ortakların – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 27 Feb 2024 07:59:16 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Ortakların şirkete verdiği nakit tutarlar sermayeye eklenebilir https://www.muhasebenews.com/ortaklarin-sirkete-verdigi-nakit-tutarlar-sermayeye-eklenebilir/ https://www.muhasebenews.com/ortaklarin-sirkete-verdigi-nakit-tutarlar-sermayeye-eklenebilir/#respond Tue, 27 Feb 2024 07:59:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149300 Şirketin öz kaynakları negatif oldu. Ortakların şirketten olan alacaklarını 549 sermaye tamamlama fonu hesabına aktardık. Sermaye tamamlama fonundaki rakamı sermaye artırımında değerlendirebilir miyiz?

331 hesap 549 hesaba aktırılamaz. 331 hesap sermayeye eklenebilir. 549 hesabın tanımı ve işleyişi aşağıdadır.

549 Özel Fonlar Hesabı: İşletmede bırakılması ve tasarrufu zorunlu yasal fonlar ile diğer maksatlarla ayrılan fonların izlendiği hesaptır.

549 Özel Fonlar Hesabının İşleyişi:
Kârdan ayrılan tutarlar bu hesaba alacak, mahsubunda borç kaydedilir.

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ortaklarin-sirkete-verdigi-nakit-tutarlar-sermayeye-eklenebilir/feed/ 0
Adi Ortaklıklarda Basit Usule Tabi Olmanın Şartları Nedir? https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliklarda-basit-usule-tabi-olmanin-sartlari-nedir/ https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliklarda-basit-usule-tabi-olmanin-sartlari-nedir/#respond Mon, 05 Feb 2024 02:28:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149159

Ortaklıklarda Basit Usule Tabi Olmanın Şartları

Ortaklıkların basit usule tabi olup olmadığının tespitinde, iş hacmi ölçüleri ile yıllık kira bedelleri toplu olarak dikkate alınır.

Ortaklıklarda, ortakların birinin gerçek usule tabi olması diğer ortakları da gerçek usule tabi hale getirir.

Aynı işte ortak olarak çalışanlar hakkında, Gelir Vergisi Kanununda belirtilen yıllık kira bedeli ve iş hacmi ölçüleri toplu olarak değerlendirilir.

 

 


Kaynak: GİB REHBER
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliklarda-basit-usule-tabi-olmanin-sartlari-nedir/feed/ 0
7440 Sayılı kanun ile stok affı nedeniyle fondaki tutar vergisiz olarak ortaklara dağıtılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/7440-sayili-kanun-ile-stok-affi-nedeniyle-fondaki-tutar-vergisiz-olarak-ortaklara-dagitilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/7440-sayili-kanun-ile-stok-affi-nedeniyle-fondaki-tutar-vergisiz-olarak-ortaklara-dagitilabilir-mi/#respond Fri, 29 Dec 2023 08:34:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148359 7440 sayılı kanun ile stok affından yararlanarak kayıtlarda yer almayan emtia (stok) kaydı yapmıştık. 525 hesapta yer alan tutarı yıl sonu ortakların payları doğrultusunda dağıtabilir miyiz yada sermaye ilave edilebilir mi?

Sermayeye ilave edilebilir. Ortaklara dağıtılabilir.

Ortaklara dağıtılması halinde %10 kar dağıtım stopajı ödenmez. Kar payı elde eden şirket ortağı bu gelirini gelir vergisi beyannamesine dahil etmez

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/7440-sayili-kanun-ile-stok-affi-nedeniyle-fondaki-tutar-vergisiz-olarak-ortaklara-dagitilabilir-mi/feed/ 0
SMMM şirketinin tüm ortaklarının SMMM olması gerekiyor mu? https://www.muhasebenews.com/smmm-sirketinin-tum-ortaklarinin-smmm-olmasi-gerekiyor-mu/ https://www.muhasebenews.com/smmm-sirketinin-tum-ortaklarinin-smmm-olmasi-gerekiyor-mu/#respond Wed, 22 Mar 2023 06:39:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=140455 SMMM hizmetleri vermek adına kurulacak LTD yada A.Ş de ortakların SMMM olması gerekiyor mu? Yabancı bir kişinin yurt dışında almış olduğu CPA yada denetçi belgesi bura da geçerli midir, bu yabancı kişi SMMM hizmetleri için kurulacak şirkete ortak olabilir mi?

SMMM hizmetleri vermek adına kurulacak LTD ya da AŞ de ortakların SMMM olması ŞARTTIR (ORTAKLAR TÜRMOB RUHSATLI OLACAK) YABANCI RUHSATLI ORTAK OLMAZ).


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/smmm-sirketinin-tum-ortaklarinin-smmm-olmasi-gerekiyor-mu/feed/ 0
Firma ortaklarının şirketin bankasından şahsi hesabına para aktarması işleminin kayıtlara alınmasında mali müşavirin sorumluluğu var mıdır? https://www.muhasebenews.com/firma-ortaklarinin-sirketin-bankasindan-sahsi-hesabina-para-aktarmasi-isleminin-kayitlara-alinmasinda-mali-musavirin-sorumlulugu-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/firma-ortaklarinin-sirketin-bankasindan-sahsi-hesabina-para-aktarmasi-isleminin-kayitlara-alinmasinda-mali-musavirin-sorumlulugu-var-midir/#respond Thu, 28 Apr 2022 06:24:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=126300 Firmanın kasasına, banka hesaplarına ortakların kendi şahsi hesabından para aktarması ile mali müşavirin sorumluluğu nedir?

Mali müşavirlerin sorumluluğu olmaz. Meslek mensupları müşterinin ticari faaliyeti ile ilgili kendisine sunulan belgeleri yasal defterlere usulüne göre kayıt etmek ve beyannameleri vermek ile yükümlüdür.


Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar için 7326 sayılı kanundan faydalandık. Bu tutarları Eylül ayı Ba Bs formunda bildirmem gerekiyor muydu?

Kasa /ortak düzeltmesi ile ilgili tutarlar B formuna yazılmaz.


C- KAYITLARDA YER ALDIĞI HÂLDE İŞLETMEDE MEVCUT OLMAYAN KASA MEVCUDU VE ORTAKLARDAN ALACAKLARIN BEYANI 

7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmü ile bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerine, 31/12/2020 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini 31 Ağustos 2021 tarihine  (bu tarih dâhil) kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltmeleri ve böylece kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmeleri imkanı verilmiştir. 

1- Kapsam 

Bu hüküm, sadece bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır.

C- KAYITLARDA YER ALDIĞI HÂLDE İŞLETMEDE MEVCUT OLMAYAN KASA MEVCUDU VE ORTAKLARDAN ALACAKLARIN BEYANI 

7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmü ile bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerine, 31/12/2020 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini 31 Ağustos 2021 tarihine  (bu tarih dâhil) kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltmeleri ve böylece kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmeleri imkanı verilmiştir. 

1- Kapsam 

Bu hüküm, sadece bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır. 

2- Bilanço Düzenleme ve Beyan 

Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2020 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan; 

-Kasa mevcutlarını, 

-İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını, 

-Bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini 

31 Ağustos 2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir (Ek: 22)

Düzeltme uygulamasında, kasa mevcutları ile ortaklardan net alacak tutarlarıyla ilgili olmakla beraber başka hesaplarda takip edilen tutarların da dikkate alınması mümkündür. 

Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uyarınca verilmesi gereken ve elektronik ortamda gönderilebilen beyannamenin, kurumlar vergisi beyannamelerini elektronik ortamda göndermek zorunda olan mükellefler tarafından 340 ve 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda gönderilmesi zorunludur. Elektronik ortamda beyanname ve bildirim verme zorunluluğu bulunmayanlarca, söz konusu beyan kurumlar vergisi mükellefiyeti yönünden bağlı olunan vergi dairelerine kağıt ortamında yapılabilecektir. 

İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarının belirlenmesinde, başka hesaplarda takip edilen tutarlar da dikkate alınarak tek düzen hesap planında yer alan “131. Ortaklardan Alacaklar” ve “231. Ortaklardan Alacaklar” toplamından “331. Ortaklara Borçlar” ve “431. Ortaklara Borçlar” toplamının çıkarılması sonucunda kalan net tutar esas alınacaktır. 

Söz konusu beyan sonucunda aşağıdaki esaslara göre kayıtlar düzeltilebilecektir. 

3- Vergisel Yükümlülükler ve Muhasebe Kayıtları 

Bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve ortaklardan alacaklar tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini düzeltmek için beyanda bulunan mükellefler, beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında vergi hesaplayacak ve hesaplanan vergiyi beyanname verme süresi içinde ödeyeceklerdir. Bu süre içerisinde ödenmeyen bu vergiler 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme zammıyla birlikte takip edilecektir. 

Söz konusu tutarların beyanı üzerine, defter kayıtlarının düzeltilmesi gerekeceği tabiidir. 

