TÜBİSAD – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 01 Sep 2021 06:28:15 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.4 Türkiye’deki yapay zeka girişimlerinin sayısı 2020 itibariyle 145’e ulaştı https://www.muhasebenews.com/turkiyedeki-yapay-zeka-girisimlerinin-sayisi-2020-itibariyle-145e-ulasti/ https://www.muhasebenews.com/turkiyedeki-yapay-zeka-girisimlerinin-sayisi-2020-itibariyle-145e-ulasti/#respond Wed, 01 Sep 2021 12:00:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=114719


Kaynak: TÜBİSAD
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyedeki-yapay-zeka-girisimlerinin-sayisi-2020-itibariyle-145e-ulasti/feed/ 0
Türkiye bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü %22 oranında büyüyerek 189 milyar TL’lik hacme ulaştı https://www.muhasebenews.com/turkiye-bilgi-ve-iletisim-teknolojileri-sektoru-%22-oraninda-buyuyerek-189-milyar-tllik-hacme-ulasti/ https://www.muhasebenews.com/turkiye-bilgi-ve-iletisim-teknolojileri-sektoru-%22-oraninda-buyuyerek-189-milyar-tllik-hacme-ulasti/#respond Fri, 20 Aug 2021 11:00:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=114088 TÜBİSAD “Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü 2020 Yılı Pazar Verileri ve Trendleri”ni açıkladı. Rapora göre sektör, TL bazında bir önceki yıla kıyasla yüzde 22 oranında büyüyerek 189 milyar TL’lik hacme ulaştı. İhracatını 10 milyar 520 milyon TL olarak gerçekleştiren sektörün istihdamı da 158 bin kişiye yükseldi. Raporda ayrıca uzaktan çalışma ve uzaktan eğitim, fiziksel dünyada sosyal mesafe, sanal sosyal hayat, e-ticaretin yükselişi, güçlü M&A aktivitesi ve Türkiye’nin ilk unicornu, artan veri kullanımı ve telekom şirketlerinin güçlü 2020 performansı, Türkiye’de bilgi ve iletişim sektöründe öne çıkan gelişmeler olarak değerlendirildi.

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), 2020 yılı “Bilgi ve İletişim Teknoloji Sektörü Pazar Verileri ve Trendleri”ni dijital ortamda düzenlenen bir toplantıda açıkladı. Açılış konuşmalarını TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kızıltan, Deloitte Türkiye Ortağı Hakan Göl, TÜBİSAD Başkanlar Konseyi Başkanı ve Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik ile Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın yaptığı toplantıda sektörün 2020 performansı ve geleceği hakkında görüşler paylaşıldı.

Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün masaya yatırıldığı panelde CONTEXT Türkiye Ülke Müdürü Erol Kuseyri, TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Logo Elektronik Genel Müdürü Başak Kural ile TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Etiya Kurucu Ortağı ve CEO’su Aslan Doğan pazar beklentilerini değerlendirdiler.

Geleceğe bilişim teknolojilerine erişimi yüksek genç beyinlerimizle ilerleyeceğiz

TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kızıltan verilere dair şu ifadeleri kullandı: “Veriler ışığında, 2025 yılında yıllık yüzde 5,3 büyüme ile 5 trilyon dolar seviyesine ulaşmış bir küresel bilgi ve iletişim pazarı görünümüne tanık olacağımızı biliyoruz. Önümüzde duran bu tabloda Türkiye’nin alacağı yeri değerlendirdiğimizde 2016 ile 2020 yılları arasında Türk Lirası bazında ortalama yıllık yüzde 20’ye yakın büyüme sevindirici olmakla birlikte, dolar bazında yaşanan yüzde 1’lik daralma ışığında kur baskısının sektörümüzün gelecek projeksiyonu üzerindeki olumsuz etkisinin aşikâr olduğunu söyleyebiliriz. Bu doğrultuda gerek sektörümüzün gerekse ülkemizin geleceğin dijital görünümünde sağlam bir konuma oturabilmesi için güçlü bir sıçramaya ihtiyacımız olduğu görülüyor. Sektörümüzün toplam ihracatının yüzde 30’un üzerinde artış göstermesi bu sıçrama için hepimiz adına önemli bir motivasyon kaynağı. İhracattaki büyümemizin ateşleyici gücünün yüzde 35’lik payla Bilgi Teknolojileri-Yazılım kategorisi olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin küresel dijital ekosistemde oyun kurucu bir aktör olmasının yolunun, en yoğun ticari hacme sahip olduğumuz Avrupa bölgesi için bir yazılım merkezi olmamızdan geçtiğine inanıyoruz. Bu hedefe giderken elbette politik, ekonomik ve kurumsal pek çok çözümü hayata geçirmemiz gerekiyor, ancak sorunun kendisinin ‘insani’ olduğu durumlarda her zamankinden daha hassas olmalıyız. Ülkemizin en kıymetli potansiyeli olan genç yazılımcılarımızın, gereken imkân ve kaynaklara ulaşamamaları nedeniyle giderek artan oranda yurtdışındaki alternatiflere yöneldiğini gözlemliyoruz. Nitelikli insanlarımızın ya da ‘teknolojist’ (teknoloji ve yazılım ağırlıklı insan) açığının yıllardır beliren bir olumsuzluk olarak artık büyük bir sorun haline gelmiş durumda olduğu aşikardır. Bu eğilim karşısında atılacak adımları özel sektör, akademik kurumlar ve kamu kurumlarının, en önemlisi de toplumun tüm katmanlarına yayılmış bir seferberlik olarak görüyoruz. Gençlerimizin en küçük yaşlardan itibaren bilişim teknolojilerine erişebilmesi büyük önem taşıyor. Dijital çağda dünyaya erişimin kapıları olarak tanımladığımız bilgi ve iletişim teknolojilerinin artık açılıp kapanabilen yapıda olmadığını kavramamız gerekiyor. Bu elbette doğal bir süreç. ‘İnternete girmek’ eyleminin halen tedavülde olduğu üst nesillerimizin aksine, doğdukları andan itibaren dünyaya bir arayüz üzerinden erişmeye alışmış genç nesillerimiz için gerçeğin, normal olanın ta kendisi. Şu bir gerçek ki, Türkiye geleceğe elbette bilişim teknolojileri alanındaki yenilikleri benimseyerek ulaşacak, ancak bizi geleceğe taşıya genç ve girişimci beyinlerimizin besleyeceği toplumsal bir farkındalık olacak.”

