satım – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 16 Jan 2024 16:51:17 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Binek oto alımı sırasında indirilemeyen (KKEG yazılan) giderler aracın satışı sırasında vergiye tabi olur mu? https://www.muhasebenews.com/binek-oto-alimi-sirasinda-indirilemeyen-kkeg-yazilan-giderler-aracin-satisi-sirasinda-vergiye-tabi-olur-mu/ https://www.muhasebenews.com/binek-oto-alimi-sirasinda-indirilemeyen-kkeg-yazilan-giderler-aracin-satisi-sirasinda-vergiye-tabi-olur-mu/#respond Tue, 16 Jan 2024 16:51:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148587 Araç satışında, alırken 430.000 TL sınırı üstündeki tutar ile ÖTV ve KDV gidere attığımız tutarı, araç satışında istisna gelir olarak sadece matrah tutarını dikkate almamız mı gerekir?

Satışta hiç bir tutar dikkate alınmaz. Satış bedeli + KDV olarak fatura düzenlenir.


311 SERİ NO’LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

Resmi Gazete Tarihi: 27/05/2020
Resmi Gazete No: 31137

BEŞİNCİ BÖLÜM

Binek Otomobillerin Giderleri ve Amortismanlarının Vergi Matrahından İndirilmesi

Binek otomobillere ilişkin amortisman giderleri

MADDE 15 –

(3) Mükelleflerin aktiflerinde yer alan binek otomobiller için amortismana esas bedelden daha fazla tutar üzerinden amortisman ayırmaları halinde, genel hükümlere göre ayrılan amortisman tutarı ile amortismana esas bedel üzerinden ayrılan amortisman tutarı arasındaki fark, kanunen kabul edilmeyen gider sayılarak, o yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisi kazancına ilave edilecektir. Söz konusu binek otomobillerinin mükellefler tarafından satışı halinde ise ilgili yıllarda amortisman ayırma aşamasında kanunen kabul edilmeyen gider olarak kazanca ilave olunan tutarların toplamı mükelleflerce vergiye tabi olmayan gelir olarak dikkate alınacak ve bu tutar, gelir veya kurumlar beyannamesinde “Diğer İndirimler” satırında gösterilmek suretiyle  kazanç üzerinden indirim konusu yapılabilecektir.

 


Kaynak: GV Tebliğ, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/binek-oto-alimi-sirasinda-indirilemeyen-kkeg-yazilan-giderler-aracin-satisi-sirasinda-vergiye-tabi-olur-mu/feed/ 0
Transit ticaret kapsamında yapılan alım satım için özel bir hesap kullanımı var mıdır? https://www.muhasebenews.com/transit-ticaret-kapsaminda-yapilan-alim-satim-icin-ozel-bir-hesap-kullanimi-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/transit-ticaret-kapsaminda-yapilan-alim-satim-icin-ozel-bir-hesap-kullanimi-var-midir/#respond Sat, 02 Dec 2023 08:05:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147873 Transit ticaret yaptık ürünler Türkiye’ye gelmeden Mısır’dan, Etiyopya’ya direkt gitti. Transit ticarete ilişkin evraklar geldi. Türkiye’de hangi muhasebe kodlarını kullanmamız gerekiyor?

Transit ticaret için özel muhasebe hesapları yoktur.  Alışlar 153 hesaba satışlar ise 601 hesaba yazılır.


Örnek yevmiye maddeleri

Transit Ticaret Mal Alım faturası
Türü %  USD  Kur  Tutar
Hammadde 10.000,00 USD              28,00   280.000,00 ₺
Hesaplanan KDV                        –                   –   ₺
Genel Toplam   280.000,00 ₺

 

Transit Ticaret –   Dövizli Mal Alım faturası Muhasebe Kayıt Örneği
HESAP BORÇLU ALACAKLI
153 TİCARİ MALLAR     280.000,00
320 SATICILAR   280.000,00
TOPLAM       280.000,00    280.000,00  

 

Transit Ticaret Mal Satış faturası
Türü %  USD   Kur   Tutar 
Hammadde 12.000,00 USD              28,00   336.000,00 ₺
Hesaplanan KDV                        –                   –   ₺
Genel Toplam   336.000,00 ₺

 

Transit Ticaret Mal Satış faturasına ilişkin Muhasebe Kayıt Örneği
HESAP BORÇLU ALACAKLI
120 ALICILAR        280.000,00
601 YURT DIŞI SATIŞLAR        280.000,00
TOPLAM        280.000,00          280.000,00  

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/transit-ticaret-kapsaminda-yapilan-alim-satim-icin-ozel-bir-hesap-kullanimi-var-midir/feed/ 0
İhracat ve İthalat İşlemlerimizin Tahsilat ve Ödemelerini Kripto Para (Coin) İle Yapabilir Miyiz? https://www.muhasebenews.com/ihracat-ve-ithalat-islemlerimizin-tahsilat-ve-odemelerini-kripto-para-coin-ile-yapabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/ihracat-ve-ithalat-islemlerimizin-tahsilat-ve-odemelerini-kripto-para-coin-ile-yapabilir-miyiz/#respond Wed, 02 Aug 2023 03:18:33 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145014 İhracat ve ithalat işlemlerinde ödeme şeklinin coin (sanal para) üzerinden yapılarak muhasebeleştirilmesi mümkün müdür?

Türk vergi sisteminde coin (sanal para) kavramı yok.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ihracat-ve-ithalat-islemlerimizin-tahsilat-ve-odemelerini-kripto-para-coin-ile-yapabilir-miyiz/feed/ 0
Yetki belgesi olmayan galericinin satmak için aldığı aracın KDV’si indirim konusu yapılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/yetki-belgesi-olmayan-galericinin-satmak-icin-aldigi-aracin-kdvsi-indirim-konusu-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yetki-belgesi-olmayan-galericinin-satmak-icin-aldigi-aracin-kdvsi-indirim-konusu-yapilabilir-mi/#respond Sat, 18 Feb 2023 08:09:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=138786 Yetki belgesi olmayan galericinin alım satım yaptığı araçlar ve araç giderleri için yüklendiği KDV indirim konusu yapılabilir mi?

Taşıt alışında ve giderler için ödenen KDV’nin tamamı indirilir.


Yetki belgesi olmayan oto galerileri araçların satışında düzenlenecek fatura için özel matrah sistemini uygulayamaz. (KDVK Mad.23/f)

KDV Kanunu’nun “Özel Matrah Şekilleri” başlıklı 23’üncü maddesinin “f” bendinde “f) İkinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce, katma değer vergisi mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dâhil) alınarak vasfında esaslı değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde matrah, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutardır.” (7104 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile eklenmiştir. (Yürürlük 1/6/2018)

Konuya ilişin Trabzon Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından 1 Kasım 2021 tarihinde verilen örnek bir özelge Yetki Belgesiz Araç Satışında Özel Matrah Uygulanıp Uygulanamayacağı ile ilgili açıklamalar yapılmış ve özelgenin son paragrafında  “Buna göre, İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında işletmesi adına yetki belgesi almayan mükelleflerin 31/8/2020 tarihinden sonra yaptıkları araç teslimleri için 3065 sayılı Kanunun 23/f maddesi kapsamında özel matrah şekli uygulaması mümkün olmayıp, satış bedeli üzerinden genel hükümler çerçevesinde KDV hesaplanması gerekmektedir.”

şeklinde görüş bildirilmiştir.

Özelge aşağıya eklenmiştir.

T.C.
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
Trabzon Vergi Dairesi Başkanlığı
(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

66523654-130[ÖZG-33-2020]-67542

01.11.2021

Konu

:

Yetki Belgesiz Araç Satışında Özel Matrah Uygulanıp Uygulanamayacağı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ikinci el motorlu kara taşıtı alım satım faaliyeti ile iştigal ettiğiniz ve yetki belgenizin bulunmadığı belirtilerek 9/9/2020 tarih ve 31239 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile yapılan düzenlemeye istinaden 31/7/2021 tarihine kadar yetki belgeniz bulunmadan ikinci el motorlu kara taşıtı teslimlerinde özel matrah uygulayıp uygulayamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-23/f maddesinde, ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce, KDV mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dahil) alınarak vasfında değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde matrahın, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutar olduğu

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “İkinci El Araç ve Taşınmaz Ticareti” başlıklı (III/A-4.9.)  bölümünde;

“İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal edenler, 13/2/2018 tarihli ve 30331 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanan İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında işletmesi adına yetki belgesi alan tacirler ile esnaf ve sanatkârlardır. İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal etmekle birlikte henüz yetki belgesi almamış olanlar, İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliğe göre yetki belgesi alınması için verilen süre ile sınırlı olmak üzere yetki belgesi olmaksızın, özel matrah uygulayabilirler. 

Verilen süre içinde yetki belgesini almamış olanlar ile yetki belgesi almaksızın ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticareti ile iştigal edenlerin ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz teslimlerinde özel matrah uygulanmaz. 

…”

açıklamaları yer almaktadır.

Diğer taraftan, 15/8/2020 tarih ve 31214 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 25 inci maddesi ile mezkur Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası, “Bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden işletmelerin, 31/8/2020 tarihine kadar durumlarını bu Yönetmelikteki şartlara uygun hale getirerek yetki belgesi almaları gerekir.” şeklinde değiştirilmiştir.

Ayrıca, 9/9/2020 tarih ve 31239 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 2945 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 1 inci maddesi ile İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde” ibaresi “31/7/2021 tarihine kadar” şeklinde değiştirilmiş olup, 30/7/2021 tarih ve 31553 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4313 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 1 inci maddesi ile söz konusu fıkrada yer alan “31/7/2021” ibaresi “31/7/2022” şeklinde değiştirilmiştir. Ancak yapılan bu değişiklikler, bazı müesseselerin İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğe aykırı durumlarının bu Yönetmelik hükümlerine uygun hale getirilmesine ilişkin olup, İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında yetki belgesinin alınması gereken süreye etki etmemektedir.

Buna göre, İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında işletmesi adına yetki belgesi almayan mükelleflerin 31/8/2020 tarihinden sonra yaptıkları araç teslimleri için 3065 sayılı Kanunun 23/f maddesi kapsamında özel matrah şekli uygulaması mümkün olmayıp, satış bedeli üzerinden genel hükümler çerçevesinde KDV hesaplanması gerekmektedir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yetki-belgesi-olmayan-galericinin-satmak-icin-aldigi-aracin-kdvsi-indirim-konusu-yapilabilir-mi/feed/ 0
Kazançları Basit Usulde Tespit Edilen Mükelleflerde Gelir Vergisi İstisnası Rehberi https://www.muhasebenews.com/kazanclari-basit-usulde-tespit-edilen-mukelleflerde-gelir-vergisi-istisnasi-rehberi/ https://www.muhasebenews.com/kazanclari-basit-usulde-tespit-edilen-mukelleflerde-gelir-vergisi-istisnasi-rehberi/#respond Fri, 17 Feb 2023 16:48:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=138783 KAZANÇLARI BASİT USULDE TESPİT EDİLEN MÜKELLEFLERDE  GELİR VERGİSİ İSTİSNASI REHBERİ

Ayrıntılı Bilgi İçin

www.gib.gov.tr

Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı

Şubat/2023

Yayın No: 454


Bu Rehber, yayım tarihinde yürürlükte olan mevzuat dikkate alınarak

hazırlanmıştır.

Mevzuat bilgilerine ve güncek haberlere, Başkanlığımıza;

  • İnternet sayfasından,
  • Doğrulanmış ve resmi sosyal medya hesaplarından,
  • e-Posta bilgilendirme sisteminden,

ulaşabilirsiniz.


 

İÇİNDEKİLER

                 GİRİŞ

A. KAZANÇLARI BASİT USULDE TESPİT EDİLEN MÜKELLEFLER

1.Basit Usulde Ticari Kazancın Tespiti

2.Basit Usulde Tespit Olunan Kazançlarda Gelir Vergisi İstisnası

3.Basit Usule Tabi Olmanın Şartları

Genel Şartlar

Özel Şartlar

4. Basit Usulden Yararlanamayacak Olanlar

Bakanlar Kurulu Kararları ile Gerçek Usulde Vergilendirme Kapsamına Alınan Mükellefler

5. Ortaklıklarda Basit Usule Tabi Olmanın Şartları

6. Basit Usulden Gerçek Usule Geçiş

7. Gerçek Usulden Basit Usule Geçiş

8. Basit Usulde Tespit Olunan Kazançlarda Özellik Gösteren Durumlar

B. KAZANÇLARI BASİT USULDE TESPİT OLUNAN MÜKELLEFLERDE

DEFTER-BEYAN SİSTEMİ

C. BASİT USULE TABİ MÜKELLEFLERE İLİŞKİN DİĞER HUSUSLAR

1. YıllıkBeyanname Verilmemesi

2. VergiLevhası Alınmaması

3. BildirimYükümlülüğü

3.1. İşe Başlama

3.2 Değişiklikler(Adres Değişikliği, İş Değişikliği, İşletmede Değişiklik)

3.3 İşiBırakma

4. Belge Düzeni

4.1- Kullanılacak Belgeler

4.2- Belge Temini

4.3- Belge Düzenlenmesinde Uyulacak Esaslar

4.4- Belgelerin İptali

4.5- Kayıtların Tutulması

4.6- İktisadi Kıymetlerin Satışında Belge Düzenlenmesi

4.7- Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Düzenlediği veya

4.8- Kullandığı Tespit Edilen Mükelleflerin Durumu

5. Muhafaza ve İbraz Yükümlülüğü

6. Tevsik Zorunluluğu

7. Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanılması

8. Basit Usule Tabi Mükelleflerin Yanında Çalışan Ücretlilerin Durumu

9. İşyerinin Kira Olması Halinde Kira Ödemesi

10. Kazançları Basit Usulde Tespit Edilen Mükelleflerde Genç Girişimci Kazanç İstisnası

11. Kazançları Basit Usulde Tespit Edilen Mükelleflerde Katma Değer Vergisi Uygulaması


GİRİŞ 

Bu Rehberde; basit usulde ticari kazancın tespiti, basit usule tabi mükelleflere sağlanan avantaj ve kolaylıklar, basit usulde gelir vergisi istisnası, basit usule tabi olmanın genel ve özel şartları, basit usulden yararlanamayacak olanlar ile basit usule tabi olanların uyması gereken diğer yükümlülükler hakkında açıklamalar ve örnekler yer almaktadır.

A. KAZANÇLARI BASİT USULDE TESPİT EDİLEN MÜKELLEFLER 

Gelir Vergisi Kanununa göre ticaret ve sanat erbabı, kazancın tespit usulü bakımından ikiye ayrılmaktadır.

  • Basit usulde ticari kazanç elde edenler
  • Gerçek usulde (bilanço ve işletme hesabı esası) ticari kazanç elde edenler

Kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflere, gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden farklı olarak bir takım kolaylıklar sağlanmıştır.

Kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflere sağlanan avantaj ve kolaylıklar

  • Kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflerin ticari kazançları gelir vergisinden istisnadır.
  • Basit usulde kazanç istisnasından yararlanacak olan mükellefler, istisna kapsamındaki bu kazançlar için yıllık beyanname vermeyecek ve diğer gelirleri (gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ) dolayısıyla beyanname vermeleri halinde de bu kazançlarını beyannameye dâhil etmeyeceklerdir.
  • Kazançları basit usulde tespit edilen mükellefler tarafından defter Alınan ve verilen belgelerin kayıtları “aracılık ve sorumluluk sözleşmesi” düzenlenen meslek odası veya meslek mensupları aracılığıyla Defter-Beyan Sistemi üzerinden tutulur.
  • Vergi tevkifatı yapılmaz ve muhtasar ve prim hizmet beyannamesi verilmez (Ancak 5510 sayılı Kanuna göre sigortalı çalışanları bildirmekle yükümlü olanlar, muhtasar ve prim hizmet beyannamesi vermek zorundadırlar.).
  • Geçici vergi beyannamesi
  • Kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflerin teslim ve hizmetleri KDV’den istisna edilmiş olup, bu mükellefler tarafından KDV Beyannamesi

1.     Basit Usulde Ticari Kazancın Tespiti

 Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır. Bu fark, faaliyetle ilgili olarak alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ve hâsılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanır.

Kazancın bu şekilde tespiti sırasında emtia ticareti ile uğraşanlarca;

  • Hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hâsılata,
  • Hesap dönemi başındaki emtia mevcudunun değeri giderlere,

ilave edilir. Ancak, kullanılan sabit kıymetler gider yazılmaz ve üzerlerinden amortisman hesaplanmaz.

Kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflerin defter tutma yükümlülükleri bulunmamaktadır.

Basit usule tabi mükellefler, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanununun defter tutma hükümleri hariç bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler, ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabidirler.

2. Basit Usulde Tespit Olunan Kazançlarda Gelir Vergisi İstisnası

 7338 sayılı Kanunla, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa eklenen mükerrer 20/A maddesi ile basit usule tabi mükelleflerin ticari kazançları gelir vergisinden istisna edilmiştir. Basit usule tabi mükellefler, istisna kapsamındaki bu kazançlar için yıllık beyanname vermeyecek ve diğer gelirler dolayısıyla beyanname vermeleri halinde de bu kazançlarını beyannameye dâhil etmeyeceklerdir.

7338 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen mükerrer 20/A maddesi ile basit usule tabi mükelleflerin elde ettikleri ticari kazançları gelir vergisinden istisna edilmiş olup, kazancın tespiti, belge düzeni, kayıtların tutulması uygulaması ve mükellefiyetle ile ilgili diğer ödevlerin yerine getirilmesi hususlarında herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Dolayısıyla, basit usule tabi mükellefler; kazanç tespiti, kayıtlarının tutulması, belge düzeni ve mükellefiyetleri ile ilgili diğer yükümlülüklerini, mevcut mevzuat hükümleri kapsamında yerine getirmeye devam edeceklerdir.

Ticari kazançları basit usulde tespit edilmekte iken, Gelir Vergisi Kanununun 47 nci ve 48 inci maddelerinde yer alan şartları ihlal eden mükelleflerin ticari kazançları, izleyen takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirileceğinden, bu mükellefler şartların ihlal edildiği yıl için de söz konusu istisnadan yararlanabileceklerdir.

Takvim yılı içinde basit usulden gerçek usule geçen mükellefler, gerçek usule geçtikleri tarihe kadar elde ettikleri kazançları için istisnadan yararlanacak, bu tarihten sonra ise söz konusu istisnadan yararlanamayacaklardır.

Örnek 1: Kuaförlük faaliyetinde bulunan ve öteden beri basit usule tabi olan Mükellef (A), 2022 yılında elde ettiği kazancı dolayısıyla basit usulde tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnasından yararlanacaktır. Mükellef (A), elde ettiği bu kazancı için beyanname vermeyecek olup başkaca bir geliri dolayısıyla beyanname vermesi halinde de bu kazancını beyannamesine dâhil etmeyecektir.

Gerçek usulde vergilendirilmekteyken izleyen takvim yılının başında basit usule geçen mükellefler, basit usule geçtikleri tarihten itibaren kazanç istisnasından yararlanabileceklerdir.

3. Basit Usule Tabi Olmanın Şartları

Gelir Vergisi Kanununun 47 nci ve 48 inci maddelerinde yer alan genel ve özel şartları topluca taşıyanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.

3.1. Genel Şartlar 

  1. Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı Ölüm halinde, iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz.),
  1. İşyeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması halinde emsal kira bedeli, kiralanmış olması halinde yıllık kira bedeli toplamının;
  • Büyükşehir belediye sınırları içinde 2022 takvim yılı için 16.000 TL’yi aşmaması, (2023 takvim yılı için 35.000 TL)
  • Diğer yerlerde 2022 takvim yılı için 10.000 TL’yi aşmaması, (2023 takvim yılı için 22.000 TL) gerekmektedir.
  1. Ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisine tabi olmamak

Yukarıdaki 2 ve 3 numaralı bent hükümleri öteden beri işe devam edenlerde takvim yılı başındaki, yeniden işe başlayanlarda ise işe başlama tarihindeki duruma göre uygulanır. 2022 yılı tutarları 317 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2023 yılı tutarları ise 323 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile belirlenmiştir.