Örnek 6- (A) A.Ş.’nin 31/12/2020 tarihi itibarıyla düzenlediği bilançosunda kasa hesabında 600.000 TL görülmekle birlikte fiilen kasada bulunmayan tutar 580.000 TL’dir. Şirketin dönem içindeki faaliyetleri sonucunda, beyan tarihi olan 27/7/2021 tarihi itibarıyla kasa hesabının mevcudu 800.000 TL olarak görülmektedir. 

Anılan mükellef, her ne kadar beyan tarihi itibarıyla kasa mevcudu 800.000 TL olsa da, 31/12/2020 tarihli bilançosunu baz almak suretiyle bu tarih itibarıyla var olan kasa mevcudu içinde fiilen kasada bulunmayan tutarları esas alacak, bu tutarın 580.000 TL olması nedeniyle, bu tutarı beyan edecek ve beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan vergiyi beyanname verme süresi sonuna (31/8/2021 tarihine) kadar ödeyecektir. 

Bu çerçevede; 

Beyan tutarı         : ……………………………………………… 580.000 TL

Hesaplanan vergi: …………………………(580.000 x %3=) 17.400 TL

Beyanla ilgili muhasebe kayıtları da aşağıdaki şekilde olacaktır.

 

– Bilançoda görülmekle birlikte işletmede bulunmayan kasa mevcudunun, kasa hesabından düşülmesi:

 ___________________________ 27/7/2021 __________________________

 689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİD. VE  ZAR.            580.000 TL

       (7326 sayılı Kanun 6/3 md.)

       (Kanunen Kabul Edilmeyen Gider)

                                100 KASA                                                       580.000 TL

______________________________ / _______________________________

 

– Verginin hesaplanması:

 __________________________ 27/7/2021 __________________________

 689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİD. VE  ZAR.                 17.400 TL

        (7326 sayılı Kanun 6/3 md.)     

        (Kanunen Kabul Edilmeyen Gider)

                                360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR       17.400 TL

_____________________________ / ________________________________

 

– Bilançoda görülmekle birlikte işletmede bulunmayan kasa mevcudundan kaynaklanan giderlerin nazım hesaplara (kanunen kabul edilmeyen gider olarak) kaydı:

 

 ___________________________ 27/7/2021 __________________________

 950 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN            597.400 TL

       GİDERLER

                                    951 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN       597.400 TL

                                         GİDERLER ALACAKLI HESABI

_____________________________ / ________________________________

 

Örnek 7- (K) A.Ş.’nin, 31/12/2020 tarihi itibarıyla düzenlediği bilançosunda kasa hesabında 800.000 TL görülmekte olup dönem içindeki faaliyetleri sonucunda, beyan tarihi olan 20/7/2021 tarihi itibarıyla kasa mevcudu 440.000 TL’dir.

Anılan mükellef, her ne kadar, 31/12/2020 tarihli bilançosunu baz almak suretiyle bu tarih

 itibarıyla var olan kasa mevcudu 800.000 TL olsa da beyan tarihi itibarıyla kasa mevcudu 440.000 TL olduğundan, fiilen kasada bulunmayan kısım esas alınmak suretiyle en fazla bu tutar (440.000 TL) kadar beyanda bulunabilecektir.

 

Bu tutarın 400.000 TL’lik kısmının kasada fiilen bulunmadığı varsayıldığında beyan edilecek tutar ve üzerinden hesaplanacak vergi aşağıdaki gibi olacaktır.

 

Beyan tutarı          : ……………………………………..  400.000 TL

Hesaplanan vergi : ……………………… (400.000 x %3=) 12.000 TL

 

Beyanla ilgili muhasebe kayıtları da aşağıdaki şekilde olacaktır.

 

– Bilançoda görülmekle birlikte işletmede bulunmayan kasa mevcudunun, kasa hesabından düşülmesi:

 ___________________________20/7/2021__________________________

 689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİD. VE  ZAR.                 400.000 TL

       (7326 sayılı Kanun 6/3 md.)

       (Kanunen Kabul Edilmeyen Gider)

                                                   100  KASA                                      400.000 TL

_____________________________ / ________________________________

 

 – Verginin hesaplanması:

 

 ___________________________20/7/2021__________________________

 689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİD. VE  ZAR.                 12.000 TL

       (7326 sayılı Kanun 6/3 md.)

       (Kanunen Kabul Edilmeyen Gider)

                                    360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR            12.000 TL

_____________________________ / ________________________________

 

– Bilançoda görülmekle birlikte işletmede bulunmayan kasa mevcudundan kaynaklanan giderlerin nazım hesaplara (kanunen kabul edilmeyen gider olarak) kaydı: 

 ___________________________ 20/7/2021__________________________

950 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN           412.000 TL

       GİDERLER

                                    951 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN       412.000 TL

                                          GİDERLER ALACAKLI HESABI

_____________________________ / ________________________________

 

Örnek 8- (C) A.Ş.’nin, 31/12/2020 tarihli bilançosunda ortaklardan alacak ve ortaklara borç tutarları, bilanço hesapları itibarıyla aşağıdaki gibi olup, beyan tarihi olan 20/6/2021 tarihi itibarıyla bu tutarların değişmediği varsayılmıştır. Ayrıca, mükellef kurumun ortaklardan alacaklar hesabında izlenmesi gerekirken “136. Diğer Çeşitli Alacaklar” hesabında izlediği 200.000 TL bulunmaktadır. 

– 136. Diğer Çeşitli Alacaklar hesabı……………………. 200.000 TL

– 131. Ortaklardan Alacaklar hesabı……………………… 400.000 TL

– 231. Ortaklardan Alacaklar hesabı……………………… 300.000 TL

– 331. Ortaklara Borçlar hesabı…………………………… (340.000)TL

– 431. Ortaklara Borçlar hesabı…………………………..  (240.000)TL

 

Bu çerçevede; 

Beyan tutarı        : [200.000+(400.000+300.000)-(340.000+240.000) =] 320.000 TL

Hesaplanan vergi: ……………………………………….(320.000 x %3=) 9.600 TL 

olacaktır.

 

Anılan mükellef, söz konusu tutarı beyan etmesi hâlinde beyan edilen bu tutar üzerinden hesaplanan vergiyi beyanname verme süresinde ödeyecektir. 

Beyanla ilgili muhasebe kayıtları aşağıdaki şekilde olacaktır. 

-Bilançoda görülmekle birlikte işletmede bulunmayan ortaklardan alacakların düşülmesi: 

  ___________________________ 20/6/2021 __________________________

 689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİD. VE  ZAR.                 320.000 TL

      (7326 sayılı Kanun 6/3 md.)

      (Kanunen Kabul Edilmeyen Gider)

                             136 DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR                 200.000 TL

                             131 ORTAKLARDAN ALACAKLAR               60.000 TL

                             231 ORTAKLARDAN ALACAKLAR               60.000 TL

____________________________ / ________________________________

 

– Verginin hesaplanması:

 ___________________________ 20/6/2021 __________________________

 689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİD. VE  ZAR.                     9.600 TL

        (7326 sayılı Kanun 6/3 md.)

        (Kanunen Kabul Edilmeyen Gider)

                                    360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR           9.600 TL

_____________________________ / ________________________________

 

-Bilançoda görülmekle birlikte işletmede bulunmayan ortaklardan alacaklardan kaynaklanan giderlerin nazım hesaplara (kanunen kabul edilmeyen gider olarak) kaydı:

 

 ___________________________ 20/6/2021 __________________________

 950 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN                       329.600 TL

       GİDERLER

                                    951 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN       329.600 TL

                                         GİDERLER ALACAKLI HESABI

_____________________________ / ________________________________

 

Bu madde kapsamında beyan edilen kasa mevcutları ve ortaklardan net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerin, dileyen mükelleflerce “689. Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar” hesabı yerine bilançonun aktifinde herhangi geçici bir hesapta izlenmesi mümkündür. Söz konusu geçici hesapta izlenen tutarın herhangi bir şekilde kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı tabiidir. 

Örnek 9- (Y) Limited Şirketinin, 31/12/2020 tarihli bilançosunda ortaklardan alacak ve ortaklara borç tutarları bilanço hesapları itibarıyla aşağıdaki gibidir. 

– 231. Ortaklardan Alacaklar hesabı …………………………………. 800.000 TL

– 431. Ortaklara Borçlar hesabı ……………………………………… (320.000) TL 

Beyan tarihi itibarıyla ise ortaklardan alacak ve ortaklara borç tutarları şu şekildedir. 

– 131. Ortaklardan Alacaklar hesabı………………………………….. 200.000 TL

– 231. Ortaklardan Alacaklar hesabı …………………………………. 720.000 TL

– 331. Ortaklara Borçlar hesabı ………………………………………. (400.000) TL

 

Bu çerçevede, beyan tarihi itibarıyla ortaklardan (net) alacak tutarı;

[(200.000 + 720.000) – (400.000) =]  520.000 TL olsa da 31/12/2020 tarihi itibarıyla ortaklardan (net) alacak tutarı; (800.000 – 320.000 =) 480.000 TL’dir. 

