kaydedilip – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 01 Jun 2022 07:03:22 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Aynı güne ait faturalar ve işlemler aynı yevmiye maddesine işlenebilir mi? https://www.muhasebenews.com/ayni-gune-ait-faturalar-ve-islemler-ayni-yevmiye-maddesine-islenebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/ayni-gune-ait-faturalar-ve-islemler-ayni-yevmiye-maddesine-islenebilir-mi/#respond Wed, 01 Jun 2022 07:03:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=127840 Eczacı müşterimizin depolardan almış olduğu ilaçları için günlük olarak bazen 10-15 adet aynı güne fatura oluşturulmakta. Bu faturaları aynı yevmiye maddesi içerisinde tek fiş olarak yapıp e-defter gönderebilir miyiz?

Her fatura için ayrı ayrı kayıt yapılır.


E-deftere tabi mükellefin muhasebe kayıtlarında, aynı güne ait banka hareketleri, satış ve alış faturaları tek fiş ile kayıt edilebilir mi? 

Banka hareketleri için yapılacak yevmiye kayıtlarında dekont bazlı olarak kaydın yapılması esastır. 

Ancak sistem buna uygun değilse aynı gün içindeki bankalar ayrıştırılarak gün bazlı olarak diğer başlığının altından banka kayıtları açıklamalarda yazılacak şekilde yapılabilir. 

Çek kayıtlarında ise esas olan her çek kaydının ayrı yevmiye maddesinde gösterilmesidir. 

Ancak alıcısı ve satıcı aynı olması kaydıyla birden fazla çek bordro ile diğer başlığı altından kaydı yapılabilir.


e-defter uygulamasında birden fazla faturanın aynı yevmiye maddesine kaydedilip edilemeyeceği

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü 

   
Sayı : 11395140-105[Mük.242-2015/VUK-1-19090]-270229 30.12.2016
Konu : e-defter uygulamasında birden fazla faturanın aynı yevmiye maddesine kaydedilip edilemeyeceği  
         

 

         İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eki dilekçenizde, e-Fatura ve e-Defter uygulamasına tabi olan şirketinizin 30 yıl süreyle EPDK’dan aldığı … sayılı dağıtım lisansına istinaden … alanında yaklaşık 20.000 aboneye doğal gaz dağıtım faaliyetinde bulunduğu, e-Defter uygulamasında her bir belge için ayrı yevmiye kaydı oluşturulmasının öngörüldüğü, şirketinizin uygulama olarak 15-20 ya da daha fazla fatura başlangıç ve bitiş numarasına göre belge numarasını baz alarak kayıt yaptığı, şirketinizde günlük ortalama 1.000 adet fatura kesildiği bir o kadar da tahsilat yapıldığı, bu nedenle söz konusu işlemlerin tek tek muhasebe kayıtlarına aktarılmasının zaman kaybına ve kontrol güçlüğüne yol açtığı, uygulamada her satış faturasının tek tek mi kaydedilmesi gerektiği yoksa her bir belge türüne bir fiş numarası mı verileceği, şayet her belge tek tek kayıt edilecek ise kayıtlarınızı geriye dönük düzeltmenizin gerekeceği, şirketinizin mevcut durumunun dikkate alınarak e-defter uygulamasında her bir belge için ayrı bir yevmiye maddesi yerine tek bir fiş ile konsolide olarak günlük satışlarınızın ve tahsilatlarınızın tek bir yevmiye fişi olarak muhasebeleştirilip muhasebeleştirilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

         213 sayılı Vergi Usul Kanununun 172 nci maddesinde, defter tutma mecburiyeti bulunan gerçek ve tüzel kişiler sayılmış olup Kanunun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap döneminde kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu hükmüne yer verilmiştir. Anılan Kanunun 183 üncü maddesinde ise yevmiye defterinin, kayda geçirilmesi icap eden muamelelerin tarih sırasıyla ve madde halinde tertipli olarak yazıldığı defter olduğu, yevmiye defterinin ciltli ve sahifeleri müteselsil sıra numaralı olacağı hüküm altına alınmıştır.

         Aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, Maliye Bakanlığının, tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Maliye Bakanlığında veya muhafaza etmekle görevlendireceği kurumlarda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulama usul ve esaslarını belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

         Anılan Kanunun mükerrer 242 nci maddesi ile Maliye Bakanlığının, elektronik defter, belge ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

         Konuya ilişkin olarak yayımlanan 397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile anonim ve limited şirketlerin elektronik fatura oluşturmalarına, alıcısına iletmelerine, muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmelerine izin verilmiş, 421 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de bazı mükellef gruplarına elektronik defter tutma ve elektronik fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu getirilmiştir. 20/06/2015 tarih ve 29392 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile söz konusu uygulamaların kapsamı genişletilmiştir.

