sözleşmenin – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 02 Feb 2024 04:10:17 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 https://www.muhasebenews.com/149095-2/ https://www.muhasebenews.com/149095-2/#respond Fri, 02 Feb 2024 04:10:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149095 İHALE MAKAMI İLE DÜZENLENEN SÖZLEŞMENİN HÜKMÜNDEN KISMEN VEYA TAMAMEN YARARLANILMAYAN KISMINA İSABET EDEN DAMGA VERGİSİNİN RET VE İADE EDİLMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ
7194 sayılı BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’
un 21’nci maddesi ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanuna ekli (1)
sayılı tablonun “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasının parantez içi hükmünde yer alan “ihale kararının” ibaresi “ihale kararı ve ihaleye ilişkin olarak ihale
makamı ile düzenlenen sözleşmenin” şeklinde değiştirilmişti.
Düzenleme ile 13/12/2022 tarihli ve E:2022/125; K:2022/162 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı dikkate alınarak ihale kararlarında olduğu gibi, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu
İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, iptal edilen ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin de hükmünden  yararlanılmayan kısmının iadesine olanak sağlanmıştı.
Bu değişiklikle ilgili olarak 27 Ocak 2024 tarihli ve 32442 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 69 seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde açıklama yapılmıştır.
Bu çerçevede;
a) 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunan mükelleflerce mükellefiyetlerinin bulunduğu vergi dairelerine,
b) 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunmayan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince,
gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine,
c) Ödemenin vergi daireleri dışındaki muhasebe birimlerine yapılmış olması durumunda, yukarıda belirtilen ilgili vergi dairesine, başvurulması durumunda iade işlemi gerçekleştirilecek.
Mükelleflerin iade talep başvurularında, damga vergisinin ödendiğine dair makbuz/vergi dairesi alındısı ve ihalenin iptal edildiğine ilişkin tevsik edici belge ile ihale makamından ihale
konusu işin ne kadarının gerçekleştiğine ilişkin yazının ibrazı gerek
mektedir.

27/1/2024 tarihli ve 32442 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 69 Seri No’lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde; 28/12/2023 tarihli ve 32413 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 27/12/2023 tarihli ve 7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 21 inci maddesiyle 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasında yapılan değişiklere ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.


Resmi Gazete No:  32442
Resmi Gazete Tarihi: 27/01/2024

DAMGA VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 69)

Amaç

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, 28/12/2023 tarihli ve 32413 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 27/12/2023 tarihli ve 7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 21 inci maddesiyle 488 sayılı Damga Vergisi Kanununda yapılan değişikliğe ilişkin açıklamaların yapılmasıdır.

Yasal düzenleme

MADDE 2- (1) 7491 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun II. Kararlar ve mazbatalar başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasının parantez içi hükmünde yer alan “ihale kararının” ibaresi “ihale kararı ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin” şeklinde değiştirilmiş olup, 28/12/2023 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik sonrası söz konusu fıkra aşağıdaki gibidir:

“2.İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararları (4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, bu ihale kararı ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve iade olunur.)”

Uygulamaya ilişkin açıklama

MADDE 3- (1) Damga vergisinde vergiyi doğuran olay kağıtların düzenlenerek hukuken tekemmül etmesi olup, Kanunda aksine bir düzenleme olmadığı müddetçe hukuken tekemmül eden ve verginin konusuna giren bir kağıdın hükmünden istifade edilmemiş olması veya kısmen istifade edilmiş olması, o kağıdın bir hususu ispat ve belli edebilecek belge olma vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi kağıt tekemmül ettikten sonra, kağıda konu muamelelerin iptal edilmiş olması vergilendirmeyi etkilemeyecektir.