Bu kapsamda; 2023 yılı için belirtilen genel şartlardan herhangi birini sağlamayan kazançları basit usulde tespit edilen mükellefler, 2024 yılında gerçek usule tabi olacaktır.

3.2. Özel Şartlar 

  1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların;
  • Yıllık alımları tutarının 2022 takvim yılı için 200.000 TL’yi aşmaması (2023 takvim yılı için 440.000 TL) veya
  • Yıllık satışları tutarının 2022 takvim yılı için 320.000 TL’yi aşmaması (2023 takvim yılı için 700.000 TL),
  1. (1) numaralı bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içinde elde ettikleri gayrisafi iş hâsılatının;
  • 2022 takvim yılı için 100.000 TL’yi aşmaması (2023 takvim yılı için 220.000 TL),
  1. (1) ve (2) numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde, yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının;
  • 2022 takvim yılı için 200.000 TL’yi aşmaması (2023 takvim yılı için 440.000 TL), gerekmektedir.

Bu kapsamda; 2023 yılı için belirtilen özel şartlardan herhangi birini sağlamayan kazançları basit usulde tespit edilen mükellefler, 2024 yılında gerçek usule tabi olacaktır.

  1. Kâr hadleri emsallerine göre düşük olarak tespit edilmiş bulunan emtia için özel hadler;

Milli Piyango bileti, akaryakıt, şeker ve bunlar gibi kâr hadleri emsallerine nazaran bariz şekilde düşük olarak tespit edilmiş bulunan emtia için, (1) ve (3) numaralı sıralarda yazılı hadler yerine ilgili Bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecek alım satım hadleri uygulanır.

Buna göre, anılan maddelerin ticaretini yapan mükelleflerin 2023 takvim yılında da basit usulden yararlanabilmeleri için alış, satış veya hasılatlarının 31/12/2022 tarihi itibariyle 323 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen aşağıdaki hadleri aşmaması gerekmektedir.

Emtianın Cinsi

Büyükşehir Belediye Sınırları Dışında Kalan Yerlerde Büyükşehir Belediye Sınırları İçinde Kalan Yerlerde
Yıllık Alım Ölçüsü (TL) Yıllık Satış Ölçüsü (TL) Yıllık Alım Ölçüsü (TL) Yıllık Satış Ölçüsü (TL)
Değerli Kâğıt 750.000 840.000 900.000 1.090.000
Şeker –Çay 550.000 750.000 700.000 890.000
Milli Piy. Bil., Hemen Kazan, Süper Toto vb. 550.000 750.000 700.000 890.000
İçki (Bira ve Şarap Hariç) – İspirto– Sigara–Tütün 550.000 750.000 700.000 890.000
Akaryakıt ( LPG hariç) 840.000 890.000 1.090.000 1.270.000

Belirtilen bu malların alım satımı ile uğraşanlar hakkında, basit usulün özel şartları bakımından yukarıdaki hadler dikkate alınmak suretiyle, 2/5/1982 tarihli ve 17682 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 136 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğindeki hesaplamalar doğrultusunda işlem yapılacaktır.

Örnek 2: Bartın ilinde öteden beri manavlık faaliyetinde bulunan ve kazançları basit usulde tespit olunan Mükellef (B)’nin bu faaliyeti dolayısıyla 1/1/2022 – 31/12/2022 tarihleri arasında yapmış olduğu alımlarının tutarı 190.000 TL, satışlarının tutarı 304.000 TL’dir. Mükellefin işyeri kira tutarı ise 1/1/2022 tarihi itibarıyla yıllık 9.600 TL’dir.

2022 yılı için geçerli olmak üzere 317 Seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile basit usule tabi mükellefler için belirlenen yıllık alım haddi 200.000 TL, yıllık satış haddi 320.000 TL, kira bedeli ise 10.000 TL’dir. Buna göre; manavlık faaliyetinde bulunan Mükellef (B)’nin yıllık alım ve satım tutarı ile kira bedeli, belirtilen sınırları aşmadığından dolayı 2023 yılında da kazançları basit usulde tespit edilmeye devam edecek olup mükellef gelir vergisi istisnasından yararlanabilecektir.

4. Basit Usulden Yararlanamayacak Olanlar 

Aşağıda belirtilen mükelleflerin kazançları, şartları taşısalar dahi hiçbir şekilde basit usulde tespit edilmez.

  1. Kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakları.
  2. İkrazat (ödünç para verme) işleriyle uğraşanlar.
  3. Sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar.
  4. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişi ve kurumlara karşı inşaat ve onarma işini taahhüt edenler ile bu mükelleflere karşı derece derece taahhütte
  5. Sigorta prodüktörleri.
  6. Her türlü ilan ve reklam işleriyle uğraşanlar veya bu işlere tavassut (aracılık)
  7. Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanlar.
  8. Tavassut (aracılık) işi yapanlar (dayıbaşılar hariç).
  9. Maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları işletenler.
  10. Şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar ile treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri (Yapısı itibarıyla sürücüsünden başka on dört ve daha aşağı oturma yeri olan ve insan taşımaya mahsus motorlu kara taşıtları ile yolcu taşıyanlar hariç).
  1. Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan iş grupları, sektörler, il ve ilçeler, büyükşehir belediyeleri dâhil olmak üzere il ve ilçelerin belediye sınırları (mücavir alanlar dâhil), belediyelerin nüfusları, yöreler itibarıyla veya sabit bir işyerinde faaliyette bulunulup bulunulmadığına göre gerçek usulde vergilendirilmesi gerekli görülenler.

4.1. Bakanlar Kurulu Kararları ile Gerçek Usulde Vergilendirme Kapsamına Alınan Mükellefler 

*95/6430 Sayılı BKK ile Gerçek Usulde Vergilendirme Kapsamına Alınan Mükellefler 

95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile (Erzurum, Diyarbakır ve Sakarya illeri, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile büyükşehir belediyesi sınırları içerisine alınan yerlerden, yeni bağlanan mahallelerle birlikte 2000 yılı genel nüfus sayımındaki nüfusu 30.000’den az olan yerler ile 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında büyükşehir belediyesi kurulan ve büyükşehir belediyesi sınırları içerisine alınan yerler hariç) mücavir alan sınırları dâhil olmak üzere büyükşehir belediye sınırları içinde aşağıda belirtilen faaliyetleri yapan mükellefler, gerçek usulde vergilendirilme kapsamına alınmıştır.

  • Her türlü emtia imalatı ile uğraşanlar
  • Her türlü emtia alım-satımı ile uğraşanlar
  • İnşaat ile ilgili her türlü işlerle uğraşanlar
  • Motorlu taşıtların her türlü bakım ve onarım işleriyle uğraşanlar
  • Lokanta ve benzeri hizmet işletmelerini işletenler
  • Eğlence ve istirahat yerlerini işletenler

Bu mükellefler, basit usulden yararlanmaya ilişkin genel ve özel şartları taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın gerçek usulde vergilendirileceklerdir.

Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde yer alan esnaf muaflığına ilişkin şartları topluca taşıyanlar, 95/6430 sayılı BKK kapsamına girmediklerinden, esnaf muaflığından yararlanabilmektedirler.

8/5521 Sayılı BKK ile Gerçek Usulde Vergilendirme Kapsamına Alınan Mükellefler 

Ülke genelinde uygulanmak üzere, zirai mahsul satın alarak bu mahsulleri kısmen veya tamamen tüketici dışında kalanlara satan ticaret erbabı 1/1/1983 tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirme kapsamına alınmışlardır. Canlı hayvan alım- satımı faaliyeti anılan Kararname kapsamında değerlendirildiğinden, bu şekilde faaliyette bulunan mükellefler gerçek usulde vergilendirilecektir. Zirai mahsulün toptancı hallerinden veya ticari faaliyette bulunan sebze komisyoncularından sonraki teslim aşamaları 8/5521 sayılı Kararname kapsamı dışındadır.

92/2683 Sayılı BKK ile Gerçek Usulde Vergilendirme Kapsamına Alınan Mükellefler 

Ülke genelinde uygulanmak üzere, her türlü televizyon, video, radyo, teyp, müzik seti, disk-çalar, kamera, bilgisayar, soğutucu, çamaşır ve bulaşık makinesi, elektrikli süpürge, elektronik müzik aletleri, elektrikli dikiş makinesi ile elektrikle çalışan benzeri eşyaların alım-satımı ve üretimi ile uğraşan mükellefler 92/2683 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile gerçek usulde vergilendirme kapsamına alınmışlardır. Kararda yazılı malların yanında, diğer mal ve hizmetleri satan mükellefler de gerçek usulde vergilendirilmektedir.

Bakanlar Kurulu Kararında belirtilen “elektrikle çalışan benzeri eşyalar” ibaresinden, doğrudan elektrik enerjisiyle çalışan veya elektrikle şarj edildikten sonra çalışan emtianın anlaşılması gerekmektedir. Bu Kararda belirtilen emtianın alım-satımı yoluyla ticaretinin yapılmasında, eski, yeni veya kullanılmış olma ayrımına gidilmeksizin, Kararda yer alan emtiaların ticaretini yapanlar ile belirtilen işlerle uğraşan bütün mükellefler kapsama girmektedir.

Örnek 3: Kırşehir ilinde bilgisayar alım-satımı faaliyetinde bulunan Mükellef (C)’nin bu faaliyeti, 92/2683 sayılı Kararname kapsamında kaldığından bu mükellef gerçek usulde vergilendirilecektir.

5. Ortaklıklarda Basit Usule Tabi Olmanın Şartları 

Ortaklıkların basit usule tabi olup olmadığının tespitinde, iş hacmi ölçüleri ile yıllık kira bedelleri toplu olarak dikkate alınır. Ortaklıklarda, ortakların birinin gerçek usule tabi olması diğer ortakları da gerçek usule tabi hale getirir.

Aynı işte ortak olarak çalışanlar hakkında, Gelir Vergisi Kanununda belirtilen yıllık kira bedeli ve iş hacmi ölçüleri toplu olarak değerlendirilir.

6. Basit Usulden Gerçek Usule Geçiş 

Basit usulün şartlarına haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak istemediklerini yazı ile bildirenler dilekçelerinde belirttikleri tarihten veya izleyen takvim yılı başından, yeni işe başlayanlar ise işe başlama tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirileceklerdir.

Örnek 4: Eskişehir Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde kuaförlük yapan ve kazançları basit usulde tespit edilen Mükellef (D), vergi dairesine verdiği dilekçe ile 18/8/2022 tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirme talebinde bulunmuştur. Mükellef (D), dilekçesinde belirttiği tarihten (18/8/2022) itibaren gerçek usulde vergilendirilecektir.

Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler.

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 51 inci maddesi kapsamındaki faaliyetlere başlayan mükellefler, bu faaliyetlerine başladıkları tarihten itibaren gerçek usulde vergilendirilecek olup, ticari kazançlarının basit usulde tespit edilmesi mümkün değildir.

Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları tespit edilenler, bu hususun kendilerine tebliğ tarihini takip eden aybaşından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler.

Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri tespit edilenlerin kazançları hiçbir suretle basit usulde tespit edilmez.

7. Gerçek Usulden Basit Usule Geçiş 

Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerin;

  • Gelir Vergisi Kanununda yazılı genel şartları topluca taşıması,
  • Arka arkaya son iki yıl alış, satış ve/veya hâsılat tutarlarının her biri özel şartlarda belirtilen hadlerden düşük olması,
  • Yazılı talepte bulunması,

halinde, bu şartların gerçekleşmesini takip eden takvim yılından başlayarak basit usule geçmeleri mümkün bulunmaktadır. Gerçek usulde vergilendirilen mükellefler, bu şartın gerçekleşmesini izleyen yılın Ocak ayının başından otuz birinci günü akşamına kadar yazılı olarak bağlı bulundukları vergi dairesine başvurmaları durumunda basit usule geçebileceklerdir. Bu uygulama kapsamında, 1/1/2023 tarihinden itibaren gerçek usulden basit usule geçmeye ilişkin şartların tespitine ve iki yıllık sürenin hesabına 1/1/2021 tarihinden itibaren başlanacaktır.

Söz konusu mükelleflerin, anılan Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen faaliyetlerde bulunmaması ve diğer şartları da topluca taşımaları gerekmektedir.

Örnek 5: Bursa ilinde marangozluk faaliyeti nedeniyle öteden beri gerçek usulde vergilendirilen mükellef (E)’nin 2021 ve 2022 yıllarında elde ettiği iş hâsılatı, ilgili yıllar için Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yer alan hâsılat haddinin altında gerçekleşmiştir. Mükellef (E)’nin, diğer şartları da topluca taşıması ve 2023 yılının Ocak ayı içinde bağlı bulunduğu vergi dairesine yazılı olarak başvurması kaydıyla, 1/1/2023 tarihinden itibaren basit usulden yararlanması mümkündür.

Ayrıca, gerçek usule tabi mükellefler ile basit usule tabi olmanın şartlarını kaybeden mükelleflerin; kendi istekleriyle işlerini terk etmeleri ya da eş ve/veya çocuklarına devretmeleri hallerinde terk veya devir tarihini takip eden yılın başından itibaren iki yıl geçmedikçe basit usule dönmeleri mümkün değildir. Söz konusu iki yıllık sürenin nasıl hesaplanacağına ilişkin açıklamalar 283 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde (3.4 bölümü) yer almaktadır.

Gerçek usulde vergilendirilmekte iken basit usule geçen mükelleflerin, ellerinde bulunan belgeleri 283 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğindeki (3.5 bölümü) açıklamalar doğrultusunda iptal ettirmeleri gerekmektedir.

Gerçek usulde vergilendirmeden basit usule geçiş ile ilgili ayrıntılı açıklamalar, 283 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ve 93 Seri No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde yapılmıştır.

Örnek 6: Mükellef (F), gerçek usulde gelir vergisi mükellefi iken faaliyetini 8/6/2021 tarihinde terk etmiştir. Mükellef, 2022 yılında basit usule tabi olmanın şartlarını taşıyan mükellef (G) ile ortak olarak kantin işletmeciliği faaliyetine başlamak istemektedir.

Mükellef (F)’nin gerçek usulde vergilendirildiği faaliyetini terk ettiği tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren iki yıl sonra, diğer bir ifadeyle 1/1/2024 tarihinden itibaren diğer şartları da topluca taşıması kaydıyla basit usulden yararlanması mümkün bulunmaktadır. Bu nedenle anılan tarihten önce (1/1/2024) faaliyete başlaması halinde kendisi ve ortağının ticari kazançlarının gerçek usulde tespit edilmesi gerekmektedir.

8. Basit Usulde Tespit Olunan Kazançlarda Özellik Gösteren Durumlar, Birden fazla ticari araçla veya birden fazla işyerinde faaliyette bulunma

Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde belirtilen basit usule tabi olmanın genel şartlarından birisi de kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmaktır. İşinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartın ihlali sayılmamaktadır. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmadıklarına bakılmamaktadır.

-Basit usule tabi mükelleflerin, sahibi veya işleticisi sıfatıyla birden fazla motorlu araçla veya birden fazla işyerinde ticari faaliyette bulunmaları, Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde yazılı “kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartının ihlali anlamına geleceğinden, bu şekilde faaliyette bulunan mükelleflerin basit usulden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

-Basit usule tabi olan mükelleflerin, başka bir iş yerinde ücretli olarak çalışmaları, kendi işinde bilfiil çalışma veya bulunma şartının ihlali olarak kabul edilmekte ve bu mükelleflerin basit usulden faydalanmaları mümkün bulunmamaktadır. Ancak, işin başında bilfiil çalışmak veya bulunmak kaydıyla, basit usulde faaliyette bulunulmadığı zamanlarda ücretli olarak çalışılması (kısmi süreli çalışma veya mevsimlik işçi olarak çalışma gibi), işin başında bilfiil çalışma veya bulunma şartının ihlali sayılmayacaktır. Başka bir işyerinde ücretli olarak çalışan basit usule tabi mükelleflerin kendi işlerinde bilfiil çalışıp çalışmadıkları veya işlerinin başında bulunup bulunmadıkları hususu vergi dairelerince yoklama ile tespit edilecek ve mükellefiyet durumları bu tespite göre değerlendirilecektir.

Örnek 7: Taksi işletmeciliği faaliyetinde bulunan Mükellef (G), takvim yılı içerisinde ikinci bir ticari taksi alarak iki araçla faaliyette bulunmaya başlamıştır. Mükellef (G), iki taksi ile faaliyette bulunması dolayısıyla “kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartını ihlal etmiş olacağından, takip eden takvim yılı başından itibaren basit usulden yararlanamayacak ve kazancı gerçek usulde tespit edilecektir.

Örnek 8: Çay ocağı işletmeciliği faaliyetinde bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen Mükellef (H), bu faaliyetinin yanı sıra satın almış olduğu ticari taksi ile taksi işletmeciliği yapmaya da başlamıştır. İki ayrı faaliyette bulunulması basit usule tabi olmanın şartlarından olan Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde yazılı “kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartının ihlali anlamına geleceğinden, Mükellef (H), takip eden takvim yılı başından itibaren basit usulden yararlanamayacak ve kazancı gerçek usulde vergilendirilecektir.

Örnek 9: Servis işletmeciliği faaliyetinde bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen Mükellef (I), servis işletmeciliği faaliyetinin yanı sıra (A) firmasında da ücretli olarak çalışmaktadır. Mükellef (I)’nın servis işletmeciliği faaliyeti ile birlikte (A) firmasında ücretli olarak çalışması, basit usule tabi olmanın şartlarından olan Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde yazılı “kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartının ihlali anlamına geleceğinden, Mükellef (I) basit usulden yararlanamayacak olup, kazancı gerçek usulde vergilendirilecektir.

Örnek 10: Taksi işletmeciliği faaliyetinde bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen Mükellef (İ), bu taksiyi Mükellef (J)’ye kiraya vermiştir. Mükellef (İ)’nin ticari taksisini kiraya vermiş olması dolayısıyla elde ettiği kira geliri gayrimenkul sermaye iradı olarak vergilendirilecektir. Mükellef (J)’nin bu faaliyetinden elde ettiği kazancı ise şartları sağlaması halinde basit usulde tespit edilecek ve Mükellef (J) söz konusu kazanç istisnasından faydalanabilecektir.

İnternet ve benzeri elektronik ortamlarda faaliyette bulunma 

Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesinde, 47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançlarının basit usulde tespit olunacağı belirtilmiştir. Aynı Kanunun “Basit usulün hududu” başlıklı 51 inci maddesinde de basit usulden faydalanamayacak mükellefler bentler halinde sayılmıştır.

Buna göre;

Basit usule tabi mükelleflerin, aynı faaliyetlerini internet ve benzeri elektronik ortamlarda da sürdürmesi basit usulün şartlarını ihlal sayılmayacaktır.

Basit usule tabi olan mükellefin sürdürdüğü faaliyetinin dışında, internetten ve benzeri elektronik ortamlardan da başka bir faaliyette bulunması (Kanunun mükerrer 20/B maddesinde belirtilen faaliyetlerde bulunanlar hariç) durumunda, birden fazla alanda faaliyette bulunulmuş olunacağından, söz konusu mükelleflerin basit usulden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

Gelir Vergisi Kanununun 51 inci maddesinde yer alan faaliyetlerde veya bu maddenin verdiği yetkiye istinaden yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararlarında belirtilen faaliyetlerde bulunan mükellefler gerçek usulde vergilendirildiğinden bu mükelleflerin faaliyetlerini internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapmaları durumunda da gerçek usulde vergilendirilmeleri gerekmektedir.

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20/B maddesinde belirtilen sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği faaliyetlerinde bulunan ve bu faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri dolayısıyla kazanç istisnasından faydalanan mükelleflerin, bu faaliyetlerde bulunması, şartları dahilinde basit usul kapsamında yürüttükleri faaliyetlerinin basit usule tabi olmasına engel değildir.