         397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile getirilen e-Fatura uygulaması haricinde “e-Arşiv Uygulaması”na yönelik olarak 433 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayımlanmış olup, 443 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile güncellenen söz konusu Tebliğde; e-Arşiv fatura uygulamasına kayıtlı bulunan satıcılar tarafından sunulan mal veya hizmetler karşılığında düzenlenen faturaların, alıcının e-Fatura sistemine kayıtlı olmayan mükellef veya nihai tüketici durumunda olması halinde dahi elektronik ortamda (e-arşiv uygulaması aracılığı ile) e-Arşiv faturası olarak düzenlenebilmesine ve alıcılarının talebi doğrultusunda kağıt veya elektronik ortamda alıcılarına iletilebilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Anılan Tebliğ ile Vergi Usul Kanunu uyarınca kâğıt ortamında düzenlenmek, muhafaza ve ibraz edilmek zorunluluğu bulunan faturanın, elektronik ortamda düzenlenmesi ve ikinci nüshasının elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesine imkân tanıyan e-Arşiv uygulaması mükelleflerin kullanımına açılmıştır.

         Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Defter Tutma Mükellefiyeti” başlıklı 64 üncü maddesinde; yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, karar ve işletme defterinin elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabileceği ve bu defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağının Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirleneceği hükme bağlanmış olup, bu kapsamda yayımlanan 1 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği ile Vergi Usul Kanunu kapsamında tutulması zorunlu olan defterlerden www.edefter.gov.tr internet adresinde format ve standardı yayımlanan defterlerin elektronik ortamda oluşturulmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek elektronik defter kullanımına izin verilmiştir.

         Diğer taraftan, elektronik defter uygulamasına ilişkin olarak www.edefter.gov.tr de yayımlanan “e-Defter Uygulama Kılavuzu V 1.4” ün “18. Belge Tipi (documentType)” bölümünde;

   “… Yapılacak olan muhasebe kayıtlarında kaynak belgeye ait detay bilgileri, e-Defter uygulamasında istenilmektedir.

         Ayrıca 19 Aralık 2012 tarih ve 28502 Sayılı Resmi gazetede yayımlanan ‘Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ’de yevmiye maddelerinin en az aşağıdaki bilgileri içermesi şarttır:

a) Madde sıra numarası,

b) Tarih,

c) Borçlu hesap,

ç) Alacaklı hesap,

d) Tutar,

e) Her kaydın dayandığı belgelerin türü ile varsa tarihleri ve sayıları.

         Dolayısıyla elektronik defter uygulamasında her bir belgeye ait bilgilerin, tek bir yevmiye kaydında gösterilmesi esastır. e-Defter uygulamasında kullanılan standartların gereği olarak belge bilgisine ilişkin detaylar (belge tipi, numarası ve tarihi) elektronik defterlerde gösterilmelidir.” açıklamaları yer almaktadır.

         “18. Belge Tipi (documentType)” bölümünün “Fatura kaydına istinaden açıklama” kısmında ise;

         “Bilindiği üzere e-Defter uygulamasında faturaların, ’18. Belge Tipi’ başlığında açıklandığı gibi her bir fatura ayrı bir yevmiye maddesinde olacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir. Ancak e-Arşiv kullanıcısı olmak şartıyla abonelik esasına göre çalışan firmalar ve kargo şirketleri ile yazılı talep üzerine Başkanlıkça uygun görülen sektörlerde faaliyet gösteren mükellefler e-defter uygulaması ile ilgili belirlenmiş olan diğer düzenlemelere uymak koşulu ile birden fazla faturayı kapsayacak şekilde yevmiye kaydı düzenleyebileceklerdir. Bu şekilde yapılan kayıtta belge tipi ‘other’, belge açıklaması ‘e-Arşiv fatura icmali’ olacaktır ve bu icmalin numarası ve tarih bilgisinin de yevmiye maddesinde gösterilmesi zorunludur. Ayrıca, bu icmalin e-arşiv raporu formatında ve aynı içerikte olması ayrıca mali mühür ya da elektronik imza ile imzalanarak elektronik ortamda muhafaza edilmesi zorunludur.

         Bununla birlikte, muhasebe kaydına konu edilecek faturaların aynı mahiyette olacak şekilde gruplandırılması (Örneğin Mal ve Hizmet Satış Faturaları, Mal ve Hizmet Alış Faturaları, Genel Gider Faturaları, vb şekilde gruplandırılması) en fazla 10’ar günlük muhasebe kayıt periyodunun dikkate alınması, en fazla 50 adet faturaya yer verilmesi ve her bir faturanın ait olduğu hesabın altında ayrı ayrı gözükecek şekilde belgenin türü, tarihi ve numarasına yer verilmesi kaydıyla, bir yevmiye maddesi içinde kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.” açıklamasına yer verilmiştir.

         Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre;

      e-Defter uygulamasında, her bir faturanın ayrı bir yevmiye maddesinde olacak şekilde kaydedilmesi esas olmakla birlikte; faturaların, mezkur Kılavuzda belirtildiği şekilde gruplandırılarak (alış faturaları, satış faturaları, genel gider faturaları vb.) en fazla 10’ar günlük muhasebe kayıt periyodunun dikkate alınması, en fazla 50 adet faturaya yer verilmesi ve her bir faturanın ait olduğu hesabın altında ayrı ayrı gözükecek şekilde belgenin türü, tarihi ve numarasına yer verilmesi kaydıyla, bir yevmiye maddesi içinde kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.

         Öte yandan, e-Fatura kullanıcısı olan şirketinizin, aynı zamanda e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olması ve abonelik esasına göre fatura düzenlemesi halinde; anılan Kılavuzda belirtildiği şekilde   “e-Arşiv Fatura İcmali” düzenlenmek ve yevmiye maddesine bu icmali other belgesi ve e-Arşiv İcmali açıklamasıyla ilişkilendirmek suretiyle,  birden fazla faturanın aynı yevmiye maddesine kaydedilmesi de mümkün bulunmaktadır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ayni-gune-ait-faturalar-ve-islemler-ayni-yevmiye-maddesine-islenebilir-mi/feed/ 0
Yap-İşlet-Devret modeline göre yapılan otoyol kısımlarının görevli şirketin aktifine kaydedilip kaydedilmeyeceği ve ne şekilde itfa edileceği hk. https://www.muhasebenews.com/yap-islet-devret-modeline-gore-yapilan-otoyol-kisimlarinin-gorevli-sirketin-aktifine-kaydedilip-kaydedilmeyecegi-ve-ne-sekilde-itfa-edilecegi-hk/ https://www.muhasebenews.com/yap-islet-devret-modeline-gore-yapilan-otoyol-kisimlarinin-gorevli-sirketin-aktifine-kaydedilip-kaydedilmeyecegi-ve-ne-sekilde-itfa-edilecegi-hk/#respond Sat, 26 Mar 2022 09:15:04 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124737 Sayı: 27575268-105[2020-586]-48123

Tarih: 08/02/2021

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

Sayı : 27575268-105[2020-586]-48123 08.02.2021
Konu : Yap-İşlet-Devret modeline göre yapılan otoyol kısımlarının görevli şirketin aktifine kaydedilip kaydedilmeyeceği ve ne şekilde itfa edileceği hk.  
         

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eki özelge talep açıklaması ile “… Otoyolunun Yap-İşlet-Devret Modeli ile Yapılması, İşletilmesi ve Devri İşine Ait Sözleşme”nin tetkikinden;

– “…Otoyolunun Yap-İşlet-Devret Modeli ile Yapılması, İşletilmesi ve Devri İşi”nin görevli şirket olarak tarafınızca üstlenildiği,

– Karayolları Genel Müdürlüğü ile şirketiniz arasında akdedilen söz konusu sözleşmenin;

* 5 inci maddesinde, sözleşmede yer alan;

Kabul: Sözleşme konusu 4 (dört) kesimin hepsinin trafik garantisi koşullarının da işleyeceği şekilde kabul edilmiş olmasını,

Kesim Kabulü: Her bir kesimin ayrı ayrı trafik garantisi koşullarının işleyeceği şekilde kabulünü,

Kısmi Kabul: Proje’deki herhangi bir kısmın, trafik garantisi koşullarını taşımamakla birlikte trafiğe açılması için, Kesim Kabulü yapılana kadar kabulünü

ifade ettiği,

* 10 uncu maddesinin altıncı paragrafında, görevli şirketin, 29 uncu maddede belirtilen kesimlerin her biri için ayrı ayrı işletmeye alınması maksadıyla kesim kabulü talebinde bulunabileceği, kesimlerin kabulünde yukarıdaki işlemlerin aynen uygulanacağı, 4 kesimin de ayrı ayrı kesim kabullerinin tamamlanmasının Otoyol’un Kabul’ünün yapılması anlamını taşıyacağı,

* 29 uncu maddesinde, bu projede 4 ayrı kesim halinde trafik garantisi öngörüldüğü, bu kesimlerin; 1. Kesim: …, 2. Kesim: …, 3. Kesim: … ayrımı, 4. Kesim: …olduğu

sözleşme hükümlerinin yer aldığı,

– Söz konusu işe ilişkin proje sözleşmesinin tek ve işin bir bütün olmasına rağmen 2016 yılından itibaren projenin muhtelif tarihlerde tamamlanmış kesimlerinin, söz konusu tarihlerde aktifleştirme işlemlerinin yapılarak işletmeye açıldığı, bu durumun farklı yıllarda (2016-2019) meydana gelmesi nedeniyle her bir aktifleştirilen kesim için ayrı bir duran varlık hesabı açılmak suretiyle amortisman ayrılmaya başlanıldığı,

