olmasına – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 16 Dec 2022 17:21:41 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 E-Deftere geçiş haddinin hesabında hangi satış/gelir hesapları dikkate alınacaktır? https://www.muhasebenews.com/e-deftere-gecis-haddinin-hesabinda-hangi-satis-gelir-hesaplari-dikkate-alinacaktir/ Sat, 17 Dec 2022 01:11:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135597 Firmamızın 2021 yılı brüt satışları 56 Bin TL olmasına rağmen 649-HS/BAĞLI MENKUL KITMET TEMETTÜ GELİRLERİ sebebiyle 4 Milyon olan haddi geçmektedir. 2023 yılında e defter geçişi zorunlu mudur?

teşekkürler.

e-deftere geçmek için Esas faaliyet konusundaki BRÜT SATIŞ HASILATI dikkate alınır (.600-601-602 Hesaplar)

________________________________

BENZER VE İLGİLİ İÇERİKLER

 

İSMMMO

E-FATURA, E-İRSALİYE VE E-DEFTER’E GEÇİŞ TAKVİMİ 

(01 TEMMUZ 2022’den itibaren)

 

Değerli üyemiz,

06.06.2022

22.01.2022 tarihli ve 31727 sayılı Resmi Gazete’de elektronik belge uygulamalarına ilişkin 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde değişiklik yapan 535 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ise, 22.01.2022 tarih ve 31727 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

Tebliğ ile yapılan değişikliklere göre; e-fatura, e-irsaliye ve e-defter kullanımına geçiş tarihleri aşağıdaki tablolardadır.

Yararlı olması dileği ile çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim. 

Saygılarımla,

Erol DEMİREL

Başkan

 

SEKTÖR AYRIMI OLMAKSIZIN TÜM MÜKELELFLER İÇİN E-FATURA VE E-DEFTER’E GEÇİŞ TARİHLERİ:

YIL BRÜT SATIŞ HÂSILATI E-FATURA E-DEFTER
2021 4 Milyon TL 1 TEMMUZ 2022 1 OCAK 2023
2022 4 Milyon TL 1 TEMMUZ 2023 1 OCAK 2024

 

ÖTV Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle EPDK’ndan lisans alan işletmeler ile ÖTV Kanununa ekli III sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal edenler; lisans alımı, imal, inşa veya ithalin yapıldığı ayı izleyen dördüncü ayın başından itibaren e-Fatura uygulamasına geçiş yapmak zorundalar.

Komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle uğraşanlar, işe başlama tarihinden itibaren 3 ay içinde başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçiş yapmak zorundalar.

İhracat işlemlerinde e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerden, 3065 sayılı KDV Kanununun 11’inci maddesine göre mal ihracı (Türkiye’de ikamet etmeyenlere özel fatura ile yapılan bavul ticareti kapsamındaki satışlar dâhil) ve yolcu beraberi eşya ihracı (Türkiye’de ikamet etmeyenlere KDV hesaplanarak yapılan satışlar) kapsamında fatura düzenleyecek olanlar, söz konusu faturalarını e- Fatura olarak düzenlemeleri zorunludur.

GAYRİMENKUL & MOTORLU ARAÇ ALIM-SATIM VE KİRALAMA İŞİ YAPANLAR:

(Gayrimenkul ve/veya motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemlerini yapanlar ile bu işlemlere aracılık faaliyetinde bulunan mükellefler)

 

YIL BRÜT SATIŞ HÂSILATI E-FATURA E-DEFTER
2020 – 2021 1 Milyon TL 1 TEMMUZ 2022 1 OCAK 2023
2022 500 Bin  TL 1 TEMMUZ 2023 1 OCAK 2024

 

ELETRONİK (İNTERNET) ORTAMDA MAL VE HİZMET SATIŞI YAPANLAR İÇİN GEÇİŞ TARİHLERİ:

(Kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamda mal ve hizmet satışını gerçekleştiren mükellefler.)