Buna göre; 

Beyan tutarı        :………………………….. (800.000 – 320.000 = )    480.000 TL

Hesaplanan vergi:……………………………….. (480.000 x %3 = )       14.400 TL 

olacaktır. 

Anılan mükellef, söz konusu tutarı beyan etmesi hâlinde beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan vergiyi beyanname verme süresinde ödeyecektir. 

Öte yandan, (Y) Limited Şirketinin 31/12/2020 tarihli bilançosundaki “231. Ortaklardan Alacaklar” hesabında görülen tutarın 200.000 TL’lik kısmı dönemsellik ilkesi uyarınca “131. Ortaklardan Alacaklar” hesabına aktarılmıştır. 

Mükellef, bu beyanıyla ilgili muhasebe kayıtlarını yaparken düzeltmeden kaynaklanan işlemler nedeniyle “689. Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar” hesabı yerine bilançonun aktifinde bir geçici hesap oluşturma tercihinde bulunmuştur. 

-Bilançoda görülmekle birlikte işletmede bulunmayan ortaklardan alacakların düşülmesi:

 _____________________________ / ________________________________

 296 GEÇİCİ HESAP                                                      480.000 TL

       (7326 sayılı Kanun 6/3 md. uyarınca düzeltme hesabı)

                                   131 ORTAKLARDAN ALACAKLAR                   200.000 TL

                                   231 ORTAKLARDAN ALACAKLAR                   280.000 TL

_____________________________ / ________________________________

 

-Verginin hesaplanması:

 _____________________________ / ________________________________

 689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİD. VE  ZAR.     14.400 TL

        (7326 sayılı Kanun 6/3 md.) 

        (Kanunen Kabul Edilmeyen Gider)

                                    360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR                 14.400 TL

_____________________________ / ________________________________

 

-Bilançoda görülmekle birlikte işletmede bulunmayan ortaklardan alacaklardan kaynaklanan giderlerin nazım hesaplara (kanunen kabul edilmeyen gider olarak) kaydı:

 _____________________________ / ________________________________

 950 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN                            14.400 TL

        GİDERLER

                                 951 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN                14.400 TL

                                       GİDERLER ALACAKLI HESABI

_____________________________ / ________________________________

 

Öte yandan, mükelleflerce kâr dağıtımı yapılması hâlinde, ticari bilanço açısından dağıtılabilir ticari kar tutarı, 7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında beyan edilen ve “689. Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar” hesabı altında muhasebeleştirilen tutarlar dikkate alınmaksızın tespit olunacaktır. 

4- Esas Alınacak Bilanço 

Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında beyanda bulunacak mükelleflerin, kurumlar vergisi beyannamesi ekinde vermiş oldukları 31/12/2020 tarihli bilançolarını dikkate almaları gerekmektedir. 

Özel hesap dönemi kullanan mükellefler ise 2020 yılı içerisinde sona eren hesap dönemlerine ilişkin olarak vermiş oldukları kurumlar vergisi beyannamesi ekinde yer alan bilançolarını esas alacaklardır. 

Dolayısıyla, mükelleflerin kanuni süresinden sonra verdikleri düzeltme beyannamelerinin ekinde yer alan bilançoları dikkate alınmayacaktır. 

5- Diğer Hususlar 

a) 7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmeyecektir.

b) Bu kapsamda beyan edilen tutarlar ile ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir.

c) Kurumlar vergisi mükelleflerince 7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uyarınca yapılan beyanla ilgili olarak, söz konusu tutarların ortaklara dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kâr dağıtımına bağlı vergi tevkifatına yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır.

ç) 7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmü kapsamında beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2021 yılı geçici vergi beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde beyanname verme süresi içinde gerekli düzeltme işlemlerinin yapılması mümkün bulunmaktadır. 

Bu çerçevede, hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan kurumlar vergisi mükelleflerinin anılan madde kapsamında yapacakları beyanları nedeniyle, ilgili dönem matrahlarında bir düzeltme ihtiyacı doğması hâlinde, beyan tarihi itibarıyla 2021 hesap döneminin sona ermiş bulunan geçici vergilendirme dönemlerine ait geçici vergi beyanlarını 31 Ağustos 2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar düzeltebilmeleri mümkün bulunmaktadır. Özel hesap dönemi kullanan mükelleflerin ise anılan madde kapsamında yapacakları beyanları nedeniyle düzeltme gerekmesi hâlinde, beyan tarihi itibarıyla cari hesap döneminin sona ermiş bulunan geçici vergi beyanlarını aynı tarihe kadar düzeltebilmeleri mümkündür. 

Bu kapsama giren düzeltme işlemleri nedeniyle vergi dairelerince yapılacak ek tarhiyatlar için herhangi bir ceza veya faiz aranmayacaktır. 

d) Tam tasdik sözleşmesi çerçevesinde daha önceki dönemlerine ilişkin rapor düzenlenmiş bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin, 7326 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi hükmünden yararlanmaları hâlinde, raporu düzenleyen yeminli mali müşavirlerin bu işlemlerle sınırlı olarak sorumluluğu aranmayacaktır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/firma-ortaklarinin-sirketin-bankasindan-sahsi-hesabina-para-aktarmasi-isleminin-kayitlara-alinmasinda-mali-musavirin-sorumlulugu-var-midir/feed/ 0
Diğer sermaye yedeklerini sermaye artırımında kullanabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/diger-sermaye-yedeklerini-sermaye-artiriminda-kullanabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/diger-sermaye-yedeklerini-sermaye-artiriminda-kullanabilir-miyiz/#respond Tue, 07 Dec 2021 09:30:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118974 Diğer sermaye yedeklerini sermaye artırımda kullanabilir miyiz?

529 hesapta takip ettiğiniz diğer sermaye yedekleri nelerden oluşuyor? 

Bu yedekler için özel olarak düzenlenmiş rapor örneği yoktur. 

Mevcut raporlardan olan Geçmiş yıllar karlarının sermayeye eklenmesi raporundan uyarlanarak rapor düzenleyebilirsiniz.

Ortakların nakdi sermaye olarak koyduğu paranın tasfiye sonucunda ortaklara geri gönderiminde vergi kesintisine tabi olup olmadığı hk.

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Tekirdağ Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir, Kurumlar ve Diğer Vergiler Müdürlüğü

Sayı : 75497510-125[17-2018-12]-E.46365 03.10.2019
Konu : Ortakların nakdi sermaye olarak koyduğu paranın tasfiye sonucunda ortaklara geri gönderiminde vergi kesintisine tabi olup olmadığı hk.  

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, hukuki olarak, yabancı sermayeli şirketin tasfiyeye girebilmesi için sermaye kaybının giderilmesi gerektiğinden herhangi bir borcu bulunmayan, gayrifaal durumdaki ve tasfiye edilmesi planlanan şirketin sermayesinde ortaklar tarafından nakden gönderilen … TL sermaye ödemesi ile birlikte bir sermaye artışının yapıldığı ve sermaye artışı sonrasında tasfiye kararının alındığı, söz konusu sermaye artışı sırasında ayrıca sermaye düzeltmesi olumlu farklarının, yasal yedekler ve olağanüstü yedeklerin sermayeye ilave edildiği, şirketin herhangi bir sermaye ihtiyacı olmamasına rağmen ortaklar tarafından yapılan … TL’lik nakit sermaye ödemesinin tamamının, bağlı bulunduğu grup bünyesinde değerlendirilmesi amacıyla Bulgaristan’da bulunan grup şirkete kredi olarak verildiği, söz konusu kredi tutarına ilişkin kredi sözleşmesinin mevcut olduğu, bu tutar üzerinden transfer fiyatlandırılması uygulamaları gereğince emsallere uygun oranlarda faiz geliri elde edildiği, ortak tarafından gönderilen söz konusu nakdi sermaye ödemesi üzerinde herhangi başka bir tasarrufta bulunulmadığı, söz konusu kredi tutarının tasfiye sonunda grup şirketinden tahsil edilerek ortaklara aynen geri gönderileceğini, öte yandan tasfiye sonunda ortaklara geri gönderilecek toplam tutarın, zararlar nedeniyle şirketin kayıtlı sermaye tutarının altında kalacağından, öncelikle hangi kaynağın dağıtılmış sayılacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 31.12.2003 tarihli bilançoda yer alan parasal olmayan kıymetlerin nasıl düzeltileceği ile ilgili hükümlerin yer aldığı Geçici 25 inci maddesi ile malî tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetlerin ne şekilde enflasyon düzeltmesine tâbi tutulacağı ile ilgili hükümlerin yer aldığı mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının 5 inci bendinde; “…Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulur. Ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kâr dağıtımı sayılmaz.” hükmü yer almaktadır.