– Aktifleştirilen kesimlere ilişkin oluşan finansman giderleri ve kur farklarının aktife alındığı yılın sonuna kadarki döneme isabet eden kısmının duran varlık maliyetine eklenerek amortisman yöntemiyle itfa edilmeye başlanıldığı, aktife alındıktan sonraki yıl için ise seçimlik hakkınız kullanılarak ilgili kesim için oluşan finansman giderleri ve kur farklarının dönem giderlerine dahil edildiği, söz konusu giderlerin sonraki yıllarda da aynı şekilde gider yazılmaya devam edileceği,

– 2020 yılında aktifleştirilen diğer kesimler için yılın sonuna kadar oluşan kur farkı ve finansman giderlerinin de maliyete ekleneceği

hususlarından bahisle, her bir kesimin aktife alındığı yıldan sonraki yıllara ilişkin finansman giderleri ve kur farkının maliyete eklenebilmesi veya ilgili dönemde doğrudan gider yazılabilmesi yönündeki seçimlik hakkınızı her bir kesim için ayrı ayrı belirlemenizin vergi kanunları karşısındaki durumu hakkında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 269 uncu maddesinde, “İktisadi işletmelere dahil bilümum gayrimenkuller maliyet bedelleri ile değerlenir.

Bu kanuna göre, aşağıda yazılı kıymetler gayrimenkuller gibi değerlenir:

1. Gayrimenkullerin mütemmim cüzüleri ve teferruatı;

2. Tesisat ve makinalar;

3. Gemiler ve diğer taşıtlar;

4. Gayrimaddi haklar.“,

– 272 nci maddesinde, Normal bakım, tamir ve temizleme giderleri dışında, gayrimenkulü veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarını genişletmek veya iktisadi kıymetini devamlı olarak artırmak maksadıyla yapılan giderler, gayrimenkulün veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının maliyet bedeline eklenir.

Gayrimenkuller kira ile tutulmuş ise veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının işletme hakkı verilmiş ise, kiracı veya işletme hakkına sahip tüzel kişi tarafından yapılan bir ve ikinci fıkralardaki giderler bunların özel maliyet bedeli olarak ayrıca değerlenir. Kiracının veya işletme hakkına sahip tüzel kişinin faaliyetini icra için vücuda getirdiği tesisata ait giderler de bu hükümdedir.

“,

– 313 üncü maddesinde, “İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269’uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edavat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tespit edilen değerinin bu Kanun hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil eder.

İlgili mevzuat gereğince sözleşme süresinden sonra bedelsiz olarak devlete veya devletçe tensip olunan bir teşekküle veya belediyeye intikali öngörülen amortismana tabi iktisadi kıymetlerden (sözleşme süresinde yenilenmesi gerekenler hariç), sermayenin veya özel maliyet bedellerinin itfası hükümlerine göre amortismana tabi tutulanlar, genel hükümler uyarınca ayrıca amortismana tabi tutulamazlar.

“,

– 315 inci maddesinde, “Mükellefler amortismana tâbi iktisadî kıymetlerini Maliye Bakanlığının tespit ve ilân edeceği oranlar üzerinden itfa ederler. İlân edilecek oranların tespitinde iktisadî kıymetlerin faydalı ömürleri dikkate alınır.“,

– 320 nci maddesinde, “Amortisman süresi, kıymetlerin aktife girdiği yıldan başlar…“,

– 327 nci maddesinde, “Gayrimenkullerin, elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının ve gemilerin iktisadi kıymetlerini artıran ve 272 nci maddede yazılı özel maliyet bedelleri, kira veya işletme hakkı süresine göre eşit yüzdelerle itfa edilir. Kira veya işletme hakkı süresi dolmadan, kiralanan veya işletme hakkı alınan şeyin boşaltılması veya işletme hakkının herhangi bir sebepten sona ermesi halinde henüz itfa edilmemiş olan giderler, boşaltma veya hakkın sona erdiği yılda bir defada gider yazılır.

hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca, 163 ve 334 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerine göre;

– Yatırımların finansmanında kullanılan kredilerle ilgili faizlerden kuruluş dönemine ait olanların sabit kıymetle birlikte amortisman yoluyla itfa edilmek üzere yatırım maliyetine eklenmesi gerekmektedir. İşletme dönemine ait olanların ise, ilgili bulundukları yıllarda doğrudan gider yazılması ya da maliyete intikal ettirilmek suretiyle amortismana tabi tutulması mümkün bulunmaktadır.