(2) 488 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde tanımlanan resmi daireler ve resmi daire olmasa dahi kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların aldıkları ihale kararları ile ihale kararlarına istinaden ihale makamı ile düzenlenen sözleşmeler damga vergisine tabi olup, anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun II. Kararlar ve mazbatalar başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasında yer alan parantez içi hüküm ile fıkrada belirtilen şartların varlığı halinde, ihale kararlarının yanı sıra ihale makamı ile düzenlenen sözleşmelerin de hükmünden kısmen veya tamamen yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisinin iadesine imkan tanınmıştır.

(3) Bu hükmün uygulanmasında, ihale kararlarına ait damga vergisinin hangi durumlarda iade edileceğine ilişkin açıklamalar 29/9/2016 tarihli ve 29842 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 60)’nde yapılmış olup, ihale kararı yönünden anılan Tebliğ çerçevesinde işlem yapılmaya devam edilecektir.

(4) 7491 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle yapılan değişiklik ile birlikte, Kamu İhale Kanunu kapsamındaki ihale makamı olan kurum ve kuruluşlara şikayet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi halinde, ihale kararında olduğu gibi, ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin hükmünden kısmen veya tamamen yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi de ret ve iade edilecektir. Bu çerçevede;

a) 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunan mükelleflerce mükellefiyetlerinin bulunduğu vergi dairelerine,

b) 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunmayan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine,

c) Ödemenin vergi daireleri dışındaki muhasebe birimlerine yapılmış olması durumunda, yukarıda belirtilen ilgili vergi dairesine,

başvurulması durumunda iade işlemi gerçekleştirilecektir.

(5) Mükelleflerin iade talep başvurularında, damga vergisinin ödendiğine dair makbuz/vergi dairesi alındısı ve ihalenin iptal edildiğine ilişkin tevsik edici belge ile ihale makamından ihale konusu işin ne kadarının gerçekleştiğine ilişkin yazının ibrazı şarttır.

Örnek 1: (K) Belediyesi tarafından ihalesi yapılan “12 Ay Süreli Yemek Hizmeti Alımı İşi” (Y) Yemek Hizmetleri Ltd. Şti. uhdesinde kalmış, söz konusu işe ilişkin olarak 1/6/2023 tarihli ihale kararına ve 16/6/2023 tarihinde imzalanan sözleşmeye ait damga vergisi ödenmiştir. Daha sonra ihalenin diğer katılımcılar tarafından dava konusu yapılması neticesinde, mahkeme tarafından 15/1/2024 tarihli kararla ihalenin iptaline karar verilmiştir. Bunun üzerine, (Y) Yemek Hizmetleri Ltd. Şti. ihale kararı ve sözleşme için ödediği damga vergisinin iadesini talep etmiştir.

Söz konusu ihalenin mahkeme kararına istinaden iptali nedeniyle, ihale kararının ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergileri iade olunacaktır.

Örnek 2: Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ihalesi yapılan “Hizmet Binası Yapım İşi” (A) İnşaat Ltd. Şti. uhdesinde kalmış, söz konusu işe ilişkin olarak 2/1/2024 tarihli ihale kararına ve 10/1/2024 tarihinde imzalanan sözleşmeye ait damga vergisi ödenmiştir. Daha sonra Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet üzerine işe başlanılmadan 15/1/2024 tarihli Kamu İhale Kurumu kararıyla ihale iptal edilmiştir. Bunun üzerine, (A) İnşaat Ltd. Şti. ihale kararı ve sözleşme için ödediği damga vergisinin iadesini talep etmiştir.

Söz konusu ihalenin Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet üzerine işe başlanılmadan iptal edilmesi nedeniyle, hükmünden yararlanılmayan ihale kararına ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmeye ait damga vergilerinin tamamı iade olunacaktır.