 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço esasında ticari kazancın tespiti” başlıklı 38 inci maddesinin birinci fıkrasında ise, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı hükmüne yer verilmiştir.

 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Tasfiye” başlıklı 17 nci maddesinin birinci fıkrasında her ne sebeple olursa olsun tasfiye haline girmiş kurumların vergilendirmesinde hesap dönemi yerine tasfiye döneminin geçerli olacağı, tasfiyenin kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlayacağı ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona ereceği, başlangıç tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı ve sonraki dönem için ilgili takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönemin bağımsız bir tasfiye dönemi sayılacağı hükme bağlanmıştır.

 Anılan maddenin dördüncü fıkrasında ise tasfiye halindeki kurumların vergi matrahının tasfiye kârı olduğu, tasfiye kârının da tasfiye döneminin sonundaki servet değeri ile tasfiye döneminin başındaki servet değeri arasındaki olumlu fark olduğu, tasfiye kârı hesaplanırken, ortaklara veya kurum sahiplerine tasfiye esnasında avans olarak veya diğer şekillerde yapılan her türlü ödemelerin tasfiye sonundaki servet değerine; mevcut sermayeye ilave olarak ortaklar veya sahipleri tarafından yapılan ödemeler ile tasfiye esnasında elde edilen ve vergiden istisna edilmiş olan kazanç ve iratların tasfiye döneminin başındaki servet değerine ekleneceği; beşinci fıkrasında da tasfiye döneminin başındaki ve sonundaki servet değerinin, kurumun tasfiye dönemi başındaki ve sonundaki bilançosunda görülen öz sermayesi olduğu hüküm altına alınmıştır.

 Muhasebe ve Vergi uygulamalarında sermaye, işletme sahip veya ortaklarınca işe başlanıldığı zaman ya da işin devamı sırasında işletmeye konulan nakdi ya da gayri nakdi ve parayla ifade edilebilen değerleri ifade etmektedir. Vergi Usul Kanununun 192 nci maddesine göre özsermaye, bilançonun aktif toplamı ile borçlar arasındaki fark olup, müteşebbisin işletmeye koymuş olduğu varlığı ifade eder. Aynı madde gereğince, ihtiyatlar ve kar bilançoda ayrı gösterilseler dahi özsermayenin unsurları sayılır.

 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında ise vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (2009/14594 sayılı BKK ile 3.2.2009 tarihinden geçerli olmak üzere % 15), 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında da tam mükellef kurumlar tarafından, Türkiye’de bir iş yeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr payları üzerinden (2009/14593 sayılı BKK ile 3.2.2009 tarihinden geçerli olmak üzere % 15) bu Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tabi tutulanlar hariç olmak üzere vergi kesintisi yapılacağı,

 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendinde ise, tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara, dar mükellef gerçek kişilere, dar mükellef kurumlara (Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç) gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bendlerinde yazılı kâr paylarından (2009/14592 sayılı BKK ile 3.2.2009 tarihinden geçerli olmak üzere % 15) birinci fıkrada belirtilenler tarafından tevkifat yapılacağı,

 hükme bağlanmıştır.

 Aynı Kanunun 4842 sayılı Kanun’un 17 nci maddesi ile eklenen Geçici 62 nci maddesinde;

 1. Kurumlar vergisi mükelleflerinin;

 a) 31.12.1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarının,

 b) (a) bendi kapsamı dışında kalan ve 31.12.2002 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen, kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlarının,

 c) Geçici 61 inci madde kapsamında tevkifata tâbi tutulmuş kazançlarının, Dağıtımı halinde 94 üncü madde uyarınca tevkifat yapılmaz…

 hükümlerine yer verilmiştir.

 Konu ile ilgili açıklamaların yer aldığı 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “15.6.3. Gelir Vergisi Kanununun geçici 62 nci maddesi uygulaması” başlıklı bölümünde;

 …Söz konusu geçici maddede yer alan düzenleme uyarınca, kurumlar vergisi mükelleflerinin 31/12/1998 ve daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kârlarının dağıtımı halinde, bu kâr payları üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.

 Aynı şekilde 1/1/1999 ve 31/12/2002 tarihleri arasındaki hesap dönemlerinde elde edilen kurumlar vergisinden istisna kazançlar ile Gelir Vergisi Kanununa 4842 sayılı Kanunla eklenen geçici 61 inci madde kapsamında vergi kesintisine tabi tutulacak kazançların dağıtılması halinde ayrıca vergi kesintisi yapılmayacaktır.

 Bu madde hükmüne göre, dağıtılan kâr 31/12/2002 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen ve Kurumlar Vergisi Kanunu veya özel Kanunları uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilen kazanca ilişkin ise (serbest bölge kazancı, teknoloji geliştirme bölge kazancı, Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazanç, mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 ve geçici 28 inci maddelerinde düzenlenen istisna kazançlar gibi) dağıtılan kârın bu kazançlara isabet eden kısmı üzerinden dağıtım sırasında vergi kesintisi yapılmayacaktır.

 Ancak, 2003 ve müteakip yıllardaki hesap dönemlerinde elde edilen söz konusu istisna kazançların dağıtılması halinde, dağıtılan bu tutarlar üzerinden kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisinin yapılması gerekecektir.

 Diğer taraftan, 1/1/1999–31/12/2002 tarihleri arasındaki hesap dönemlerine ilişkin normal kazançların dağıtıma tabi tutulması halinde ise dağıtılan bu kâr payları üzerinden, kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılacaktır.

 açıklamalarına yer verilmiştir.

 Bu hüküm ve açıklamalar uyarınca, tasfiye sonucunda, ortaklarca ödenmiş sermaye dışındaki, öz sermaye hesaplarının (net tasfiye karı dahil) ortaklara dağıtılması veya işletmeden çekilmesi durumunda, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci ve 30 uncu maddeleri ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 ncı fıkrasının (b) bendi hükümleri uyarınca, Geçici 62 nci madde hükümleri de göz önünde bulundurularak, kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılması gerekmekte olup, ortaklarca ödenmiş sermayenin ortaklara dağıtılması durumunda ise, vergi kesintisi yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

 Öte yandan, daha önce sermayeye eklenmiş olan pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının, şirketin tasfiye edilmesi sebebiyle işletmeden çekildiği kabul edilerek bu tutarların öncelikle kurumlar vergisine tabi tutulması, kurumlar vergisi sonrası kalan tutarların da kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/diger-sermaye-yedeklerini-sermaye-artiriminda-kullanabilir-miyiz/feed/ 0
Adi ortaklık ortağı olarak minibüs işleten basit usule tabi ortakların gerçek usule geçişi ve defter tutma yükümlülüğü https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-ortagi-olarak-minibus-isleten-basit-usule-tabi-ortaklarin-gercek-usule-gecisi-ve-defter-tutma-yukumlulugu/ https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-ortagi-olarak-minibus-isleten-basit-usule-tabi-ortaklarin-gercek-usule-gecisi-ve-defter-tutma-yukumlulugu/#respond Wed, 26 May 2021 15:41:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=109842

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
MUĞLA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı : 96620903-120-108947 17.10.2017 Konu : Adi ortaklık ortağı olarak minibüs işleten basit usule tabi ortakların gerçek usule geçişi ve defter tutma yükümlülüğü

İlgi :23/12/2016 tarihli özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunun tetkikinden, basit usulde kayıtlı mükellef olduğunuz, adi ortaklık ortağı olarak minibüs işletmesi faaliyetinde bulunduğunuz, izleyen takvim yılı (2017) başından itibaren gerçek usule geçişte adi ortaklığın elde ettiği hasılatın her bir ortağın hissesine isabet eden kısmının mı yoksa adi ortaklığın toplam hasılatına %20 opsiyon ilave edilerek hesaplanan tutarın mı dikkate alınacağı, gerçek usule geçilmesi durumunda 7/1/2016 tarihinde aldığınız … plakalı taşıt için ödenen katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

A) GELİR VERGİSİ YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtildikten sonra, ticari kazancın, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve Gelir Vergisi Kanununda yazılı gerçek (bilânço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edileceği hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, aynı Kanunun;

– 46 ncı maddesinde, “47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.

Aynı işte ortak olarak çalışanlar hakkında 47 nci maddede yazılı yıllık kira bedeli ve 48 inci maddede yazılı iş hacmi ölçüleri toplu olarak, diğer şartlar ortakların her biri için ayrı ayrı aranır. Ortaklarından birisi gerçek usule göre gelir vergisine tabi bulunan ortaklıklarda, diğer ortakların ticari kazancı da gerçek usulde tespit olunur. Adi ortaklık halinde çalışanlardan aynı zamanda diğer şahsi bir işle de iştigal edenlerin gerçek veya basit usulden hangisine göre vergilendirileceği, 47 nci maddenin 2 numaralı bendi ile 48 inci maddede yer alan ölçülerden şahsi işine ait olanlara, ortaklıklardan hissesine düşen miktarların eklenmesi suretiyle tespit olunur. Şahsi işin mevcut olmaması halinde, muhtelif ortaklıklardaki hisselerin toplanması ile yetinilir.

Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Basit usulün şartlarını haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak istemediklerini yazı ile bildirenler dilekçelerinde belirttikleri tarihten veya izleyen takvim yılı başından, yeni işe başlayanlar ise işe başlama tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, 47 nci maddede yazılı şartları taşıyanlardan arka arkaya iki hesap döneminin iş hacmi 48 inci maddede yazılı hadlerden düşük olanlar, yazılı talepleri üzerine bu şartın gerçekleşmesini takip eden takvim yılından başlayarak basit usule geçebilirler. İşin eş ve çocuklara devri halinde iş hacminin hesabında devirden önceki süreler de dikkate alınır. Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri tespit edilenler hiçbir suretle basit usulde vergilendirilmezler.“,

– 48 nci maddesinde, “Basit usule tabi olmanın özel şartları şunlardır:

  1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarının 34.000.000.000 lirayı (2016 yılı için 88.000 TL’yi) veya yıllık satışları tutarının 47.000.000.000 lirayı (2016 yılı için 126.000 TL’yi) aşmaması,
  2. 1 numaralı bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatının 17.000.000.000 lirayı (2016 yılı için 42.000 TL’yi) aşmaması,
  3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde, yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının 34.000.000.000 lirayı (2016 yılı için 88.000 TL’yi) aşmaması.

 …

hükümleri yer almaktadır.

Bu itibarla, minibüs işletmeciliği faaliyetiniz dolayısıyla adi ortaklık tarafından 2016 takvim yılında elde edilen gayri safi kazancın Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinin ikinci bendinde yer alan iş hasılatını aşması halinde, bu durum Gelir Vergisi Kanununda belirtilen basit usulde vergiye tabi olmanın özel şartlarının ihlali anlamına geleceğinden, basit usul mükellefiyetinizin devam etmesi mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, ortaklarından birisi gerçek usulde vergilendirilen ortaklıkta, diğer ortakların da gerçek usulde vergilendirileceği tabiidir.

B) VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 172 nci maddesinde, “Aşağıda yazılı gerçek ve tüzel kişiler bu kanunun esaslarına göre defter tutmaya mecburdurlar:

  1. Ticaret ve sanat erbabı;          
  2. Ticaret şirketleri;       
  3. İktisadi kamu müesseseleri;      
  4. Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler;        
  5. Serbest meslek erbabı;
  6. Çiftçiler.

İktisadi kamu müesseseleriyle dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler defter tutma bakımından tüccarların tabi oldukları hükümlere tabidirler.“,

– 173 üncü maddesinde, “Defter tutma mecburiyeti aşağıda yazılı gerçek ve tüzel kişiler hakkında uygulanmaz:

  1. Gelir vergisinden muaf olan esnaf ve gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler;
  2. Gelir Vergisi Kanununa göre kazançları basit usulde tesbit edilenler.
  3. Kurumlar vergisinden muaf olan:
  4. a) İktisadi kamu müesseseleri;
  5. b) Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler.

Yukarıdaki istisna hükümlerinin gelir veya kurumlar vergilerinden muaf olmakla beraber diğer vergilerden birine tabi olan ve bu vergileri götürü usulde tesbit edilmeyen mükelleflerin muaf olmadıkları vergiler için tutacakları defterlere şümulü yoktur.“,

– 176 ncı maddesinde, “Tüccarlar, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılır:

I inci sınıf tüccarlar, bilanço esasına göre;

II nci sınıf tüccarlar, işletme hesabı esasına göre;

defter tutarlar.“,

– 177 nci maddesinde, “Aşağıda yazılı tüccarlar, I’inci sınıfa dahildirler:

  1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (1.1.2017’den itibaren 170.000-TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (1.1.2017’den itibaren 230.000-TL) lirayı aşanlar
  2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (1.1.2017’den itibaren 90.000-TL) aşanlar;
  3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (1.1.2017’den itibaren 170.000-TL) lirayı aşanlar;
  4. Her türlü ticaret şirketleri (Adi şirketler iştigal nevileri yukardaki bentlerden hangisine giriyorsa o bent hükmüne tabidir.);
  5. Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler (Bunlardan işlerininin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilir.);
  6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.“,

– 178 inci maddesinde, “Aşağıda yazılı tüccarlar II’nci sınıfa dahildirler:

  1. 177 inci maddede yazılı olanların dışında kalanlar;
  2. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

Yeniden işe başlayan tüccarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II’nci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler”

hükümleri yer almaktadır.

Bu itibarla, basit usule tabi olma şartlarını kaybetmeniz nedeniyle 2017 yılı başından itibaren gerçek usulde vergiye tabi olmaya başlamanız halinde, 2016 yılı gayri safi iş hasılatınızın Kanunun (177/2) maddesinde belirtilen tutarı aşmadığı anlaşıldığından, ikinci sınıf tüccar olarak işletme hesabı esasına göre defter tutmanız icap etmektedir. Ancak söz konusu dönemde ihtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmanızın mümkün olduğu tabiidir.

C) KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun (29/1-c) maddesinde, götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi mükelleflerden gerçek usulde vergilendirmeye geçenlerin çıkarılan envantere göre hesap dönemi başındaki mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirebilecekleri hükme bağlanmıştır.

Bu çerçevede, basit usule tabi iken gerçek usule geçen mükelleflerin hesap dönemi başında çıkaracakları envanterde yer alan mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi indirim konusu yapmaları mümkün bulunmaktadır.

Buna göre, basit usulde mükellef iken satın aldığınız minibüs için yüklenmiş olduğunuz KDV’yi, gerçek usulde vergilendirmeye geçtiğiniz hesap dönemi başında çıkaracağınız envanterde göstermek şartıyla, indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.

Ancak, söz konusu minibüse ilişkin yüklenilen KDV’nin daha önce gider olarak kaydedilmiş olması halinde, bu tutar için gerekli düzeltmenin yapılacağı tabiidir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-ortagi-olarak-minibus-isleten-basit-usule-tabi-ortaklarin-gercek-usule-gecisi-ve-defter-tutma-yukumlulugu/feed/ 0
Ortaklıklarda hakim ortağın diğer ortakları ortaklıktan çıkarma hakkı ile diğer ortakların paylarını hakim ortağa satma hakkının uygulanmasına ilişkin usul ve esaslara ilişkin Tebliğ yayınlandı https://www.muhasebenews.com/ortakliklarda-hakim-ortagin-diger-ortaklari-ortakliktan-cikarma-hakki-ile-diger-ortaklarin-paylarini-hakim-ortaga-satma-hakkinin-uygulanmasina-iliskin-usul-ve-esaslara-iliskin-teblig-yayinlandi/ https://www.muhasebenews.com/ortakliklarda-hakim-ortagin-diger-ortaklari-ortakliktan-cikarma-hakki-ile-diger-ortaklarin-paylarini-hakim-ortaga-satma-hakkinin-uygulanmasina-iliskin-usul-ve-esaslara-iliskin-teblig-yayinlandi/#respond Fri, 01 Jan 2021 13:16:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=100231
31 Aralık 2020 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 31351
TEBLİĞ

Sermaye Piyasası Kurulundan:

ORTAKLIKTAN ÇIKARMA VE SATMA HAKLARI TEBLİĞİ

(II-27.3)

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, ortaklıklarda hâkim ortağın diğer ortakları ortaklıktan çıkarma hakkı ile diğer ortakların paylarını hâkim ortağa satma hakkının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 27 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar ve kısaltmalar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasında;

a) Birlikte hareket eden kişiler: Çıkarma ve satma hakkının doğmasına sebebiyet verecek pay alımlarını açık ya da zımni, sözlü ya da yazılı bir anlaşma çerçevesinde yapan gerçek ve/veya tüzel kişileri,

b) Borsa: 6362 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan sistemler ve pazar yerleri ile yurt dışı borsaları,

c) Hâkim ortak: Tek başına veya birlikte hareket ettiği kişilerle birlikte ortaklığın oy haklarının en az %98’ine sahip olan gerçek ya da tüzel kişileri,

ç) Kanun: 6362 sayılı Kanunu,

d) Kurul: Sermaye Piyasası Kurulunu,

e) MKK: Merkezi Kayıt Kuruluşu Anonim Şirketini,

f) Ortaklık: Payları halka arz edilmiş olan veya halka arz edilmiş sayılan anonim ortaklıkları,

g) Pay alım teklifi: Kurulun pay alım teklifine ilişkin düzenlemelerinde tanımlanan teklifi,

ğ) Takasbank: İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş.’yi,

h) TTSG: Türkiye Ticaret Sicili Gazetesini,

ı) Yatırım kuruluşu: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan anonim ortaklıkları,

i) Yönetim kontrolü: Kanunun 26 ncı maddesinde tanımlanan yönetim kontrolünü,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Ortaklıktan Çıkarma ve Satma Haklarının Kullanımı

Hakların doğması ve oy haklarının hesaplanma usulü

MADDE 4 – (1) Pay alım teklifi sonucunda veya birlikte hareket etmek de dâhil olmak üzere herhangi bir şekilde sahip olunan paylara ilişkin oy haklarının, ortaklığın oy haklarının %98’ine ulaşması veya bu durumda iken ek pay alınması durumunda, bu Tebliğde belirtilen istisnalar hariç olmak üzere, hâkim ortak açısından sahip oldukları payların imtiyazlı olup olmadığı dikkate alınmaksızın diğer pay sahiplerinin tamamını ortaklıktan çıkarma hakkı, diğer ortaklar açısından da paylarını hâkim ortağa satma hakkı doğar.

