited şirkete dönüşür?

İşletme esasına göre defter tutanlar Limited şirkete DÖNÜŞEMEZ Dönüşüm için Bilanço esasına göre defter tutulması gerekir.


Şahıs firmasından nevi değişikliği yaptığımız bir firmanın devreden KDV’sini limited şirkete devir edebilir miyiz?

Bilanço esasına göre defter tutan GV mükellefler Limited şirkete dönüşümünde; KDVK 17/4-c maddesinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemlerinin (Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. 

İşlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır.) KDV’den istisna olduğu hüküm altına alınmıştır. 

Buna göre, kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi işletmenin limited şirkete dönüşmesi işleminin Gelir Vergisi Kanunu’nun 81 inci maddesi kapsamında gerçekleşmesi halinde, nevi değişikliği tarihi itibarıyla ferdi işletmenin aktifinde bulunan stok ve maddi duran varlıkların sermaye şirketine devri Kanunun (17/4-c) maddesi gereğince KDV’den istisna olacaktır. 

Bu durumda bilançodaki devir KDV limited şirket tarafından kullanılır.


Bir ferdi işletmeyi gvk 81. maddesi hükümleri çerçevesinde nevi değişikliği yaparak limited şirkete dönüştüreceğiz. Dönüşüm yapılan şahıs firmasına ait aktif kıymetler için kurulacak limited şirket adına fatura düzenlemesi gerektiği konusunda birçok özelge bulunmaktadır. 

Ancak bu özelgelerde düzenlenecek faturanın hangi tutarlar üzerinden olacaği, düzenlenek faturanın KDV den istisna olacağı net olmasına karşın bu fatura bedellerinin KDV beyannamesi ile istisna kapsamında beyan edilip edilemeyeceği, ayrıca düzenlenecek faturaların 5.000 TL üstü olması durumunda BS formu ile beyan edilip edilmeyecegi ve düzenlenecek faturaların şahıs firması muhasebe kayıtlarına ne şekilde alınacağı konusunda idarece bir açiklama bulunmamaktadır.Bu konuda nasıl bir yol izlemeliyiz? 

Fatura defter değeri (Kayıtlardaki değer) üzerinden düzenlenir.

KDV beyannamesinde kısmi istisnalar bölümünde 204 kod ile beyan edilir. 

5 Bin liranın üstündeki işlemler B formunda bildirilir.


 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isletme-esasina-tabi-sahis-firmasi-limited-sirkete-donusturulebilir-mi/feed/ 0
Gelir Vergisi Beyannamesi Verilmesinden İstisna Tutulan Ücretler https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-beyannamesi-verilmesinden-istisna-tutulan-ucretler/ Mon, 14 Mar 2022 08:20:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124090 Teşvik ve İstisna Kapsamındaki Ücret Gelirleri

193 sayılı Kanun’un 86’ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı için yıllık beyanname verilmemekte ve diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dâhil edilmemektedir.

4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun’un 12’nci maddesine göre, Türk Uluslararası Gemi Sicilinde
kayıtlı gemilerde ve yatlarda çalışan personele ödenen ücretler gelir vergisinden istisna edilmiştir. Bu Kanun kapsamında çalışan ve şartları taşıyan hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılmamaktadır. Dolayısıyla, istisna kapsamındaki bu ücretlerin beyan edilmesi ve beyanname verilip verilmeyeceğinin tespitinde dikkate alınması söz konusu değildir.

4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun geçici 2’nci
maddesine göre Ar-Ge, tasarım ve destek personeline ödenen
ücretler 03/02/2021 tarihine kadar gelir vergisinden istisna edilmiştir. Bu nedenle 03/02/2021 tarihine kadar 4691 sayılı Kanun kapsamında çalışan ve istisnaya ilişkin şartları taşıyan hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılmamakta ve beyannameye dâhil edilmemektedir. Bu tarihten sonra 2021 yılında yapılan ücret ödemeleri üzerinde ise hesaplanan gelir vergisinden asgari geçim indirimi düşüldükten sonra kalan vergi tutarı kesilmekte ve muhtasar ve prim hizmet beyannamede tahakkuktan terkin edilmektedir.

5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin
Desteklenmesi Hakkında Kanun’da belirtilen, Ar-Ge, tasarım ve
destek personelinin ücretlerinden kesilen gelir vergisi, verilen muhtasar ve prim hizmet beyannamesi üzerinden tahakkuk eden
vergiden indirilmek suretiyle terkin edilmektedir.