– Döviz kredisi kullanılarak yurt dışından sabit kıymet ithal edilmesi sırasında veya sonradan bu kıymetlere ilişkin borç taksitlerinin değerlemesi dolayısıyla ortaya çıkan kur farklarından, sabit kıymetin iktisap edildiği dönem sonuna kadar olanların, kıymetin maliyeti ile ilişkilendirilmesi (aleyhe/lehe olma durumuna göre maliyete eklenmesi/düşülmesi) zorunludur. Aynı kıymetlerle ilgili söz konusu dönemden sonra ortaya çıkan kur farklarının ise, aleyhe/lehe olma durumuna göre, ait oldukları yıllarda gider/gelir yazılması ya da maliyetle ilişkilendirilmesi imkanı bulunmaktadır.

Öte yandan, aktife girme kavramı iktisadi kıymetin iktisap edilerek defter kayıtlarına geçirilmesini, değerleme gününde envantere dahil olmasını ve kullanılmaya hazır halde bulundurulmasını ifade etmektedir.

Bu çerçevede, şirketiniz ile Karayolları Genel Müdürlüğü arasında akdedilen sözleşme ve bu sözleşmenin tabi olduğu mevzuat gereği yapılan yatırımların sözleşme süresinden sonra bedelsiz olarak Devlete veya Devletçe tensip olunan bir teşekküle intikali öngörülmüş bulunduğundan;

– Tarafınızca üstlenilen söz konusu projeye/işe ait sözleşme kapsamında, yapılan her bir kesim yatırımlarının, tamamlanıp ayrı bir kıymet olarak aktifleştirildiği hesap döneminden itibaren Vergi Usul Kanunun 272 ve 327 nci maddeleri kapsamında “özel maliyet bedeli” olarak geri kalan sözleşme (işletme hakkı) süresine göre eşit yüzdeler halinde itfa edilmesi; işletme hakkı süresi dolmadan işletme hakkı alınan şeyin boşaltılması veya işletme hakkının herhangi bir sebepten sona ermesi halinde henüz itfa edilmemiş olan giderlerin, boşaltma veya hakkın sona erdiği yılda bir defada gider yazılması; söz konusu yatırımlar sonucunda ortaya çıkan amortismana tabi iktisadi kıymetlerden sözleşme süresi içinde yenilenmesi gerekenlerin genel hükümlere göre amortismana tabi tutulması,

– Bahse konu sözleşme kapsamında yaptığınız yatırım harcamaları sonucunda ortaya çıkan ve sözleşme süresi sonunda devre konu edilmeyecek olan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin her bir kıymet bazında oluşan harcamalar dikkate alınmak suretiyle maliyet bedeli ile değerlenerek genel hükümler çerçevesinde itfa edilmesi,

– Şirketinizce yapılacak yatırımların finansmanında kullanılan kredilerin faiz giderleri ile kur farklarının (lehte ve aleyhte), ilişkili oldukları sabit kıymet yatırımının aktifleştirildiği dönemin sonuna kadar oluşan kısmının ilgili iktisadi kıymetin maliyetiyle ilişkilendirilmesi, aktifleştirildikten sonraki döneme ilişkin olanların ise ilgili dönemde gider/gelir olarak değerlendirilmesi veya maliyetle ilişkilendirilmesi, yatırım kredisi ile her bir kıymetin doğrudan ilişkisinin kurulamaması durumunda ilgili döneme ait finansman giderlerinin, söz konusu dönemde her bir kıymet için yapılan yatırım harcaması tutarının bu dönemde yapılan toplam harcama içindeki oranına göre ilgili kıymetlerin maliyet bedeli ile ilişkilendirilmesi,

– Genel finansman amacıyla kullanılan kredilere ilişkin faiz giderleri ile bunların döviz cinsinden olması durumunda dönem sonu değerlemesi nedeniyle oluşan aleyhe kur farklarının genel giderler kapsamında değerlendirilmesi

gerekmektedir.

Diğer taraftan, yatırımın finansmanında kullanılan kredilerden kaynaklı, her bir kesim yatırımının tamamlanıp ayrı bir kıymet olarak aktifleştirildiği hesap döneminden sonraki dönemlere ilişkin, finansman giderleri ve kur farklarının maliyete eklenebilmesi veya ilgili dönemde doğrudan gider yazılabilmesi yönündeki seçimlik hakkın, her bir kesimin ayrı ayrı aktifleştirilebilmesinin mümkün olması koşuluyla, her bir kesim için ayrı ayrı belirlenmesi mümkün bulunmakta olup her bir kesim için yapılan seçimin/tercihin daha sonraki dönemlerde değiştirilmesi ise mümkün değildir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.