Örnek 11: Bolu ilinde hediyelik eşya imal ve satışı faaliyetinde bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen Mükellef (K), söz konusu faaliyetini internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden de yapması halinde, Gelir Vergisi Kanununun 47 ve 48 inci maddelerinde yazılı şartları sağlaması kaydıyla, basit usulden faydalanmaya devam edecektir.

Örnek 12: İstanbul ilinde fotoğrafçılık ve fotoğraf malzemesi satışı faaliyetinde bulunan ve 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca büyükşehir belediye sınırları içerisinde her türlü emtia alım satımı ile uğraşanlar kapsamında gerçek usulde vergilendirilen Mükellef (L), işyerinden yaptığı faaliyetine son vererek, söz konusu faaliyetini internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapmaya başlamıştır. Mükellef (L)’nin, fotoğrafçılık ve fotoğraf malzemesi satış faaliyetini internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapması halinde de 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca gerçek usulde vergilendirilmesine devam edilecektir.

Örnek 13: İzmir ilinde büyükşehir belediye sınırları içinde terzilik faaliyetinde bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen Mükellef (M), terzilik faaliyetinin yanı sıra internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden giyim eşyası satışı yapmaya başlamıştır. Mükellef (M), giyim eşyası satışı yapmaya başlaması nedeniyle, 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca büyükşehir belediye sınırları içerisinde her türlü emtia imalatı ve alım satımı ile uğraşanlar kapsamına girmiştir. Mükellef (M), bu şekilde faaliyete başladığı tarihten itibaren gerçek usulde vergilendirilecektir.

Örnek 14: Kuaförlük faaliyeti nedeniyle basit usule tabi olan mükellef (N) 2022 yılında bu faaliyetinden 30.000 TL kazanç elde etmiştir. Mükellef (N), bu faaliyetinin yanı sıra sosyal içerik üreticiliği faaliyetinden, Kanunun mükerrer 20/B maddesi uyarınca istisna kapsamında 40.000 TL kazanç elde etmiştir.

Mükellef (N)’nin, Kanunun mükerrer 20/B maddesi uyarınca istisna kapsamında elde ettiği kazancı, kuaförlük faaliyeti nedeniyle basit usule tabi olmasını etkilemeyecektir. Mükellef (N), her iki kazancı için de yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyecektir.

Diğer taraftan Mükellef (N)’nin, sosyal içerik üreticiliği faaliyetinden elde ettiği kazancın Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinin dördüncü gelir diliminde yer alan (2022 takvim yılı için 880.000 TL, 2023 takvim yılı için 1.900.000 TL) tutarı aşması halinde sosyal içerik üreticiliği faaliyetinden elde ettiği kazancı için yıllık gelir vergisi beyannamesi vermesi gerekmektedir.

B. KAZANÇLARI BASİT USULDE TESPİT OLUNAN MÜKELLEFLERDE DEFTER- BEYAN SİSTEMİ 

Basit usule tabi olan mükellefler; 1/1/2018 tarihinden itibaren defter-beyan sistemini kullanmak zorundadırlar. Sistem ile kayıtlarını elektronik ortamda tutabilecekler, bildirim ve dilekçeleri elektronik ortamda verebileceklerdir.

Basit usule tabi olan mükelleflerin, sistemi kullanmaya başlayacakları takvim yılından önceki ayın son gününe kadar (bu gün dâhil) www.defterbeyan.gov.tr adresi üzerinden veya gelir vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesi aracılığıyla başvuru yapmaları gerekmektedir.

Basit usule tabi mükellefler başvurularını;

Kendileri,

Aralarında 486 Sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin ekinde yer alan “Defter-Beyan Sistemi Kullanımı Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi (Meslek Odaları ile Kazançları Basit Usulde Tespit Edilen Üyeleri İçin)” düzenledikleri meslek odaları,

340 Sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan “Elektronik Beyanname Gönderme Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” imzaladıkları meslek mensupları, aracılığıyla yapabileceklerdir.

Yeni mükellefiyet tesis ettiren basit usul mükellefleri; kendileri veya yukarıda belirtildiği şekilde aracılık ve sorumluluk yetkisi verdiği meslek mensupları ya da meslek odaları aracılığıyla işe başlama bildiriminin verildiği günü izleyen yedinci iş günü mesai saati sonuna kadar gelir vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairesine başvuru yapacaklardır. Söz konusu başvuru işe başlama bildiriminin verildiği günü izleyen yedinci iş gününün sonuna (saat 23.59’a) kadar www.defterbeyan.gov.tr adresi üzerinden de yapılabilecektir.

Basit usule tabi mükelleflerden;

Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilenlerin, bu hususun kendilerine tebliğ edildiği tarihi takip eden aybaşından önce,

Mevcut işine Gelir Vergisi Kanununun 51 inci maddesinde belirtilen faaliyetleri ilave edenlerin, bu faaliyetlere başladıklarına ilişkin bildirimin verildiği günü izleyen yedinci iş günü sonuna kadar,

Gerçek usulde vergilendirilmekte iken Gelir Vergisi Kanununun 46’ncı maddesinde yer alan düzenleme gereği basit usule tabi olmayı yazı ile talep eden mükelleflerin ise, anılan maddede belirtilen şartların gerçekleştiği takvim yılının son gününe (bu gün dâhil) kadar,

kendileri veya aracılık ve sorumluluk yetkisi verdiği meslek odası veya meslek mensupları aracılığıyla www.defterbeyan.gov.tr adresi üzerinden elektronik ortamda veya gelir vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairesine başvuru yapmaları gerekmektedir.

Sisteme, İnteraktif Vergi Dairesi (https://ivd.gib.gov.tr) şifresi ya da vergi dairelerinden alınan “kullanıcı kodu” ve “şifre” bilgileri ile www.defterbeyan.gov.tr adresi üzerinden giriş yapılacaktır.

Kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflerin, alış ve giderleri ile satış ve hasılatlarına ilişkin üçer aylık kayıtları, izleyen ayın sonuna kadar Defter Beyan Sistemine kaydetmeleri gerekmektedir.

Defter-Beyan Sistemine ilişkin 486 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.

C. BASİT USULE TABİ MÜKELLEFLERE İLİŞKİN DİĞER HUSUSLAR 

1. Yıllık Beyanname Verilmemesi

Gelir Vergisi Kanununa 7338 sayılı Kanun ile eklenen mükerrer 20/A maddesine göre; kazançları basit usulde tespit olunan ticaret ve sanat erbabının, 1/1/2021 tarihinden itibaren elde ettikleri ticari kazançları gelir vergisinden istisna edilmiştir. Böylece basit usule tabi olan mükellefler 2022 yılı ticari kazançları üzerinden 2023 yılında yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyeceklerdir. Diğer gelirleri nedeniyle (gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı, vb.) 2023 yılı Mart ayında verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesine de bu kazançlarını dâhil etmeyeceklerdir.

Örnek 15: Taksi işletmeciliği faaliyeti dolayısıyla basit usule tabi olan ve bu faaliyetinden 2022 yılında 80.000 TL kazanç elde eden Mükellef (O), aynı yıl sahibi olduğu konutundan da 30.000 TL kira geliri elde etmiştir.

Bu durumda, 2022 yılında taksicilik faaliyetinden elde ettiği kazancı gelir vergisinden istisna olduğundan Mükellef (O), kira geliri için vereceği yıllık gelir vergisi beyannamesine basit usulde tespit edilen ticari kazancını dâhil etmeyecektir.

2. Vergi Levhası Alınmaması 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinde, gelir vergisi mükellefleri (kazancı basit usulde tespit edilenler dâhil) ile sermaye şirketlerinin her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı almak zorunda oldukları belirtilmiştir. Basit usule tabi mükelleflerin 1/1/2021 tarihinden itibaren Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesine göre tespit edilen ticari kazançları gelir vergisinden istisna edildiğinden ve bu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceğinden, bu kapsamda bulunan mükelleflerin ticari kazançları üzerinden vergi tarhiyatı yapılması söz konusu değildir. Dolayısıyla, ticari kazançları vergi tarhına esas olmayan basit usule tabi mükelleflerin vergi levhası alma zorunlulukları bulunmamaktadır.

3. Bildirim Yükümlülüğü 

Basit usule tabi mükelleflerin vergi dairesine bildirmek zorunda oldukları hususlar şunlardır:

İşe başlama

Değişiklikler (adres değişikliği, iş değişikliği, işletmede değişiklik)

İşi bırakma

Basit usule tabi mükellefler işe başlama, adres, iş veya işyerlerinde meydana gelen değişiklikler ile işi bırakma bildirimlerini İnteraktif Vergi Dairesi aracılığıyla (https://ivd.gib.gov.tr) ve İnteraktif Vergi Dairesi Mobil uygulamasını kullanarak sistem üzerinden yapabilirler.

3.1.  İşe Başlama 

İşe başlama bildirimi basit usule tabi mükellef tarafından imzalanarak kendilerince veya Avukatlık Kanununa göre ruhsat almış avukatlar veya 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarınca işe başlama tarihinden itibaren 10 gün içinde ilgili vergi dairesine yapılır.

İşe başlama/bırakma bildiriminin 1136 sayılı Kanuna göre ruhsat almış avukatlar veya 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensupları tarafından imzalanarak yapılması hâlinde, ayrıca mükellefçe de imzalanmış olması aranmaz. Ancak mükellef imzası bulunmayan işe başlama/bırakma bildiriminin 1136 sayılı Kanuna göre ruhsat almış avukatlar veya 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensupları tarafından imzalanarak yapılması hâlinde;

Avukatlar için işe başlama bildiriminin yapılmasını da içeren vekâletnamenin aslı veya noter onaylı örneği ya da usulüne uygun olarak düzenlenen ve avukata verilmiş olan vekâletnamenin avukat tarafından uygunluğu onaylanmış imzalı bir örneği,

Meslek mensupları için işe başlama bildiriminin yapılmasını da içeren vekâletnamenin aslı veya noter onaylı örneği ya da 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensupları ile mükellef arasında imzalanan ve işe başlama bildirimlerini vermeye ilişkin yetkiyi de içeren sözleşmenin aslı veya noter onaylı örneği,

aranır.

Mükellefiyet tesisi işlemleri için, İşe Başlama/Bırakma Bildirimiyle birlikte gerekli kontrol ve teyit işlemlerinin yapılabilmesi amacıyla nüfus cüzdanının aslının vergi dairesi personeline ibraz edilmesi, işyeri bilgilerinin İşe Başlama/Bırakma Bildiriminde yer alan ilgili alanlara yazılması yeterlidir.

3.2. Değişiklikler (Adres Değişikliği, İş Değişikliği, İşletmede Değişiklik) 

Mükellefler adres, iş veya işyerlerinde meydana gelen değişiklikleri, değişikliğin meydana geldiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde dilekçeyle bağlı oldukları vergi dairesine bildirmek zorundadırlar.

3.3. İşi Bırakma 

Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder. Mükelleflerden işi bırakanların, bu durumu 1 ay içerisinde vergi dairesine bildirmesi gerekmektedir.

Gerçek kişilerde ölüm işi bırakma hükmünde olup, ölüm halinde mirası reddetmemiş mirasçılar tarafından bildirimde bulunulması gerekir. Mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır.

4. Belge Düzeni 

4.1- Kullanılacak Belgeler

Kazançları basit usulde tespit edilen mükellefler, hasılatları ile ilgili olarak, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura, perakende satış vesikaları ve ilgili mevzuatta sayılan diğer belgeleri düzenlemek ve kullanmak zorundadırlar. Aynı zamanda kendilerine yapılan mal ve hizmet teslimleri için fatura, müstahsil makbuzu, gider pusulası ve Vergi Usul Kanunu gereğince uygun olan diğer belgeleri almak zorundadırlar.

Mükellefler, vergi matrahlarının tespiti ile ilgili giderlerini belgelendirmeye mecburdurlar.

4.2. Belge Temini 

-Basit usule tabi mükelleflerin kullandıkları belgeler ve zarflar sadece Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) tarafından bastırılmaktadır.

Bu mükellefler belgelerini bağlı oldukları oda veya birlikten temin edeceklerdir.

Mükelleflerin bulunduğu yerde bağlı oldukları oda veya birlik yoksa veya bulunduğu yerde bağlı olacağı oda veya birlik kurulmamış ise; en yakın oda veya birliğe veya karma odaya kayıt yaptıracaklardır. Belgelerini de kayıt yaptırdığı bu odadan temin edeceklerdir.

Basit usule tabi olup meslek odalarına üye kayıtları yapılamayan; traktörle nakliyecilik yapanlar, hususi oto ile ticari faaliyette bulunanlar, biçerdöver işletmecileri ile inşaat ustaları gibi mükellefler, kullanacakları belgeleri ikinci sınıf tüccarların tabi oldukları esaslar çerçevesinde (anlaşmalı matbaalara bastırmak veya noterlere tasdik ettirmek suretiyle) temin edebilecekleri gibi diledikleri takdirde faaliyette bulundukları yerdeki herhangi bir oda veya birlikten de temin edebileceklerdir.

4.3. Belge Düzenlenmesinde Uyulacak Esaslar 

Kazançları basit usulde tespit edilen mükellefler, ikinci sınıf tüccarların tabi olduğu usul ve esaslar dâhilinde belge düzenlemek durumundadırlar.

Ancak; Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesindeki yetkiye istinaden çıkarılan 215 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, basit usule tabi mükelleflerin;

Belge vermedikleri günlük hasılatları için gün sonunda tek bir fatura düzenlemeleri,

Düzenlenen faturanın alıcıya ilişkin bilgiler yerine “… tarihli toplam hasılat” ibaresinin yazılması,

şeklinde kolaylık sağlanmıştır.

Söz konusu uygulama, aynı usul ve esaslar dâhilinde 323 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 31/12/2023 tarihine kadar uzatılmıştır. Bu imkândan yararlanmak isteyen mükellefler, müşterilerinin istemeleri halinde fatura veya perakende satış vesikası (dolmuş işletenler hariç) vermek zorundadırlar.

4.4. Belgelerin İptali 

Kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflerden işlerini terk edenlerin kullanmadıkları belgelerin iptal işlemleri, belgeleri veren oda veya birliklerce yapılacaktır. Ancak, belgelerini anlaşmalı matbaalara bastırmak veya noterlere tasdik ettirmek suretiyle temin eden mükelleflerin belgelerinin iptali ise vergi dairelerince yapılacaktır.

İşini terk edenlerden, söz konusu belgeleri ibraz edemeyenler ile eksik belge ibraz edenler veya belgelerini kaybettiğini bildiren mükelleflerin durumu, belgeyi veren oda veya birliklerce düzenlenen tutanak ile tespit edilecektir. İşini terk edenlerden belgelerini anlaşmalı matbaalara bastırmak veya noterlere tasdik ettirmek suretiyle temin eden mükelleflerden, belgeleri ibraz edemeyenler ile eksik belge ibraz edenler veya belgelerini kaybettiğini bildiren mükelleflerin işlemleri ise vergi daireleri aracılığı ile yapılacaktır. Bu mükellefler hakkında bir taraftan usulsüzlük cezası kesilirken, diğer taraftan ilgili dönem vergi matrahlarının tespiti için takdir komisyonuna sevk işlemi yapılır.

4.5. Kayıtların Tutulması 

Basit usule tabi mükelleflerin kayıtları, mükelleflerin “Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” düzenledikleri meslek odaları veya meslek mensupları aracılığıyla Defter-Beyan Sistemi üzerinde tutulacaktır.

Basit usule tabi mükelleflerin alış ve giderleri ile satış ve hasılatlarına ilişkin üçer aylık kayıtlar, “Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” düzenledikleri meslek odaları veya meslek mensupları aracılığıyla izleyen ayın sonuna kadar Defter-Beyan Sistemine kaydedilir.

Vergi Usul Kanununun defter tutma mecburiyetine ilişkin hükümleri, Gelir Vergisi Kanununa göre kazançları basit usulde tespit edilenler hakkında uygulanmaz.

4.6. İktisadi Kıymetlerin Satışında Belge Düzenlenmesi 

Kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflerin taşıt ve diğer sabit kıymetlerini satmaları dolayısıyla fatura düzenleme yükümlülükleri bulunmamaktadır. Bu mükelleflerce yapılan taşıt satışlarının noter satış sözleşmesi ile diğer sabit kıymet satışlarının ise söz konusu sabit kıymetleri satın alan mükellefler tarafından düzenlenecek gider pusulası ile tevsik edilmesi mümkündür.

4.7. Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Düzenlediği veya Kullandığı Tespit Edilen Mükelleflerin Durumu 

Basit usule tabi ticaret erbabından, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilenler, bu hususun kendilerine tebliğ edildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren gerçek usulde vergilendirilmeye ve ikinci sınıf tüccarlara ilişkin hükümlere tabi olmaya başlarlar.

5. Muhafaza ve İbraz Yükümlülüğü

Kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflerin, bir takvim yılı içinde aldıkları mallara ve hizmetlere ait alış belgeleri ve yaptıkları giderler ile hasılat belgeleri, kayıtlarının tutulduğu bürolarda muhafaza edilecektir. Cari takvim yılına ilişkin belgelerin ibrazı da bu bürolardan talep edilecektir.

Cari takvim yılı kayıtlarının tutulması ve vergilendirmeyle ilgili tüm ödevler bürolarca yerine getirilecektir. Cari takvim yılına ait belgeler muhafaza edilmek üzere mükellefe teslim edilecek ve bu belgeler ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılı başından başlayarak 5 yıl süre ile mükelleflerce muhafaza edilecektir.

Mükelleflerce, bir takvim yılı içinde aldıkları mallara ve hizmetlere ait alış belgeleri ve yaptıkları giderler ile hasılat belgelerinin, ilgili bulundukları yılı takip eden yıldan başlayarak 5 yıl süresince saklanması ve yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz edilmesi zorunludur.

6. Tevsik Zorunluluğu 

Hazine ve Maliye Bakanlığına tanınan yetkiye istinaden;

  • Birinci ve ikinci sınıf tüccarların,
  • Kazançları basit usulde tespit edilenlerin,
  • Defter tutmak zorunda olan çiftçilerin,
  • Serbest meslek erbabının,
  • Vergiden muaf esnafın,

kendi aralarında yapacakları ticari işlemler ile nihai tüketicilerden mal ve hizmet bedeli olarak yapacakları 7.000 TL’yi aşan tahsilat ve ödemelerini, aracı finansal kurumlar (5411 sayılı Kanunda tanımlanan banka, 6493 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları, 6475 sayılı Kanuna göre kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.) kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca mevzuatlarına göre düzenlenen belgelerle (dekont, hesap bildirim cetveli, alındı vb.) tevsik etmeleri zorunludur.

Tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması, bu zorunluluğu ortaya çıkaran işleme ilişkin olarak Vergi Usul Kanununda yer alan belgeleri düzenleme zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.

7. Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanılması

Kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflerden isteyenler ödeme kaydedici cihaz kullanabileceklerdir.

8. Basit Usule Tabi Mükelleflerin Yanında Çalışan Ücretlilerin Durumu 

Kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflerin kendi işyerlerinde bilfiil çalışmaları veya bulunmaları şarttır. Ancak, bu mükelleflerin işlerinde yardımcı işçi çalıştırmaları veya çırak kullanmaları bu şartı bozmayacaktır.

7349 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesi 1/1/2022 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. Söz konusu düzenleme ile bu madde kapsamında bulunan; kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışanların elde ettikleri ücretler, işverenlerin tevkifat yapma yükümlülüğü bulunmadığından tevkifata tabi olmayan ücret kapsamında değerlendirilecektir.

Ayrıca bu kapsamda bulunan hizmet erbabının vergi karnesi almasına ve karnesini vergi dairesine ibraz ederek vergilerini tarh ve tahakkuk ettirmesine gerek bulunmamaktadır. Bu kapsamda olanların 1/1/2022 tarihinden itibaren elde ettikleri tevkif suretiyle vergilendirilmemiş ücret gelirleri Gelir Vergisi Kanununun genel hükümlerine tabi olacaktır.

Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (18) numaralı bendi uyarınca, bu kapsamda bulunan hizmet erbabının 1/1/2022 tarihinden itibaren elde ettiği ücret gelirlerine ilişkin matrahlarının, asgari ücretin yıllık gelir vergisi matrahını aşmaması halinde, istisna kapsamına giren bu ücretleri için yıllık beyanname verilmeyecektir.

Hizmet erbabının elde ettiği ücret gelirlerinin, istisna tutarını aşması halinde ise elde edilen ücret gelirinin tamamı yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecek ve hesaplanan gelir vergisinden asgari ücret üzerinden hesaplanan yıllık gelir vergisi mahsup edilerek ödenecek vergi hesaplanacaktır.

Örnek 16: Basit usule tabi mükellefin yanında çalışan Bay (Ö) tevkif suretiyle vergilendirilmemiş yıllık brüt 68.850 TL (aylık brüt ücret ilk 6 ay 5.004 TL, ikinci 6 ay ise 6.471 TL) ücret geliri elde etmektedir.

Bay (Ö)’nün 2022 yılında elde ettiği ücret gelirinin matrahı, asgari ücretin yıllık gelir vergisi matrahını aşmadığından, istisna kapsamında kalan bu ücret geliri için yıllık beyanname verilmeyecektir.

Örnek 17: Basit usule tabi mükellefin yanında çalışan Bay (P) tevkif suretiyle vergilendirilmemiş aylık brüt 8.000 TL ücret geliri elde etmektedir.

Bay (P) tevkif suretiyle vergilendirilmemiş 2022 yılı toplam ücret gelirini 1–31 Mart 2023 tarihleri arasında yıllık beyannameyle beyan edecek ve yıllık beyanı üzerine yapılacak hesaplama aşağıdaki şekilde olacaktır.

BAY (P)’NİN YILLIK BEYANI

BRÜT ÜCRET

 

SİGORTA PRİMİ

 

MATRAH

 

HESAPLANAN GELİR VERGİSİ

 

İSTİSNA MATRAH

 

ASGARİ ÜCRETİN VERGİSİ

 

ÖDENECEK GELİR VERGİSİ

96.000,00

14.400,00

81.600,00

15.532,00

58.522,50

10.104,50

5.427,50

9. İşyerinin Kira Olması Halinde Kira Ödemesi 

Kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflerin vergi kesintisi yapma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Basit usule tabi mükellefler işyeri olarak kiraladıkları gayrimenkul için ödedikleri kira üzerinden vergi kesintisi yapmayacaklardır.

İşyeri kiralamalarında miktar sınırlaması olmaksızın kira ödemelerinin, banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.

Banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. aracı kılınmak suretiyle, para yatırma veya havale, çek veya kredi kartı gibi araçlar kullanılmak suretiyle yapılan tahsilat ve ödemeler karşılığında dekont veya hesap bildirim cetvelleri düzenlendiğinden bu belgeler tevsik edici belge kabul edilecektir. Bankaların internet şubeleri üzerinden yapılan ödeme ve tahsilatlar da aynı kapsamdadır.

İşyeri kirasının, müşteriden alınan çek ile ödemesinin yapılması durumunda çekin elden kiralayan kişiye ciro edilmesi ve bu kişinin bankadan çeki tahsil etmesi ile tevsik şartı yerine getirilmiş sayılır.

Getirilen zorunluluklara uymayanlara kesilecek ceza, kazançları basit usulde tespit edilenler hakkında o yıl için belirlenen özel usulsüzlük cezası miktarından az olmamak üzere her bir işlem için bu işleme konu tutarın %5’idir. Bu ceza kiracı ve kiralayana ayrı ayrı uygulanır.

10. Kazançları Basit Usulde Tespit Edilen Mükelleflerde Genç Girişimci Kazanç İstisnası 

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesine göre, ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı maddede belirtilen şartlarla gelir vergisinden müstesnadır. Ayrıca aynı maddede, istisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hallerinde dahi yıllık beyanname verileceği belirtilmiş olup genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalanılabilmesi için beyanname verilmesi gerekmektedir. Basit usule tabi mükelleflerin Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesine göre tespit edilen ticari kazançları gelir vergisinden istisna edildiğinden ve bu kazançları beyan edilmeyeceğinden basit usule tabi mükelleflerin genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanmaları söz konusu olmayacaktır.

Ancak kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerin, bu kazançlarının tamamının gelir vergisinden istisna edilmesi ve dolayısıyla beyanname verilmemesi nedeniyle genç girişimcilere yönelik olarak öngörülen 75.000 TL’lik kazanç istisnasından yararlanılmaması, bu mükelleflerin genç girişimci şartlarına haiz olup olmadıklarının tespitine engel teşkil etmemektedir. Dolayısıyla basit usule tabi mükelleflere talep etmeleri halinde 5510 sayılı Kanunun 81 nci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi kapsamında sağlanan sigorta prim teşvikinden yararlanmalarını teminen, bağlı bulundukları vergi dairelerince Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesi ve 292 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen şartları taşıyıp taşımadıklarına dair yazı verilmesi mümkün bulunmaktadır.

11. Kazançları Basit Usulde Tespit Edilen Mükelleflerde Katma Değer Vergisi Uygulaması 

Kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflerin teslim ve hizmetleri KDV’den istisna edilmiş olup, bu mükelleflerin KDV Beyannamesi vermesine gerek bulunmamaktadır.

-Kazançları basit usule tabi mükellefler, mal teslimleri ve hizmet ifalarında KDV hesaplamayacakları için bunlardan mal ve hizmet alan mükelleflerin indirim konusu yapacakları bir KDV tutarı da söz konusu olmayacaktır.

-Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden mal ve hizmet satın alan kazançları basit usulde tespit edilen mükellefler, ödedikleri KDV’yi gider veya maliyet olarak dikkate alacaklardır.

Ancak, kazançları basit usulde tespit edilen ve işlemleri KDV’den istisna olduğu halde düzenledikleri belgelerde KDV gösteren veya “KDV dâhildir” mealinde bir şerhe (belgenin KDV satırını çizerek “KDV dâhildir” yazılması veya KDV satırı yerine belgenin herhangi bir yerine “KDV dâhildir” yazılması durumu değiştirmeyecektir.) yer veren mükellefler, bu belgelerde ayrıca gösterilen veya iç yüzde yoluyla hesaplanan KDV’yi takip eden ayın yirmi sekizinci günü sonuna kadar beyan edip ödemek zorundadırlar.

Kazançları basit usulde tespit edilen mükellefler, ilgili vergi dairesine yazılı başvuruda bulunarak vergiye tâbi tutulmalarını talep edebilirler. Vergi dairesince talep tarihinden itibaren bu mükellefler için üçer aylık dönemler halinde KDV mükellefiyetleri tesis edilir. Bu şekilde mükellef olanlar üç yıl geçmedikçe mükellefiyetten çıkamazlar. Mükellefler üç yıllık sürenin bitiminden önce mükellefiyetten çıkma talebinde bulunmadıkları takdirde mükellefiyetleri yeniden üç yıl süre ile uzatılmış sayılır.


Kaynak: GİB – KAZANÇLARI BASİT USULDE TESPİT EDİLEN MÜKELLEFLERDE  GELİR VERGİSİ İSTİSNASI REHBERİ – 2023-Şubat
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kazanclari-basit-usulde-tespit-edilen-mukelleflerde-gelir-vergisi-istisnasi-rehberi/feed/ 0
Gayrimenkul ticareti yapan şirketin idari işleri için kullandığı taşınmazın satışında KDV ve Kurumlar Vergisi istisnası uygulanır mı? https://www.muhasebenews.com/gayrimenkul-ticareti-yapan-sirketin-idari-isleri-icin-kullandigi-tasinmazin-satisinda-kdv-ve-kurumlar-vergisi-istisnasi-uygulanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/gayrimenkul-ticareti-yapan-sirketin-idari-isleri-icin-kullandigi-tasinmazin-satisinda-kdv-ve-kurumlar-vergisi-istisnasi-uygulanir-mi/#respond Sat, 03 Dec 2022 01:14:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135150 Ana faaliyet alanı gayri menkul alım satım ve yapımı olan bir firmanın, ana merkez büro ve şube olarak kullandığı 2 yılı aşkın bir süredir aktifinde kayıtlı bir gayri menkulün satışında KDV istisnasına tabimidir? Taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların(BÜRO/OFİS gibi) satışından elde ettikleri kazançlara KDV istisna uygulanabilir. Taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilemez.

____________________________________

BENZER İÇERİK

  5 yıldan fazla elden tutulan arsa satışından doğacak vergiler nelerdir? Rayiç bedel ile piyasa değeri arasından KDV ödemesi çıkar mı kişi vergi mükellefi değildir?

KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASI

520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun istisnaları düzenleyen 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde; kurumların EN AZ İKİ TAM YIL süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle AKTİFLERİNDE YER ALAN TAŞINMAZLARIN SATIŞINDAN DOĞAN KAZANÇLARIN %50’LİK KISMININ KURUMLAR VERGİSİNDEN MÜSTESNA OLDUĞU, bu istisnanın satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulmasının ve satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesinin şart olduğu, bu sürede tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağı, aynı şekilde istisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmına uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin de ziyaa uğramış sayılacağı, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hükme bağlanmıştır.  Diğer yandan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması” başlıklı bölümünde de “Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.  Satışa konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmeyecektir. Aynı durum, satmak üzere taşınmaz inşaatı ile uğraşan mükellefler açısından da geçerlidir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyecektir. Açıklamalarına yer verilmiştir.  Bu itibarla, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin sadece faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek olup bu mükelleflerin diğer taşınmazlarının satış kazancının istisnaya konu edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Satışa konu edilecek taşınmazların iki tam yıl süreyle kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmemektedir. 

KDV İSTİSNASI

Kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler KDV’den istisnadır. Bu istisnaya konu olan taşınmazlar Türk Medeni Kanunu’nda “Taşınmaz” olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır. 

İki tam yıldan fazla bir süredir kurumların aktifinde yer alan arsa, fabrika binası ve mütemmim cüzlerinin birlikte tek bir bedelle satışı KDV’ den istisnadır. 

Ancak, eklenti olarak kabul edilen demirbaş ve teçhizatın satılması halinde bunların bedeli üzerinden KDV hesaplanır. 

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-r maddesinde bahsi geçen “kurum” ibaresi, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda sayılan kurumlar vergisi mükelleflerini ifade etmektedir. İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz. Söz konusu istisna uygulamasında bahsi geçen “kurum” ibaresi, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda sayılan kurumlar vergisi mükelleflerini ifade ettiğinden, şahsi işletmelerin aktifinde kayıtlı taşınmazların satışında istisna uygulanması mümkün değildir. 

Satışa konu edilecek taşınmazların (arsa, arazi, bina) satışında istisna uygulanabilmesi için kurumların aktifinde asgari 2 tam yıl (730 gün) kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir. 

MÜKELLEF GELİR VERGİSİ MÜKELLEFİ İSE HİÇBİR İSTİSNA UYGULANMAZ. SATIŞ İLE ALIŞ ARASINDAKİ FARK VERGİYE TABİ OLUR SATIŞ ÜZERİNDEN %18 KDV HESAPLANIR.

___________________________________________

  Aktife kayıtlı arsamızı sattık. İstisnadan yararlanıyoruz. Taşınmaz kazanç istisnasından burada satış bedeli öreğin 400.000 TL’dir. Satışın tamamı istisna kapsamında mıdır? Faturada KDV hesaplanmalı mıdır? Aktif de kayıtlı Gayrimenkulün satışından elde edilen kazanç istisna kapsamında ise, Bu satış için düzenlenecek Faturada KDV hesaplanmaz. (KDVK Md.17/4-r) İstisna uygulanmıyor ise Satış bedelinin tamamı üzerin den KDV hesaplanır % 50 sinden hesaplama olmaz.  Konu ile ilgili KVK 5. Maddesini ve KDVK 17/4-r maddesini inceleyiniz.

___________________________________________

 

Şirket aktifine kayıtlı taşınmazın kamulaştırılması sonucu elde edilen kazancın istisna kapsamında olup olmadığı da aşağıdaki özelge’de belirtilmiştir.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR VERGİLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

 
   
Sayı : 62030549-125[5-2015/237]-279599 08.09.2017
Konu : Şirket aktifine kayıtlı taşınmazın kamulaştırılması sonucu elde edilen kazancın istisna kapsamında olup olmadığı.  
         
  İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirket ana sözleşmesinde gayrimenkul alım satımı faaliyetinin de bulunduğu ancak kuruluştan bu yana gayrimenkul alım satımının yapılmadığı ve akaryakıt işletmesi faaliyetinizin geçici olarak durdurulması üzerine taşınmazınızı kiraya verdiğinizi, 14.10.2004 tarihinden itibaren şirket adına kayıtlı olan ve hayvan yetiştirme faaliyetine tahsis edilen 38.906 m² büyüklüğündeki taşınmaz üzerinde yetiştirilen hayvanlardan elde edilen süt ürünlerinin ticaretinin yapıldığı, bu yerin 15.122,15 m²’lik kısmının …… Otoyolu yapımı nedeniyle Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 26.01.2015 tarihinde kamulaştırıldığı belirtilerek, Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci ve Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinde yer alan istisnalardan yararlanılıp yararlanılamayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca; kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75’lik kısmı maddede belirtilen şartlar çerçevesinde kurumlar vergisinden istisnadır. 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6. Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı istisnası” başlıklı bölümünde, taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnasına yönelik ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir. Aynı Tebliğin “5.6.2.4.1. Taşınmazlar ile iştirak hisselerinin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası ve kamulaştırılması” başlıklı bölümünde ise, istisnanın uygulanabilmesi için taşınmazlar ile iştirak hisselerinin satılması ve bu işlemden bir kazanç elde edilerek, satan kurumun mali yapısında bir iyileşmenin olması gerektiği, bu nedenle, söz konusu aktif kalemlerin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi işlemlerin istisna kapsamına girmediği belirtilmiş ancak, kamulaştırma işlemlerinin kurumların finansman olanaklarını artıracağından istisna uygulaması kapsamında değerlendirilebileceğine ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Söz konusu istisnanın, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralaması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde bulundurdukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlara uygulanması mümkün bulunmayıp, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilmesi mümkündür. Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, iki tam yıldan fazla süreyle şirketiniz aktifinde kayıtlı olan, tapu senedinde üç ahır bir samanlığı olan bahçeli kargir ev olarak nitelendirilen ve hayvan yetiştirme faaliyetine tahsis edilen yerin 15.122,15 m²’lik kısmının 26.01.2015 tarihinde kamulaştırılması nedeniyle elde edilen kazancın %75’lik kısmının, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan diğer şartları da sağlamanız kaydıyla, kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır. II- KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun; -1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu, – 17/4-r maddesinde; kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin vergiden istisna olduğu, İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin ise istisna kapsamında yer almadığı, İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı, hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümlerin uygulanmasına ilişkin olarak, KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/FSosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı bölümünün “4.16.İki Tam Yıl Süreyle Sahip Olunan İştirak Hisseleri ve Taşınmazların Satışı” bölümünde gerekli açıklamalar yapılmış olup, “4.16.1. Taşınmaz Satışlarında İstisna Uygulaması” başlıklı bölümünde de; “Satışa konu edilecek taşınmazlar (arsa, arazi,bina) ile iştirak hisselerinin satışında istisna uygulanabilmesi için kurumların aktiflerinde, belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde asgari 2 tam yıl (730 gün) kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir. İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz…”[2]  denilmiştir. Konuya ilişkin olarak 60 No.lu KDV Sirkülerinin “8.2.4. İki Tam Yıl Süreyle Sahip Olunan Taşınmazların Satışı” başlıklı bölümünde gerekli açıklamalar yapılmıştır. Buna göre, şirketin amaç ve konuları arasında gayrimenkul alım satımı ve komisyonculuğu yer almakla birlikte, yine amaç ve konuları arasında yer alan hayvancılık faaliyeti ile ilgili iki tam yıldan fazla süreyle şirket aktifinde kayıtlı olan ve tapu senedinde üç ahır bir samanlığı olan bahçeli kargir ev olarak nitelendirilen ve hayvan yetiştirme faaliyetine tahsis edilen yerin 15.122,15 m²’lik kısmının 26/01/2015 tarihinde kamulaştırılması işlemi nedeniyle KDV Kanununun 17/4-r maddesinde yer alan istisna hükmünden yararlanılması mümkün bulunmaktadır.     

___________________________________________

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

KATMA DEĞER VERGİSİ SİRKÜLERİ/60

Konusu      : 

Tarihi         : 08/08/2011

Sayısı          : KDVK-60/2011-1

8.2.4. İki Tam Yıl Süreyle Sahip Olunan Taşınmazların Satışı

KDV Kanununun 17/4-r maddesine göre, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler KDV’den müstesnadır. Bu hüküm uyarınca, kurumların aktiflerinde, belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların (arsa, arazi, bina) satışı KDV den müstesnadır. Bu satışların müzayede suretiyle yapılması halinde de istisna uygulanacaktır. Ancak, istisna hükmü, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz teslimleri için geçerli olmadığından, taşınmazların ticaretini yapan kurumlar ile mülkiyetlerindeki taşınmazları ticari bir organizasyon içinde satan belediyeler ve il özel idarelerinin bu istisnadan faydalanmaları mümkün değildir. Örnek 5: Bir Belediye yirmi beş yıl önce iktisap ettiği bir arsayı açık artırma yoluyla satışa çıkarmıştır. Belediyenin bu satış işlemi KDV Kanununun 17/4-r maddesi kapsamında KDV’den müstesnadır. Örnek 6: İl Özel İdaresi, 1975 yılında inşa ettirdiği ve o tarihten bu yana da bölümler halinde kiraya verdiği bir işhanının sinema, düğün ve konferans salonları ile büro olarak kullanılan yirmi ayrı bölümünü ihale yoluyla satışa çıkarmıştır. İl Özel İdaresi adına kayıtlı bulunan muhtelif sayıda taşınmazın devamlılık arz edecek şekilde satışı ticari faaliyet sayılacağından, bu faaliyetler nedeniyle adı geçen il özel idaresine bağlı iktisadi işletme oluşacaktır. Bu iktisadi işletme tarafından ticareti yapılan taşınmazların satışı, müzayede yoluyla yapılsa dahi Kanunun 17/4-r maddesindeki istisna hükmü kapsamında değerlendirilmeyecek ve genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır. Finansal kiralamaya konu taşınmazların mülkiyetinin, sözleşme süresi sonunda kiracı şirket tarafından iktisap edilmesinin öngörülmüş olması halinde, bu taşınmazın kiracı şirket tarafından satışında Kanunun 17/4-r maddesindeki “kurumların aktifinde iki tam yıl süreyle bulunma” koşulunun gerçekleşmesinde taşınmazın kiracı şirket tarafından iktisap edildiği tarih esas alınacaktır. 8.2.5. Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar gereğince; – İcra daireleri ile mahkeme satış memurlukları tarafından müzayede yoluyla yapılan taşınmaz satışları KDV’ye tabidir. Bu satışlarda KDV Kanununun istisna ve oranlara ilişkin hükümleri geçerlidir.    Dolayısıyla müzayede yoluyla 150 m2 ye kadar konut satışları %1 oranında KDV’ye tabi tutulacaktır. 150 m2 nin üzerindeki konutlar ile m2 sınırlaması olmaksızın iş yeri, arsa ve arazi gibi diğer taşınmaz satışları ise genel oranda (%18) KDV’ye tabi olacaktır. – 5018 sayılı Kanunun eki (I) sayılı cetvelde yer alan kamu idareleri tarafından yapılacak taşınmaz satış ve kiralamaları ile irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri KDV Kanununun 17/4-p maddesi kapsamında KDV’den müstesnadır. – 3/7/2009 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alan konut yapı kooperatiflerinin, m2 büyüklüğüne bakılmaksızın üyelerine yapacakları konut teslimleri KDV Kanununun geçici 28 inci maddesine göre KDV’den müstesnadır. 3/7/2009 tarihinden sonra bina inşaat ruhsatı alan konut yapı kooperatiflerinin net alanı 150 m2 ye kadar konut teslimleri %1, diğer tüm taşınmaz teslimleri ile 150 m2 nin üzerindeki konut teslimleri ise %18 oranında KDV’ye tabi tutulacaktır. – İki tam yıl süreyle kurumların aktifinde, belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazların yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde satışı KDV Kanununun 17/4-r maddesi kapsamında KDV den müstesnadır. Ancak, bu kapsamdaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumlar, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazlar için bu istisnadan faydalanamayacaklardır.