3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu uyarınca 2021 yılında imalat
ettiği ürünlerin %80’ini yurt dışına ihraç eden mükelleflerin yanında bölgede çalışan personele yapılan ücret ödemeleri üzerinden ücretleri hesaplanan gelir vergisinden asgari geçim indirimi düşüldükten sonra kalan vergi tutarı kesilmekte ve muhtasar ve prim hizmet beyannamede tahakkuktan terkin edilmektedir.

01/01/2022 tarihinden itibaren yapılacak ücret ödemelerinde ise
ücret ödemeleri üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, Gelir
Vergisi Kanunu’nun 23’üncü maddesinin birinci fıkrasının (18)
numaralı bendinde düzenlenen istisna nedeniyle alınmayacak olan
vergi düşüldükten sonra kalan vergi tutarı verilecek muhtasar ve
prim hizmet beyannamesi üzerinden tahakkuk eden vergiden
indirilmek suretiyle terkin edilmektedir.

Dolayısıyla, 4691, 5746 ve 3218 sayılı Kanun’lar kapsamında teşvike konu ücretler üzerinden kesilen gelir vergisi, verilen muhtasar ve prim hizmet beyannamesi üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilmektedir. Anılan Kanunlar kapsamında çalışan ve şartları taşıyan hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılması nedeniyle, bu ücretlerin de beyanname verilip verilmeyeceğinin tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

Beyanname verildiği durumlarda, ücret gelirleri üzerinden kesilen ve işveren tarafından muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde
tahakkuktan terkin edilen gelir vergisi hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir.

Örnek 1: Bay (A), 2021 yılında birisi Türk Uluslararası Gemi Sicilinde kayıtlı bir gemide çalışması karşılığı olmak üzere iki ayrı işverenden ücret geliri elde etmiştir.

Birinci İşverenden alınan ücret (tevkifatlı): 350.000 TL

İkinci İşverenden alınan ücret (gemi sicili): 930.000 TL

Beyan edilecek gelir tutarı: Yok

Bay (A)’ nın, Türk Uluslararası Gemi Sicilinde kayıtlı bir gemide çalışması karşılığı elde etmiş olduğu istisna kapsamındaki 930.000 TL ücret geliri beyan edilmeyecek ve diğer işverenden elde edilen ücret gelirinin beyan edilip edilmeyeceğinin hesabında da dikkate alınmayacaktır.

Bay (A)’nın, birinci işverenden almış olduğu tevkifata tabi ücret geliri olan 350.000 TL, 193 sayılı Kanun’un 103’üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2021 yılı için 650.000 TL) aşmadığından beyan edilmeyecektir.

Örnek 2: Bayan (B), 2021 yılında birisi teknoloji geliştirme bölgesinden istisna kapsamında olmak üzere iki ayrı işverenden ücret geliri elde etmiştir.

Birinci İşverenden alınan ücret (tevkifatlı): 460.000 TL

İkinci İşverenden alınan ücret (*Teknoloji geliştirme bölgesi): 80.000 TL

Beyan edilecek gelir tutarı: 540.000 TL

*Teknoloji geliştirme bölgesinde 03/02/2021 tarihinden itibaren elde edilen ücret geliri tutarı olduğu farz edilmiştir. 01/01/2021-03/02/2021 tarihleri arasında elde edilen ücret geliri dikkate alınmayacaktır.

Bayan (B)’nin, teknoloji geliştirme bölgesinden elde etmiş olduğu teşvik kapsamındaki 80.000 TL’dir. 193 sayılı Kanun’un 103’üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2021 yılı için 53.000 TL) aştığı için birinci işverenden alınan 460.000 TL de dâhil olmak üzere 540.000 TL ücret gelirinin tamamı beyan edilecektir.

Örnek 3: Bay (C), 2021 yılında biri serbest bölgeden olmak üzere üç ayrı işverenden ücret geliri elde etmiştir.