 

YIL BRÜT SATIŞ HÂSILATI E-FATURA E-DEFTER
2020 – 2021 1 Milyon TL 1 TEMMUZ 2022 1 OCAK 2023
2022 500 Bin  TL 1 TEMMUZ 2023 1 OCAK 2024

 

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI VEYA BELEDİYE RUHSATLI OTELLER:

(Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti veren otel işletmeleri)

  E-FATURA E-DEFTER
YIL VE BRÜT SATIŞ HÂSILATI SINIRLAMASI YOK SEKTÖRDEKİ TÜM MÜKELLEFLER 1 Temmuz 2022 1 Ocak 2023

 

SEKTÖR AYRIMI OLMAKSIZIN E- İRSALİYE’ YE GEÇİŞ TARİHLERİ:

E-Fatura uygulamasına dâhil olan mükelleflerden, yıllık satış hâsılatı;

YIL BRÜT SATIŞ HÂSILATI E-İRSALİYE
2021 10 MİLYON TL 1 TEMMUZ 2022
2022 10 MİLYON TL 1 TEMMUZ 2023

 

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 509)’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SIRA NO: 535)

Resmi Gazete Tarihi: 22/01/2022

Resmi Gazete No: 31727

MADDE 1 – 19/10/2019 tarihli ve 30923 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)’nin “IV.1.4. e-Fatura Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu” başlıklı bölümünün (a) fıkrasının (1) numaralı bendi aşağıdaki şekilde ve (4) numaralı bendinde yer alan “aracıları.” ibaresi “aracıları ile kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamda mal veya hizmet satışını gerçekleştiren mükelleflerden, 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) olanlar.” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiş, (b) fıkrasında yer alan “mükelleflerin,” ibaresi “mükellefler ile ihtiyari olarak uygulamaya dahil olan mükelleflerin, birbirlerine” şeklinde ve aynı fıkrada yer alan “düzenleyecekleri” ibaresi “düzenlemeleri ve almaları gereken” şeklinde değiştirilmiştir.

“1- Brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı);

a) 2018, 2019 veya 2020 hesap dönemleri için 5 Milyon TL,

b) 2021 hesap dönemi için 4 Milyon TL,

c) 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 3 Milyon TL

ve üzeri olan mükellefler.”

“7- Gayrimenkul ve/veya motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemlerini yapanlar ile bu işlemlere aracılık faaliyetinde bulunan mükelleflerden brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı);

a) 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL,

b) 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL

ve üzeri olan mükellefler.

8- Kültür ve Turizm Bakanlığı ile belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti veren otel işletmeleri.”

MADDE 2 – Aynı Tebliğin “IV.1.5. e-Fatura Uygulamasına Geçiş Süresi” başlıklı bölümünün birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “5 Milyon TL ve üzeri olan” ibaresi “Söz konusu bölümün (a) fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında olanlardan” şeklinde değiştirilmiş, (c) bendinde yer alan “(2020 veya müteakip hesap dönemlerinden itibaren bu paragrafta belirtilen işler ile iştigal etmek üzere işe başlayacak mükellefler ise işe başlama tarihinden itibaren 3 ay içinde)” ibaresinden sonra gelmek üzere “, kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamlarda mal veya hizmet satışını gerçekleştiren mükelleflerden söz konusu bölümün (a) fıkrasının (4) numaralı bendinde belirtilen brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını 2020 veya 2021 hesap dönemlerinde sağlayanlar 1/7/2022 tarihine kadar, 2022 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayanlar ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar” ibaresi ve aynı fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“e) Söz konusu bölümün (a) fıkrasının (7) numaralı bendi kapsamında olanlardan mezkûr bentte belirtilen brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını 2020 veya 2021 hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler 1/7/2022 tarihine kadar, 2022 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.

f) Söz konusu bölümün (a) fıkrasının (8) numaralı bendi kapsamında olanlardan, bu Tebliğin yayım tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla faaliyette bulunanlar 1/7/2022 tarihine, bu Tebliğin yayım tarihinden sonra faaliyete başlayanlar ise, faaliyete başladıkları ayı izleyen dördüncü ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.”

