Nuri – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 01 Jul 2019 13:26:42 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.4 Gazi Osman Paşa Kimdir? https://www.muhasebenews.com/gazi-osman-pasa-kimdir/ https://www.muhasebenews.com/gazi-osman-pasa-kimdir/#respond Tue, 02 Jul 2019 09:45:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=53720 Gazi Osman Nuri Paşa
(D. 1832, Tokat – Ö. 5 Nisan 1900, İstanbul), Osmanlı Ordusu’nda askerlik görevi boyunca birçok savaşta başarılı sonuçlar almış, Plevne Muharabeleri’ndeki üstün savunmasının ardından Sultan II. Abdülhamid tarafından “Gazi” unvanına layık görülmüş, o günden bugüne Gazi Osman Paşa olarak da anılan Türk asker.

Hayatı

Yağcıoğulları ailesinin bir bireyi olarak 1832’de Tokat’ta doğan Osman Paşa, Beşiktaş’taki Askerî Rüştiye’de ve Kuleli Askerî İdâdîsi’nde okudu. Kara Harp Okulu’nu yirmi yaşında ikincilikle bitirdi ve Harp Akademisine girdi. Kırım Savaşı’nın çıkması üzerine Tuna cephesine gönderildi. Burada dört yıl kalarak, teğmen rütbesine, savaşın sonunda ise yüzbaşı rütbesine terfi etti.

Askeri kariyeri

Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti’nde çalıştığı zamanlarda Osmanlı Devleti’nin nüfus sayımı ile kadastro usulünde haritasının çizilmesi kararlaştırıldığından, Bursa ilinden başlanması üzerine bu göreve askeri temsilci olarak tayin edildi. 1861 yılında Teselya’da, Yenişehir’de ve Cebel-i Lübnan’da görev aldı. Girit İsyanı’nın başlaması üzerine Girit’e tayin edildi. 1866’da Girit’teki çalışmalarından dolayı Müşir Ömer Lütfi Paşa’nın takdirini kazanarak miralay rütbesine terfi etti.

Yükselişi

Bir süre sonra Yemen’e gönderilen Osman Paşa buradaki görevlerinin ardından Paşa rütbesiyle 1875 yılında Rumeli’de bulunan 5. Ordu’ya bağlı Manastır Fırka Komutanlığı’na tayin edildi. Buradaki başarılı çalışmalarından dolayı Ferik rütbesine terfi etti. 27 Haziran 1876 tarihinde Sırbistan Prensliği’nin, Osmanlı İmparatorluğu’na ültimatom vermesi sebebiyle başlayan 1876-1877 Osmanlı-Sırp Savaşı sırasında, Vidin Komutanlığı’na atandı. Emrindeki birliklerle İzver tepelerini ve Zayçar kasabasını ele geçirdi. Sırp Ordusu düzensiz bir şekilde geri çekilmeye başlayınca Belgrad yönünde harekâta devam etti. Ancak Serasker’in emri üzerine durdu.

Plevne Savunması

« «Sen benim yüzümü ağarttın. İki cihanda da yüzün ak olsun!» – II. Abdülhamid’in Osman Paşa’nın Plevne Savunması için söylediği söz »

En büyük başarısı 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndaki Plevne Savunması oldu. 145 günlük savunmadan sonra kuşatmayı yarmak amacıyla giriştiği huruç hareketi sırasında şehir çıkışında yaralandı ve esir düştü. Rus Çarı II. Aleksandr bizzat teselli etti. Rus Çarı, onun esir düşmesine rağmen teslimiyet sembolü olan kılıcını almadı. Müdafaa hattı stratejileriyle esir bulunduğu dönemde hem Rus Çarı, hem de dönemin komutanları tarafından örnek alındı. Bir süre Bugot, Bükreş, Harkof ve Saint Petersburg’da esaret hayatı yaşadı. Rus Çarı tarafından kendisine kahramanlığını takdir amacıyla çifte kartal nişanı verildi.