Birinci İşverenden alınan ücret (serbest bölge): 645.000 TL

İkinci İşverenden alınan ücret : 40.000 TL

Üçüncü İşverenden alınan ücret : 10.000 TL

Beyan edilecek gelir tutarı: 695.000 TL

Birinci işverenden alınan dâhil ücretleri toplamı (645.000 TL + 40.000 TL + 10.000 TL) 695.000 TL, 193 sayılı Kanun’un 103’üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2021 yılı için 650.000 TL) aştığından ücret gelirlerinin tamamı beyan edilecektir.

Serbest bölgede elde edilen ve işveren tarafından kesilerek muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde tahakkuktan terkin edilen gelir vergisi dâhil ücret gelirleri üzerinden kesilen vergiler, hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir.

Örnek 4: Bayan (D), 2021 yılında biri 5746 sayılı Kanun kapsamında Ar-Ge faaliyeti kapsamında olmak üzere iki ayrı işverenden ücret geliri elde etmiştir.

Birinci İşverenden alınan ücret (Ar-ge): 100.000 TL

İkinci İşverenden alınan ücret : 65.000 TL

Beyan edilecek gelir tutarı: 165.000 TL

Birinci işverenden alınan hariç ikinci işverenden elde edilen ücret toplamı 53.000 TL’lik beyan sınırını aştığı için birinci işverenden alınan 100.000 TL de dâhil olmak üzere 165.000 TL ücret gelirinin tamamı beyan edilecektir.

Ar-Ge faaliyeti kapsamında elde edilen ve işveren tarafından kesilerek muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde tahakkuktan terkin edilen gelir vergisi dâhil ücret gelirleri üzerinden kesilen vergiler, hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir.

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Şirketteki alacağın mahkeme yoluyla reddedilmesi halinde özel fonda tutulan tutar hk. https://www.muhasebenews.com/sirketteki-alacagin-mahkeme-yoluyla-reddedilmesi-halinde-ozel-fonda-tutulan-tutar-hk-2/ https://www.muhasebenews.com/sirketteki-alacagin-mahkeme-yoluyla-reddedilmesi-halinde-ozel-fonda-tutulan-tutar-hk-2/#respond Sat, 15 Jan 2022 04:46:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118939 T.C.
ERZİNCAN VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı

:

61316220-Kurumlar Vergisi-1

02.01.2017

Konu

:

Şirketteki alacağın mahkeme yoluyla reddedilmesi halinde özel fonda tutulan tutar hk.

…………..

İlgide kayıtlı özelge talebinizde; şirketinizin hakim ortağının İl Özel İdaresi olduğundan bahisle devir alınan şirketin bilançosunda eski yönetim kurulu başkanına olan borç tutarının olduğu, yönetim değişikliğinden sonra eski başkanın alacak talebine ilişkin olarak dava açtığı ve davanın şirket lehine sonuçlanarak eski başkanın talebinin haksız olduğuna hükmedildiği belirtilerek bilançoda kısa vadeli borçlar bölümündeki tutarın ilgili hesaptan çıkartılarak sermaye hesaplarında özel fonlara alındığı ve bu nedenle daha önce kısa vadeli borçlarda değerlendirilen tutar için Kurumlar Vergisi hesaplanıp hesaplanmayacağı konusunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde, bilanço esasına göre ticari kazancın teşebbüsteki özsermayenin hesap dönemi sonundaki ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu; bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu şekilde tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükmüne yer verilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 324 üncü maddesinde konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacakların, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınacağı, bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kar hesabına naklolunacağı hüküm altına alınmıştır.

Madde gerekçesinde ise alacaklıların, iflas halinde veya mali müzayaka durumunda bulunan ve borçlarını ödemeyecek hale gelen mükelleflerden olan alacaklarından konkordato veya sulh yoluyla kısmen veya tamamen vazgeçmeleri halinde, vazgeçilen alacağın borçlu kurum tarafından üç yıl içinde zararla itfa edilmesi kaydıyla kâr sayılmayacağı belirtilmiştir.

Buna göre, borcun, ticari işlemlerden kaynaklanan bir borç niteliği taşıması ve borçlunun iflas veya mali zorluk nedeniyle borçlarını ödemeyecek duruma gelmiş olması halinde alacaklı tarafça vazgeçilen alacağın borçlu tarafından özel bir fon hesabına alınarak karşılık ayrılması mümkün bulunmaktadır.