(2) Oy haklarına ilişkin oranın tespitinde, hâkim ortağın sahip olduğu doğrudan ve dolaylı paylar dikkate alınır. Oy hakkında imtiyazlar dikkate alınmaz. İntifa veya alım hakkına dayalı paylar ile çıkarma hakkı kullanılamaz.

(3) Ortaklık tarafından gerçekleştirilen bedelsiz ve/veya yeni pay alma haklarının sınırlandırılmadığı bedelli sermaye artırımlarında mevcut ortaklar tarafından alınan paylar nedeniyle veya miras, geri alınan paylar, oy haklarının donması gibi sebeplerle satma ve ortaklıktan çıkarma hakkı doğmaz.

(4) Ortaklıktan çıkarma ve satma hakkının doğmasına sebebiyet verecek pay alımlarının tespitinde, aşağıda belirtilen kişilerin birlikte hareket ettikleri kabul edilir:

a) Gerçek ve/veya tüzel kişi ortakların yönetim kontrolüne sahip olduğu ortaklıklar.

b) Tüzel kişi ortakların yönetim kontrolünü elinde bulunduran gerçek ve/veya tüzel kişiler ile bu kişilerin yönetim kontrolüne sahip olduğu ortaklıklar.

(5) Ortaklıkların sermaye piyasası mevzuatı dışında tabi oldukları diğer mevzuattan kaynaklanan yükümlülükleri saklıdır.

Hakların kullanımına ilişkin prosedür

MADDE 5 – (1) Hâkim ortak tarafından, hâkim ortak konumunun kazanılması veya bu durumda iken ek pay alınması durumunda Kurulun özel durumların kamuya açıklanmasına ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde kamuya açıklama yapılır. Söz konusu açıklamayı takip eden en geç bir ay içerisinde ortaklık tarafından pay değerlerinin tespiti amacıyla Kurulun ilgili düzenlemeleri uyarınca değerleme raporu hazırlatılır ve raporun özeti kamuya açıklanır. Özetin kamuya açıklanmasını takip eden iki aylık hak düşürücü süre içerisinde satma hakkını kullanmak isteyen hâkim ortak dışındaki diğer ortaklar, 6 ncı madde çerçevesinde belirlenen fiyat üzerinden satma hakkı kullanım taleplerini ortaklığa yazılı olarak iletir. Bu Tebliğin uygulanmasında bir ay otuz gün olarak uygulanır.

(2) Satma hakkı kullanım süresinin bitimine kadar hâkim ortağın hâkim ortak konumunu kaybetmesi durumunda dahi satma hakkının kullandırılmasına devam edilir. Hâkim ortak söz konusu süre içerisinde, satma hakkının kullanılması sebebiyle yaptığı alımlar hariç olmak üzere, ek pay alımında bulunamaz.

(3) Ortaklık, satma hakkı kullanım talebinde bulunan pay sahiplerinin ortaklık sıfatını araştırır ve gelen talepleri en geç iki iş günü içinde iadeli taahhütlü mektupla veya noter aracılığı ile hâkim ortağa bildirir. Kayden izlenen paylar için ortak bilgileri MKK’dan teyit edilir.

(4) Hâkim ortağın satma hakkı kullanım talebinin kendisine ulaşmasını izleyen en geç iki iş günü içinde pay bedellerini ortaklık hesabına yatırması gerekir. Satma hakkını kullanmak isteyen ortakların sahip oldukları payların bedeli, pay bedellerinin ortaklık hesabına yatırılmasını takip eden iş günü ortaklık tarafından ödenir ve ödeme ile birlikte pay devir işlemleri sonuçlandırılır. Satma hakkı yatırım kuruluşu vasıtasıyla kullandırılabilir.

(5) Satma hakkı kullanılmak istendiğinde, sahip olunan imtiyazlı veya imtiyazsız tüm paylar için kullanılmalıdır.

(6) Ortaklıktan çıkarma hakkını kullanmak isteyen hâkim ortak, satma hakkının kullanımına ilişkin iki aylık hak düşürücü sürenin sona ermesini takiben en geç üç iş günü içinde bu hakkını 6 ncı maddede belirtilen fiyat üzerinden ve diğer ortakların imtiyazlı veya imtiyazsız tüm payları için kullanmak üzere ortaklığa başvurur. Söz konusu başvuruda ortaklıktan çıkarma hakkı kullanımına ilişkin toplam bedeli karşılayacak tutarda banka teminat mektubunun veya bu tutardaki nakdin bankada özel bir hesapta bloke edildiğine ilişkin bilgi ve belgelerin ortaklığa sunulması gerekir.

(7) Hâkim ortağın başvurusu üzerine ortaklık yönetim kurulu, en geç beş iş günü içerisinde diğer ortakların paylarının iptali ile söz konusu payların yerine geçmek üzere çıkarılacak ve hâkim ortağa verilecek yeni payların ihracı amacıyla karar alır ve karar alınmasını takip eden on iş günü içerisinde ihraç belgesinin onaylanmasını teminen Ek-1’de yer alan belgelerle birlikte Kurula başvurur. Payları borsada işlem gören ortaklıklar, eş zamanlı olarak ayrıca paylarının borsa kotundan çıkarılması için borsaya başvurur.

(8) Hâkim ortak ortaklıktan çıkarma hakkı kullanımına ilişkin toplam bedeli, Kurul onayını takip eden üç iş günü içinde ortaklığın banka hesabına yatırır. Toplam bedelin ortaklık hesabına yatırılmasında, altıncı fıkra uyarınca bloke edilen nakdin aktarılması dışında bir yöntem kullanılması durumunda, altıncı fıkra kapsamında bloke edilen hesaptaki blokaj kaldırılır. Ortaklık tarafından iptal edilecek payların yerine geçmek üzere çıkarılacak ve hâkim ortağa verilecek payların bedeli, hâkim ortağın çıkarma hakkını kullanmak için ortaklık hesabına yatırmış olduğu tutardan karşılanır. İhraç edilecek yeni paylar için, nominal değerinden aşağı olmamak kaydıyla ortaklıktan çıkarma hakkı kullanım bedeli üzerinden hesaplanacak Kurul ücreti, ihraç belgesinin teslim alınmasından önce hâkim ortak tarafından Kurulun ilgili hesabına yatırılır.

(9) Ortaklıklar tarafından çıkarma hakkı kullanım bedelinin ortaklık hesabına yatırılmasını takip eden üç iş günü içerisinde Kurulca onaylı ihraç belgesinin tescili ve TTSG’de yayımlanması için ticaret siciline başvurulur. Ortaklıktan çıkarma hakkının kullanımına konu olan paylar, tescil tarihi itibarıyla iptal edilmiş sayılır.

(10) Payları borsada işlem gören ortaklıklar ile payları borsada işlem görmeyen ve kayden izlenen ortaklıklar, hâkim ortağın çıkarma hakkı kullanım bedelini ortaklık hesabına yatırmasını takip eden iş günü içinde bu bedelin hâkim ortak dışındaki ortakların hesabına aktarılması, söz konusu ortakların paylarının iptali ve yeni ihraç edilecek payların hâkim ortak hesabına aktarılması talebi ile MKK’ya başvurur. MKK sisteminde kayden izlenen paylara ilişkin tutarlar, MKK tarafından hâkim ortak dışındaki hak sahipleri hesaplarına aktarılmak üzere ilgili yatırım kuruluşları hesaplarına transfer edilerek paylar iptal edilir. MKK’ya başvuru tarihi itibarıyla MKK sisteminde ortaklık nezdinde izlenen paylar ile kaydileştirilmeyen paylara ilişkin bakiye tutarın, ortaklık tarafından üç yıllık bir süre boyunca bir yatırım kuruluşu vasıtasıyla Takasbank nezdinde açılacak özel bir bloke hesapta nemalandırılmak suretiyle tutulması gerekir. Payların iptalinden itibaren üç yıllık sürenin sonunda, ilgili yatırım kuruluşunun Takasbank’a başvurusunu takiben blokaj kaldırılır. Üç yıl boyunca Takasbank nezdinde bloke olarak tutulan tutarın neması ile hesapta kalan bakiye, üç yıllık sürenin sonunda talep üzerine ortaklığa iade edilir. Bu tarihten sonra pay sahibi olduğunu ispat eden kişilere payları karşılığında ödenecek pay bedelleri ortaklık tarafından karşılanır. Bu fıkranın uygulanmasında bloke hesapta yer alan tutarın nemalandırılması, aracılık işlemlerinde uygulanacak takas esasları ve blokajın kaldırılmasına ilişkin esaslar Takasbank tarafından Kurulun onayı ile belirlenir.