Yürürlük

MADDE 4- (1) Bu Tebliğ 28/12/2023 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür

 


Kaynak: Resmi Gazete, GİB, TÜRMOB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/149095-2/feed/ 0
Teknopark inşaatı yapmak üzere düzenlenen ihale kararı ve sözleşmenin damga vergisine tabi olup olmadığı hk. https://www.muhasebenews.com/teknopark-insaati-yapmak-uzere-duzenlenen-ihale-karari-ve-sozlesmenin-damga-vergisine-tabi-olup-olmadigi-hk/ https://www.muhasebenews.com/teknopark-insaati-yapmak-uzere-duzenlenen-ihale-karari-ve-sozlesmenin-damga-vergisine-tabi-olup-olmadigi-hk/#respond Wed, 23 Mar 2022 09:15:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124553 Sayı: 85373914-155[62.01.79]-22

Tarih: 16/02/2016

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı       : 85373914-155[62.01.79]-22                                                                                   16/02/2016

Konu     : Teknopark inşaatı yapmak üzere düzenlenen ihale kararı ve sözleşmenin damga vergisine tabi olup olmadığı

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, … Üniversitesi Rektörlüğü Teknoloji Geliştirme Bölgesi A.Ş.’ nin açmış olduğu ihaleye istinaden, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının finansal desteği ile anılan üniversitenin kampüs alanı içerisine teknopark inşaatı yapımı işinin şirketiniz uhdesinde kaldığı belirtilerek, söz konusu işle ilgili olarak düzenlenen ihale kararı ve sözleşmenin damga vergisinden istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında da, birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenlerin müteselsilen sorumlu olacağı, bunlar arasında vergiden müstesna olanların bulunmasının damga vergisinin noksan ödenmesini gerektirmeyeceği, damga vergisinden muaf kuruluşlarca kişilerin (1) sayılı tabloda yer alan işlemleriyle ilgili olarak düzenlenen ve sadece bu kurumların imzasını taşıyan kağıtlara ait verginin tamamının kişiler tarafından ödeneceği, ancak bu kağıtlara ait verginin hiç ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde vergi ve cezanın tamamından kişilerle birlikte kurumların da müteselsilen sorumlu olacağı hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “I-Akitlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin; “II- Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 nci maddesinde, İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanunun amacının, üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliği sağlanarak, ülke sanayinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararları da dikkate alınarak teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamak olduğu; 3 üncü maddesinin (k) fıkrasında, yönetici şirketin bu kanuna uygun ve anonim şirket olarak kurulan, bölgenin yönetimi ve işletilmesinden sorumlu şirketi ifade ettiği; 5 inci maddesinde, yönetici şirketin, bölge için gerekli her türlü hizmetlerin yürütülmesi ile yükümlü olduğu; 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, yönetici şirketin bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlardan ve yapılan işlemlerden dolayı damga vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyette bulunan yönetici şirketler, 4691 sayılı Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde düzenlenen kağıtlar bakımından damga vergisinden muaf olup, bu bölgelerde faaliyette bulunan yönetici şirket haricindeki firmaların damga vergisi muafiyeti bulunmamaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, … Üniversitesi Rektörlüğünden ayrı tüzel kişiliği bulunan ve damga vergisi uygulaması bakımından resmi daire tanımı içerisinde yer almayan, kamu tüzel kişiliğini de haiz olmayan Teknoloji Geliştirme Bölgesi A.Ş. tarafından yaptırılan işe ilişkin olarak alınan ihale kararından damga vergisi aranılmaması gerekmektedir.

Ancak, … Üniversitesi Rektörlüğü Teknoloji Geliştirme Bölgesi A.Ş. ile yönetici şirket statüsünde olmayan şirketiniz arasında teknopark inşaatı işine ilişkin olarak düzenlenen sözleşmenin damga vergisine tabi tutulması ve sözleşmeye ilişkin damga vergisinin muafiyeti bulunmayan tarafınızca ödenmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim. 