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, şunları ifade etti: “COVID-19 pandemisi döneminde, 2020 yılında bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü büyüme oranı yaklaşık yüzde 22 oldu. Özel sektör ve kamu kurumları değişen tüketici alışkanlıklarıyla süreçlerini dijitalleştiriyor. Dijital dönüşümdeki yayılma eğilimi hızla artıyor. Gelecek yıllarda sektör üzerinde etkili olacak teknolojilerin, bulut bilişim, 5G ve ötesi bağlantı teknolojileri, yapay zekâ, büyük veri, siber güvenlik ve blokzinciri teknolojileri olduğunu görüyoruz. Dijital dönüşüm politikalarının en önemli başlıklarından biri veri politikaları. Biz de Bakanlık olarak strateji ve güvenlik açılarından Türkiye’de kalması gereken verilerin tanımlanması, bunların güvenlik seviyelerinin, depolama ve iletişim standartlarının ilgili paydaşlarla belirlenmesi ve çerçeve mevzuatın oluşturulması konularında bir çaba içindeyiz. Yine Türkiye’de kalması mevzuat ile tanımlanan verinin depolanması ve işlenmesi için gereken kapasitenin tespiti ve paydaşlarla birlikte mevcut yatırımların optimizasyonunun sağlanması da öncelikli stratejik yaklaşımlarımız arasında yer alıyor. Veri iletişim ve depolama performansının artırılması, bulut bilişim, sis bilişim ve uçta hesaplama teknolojilerinin geliştirilmesi için girişimcilere, akademisyenlere ve teknoloji tedarikçilerine destek sağlamaktayız. Veri altyapısıyla birlikte çok önemli olan bir diğer husus da siber güvenlik. Bu doğrultuda Milli Teknoloji Hamlesi’nin öncelikli projelerinde oluşabilecek siber güvenlik risklerini belirleyecek ve bu risklerin bertaraf edilmesini sağlayacak tedbirleri önümüzdeki dönemde daha güçlü şekilde alacağız. Bununla birlikte Dijital Dönüşüm Ofisi’nin koordinasyonunda Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberini oluşturduk.  Ayrıca TÜBİTAK ile bu alanda önemli projeleri hayata geçiriyoruz. TÜBİTAK BİLGEM tarafından hayata geçirilen Ahtapot, bütünleşik güvenlik sistemleri anlamında bir kurumun ihtiyaç duyacağı tüm güvenlik bileşenlerini içeriyor. Türkiye’nin ulusal yapay zeka yol haritasını hazırladık. Başta kamu olmak üzere, yapay zekâ uygulamalarından yararlanmanın yollarını tespit ediyoruz. Yine TÜBİTAK bünyesinde Yapay Zekâ Enstitüsü’nü kurduk. Bu enstitüde Ar-Ge çalışmalarının yanı sıra ülke ölçeğinde katma değer sağlayacak projeleri hayata geçirmek üzere çalışıyoruz. Yapay zeka teknolojisinin işgücümüz üzerinde oluşacak etkileri belirlemek ve işgücü dönüşümünü gerçekleştirmek üzere adımlarımızı atıyoruz. Dijital yetkinlikler konusunda işgücümüzün kapasitesini yükseltmek de en önemli önceliklerimizden biri. Araştırmalara göre 10 yıl içerisinde 28 milyon kişilik istihdamımızın 8 milyonluk kesiminin yaptığı işler artık insanlar tarafından değil, akıllı makineler tarafından gerçekleştirileceği öngörülüyor. Bununla birlikte oluşacak yeni iş alanlarıyla yeni dijital yetkinlikler kazanan 8 milyondan daha fazla kişiye ihtiyaç duyacağız. Böylece istihdamda yeni fırsatlar ortaya çıkacak. Bu dönüşüm sürecinde özel sektör, STK’lar ve Kamu olarak hem mevcut işgücümüzün yetkinliklerini dönüştürmeyi başarabilir hem de yeni neslin dijital yetkinlikler kazanmasında etkin adımlar atarsak çok başarılı neticeler elde etmemizin önünde engel bulunmuyor. Bu anlamda pek çok projeyi eşzamanlı olarak hayata geçiriyoruz.

5G ve ileri bağlantı teknolojileri, önümüzdeki dönemde yine ulusal stratejisini ilan edeceğimiz alanlardan biri. 5G altyapılarının yerli ve milli şekilde geliştirilmesi için büyük bir çaba içerisindeyiz. TÜBİTAK tarafından desteklenen Haberleşme Teknolojileri Kümesi ve ULAK tarafından yürütülen, operatörlerimizin de katkı sunduğu Uçtan Uca 5G Projesi bizim için kritik bir adım. Biz bunun yanında 5G bağlantı teknolojilerinde fark yaratacağımız alanlar olacağını da düşünüyoruz. Özellikle bağlantılı araçlar, akıllı fabrikalar ve oyun teknolojileri gibi alanlarda 5G açısından ülkemizin pek çok ülkenin önünde olabileceğine inanıyoruz. Bununla birlikte mobilite, otonom araçlar, akıllı şehirler konularında önemli somut adımlar atıyoruz.”

Bilişim sektörü geleceğimizin bir parçası değil; Türkiye’nin geleceğinin ta kendisidir!

Konuşmasında güçlü bir gelecek için ulaşılması gereken hedefleri; teknoloji üreten bir Türkiye, yaşam kalitesini yükseltmek için teknolojiden faydalanan bir toplum, nitelikli insan kaynağı yetiştirecek çağdaş bir eğitim sistemi ve dijital dönüşümünü tamamlamış güçlü bir sanayi olarak özetleyen TÜBİSAD Başkanlar Konseyi Başkanı ve Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, sözlerine şöyle devam etti: “Sanayi 4.0 ya da yeni nesil endüstride Almanya, Japonya, Çin, ABD gibi önde giden ülkeler birinci ligde yer alıyorlar. Bu ülkelerde bilişim teknolojilerinin ekonomi içinde önemli bir yere sahip olması, elbette bir tesadüf değil. Ülkelerin refah seviyesi ve bilişim sektörü arasında çok güçlü bir ilişki var. Ülkemizde de bilişim sektörünü geliştirmek için kamudan büyük kurumlara, STK’lardan girişimcilere ve KOBİ’lere kadar tüm paydaşlara görev düşüyor. Bugün dijital gelişmişlik seviyesi, ülkeler için rekabetin skor tabelasıdır. Bizim de birinci lige çıkmak ve bu tabelaya güzel sonuçlar yazmak için inanın hiçbir eksiğimiz yok. Güzel ülkemiz, olanaklarını doğru kullanarak kapsamlı bir organizasyonla bilişim toplumuna ve dijital ekonomiye ulaşacağı bir dönüşüm sıçramasına fazlasıyla istekli ve hazır. Günümüzde Türkiye’nin nitelikli büyümesine ivme kazandıracak unsur ise bilişim dopingidir!”