(11) Payları borsada işlem görmeyen ve kayden izlenmeyen ortaklıklar, hâkim ortağın başvurusu üzerine, hâkim ortağın ortaklıktan çıkarma hakkını kullanacağını, ortaklıktan çıkarma hakkının kullanılması sebebi ile payların iptal edileceğini ve pay sahibi olan ortakların ortaklıktan çıkarma hakkı bedeli karşılığında sahip oldukları pay senetlerinin imhası için ortaklığa başvurmaları gerektiğini Kurulun özel durumların kamuya açıklanmasına ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde kamuya açıklar, varsa ortaklık internet sitesinde ve ortaklık merkezinin bulunduğu yerde yayımlanan en yüksek tirajlı yerel süreli yayınlardan birinde veya ulusal bir gazetede ilan eder. Ortaklık pay senetlerini teslim alırken iki nüsha teslim tutanağı düzenler ve bir nüshasını pay senetlerini teslim eden ortağa verir. Teslim tutanağı ortaklık yetkilileri ve pay senetlerini teslim eden ortak tarafından imzalanır. Teslim tutanağında, teslim edilen pay senedi adedi ve nominal değerleri toplamına, kupür değerine ve pay senetleri bedelinin yatırılacağı banka hesap numarasına yer verilir. Teslim olunan pay senetlerinin bedelleri, teslim tarihini takip eden iş günü içerisinde tam ve nakden ortağın banka hesabına yatırılır. Teslim alınan pay senetleri ilgili kuponlarla birlikte yılda en az iki kez noter huzurunda fiziken iptal ve imha edilir ve bu durum noter tarafından düzenlenecek bir tutanakla tespit ettirilir. Söz konusu ortaklıklar, ortaklıktan çıkarma hakkının kullanımına konu olan ve iptal edilmiş sayılan payları, herhangi bir süre sınırı olmaksızın sahiplerinin yapacakları başvuru üzerine satın almakla yükümlüdür.

(12) Onuncu fıkrada belirtilen MKK sürecinin tamamlanmasının ardından, borsa tarafından konuya ilişkin başvuru değerlendirilerek ortaklık paylarının borsa kotundan çıkarılmasına ve işlem görmekten sürekli men edilmesine karar verilir. Anılan karar, kararın borsa tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformunda duyurulmasını izleyen ilk iş günü yürürlüğe girer.

(13) Hâkim ortak tarafından ortaklıktan çıkarma hakkının kullanılmasını takiben borsa kotundan çıkarılan ortaklıklar, Kanun kapsamından çıkmış sayılır.

(14) Ortaklıktan çıkarma ve satma hakkının doğması ile aynı anda yönetim kontrolünün elde edilmesi halinde, pay alım teklifi yükümlülüğünün doğmadığı kabul edilir.

Hakların kullanım bedeli

MADDE 6 – (1) Ortaklıktan çıkarma ve satma hakkı kullanım bedeli Türk Lirası olarak tam ve nakden ödenir.

(2) Ortaklıktan çıkarma ve satma hakkı kullanım bedeli olarak;

a) Payları borsada işlem gören ortaklıklar için;

1) Payları Yıldız Pazarda işlem gören ortaklıklarda hakların doğmasının kamuya açıklandığı tarihten önceki son bir aylık; payları Yıldız Pazar dışındaki pazar ve platformlarda işlem gören ortaklıklar için ise bu tarihten önceki son altı aylık dönem içinde borsada oluşan günlük düzeltilmiş ağırlıklı ortalama fiyatların aritmetik ortalaması ile her bir pay grubuna ilişkin fiyatın tespiti amacıyla hazırlanan değerleme raporunda belirlenen değerin ortalaması ve

2) Hâkim ortak konumunun kazanılmasının eş anlı olarak yönetim kontrolü değişikliğine yol açması durumunda pay alım teklifi düzenlemeleri çerçevesinde hesaplanması gereken zorunlu pay alım teklifi fiyatından yüksek olanı,

b) Payları borsada işlem görmeyen ortaklıklar için;

1) Her bir pay grubuna ilişkin fiyatın tespiti amacıyla hazırlanan değerleme raporunda belirlenen değer ve

2) Hâkim ortak konumunun kazanılmasının eş anlı olarak yönetim kontrolü değişikliğine yol açması durumunda pay alım teklifi düzenlemeleri çerçevesinde hesaplanması gereken zorunlu pay alım teklifi fiyatından yüksek olanı,

dikkate alınır.

(3) İkinci fıkranın (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde belirtilen süreler içinde Kurulca;

a) Kanunun 107 nci maddesinde sayılan fiiller nedeniyle 101 veya 107 nci maddeler kapsamında işlem yapılmasına veya

b) Ekonomiyi ya da sektörü etkileyen olağanüstü gelişmelerin varlığının kabulüne

ilişkin karar alınmış olması durumunda, karara esas teşkil eden dönemler dikkate alınmaz. Bu süreler hesaplamaya esas alınan dönemlerin başına eklenmek suretiyle dönemler tamamlanır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Kamuyu aydınlatma

MADDE 7 – (1) Hâkim ortak tarafından aşağıdaki durumlarda Kurulun özel durumların kamuya açıklanmasına ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde kamuya açıklama yapılır:

a) Hâkim ortak konumunun kazanılması veya bu durumda iken ek pay alınması.

b) Hâkim ortak konumunun kaybedilmesi.

c) Ortaklıktan çıkarma hakkının kullanılmasına karar verilmesi ve çıkarma hakkı bedeli ile birlikte çıkarma hakkının kullanımı için ortaklığa başvuru yapılması.

(2) Aşağıdaki hususlar Kurulun özel durumların kamuya açıklanmasına ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde ortaklık tarafından kamuya açıklanır:

a) Ortaklıktan çıkarma hakkının kullanımı amacıyla ortaklığa başvurulması, ortaklıktan çıkarma süreci ve ortaklıktan çıkarma sürecinin sonuçlarına ilişkin bilgi.

b) Satma hakkının doğduğu hususu.

c) Satma hakkının kullanımı talebiyle ortaklığa başvuruda bulunulması halinde, başvuru geldiği sürece günlük olarak, bu hakkı kullanmayı talep eden ortakların sayısı, sermayedeki pay oranları ile toplam satma hakkı bedeli.

ç) Pay bedelinin tespitine ilişkin olarak 6 ncı madde uyarınca hazırlanan değerleme raporunun özet kısmı dahil kesinleşen çıkarma ve satma hakkı bedeli.

d) Satma hakkının kullanım süresi sonucunda, bu hakkı kullanan ortakların sayısı ve sermayedeki pay oranları ile hâkim ortağın sermayedeki pay oranı.

İstisnalar

MADDE 8 – (1) Kamu kurum veya kuruluşlarının aksi yönde bir talepleri olmadığı sürece sahip olduğu paylar için bu Tebliğ hükümleri uygulanmaz.

(2) Yatırım ortaklıklarına ilişkin hükümler saklıdır.

Ortaklıktan çıkarma ve satma haklarının kullanımına ilişkin sınırlama

MADDE 9 – (1) Ortaklık paylarının ilk defa borsada işlem görmeye başlamasından itibaren iki yıl süreyle ortaklıktan çıkarma veya satma hakkı kullanılamaz.

Yürürlükten kaldırılan tebliğ

MADDE 10 – (1) 12/11/2014 tarihli ve 29173 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ortaklıktan Çıkarma ve Satma Hakları Tebliği (II-27.2) yürürlükten kaldırılmıştır.

(2) Kurulun diğer düzenlemelerinde birinci fıkrada belirtilen tebliğe yapılan atıflar bu Tebliğe yapılmış sayılır.

Hâkim ortak konumunun kamuya açıklanmış olması durumunda uygulanacak hükümler

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce hâkim ortak konumunun kazanıldığının veya bu durumda iken ek pay alındığının kamuya açıklanmış olması durumunda, ortaklıktan çıkarma ve satma hakkı kullanım bedeline ilişkin olarak 10 uncu maddenin birinci fıkrası ile yürürlükten kaldırılan Ortaklıktan Çıkarma ve Satma Hakları Tebliği (II-27.2) hükümleri uygulanır.

Yürürlük

MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sermaye Piyasası Kurulu yürütür.