Bu itibarla, alacak talebine ilişkin olarak şirketinize açılan davada eski başkanın talebinin haksız olduğuna hüküm verilmesi ile şirketinizin anılan kişiye borcu olmadığı kesinleşmiş olduğundan konunun vazgeçilen alacaklar kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayıp, davaya konu tutarın özel bir fon hesabına alınmadan mahkeme kararının verildiği yılda doğrudan kâr hesaplarına intikal ettirilmesi gerekmektedir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketteki-alacagin-mahkeme-yoluyla-reddedilmesi-halinde-ozel-fonda-tutulan-tutar-hk-2/feed/ 0
İşletme hesabı esasına göre tutulan defterin kapanış tasdikine tabi olup olmadığı https://www.muhasebenews.com/isletme-hesabi-esasina-gore-tutulan-defterin-kapanis-tasdikine-tabi-olup-olmadigi/ https://www.muhasebenews.com/isletme-hesabi-esasina-gore-tutulan-defterin-kapanis-tasdikine-tabi-olup-olmadigi/#respond Mon, 10 Jan 2022 09:48:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120739

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
GAZİANTEP VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ VE USUL MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı

:

72788441-105-51

02/09/2013

Konu

:

Vergi Usul Kanunu Uygulamaları

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzla, işletme hesabı esasına göre tutulan defterin kapanış tasdikine tabi olup olmadığı, geçici gümrük beyannamesi ile yurt dışına çıkarılan ve tekrar yurda getirilen … malzemeleriniz için tanzim edilen proforma faturanızın işletme defterine kaydedilip kaydedilmeyeceği hakkında bilgi verilmesi talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 220 nci maddesinde, yevmiye ve envanter defteri, işletme defteri, çiftçi işletme defteri, imalat ve istihsal vergisi defteri (Basit İstihsal Vergisi defteri dahil), nakliyat vergisi defteri, yabancı nakliyat kurumlarının hasılat defteri ile serbest meslek kazanç defterinin kanunda yer alan esaslara göre tasdik ettirilmesinin mecburi olduğu hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, Vergi Usul Kanununda defterlerin kapanış tasdikine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle özelge talep formunuzda bahsettiğiniz işletme hesabı esasına göre tutulan defterin kapanış tasdikine tabi olup olmadığı konusu Bakanlığımız görev alanına dahil olmadığından cevaplandırılamamaktadır.

Diğer taraftan,  Kanunun 229 uncu maddesinde, “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”  hükmü yer almaktadır.

Proforma fatura ise, satıcı tarafından alıcı adına düzenlenen ve yapılan anlaşma ile ilgili her türlü detayı gösteren bir belgedir. Ancak, proforma fatura Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca düzenlenmesi zorunlu bir belge değildir.

Bu itibarla, geçici gümrük beyannamesi ile yurt dışına çıkarılan ve tekrar yurda getirilen … malzemeleriniz için tanzim edilen proforma faturada yer alan bedellerin ilgili defterlere gider ya da gelir mahiyetinde kaydedilmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isletme-hesabi-esasina-gore-tutulan-defterin-kapanis-tasdikine-tabi-olup-olmadigi/feed/ 0
Şirketteki alacağın mahkeme yoluyla reddedilmesi halinde özel fonda tutulan tutar hk. https://www.muhasebenews.com/sirketteki-alacagin-mahkeme-yoluyla-reddedilmesi-halinde-ozel-fonda-tutulan-tutar-hk/ https://www.muhasebenews.com/sirketteki-alacagin-mahkeme-yoluyla-reddedilmesi-halinde-ozel-fonda-tutulan-tutar-hk/#respond Sat, 23 Oct 2021 04:16:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116838 T.C.

ERZİNCAN VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı

:

61316220-Kurumlar Vergisi-1

02.01.2017

Konu

:

Şirketteki alacağın mahkeme yoluyla reddedilmesi halinde özel fonda tutulan tutar hk.

İlgide kayıtlı özelge talebinizde; şirketinizin hakim ortağının İl Özel İdaresi olduğundan bahisle devir alınan şirketin bilançosunda eski yönetim kurulu başkanına olan borç tutarının olduğu, yönetim değişikliğinden sonra eski başkanın alacak talebine ilişkin olarak dava açtığı ve davanın şirket lehine sonuçlanarak eski başkanın talebinin haksız olduğuna hükmedildiği belirtilerek bilançoda kısa vadeli borçlar bölümündeki tutarın ilgili hesaptan çıkartılarak sermaye hesaplarında özel fonlara alındığı ve bu nedenle daha önce kısa vadeli borçlarda değerlendirilen tutar için Kurumlar Vergisi hesaplanıp hesaplanmayacağı konusunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde, bilanço esasına göre ticari kazancın teşebbüsteki özsermayenin hesap dönemi sonundaki ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu; bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu şekilde tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükmüne yer verilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 324 üncü maddesinde konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacakların, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınacağı, bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kar hesabına naklolunacağı hüküm altına alınmıştır.