Kaynak:GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/teknopark-insaati-yapmak-uzere-duzenlenen-ihale-karari-ve-sozlesmenin-damga-vergisine-tabi-olup-olmadigi-hk/feed/ 0
Asıl sözleşmenin içeriğinde yazılı olan pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bedeller damga vergisine tabi değildir https://www.muhasebenews.com/asil-sozlesmenin-iceriginde-yazili-olan-pey-akcesi-cayma-tazminati-ucret-tevkifi-cezai-sart-gibi-bedeller-damga-vergisine-tabi-degildir/ https://www.muhasebenews.com/asil-sozlesmenin-iceriginde-yazili-olan-pey-akcesi-cayma-tazminati-ucret-tevkifi-cezai-sart-gibi-bedeller-damga-vergisine-tabi-degildir/#respond Sat, 12 Mar 2022 09:29:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124053 Sözleşmelerde yer alan cezai şart taahhütleri damga vergisine tabi midir?

6728 sayılı Kanunun 24/b maddesiyle 488 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin sonuna, “Pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin müeyyidesi mahiyetinde olan taahhütlerden, başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça damga vergisi alınmaz.” şeklinde fıkra eklenmiştir.

Buna göre, 6728 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 9/8/2016 tarihinden itibaren asıl akit ve işlemle birlikte aynı kağıtta yer verilen pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin yaptırımı olarak belirlenen taahhütlerden damga vergisi alınmayacak, damga vergisi asıl akit konusu işlem üzerinden alınacaktır. Ancak söz konusu taahhütler, ayrı bir kağıtta düzenlenmesi ve başlı başına bir sözleşmeye konu olması durumunda damga vergisine konu teşkil edecektir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/asil-sozlesmenin-iceriginde-yazili-olan-pey-akcesi-cayma-tazminati-ucret-tevkifi-cezai-sart-gibi-bedeller-damga-vergisine-tabi-degildir/feed/ 0
Sözleşmenin Feshi Nedeniyle Ödenecek Tazminatın GV, DV ve KDV’ye Tabi Olup Olmadığı https://www.muhasebenews.com/sozlesmenin-feshi-nedeniyle-odenecek-tazminatin-gv-dv-ve-kdvye-tabi-olup-olmadigi/ https://www.muhasebenews.com/sozlesmenin-feshi-nedeniyle-odenecek-tazminatin-gv-dv-ve-kdvye-tabi-olup-olmadigi/#respond Sat, 03 Apr 2021 13:11:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107046 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Adana Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlügü

Sayı

:

19341373-120[ÖZELGE-2018/16]-24093

25.02.2021

Konu

:

Sözleşmenin Feshi Nedeniyle Ödenecek Tazminatın GV, DV ve KDV’ye Tabi Olup Olmadığı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 127 nci maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddelerine istinaden, sürekli işçi kadrosuna geçişler nedeniyle hizmet alım niteliği taşıyan sözleşmenin feshedilmesi sonucunda yükleniciye ödenecek tazminat tutarı üzerinden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

Damga Vergisi Kanunu Yönünden:

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisi mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu ve resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtların damga vergisinin kişiler tarafından ödeneceği; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “IV-Makbuzlar ve diğer kağıtlar” başlıklı bölümünün 1/a fıkrasında, resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler (avans olarak yapılanlar dahil) nedeniyle, kişiler tarafından resmi dairelere verilen ve belli parayı ihtiva eden makbuz ve ibra senetleri ile bu ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtların; 1/b fıkrasında ise maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak carî hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kâğıtların nispi damga vergisine tabi olacağı hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 127 nci maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler çerçevesinde personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı kapsamında çalıştırılanların işçi kadrosuna geçirilmesine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bahse konu geçici 23 üncü maddenin yedinci fıkrasında, “Sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmeleri, birinci fıkrada öngörülen geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayılır. Feshedilmiş sayılan sözleşmelerden, sadece yapılan işin tutarı her türlü fiyat farkı hariç sözleşme bedelinin %80’ini aşmayanlar için yükleniciye, sözleşmenin yürütülmesine ilişkin her türlü zarara karşılık her türlü fiyat farkı hariç sözleşme bedelinin %80’i ile yapılan işin tutarı arasındaki bedel farkının %5’i fesih tarihindeki fiyatlar dikkate alınarak sözleşmeyi yürüten idare tarafından, yapmış olduğu vergi, resim, harç ve paylar dahil olmak üzere tüm giderler ve mahrum kaldığı kâr karşılığı olmak üzere tazminat olarak ödenir ve başkaca bir ödeme yapılmaz. Yüklenici başka bir hak talebinde bulunamaz.” hükmü; geçici 25 inci maddesinde ise “Geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddeler kapsamına giren hususlara ilişkin usul ve esaslar ile bu maddelerin uygulanmasında ortaya çıkacak tereddütleri giderecek idareler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenir.” hükmü bulunmaktadır.