 

 

Ek-1

 

ORTAKLIKTAN ÇIKARMA HAKKININ KULLANIMI İÇİN KURULA YAPILACAK BAŞVURULARDA İSTENEN BİLGİ VE BELGELER

1. Çıkarma hakkı kullanım bedelini de içerecek şekilde, diğer ortakların paylarının iptali ile söz konusu paylar karşılığında çıkarılacak yeni payların ihracına ilişkin yönetim kurulu kararı.

2. Yürürlükte bulunan tüm değişiklikleri içeren ve tek bir metin haline getirilmiş, ortaklığı temsile yetkili kişilerce imzalı esas sözleşme ve ihraç belgesi.

3. Pay değerlerinin tespiti amacıyla Kurulun ilgili düzenlemelerine göre hazırlanmış değerleme raporu.

4. Ortaklıktan çıkarma hakkı kullanımına ilişkin toplam bedeli karşılayacak tutarda banka teminat mektubuna veya bu tutarda nakdin bankada özel bir hesapta bloke edildiğine ilişkin bilgi ve belgeler.

5. Ortaklığı temsile yetkili kişilerin noter onaylı imza sirküleri.

6. Kurulca istenecek diğer bilgi ve belgeler.

 


Kaynak: Resmi Gazete 31.12.2020
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ortakliklarda-hakim-ortagin-diger-ortaklari-ortakliktan-cikarma-hakki-ile-diger-ortaklarin-paylarini-hakim-ortaga-satma-hakkinin-uygulanmasina-iliskin-usul-ve-esaslara-iliskin-teblig-yayinlandi/feed/ 0
Şirket tarafından kullanılan ve ortaklara ait gayrimenkul için imar barışı ödemesi şirkete gider yazılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-tarafindan-kullanilan-ve-ortaklara-ait-gayrimenkul-icin-imar-barisi-odemesi-sirkete-gider-yazilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-tarafindan-kullanilan-ve-ortaklara-ait-gayrimenkul-icin-imar-barisi-odemesi-sirkete-gider-yazilabilir-mi/#respond Sun, 17 Feb 2019 09:42:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=44071 Şirket ortaklarına ait otel binası şirkette kiralık olarak kullanıyor. İmar barışından yararlanıp yapılan giderler şirkete gider olarak kaydedilebilir mi?


Şirket KKEG olarak kayıtlara alır.

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Gayrimenkul için ödenen İmar Barışı bedeli Kira beyannamesi düzenlenirken gider olarak değerlendirilebilir mi?

 

İmar Barışı – Kat Mülkiyeti ve Cins değişikliği nasıl yapılır? Soru – Cevap

 

İmar Barışı – Hangi yapılar için İmar Barışından Yararlanamazsınız! Soru – Cevap

 

İmar Barışı – Hazine ve Belediyeye ait arsaların üzerindeki yapılar için başvuru yapılabilir mi? Soru – Cevap

 

İmar Barışı – YAPI KAYIT BELGESİ MÜRACAATI Nasıl Yapılır? Soru – Cevap

 

İmar Barışı – YAPI KAYIT BELGESİ BEDELİ HESAPLAMASI ve ÖDENMESİ –

 

İmar Barışı – Hangi yapılar için İmar Barışına başvuru yapılır? Soru – Cevap

 

İmar Barışı – Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar nelerdir?

 

İmar Barışına başvuru süresi 6 ay uzatıldı – Yeni başvuru tarih 15.06.2019, Ödeme tarihi 30.06.2019 oldu

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-tarafindan-kullanilan-ve-ortaklara-ait-gayrimenkul-icin-imar-barisi-odemesi-sirkete-gider-yazilabilir-mi/feed/ 0
Şirket ortağı aldığı krediyi şirkete verirse, şirket faizini gider yazabilir mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-ortagi-aldigi-krediyi-sirkete-verirse-sirket-faizini-gider-yazabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-ortagi-aldigi-krediyi-sirkete-verirse-sirket-faizini-gider-yazabilir-mi/#respond Mon, 24 Sep 2018 09:34:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=34926 KONU: 

Şirket ortaklarının şirketin finansmanını sağlamak için aldıkları krediyi şirkete vermeleri halinde faiz ve giderlerin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı.


SORU:

… şirketinizin finansman ihtiyacını karşılamak amacıyla şirket ortaklarının şahsi olarak ihtiyaç kredisi kullandıkları ve bu kredilerin tamamını şirketinize vermeleri nedeniyle kredilere ait faiz ve giderlerin kurum kazancından indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmış olup konu hakkında.


CEVAP:

…kurumların iştiraklerinin, ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin banka veya finans kurumlarından ya da sermaye piyasalarından temin ederek aynı şartlarla (kredi sözleşmesinin içerdiği vade, faiz oranı ve benzeri kullandırılma şartlarında herhangi bir değişiklik yapılmadan) kullandırdıkları borçlanmalar örtülü sermaye dışında tutulduğundan; şirketinizin finansman ihtiyacını karşılamak üzere şirket ortaklarının bankadan kendi adlarına temin ettikleri kredileri, tamamen aynı şartlarla şirketinize kullandırmaları ve bu durumun ispat edici vesikalarla belgelendirilmesi halinde, söz konusu krediler dolayısıyla katlandığınız faizlerin ve masrafların şirketiniz tarafından kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.


 

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı :62030549-125[8-2014/174]-1625
Tarih : 08/01/2016
Konu: Şirket ortaklarının şirketin finansmanını sağlamak için aldıkları krediyi şirkete vermeleri halinde faiz ve giderlerin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda,a Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş; aynı maddenin ikinci fıkrasında da, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu; bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce, işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı; ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 40 ıncı maddesinde ise safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükmüne yer verilmiştir.

5520 sayılı Kanunun “Kabul edilmeyen indirimler” başlıklı 11/1-b maddesinde, örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderlerin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı; aynı Kanunun “Örtülü Sermaye” başlıklı 12 nci maddesinin birinci fıkrasında, kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılacağı; 6/b fıkrasında ise kurumların iştiraklerinin, ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin, banka ve finans kurumlarından ya da sermaye piyasalarından temin ederek aynı şartlarla kısmen veya tamamen kullandırdığı borçlanmaların örtülü sermaye sayılmayacağı hükmüne yer verilmiştir.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğin “12.Örtülü Sermaye” başlıklı bölümünde konu ile ilgili ayrıntılı açıklamalar yer almakta olup anılan Tebliğin “12.2.2. Banka ve finans kurumlarından temin edilerek kullandırılan borçlar” başlıklı bölümünde;

“Ortaklar vasıtasıyla kurumların iştiraklerinin, ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin, banka ve finans kurumlarından ya da sermaye piyasalarından temin ederek aynı şartlarla kısmen veya tamamen kullandırdığı borçlanmalar örtülü sermaye sayılmaz.

Buna göre, kurumların iştiraklerinin, ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin banka veya finans kurumlarından ya da sermaye piyasalarından temin ederek aynı şartlarla, yani kredi sözleşmesinin içerdiği vade, faiz oranı ve benzeri kullandırılma şartlarında herhangi bir değişiklik yapılmadan kısmen veya tamamen kullandırdığı borçlanmalar, örtülü sermaye kapsamı dışında tutulmuştur. Buna göre, kredibilitesi olan grup şirketinin, anılan kaynaklardan temin edip ihtiyacı olan diğer grup şirketlerine aynı şartlarla kısmen veya tamamen aktardığı krediler örtülü sermaye tutarının tespitinde borç olarak dikkate alınmayacaktır. Dolayısıyla, grup şirketinin finans kuruluşlarından temin etmiş olduğu krediyi, aynı faiz ve vade ile birden fazla şirkete paylaştırması durumunda örtülü sermayeden söz edilemeyecektir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre; kurumların iştiraklerinin, ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin banka veya finans kurumlarından ya da sermaye piyasalarından temin ederek aynı şartlarla (kredi sözleşmesinin içerdiği vade, faiz oranı ve benzeri kullandırılma şartlarında herhangi bir değişiklik yapılmadan) kullandırdıkları borçlanmalar örtülü sermaye dışında tutulduğundan; şirketinizin finansman ihtiyacını karşılamak üzere şirket ortaklarının bankadan kendi adlarına temin ettikleri kredileri, tamamen aynı şartlarla şirketinize kullandırmaları ve bu durumun ispat edici vesikalarla belgelendirilmesi halinde, söz konusu krediler dolayısıyla katlandığınız faizlerin ve masrafların şirketiniz tarafından kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.


Kaynak: Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


Devir Tarihinden Sonra Yapılacak Örtülü Sermaye Hesaplaması İçin Esas Alınacak Öz Sermaye Tespiti Nasıl Yapılır?

Ne Tür Borçlanmalar Örtülü Sermaye Sayılmaz?

Örtülü Sermaye Nedir?

Örtülü Sermaye Üzerinden Ödenen Faizler, Zarar Edilmesi Durumunda Kar Payı Olarak Değerlendirilebilir mi?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-ortagi-aldigi-krediyi-sirkete-verirse-sirket-faizini-gider-yazabilir-mi/feed/ 0