Sektörde Öne Çıkan Teknolojiler

Rapora göre 5G ve fiber internet, nesnelerin interneti, akıllı uç bilişim, yapay zeka, siber güvenlik ve veri gizliliği teknolojileri hem pazar büyüme beklentisi ve adaptasyon hem de sektörler üzerindeki dönüştürücü etkisi ile öne çıkan teknolojiler olarak değerlendirildi.

2020 Yılı Global Bilgi ve İletişim Pazar Büyüklüğü

TÜBİSAD raporuna göre, global Bilgi ve İletişim pazarı büyüklüğü 2020 yılında %2,2’lik küçülme ile 3,8 trilyon dolar seviyesine gerilerken bilgi teknolojileri pazar büyüklüğü %0,2, iletişim teknolojileri pazar büyüklüğü ise %4,0 küçüldü.

Gelecek Beklentileri ve Global Bilgi ve İletişim Pazarı Büyüme Tahmini

Global Bilgi ve İletişim pazarı büyüklüğünün 2021 yılında %8,4 büyüme ile 4,1 trilyon dolar seviyesine ulaştıktan sonra yıllık %5,3 büyüme ile 2025 yılında 5,0 trilyon dolar büyüklüğe ulaşacağı öngörülüyor.

Türkiye’de Bilgi ve İletişim Sektöründe Öne Çıkan Gelişmeler

Verilere göre, uzaktan çalışma ve uzaktan eğitimin Türkiye’de yaygınlaşması, telekonferans uygulamaları ve uzaktan çalışma çözümlerine olan talebin artmasına sebep olurken veri kullanımlarında da artış olarak BİT sektörüne yansıdı. Uzaktan çalışma ve uzaktan eğitimin yaygınlaşması dünyada olduğu gibi Türkiye’de de telekonferans uygulamaları ve çağrı merkezlerine yönelik bulut santral çözümleri gibi uzaktan çalışma çözümlerine olan talebi artırdığı ve veri kullanımında artış olarak bilgi ve iletişim sektörüne yansıdığı belirtildi.

Fiziksel dünyadaki sosyal mesafe ihtiyacı ve sanallaşan sosyal hayat tüketici davranışlarını değiştirirken BİT sektörünün farklı alanlarında talep artışına sebep oldu. Hayatımıza giren sosyal mesafe kavramı ve zorunlu hale gelen sağlık takibi şirketlerin iş yapış şekillerini etkilerken tüketici davranışlarında da değişikliklere yol açtı. Sosyal hayatın sanal ortama taşınması ile internet ve veri kullanımı artarken belirli kategoriler özelinde talep artışı gerçekleşti.

Raporda, e-ticaretin ve buna paralel olarak internetten yapılan kartlı ödemelerin hızlı büyümesinin bilgi teknolojileri pazarında donanım, yazılım ve hizmet alt sektörlerindeki harcamaları desteklemesinin beklendiği belirtildi.

2020 yılında mobil ve sabit genişbant veri kullanımı %50’nin üzerinde artış gösterirken elektronik haberleşme sektörü gelirleri %16, sektörün yatırımları ise %30 artış gösterdi.

Pazar Rakamları

2020 yılında pazar büyüklüğü 189,0 milyar TL’ye (26,9 milyar USD) ulaştı. Raporda, kur etkisi ve elektronik haberleşmenin, sektör büyümesine sırasıyla 12,3 ve 10,4 milyar TL katkıda bulunduğu belirtildi.

