gerçekte – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 09 Apr 2022 07:40:50 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Kurumlar vergisi yapılırken sistemde eksik ödendiği görünen geçici verginin tamamını KV’den indirebilir miyim? https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-yapilirken-sistemde-eksik-odendigi-gorunen-gecici-verginin-tamamini-kvden-indirebilir-miyim/ https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-yapilirken-sistemde-eksik-odendigi-gorunen-gecici-verginin-tamamini-kvden-indirebilir-miyim/#respond Sat, 09 Apr 2022 07:40:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=125408 Ödenen geçici vergiler, 25.000 TL(mahsup işlemi ile yapıldı)
E-beyannamede gözüken, 20.000 TL (5000 TL’lik mahsup 31/03/2022 yapılmış geçici vergi borcu gözükmüyor ancak e-beyanname sisteminden sorgulandığında eksik gözüküyor. Yansımamış. Kurumlar vergisi yapılırken ödenen geçici vergiye e-beyanname sorgulamadaki rakamı mı yoksa gerçekte borcumuz olmadığı için tamamını mı yazmalıyım?

Geçici vergi mahsuben ödenmiş ise KV beyannamesi ödenen olarak dikkate alınır. Tamamı indirilir.


Geçici vergi nedir?

Geçici vergi, gerçek usulde vergilendirilen ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabı ve kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme döneminin gelir ve kurumlar vergisine mahsuben üçer aylık kazançları üzerinden hesaplanarak ödenen bir peşin vergi uygulamasıdır

Hangi kazançlar geçici verginin kapsamına girer?

Gerçek usulde vergilendirilen  ticari kazanç sahipleri, serbest meslek erbabı ve kurumlar vergisi mükellefleri  cari vergilendirme döneminin gelir ve kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere  geçici vergi ödemek zorundadırlar. Adi ortaklıklar, kollektif şirketler ve adi  komandit şirketler, ortaklık olarak gelir veya kurumlar vergisi mükellefi  olmadıklarından geçici vergi mükellefi değillerdir. Ancak adi ortaklıklar ile  kollektif şirketlerde ortakların, komandit şirketlerde komandite ortakların  elde ettikleri kazançlar geçici verginin konusuna girmektedir.

Kimler geçici vergi ödemez?

Tasfiye halindeki kurumlar  vergisi mükellefleri tasfiye dönemlerinde, basit usulde vergilendirilen gelir  vergisi mükellefleri, yıllara sâri inşaat ve onarma işi yapanlar, ücret geliri  elde edenler, menkul ve gayrimenkul sermaye iradı sahipleri, zirai kazanç  sahipleri, diğer kazanç ve irat elde edenler, kazançları vergiden istisna  edilen serbest meslek erbabı ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar geçici  vergi ödemezler. Ancak, geçici vergi ödemeyeceği belirtilen kişiler bu  işlerinden elde ettikleri kazançları dışında kalan ticari veya mesleki  kazançları nedeniyle geçici vergi ödemek zorundadırlar.

Geçici vergiye esas kazanç nasıl tespit edilir?

Mükellefler, öncelikle ilgili hesap döneminin 3, 6, 9 ve 12 aylık mali tablolarını esas alarak geçici vergi dönem kazancını, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesi hükmüne göre belirleyeceklerdir. Geçici vergiye ilişkin kazançların tespitinde dönemsellik esasına uyulması ve Vergi Usul Kanununun değerlemeye ilişkin hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.

Gelir Vergisi mükellefleri ile Kurumlar Vergisi mükellefleri için geçici vergi oranı kaçtır?

Geçici vergi oranı, Gelir Vergisi mükellefleri için, gelir vergisi tarifesinin ilk diliminde yer alan oran (%15) kurumlar vergisi mükellefleri için 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan 2021 hesap döneminin ikinci geçici vergi döneminden itibaren %25 oranında uygulanır. 

2022 hesap döneminin ikinci geçici vergi döneminden itibaren %23 oranında uygulanır.

5520 sayılı Kanunun 32 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(7) İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 1 puan indirimli uygulanır.

(8) Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 1 puan indirimli uygulanır. Bu kazançların ihracata isabet eden kısmı için yedinci fıkra hükmüne göre ayrıca indirim uygulanmaz.

(9) Yedinci ve sekizinci fıkralardaki indirimli oranlar, bu madde kapsamındaki diğer indirimler uygulandıktan sonraki kurumlar vergisi oranı üzerine uygulanır.”