Saray’daki hizmetleri

Plevne Savunması’nda esir düşmesine rağmen gösterdiği başarı ve kahramanlık nedeniyle II. Abdülhamid tarafından 1878 yılında Gazi unvanı verilerek, Müşir rütbesine terfi ettirildi. II. Abdülhamid, Osman Paşa’nın İstanbul’a dönüşü için Serasker Müşir Rauf Paşa’yı “Yaver-i Ekrem ve Fevkalade Sefir-i Kebir” payeleriyle Sankt-Peterburg’a gönderdi. İstanbul’a gelişi (12-13 Mart 1878) muhteşem bir törenle kutlandı.

İstanbul’a döner dönmez, 14 Mart 1878 tarihinde Hassa Müşirliğine getirildi. Ölümünün sonuna kadar bu makamda kaldı. 1878-1880, 1880-1881, 1881-1885 yılları arasında olmak üzere üç dönem seraskerlik yaptı. 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı’nda Osmanlı Ordusu kumandanı Edhem Paşa’dan harbe dair kesin bir cevap gelmemesi ve basında Yunan galibiyetinden bahsedilmesi üzerine 23 Nisan 1897 tarihinde başmüfettiş sıfatıyla hareketi yürütmek üzere savaş yerine gönderildi. Hayatının son dönemlerinde Mabeyn Müşiri görevini de yürüttü.

Vefatı

5 Nisan 1900 tarihinde 68 yaşında vefat etti. Türbesi, onu çok seven ve saygı duyan Padişah II. Abdülhamid tarafından yaptırıldı. Bugünkü istirahatgahı olan Fatih Camii avlusuna gömüldü.

Hatırası

Türkiye’de bazı illerde Gazi Osman Paşa hatırasına inşa edilmiş ya da ismi verilmiş yapıtlar bulunmaktadır. Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Gaziosmanpaşa Stadyumu bulunmaktadır. Yine bunlarla birlikte Osman Paşa’nın hatırasını yaşatmak için ismi İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesine, Tokat’ın Gaziosmanpaşa kasabasına ve futbol takımı Gaziosmanpaşa’a, birçok ilde sokak, cadde ile hastane, okul gibi yerlere verilmiştir.

Plevne Marşı

Ölümünün ardından Plevne Savunması’nda Osmanlı birliklerinin komutanlığını yapan Osman Paşa anısına “Plevne Marşı” bestelenmiştir.

 

 


Kaynak: Vikipedia
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

]]>
https://www.muhasebenews.com/gazi-osman-pasa-kimdir/feed/ 0
“Bakmayı Bilirsek Hayat Çok Renklidir” https://www.muhasebenews.com/bakmayi-bilirsek-hayat-cok-renklidir-n-b-c-kimdir/ https://www.muhasebenews.com/bakmayi-bilirsek-hayat-cok-renklidir-n-b-c-kimdir/#respond Mon, 18 Mar 2019 13:45:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=51660 “Bakmayı Bilirsek Hayat Çok Renklidir”
Nuri Bilge Ceylan Kimdir?

26 Ocak 1959’da İstanbul, Bakırköy’de doğan Nuri Bilge Ceylan’ın çocukluğu baba memleketi olan Çanakkale, Yenice’de geçer. İstanbul Yeşilköy’de Zirai Araştırma Enstitüsü’nde çalışmakta olan Ziraat mühendisi babasının idealist amaçlarla memleketi Çanakkale’ye tayinini istemesi sonucu, Nuri Bilge iki yaşındayken ailece Yenice’ye taşınırlar.

Nuri Bilge ve ablası Emine için Yenice kırlarında özgür bir çocukluk dönemi demektir bu. Ama bu özgürlük ablası ortaokulu bitirene kadar devam eder ancak. Yenice’de o yıllarda lise bulunmadığı için 1969 yılında tekrar İstanbul’a dönmek zorunda kalırlar. Nuri Bilge Ceylan, ilkokul beşi, ortaokulu ve liseyi Bakırköy’de devlet okullarında okur. Ama yaz tatillerinin bir kısmını genellikle Yenice’de geçirmeyi tercih eder.

Liseden sonra, 1976 yılında, İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümüne girer. Ancak olaylı yıllardır. Boykotlar, çatışmalar, siyasi kutuplaşmalar nedeniyle dersler sürekli kesintiye uğrar. O günlerde olayların en yoğun yaşandığı Maçka kampüsüne iki yıl gider gelir. Ancak olaylar derslere pek izin vermez.