1/1/2018 tarihli ve 30288 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımı Sözleşmeleri Kapsamında Çalıştırılmakta Olan İşçilerin Sürekli İşçi Kadrolarına veya Mahalli İdare Şirketlerinde İşçi Statüsüne Geçirilmesine İlişkin 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23 ve Geçici 24 üncü Maddelerinin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslar” ile uygulamanın nasıl yürütüleceği açıklanmış olup söz konusu Usul ve Esasların “Feshedilen sözleşmeler nedeniyle ödenecek tazminatlar” başlıklı 24 üncü maddesinde ödenecek tazminatın hesaplanmasına ilişkin hükümler bulunmaktadır.

Bahse konu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 23 üncü maddenin yedinci ve sekizinci fıkraları kapsamında sözleşmesi feshedilen yüklenicilere tazminat dışında vergiler dahil başka adlar altında ödeme yapılamayacağı görülmektedir.

Ayrıca, bahsi geçen “Usul ve Esaslar”ın 51 inci maddesinde, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23 üncü maddesinin yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu, onbeşinci ve onyedinci fıkralarına ilişkin olarak uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermek üzere Kamu İhale Kurumunun görevli ve yetkili olduğu düzenlenmiştir.

Buna göre, 375 sayılı KHK’nın geçici 23 ve 24 üncü maddeleri ile bu maddelerin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar uyarınca yüklenici firmalara ödenmesine hükmedilen tazminat ödemelerinin, resmi dairelerin mal ve hizmet alımı ya da hizmet karşılığı ücret kapsamında yapılan bir ödeme olarak değerlendirilmeyeceği dikkate alındığında, söz konusu tazminat ödemesi nedeniyle düzenlenen kağıtların damga vergisine tabi tutulmaması gerekmektedir.

Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları Yönünden:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde; kimlerin, hangi ödemelerden tevkifat yapmak zorunda olduğu belirlenmiş olup söz konusu maddede sayılanların, yine aynı maddede bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinde ise “Kamu idare ve kuruluşları, iktisadî kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, ziraî kazançlarını bilânço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler; kurumlara avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben yaptıkları aşağıdaki ödemeler üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben % 15 oranında kesinti yapmak zorundadırlar.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümlere göre,  696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 23 üncü madde gereğince, kamu kurum ve kuruluşlarında personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında çalıştırılmakta olan işçilerin sürekli işçi kadrolarına geçirilmesi nedeniyle, feshedilen sözleşmeler dolayısıyla yükleniciye ödenecek tazminatlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde ve Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinde kesintiye tabi ödemeler arasında sayılmaması nedeniyle, bu tazminatlar üzerinden anılan kanunlar uyarınca vergi kesintisi yapılması gerekmemektedir.

Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-4/1 inci maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği

hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, konu ile ilgili olarak 60 no.lu KDV Sirkülerinin “1.2. Tazminatlar” başlıklı bölümünde;

1.2.1. Herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olarak ortaya çıkmayan tazminat ve benzeri ödemeler prensip olarak KDV’nin konusuna girmemektedir. 