MADDE 3 – Aynı Tebliğde yer alan “IV.2.4.2. Aracı Hizmet Sağlayıcıları, İnternet Ortamında İlan Yayınlayanlar ile İnternet Reklamcılığı Hizmet Aracılarının e-Arşiv Fatura Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu” başlığı “IV.2.4.2. Aracı Hizmet Sağlayıcıları, İnternet Ortamında İlan Yayınlayanlar, İnternet Reklamcılığı Hizmet Aracıları ile Kendilerine veya Aracı Hizmet Sağlayıcılarına Ait İnternet Sitelerinde veya Diğer Her Türlü Elektronik Ortamlarda Mal veya Hizmet Satışını Gerçekleştirenlerin e-Arşiv Fatura Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu” şeklinde değiştirilmiş, aynı bölümün birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “(2020 ve müteakip hesap dönemlerinden itibaren bu paragrafta belirtilen işler ile iştigal etmek üzere işe başlayacak mükelleflerin ise işe başlama tarihinden itibaren 3 ay içinde)” ibaresinden sonra gelmek üzere “, kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamlarda mal veya hizmet satışını gerçekleştiren mükelleflerden bu Tebliğin (IV.1.4) bölümünün (a) fıkrasının (4) numaralı bendinde belirtilen brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını 2020 veya 2021 hesap dönemlerinde sağlayanlar 1/7/2022 tarihine kadar, 2022 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayanlar ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar” ibaresi eklenmiş, aynı bölümün birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “internet reklamcılığı hizmet aracıları ile internet ortamında ilan yayınlayanlar” ibaresi “internet ortamında ilan yayınlayanlar, internet reklamcılığı hizmet aracıları ile kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamlarda mal veya hizmet satışını gerçekleştirenler” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 4 – Aynı Tebliğin “IV.2.4.3. e-Arşiv Fatura Olarak Düzenlenme Zorunluluğu Getirilen Diğer Faturalar” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında yer alan “30 Bin TL’yi (vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından vergiler dahil toplam tutarı 5 Bin TL’yi)” ibaresi “5 Bin TL’yi (vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından Kanunun 232 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen, işlemin gerçekleştiği yıla ait, fatura düzenleme zorunluluğuna ilişkin tutarı)” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 5 – Aynı Tebliğin “IV.2.4.5. Elektronik Ticaret Kapsamında Düzenlenen e-Arşiv Faturalara İlişkin Usul ve Esaslar” başlıklı bölümünün birinci fıkrasının ikinci cümlesi “Söz konusu satışlarda; sevk irsaliyesi ya da e-İrsaliyenin bir örneğinin (veya format ve standardı Başkanlıkça belirlenen ve bu satışa ilişkin olarak düzenlenen e-İrsaliyenin elektronik ortamda sorgulanmasına, görüntülenmesine, doğrulanmasına imkan veren bilgileri barındıran özel kodlu belgenin kağıt çıktısının), sevk irsaliyesi yerine geçen e-Arşiv Faturanın kağıt çıktısının ya da ÖKC fatura bilgi fişinin sevk edilen malın yanında bulunması gerekmektedir.” şeklinde ve aynı bölümün dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi “Söz konusu satışlarda; sevk irsaliyesi ya da e-İrsaliyenin bir örneğinin (veya format ve standardı Başkanlıkça belirlenen ve bu satışa ilişkin olarak düzenlenen e-İrsaliyenin elektronik ortamda sorgulanmasına, görüntülenmesine, doğrulanmasına imkân veren bilgileri barındıran özel kodlu belgenin kağıt çıktısının), sevk irsaliyesi yerine geçen e-Faturanın kağıt çıktısının ya da ÖKC fatura bilgi fişinin sevk edilen malın yanında bulundurulması gerekmektedir.” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 6 – Aynı Tebliğin “IV.3.5. e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu” başlıklı bölümünün birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan “e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerden demir” ibaresi “Demir” ve “mükellefler.” ibaresi “mükellefler (ticari kazançları basit usulde tespit edilenler hariç).” şeklinde, (7) numaralı bendi ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“7- e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan ve brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı);

a) 2018, 2019 veya 2020 hesap dönemlerinde 25 Milyon TL,

b) 2021 veya müteakip hesap dönemlerinde 10 Milyon TL

ve üzeri olan mükellefler.”

MADDE 7 – Aynı Tebliğin “IV.3.6. e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Süresi” başlıklı bölümünün ikinci fıkrasında yer alan “demir, çelik ürünlerinin imal, ithal veya ihracını gerçekleştirenler,” ibaresi “demir ve çelik ile demir veya çelikten ürünlerin imal, ithal veya ihracını gerçekleştirenler (ticari kazançları basit usulde tespit edilenler hariç),” şeklinde, aynı fıkrada yer alan “ilgili hesap dönemi brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 25 Milyon TL” ibaresi “brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 2018, 2019 veya 2020 hesap dönemlerinde 25 Milyon TL, 2021 veya müteakip hesap dönemlerinde 10 Milyon TL” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 8 – Aynı Tebliğin “IV.10.1. Genel Olarak” başlıklı bölümünün birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve mevcut ikinci fıkra aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu uygulama, birinci fıkrada belirtilen mükelleflerden, aynı zamanda ilgili mevzuat dahilinde kıymetli maden alım/satım yapma yetkisi de bulunanlar bakımından, döviz ve kıymetli maden alım/satım işlemlerinde 385 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında tek belge olarak düzenlenebilen “Döviz ve Kıymetli Maden Alım Belgesi” ile “Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgesi”ni de kapsamaktadır.”