KDV Kanun 17/4-r maddesi

4. Diğer İstisnalar:
r) Kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine devir ve teslimleri ile bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketlerince devir ve teslimi.[31] İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamı dışındadır. İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır. Bu fıkranın (u) bendi kapsamında varlık kiralama şirketlerine ve (y) bendi kapsamında finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerinin, kaynak kuruluş ve kiracı tarafından üçüncü kişilere satışına ilişkin en az iki tam yıl aktifte bulundurma süresinin hesabında, bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin varlık kiralama şirketleri, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır.[32]

Kurumlar Vergisi Kanunu yönünde istisna uygulamasını hüküm altına alınan İstisnalar başlıklı 5’inci maddesi;

e)  (7061 sayılı kanunun 89 uncu maddesiyle değişen cümle; Yürürlük: 05.12.2017)  Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri (7394 sayılı kanunun 22 nci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 15.04.2022), rüçhan hakları ve bu fıkranın (a) bendi kapsamında istisna kazançlarına kaynak oluşturan yatırım fonlarının katılma paylarının(13) satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %50’lik kısmı.(*****)
Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır. Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibarî değeriyle elde edilen hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır. (6728 sayılı kanunun 56 ıncı maddesiyle değişen paragraf;Yürürlük 09.08.2016)Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır. 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına veya 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine devredilen taşınmazların kiracı ya da kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişilere satışında, aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, bu taşınmazların finansal kiralama şirketi, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile varlık kiralama şirketinin aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır. (****) Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.

Kaynak: İSMMMO Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gayrimenkul-ticareti-yapan-sirketin-idari-isleri-icin-kullandigi-tasinmazin-satisinda-kdv-ve-kurumlar-vergisi-istisnasi-uygulanir-mi/feed/ 0
Gayrimenkul ticareti yapan şirket aktifteki gayrimenkulün satışında kurumlar vergisi ve KDV istisnasından yararlanır mı? https://www.muhasebenews.com/gayrimenkul-ticareti-yapan-sirket-aktifteki-gayrimenkulun-satisinda-kurumlar-vergisi-ve-kdv-istisnasindan-yararlanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/gayrimenkul-ticareti-yapan-sirket-aktifteki-gayrimenkulun-satisinda-kurumlar-vergisi-ve-kdv-istisnasindan-yararlanir-mi/#respond Fri, 02 Dec 2022 02:46:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135092 Ana faaliyet alanı gayri menkul alım satım ve yapımı olan bir firmanın, ana merkez büro ve şube olarak kullandığı 2 yılı aşkın bir süredir aktifinde kayıtlı bir gayri menkulün satışında KDV istisnasına tabimidir?

Taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların(BÜRO/OFİS gibi) satışından elde ettikleri kazançlara KDV istisna uygulanabilir.

Taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilemez.

__________________________________

BENZER VE İLİNTİLİ İÇERİK

5 yıldan fazla elden tutulan arsa satışından doğacak vergiler nelerdir? Rayiç bedel ile piyasa değeri arasından KDV ödemesi çıkar mı kişi vergi mükellefi değildir?

KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASI

520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun istisnaları düzenleyen 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde; kurumların EN AZ İKİ TAM YIL süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle AKTİFLERİNDE YER ALAN TAŞINMAZLARIN SATIŞINDAN DOĞAN KAZANÇLARIN %50’LİK KISMININ KURUMLAR VERGİSİNDEN MÜSTESNA OLDUĞU, bu istisnanın satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulmasının ve satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesinin şart olduğu, bu sürede tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağı, aynı şekilde istisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmına uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin de ziyaa uğramış sayılacağı, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hükme bağlanmıştır. 

Diğer yandan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması” başlıklı bölümünde de “Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır

İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir. 

Satışa konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmeyecektir. Aynı durum, satmak üzere taşınmaz inşaatı ile uğraşan mükellefler açısından da geçerlidir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyecektir. Açıklamalarına yer verilmiştir. 

Bu itibarla, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin sadece faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek olup bu mükelleflerin diğer taşınmazlarının satış kazancının istisnaya konu edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Satışa konu edilecek taşınmazların iki tam yıl süreyle kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmemektedir. 

KDV İSTİSNASI

Kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler KDV’den istisnadır. Bu istisnaya konu olan taşınmazlar Türk Medeni Kanunu’nda “Taşınmaz” olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır. 

İki tam yıldan fazla bir süredir kurumların aktifinde yer alan arsa, fabrika binası ve mütemmim cüzlerinin birlikte tek bir bedelle satışı KDV’ den istisnadır. 

Ancak, eklenti olarak kabul edilen demirbaş ve teçhizatın satılması halinde bunların bedeli üzerinden KDV hesaplanır. 

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-r maddesinde bahsi geçen “kurum” ibaresi, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda sayılan kurumlar vergisi mükelleflerini ifade etmektedir. İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz. Söz konusu istisna uygulamasında bahsi geçen “kurum” ibaresi, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda sayılan kurumlar vergisi mükelleflerini ifade ettiğinden, şahsi işletmelerin aktifinde kayıtlı taşınmazların satışında istisna uygulanması mümkün değildir. 

Satışa konu edilecek taşınmazların (arsa, arazi, bina) satışında istisna uygulanabilmesi için kurumların aktifinde asgari 2 tam yıl (730 gün) kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir. 

MÜKELLEF GELİR VERGİSİ MÜKELLEFİ İSE HİÇBİR İSTİSNA UYGULANMAZ.

SATIŞ İLE ALIŞ ARASINDAKİ FARK VERGİYE TABİ OLUR SATIŞ ÜZERİNDEN %18 KDV HESAPLANIR.

___________________________________________

Aktife kayıtlı arsamızı sattık. İstisnadan yararlanıyoruz. Taşınmaz kazanç istisnasından burada satış bedeli öreğin 400.000 TL’dir. Satışın tamamı istisna kapsamında mıdır? Faturada KDV hesaplanmalı mıdır?

Aktif de kayıtlı Gayrimenkulün satışından elde edilen kazanç istisna kapsamında ise, Bu satış için düzenlenecek Faturada KDV hesaplanmaz. (KDVK Md.17/4-r) İstisna uygulanmıyor ise Satış bedelinin tamamı üzerin den KDV hesaplanır % 50 sinden hesaplama olmaz. 

Konu ile ilgili KVK 5. Maddesini ve KDVK 17/4-r maddesini inceleyiniz.

___________________________________________

Şirket aktifine kayıtlı taşınmazın kamulaştırılması sonucu elde edilen kazancın istisna kapsamında olup olmadığı da aşağıdaki özelge’de belirtilmiştir.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR VERGİLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

 

   
Sayı : 62030549-125[5-2015/237]-279599 08.09.2017
Konu : Şirket aktifine kayıtlı taşınmazın kamulaştırılması sonucu elde edilen kazancın istisna kapsamında olup olmadığı.  
         

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirket ana sözleşmesinde gayrimenkul alım satımı faaliyetinin de bulunduğu ancak kuruluştan bu yana gayrimenkul alım satımının yapılmadığı ve akaryakıt işletmesi faaliyetinizin geçici olarak durdurulması üzerine taşınmazınızı kiraya verdiğinizi, 14.10.2004 tarihinden itibaren şirket adına kayıtlı olan ve hayvan yetiştirme faaliyetine tahsis edilen 38.906 m² büyüklüğündeki taşınmaz üzerinde yetiştirilen hayvanlardan elde edilen süt ürünlerinin ticaretinin yapıldığı, bu yerin 15.122,15 m²’lik kısmının …… Otoyolu yapımı nedeniyle Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 26.01.2015 tarihinde kamulaştırıldığı belirtilerek, Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci ve Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinde yer alan istisnalardan yararlanılıp yararlanılamayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca; kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75’lik kısmı maddede belirtilen şartlar çerçevesinde kurumlar vergisinden istisnadır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6. Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı istisnası” başlıklı bölümünde, taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnasına yönelik ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

Aynı Tebliğin “5.6.2.4.1. Taşınmazlar ile iştirak hisselerinin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası ve kamulaştırılması” başlıklı bölümünde ise, istisnanın uygulanabilmesi için taşınmazlar ile iştirak hisselerinin satılması ve bu işlemden bir kazanç elde edilerek, satan kurumun mali yapısında bir iyileşmenin olması gerektiği, bu nedenle, söz konusu aktif kalemlerin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi işlemlerin istisna kapsamına girmediği belirtilmiş ancak, kamulaştırma işlemlerinin kurumların finansman olanaklarını artıracağından istisna uygulaması kapsamında değerlendirilebileceğine ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Söz konusu istisnanın, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralaması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde bulundurdukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlara uygulanması mümkün bulunmayıp, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilmesi mümkündür.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, iki tam yıldan fazla süreyle şirketiniz aktifinde kayıtlı olan, tapu senedinde üç ahır bir samanlığı olan bahçeli kargir ev olarak nitelendirilen ve hayvan yetiştirme faaliyetine tahsis edilen yerin 15.122,15 m²’lik kısmının 26.01.2015 tarihinde kamulaştırılması nedeniyle elde edilen kazancın %75’lik kısmının, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan diğer şartları da sağlamanız kaydıyla, kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

– 17/4-r maddesinde; kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin vergiden istisna olduğu,

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin ise istisna kapsamında yer almadığı,

İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı,

hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümlerin uygulanmasına ilişkin olarak, KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/FSosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı bölümünün “4.16.İki Tam Yıl Süreyle Sahip Olunan İştirak Hisseleri ve Taşınmazların Satışı” bölümünde gerekli açıklamalar yapılmış olup,

“4.16.1. Taşınmaz Satışlarında İstisna Uygulaması” başlıklı bölümünde de;

“Satışa konu edilecek taşınmazlar (arsa, arazi,bina) ile iştirak hisselerinin satışında istisna uygulanabilmesi için kurumların aktiflerinde, belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde asgari 2 tam yıl (730 gün) kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir.

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz…”[2] 

denilmiştir.

Konuya ilişkin olarak 60 No.lu KDV Sirkülerinin “8.2.4. İki Tam Yıl Süreyle Sahip Olunan Taşınmazların Satışı” başlıklı bölümünde gerekli açıklamalar yapılmıştır.

Buna göre, şirketin amaç ve konuları arasında gayrimenkul alım satımı ve komisyonculuğu yer almakla birlikte, yine amaç ve konuları arasında yer alan hayvancılık faaliyeti ile ilgili iki tam yıldan fazla süreyle şirket aktifinde kayıtlı olan ve tapu senedinde üç ahır bir samanlığı olan bahçeli kargir ev olarak nitelendirilen ve hayvan yetiştirme faaliyetine tahsis edilen yerin 15.122,15 m²’lik kısmının 26/01/2015 tarihinde kamulaştırılması işlemi nedeniyle KDV Kanununun 17/4-r maddesinde yer alan istisna hükmünden yararlanılması mümkün bulunmaktadır.     

___________________________________________

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

KATMA DEĞER VERGİSİ SİRKÜLERİ/60

Konusu     

Tarihi         : 08/08/2011

Sayısı          : KDVK-60/2011-1

8.2.4. İki Tam Yıl Süreyle Sahip Olunan Taşınmazların Satışı

KDV Kanununun 17/4-r maddesine göre, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler KDV’den müstesnadır.

Bu hüküm uyarınca, kurumların aktiflerinde, belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların (arsa, arazi, bina) satışı KDV den müstesnadır. Bu satışların müzayede suretiyle yapılması halinde de istisna uygulanacaktır.

Ancak, istisna hükmü, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz teslimleri için geçerli olmadığından, taşınmazların ticaretini yapan kurumlar ile mülkiyetlerindeki taşınmazları ticari bir organizasyon içinde satan belediyeler ve il özel idarelerinin bu istisnadan faydalanmaları mümkün değildir.

Örnek 5:

Bir Belediye yirmi beş yıl önce iktisap ettiği bir arsayı açık artırma yoluyla satışa çıkarmıştır. Belediyenin bu satış işlemi KDV Kanununun 17/4-r maddesi kapsamında KDV’den müstesnadır.

Örnek 6:

İl Özel İdaresi, 1975 yılında inşa ettirdiği ve o tarihten bu yana da bölümler halinde kiraya verdiği bir işhanının sinema, düğün ve konferans salonları ile büro olarak kullanılan yirmi ayrı bölümünü ihale yoluyla satışa çıkarmıştır.

İl Özel İdaresi adına kayıtlı bulunan muhtelif sayıda taşınmazın devamlılık arz edecek şekilde satışı ticari faaliyet sayılacağından, bu faaliyetler nedeniyle adı geçen il özel idaresine bağlı iktisadi işletme oluşacaktır. Bu iktisadi işletme tarafından ticareti yapılan taşınmazların satışı, müzayede yoluyla yapılsa dahi Kanunun 17/4-r maddesindeki istisna hükmü kapsamında değerlendirilmeyecek ve genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır.

Finansal kiralamaya konu taşınmazların mülkiyetinin, sözleşme süresi sonunda kiracı şirket tarafından iktisap edilmesinin öngörülmüş olması halinde, bu taşınmazın kiracı şirket tarafından satışında Kanunun 17/4-r maddesindeki “kurumların aktifinde iki tam yıl süreyle bulunma” koşulunun gerçekleşmesinde taşınmazın kiracı şirket tarafından iktisap edildiği tarih esas alınacaktır.

8.2.5. Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar gereğince;

– İcra daireleri ile mahkeme satış memurlukları tarafından müzayede yoluyla yapılan taşınmaz satışları KDV’ye tabidir. Bu satışlarda KDV Kanununun istisna ve oranlara ilişkin hükümleri geçerlidir.   

Dolayısıyla müzayede yoluyla 150 m2 ye kadar konut satışları %1 oranında KDV’ye tabi tutulacaktır. 150 m2 nin üzerindeki konutlar ile m2 sınırlaması olmaksızın iş yeri, arsa ve arazi gibi diğer taşınmaz satışları ise genel oranda (%18) KDV’ye tabi olacaktır.

– 5018 sayılı Kanunun eki (I) sayılı cetvelde yer alan kamu idareleri tarafından yapılacak taşınmaz satış ve kiralamaları ile irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri KDV Kanununun 17/4-p maddesi kapsamında KDV’den müstesnadır.

– 3/7/2009 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alan konut yapı kooperatiflerinin, m2 büyüklüğüne bakılmaksızın üyelerine yapacakları konut teslimleri KDV Kanununun geçici 28 inci maddesine göre KDV’den müstesnadır. 3/7/2009 tarihinden sonra bina inşaat ruhsatı alan konut yapı kooperatiflerinin net alanı 150 m2 ye kadar konut teslimleri %1, diğer tüm taşınmaz teslimleri ile 150 m2 nin üzerindeki konut teslimleri ise %18 oranında KDV’ye tabi tutulacaktır.

– İki tam yıl süreyle kurumların aktifinde, belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazların yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde satışı KDV Kanununun 17/4-r maddesi kapsamında KDV den müstesnadır. Ancak, bu kapsamdaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumlar, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazlar için bu istisnadan faydalanamayacaklardır.

KDV Kanun 17/4-r maddesi

4. Diğer İstisnalar:

r) Kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine devir ve teslimleri ile bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketlerince devir ve teslimi.[31]

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamı dışındadır.

İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.

Bu fıkranın (u) bendi kapsamında varlık kiralama şirketlerine ve (y) bendi kapsamında finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerinin, kaynak kuruluş ve kiracı tarafından üçüncü kişilere satışına ilişkin en az iki tam yıl aktifte bulundurma süresinin hesabında, bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin varlık kiralama şirketleri, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır.[32]

Kurumlar Vergisi Kanunu yönünde istisna uygulamasını hüküm altına alınan İstisnalar başlıklı 5’inci maddesi;

e)  (7061 sayılı kanunun 89 uncu maddesiyle değişen cümle; Yürürlük: 05.12.2017)  Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri (7394 sayılı kanunun 22 nci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 15.04.2022), rüçhan hakları ve bu fıkranın (a) bendi kapsamında istisna kazançlarına kaynak oluşturan yatırım fonlarının katılma paylarının(13) satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %50’lik kısmı.(*****)

Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.

İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.

Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibarî değeriyle elde edilen hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır.

(6728 sayılı kanunun 56 ıncı maddesiyle değişen paragraf;Yürürlük 09.08.2016)Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır. 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına veya 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine devredilen taşınmazların kiracı ya da kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişilere satışında, aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, bu taşınmazların finansal kiralama şirketi, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile varlık kiralama şirketinin aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır. (****)

Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gayrimenkul-ticareti-yapan-sirket-aktifteki-gayrimenkulun-satisinda-kurumlar-vergisi-ve-kdv-istisnasindan-yararlanir-mi/feed/ 0
Değer Artış Kazancının Oluştuğu Durumlar https://www.muhasebenews.com/deger-artis-kazancinin-olustugu-durumlar/ https://www.muhasebenews.com/deger-artis-kazancinin-olustugu-durumlar/#respond Fri, 16 Sep 2022 06:10:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=131714

DİĞER KAZANÇ VE İRATLAR

Gelir Vergisi Kanunu’ndaki gelir unsurlarından biri olan diğer kazanç ve iratlar; belirli kaynaklara bağlanması mümkün olmayan, belirli dönemlerde (periyodik olarak) meydana gelmeyen, devamlı değil arızi olan ve çoğu zaman bir teșebbüs sonucu olmaksızın, kișilerin bazı mal varlıklarında kendiliğinden meydana gelen kazanç ve iratlardır.

Diğer kazanç ve iratlar;

  • Değer artıșı kazançları,
  • Arızi kazançlar,

olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

1. DEĞER ARTIȘI KAZANÇLARI

1.1. KAPSAMI

Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 80 inci maddesine göre așağıda sayılan mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artıșı kazançları olarak vergilendirilir.

1.İvazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar.

2.70 inci maddenin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yazılı hakların (ihtira beratları hariç) elden çıkarılmasından doğan kazançlar.

3.Telif haklarının ve ihtira beratlarının müellifleri, mucitleri ve bunların kanuni mirasçıları dıșında kalan kimseler tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar.

4.Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar.

5.Faaliyeti durdurulan bir ișletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançlar.

İktisap șekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden bașlayarak beș yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmıș sayılır.).

Elden çıkarma; yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karșılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaștırılması, devletleștirilmesi, ticaret șirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade etmektedir.

Faaliyetine devam eden ticari bir ișletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari ișletmeye dahil amotismana tabi iktisadi kıymetlerle yukarıda belirtilen hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar ticari kazanç sayılmakta ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümler uygulanmaktadır.

1.1.1. Menkul Kıymetlerin veya Diğer Sermaye Piyasası Araçlarının Elden Çıkarılmasından Sağlanan Kazançlar

Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 80 inci maddesine göre, ivazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar değer artıșı kazancı olarak vergilendirilmektedir.