Bu kapsamda, işin sözleşme şartlarına uygun yapılmaması, işin verilen süre içerisinde tamamlanmaması, sözleşmenin feshedilmesi gibi nedenlerle tazminat, cayma bedeli v.b. adlarla yapılan cezai şart mahiyetindeki ödemeler herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olmadığından KDV’nin konusuna girmemektedir.

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23 üncü maddesi hükmü gereğince sürekli işçi kadrosuna geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alımı sözleşmelerinin feshi nedeniyle, idare tarafından yükleniciye yapılacak ödemeler, söz konusu ödemelerin anılan maddede açıkça tazminat olarak nitelendirildiği, ödenecek tutarın yüklenicilerin yapmış olduğu gerçek gider, harcama ve zarar dikkate alınmadan belirlendiği dikkate alındığında herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmediğinden KDV’ye tabi bulunmamaktadır.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sozlesmenin-feshi-nedeniyle-odenecek-tazminatin-gv-dv-ve-kdvye-tabi-olup-olmadigi/feed/ 0
Zamanaşımı geçen sözleşmenin damga vergisi ödenebilir mi? https://www.muhasebenews.com/zamanasimi-gecen-sozlesmenin-damga-vergisi-odenebilir-mi/ Thu, 25 Feb 2021 05:35:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103731 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Sayı : 66813766-155[1-2012/68]-5
03/01/2014

Konu : Zamanaşımı Süresi Geçtikten Sonra Resmi Daireye İbraz Edilen Kira Sözleşmesinin Damga Vergisi Hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, 01.03.1991 yılında 10 yıllık olarak düzenlenen kira sözleşmesine istinaden haciz işlemi başlatacağınızı, kiraya verenin iki kişi olduğunu belirtilerek, söz konusu sözleşmeye ait damga vergisinin matrahının nasıl hesaplanacağı, verginin hangi vergi dairesine ödeneceği ile söz konusu verginin tamamını ödeyip ödemeyeceğiniz hususlarında görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisi mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu ve resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği; 22 nci maddesinin (a) bendinde, Maliye Bakanlığınca belirlenen mükellefler, kurum ve kuruluşlar tarafından bir ay içinde düzenlenen kağıtların vergisinin, ertesi ayın yirminci (371 Sıra No.lu VUK Tebliği uyarınca yirmiüçüncü) günü akşamına kadar vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve yirmialtıncı günü akşamına kadar ödeneceği, (b) bendinde, (a) bendi dışındaki hallerde, kağıdın düzenlendiği tarihi izleyen onbeş gün içinde vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve aynı süre içinde ödeneceği; 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında da, birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenlerin müteselsilen sorumlu olduğu hükme bağlanmıştır.

Mezkur Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “I-Akitlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün A/2 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden kira mukavelenamelerinin (mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden) nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 44 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin (2) numaralı bölümünde, 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunmayan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin düzenledikleri kağıtlara ilişkin damga vergisini, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine; aynı fıkranın (b) bendi kapsamında olan ve gelir veya kurumlar vergisi yönünden mükellefiyeti bulunmayan mükelleflerin ise süreksiz mükellefiyet çerçevesinde düzenledikleri kağıtlara ilişkin damga vergisini,

– Tek vergi dairesi bulunan il ve ilçelerde mevcut vergi dairelerine,
– Bağımsız vergi dairesi olmayan ilçelerde bağlı vergi dairesine (Malmüdürlüklerine),
– Birden fazla vergi dairesi bulunan il ve ilçelerde bu vergi dairelerinden herhangi birine,

kağıdın düzenlendiği tarihi izleyen onbeş gün içinde damga vergisi beyannamesi ile beyan edip aynı süre içinde ödemelerinin uygun görüldüğü belirtilmiştir.