“Bu Tebliğde düzenlenen e-Döviz Alım/Satım Belgesi ile e-Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgesi, yeni belge türleri olmayıp, kâğıt ortamdaki “Döviz Alım/Satım” ve birinci fıkradaki mükellefler tarafından düzenlenen “Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım” belgeleri ile aynı hukuki niteliklere sahiptir.”

MADDE 9 – Aynı Tebliğin “V.5.6. e-Gider Pusulasının Düzenlenmesi ve Teslimi” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında yer alan “belgeyi düzenleyen ve muhatabı tarafından ıslak imza imzalanması ve düzenleyen tarafından kâğıt ortamda da muhafaza ve ibraz edilmesi, muhatabına ise elektronik veya kâğıt ortamda iletilmesi gerekmektedir.” ibaresi “muhatabı tarafından ıslak imza ile imzalanması, elektronik imzalı belgenin muhatabına talebi doğrultusunda elektronik veya kağıt örneğinin iletilmesi ve elektronik imzalı belge ile birlikte ıslak imzalı örneğinin düzenleyen tarafından kâğıt ortamda da muhafaza ve ibraz edilmesi gerekmektedir.” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkranın ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 10 – Bu Tebliğin;

a) 4 üncü maddesi 1/3/2022 tarihinden itibaren gerçekleştirilen teslim ve hizmetlere uygulanmak üzere 1/3/2022 tarihinde,

b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 11 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Kat karşılığı elde edilen dairelerin aynı yıl içinde satılması halinde değer artış kazancı hesaplanır mı? https://www.muhasebenews.com/kat-karsiligi-elde-edilen-dairelerin-ayni-yil-icinde-satilmasi-halinde-deger-artis-kazanci-hesaplanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kat-karsiligi-elde-edilen-dairelerin-ayni-yil-icinde-satilmasi-halinde-deger-artis-kazanci-hesaplanir-mi/#respond Fri, 29 Jul 2022 07:15:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=129482 06.04.2017 tarihinde 5 adet daire satın alınmış. Faturaları mevcut. Kişi gmsi beyannamesi veriyor kira gelirinden dolayı. Bu sene evlerin hepsini satmak istiyor. Bu satışlarla ilgili vergi mükellefi olmasına veya değer artış kazancı hesaplanmasına gerek var mı?

Bir yıl içinde birden fazla Gayrimenkul satışı yapılması halinde elde edilen kazanç Ticari kazanç olur.


Özelge: Gayrimenkul alım satım faaliyetinin değerlendirilmesi hk.

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-3/2010-14001-49-928

26/10/2011

Konu

:

Gayrimenkul alım satım faaliyetinin değerlendirilmesi

İlgide kayıtlı dilekçenizde,

– adınıza kayıtlı bulunan arsa üzerinde 9 adet bağımsız birim inşa edilmek ve 2 adedi tarafınıza 7 adedi ise müteahhide verilmek üzere sözleşme düzenlendiği, arsa sahibi olmanız nedeniyle müteaahhide verilecek dairelerin satışının tarafınız üzerinden gerçekleştirildiği, şahsınıza kalacak 2 adet dairenin satışında herhangi bir mükellefiyet gerektirip gerektirmediği,

– muhtelif tarihlerde alınıp 2009 yılında satılan gayrimenkullerinizle ilgili olarak kazancınızın değer artış kazancı olarak mı yoksa ticari kazanç olarak mı değerlendirileceği, hisseli satışlarda satış değeri olarak harç matrahının hisseye isabet eden kısmının mı dikkate alınacağı

hususlarıyla ilgili olarak Başkanlığımızın görüşü sorulmaktadır.

A) GELİR VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükmüne yer verilmiş olup; aynı maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde ise, gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerden elde ettikleri kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun “Değer Artışı Kazançları” başlıklı mükerrer 80 inci maddesinde iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancı olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, Devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.

Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, (01.01.2009 -31.12.2009 tarihleri arasında uygulanan miktar) 7.600 Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır. Öte yandan, ticari faaliyet emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması, şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması gerekmektedir.