2016-2020 yılları arasında sektörün TL bazındaki yıllık ortalama büyümesi %19 oldu.

Raporda, Bilgi Teknolojilerinin, İletişim Teknolojilerine göre 2016-2020 yılları arasında daha hızlı büyüdüğüne, ancak artan kurun hem Bilgi Teknolojileri hem de İletişim Teknolojileri büyüklüklerine olumsuz etki ettiğine değinildi.

2020 Ürün ve Hizmetlerin Menşei

Raporda yerli ürünlerin ağırlığının Bilgi Teknolojileri içerisinde hizmet ve yazılım kategorilerinde daha yüksek olduğu belirtildi.

Bilgi Teknolojileri-Hizmet sektöründe yerli ürünler: %76

Bilgi Teknolojileri-Yazılım sektöründe yerli ürünler: %71

İhracat

Rapor, toplam ihracat içerisindeki en büyük payın Bilgi Teknolojileri Yazılım kategorisinde olduğunu ortaya çıkardı. Sektörün toplam ihracatı 2016-2020 yılları arasında dolar bazında yıllık ortalama %10 büyüdü.

Bilgi Teknolojileri-Yazılımın payı: 8 milyar 711 milyon TL ile %35

2020 yılında toplam sektör büyüklüğü dolar bazında %1 civarında azalmasına rağmen, sektörün toplam ihracatı %30’un üzerinde artış gösterdi. 2020 yılında iletişim teknolojileri grubundaki ihracatta düşüş gözlenirken, bilgi teknolojileri grubu ihracattaki büyümeyi sağladı. Artışı destekleyen en önemli kategorinin, ihracat içerisinde de en büyük paya sahip olan Bilgi Teknolojileri Yazılım kategorisindeki büyüme olduğu belirtildi.

İstihdam

Sektörün toplam istihdamı %7’lik büyüme ile 2020 yılında 158 bin’e ulaştı. 2021 yılında sektör istihdamının artmasını bekleyen sektör oyuncularının oranı 2020’ye göre artış gösterdi.

Bilgi teknolojileri: 122 bin

İletişim teknolojileri: 36 bin

Sektörün Etki Alanları

Raporda, 2021 yılında katılımcılar tarafından dijital dönüşümün sektörde ön plana çıkan teknolojik alan olması beklendiği belirtiliyor.

Önümüzdeki 5 yıl içerisinde sektörü şekillendirecek teknolojik alanların ise 2019 yılında da olduğu gibi yapay zeka ve bulut teknolojisi olması öngörülüyor

Covid-19 Etkisi

Ankete katılan paydaşlar 2020 yılında COVID-19 etkisi ile teknolojik altyapısına yatırım yaptı ve önlemler kapsamında uzaktan çalışma ile yeni iş yapış şekillerine adapte oldu.

“Teknolojik altyapımı adapte ettim/yeniledim” diyenlerin oranı %61 iken “Yeni müşteri kazandım” diyenlerin oranı %58 oldu.

“Tüm çalışanlar için uzaktan çalışma modeline geçildi” diyenlerin oranının %42 olduğu belirtildi.


Kaynak: TÜBİSAD
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiye-bilgi-ve-iletisim-teknolojileri-sektoru-%22-oraninda-buyuyerek-189-milyar-tllik-hacme-ulasti/feed/ 0
2021 data ve yapay zeka yılı olacak https://www.muhasebenews.com/2021-data-ve-yapay-zeka-yili-olacak/ https://www.muhasebenews.com/2021-data-ve-yapay-zeka-yili-olacak/#respond Mon, 24 May 2021 14:00:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=109648 Dijital Türkiye Platformu’nun Dijitalleşme Yolunda Türkiye 2021 Raporu açıklandı:

Dijital dönüşüm için kaybedecek vakit kalmadı

Dijital Türkiye Platformu’nun KPMG Türkiye ile birlikte hazırladığı ‘Dijitalleşme Yolunda Türkiye’ raporu açıklandı. Rapora göre dijital dönüşüm için artık kaybedecek vakit yok. Yeni gerçeklikte başarılı olmanın tek yolu dijital direnç kazanmak.