Vergi Usul Kanununun 114 üncü maddesinin birinci fıkrasında, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, üçüncü fıkrasında ise damga vergisine tabi olup vergi ve cezası zamanaşımına uğrayan evrakın hükmünden tarh zamanaşımı süresi dolduktan sonra faydalanıldığı takdirde mezkûr evraka ait vergi alacağının yeniden doğacağı belirtilmiştir.

Buna göre, damga vergisinde zamanaşımı süresi, vergi alacağının doğduğu dolayısıyla kağıdın düzenlendiği tarihi takip eden yıldan başlamak üzere beş yıl olup, bu süre içinde tarh ve tebliğ edilmeyen vergi zamanaşımına uğramakta, ancak bu süre dolduktan sonra, resmi dairelere ibraz edilmesi, sözleşmede değişiklik yapılması, kira bedellerinin ödenmesi veya izleyen yıl kira bedellerinin belirlenmesine ilişkin olarak ilgili kurumlarca “onay” ya da “olur alınması veyahut süre bitmeden önce taraflardan birinin diğerine ihbarda bulunması gibi hallerle kağıdın hükmünden yararlanılması durumunda, bu kağıt için damga vergisi yeniden doğacak ve zamanaşımı yeniden başlayacaktır.

Özelge talep formu ekinde yer alan “Kira Sözleşmesi “nin incelenmesinden, sözleşmenin 01.03.1991 yılında 10 yıllık olarak düzenlendiği, yıllık kira bedelinin net 24.000.000 lira (24 TL) olduğu, stopajın kiracı tarafından ödeneceği, ayrıca kira bedelinin ilk 5 yıl için herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın kendiliğinden her yıl için bir önceki yılın %40’ı oranında artırılacağı; 5 yılın bitiminde tarafların rayiç kira bedeli üzerinden anlaşarak yeni kira bedelini belirleyecekleri anlaşılmıştır.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, söz konusu kira sözleşmesinin zamanaşımı süresi dolduktan sonra vergi dairesine veya herhangi bir resmi daireye ibraz edilmek suretiyle hükmünden yeniden faydalanılması halinde, söz konusu sözleşmenin, ibraz ya da hükmünden yararlanma tarihi itibarıyla damga vergisine tabi tutulması gerekmekte olup, yeniden doğan söz konusu verginin ödenmesinden sözleşmeyi düzenleyen her iki tarafın da müteselsil sorumluluğu bulunmaktadır.

Bu itibarla, söz konusu kira sözleşmesinin net kira bedeline kira bedelinin bir unsuru olarak belirlendiği anlaşılan kiracı tarafından ödenmesi gereken gelir (stopaj) vergisine ilişkin tutarın da eklenmesi suretiyle bulunacak yıllık brüt kira bedelinin ilk beş yıl için her yıl %40 oranında arttırılarak bulunacak 5 yıllık toplam tutar üzerinden 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun 1/A-2 bölümü uyarınca damga vergisine tabi tutulması; söz konusu verginin Damga Vergisi Kanunun 22 nci maddesi ve 44 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

Öte yandan, 488 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi uyarınca yeniden doğan söz konusu verginin ödenmesinden sözleşmeyi düzenleyen her iki tarafın da müteselsil sorumluluğu bulunmaktadır.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Denetime Tabi A.Ş.’lerde Denetçi Seçim, görevden alma ve sözleşmenin feshi https://www.muhasebenews.com/denetime-tabi-a-s-lerde-denetci-secim-gorevden-alma-ve-sozlesmenin-feshi/ https://www.muhasebenews.com/denetime-tabi-a-s-lerde-denetci-secim-gorevden-alma-ve-sozlesmenin-feshi/#respond Wed, 07 Oct 2020 07:11:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=93850 (1) Denetçi, şirket genel kurulunca; topluluk denetçisi, ana şirketin genel
kurulunca seçilir. Denetçinin, her faaliyet dönemi ve her hâlde görevini yerine getireceği faaliyet dönemi bitmeden seçilmesi şarttır. Seçimden sonra, yönetim kurulu, gecikmeksizin denetleme görevini hangi denetçiye verdiğini ticaret siciline tescil ettirir ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi
ile internet sitesinde ilan eder.