Gayrimenkul alım satımı ticari bir organizasyon içinde yapıldığında alım satımın ticari faaliyetin bir unsuru sayılması, ancak ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde ise faaliyetin devamlılık kasıt ve niyeti ile yapıldığını belirleyen objektif ölçü olarak, muamelede çokluk olup olmadığına bakılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, gayrimenkullerin iktisap tarihinden sonra aynı kişiye farklı tarihlerde veya farklı kişilere aynı tarihte satılması veya birbirini izleyen yıllarda satılması durumunda yapılan satışlar devamlı olarak gayrimenkul alım-satım işiyle uğraşıldığına karine teşkil edeceğinden, elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesine göre “ticari kazanç” olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, Vergi Usul Kanununda vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, inşaatın arsasının arsa sahibine bağımsız bölümler verilmek suretiyle temin edilmesi halinde, inşaatı yapana ait bölümlere isabet eden arsa payı, daha önce müteahhide devredilir. Ancak arsa payından müteahhide devir yapılmadan yapılan satışlarla, arsanın bir kısmının müteahhide devrinin yapılması suretiyle yapılan satışlar arasında bir fark bulunmadığından; arsa payı müteahhit tarafından devir alınmadan yapılan ve müteahhidin hissesine düşen dairelerin satışından elde edilen kazancın VUK’da yer alan hüküm gereğince müteahhidin kazancı olması gerekmektedir.

Özelge talep formunuz ile eklerinin tetkikinden; adınıza kayıtlı arsanın “Kat Karşılığı İnşaat ve Satış Vaadi Sözleşmesi” ne istinaden müteahhide verildiği, karşılığında 2 adet dairenin şahsınıza kaldığı, müteahhide kalan 7 adet dairenin ise şahsınız üzerinden satışının gerçekleştirildiği ve kendinize ait olan gayrimenkullerden 2005 yılında 1, 2006 yılında 3 ve 2009 yılında da 8 adedinin satışının gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.

Bu itibarla; şahsınız ile müteahhit arasında imzalanan “Kat Karşılığı İnşaat veSatış Vaadi Sözleşmesi”ne istinaden yapılan dairelerden müteahhide verilen 7 adet dairenin satışından elde edilen kazancın müteahhit tarafından ticari kazanç hükümlerine göre beyanı gerektiğinden şahsınız tarafından beyanı söz konusu değildir.

Bu çerçevede; şahsınızın 2005 yılında 1 adet, 2006 yılında da 3 adet gayrimenkul satışının olması nedeniyle bu satışlardan elde edilen kazancın ticari kazanç hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca 2007 ve 2008 yıllarında gayrimenkul satışınız olmadığından 2005 yılında açılan mükellefiyetinizin 2006 yılı sonu itibariyle kapatılması ve 2009 yılında birden fazla gayrimenkul satışınız nedeniyleyeniden ticari kazanç yönünden mükellefiyetinizin tesis edilmesi gerekeceği tabiidir.

B)HARÇLAR KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununun dördüncü kısmında tapu ve kadastro harçlarına ilişkin hükümler yer almış olup, söz konusu Kanunun 57 nci maddesinde; “Tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanları, tapu ve kadastro harçlarına tabidir.” hükmü  bulunmaktadır.

Kanunun 58 inci maddesinde; “Tapu ve kadastro harçlarını kanuna ekli tarifede belirtilen kişiler; tarifede belirtilmeyen işlemlerde, taraflar aksini kararlaştırmamış ise, aşağıda yazılı kişiler ödemekle mükelleftir.

a) Mülkiyet ve mülkiyetten gayrı ayni hakları iktisap edenler (İktisap eden kişiler birden fazla ise harçları hisseleri oranınca öderler).

b) İpotek tesisinde ipoteği tesis edenler,

c) Kadastro işlerinde adlarına tescil yapılanlar,

d) Miras sebebiyle çıplak mülkiyetin mirasçı adına tescilinde, çıplak mülkiyet sahibi olanlar,

e) Rücularda rücu eden taraf,

f) Bunlar dışında kalan işlemlerde lehine işlem yapılmış olanlar.” hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan Kanunun 63 üncü maddesinde (5766 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (c ) bendi ile değişen şekli); “Bu Kanunda sözü edilen “kayıtlı değer” veya “emlak vergisi değeri” deyimi; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 29 uncu maddesine göre belirlenen vergi değerini ifade eder.

Gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu ve kadastro harcı emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan edilen devir ve iktisap bedeli üzerinden hesaplanır. Kat irtifaklı gayrimenkul devir ve iktisaplarında harç, devir ve iktisap bedelinin tamamı üzerinden hesaplanır. Tapuda yapılan işlemden sonra, emlak vergisi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin veya beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının tespit edilmesi halinde, aradaki farka isabet eden harç ikmalen veya re’sen tarh edilir. Bu suretle tarh edilecek tapu ve kadastro harcı için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan vergi ziyaı cezası % 25 nispetinde uygulanır. Takdir komisyonu kararlarına istinaden bu fıkra uyarınca tarhiyat yapılamaz…” hükümleri yer almıştır.

Diğer taraftan, Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı tarifenin I/20 numaralı fıkrasının (a) bendinde, gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında (4751 sayılı Kanunun 6/C maddesiyle değişen ibare) (9.4.2002 tarihinden geçerli olmak üzere) gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden (cebri icra ve şuyuun izalesi hallerindesatış bedeli, istimlaklerde takdir edilen bedelüzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı (1/1/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere) binde 16,5 oranında harç alınacağı, hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 14/3/2009 tarih ve 27169 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 59 Seri No.lu Harçlar Kanunu Genel Tebliğinin 2 nci bölümünün, “63 üncü Maddede Yapılan Değişiklik” başlıklı 1 nci maddesinde; “Bilindiği gibi, 5766 sayılı Kanunla 492 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinde yapılan değişiklikle gayrimenkul devir ve iktisaplarında gerçek alım-satım bedeli üzerinden tapu harcı tahsil edilmesi esasına geçilmiş ve 56 Seri No.lu Harçlar Kanunu Genel Tebliğinde konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmişti. Ancak, kat irtifaklı gayrimenkullerin alım-satımına ilişkin tapu harcı uygulamasında tereddütler yaşanması üzerine, 5838 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile kat irtifakı tesis edilmiş gayrimenkullerin devir ve iktisabında tapu harcının, gayrimenkulün emlak vergisi değerinden az olmamak üzere devir ve iktisap bedelinin tamamı üzerinden hesaplanmasına yönelik uygulamaya açıklık kazandırılmıştır.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre sahibi olduğunuz gayrimenkulün satış işlemine ilişkin olarak tapuda yapılacak işlemler sırasında harcın; gayrimenkulün emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan edilen devir ve iktisap bedeli üzerinden, gayrımenkulün hissesinin devri halinde ise hisseye isabet eden emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilen devir ve iktisap bedeli üzerinden, Kat irtifaklı gayrimenkul devir ve iktisaplarında ise, gayrimenkulün emlak vergisi değerinden az olmamak üzere devir ve iktisap bedelinin tamamı üzerinden hesaplanarak devir eden ve devir alan tarafından ayrı ayrı ödenmesi gerekmektedir.

C) KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME :

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesine göre, Türkiye’de ticari, sinai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabiidir.

Buna göre, şahsınız tarafından yapılan gayrimenkul alım-satım işinin ticari kazanç hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi halinde bu satışlarınız katma değer vergisine tabi olacak ve katma değer vergisi mükellefiyetiniz tesis edilecektir.


Kaynak: GİB Özelge, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kat-karsiligi-elde-edilen-dairelerin-ayni-yil-icinde-satilmasi-halinde-deger-artis-kazanci-hesaplanir-mi/feed/ 0
Mali tatil döneminde aradan bir iş gününden daha fazla zaman geçmesi durumunda işe giriş bildirge iptali yapılırsa İPC uygulanır mı? https://www.muhasebenews.com/mali-tatil-doneminde-aradan-bir-is-gununden-daha-fazla-zaman-gecmesi-durumunda-ise-giris-bildirge-iptali-yapilirsa-ipc-uygulanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/mali-tatil-doneminde-aradan-bir-is-gununden-daha-fazla-zaman-gecmesi-durumunda-ise-giris-bildirge-iptali-yapilirsa-ipc-uygulanir-mi/#respond Sat, 23 Jul 2022 08:49:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=129422 1. İşe giriş bildirgesi iptali bir sonraki iş günü gün sonuna kadar iptal edilebiliyor olmasına rağmen mali tatil döneminde aradan bir iş gününden daha fazla zaman geçmesi durumunda işe giriş bildirge iptali yapılırsa ipc uygulanır mı?