TBV, TÜBİSAD ve TESİD iş birliğiyle kurulan Dijital Türkiye Platformu, ikinci kez hazırlanan raporda dijitalleşme trendlerini analiz ediyor, Türkiye için yol haritası ve hedeflerle ilgili önerilerde bulunuyor. Rapor, “Pandemi gibi küçük olasılıklı risklerin hayatımıza hiç beklemediğimiz anda girmesi, gelecekteki fırtınaları atlatabilecek verimli, etkili ve sürdürülebilir bir iş yaratmamıza yardımcı olacak dijital dönüşüm için artık kaybedecek vakit olmadığını gösteriyor” diyor. Rapora göre hem devlet kuruluşlarının, hem özel sektörün hem de bireysel olarak vatandaşların, yeni gerçeklikte başarılı olmak ve farklı bir küresel tehdit karşısında kullanmak için dijital direnç geliştirmesi gerekiyor.

DTP’nin açıkladığı raporda “Tamamen veri merkezli bir stratejiye sahip kurumlar, son yıllarda ulaşım, eğlence, turizm ve finansal hizmetler sektörlerini hızla geride bıraktı. Ancak bu, geleneksel kurum ve kuruluşların veri merkezli liderlere yetişemeyeceği anlamına gelmemelidir. Üretilmekte ve toplanmakta olan büyük miktardaki verinin rekabette kalabilmek için yeni bir zihniyet gerektirdiğini fark ettiğinden, kuruluşların da dijitalleşme için en önemli konu olan verinin demokratikleştirilmesine yatırım yapması gerekmektedir” deniliyor.

Bu yıl KPMG Türkiye iş birliğiyle hazırlanan rapor online bir toplantıda açıklandı. Toplantının açılışını Digital Europe Genel Direktörü Cecilia Bonefeld Dahl ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç yaptı. Ali Taha Koç, teknolojinin her zamankinden daha fazla gündemde olduğunu vurgulayarak, Dijital Türkiye Platformu öncülüğünde hazırlanan raporun, fikir geliştirmeye önemli katkı sağlayacağını söyledi. “Dijitalleşme ile ilgili gelişmeler nedeniyle sanayi devrimine benzeyen bir dönemden geçiyoruz” diyen Koç, bu konuda kazanan tarafta olmak için çalıştıklarını kaydetti. Koç, şöyle konuştu:

“Dijitalleşmeyle ilgili politikalar, veriye dayalı yenilikçiliği geliştirmeye odaklanır. Bu süreçte yapay zeka, makine öğrenimi, bulut bilişim, nesnelerin interneti, blok zinciri, robotik süreç otomasyonu ve uç bilişim birbirini besleyerek gelişiyor. Veriye dayalı yenilikçiliği geliştirme açısından yapay zeka teknolojilerinin son yıllarda ciddi anlamda öne çıktığını görüyoruz. Birçok ülke yapay zekaya ilişkin ulusal politika ve strateji belgeleri oluşturup uygulamaya aldılar. Ülkemizin de böyle bir uzun dönemli stratejiye ihtiyacı olduğu hemen hemen tüm paydaşların ortak görüşü. Bu çerçevede ülkemizin yapay zeka alanındaki yol haritasını ortaya koymak üzere Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’ni oluşturmak amacıyla son bir yıldır yoğun şekilde çalışma içerisindeyiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve diğer tüm bakanlıklarımızla beraber yürüttüğümüz bu çalışmada sona yaklaştık. Strateji belgesi resmiyet kazanınca uzun dönemli bir yol haritasını ortaya koymuş olacağız. Bir diğer nokta ise siber güvenlikle ilgili. Dijitalleşme sosyoekonomik gelişme için çok önemli fırsatlar sunarken siber güvenlik sorunları nedeniyle bazı ciddi riskleri de beraberinde getiriyor. Siber tehditlere karşı etkin koruma mekanizmalarını oluşturmamız gerekiyor.”