(2) Denetçiden denetleme görevi, sadece dördüncü fıkrada öngörüldüğü şekilde ve başka bir denetçi atanmışsa geri alınabilir.

(3) Konsolidasyona dâhil olan ana şirketin finansal tablolarını denetlemek için seçilen denetçi, başka bir denetçi seçilmediği takdirde, topluluk finansal tablolarının da denetçisi kabul edilir.

(4) Şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi;
a) Yönetim kurulunun,
b) Sermayenin yüzde onunu, halka açık şirketlerde esas veya çıkarılmış sermayenin yüzde beşini oluşturan pay sahiplerinin, istemi üzerine, ilgilileri ve seçilmiş denetçiyi dinleyerek, seçilmiş denetçinin şahsına ilişkin haklı bir sebebin gerektirmesi, özellikle de onun taraflı davrandığı yönünde bir kuşkunun varlığı hâlinde, başka bir denetçi atayabilir.

(5) Görevden alma ve yeni denetçi atama davası, denetçinin seçiminin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilanından itibaren üç hafta içinde açılır. Azlığın bu davayı açabilmesi için, denetçinin seçimine genel kurulda karşı oy vermiş, karşı oyunu tutanağa geçirtmiş ve seçimin yapıldığı genel kurul toplantısı tarihinden itibaren geriye doğru en az üç aydan beri, şirketin pay
sahibi sıfatını taşıyor olması şarttır.

(6) Faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar denetçi seçilememişse, denetçi, yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir pay sahibinin istemi üzerine, dördüncü fıkrada gösterilen mahkemece atanır. Aynı hüküm, seçilen denetçinin görevi red veya sözleşmeyi feshetmesi, görevlendirme kararının iptal olunması, butlanı veya denetçinin kanuni sebeplerle veya diğer herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi veya görevini yapmaktan engellenmesi hâllerinde de uygulanır. Mahkemenin kararı kesindir. (Ek iki cümle: 5/6/2017-
KHK-691/8 md.; Aynen kabul: 31/1/2018-7069/8 md.) Kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketlerde faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar denetçi seçilememiş olması halinde denetçi, şirket yönetim kurulunun teklifi üzerine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu Bakan tarafından atanır. Bakan bu yetkisini Fon Kuruluna devredebilir.

(7) Denetçinin mahkeme tarafından atanması durumunda, emsal dikkate alınarak, ücreti ile muhtemel giderler için mahkeme veznesine yatırılması gereken ön ödeme mahkemece belirlenir. Bunlara üç iş günü içinde itiraz edilebilir. Mahkeme kararı kesindir.

(8) Denetçi denetleme sözleşmesini, sadece haklı bir sebep varsa veya kendisine karşı görevden alınma davası açılmışsa feshedebilir. Görüş yazısının içeriğine ilişkin fikir ayrılıkları ile denetlemenin şirketçe sınırlandırılmış olması veya görüş yazısı vermekten kaçınma haklı sebep
sayılamaz. Denetçinin sözleşmeyi feshi yazılı ve gerekçeli olmalıdır. Denetçi fesih tarihine kadar elde ettiği sonuçları genel kurula sunmakla yükümlüdür; bu sonuçlar 402 nci maddeye uygun bir rapor hâline getirilerek genel kurula verilir.

(9) Denetçi altıncı fıkra hükmüne göre fesih ihbarında bulunduğu takdirde, yönetim kurulu hemen, geçici bir denetçi seçer ve fesih ihbarını genel kurulun bilgisine, seçtiği denetçiyi de aynı kurulun onayına sunar.

 


Kaynak: Türk Ticaret Kanunu Madde 399
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/denetime-tabi-a-s-lerde-denetci-secim-gorevden-alma-ve-sozlesmenin-feshi/feed/ 0