2. 30.06.2022 tarihinde İşten ayrılan personelin ayrılış bildirgesi 10.07.2022 tarihine kadar bildirilmesi gerekirken mali tatil sebebiyle 10 günlük sürenin aşılması durumunda 30.06.2022 tarihine çıkış bildirgesi düzenlenirse ipc uygulanır mı?

Mali tatil süresi 4. Maddede 506 sayılı Kanuna tabi işverenlerin mali tatil kapsamına giren beyan, bildirim ve ödemeleri
İşyeri bildirgesi yönünden
Sigortalı işe giriş bildirgesi yönünden
Aylık prim ve hizmet belgesi yönünden
İdari para cezasına itiraz ve ödeme yönünden
Prim ödemesi yönünden
Resen hesaplanan prim borcuna itiraz yönünden
Asgari işçilik uygulamasından kaynaklanan borcun kabulüne dair taahhütname verilmesi yönünden
Asgari İşçilik Tespit Komisyonunca belirlenen orana itiraz yönünden
Prim borçlarının ertelenmesi talebi yönünden
Tespit edilen işkolu kodu ile iş kazası ve meslek hastalıkları prim oranına itiraz yönünden
Kapsamaktadır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mali-tatil-doneminde-aradan-bir-is-gununden-daha-fazla-zaman-gecmesi-durumunda-ise-giris-bildirge-iptali-yapilirsa-ipc-uygulanir-mi/feed/ 0
Emeklilik için gereken sigorta süresi koşulunun kesintisiz olmasına gerek var mı? https://www.muhasebenews.com/emeklilik-icin-gereken-sigorta-suresi-kosulunun-kesintisiz-olmasina-gerek-var-mi/ https://www.muhasebenews.com/emeklilik-icin-gereken-sigorta-suresi-kosulunun-kesintisiz-olmasina-gerek-var-mi/#respond Fri, 12 Feb 2021 08:39:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=104355 SGK Kanununa tabi malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına prim ödeyenlerin, sigorta kollarından yapılması gereken yardımlara hak kazanıp kazanmadıklarının tespitinde, sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve yaş faktörlerine bakılmaktadır.

Sigortalılık Süresi

Sigortalılık süresi, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih ile aylık bağlanması için yazılı istekte bulunduğu tarih, ölen sigortalılar için de ölüm tarihi arasında geçen süre olarak dikkate alınmaktadır.

Bu sürenin tamamen çalışılarak ya da prim ödenerek geçirilmiş olması koşul olmadığı gibi, bu sürenin başlangıç ve sonu arasında sigortalının aralıklı ya da birden çok sigortalılık haline tabi çalışmasının, sigortalılık süresinin belirlenmesinde bir önemi bulunmamaktadır.

Tahsis talep tarihi itibariyle 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanların sigortalılık süresi, sigortalılığın başlangıç tarihi ile yetkili makamdan emekliye sevk onayı alınarak görevi ile ilişiğinin kesildiği ayın son günü arasında geçen süre, sigortalılıkları herhangi bir nedenle sona eren 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılar için ise, sigortalılığın başlangıç tarihi ile aylık bağlanması için yazılı istekte bulunduğu tarih arasında geçen süredir. Bu kapsamdaki sigortalıların sigortalılık süresinin bitiş tarihi belirlenirken, ölüm veya aylık bağlanmasını gerektiren hallerde görev aylıklarının kesildiği tarih, 5434 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin doldurulması halinde bu süre ve hadlerin doldurulduğu tarihleri takip eden ay başı, diğer hallerde ise görevden ayrıldıkları tarih esas alınacaktır.

Vazife malullüğü aylığı almakta iken, çalışmaya başlamaları nedeniyle haklarında uzun vadeli sigorta hükümleri uygulananlar için malullük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlanmasında veya toptan ödeme yapılmasında esas alınacak sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve prime esas kazancın hesaplanmasında, vazife malullüğü aylığı bağlandığı tarihten önceki süreler dikkate alınmayacaktır.

Kanunun 38 inci maddesine göre, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; uluslararası sosyal güvenlik sözleşme hükümleri saklı kalmak kaydıyla, sigortalının, mülga 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya Kanuna tabi malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih kabul edilecektir.

 

 

 


Kaynak: SGK Genelge 2018/18
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emeklilik-icin-gereken-sigorta-suresi-kosulunun-kesintisiz-olmasina-gerek-var-mi/feed/ 0