Kaynak:GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yap-islet-devret-modeline-gore-yapilan-otoyol-kisimlarinin-gorevli-sirketin-aktifine-kaydedilip-kaydedilmeyecegi-ve-ne-sekilde-itfa-edilecegi-hk/feed/ 0
Tekstil ve Konfeksiyon İhracatcılar Birliği tarafından verilen dekonta istinaden yapılan ödemelerin gider kaydedilip edilemeyeceği. https://www.muhasebenews.com/tekstil-ve-konfeksiyon-ihracatcilar-birligi-tarafindan-verilen-dekonta-istinaden-yapilan-odemelerin-gider-kaydedilip-edilemeyecegi/ https://www.muhasebenews.com/tekstil-ve-konfeksiyon-ihracatcilar-birligi-tarafindan-verilen-dekonta-istinaden-yapilan-odemelerin-gider-kaydedilip-edilemeyecegi/#respond Mon, 03 Jan 2022 10:12:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120411  

T.C.
GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef   Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

62030549-125[8-2013/226]-60319

11/06/2015

Konu

:

………. Birliği tarafından verilen dekonta istinaden   yapılan ödemelerin gider kaydedilip edilemeyeceği.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizce milli katılımla ve ………. Birliği aracılığıyla katıldığınız yurt dışı fuar organizasyonları nedeniyle adı geçen birliğe yurt dışı fuar bedeli olarak yaptığınız ödemeler karşılığında ilgili birlik tarafından, katma değer vergisi mükellefi olmadıkları gerekçesiyle tarafınıza fatura düzenleyemediklerinden bahisle dekont düzenledikleri belirtilerek, bu dekonta istinaden yapılan ödemelerin gider kaydedilip kaydedilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

            A-KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazançları kurumlar vergisinin konusu kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında da dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmayan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi işletme olduğu; altıncı fıkrasında ise dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği; mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler” başlıklı (2.4) bölümünde, iktisadi işletmenin tanımı içinde yer alan ve devamlı olarak yapılan ticari, sınai veya zirai faaliyetten söz edebilmek için bu işletmenin tedavül ekonomisine katılması, başka bir ifadeyle işletmede üretilen veya alınan malların veya verilen hizmetin bir bedel karşılığı satılmış olması gerektiği, aksi halde diğer unsurlar var olsa dahi bir iktisadi işletmenin varlığından söz edilemeyeceği ifade edilmiştir.

İktisadi işletmenin belirgin özellikleri; bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesidir. Diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurları, ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetlerdir. Kanun, bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek ya da vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsama almıştır.

Devamlılık unsuru, bir hesap dönemi içinde aynı veya ayrı faaliyet alanlarında ticari mahiyet arz eden işlemlerin birden fazla yapılmasını ifade etmektedir. Aynı hesap döneminde tek işlem nedeniyle ticari faaliyetin devamlılık unsurunun oluştuğunu kabul etmek mümkün olmamakla birlikte, faaliyetin organizasyon gerektirmesi veya amacının ticari olması durumunda devamlılık unsurunun varlığı kabul edilir.

Ekonomik faaliyetin ticari organizasyonu gerektirmesi ve yılda birden fazla tekrar ettirilmesi veya her yıl bir defa olmakla beraber müteakip yıllarda ya da birkaç yıl arayla yapılmasına karşılık periyodik olarak tekrar etmesi durumunda da bu faaliyetin devamlı olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir.

……… Birliğinin, tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamakla birlikte devamlılık arz eden ticari, sınai ve zirai faaliyetleri nedeniyle birlik tüzel kişiliğine bağlı oluşan iktisadi işletmeleri kurumlar vergisine tabidir.

Buna göre, adı geçen birliğin bedel karşılığında fuar organizasyonu düzenlemesi veya söz konusu organizasyonlara aracılık etmesi halinde; birliğe bağlı oluşacak iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, ikinci fıkrasında ise safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde ise bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu; bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı; ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu hükümler uyarınca, safi kurum kazancının tespit edilmesinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi yanında Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Söz konusu bent hükmü uyarınca, yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bu itibarla, şirketiniz tarafından yurt dışı fuar bedeli olarak yapılan ödemelerin; işle ilgili olması, işin önemi ölçüsünde yapılması ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belgelendirilmesi şartıyla, Gelir Vergisi Kanununun 40 ncı maddesinin (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkündür.

            B-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

4 üncü maddesinde; hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu; bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

8/2 nci maddesinde, vergiye tabi bir işlem söz konusu olmadığı veya Katma Değer Vergisini fatura veya benzeri vesikalarda göstermeye hakkı bulunmadığı halde, vergi uygulanması veya olması gerekenden fazla vergi hesaplanması halinde fazla veya yersiz hesaplanan vergilerin iade edilmesi konusunda Bakanlığımızın yetkili olduğu,

30/a maddesinde de vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV’nin vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre …………  Birliğinin şirketinize yurt dışında verdiği fuar organizasyon hizmeti, yurt dışında ifa edilip yine yurt dışında faydalanıldığından, söz konusu hizmet KDV’nin konusuna girmemektedir. Dolayısıyla, bu hizmet nedeniyle KDV hesaplanması da söz konusu değildir.