Geçici vergi nasıl hesaplanacaktır?

Gelir vergisi mükellefleri için geçici vergi ilgili hesap döneminin üçer aylık kazançlarına, gelir vergisi tarifesinin ilk diliminde yer alan oranın (%15) uygulanması suretiyle hesaplanacaktır. Kurumlar vergisi mükellefleri için geçici vergi oranı safi kurum kazancı üzerinden 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan 2021 hesap döneminin ikinci geçici vergi döneminden itibaren %25 oranında uygulanır (1.1.2022 tarihinden itibaren %23). Hesaplanan geçici vergiden varsa aynı hesap dönemi ile ilgili olarak daha önce ödenmiş geçici vergi ve geçici vergiye tabi kazançlarla ilgili olarak tevkifat yoluyla ödenmiş vergiler mahsup edilecek, mahsuptan sonra kalan tutar ödenmesi gereken geçici vergi olarak beyan edilecektir.

Geçici vergi beyannamesi düzenlenirken hangi istisna ve indirimler dikkate alınır?

Mükellefler, geçici vergiye tabi kazançlarının tespiti sırasında gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinde dikkate alabilecekleri tüm indirim ve istisnalardan yararlanabilirler.

Geçici verginin eksik beyan edilmesi halinde ne yapılır?

Geçmiş dönemlere ilişkin geçici  verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan edilmesi durumunda eksik beyan edilen  kısım için yapılacak re’sen veya ikmalen tarhiyata vergi ziyaı cezası ile  gecikme faizi uygulanır. %10’luk yanılma payının beyan edilmesi gereken (beyan  edilmiş olan değil) geçici vergi matrahı üzerinden hesaplanması gerekmektedir.

Geçici verginin ödenmemesi durumunda gecikme zammı hesaplanır mı?

Tahakkuk ettirilmiş ancak ödenmemiş olması dolayısıyla yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup imkânı bulunmayan geçici vergi tutarları terkin edilir. Terkin edilen geçici vergi tutarı için vade tarihinden terkin edilmesi gereken tarih olan yıllık beyannamenin verilmesi gereken kanuni sürenin başlangıç tarihine kadar gecikme zammı uygulanır.

Ödenmeyen geçici vergi yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir mi?

Tahakkuk ettirilmiş, ancak ödenmemiş geçici verginin yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkün değildir. Mahsup işleminin yapılabilmesi için tahakkuk ettirilmiş geçici verginin ödenmiş olması şarttır.

Bir önceki dönemde ödenmemiş olan geçici vergi sonraki dönem beyannamesinden mahsup edilebilir mi?

Yıl içinde bir önceki dönemde ödenmemiş olan geçici verginin ödenme şartına bağlı olmaksızın bir sonraki dönem beyannamesinden mahsubu mümkündür. Ödenmiş olma şartı yıllık gelir vergisi beyannamesinden mahsup yaparken aranmaktadır. Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden ilgili hesap dönemine ilişkin geçici vergi dönemlerinde ödenen geçici vergi mahsup edilir.

Tahakkuk eden ancak ödenmeyen geçici vergi için ne yapılır?

Üçer aylık kazançlar üzerinden  tahakkuk ettirilmiş, ancak ödenmemesi nedeniyle yıllık beyanname üzerinden  hesaplanan vergiden mahsup imkânı bulunmayan geçici vergi tutarları terkin  edilir. Terkin edilen geçici vergi tutarına, vade tarihinden terkin edilmesi  gereken tarihe (gelir vergisi mükellefleri için 1 Mart, kurumlar vergisi  mükellefleri için 1 Nisan) kadar gecikme zammı uygulanır.

Bağ-Kur primlerini geçici vergi beyannamesinde indirme imkanı var mıdır? Varsa hangi sütunda gösterilir?

Gelirin elde edildiği yılda  ödenmiş olduğunun tevsik edilmesi kaydıyla, bağ-kur primleri, kazançla sınırlı  olarak indirilebilecektir. Dönem sonunda yıllık beyannamede beyan edilen kazanç  olmaması veya yetersiz olması halinde, geçici vergi dönemlerinde indirilen  ödenmiş bağ-kur giriş keseneği ve primleri tutarının, yıllık beyannameye göre  yararlanılması mümkün olan kısmı; gelir vergisi mükelleflerince beyan edilen  gelirden indirilebilecek, kalan kısmı indirim konusu yapılamayacaktır. Bağ-Kur  primleri beyanname üzerinde “Diğer İndirimler” sütununda gösterilir.