1978 yılında tekrar sınava girer ve o yıllarda olayların görece daha az sirayet ettiği Boğaziçi Üniversitesi’nin Elektrik Mühendisliği bölümüne geçer.

Lise yıllarında filizlenen fotoğraf merakı burada fotoğraf klübünün de katkısıyla artar. Üniversitenin zengin kütüphanesi ve müzik arşivi, özellikle görsel sanatlara ve klasik müziğe olan tutkusunu beslemekte önemli rol oynar. Üstün Barışta’dan aldığı seçmeli sinema dersleri ve sinema klübünün yaptığı özel gösterimler, daha önce Taksim’deki Sinematek gösterimlerinde filizlenmiş sinema sevgisinin pekişmesini sağlar. Henüz DVD ya da videonun olmadığı, filmlerin sinemada seyredilmek zorunda olduğu yıllardır bunlar.

Boğaziçi yıllarında okul harçlığını çıkarmak için klüpte vesikalık fotoğraf çeker. Fotoğraf klübü dışında, dağcılık ve satranç klüplerinde de faaliyet gösterir.

1Bisikletle İtalya Seyahati, 1982
7Boğaziçi Üniversitesi Mezuniyet Töreni, 1985
4Himalayalarda uzun yürüyüşler, 1986 3Askerlik, Ankara Mamak, 1987

1985 yılında okuldan mezun olan Nuri Bilge, ‘Ne yapmalıyım?’ sorusunun cevabını önce Londra’da, ardından Katmandu’da arar. Aylar süren batı ve doğu seyahatlerinin ardından Türkiye’ye dönen Ceylan askerlik yapmaya karar vererek kararsızlığın verdiği sıkıntılara bir son verir. Ve Ankara Mamak’ta geçen birbuçuk yıllık askerlik günleri boyunca hayatının geri kalanını nasıl şekillendireceğini keşfeder. Sinema…

Askerlikten sonra bu kararını hayata geçirmak amacıyla işe koyulur: Bir yandan geçimini sağlamak için tanıtım fotoğrafları çekerken bir yandan da Mimar Sinan Üniversitesi Sinema bölümüne devam eder. Ama artık otuz yaşlarında olan okulun bu en yaşlı öğrencisinin hayata atılmak için acelesi vardır, iki sene sonra okulu bırakır.

Önce arkadaşı Mehmet Eryılmaz’ın bir kısa filminde oyunculuk yapar ve teknik sürece baştan sona katılarak bilgisini pekiştirir. Sonra da o filmin çekildiği Arriflex 2B kamerayı kendi kısa filmini çekmek amacıyla satın alır. O yıllar henüz video kameralar bir opsiyon değildir.

1993 yılı sonlarında, bir kısmını Rusya’dan kendi valizinde getirdiği, bir kısmını TRT’nin verdiği son kullanma tarihi çoktan geçmiş filmlerle kısa filmi Koza’yı çekmeye başlar. Film 1995 Mayıs’ında Cannes’da gösterilir ve Cannes Film Festivalinde yarışmaya seçilen ilk Türk kısa filmi olur.

Ardından Koza’nın devamı sayılabilecek ve bazılarınca “taşra üçlemesi” diye nitelendirilen üç uzun metrajlı film gelir: Kasaba (1997), Mayıs Sıkıntısı (1999) ve Uzak (2002). Bu filmlerde Ceylan yakın arkadaşlarını, akrabalarını ve ailesini oyuncu olarak kullanır ve hemen her işi kendisi üstlenir. Görüntü yönetimi, ses dizaynı, yapımcılık, kurgu, senaryo ve yönetmenlik.

Üçlemenin son filmi ‘Uzak’, 2003 Cannes Film Festivali’nde Büyük Jüri Ödülü’nü alır ve bir anda Ceylan’ı uluslararası alanda tanınan bir isim haline getirir. Cannes sonrasında yolculuğuna devam eden Uzak, 23’ü uluslararası olmak üzere toplam 47 ödül alarak Türk sinemasının en fazla ödül kazanan filmi olur.