Öte yandan, adı geçen ihracatçı birliğinin KDV’nin konusuna girmeyen bir işlem nedeniyle şirketinizden tahsil ettiği KDV’yi Kanunun 8/2 maddesine istinaden öncelikle beyan edip ödemesi gerekmektedir. Bu şekilde fazla ve yersiz olarak ödenen verginin aynı madde hükümünün verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan mülga 116 seri no.lu KDV Genel Tebliğinin 4. bölümü kapsamında ve Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin “I/C-1.1.2. Fazla veya Yersiz Ödenen Verginin İadesi” başlıklı bölümünde yer alan açıklamalar çerçevesinde iadesinin talep edilmesi mümkün bulunmaktadır.

            C-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde; “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 229 uncu maddesinde; “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” denilmekte olup 231 inci maddesinin 5 inci bendinde; “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Yine aynı Kanunun 232 nci maddesinde; “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler; Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere, vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.” hükmü yer almaktadır.

Anılan madde hükümlerinden de anlaşılacağı gibi şirketiniz katıldığı yurt dışı fuar organizasyonları için ihracatçı birliğine ödenen tutarlarla ilgili olarak ihracatçı birliğin kurumlar vergisi veya KDV mükellefiyetinin bulunması halinde, ödenen bedel üzerinden şirketiniz adına azami yedi gün içinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

İhracatçı birliğinin kurumlar vergisi ve KDV mükellefiyetinin bulunmaması halinde ise birliğin tabi olduğu mevzuata göre şirketiniz adına düzenleyeceği belge ekine, yurt dışı fuar katılım bedelini aktardığı organizasyon firmasının birlik adına düzenlediği fatura ile dağılım tablosunu eklemesi şartıyla bu belgenin tevsik edici belge olarak kabul edilmesi mümkün bulunmaktadır.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tekstil-ve-konfeksiyon-ihracatcilar-birligi-tarafindan-verilen-dekonta-istinaden-yapilan-odemelerin-gider-kaydedilip-edilemeyecegi/feed/ 0
E-Defter uygulamasında döviz alım-satım belgelerinin, günlük veya onar günlük olarak topluca kaydedilip kaydedilemeyeceği hk. https://www.muhasebenews.com/e-defter-uygulamasinda-doviz-alim-satim-belgelerinin-gunluk-veya-onar-gunluk-olarak-topluca-kaydedilip-kaydedilemeyecegi-hk/ https://www.muhasebenews.com/e-defter-uygulamasinda-doviz-alim-satim-belgelerinin-gunluk-veya-onar-gunluk-olarak-topluca-kaydedilip-kaydedilemeyecegi-hk/#respond Mon, 03 Jan 2022 03:53:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118407

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ USUL GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı

:

11395140-105[MÜK-257-2015/VUK-1-19651]-130751

01.09.2016

Konu

:

e-Defter uygulamasında döviz alım-satım belgelerinin, günlük veya onar günlük olarak topluca kaydedilip kaydedilemeyeceği hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin döviz alım-satımı faaliyetinde bulunduğu belirtilerek, e-Defter uygulamasında döviz alım-satım belgelerinin, günlük veya onar günlük olarak topluca kaydedilip kaydedilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 172 nci maddesinde, defter tutma mecburiyeti bulunan gerçek ve tüzel kişiler sayılmış olup Kanunun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap döneminde kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu hükmüne yer verilmiştir. Anılan Kanunun 183 üncü maddesinde ise yevmiye defterinin, kayda geçirilmesi icap eden muamelelerin tarih sırasıyla ve madde halinde tertipli olarak yazıldığı defter olduğu, yevmiye defterinin ciltli ve sahifeleri müteselsil sıra numaralı olacağı hüküm altına alınmıştır.

Mezkur Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, Maliye Bakanlığının, tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Maliye Bakanlığında veya muhafaza etmekle görevlendireceği kurumlarda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulama usul ve esaslarını belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun mükerrer 242 nci maddesi ile Maliye Bakanlığının, elektronik defter, belge ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar belirlemeye yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.

Konuya ilişkin olarak yayımlanan 397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile anonim ve limited şirketlerin elektronik fatura oluşturmalarına, alıcısına iletmelerine, muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmelerine izin verilmiş, 421 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de bazı mükellef gruplarına elektronik defter tutma ve elektronik fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu getirilmiştir. 20/06/2015 tarih ve 29392 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile söz konusu uygulamaların kapsamı genişletilmiştir.