2021 data ve yapay zeka yılı olacak

Digital Europe Genel Direktörü Cecilia Bonefeld Dahl, dijitalleşmenin şirketleri daha dayanıklı hale getirdiğini, dijitalleşen sektörlerin daha hızlı büyüdüğünü anlattı. Covid-19’un bağlanabilirliğin önemini ortaya çıkardığını ifade eden Dahl, dijitale yatırımın Avrupa’nın en büyük gündem maddesi olduğunu kaydetti. Dahl, Avrupa Parlamentosu’nun 750 milyar euroluk salgın paketinin yüzde 20’sini dijitale ayırdığını belirterek, yatırım planının önceliklere göre ‘Dijital eğitim, dijital sağlık hizmetleri, dijital dönüşüm, inovasyon ve ‘Yeşil Anlaşma’, dijitalleşen Kobi’ler, bağlanabilirlik ve altyapı’ olduğunu söyledi.

“2021 data ve yapay zeka için büyük bir yıl olacak” diyen Dahl, AB’nin 2030 hedeflerini şöyle sıraladı:

  • KOBİ’lerin yüzde 50’si büyük veri analizi kullanmalı şu anda bu rakam yüzde 12
  • KOBİ’lerin yüzde 30’u birden fazla Avrupa sınırında iş yapmalı, şu anda bu rakam yüzde 8.4
  • Öğretmenlerin yüzde 84’ü kendini dijital teknolojileri kullanmaya hazır hissetmeli, şu anda bu rakam yüzde 40
  • Araştırma ve yeniliklerin yüzde 10’unun bilişim ve iletişim sektörlerine yapılmalı, şu anda bu rakam yüzde 6.9
  • Avrupalı vatandaşların yüzde 75’i e-devlet kullanmalı, şu anda bu rakam yüzde 56
  • Çalışan kadınların yüzde 6’sı bilişim ve iletişim sektöründe olmalı, şu anda bu rakam 1.4
  • 2025’e kadar unicorn yatırımlarının yüzde 25’i Avrupa’da olmalı

Yeni bir yaşam perspektifi

Raporu sunan KPMG Türkiye Teknoloji Sektörü Lideri Gökhan Mataracı, Covid-19 sonrası tüm dünya için yeni bir yaşam perspektifinin ortaya çıktığını, uzun bir dönemde gerçekleşmesi beklenen teknolojik gelişmenin çok kısa bir zamanda kullanılmaya başlandığını vurguladı. Dijital Türkiye Platformu ile yaptıkları çalışmada ‘Dijitalleşen Türkiye’ için bir yol haritası çıkardıklarını belirten Mataracı, “Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğunun ana yapı taşları RPA’den akıllı otomasyona, bulut stratejisinden nesnelerin interneti ve bağlanabilirliğe, siber güvenlikten akıllı şehirlere uzanan bir dizi gelişmeden oluşuyor. Akıllı otomasyon çağı ve çevrimiçi öğrenme, hem teknolojik farkındalığın artmasını hem de kültürel gelişmeyi sağlayacak. Akıllı otomasyon, veri ve analitik, akıllı şehirler geleceğin dijital Türkiye’si için önemli başlıklar olacak” dedi.

Mataracı, dijitalleşme yolundaki Türkiye’nin 2025 hedeflerini şöyle sıraladı:

  • Eğitim (e-devlet kullanım oranının yüzde 80’e ulaşması)
  • Bağlanabilirlik
  • Bulut bilişim (kullanımın yüzde 60 seviyesine gelmesi)
  • Dijital servis kullanımının artması
  • Fırsat eşitliği
  • Girişimci yaklaşımların benimsenmesi

Kabuk değiştirme sürecindeyiz

Raporun açıklanmasından sonra ‘Kırılım Çağında Türkiye’ başlıklı panele geçildi. Panelde söz alan DTP ve TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, dijitalleşmenin istihdamı tehdit edip etmediği tartışmasına değinerek şöyle konuştu:

“Makineleşmenin başlamasından sonra 1970’lerde de aynı korku yaşandı. Zaman içinde gördük ki sistem kendini bir şekilde dengeliyor. Kırılımların ağır olduğu dönemlerde birtakım öngörülerle ve korkularla hareket edip uğraşmanın yersiz olduğunu görüyorum. Yeni iş yapış modelleri ve meslekler ortaya çıkıyor. Bugünkü iş ilanları ve 10 yıl öncekiler arasında bile büyük farklar var. Şu anda bir kabuk değiştirme sürecindeyiz. Bu süreçte devletlere önemli rol düşüyor. Eğitimi güncelleştirmek gerek. Teknolojiye odaklanmış eğitim şart. Amaç insanların, geleceğin ihtiyaçlarına göre şekillenmesini sağlamak. Bu yapıda devlet ve bireyler arasındaki sosyal sözleşmenin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Raporda çok önemli veriler var bu açıdan. 10 sene sonrasından korkmayalım ama yarından itibaren de adımlarımızı gerçekçi bir şekilde atalım.”