Madde gerekçesinde ise alacaklıların, iflas halinde veya mali müzayaka durumunda bulunan ve borçlarını ödemeyecek hale gelen mükelleflerden olan alacaklarından konkordato veya sulh yoluyla kısmen veya tamamen vazgeçmeleri halinde, vazgeçilen alacağın borçlu kurum tarafından üç yıl içinde zararla itfa edilmesi kaydıyla kâr sayılmayacağı belirtilmiştir.

Buna göre, borcun, ticari işlemlerden kaynaklanan bir borç niteliği taşıması ve borçlunun iflas veya mali zorluk nedeniyle borçlarını ödemeyecek duruma gelmiş olması halinde alacaklı tarafça vazgeçilen alacağın borçlu tarafından özel bir fon hesabına alınarak karşılık ayrılması mümkün bulunmaktadır.

Bu itibarla, alacak talebine ilişkin olarak şirketinize açılan davada eski başkanın talebinin haksız olduğuna hüküm verilmesi ile şirketinizin anılan kişiye borcu olmadığı kesinleşmiş olduğundan konunun vazgeçilen alacaklar kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayıp, davaya konu tutarın özel bir fon hesabına alınmadan mahkeme kararının verildiği yılda doğrudan kâr hesaplarına intikal ettirilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim

_______

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.


Kaynak: GİB ÖZELGE
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketteki-alacagin-mahkeme-yoluyla-reddedilmesi-halinde-ozel-fonda-tutulan-tutar-hk/feed/ 0
Şirket aktifinde 2 yıl tutulan gayrimenkullerin satışındaki KDV ve vergi istisnasında elde tutma süresi başlangıcının kriteri https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifinde-2-yil-tutulan-gayrimenkullerin-satisindaki-kdv-ve-vergi-istisnasinda-elde-tutma-suresi-baslangicinin-kriteri/ https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifinde-2-yil-tutulan-gayrimenkullerin-satisindaki-kdv-ve-vergi-istisnasinda-elde-tutma-suresi-baslangicinin-kriteri/#respond Fri, 25 Dec 2020 13:18:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99518

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
KONYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı : 37009108-130[17.Md/2015-291]-37523 31/12/2015 Konu : Taşınmazın aktifte iki yıl kullanılmasının tespiti

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden; … Belediyesine ait …ı Mahallesi … ada … no.lu parselde kayıtlı taşınmazın 2886 sayılı Kanun ve şartname dahilinde açık teklif usulü ile ihaleye çıkartıldığı,

            Yapılan ihale sonucunda söz konusu taşınmazın … tarih ve … İhale-13 sayılı Belediye Encümen kararı ile % 25’i peşin, kalanı 12 eşit taksitle 2 … TL bedel üzerinden Şirketinize satıldığı,

            belirtilerek,  ilgili taşınmazın KDV Kanununun 17-4-r maddesi gereğince 2 tam yıl (730 gün) süre ile mülkiyetinde kalıp kalmadığının hesaplanmasında;

            – Belediye tarafından bu taşınmazın satışına ilişkin ihale tarihinin mi,

            – Taşınmaza ilişkin yapılan protokol tarihinin mi,

            – Yoksa tapu devir tarihinin mi

            dikkate alınacağı konusunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

            KDV Kanununun 17/4-r maddesinde; kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri KDV’den müstesna tutulmuştur.

            Buna göre, KDV Kanununun 17/4-r maddesinde yer alan “iki yıl mülkiyetinde bulundurma” şartının hesabında söz konusu arsaların satışına ilişkin ihalenin kesinleştiği tarihin dikkate alınması gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifinde-2-yil-tutulan-gayrimenkullerin-satisindaki-kdv-ve-vergi-istisnasinda-elde-tutma-suresi-baslangicinin-kriteri/feed/ 0