Ardından bu kez yine 2006 Cannes Film Festivali’nde FIPRESCI ödülünü alacağı ‘İklimler’ filmi gelir. Filmde eşi Ebru Ceylan ile birlikte başrolü paylaşır.

2008 tarihli filmi ‘Üç Maymun’ ile 61.Cannes Film Festival’inde yarışır ve En İyi Yönetmen Ödülü’ne layık görülür. ‘Üç Maymun’ daha sonra Oscar yarışında da ilk dokuza kalmayı başaran ilk Türk filmi olur.

Nuri Bilge Ceylan 2009 yılında tekrar Cannes’a geri döner. Ancak bu kez ana yarışmada jüri üyesidir.

2011 tarihli filmi “Bir Zamanlar Anadolu’da”, Cannes Film Festivali’nde bir kez daha Büyük Jüri Ödülü’nü kazanır.

2014 yılında yine Cannes’da görücüye çıkan son filmi “Kış Uykusu” festivalin büyük ödülü Altın Palmiye ödülüne layık görülür.

2003 yılı sonlarında ‘İklimler’ filminin mekan aramaları sırasında, askerlik yıllarından beri el sürmediği fotoğraf sanatına geri döner. Sinemanın yanı sıra onu da yürütmeye başlar.

6Koza filmi çekiminde, 1994
5Kasaba filmi çekiminde, 1996
7

Mayıs Sıkıntısı filmi senaryo yazımı, 1998

7Mayıs Sıkıntısı filmi çekiminde, 1999
Filmografi
Filmler ve Diziler
Yıl Başlık Olarak Notlar
Yönetmen Senarist Kurgu
1995 Koza Evet Evet Evet Kısa film
1998 Kasaba Evet Evet Evet
2000 Mayıs Sıkıntısı Evet Evet Evet
2002 Uzak Evet Evet Evet
2006 İklimler Evet Evet Evet Oyuncu olarak da yer almıştır.
2008 Üç Maymun Evet Evet Evet
2011 Bir Zamanlar Anadolu’da Evet
2014 Kış Uykusu Evet Evet Evet
2017 Ahlat Ağacı Evet Evet Evet

Ödüller

Koza (1995)

1995 Cannes Film Festivali Uluslararası Kısa Film Yarışması

Kasaba (1997)
  • 17. Uluslararası İstanbul Film Festivali (1998)
    • “Fipresci Ödülü”
Berlin Film Festivali (1998)
  • “Caligari Ödülü” Nuri Bilge Ceylan
Köln Film Festivali (1999)
  • “En İyi Film”
  • “En İyi Görüntü Yönetmeni” (Nuri Bilge Ceylan)
Mayıs Sıkıntısı (1999)

21. Siyad Türk Sineması Ödülleri, 1999

  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Yönetmen”
  • “En İyi Film”

36. Antalya Altın Portakal Film Festivali (1999)

  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Yönetmen”
  • “Nuri Bilge Ceylan – Dr. Avni Tolunay Özel Ödülü”
  • “En İyi 2. Film”

19. Uluslararası İstanbul Film Festivali 2000

  • “Altın Lale”
  • “En İyi Türk Filmi”
  • “Fipresci Ödülü (Uluslararası)”
  • “Halk Jürisi Ödülü”

Buenos Aires Uluslararası Film Festivali, 2001

  • Nuri Bilge Ceylan – En İyi Yönetmen

12. Ankara Film Festivali 2000

  • En İyi Film

İskenderiye Film Festivali 2000

  • “Jüri Özel Ödülü”
  • “Mehmet Emin Ceylan” – En İyi Erkek Oyuncu
  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Kurgu”
Uzak (2002)

56. Cannes Film Festivali, 2003

  • “Nuri Bilge Ceylan – Büyük Jüri Ödülü”
  • “Mehmet Emin Toprak – En İyi Erkek Oyuncu”
  • “Muzaffer Özdemir – En İyi Erkek Oyuncu”

39. Antalya Altın Portakal Film Festivali 2002

  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Yönetmen”
  • “En İyi Film”
  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Senaryo”
  • “Mehmet Emin Toprak – En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”
  • “En İyi Film”