Söz konusu menkul kıymetlerin alım-satımından elde edilen değer artıșı kazançlarında vergilendirmeye esas alınacak kazanç, Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 81 inci maddesine göre elden çıkarma karșılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan kıymetin maliyet bedeli ile elden çıkarılma dolayısıyla yapılan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunacaktır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 67 nci maddesinin 1 inci fıkrasının (d) bendinde belirtildiği üzere; tam mükellef kurumlara ait olup, Borsa İstanbul (BIST)’ da ișlem gören ve bir yıllık süreden sonra elden çıkarılan hisse senetleri için Gelir Vergisi Kanunu’nun değer artıșı kazançlarının vergilendirilmesine ilișkin Mükerrer 80 inci madde hükümleri uygulanmayacak olup, dolayısıyla bu gelirler için değer artıșı kazancı kapsamında yıllık beyanname de verilmeyecektir.

Örnek 1: Mükellef (A), 03.02.2018 tarihinde sahibi olduğu tam mükellef kuruma ait Borsa İstanbul (BIST)’ da işlem görmeyen hisse senetlerini 30.04.2019 tarihinde satmıștır. Buna göre mükellef, söz konusu hisse senetlerini iktisap tarihinden itibaren 2 yıldan fazla süre ile elde tutmadan satmıș olduğundan, elde ettiği kazanç değer artıșı kazancı olarak vergiye tabi olacaktır.

Örnek 2: Mükellef (B), 03.03.2018 tarihinde sahibi olduğu tam mükellef kuruma ait Borsa İstanbul (BIST)’ da işlem gören hisse senetlerini 30.05.2019 tarihinde satmıștır. Buna göre mükellef, söz konusu Borsa İstanbul (BIST)’ da ișlem gören hisse senetlerini iktisap tarihinden itibaren 1 yıldan fazla süre ile elde tutarak satmıș olduğundan, elde ettiği kazanç Gelir Vergisi Kanunu Geçici 67 nci maddesinin 1 inci fıkrasının (d) bendi kapsamında değer artıșı kazancı olarak vergiye tabi olmayacaktır.

1.1.2. 70 inci Maddenin Birinci Fıkrasının (5) Numaralı Bendinde Yazılı Hakların (İhtira Beratları Hariç) Elden Çıkarılmasından Doğan Kazançlar

Gelir Vergisi Kanunu’nun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yazılı ihtira beratları dıșındaki haklar; arama, ișletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, alameti farika, marka, ticaret unvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan ile sinema ve televizyon filmleri, ses ve görüntü

bantları, sanayi ve ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiș bir tecrübeye ait bilgilerle gizli bir formül veya bir imalat usulü üzerindeki kullanma hakkı veya kullanma imtiyazı gibi haklar olup, bunların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artıșı kazancı olarak vergilendirilmektedir.

1.1.3. Telif Haklarının ve İhtira Beratlarının Müellifleri, Mucitleri ve Bunların Kanuni Mirasçıları Dıșında Kalan Kimseler Tarafından Elden Çıkarılmasından Doğan Kazançlar

Telif haklarının ve ihtira beratlarının müellifleri, mucitleri ve bunların kanuni mirasçıları dıșında kalan kimseler tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artıșı kazancı; müellifleri, mucitleri ve bunların kanuni mirasçıları tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar ise serbest meslek kazancı olarak vergilendirilmektedir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 18 inci maddesindeki șartların sağlanması halinde serbest meslek kazancı istisnasından yararlanılması da mümkündür.

1.1.4. Ortaklık Haklarının veya Hisselerinin Elden Çıkarılmasından Doğan Kazançlar

Limited, paylı komandit, adi komandit, kollektif ve adi șirketlerde ortakların ortaklık paylarını satmaları karșılığında elde edilen kazançlar ile kooperatif üyelerinin sahip oldukları ortaklık paylarının elden çıkarılması karșılığında sağlanan kazançlar değer artıșı kazancı olarak vergilendirilmektedir.

Örnek 3: Gerçek kiși Mükellef (C), (D) Limited Șirketine 04.04.2011 tarihinde % 50 ortak olmuștur. Mükellef, 13.02.2019 tarihinde (D) LimitedȘirketindeki ortaklık payını ABC Limited Şirketine bedel karșılığında devretmiștir. Mükellefin ortaklık payını elden çıkarmasından dolayı elde ettiği kazancın değer artıșı kazancı olarak vergiye tabi tutulması gerekmektedir.

1.1.5. Faaliyeti Durdurulan Bir İșletmenin Kısmen veya Tamamen Elden Çıkarılmasından Doğan Kazançlar

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 161 inci maddesine göre iși bırakarak ticari faaliyetini sonlandıran mükelleflerin, kendi üzerinde kalan mal ve hakların elden çıkarılmasından sağlanan kazanç değer artıșı kazancı olarak vergilendirilmektedir.

1.1.6. İktisap Şekli Ne Olursa Olsun (İvazsız Olarak İktisap Edilenler Hariç) 70 inci Maddenin Birinci Fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) Numaralı Bentlerinde Yazılı Mal ve Hakların, İktisap Tarihinden Bașlayarak Beș Yıl İçinde Elden Çıkarılmasından Doğan Kazançlar

Gelir Vergisi Kanunu’nun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının 1, 2, 4 ve 7 numaralı bentlerinde yazılı mal ve haklar așağıdaki gibidir:

Arazi, bina, maden suları, menba suları, madenler, taș ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı,

Voli mahalleri ve dalyanlar,

Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar,

Gemi ve gemi payları ile bilumum motorlu tahmil ve tahliye vasıtaları.

Karșılıksız edinilenler dıșında, yukarıda sayılan mal ve hakların iktisap tarihinden bașlayarak beș yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artıșı kazancı olarak vergilendirilmektedir.

Gerçek kișilerin bir bedel karșılığı edindikleri gayrimenkullerin (konut, arsa, vb.) iktisap tarihinden bașlayarak beș yıl içinde elden çıkarılması halinde, elde edilen kazanç gelir vergisine tabidir.

Örnek 4: Mükellef (E), 10.12.2018 tarihinde 300.000 TL’ye satın almıș olduğu gayrimenkulü 15.07.2019 tarihinde 400.000 TL’ye satmıștır. Buna göre mükellef, söz konusu gayrimenkulü alıș tarihinden itibaren beș tam yıl geçmeden satmıș olduğundan, elde ettiği kazancın istisna tutarını așan kısmı değer artıșı kazancı olarak vergiye tabi olacaktır.

1.1.6.1. Gayrimenkul Alım-Satım İșlerinde Ticari Kazanç-Değer Artıșı Kazancı Ayrımı

Gerçek kișilerin sahip oldukları gayrimenkulleri elden çıkarmalarından doğan kazancın niteliği ve vergilendirilmesi hakkında, Gelir Vergisi Kanunu’nda iki ayrı gelir türünde düzenlemeye yer verilmiștir. Bunlardan ilki “ticari kazanç”, diğeri ise “diğer kazanç ve iratlar” hükümlerinde yer alan düzenlemedir.

Gayrimenkul alım satım ișinden elde edilen gelirin niteliğinin belirlenmesinde ilk önemli unsur “faaliyetteki devamlılık” tır. Gayrimenkul alım satım ișleri devamlı olarak, bir meslek halinde sürdürülüyorsa elde edilen kazanç ticari kazançtır. Burada devamlılık unsurunu belirleyen en önemli ölçüt, kazanç doğuran ișlem sayısındaki çokluktur. İșlem sayısındaki çokluk gayrimenkullerin aynı takvim yılı içerisinde birden fazla veya takip eden birden fazla takvim yılında art arda satılmıș olmasına göre belirlenir.

Alım satım ișlemlerinin birden fazla olması halinde kazanç șeklinin belirlenebilmesi için ikinci önemli unsur olan “satıșın hangi amaçla yapıldığı” nın tespit edilmesi gerekmektedir. Gayrimenkul alım satımı kazanç elde etmek için yapılıyorsa söz konusu alım-satım ișlemi ticari kazanç kapsamında değerlendirilir. Gayrimenkul alım satımında ticari bir amaç yoksa șahsi ihtiyacın karșılanması amacıyla yapılıyorsa elde edilen kazanç değer artıșı kazancı olarak değerlendirilir.

Gayrimenkul alım satım ișinden elde edilen gelirin niteliğinin belirlenmesinde üçüncü önemli unsur ise “ticari bir organizasyonun varlığı” dır. İș yeri açılması, ișçi çalıștırılması, ticaret siciline kayıt olunması vb. durumlarda ticari bir organizasyonun var olduğu kabul edilmektedir. Gayrimenkul alım satımı, șekli ve maddi șartları ile kurulmuș bir ticari organizasyon içinde yapılıyorsa elde edilen kazanç ticari kazançtır. Ticari organizasyonun șekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde ise kazanç türü “faaliyetteki devamlılık” ve “satıșın hangi amaçla yapıldığı” unsurlarına göre tespit edilir.

Gayrimenkul alım satım ișlemi “ticari kazanç” hükümleri kapsamında değilse elde edilen kazanç “değer artıșı kazancı” hükümlerine göre tespit edilir.

1.1.6.2. Mal ve Hakların İktisap Șekli

Mal ve haklar bedelsiz olarak edinilmișse bu mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artıșı kazancı olarak vergilendirilmeyecektir. Bunun dıșında, iktisap șekli ne olursa olsun söz konusu mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artıșı kazancı olarak vergilendirilecektir.

Örnek 5: Mükellef (F), 10.07.2015 tarihinde kendisine miras yoluyla intikal eden apartman dairesini 16.09.2019 tarihinde satmıștır. Satıșa konu apartman dairesinin bedelsiz olarak (veraset yoluyla) intikal etmesi nedeniyle, mükellefin bu satıștan elde ettiği gelir, değer artıșı kazancı olarak vergilendirilmeyecektir.

1.1.6.3. Gayrimenkullerde İktisap Tarihinin Belirlenmesi

Gayrimenkullerde iktisap, Türk Medeni Kanunu’nun 705 inci maddesi uyarınca, tapuya tescille gerçekleșmektedir. Buna göre, kat karșılığı müteahhide veya kooperatiflere verilen arsa karșılığında alınan gayrimenkuller dahil, iktisap edilen gayrimenkullerin elden çıkarılması halinde, değer artıșı kazancının tespiti yönünden iktisap tarihi olarak, gayrimenkulün tapuya tescil edildiği tarih esas alınacaktır.

Ancak, gayrimenkulün tapuya tescil tarihinden önce sahibinin fiilen kullanımına bırakıldığı bazı özel hallerde, iktisap tarihi olarak tapuya tescil tarihi yerine fiilen kullanıma bırakılma tarihinin kabul edilmesi gerekir.

Bu çerçevede, konut yapı kooperatifleri, Toplu Konut İdaresi veya diğer kișilerden gayrimenkulü fiilen kullanıma hazır șekilde teslim alanların, söz konusu gayrimenkulleri fiilen kullandıklarını; tahsis belgesi, teslim tutanakları, su, elektrik, telefon, doğalgaz faturaları ve benzeri belgelerle tevsik etmeleri halinde değer artıșı kazancının tespiti yönünden fiilen kullanıma bașladıkları tarih iktisap tarihi olarak kabul edilecektir.

Gayrimenkulün ihale veya icra yoluyla alındığı durumlarda da fiilen kullanıma hazır șekilde teslim alındığının yukarıda sözü edilen belgelerle tevsik edilmesi șartıyla, tapu tescil ișlemi olmasa dahi fiilen kullanıma bırakıldığı tarihin iktisap tarihi olarak kabul edilmesi gerekir.

Örnek 6: Mükellef (G), kooperatif üyeliği karșılığında iktisap ettiği gayrimenkulüne, 20.04.2017 tarihinde su, elektrik ve telefon bağlattırarak, bu tarihten itibaren fiilen kullanmaya bașlamıș ve bu durumu ilgili kurumlardan aldığı belgeler ile ispatlamıștır. Bu gayrimenkulün mükellef adına tapu tescili, 21.11.2018 tarihinde yapılmıștır.

Buna göre, değer artıșı kazancının tespiti açısından beș yıllık sürenin hesabında, gayrimenkulün fiilen kullanılmaya bașlandığı 20.04.2017 tarihinin iktisap tarihi olarak esas alınması gerekir.

Örnek 7: Mükellef (H), Toplu Konut İdaresinden bir daire satın almıștır. Daire tespiti için 05.10.2016 tarihinde noterde kura çekimi yapılmıș, 21.11.2018 tarihinde de yapı kullanım izin belgesi alınmıș ancak dairelerin tapuya tescil ișlemi, Toplu Konut İdaresine yapılan ödemelerin tamamlanmasından sonra 08.08.2019 tarihinde yapılmıștır.

Buna göre, değer artıșı kazancının tespiti açısından beș yıllık sürenin hesabında, gayrimenkulün yapı kullanma izin belgesinin alındığı 21.11.2018 tarihin esas alınması gerekir.

Örnek 8: Mükellef (K), sahibi bulunduğu gayrimenkulün kat irtifakı tapusunu 03.03.2017 tarihinde, kat mülkiyeti tapusunu ise 06.12.2018 tarihinde almıștır.

Bu durumda, iktisap tarihi olarak kat irtifakı tapusunun alındığı 03.03.2017 tarihinin esas alınması gerekir.

Örnek 9: Mükellef (L), 05.08.2016 tarihinde “satıș vaadi sözleșmesi” ile almıș olduğu araziyi 11.11.2018 tarihinde tapuya tescil ettirmiștir.

Söz konusu arazinin iktisap tarihi olarak, tapuya tescil edildiği 11.11.2018 tarihinin esas alınması gerekir.

1.1.6.4. Cins Tashihi Yapılan Gayrimenkuller ile Kat Karșılığı Olarak Müteahhit veya Konut Yapı Kooperatiflerinden Alınan Gayrimenkullerin Satılması Halinde İktisap Tarihinin Belirlenmesi

Cins değișikliği (cins tashihi), bir tașınmaz malın cinsinin, yapısız iken yapılı veya yapılı iken yapısız hale; bağ, bahçe, tarla vb. iken arsa, arazi iken, bağ, bahçe vb. duruma dönüștürmek için paftasında ve tapu sicilinde yapılan ișlem olarak tanımlanmıștır (Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 16.03.2010 gün ve 2010/4-1697 No.lu Genelgesi).

Arazi vasfında iktisap edilen gayrimenkulün belediyelerce ifraz ve taksim ișlemine tabi tutularak satılması halinde iktisap tarihi olarak arazinin iktisap edildiği tarih değil, belediyenin ifraz ișlemi sonucu arsa vasfını kazanarak, cins tashihi yapıldığı tarihin esas alınması gerekir.

Arsa olarak iktisap edilen gayrimenkul üzerine bina inșa edilmesi veya söz konusu gayrimenkulün kat karșılığı verilmesi sonucu alınan gayrimenkullerin tapuya tescili, cins tashihi sayılarak tapuya tescil tarihinin iktisap tarihi olarak kabul edilmesi gerekir

Gayrimenkullerin ivazsız șekilde iktisap edilmesi değer artıșı kazancının konusuna girmemektedir. Bu çerçevede ivazsız olarak iktisap edilen gayrimenkulün üzerine, sahibi tarafından inșa edilen veya kat karșılığı olarak alınan gayrimenkullerin daha sonra elden çıkarılması halinde elde edilen gelir, değer artıșı kazancı kapsamında değerlendirilmeyecektir.

Örnek 10: Mükellef (M)’nin, 05.08.2010 tarihinde satın aldığı arsayı 23.01.2017 tarihinde kat karșılığı olarak müteahhide vererek almıș olduğu gayrimenkuller, 25.04.2019 tarihinde tapuya tescil edilmiștir.

Kat karșılığı alınan gayrimenkuller yeni bir iktisap olarak kabul edilecek ve değer artıșı kazancının tespitinde gayrimenkullerin tapuya tescil edildiği 25.04.2019 tarihi esas alınacaktır. Fiilen kullanımın tapu tescilinden önce gerçekleșmesi halinde ise bu tarihin esas alınması gerekir.

Örnek 11: Mükellef (N) tarafından, 25.10.2010 tarihinde satın alınan ve tapuya arazi olarak tescil edilen gayrimenkulün, belediyece ifraz ișlemi sonucu 27.07.2018 tarihinde cins tashihi gerçekleștirilerek tapuya arsa olarak tescili yapılmıștır.

Değer artıșı kazancının tespiti açısından, söz konusu değișikliğin (cins tashihi) yapıldığı 27.07.2018 tarihinin esas alınması gerekir.

Örnek 12: Mükellef (P)’ye veraset yoluyla intikal eden iki katlı ahșap bina, yıkılıp yerine yeni bir bina yapılması ve bu yeni binadan kendisine iki adet daire verilmesi karșılığında, müteahhide verilmiștir. Mükellef, müteahhitten kat karșılığı aldığı iki adet daireyi teslim aldığı yıl içinde satmıștır.

İvazsız olarak (veraset yoluyla) iktisap edilen gayrimenkulün, cins tashihi yapılarak kat karşılığı verilmesi halinde, “ivazsız iktisap edilme” niteliği değișmeyeceğinden, gayrimenkulün satıșından elde edilen gelir de değer artıșı kazancına tabi olmayacaktır.

1.2. SAFİ DEĞER ARTIȘI KAZANCININ TESPİTİ

Değer artıșı kazancında vergilendirilecek kazanca “safi değer artıșı” denilmektedir. Değer artıșında safi kazanç, elden çıkarma karșılığında alınan para ve ayınlarla (eșya, mal vb.) sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından;

Elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedeli,

Elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının üzerinde kalan giderler ve ödenen vergi ve harçların
düșülmesi suretiyle bulunmaktadır.

Maliyet bedelinin tespit edilememesi halinde maliyet bedeli yerine; Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca tespit edilecek bedel, kazancı bilanço veya ișletme hesabı esasına göre tespit edilen ișletmelerde ise son bilançoda veya envanter kayıtlarında gösterilen değer esas alınır.

İşletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde, iktisadi kıymetlerin maliyet bedeli yerine amortismanlar düşüldükten sonra kalan net değeri esas alınır.

Menkul kıymetlerin elden çıkarılmasında, iktisap bedelinin tevsik edilememesi halinde Vergi Usul Kanunu’nun 266 ncı maddesinde yazılı itibari değer iktisap bedeli olarak kabul edilir.

Dar mükelleflerin (kurumlar dahil), yabancı sermaye mevzuatına göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle, Türkiye’ye bizzat getirdikleri nakdi veya ayni sermaye karșılığında iktisap ettikleri menkul kıymetler ile iștirak hisselerini elden çıkarmalarından doğan değer artıșı kazançlarının hesabında, kur farkından doğan kazançlar dikkate alınmaz. Șu kadar ki, bu mükelleflerin Türkiye’de elde ettikleri kazançların, münhasıran bu menkul kıymet veya iștirak hisseleri dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iratlarından ve bu kıymet veya hisselerin elden çıkarılmasından doğan değer artıșı kazançlarından ibaret olması șarttır. Bu mükelleflerin, Türkiye’de menkul kıymet alım satımıyla devamlı olarak uğrașmaları halinde, kur farkından doğan kazançlar da ticari kazancın hesabında dikkate alınır.

Kur farkından doğan kazançların hesabında, menkul kıymet veya iștirak hisselerinin iktisabına tahsis edilen yabancı sermayenin bu kıymet veya hisselerin iktisap tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alıș kuruna göre hesaplanan Türk Lirası karșılığı ile bu kıymet veya hisselerin elden çıkarılması tarihindeki aynı miktar yabancı sermayenin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alıș kuruna göre hesaplanan Türk Lirası karșılığı arasındaki fark esas alınır.

1.2.1. Endeksleme Yapılması

Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 81 inci maddesinin son fıkrasında, mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedelinin, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eșya fiyat endeksindeki artıș oranında artırılarak tespit edileceği ve endekslemenin yapılabilmesi için artıș oranının % 10 veya üzerinde olması gerektiği yönünde hükümlere yer verilmiștir.

Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 298 inci maddesinde Üretici Fiyat Genel Endeksi (ÜFE) ibaresi yer almakta olup, 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanunu’nda ise, muhtelif mevzuatta Üretici Fiyat Endeksine (ÜFE) yapılmıș olan atıfların, Türkiye İstatistik Kurumunca hesaplanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksine (Yİ-ÜFE) yapılmıș sayılacağı belirtilmiștir.

1.4. VERGİLENDİRİLMEYECEK DEĞER ARTIȘI KAZANÇLARI

Gelir Vergisi Kanunu’nun 81 inci maddesine göre așağıdaki yazılı hallerde

değer artıșı kazancı hesaplanmaz ve vergilendirilmez:

1.Ferdi bir ișletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçılar tarafından ișletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından ișletmeye dahil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması.

2.Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir ișletmenin bilançosunun bir sermaye șirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan șirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi ișletmenin sahip veya sahiplerinin șirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması șarttır.).

3.Kollektif ve adi komandit șirketlerin bu maddenin (2) numaralı bendinde yazılı șartlar dahilinde nev’i değiștirerek sermaye șirketi haline dönüșmesi (Kollektif ve adi komandit șirketlerin șekil değiștirerek anonim șirket haline dönüșmesi halinde șekil değiștiren kollektif ve adi komandit șirketlerin ortaklarının anonim șirketteki ortaklık paylarını gösteren hisse senetlerinin nama yazılı olması șarttır.).

2.ARIZİKAZANÇLAR

2.1. KAPSAMI

Gelir Vergisi Kanunu’nun 82 nci maddesinde belirtilen arızi kazançlar, yapılması devamlılık arz etmeyen faaliyetlerden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine yönelik düzenlemeleri içermektedir. Maddeye göre vergiye tabi arızi kazançlar șunlardır:

1.Arızi olarak ticari muamelelerin icrasından veya bu nitelikteki muamelelere tavassuttan elde edilen kazançlar.

2. Ticariveyaziraibirișletmeninfaaliyetiileserbestmeslekfaaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi, henüz bașlamamıș olan böyle bir faaliyete hiç girișilmemesi, ihale, artırma ve eksiltmelere iștirak edilmemesi karșılığında elde edilen hasılat.

3.Gayrimenkullerin tahliyesi veya kiracılık hakkının devri karșılığında alınan tazminatlar ile peștemallıklar (kiracıya ait tesisat ve malların tahliye ve devri sırasında kiralayan veya yeni kiracıya devrinde doğan kazançlar dahil).

4.Arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hasılat.

5.Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri ișleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karșılık ayrılan șüpheli alacakların tahsili dahil).

6.Dar mükellefiyete tabi olanların GVK 45 inci maddede yazılı ișleri (Türkiye ile yabancı memleketler arasında yaptıkları ulaștırma ișleri) arızi olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar.

Hasılat; alınan para ve ayınlarla (eșya, mal vb.) diğer suretlerle elde edilen ve para ile temsil edilebilen menfaatleri ifade eder.

2.2. SAFİ ARIZİ KAZANCIN TESPİTİ

Arızi kazançlarda safi kazanç; satıș bedelinden maliyet bedeli ve satıș dolayısıyla yapılan giderlerin indirilmesi veya elde edilen hasılattan tevsik edilmek kaydıyla yapılan giderlerin düșülmesi ile bulunur.

Arızi kazançların safi miktarı așağıdaki șekilde tespit edilir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 82 nci maddesinin birinci fıkrasının;

(1)numaralıbendindeyazılıișlerde,satıșbedelindenmaliyetbedeli ve satıș dolayısıyla yapılan giderler indirilir.

(2), (3), (4) ve (5) numaralı bentlerinde yazılı ișlerde, elde edilen hasılattan tevsik edilmek kaydıyla yapılan giderler indirilir.

(6) numaralı bendinde yazılı ișlerde, 45 inci madde hükümleri uygulanır.

2.3. ARIZİ KAZANÇLARDA İSTİSNA

Gelir Vergisi Kanunu’nun 82 nci maddesinde 6 bent olarak saylan arızi kazançlarda, bir kısım bentler istisna uygulamasından faydalanırken bir kısım ise istisnaya tabi olmayıp elde edilen kazanç tutarından tevsik edilmesi koșuluyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan tutar üzerinden vergilendirilmektedir.

Bir takvim yılında (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde yazılı olan kazançlar (henüz bașlamamıș olan ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girișilmemesi ile ihale, artırma ve eksiltmelere iștirak edilmemesi karșılığında elde edilen kazançlar hariç) toplamının 2021 yılı için 43.000  TL’lik kısmı gelir vergisinden müstesnadır.

Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri ișleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar ile zarar yazılan değersiz alacaklarla, karșılık ayrılan șüpheli alacakların sonradan tahsili istisna uygulamasının dıșındadır.

Dar mükellefiyete tabi olanların 45 inci maddede (Dar mükellefiyete tabi olanların Türkiye ile yabancı memleketler arasında yaptıkları ulaștırma ișlerinde elde ettikleri kazançlar, Kurumlar Vergisine tabi yabancı ulaștırma kurumlarının kazançlarının tayinine ait esaslara göre tespit olunur.) yazılı ișleri arızi olarak yapmalarından elde ettikleri kazançları da istisna uygulamasının dıșındadır.

İstisna tutarı, arızi kazançların toplam tutarına uygulanacak olup așan kısmın beyan edilmesi gerekir.

3. YILLIK BEYANNAMEYE DAHİL EDİLEN KAZANÇ VE İRATLARDAN YAPILACAK İNDİRİMLER

Yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlere ilișkin indirimler Gelir Vergisi Kanunu’nun 89 uncu maddesi ile diğer kanunlarda belirtilmiștir. Gelir vergisi matrahının tespitinde gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden așağıda belirtilen indirimlerin yapılabilmesi için yıllık beyanname ile bildirilecek bir gelirin bulunması ve yapılacak indirimlerin ilgili mevzuatta belirtilen șartları tașıması gerekmektedir.

Diğer kazanç ve iratlardan indirim konusu yapılabilecek bazı hususlar șunlardır;

Hayat/șahıs sigorta primleri,

Eğitim ve sağlık harcamaları,

Beyan edilecek gelirden sınırlı olarak indirilebilecek bağıș ve yardımlar ile tamamı indirilebilecek bağıș ve yardımlar,

Sponsorluk harcamaları,

Cumhurbașkanınca bașlatılan yardım kampanyalarına makbuz karșılığı yapılan ayni ve nakdi bağıșlar,

İktisadiişletmelerihariç,TürkiyeKızılayDerneğineveTürkiyeYeșilay Cemiyetine makbuz karșılığı yapılan nakdi bağıș ve yardımlar,

Diğer kanunlara göre tamamı indirilecek bazı bağıș ve yardımlar;

Sosyal Yardımlașma ve Dayanıșmayı Teșvik Fonu ile Sosyal Yardımlașma ve Dayanıșma Vakıflarına yapılan bağıșlar,

Türkiye Bilimsel ve Teknik Araștırma Kurumuna yapılan bağıșlar ve yardımlar,

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna yapılan bağıșlar,

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumuna yapılan bağıșlar,

Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfına yapılan bağıșlar,

Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik Kanunu kapsamında kurulan ormanlarda ağaçlandırma, bakım ve koruma masraflarının tamamı,

İlköğretim ve Eğitim Kanunu uyarınca yapılan bağıșlar,

Üniversitelere, yüksek teknoloji enstitüleri ile gelirlerinin en az dörtte üçünü münhasıran devlet üniversitelerinin faaliyetlerinin devam ettirilmesi ve desteklenmesini amaç edinmek üzere kurulan ve fiilen bu çerçevede faaliyette bulunan vakıflardan Cumhurbașkanınca vergi muafiyeti tanınanlara makbuz karșılığında yapılan bağıșlar,

7174 sayılı Kapadokya Alanı Hakkında Kanun kapsamında kurulan idareye yapılan her türlü nakdî ve ayni bağıș ve yardımlar ile sponsorluk harcamaları.

Beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan Gelir Vergisi Kanunu’na göre kesilmiș bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilir, mahsubu yapılan miktar gelir vergisinden fazla olursa aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine red ve iade edilir.
Gelir Vergisi Kanunu’na göre diğer kazanç ve iratların beyanı, mükellefiyetin tam veya dar mükellef olmasına göre farklılık göstermektedir

4.1. TAM MÜKELLEFİYET

2021 yılında elde edilen beyana tabi diğer kazanç ve iratların, Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ile 1–31 Mart 2022 tarihleri arasında beyan edilmesi gerekmektedir.

Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi;

  • Hazır Beyan Sistemi aracılığıyla internet ortamında,
  • Bağlı bulunulan (ikametgahın bulunduğu yer) vergi dairesine kağıt ortamında,
  • 3568 sayılı Kanun gereği elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi almıș meslek mensupları ile sözleșme imzalanarak e-Beyanname sisteminden,
    verilebilir.

    Ayrıca bu mükelleflerin takvim yılı içinde;
  • Memleketi terk etmesi halinde memleketi terkten önceki 15 gün içinde,

Ölümü halinde ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde vefat eden kiși namına varislerce,
yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyanda bulunulması gerekmektedir.

4.1.1. Hazır Beyan Sistemi

Beyana tabi gelirleri sadece diğer kazanç ve iratlar, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı (kira geliri) ile ücretten ibaret olan mükellefler; bu gelirlerine ilişkin beyannamelerini Başkanlığımız tarafından önceden hazırlanarak mükelleflerin onayına sunduğu kullanımı kolay ve hızlı bir sistem olan Hazır Beyan Sistemi üzerinden verebilirler.

Bu sistemden, sadece diğer kazanç ve irat, kira, menkul sermaye iradı veya ücret gelirlerini ayrı veya birlikte elde eden mükellefler yararlanabilecektir.

Sistem üzerinden hazırlanan diğer kazanç ve iratlara yönelik beyanname elektronik ortamda onaylandığı anda, șahıs adına vergi dairesinde mükellefiyet tesisi ve vergi tahakkuku ișlemleri otomatik olarak gerçekleștirilmektedir.

4.2. DAR MÜKELLEFİYET

Gelir Vergisi Kanunu’na göre Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler. Dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından diğer kazanç ve iradın Türkiye’de elde edilmesi için, bu kazanç veya iratları doğuran ișin veya muamelenin Türkiye’de ifa edilmesi veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerekir.

Değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmıșsa, Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya karından ayrılmasıdır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 86 ncı maddesine göre dar mükellefiyette, tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiș olan ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.


Kaynak: GİB Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/deger-artis-kazancinin-olustugu-durumlar/feed/ 0
Özel matrah uygulanarak yapılacak araç satışlarında kazancın KDV’si %18 mi %1 olarak mı uygulanacak? https://www.muhasebenews.com/ozel-matrah-uygulanarak-yapilacak-arac-satislarinda-kazancin-kdvsi-%18-mi-1-olarak-mi-uygulanacak/ https://www.muhasebenews.com/ozel-matrah-uygulanarak-yapilacak-arac-satislarinda-kazancin-kdvsi-%18-mi-1-olarak-mi-uygulanacak/#respond Thu, 05 May 2022 07:03:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=126281 1-Yetki belgesi olmayan 2.el araç satışı ile iştigal eden mükellef nihai tüketiciden aldığı binek otomobilde satarken tamamına %1 KDV uyguluyordu. Özel matrah uygulamamız hiç olmadı şu an yeni tebliğ biraz kafamızı karıştırdı aracı satarken kar kısmına şimdi %18 uygulaması gerekir mi yoksa tamamına %1 olarak uygulamaya devam mı etmelidir?

Yetki belgesi yok ise zaten özel matrah uygulanmaz. Yetki belgesi olması halinde Satış ile alış arasındaki farka %18 KDV hesaplanacak. Sizin müşteriniz vergi mükellefi olmayan kişiden aldığı Binek oto için satış bedelinin TAMAMI üzerinden % 1 KDV hesaplayacaktır.

Tebliğ hakkında aşağıdaki linkte bulunan yazımızı inceleyiniz. Güncel mevzuat değişikliklerini web sayfamızdan takip ediniz.

https://www.ismmmo.org.tr/dosya/3211/Mevzuat-Dosya/30032022-yeni-kdv-oranlari-aciklama.pdf


İSMMMO SİRKÜLERİ

29/03/2022

Değerli Üyemiz,

29 Mart 2022 Tarih ve 31793 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 5359 CUMHURBAŞKANI KARARI ile KDV oranlarında yapılan değişiklikler aşağıda açıklanmıştır. Yeni oranlar 01/NİSAN /2022 Tarihinden itibaren uygulanacaktır.

KDV ORANLARI, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre;

a) Ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi işlemler için, %18

b) Ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, %1

c) Ekli (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, %8

Olarak uygulanmaktadır.

1) KONUT, ARSA, ARAZİ VE İŞ YERİ TESLİMLERİNDE UYGULANACAK KDV ORANLARI:

a)- 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında (KENTSEL DÖNÜŞÜM) rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde yapılan konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı için KDV oranı %1 olarak uygulanacaktır. Aşan kısım için ise; %18 KDV oranı uygulanacaktır.

b)- Belediyeler, il özel idareleri, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve bunların %51 veya daha fazla hissesine ya da yönetiminde oy hakkına sahip oldukları işletmeler tarafından konut yapılmak üzere projelendirilmiş arsaların (sosyal tesisler için ayrılan bölümler dahil) net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı için KDV oranı %1 olarak uygulanacaktır .Aşan kısım için ise; %18 KDV oranı uygulanacaktır.

c)- Yukarıdaki kapsama girmeyen konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı için %8 KDV oranı, aşan kısım için ise; %18 KDV oranı uygulanacaktır.

d)- Arsa ve arazi teslimleri için KDV oranı %8 olarak uygulanacaktır.

e)-İş yeri teslimlerin metrekaresi ne olursa olsun eskiden olduğu gibi %18 oranında KDV

hesaplanır.

NOT: 29/03/2022 Tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 5359 Sayılı CUMHURBAŞKANI Kararının 1. Maddesi ile 24/12/2007 Tarih ve 2007/13033 Sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlükte olan “Mal ve hizmetlere uygulanacak katma değer vergisi oranlarının tespitine ilişkin kararının 1. Maddesinin (6) fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlükten kaldırılan fıkra; Konut teslimlerindeki hesaplama sistemlerini içermekteydi (Büyükşehir & Arsa metre kare değeri & İnşaat cinsi & Yapı ruhsat tarihi) Bu sistem yürürlükten kaldırılmış olup, yeni sistem yukarıdaki gibi olacaktır.

2)- TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI TARAFINDAN SERTİFİKALANDIRILAN TOHUMLUK VE FİDANLAR TESLİMLERİNDE UYGULANACAK KDV ORANI: (%1)

Eski Hali

5- Buğday, arpa, mısır, çeltik, fasulye, yer fıstığı, ayçiçeği, soya, şeker pancarı, patates, pamuk, nohut, yonca, korunga, adi ve diğer fiğler, sorgum, sudan otu ve sorgum-sudan melezinin sertifikalı tohumlukları ile sertifikalı meyve fidanları,

Yeni Hali

5- Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sertifikalandırılan tohumluk ve fidanlar.

Yapılan düzenleme ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sertifikalandırılan TÜM tohumluk ve fidanlar için uygulanacak KDV oranı %1 olarak belirlenmiştir.

3)- İKİNCİ EL MOTORLU KARA TAŞITI TİCARETİYLE İŞTİGAL EDEN MÜKELLEFLERİN (OTO GALERİLERİ) ÖZEL MATRAH UYGULAYARAK YAPTIKLARI ARAÇ TESLİMLERİNDE UYGULANACAK KDV ORANI : (%18 )

Eski Hali

İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce bu Kararın birinci maddesinin (a) bendinde belirtilen vergi oranı uygulanarak satın alınan araçların tesliminde, bu araçların alımında uygulanan katma değer vergisi oranı uygulanır.

Yeni Hali

İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce bu Kararın 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen vergi oranı uygulanarak satın alınan araçların teslimi ile özel matrah uygulanarak yapılan teslimlerde, bu Kararın 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen vergi oranı uygulanır.” (% 18) KDV Kanununun “Özel Matrah Şekilleri” başlıklı 23 üncü maddesinin (f) bendinde; 

ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce, katma değer vergisi mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dâhil) alınarak vasfında değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde matrahın, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutar olduğu hüküm altına alınmıştır.

5359 Sayılı C.Başkanı Karar ile yapılan değişiklik uyarınca, ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerin, KDV mükellefi olmayanlardan KDV uygulanmaksızın satın aldıkları ve özel matrah uyguladıkları teslimlerde %1 yerine %18 oranında KDV hesaplanacaktır.

ÖNEMLİ NOT: YUKARIDAKİ AÇIKLAMALAR DIŞINDA;

a) Galericilerin, Sıfır araçlar ile araç kiralama firmalarından, sürücü kurslarından veya gerçek usulde vergilendirilen taksi işletmelerinden %18 oranında KDV uygulanarak satın aldığı binek otomobillerin satışları için düzenlenecek Faturada %18 oranında KDV hesaplanacaktır.

b) Galericilerin, Gelir ve Kurumlar Vergisi Mükelleflerinden %1 KDV ödeyerek satın almış oldukları İKİNCİ EL BİNEK OTOMOBİL satışları için düzenlenecek Faturada %1 oranında KDV hesaplanacaktır.

Bu konuda daha önce yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 26) yürürlüktedir.

Söz konusu tebliğe göre ; söz konusu Kararın yürürlüğe girdiği 22/3/2019 tarihinden itibaren ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce;

 

– %1 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobillerinin tesliminde %1,

– %18 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobillerinin tesliminde %18

KDV oranı uygulanacaktır.

4)- YATLAR, KOTRALAR, TEKNELER VE GEZİNTİ GEMİLERİNİN TESLİMLERİNDE UYGULANACAK KDV ORANI: (%18 )

5359 Sayılı C. Başkanı Kararının 5 inci maddesi ile aynı Kararın eki (I) sayılı listenin “B) DİĞER MAL VEHİZMETLER” bölümünün 19 uncu sırası yürürlükten kaldırılmıştır.

Buna göre, yatlar, kotralar, tekneler ve gezinti gemilerinin tesliminde %1 yerine %18 oranında KDV uygulanacaktır.

5) TÜM TIBBİ CİHAZLARIN KİRALANMASINDA VE TESLİMİNDE UYGULANACAK KDV ORANI: (% 8)

5359 Sayılı C. Başkanı Kararının 6 ncı maddesi ile aynı Kararın eki (II) sayılı listenin 22 nci sırası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Yapılan değişiklik uyarınca, daha önce sadece yukarıda anılan 22 nci sırada GTİP numaraları belirlenen tıbbi eşyalar için %8 KDV oranı uygulanmaktayken;

01/04/2022 tarihinden itibaren Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan “Tıbbi Cihaz Yönetmeliği” ve “İn Vitro Tanı Amaçlı Tıbbi Cihaz Yönetmeliği” hükümlerine tabi olan TÜM CİHAZLARIN teslimi ile bunların kiralanması hizmetleri için %8 KDV oranı uygulanacaktır.