Yapay zeka ve etik çalışmalıyız

KPMG Türkiye Başkanı ve TBV YK Üyesi Murat Alsan da panelde, dijitalleşen ve yapay zeka kullanımı artan dünyada ‘etik’ konuların çözümünü gündeme getirdi. Yapay zekanın, insan zekasını yakalama hedefiyle geliştirildiğini hatırlatan Alsan, “Bir robot ne zaman bilinç kazanacak? Dünyada insanlar ve hayvanlar dışındakiler için bir statü yok. Ama şimdi kabul ediyoruz ki robotlar için oluşmalı. Uzak gelecekte yapay zekanın bilinç kazanacağı öngörülüyor. Yapay zekalı bir robotun sahibinin sorumlulukları ne olmalı, robotun özgürlüğü ne olmalı? Çok detaylı kurallar seti oluşturulması gerektiği açık. Bu konuda en sıcak çalışmalar AB’de yapılıyor. Bizim de Türkiye’de hemen yapay zeka ve etik konulu çalışmalara başlamamız gerekiyor” dedi.

Dönüşümün temelinde insan var

Akıllı otomasyonun entegrasyonu konusundaki zorluklara değinen TÜBİSAD Başkanı Levent Kızıltan ise dijitalleşme ve dijital dönüşümün iki farklı açıdan ele alınması gerektiğini kaydetti. Dijitalleşmenin bir anlamda mekanik bir işlem olduğunu, dijital dönüşümün temelinde ise insan unsurunun bulunduğunu ifade eden Kızıltan, şunları söyledi:

“Dijital dönüşümde insanların yetkinlik ve becerileriyle dijitalleşmeye entegre olmasından söz ediyoruz. Günümüzde kas gücüyle yapılan işler ile beyin gücüyle yapılan işler arasında uçurum giderek artıyor. Beyin gücüyle yapılan işlerde çalışan insanların, yeniden yetenek kazandırma konseptinde yapay zekadan, makine öğreniminden ve benzer sistemlerden yararlanarak kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. Bugün Türkiye’nin dijital beyin göçü problemi var. Avrupa’daki pek çok ülke Türkiye’yi kaynak havuzu görüyor. Nitelikli insanların bugün ve gelecekte ihtiyaç duyacağı yetkinlikler neyse eğitim programlarımızı değiştirip insanları buna göre yetiştirmemiz ve yeteneği tutmamız lazım.”

TESİD Başkanı Yaman Tunaoğlu da dijital dönüşümün insan faydasına odaklandığını hatırlattı. Elektroniğin her sektörde artık bir alt bileşen olduğunu belirten Tunaoğlu, yazılım firmaları için bu dönemin önemli bir fırsat yarattığına dikkat çekti. Tunaoğlu, “Türkiye’de bulut teknolojisinde iyi bir noktaya geldik. Esas fırsat aslında nesnelerin interneti ile ilgili gelişimde. Sağlık, ulaşım, tarım gibi birçok sektör bu konuda uygulamalar ve yazılımlar geliştiriyor. Türkiye güçlü bir sanayiye sahip, dijitalleşme konusunda Avrupa ile yarışacak durumdayız. Bulut teknolojilerinde de Türkiye’de belli bir noktaya geliyoruz, esas fırsat nesnelerin interneti konusunda. Sağlık, ulaşım, tarım gibi pek çok sektör nesnelerin internetine dokunan uygulamalar geliştiriyorlar. Değişim odaklı, rekabetçi olan ürünler üretmek için çaba sarf etmeliyiz” dedi.

Raporun tamamına bu linklerden erişilebilir: http://www.tubisad.org.tr/tr/images/pdf/dijitallesme-yolunda-turkiye-raporu-v9.pdf


Kaynak: Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD)
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2021-data-ve-yapay-zeka-yili-olacak/feed/ 0