14. Ankara Film Festivali 2002

  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Yönetmen”
  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Görüntü Yönetmeni”
  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Kurgu” “Zuhal Gencer Erkaya – En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu”

24. Siyad Türk Sineması Ödülleri, 2002

  • “En İyi Film”
  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Yönetmen”
  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Görüntü Yönetmeni”

22. Uluslararası İstanbul Film Festivali 2003

  • “En İyi Film”
  • “Nuri Bilge Ceylan – Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı Yılın En İyi Türk Yönetmeni”
  • “FIPRESCI Ödülü”

Cinemaya Film Festivali 2003

  • “En İyi Film”
  • “Büyük Ödül”

13. Orhan Arıburnu Ödülleri 2002

  • “En İyi Film”
  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Yönetmen”
  • “Muzaffer Özdemir – En İyi Erkek Oyuncu”

39. Chicago Uluslararası Film Festivali, 2003

  • Nuri Bilge Ceylan – En İyi 2. Film

25. Montpellier Film Festivali 2003

  • “Nuri Bilge Ceylan – Altın Antigone”
  • “Nuri Bilge Ceylan – Eleştirmenler Birliği Ödülü”

Beyrut Film Festivali 2003

  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Film”
  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Senaryo”

16. Trieste Film Festivali, 2004

  • Nuri Bilge Ceylan – En İyi Film

Mexico City Film Festivali, 2004

  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Yönetmen”
  • “Nuri Bilge Ceylan – En İyi Görüntü Yönetmeni”
İklimler (2006)

43. Antalya Film Festivali, 2006 [1]

  • En İyi Laboratuvar Sinefekt
  • En İyi Ses Tasarımı (İsmail Karadaş)
  • En İyi Kurgu (Ayhan Ergürsel)
  • En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Nazan Kırılmış)
  • En İyi Yönetmen (Nuri Bilge Ceylan)

59. Cannes Film Festivali, 2006

  • FIPRESCI Ödülü

26. Uluslararası İstanbul Film Festivali, 2007

  • En İyi Film

Skip City Uluslararası Dijital Sinema Festivali, Japonya, 2007 [2]

  • En İyi Dijital Film
Üç Maymun (2008)

61. Cannes Film Festivali

  • En İyi Yönetmen Ödülü

2. Yeşilçam Ödülleri

  • En iyi film
  • En iyi yönetmen
  • En iyi senaryo
  • En iyi kadın oyuncu
  • En iyi görüntü yönetmeni
  • Genç yetenek özel

41. Siyad Ödülleri;

  • En iyi kurgu
  • En iyi kadın oyuncu performansı
  • En iyi yardımcı erkek oyuncu performansı
  • En iyi yönetmen

Osian’s Cinefan Film Festivali

  • En iyi yönetmen

Haifa Film Festivali

  • En iyi film(Golden Anchor)

Asia Pasific Screen Awards

  • En iyi yönetmen
  • En iyi film (Tulpan)

“Manaki Brothers” Film Camera Festivali

  • Mosfilm Awards
  • Special Mention(Özel Mansiyon)
Bir Zamanlar Anadolu’da (2011)

64. Cannes Film Festivali Jüri Büyük Ödülü

Asia Pasific Screen Awards

  • En iyi yönetmen
  • Büyük Jüri Ödülü
  • En iyi görüntü yönetmeni – Gökhan Tiryaki
Kış Uykusu (2014)

67. Cannes Film Festivali

  • Altın Palmiye
  • FIPRESCI Ödülü

47. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri

  • En İyi Film
  • En İyi Yönetmen
Yayınlanan Senaryoları
  • Mayıs Sıkıntısı, Norgunk Yayıncılık, 2003.
  • Uzak, Norgunk Yayıncılık, 2004.
  • Kasaba, Norgunk Yayıncılık, 2007.
  • İklimler, Norgunk Yayıncılık, 2009.

Kaynak: www.nuribilgeceylan.com
Vikipedia
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bakmayi-bilirsek-hayat-cok-renklidir-n-b-c-kimdir/feed/ 0