6)- BİRİNCİ SINIF LOKANTA RUHSATI YA DA İŞLETME BELGESİNE SAHİP OLAN YERLER İLE ÜÇ YILDIZ VE ÜZERİ OTELLER, TATİL KÖYLERİ VE BENZERİ TESİSLERİN BÜNYESİNDEKİ LOKANTALARDA UYGULANACAK KDV ORANI %8

Eski Hali

Gazino, açık hava gazinosu, bar, dans salonu, diskotek, pav yon, taverna, birahane, kokteyl salonu ve benzeri yerler hariç olmak üzere kahvehane, kır kahvesi, çay bahçesi, çay ocağı, kıraathane, kafeterya, pastane, ayakta yemek yenilen yerler, yemeği pakette satan veya diğer şekillerde yemek hizmeti sunan yerler, lokanta, içkili lokanta, kebapçı ve benzeri yerlerde (birinci sınıf lokanta ruhsatı ya da işletme belgesine sahip olan yerler ile üç yıldız ve üzeri oteller, tatil köyleri ve benzeri tesislerin bünyesindeki lokantalar hariç) verilen hizmetler (bu yerlerde verilen hizmetlerin alkollü içeceklere isabet eden kısmı hariç),

Yeni Hali

Gazino, açık hava gazinosu, bar, dans salonu, diskotek, pavyon, taverna, birahane, kokteyl salonu ve benzeri yerler hariç olmak üzere kahvehane, kır kahvesi, çay bahçesi, çay ocağı, kıraathane, kafeterya, pastane, ayakta yemek yenilen yerler, yemeği pakette satan veya diğer şekillerde yemek hizmeti sunan yerler, lokanta, içkili lokanta, kebapçı ve benzeri yerlerde verilen hizmetler (bu yerlerde verilen hizmetlerin alkollü içeceklere isabet eden kısmı hariç),

Birinci sınıf lokanta ruhsatı ya da işletme belgesine sahip olan yerler ile üç yıldız ve üzeri otellerin, tatil köylerinin ve benzeri tesislerin bünyesindeki lokantalarda verilen yeme içme

hizmetlerinde %8 oranında KDV uygulanacaktır. (Daha önce %18 oranı uygulanıyordu)

Bu yerlerde verilen hizmetlerin alkollü içeceklere isabet eden kısmı için %18 KDV oranı

uygulanacaktır.

7) – SÜTÇÜLÜKTE VE TARIM ÜRÜNLERİNDE KULLANILAN BAZI MAKİNE VE CİHAZLARIN TESLİMİNDE UYGULANACAK KDV ORANI %8

5359 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 8 inci maddesi ile aynı Kararın eki (II) sayılı listenin 28 inci sırasındaki tabloda yer alan “8434.10.00.00.00 Süt sağma makinaları” satırı “84.34 Süt sağma makinaları ve sütçülükte kullanılan makina ve cihazlar” olarak değiştirilmiş ve tablonun sonuna 30/12/2021 tarihli ve 5045 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının eki İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelinin aşağıdaki sıraları eklenmiştir.

Buna göre, daha önce sadece süt sağma makinalarına uygulanan %8 KDV oranı;

  • 84.34 Süt sağma makinaları ve sütçülükte kullanılan makina ve cihazlar, %8
  • 8418.69.00.99.19 – Diğerleri (Yalnız süt soğutma tankları), %8
  • 8433.60.00.00.00 – Yumurtaları, meyveleri veya diğer tarım ürünlerini ağırlık veya

büyüklüklerine göre ayırmaya veya temizlemeye mahsus makina ve cihazlar, için de

uygulanacaktır. %8 Bu makineler için daha önce %18 oranında KDV Uygulanmakta idi.

8)- BAZI TEMİZLİK MALZEMELERİ, HİJYEN ÜRÜNLER, VE BEBEK BEZLERİ NİN TESLİMİNDE UYGULANACAK KDV ORANI : %8

5359 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 9 uncu maddesi ile aynı Kararın eki (II) sayılı listeye aşağıdaki sıra eklenmiştir.

Buna göre, daha önce %18 KDV oranına tabi olan;

  • Sabun, şampuan, deterjan, dezenfektanlar, ıslak mendil (sabun, deterjan veya solüsyon

emdirilmiş olsun olmasın), tuvalet kâğıdı, kağıt havlu, kağıt mendil ve peçete, diş fırçası ve macunu, diş iplikleri, %8

  • 9619.00 GTİP pozisyonunda yer alan hijyenik havlular ve tamponlar, bebek bezleri ve

benzeri hijyenik eşyaların teslimde %8 oranında KDV uygulanacaktır.

(II) sayılı listeye Yeni eklenen sıralar:

37- Sabun, şampuan, deterjan, dezenfektanlar, ıslak mendil (sabun, deterjan veya solüsyon emdirilmiş olsun olmasın), tuvalet kâğıdı, kâğıt havlu, kâğıt mendil ve peçete, diş fırçası ve macunu, diş iplikleri,

38- 30/12/2021 tarihli ve 5045 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı eki İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 9619.00 pozisyonunda yer alan mallar,”

( 9619.00 POZİSYONU : Hijyenik havlular ve tamponlar, bebek bezleri ve benzeri hijyenik eşyalar)

YUKARIDAKİ ORANLARIN YÜRÜRLÜK TARİHİ : 01 NİSAN 2022’dir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ozel-matrah-uygulanarak-yapilacak-arac-satislarinda-kazancin-kdvsi-%18-mi-1-olarak-mi-uygulanacak/feed/ 0
ÖKC Fişi ile ticari mal alınır mı? https://www.muhasebenews.com/okc-fisi-ile-ticari-mal-alinir-mi/ https://www.muhasebenews.com/okc-fisi-ile-ticari-mal-alinir-mi/#respond Sat, 30 Apr 2022 08:28:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=126468 İşletme defteri olan (defter beyan sistemi) bir mükellef otomotiv yedek parçaları alıp satışını yapmaktadır. Bazı firmalardan fatura kesme sınırının altında örneğin; 1000 TL’ye mal alışı gerçekleştiriyor. Ancak firma fatura yerine ÖKC fişi veriyor (2.000 TL’lik fatura kesme sınırına istinaden )

Bu durumda mal alışı fişini işleyebilir miyiz ? Yoksa karşı taraftan fatura almalı mıyız ?

ÖKC fişi ile ticari mal alınmaz. Fatura alacaksınız. Mal bedeli 1 TL de olsa ticari mallar için Fatura düzenlenir.


Mükellef ökc yazar kasa fişi ile emtia mal alışı alıyor. 500, 600, 700, 1.000 sınırı geçmiyor bu fişler emtia ile ilgili bunları 153’e kayıt yapabilir miyiz?

Alım satıma konu olacak mal ökc fişi ile alınmaz. Fatura olması gerekir.


E-arşiv fatura düzenleyip yanında YN ÖKC bilgi fişi verme zorunluluğunun bulunup bulunmadığı hk.

 

Sayı: 11395140-105[VUK-1-20911]-974302
Tarih:  02/11/2018

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

   
Sayı : 11395140-105[VUK-1-20911]-974302 02.11.2018
Konu : E-arşiv fatura düzenleyip yanında YN ÖKC bilgi fişi verme zorunluluğunun bulunup bulunmadığı.  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; e-Arşiv fatura uygulamasına geçtiğiniz ve mağazalarınızda YN ÖKC kullandığınızdan dolayı tüm satışlarınızda ÖKC fişi düzenlediğiniz, bilgisayardaki muhasebe satışın stok ve ödeme bilgileri girilerek bu bilgiler ÖKC’ye GMP-3 yazılımı aracılığı ile iletildiği ve ÖKC’de oluşan fiş ve pos slibi bastırılıp müşteriye teslim edildiği; ancak bu süreçte sürekli olarak program ve ÖKC’de donma, bilgilerin kaybolması, eksik yada hatalı gitmesi, pos slibi alındığı halde bankaya böyle bir çekimin ulaşmaması, ÖKC’ nin aşırı ısınması ve pillerinin şişmesi gibi problemlerin yaşandığı; bu nedenle nakit ve kredi kartlı tüm satışlarınızda, satış anında e-arşiv fatura düzenleyip kağıt çıktısının verilmesi şartıyla YN ÖKC bilgi fişi verme zorunluluğunuzun bulunup bulunmadığı, YN ÖKC’ye entegre olmayan klasik pos cihazı kullanmanızda bir sakınca bulunup bulunmadığı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinde “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:

  1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,
  2. Serbest meslek erbabına,
  3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara,
  4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,
  5. Vergiden muaf esnafa,

 

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler. Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin (01/01/2018 tarihinden geçerli olmak üzere) 1000 TL’ yi geçmesi veya bedeli 1000 TL’ den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.” hükmü bulunmaktadır.

426 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 2 nci bölümünde “…satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıf tüccarlara (perakende teslimde bulunan veya hizmet ifa eden) Vergi Usul Kanununa göre fatura vermek zorunda olmadıkları mal satışları veya hizmet ifalarının belgelendirilmesinde (6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna göre kullanmak zorunda oldukları ödeme kaydedici cihazların yerine) “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları” kullanma mecburiyeti getirilmiştir.” denilmektedir.

Anılan Genel Tebliğin 488 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 1 inci maddesi ile yapılan değişiklikle esas itibariyle;

EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC kullanım zorunluluğu 1/10/2013 tarihinden itibaren başlayan faaliyetlerinde seyyar EFT-POS cihazı kullanan mükellefler ile yol kenarı otopark hizmeti veren mükellefler dışında kalan mükelleflerin, yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanım mecburiyeti, 3100 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine tâbi mevcut eski nesil ödeme kaydedici cihazların mali hafızalarının dolduğu veya mali hafıza değişimini gerektiren durumun oluştuğu tarihten itibaren 30 gün (kalkınmada öncelikli yörelerde 60 gün) içinde başlayacağı ve dileyen mükelleflerin bu tarihten önce de Bakanlıkça onaylanmış yeni nesil ödeme kaydedici cihazları alarak kullanabileceği,

Mükelleflerin, 3100 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine tâbi mevcut eski nesil ödeme kaydedici cihazlarını mali hafızaları doluncaya veya mali hafıza değişimini gerektiren durumun oluştuğu tarihe kadar kullanabileceği, mali hafızaları dolan veya mali hafıza değişimini gerektiren bir halin ortaya çıkması halinde eski nesil ödeme kaydedici cihazlara yeni malî hafıza takılmayacağı, cihazın Bakanlıkça yayımlanan Genel Tebliğlerde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hurdaya ayrılacağı ve cihazı hurdaya ayrılan mükelleflerin yeni nesil ödeme kaydedici cihazları almak suretiyle yükümlülüklerini yerine getireceği,

belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 483 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğinin “Tüm satışlarında e-Fatura ve/veya e-Arşiv Fatura düzenleyen mükelleflerin ÖKC kullanım muafiyeti” başlıklı 6. maddesinde belirlenen işletme büyüklüğü ölçüleri ile ödeme kaydedici cihaz veya fatura düzenleyen sistem sayısı koşullarını sağlamak şartıyla dilekçe ile anılan tebliğde belirlenen şartları sağladığını gösteren tevsik edici bilgi ve belgelerle birlikte, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine  (merkez vergi dairesi) yazılı olarak başvuruda bulunan mükelleflere ÖKC kullanma muafiyeti getirilmiştir.

Ayrıca, 483 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğinin “Harici donanım ve yazılımların ÖKC’lerle bağlantılı çalışma esasları” başlıklı 8. Maddesinde;

(1) Basit/bilgisayar bağlantılı YN ÖKC’lere, banka vb. kuruluşlara ait EFT-POS cihazlarının, doğrudan kablo ile bağlantı haricindeki bağlantılarında (YN ÖKC’ye GMP-3 ile bağlantısı yapılan bilgisayar sistemlerine yapılan kablolu bağlantılarda) EFT-POS cihazlarının ÖKC’lerle entegre ve bağlantılı bir yapıda kullanılmasının (satış işleminin ÖKC’den başlatılıp, tahsil edilecek tutarın EFTPOS cihazına ÖKC’den otomatik olarak gönderilmesi ve satış işleminin ÖKC’den sonlandırılması) ve ÖKC’den bütünleşik fiş üretilmesinin (müşteri slip bilgisinin fiş içeriğinde yer alacak şekilde) ÖKC üreticilerinin sorumluluğunda sağlanması şartıyla; EFT-POS cihazı ile YN ÖKC arasındaki iletişimin “Gelir İdaresi Başkanlığı ÖKC-Harici Donanım ve Yazılım Haberleşme Protokolü GMP-3″ dokümanına göre gerçekleştirilmesi zorunluluğu bulunmamakta olup, banka vb. kuruluşlar ile ÖKC firmaları tarafından belirlenen serbest bir iletişim protokolünün de kullanılması mümkün bulunmaktadır. Ancak, basit/bilgisayar bağlantılı YN ÖKC’lere yapılacak doğrudan kablolu EFT-POS cihazı bağlantılarında, GMP-3 dokümanına göre hareket edilmeye devam edilecektir. Basit/bilgisayar bağlantılı YN ÖKC’leri kullanan mükelleflerin, bu cihazlara haricen bağlantısı gereken (doğrudan ÖKC’ye veya GMP-3 dokümanına göre ÖKC ile bağlantısı yapılan bilgisayar sistemlerine kablo ile bağlanan) banka vb. kuruluşlara ait EFT-POS cihazlarını, ÖKC’lerle entegre ve bağlantılı bir yapıda (satış işleminin ÖKC’den başlatılıp, tahsil edilecek tutarın EFT-POS cihazına ÖKC’den otomatik olarak gönderilmesi ve satış işleminin ÖKC’den sonlandırılması) ve ÖKC’den bütünleşik fiş üretilecek şekilde (müşteri slip bilgisinin fiş içeriğinde yer alacak şekilde) kullanmaları zorunludur. Bu fıkraya göre, basit/bilgisayar bağlantılı YN ÖKC’lere haricen bağlanacak banka vb. kuruluşlara ait EFT-POS cihazlarının ÖKC’lerle bağlantısının yapılmasında sorumluluk ÖKC üreticisi firmalarda olmakla birlikte; söz konusu EFT-POS cihazlarına ilişkin saha servislik hizmetlerinin (EFT-POS cihazının tamiri, bakımı, yazılımının güncellenmesi vb. hizmetler) EFT-POS cihazının ait olduğu banka vb. kuruluşlar tarafından da gerçekleştirilmesi mümkün bulunmaktadır…”

denilmektedir.

YN ÖKC kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen perakende nitelikli mal teslimi veya hizmet ifalarında; ÖKC’lerden ÖKC fişleri haricinde “BİLGİ FİŞLERİ” nin düzenleneceği durumların ve bilgi fişlerinin düzenlenmesi sırasında uyulması gereken usul ve esasların belirlendiği, Başkanlığımız internet sitesinde de yayınlanmış olan “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlardan (YN ÖKC) Bilgi Fişleri Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslara İlişkin Teknik Kılavuz”unun “Faturalı Satışlara İlişkin Olarak Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlardan Düzenlenecek Bilgi Fişleri “ başlıklı 9.1. bölümünde faturalı satışlara ilişkin bilgi fişleri hakkında gerekli açıklamalar yer almaktadır.

YN ÖKC’lerde bulunması gereken asgari standartları belirlemek amacıyla hazırlanmış olan Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlar Teknik Kılavuzları TK-1 ve TK-2’nin “Harici EFT-POS/PinPad Uyumu” başlıklı 16. bölümünde ise;

“Yeni Nesil ÖKC’ ler, harici EFT-POS veya PinPad cihazlara ile GMP-3 (ÖKC-Harici Donanım Yazılım Haberleşme Protokolü) dokümanına göre çalışacaktır. Yeni Nesil ÖKC’lerle harici EFT-POS/PinPad arasındaki haberleşme daima Yeni Nesil ÖKC’ den başlayıp Yeni Nesil ÖKC’ de bitecektir.

   ….

b) Perakende satışlarda, bedelin kredi kartı, banka kartı vb. kartlarla ödenmesi halinde fiş toplam tutarı, Yeni Nesil ÖKC’lerden kartın okutulduğu EFT-POS/PinPad cihazına otamatik olarak gönderilecektir.

c) EFT-POS /PinPad cihazı bankadan provizyon aldıktan sonra provizyon bilgisini, Yeni Nesil ÖKC’lere gönderecek ve Yeni Nesil ÖKC’ler, satış fişini otomatik olarak düzenleyecektir.

d) Yeni Nesil ÖKC’lere bağlı fatura yazıcılarının kullanılması halinde de EFT-POS cihazı ile bu yazıcıların Yeni Nesil ÖKC’ler ile uyumlu çalışması gerekmektedir.

ÖKC’ler kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen ve fatura ile belgelendirilmesi gereken satışlar için ÖKC’lerde kayıt oluşturulması, ÖKC’lerden bir “Bilgi Fişi” düzenlenmesi ve Bilgi Fişi’nin alıcıya verilmesi gerekmektedir. Kaydın oluşturulması ve Bilgi Fişi’nin ihtiva etmesi gereken bilgiler GMP-TK1 dokümanında açıklanmıştır.”

denilmektedir.

Diğer taraftan, YN ÖKC uygulaması kapsamında Gelir İdaresi Başkanlığınca internet sitesinde yayınlanmış bulunan “Gelir İdaresi Başkanlığı ÖKC Harici Donanım ve Yazılım Haberleşme Protokolü GMP-3” dokümanında; YN ÖKC’lere harici olarak bağlanacak cihazlar ile uygulama yazılımlarının; güvenli haberleşme kuralları, iletişim prensipleri ve temel işlem adımları açıklanmış bulunmaktadır. Söz konusu doküman ve ilgili diğer teknik kılavuzlara göre; perakende mal ve hizmet satışlarına ait mali işlemlerin YN ÖKC tarafından başlatılacağı, kayıt altına alınacağı ve işlemlerin YN ÖKC’de sonlandırılacağı belirtilmiştir. Bu temel neden ile; perakende satış uygulamalarında kullanılan YN ÖKC’ler ve perakende satış işlemlerinin gerçekleştirilmesinde kullanılan harici sistemlere ait donanım veya yazılımların (bilgisayar sistemleri ile satış uygulama yazılımlarının), ilgili teknik dokümanda (GMP-3) belirtilen güvenli eşleştirme esasları dikkate alınarak, YN ÖKC ile uyumlu hale getirilerek, entegre ve bağlantılı yapıda kullanılmaları gerekmektedir. Bu suretle perakende satış işlemlerinin gerçekleştirilmesinde kullanılan harici donanım ve yazılım sistemlerinde gerçekleştirilen işlemlerin YN ÖKC ile entegre ve bağlantılı olması ve YN ÖKC den bağımsız olarak çalıştırılmaması amaçlanmaktadır. Bu nedenlerle, GMP-3 yazılımı ile ilgili teknik sorunların yaşanması; perakende mal satışınız ve hizmet ifalarınız ile ilgili olarak yapacağınız tahsilatlarda EFT-POS özellikli YN ÖKC veya Basit/Bilgisayar Bağlantılı YN ÖKC ile GMP-3′ e uygun olarak eşleştirilmiş banka POS larını kullanma zorunluluğunuzu ortadan kaldırmamakla birlikte banka POS cihazlarını YN ÖKC’ lerden bağımsız bir şekilde tahsilat amaçlı olarak da kullanmanız mümkün bulunmamaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; 483 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğinin 6 ncı maddesinde belirtilen ÖKC kullanımından muafiyet koşullarının sağlanmadığı sürece; e-Fatura ve/veya e-Arşiv Fatura ile belgelendirilen perakende mal ve hizmet satışlarında mağazalarınızda ödeme yapılıp belge düzenlenmesi gereken her satış veya hizmet ifasının gerçekleştiği noktalarda ayrı ayrı olmak üzere yeni nesil ödeme kaydedici cihazları (faaliyetinizin niteliğini göz önünde bulundurarak bünyesinde POS altyapısını da  barındıran EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC ya da  banka POS cihazlarının haricen bağlanabildiği Basit/Bilgisayar Bağlantılı mahiyetteki yeni nesil ödeme kaydedici cihazları) kullanmanız ve fatura ile belgelendirilen satışlarınızda fatura belgesi ile birlikte yeni nesil ÖKC’den “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlardan (YN ÖKC) Bilgi Fişleri Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslara İlişkin Teknik Kılavuz” da belirtildiği şekilde bilgi fişleri düzenlemeniz gerekmektedir. Ancak, 483 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğinin 6 ncı maddesinde belirtilen ÖKC kullanımından muafiyet koşullarının sağlanması halinde ise faaliyetlerinizde ÖKC kullanım zorunluluğu sona ereceğinden harici banka POS cihazlarını banka vb. kuruluşlara ait tahsilat işlemlerinde kullanmanız mümkün olabilecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/okc-fisi-ile-ticari-mal-alinir-mi/feed/ 0