13/12/2011 tarihli ve 28141 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği ile Vergi Usul Kanunu kapsamında tutulması zorunlu olan defterlerden www.edefter.gov.tr internet adresinde format ve standardı yayımlanan defterlerin elektronik ortamda oluşturulmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek elektronik defter kullanımına izin verilmiştir.

e-Defter uygulamasına ilişkin olarak www.edefter.gov.tr de yayımlanan “e-Defter Uygulama Kılavuzu V 1.4” ün “18. Belge Tipi (documentType)” bölümünde;

            “… Yapılacak olan muhasebe kayıtlarında kaynak belgeye ait detay bilgileri, e-Defter uygulamasında istenilmektedir.

            Ayrıca 19 Aralık 2012 tarih ve 28502 Sayılı Resmi gazetede yayımlanan ‘Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ’de yevmiye maddelerinin en az aşağıdaki bilgileri içermesi şarttır:

            a) Madde sıra numarası,

            b) Tarih,

            c) Borçlu hesap,

            ç) Alacaklı hesap,

            d) Tutar,

            e) Her kaydın dayandığı belgelerin türü ile varsa tarihleri ve sayıları.

            Dolayısıyla elektronik defter uygulamasında her bir belgeye ait bilgilerin, tek bir yevmiye kaydında gösterilmesi esastır. e-Defter uygulamasında kullanılan standartların gereği olarak belge bilgisine ilişkin detaylar (belge tipi, numarası ve tarihi) elektronik defterlerde gösterilmelidir.” açıklamaları yer almaktadır.

Aynı “Bölüm”ün “Döviz ve Kıymetli Maden Alım Belgesine istinaden açıklama” ve “Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgesine istinaden açıklama” kısımlarında ise;

“e-Defter uygulamasında, mezkur Kılavuzda sayılan tüm belge türlerinde olduğu gibi, her bir Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgesinin ayrı yevmiye maddelerine kaydedilmesi esastır.

Bununla birlikte, Mali Suçları Araştırma Kurulu, Hazine Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ile Kambiyo Mevzuatına ait diğer mevzuatla belirlenen hükümler uyarınca, Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgelerinde (Döviz Alım/Satım Belgesi, Kıymetli Maden Alım/Satım Belgesi, Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgesi) döviz/kıymetli maden satan/alan gerçek kişi veya kuruluşun adı-soyadı/unvanı ve vergi kimlik numarasının belirtilmesine gerek bulunmayan durumlarda birden fazla Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgesinin bir icmale bağlanarak elektronik deftere kayıt edilmesi mümkündür. Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgelerinin günlük olarak bir icmale bağlanarak muhasebe kaydı yapılırken belge tipi ‘other’ ve belge açıklaması Döviz ve Kıymetli Maden Alım Belgeleri İcmali veya Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgeleri İcmali olarak belirtilmelidir. Ayrıca kayıtlarda Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgeleri numarası ve tarihinin de girilmesi zorunludur. Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgeleri İcmalinde matbu bir numara ve tarih olmadığı için, oluşturulacak her bir Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgeleri icmaline hesap dönemi başından itibaren 1’den başlayacak şekilde numara verilmeli ve hesap dönemi sonuna kadar müteselsil bir şekilde ilerlemelidir…” açıklamalarına yer verilmiştir.

Anılan Kılavuzda, “Döviz ve Kıymetli Maden Alım Belgeleri İcmali”nin ve “Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgeleri İcmali”nin şekli ve ihtiva etmesi gereken asgari bilgiler tablo şeklinde örneklendirilmiştir.

Söz konusu icmaller, asgari bilgileri ihtiva etmesi şartıyla işletme ihtiyaçları çerçevesinde başka bilgileri de içerebilir. Öte yandan, bir muhasebe dönemi boyunca aynı yapıda bir icmalin kullanılması Muhasebenin Temel Kavramlarından “Tutarlılık İlkesi”nin gereğidir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre;

Anılan Kılavuzda belirtildiği üzere, ilgili mevzuatında belirlenen hükümler uyarınca, Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgelerinde döviz/kıymetli maden satan/alan gerçek kişi veya kuruluşun adı-soyadı/unvanı ve vergi kimlik numarasının belirtilmesine gerek bulunmayan durumlarda birden fazla Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgesinin, günlük olarak bir icmale bağlanarak ve muhasebe kaydı yapılırken belge tipi “other” ve belge açıklamasının “Döviz ve Kıymetli Maden Alım Belgeleri İcmali veya Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgeleri İcmali” olarak belirtilmesi suretiyle aynı yevmiye maddesine kaydedilmesi mümkün  bulunmaktadır.

Öte yandan, “Döviz ve Kıymetli Maden Alım Belgeleri İcmali”nin ve “Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgeleri İcmali”nin sadece anılan Kılavuzda belirtilen durumlarda düzenlenebileceği ve belirlenen asgari bilgileri ihtiva etmesi gerektiği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/e-defter-uygulamasinda-doviz-alim-satim-belgelerinin-gunluk-veya-onar-gunluk-olarak-topluca-kaydedilip-kaydedilemeyecegi-hk/feed/ 0