Geçici verginin dönemleri, beyan ve ödeme zamanları nedir?

 

DÖNEM

BEYAN

ÖDEME

1.Dönem       (Ocak, Şubat, Mart) 17 Mayıs akşamına kadar 17 Mayıs akşamına kadar
2.Dönem       (Nisan, Mayıs, Haziran) 17 Ağustos akşamına kadar 17 Ağustos akşamına kadar
3.Dönem (Temmuz, Ağustos, Eylül) 17 Kasım akşamına kadar 17 Kasım akşamına kadar
4.Dönem       (Ekim, Kasım,Aralık) 17 Şubat akşamına kadar 17 Şubat akşamına kadar

 

Yeni işe başlayan, işi bırakan ve tasfiyeye giren mükelleflerde geçici vergi nasıl uygulanacaktır?

Yeni işe başlayan mükellefler,  faaliyete başladıkları tarihin içinde bulunduğu geçici vergi döneminden  itibaren geçici vergi ödemeye başlayacaklardır. İşin bırakılması halinde ise  işin bırakıldığı tarihi içeren dönemden sonraki dönemler için geçici vergi  beyannamesi verilmeyecektir. Ticaret siciline tescil edilerek tasfiyeye giren  kurumlar tasfiyeye girdikleri tarihi ihtiva eden geçici vergi dönem kazançları  üzerinden geçici vergi ödeyecekler, bu dönemden sonraki tasfiye dönemlerinde  geçici vergi beyannamesi vermeyeceklerdir.

Özel İnşaat yapan firmalar geçici vergi beyannamesi verir mi?

Yıllara sâri inşaat ve onarma işi yapan firmalar hariç, tüm inşaat firmaları geçici vergi beyannamesi verirler.

Bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri geçmiş yıl zararlarını geçici vergiden mahsup edebilirler mi?

Geçici vergi matrahının hesaplanmasında, gelir/kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde indirimi mümkün olan geçmiş yıl zararları dikkate alınacaktır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-yapilirken-sistemde-eksik-odendigi-gorunen-gecici-verginin-tamamini-kvden-indirebilir-miyim/feed/ 0
Veraseten intikal eden ancak gerçekte başkasına ait olan gayrimenkullerin bedelsiz devri vergiye tabi midir? https://www.muhasebenews.com/veraseten-intikal-eden-ancak-gercekte-baskasina-ait-olan-gayrimenkullerin-bedelsiz-devri-vergiye-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/veraseten-intikal-eden-ancak-gercekte-baskasina-ait-olan-gayrimenkullerin-bedelsiz-devri-vergiye-tabi-midir/#respond Wed, 20 Jan 2021 13:16:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=102016

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR VERGİLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı

:

84098128-120-762

14/08/2012

Konu

:

Veraseten intikal eden gayrimenkulün satışında vergileme hk.

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda; … İli … İlçesi … mevkii 37 pafta, 158 ada, 1 parsel numarasında, … Büyükşehir Belediyesi kayıtlarında yeşil alan, tapu kayıtlarında ise bağ olarak görünen 27.800 m2 gayrimenkulün 1992 yılında gayri resmi olarak 170 kişiye satılmak suretiyle kaçak yapılaşmaya göz yumulduğu, 1996 yılında 40 kişinin kararı, çalışmaları ve paraları ile söz konusu arazinin ¼ hissesinin babanız …  tarafından devralındığı, babanızın 1998 yılında vefatı ile söz konusu gayrimenkulün 2/8’lik kısmının anneniz …’ya, 3/8’lik kısmının …’ya ve 3/8’lik kısmının şahsınıza veraseten intikal ettiği, resmi kayıtlarda adınıza kayıtlı görünen ancak asıl sahipleri olan 40 kişiye devri söz konusu gayrimenkulün 2012 yılı resmi rayiç bedelinin 836.000.-TL. olduğu belirtilerek, bedeli tahsil edilmeyecek ancak asıl sahiplerine devri zorunlu olan hisseli tapu satışından doğacak vergi hakkındaki Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde; “Gerçek kişilerin gelirleri Gelir Vergisi’ne tabidir. Gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.” hükmü yer almaktadır.

            Özel hukuk ve Vergi Hukuku ilişkileri söz konusu olduğunda vergilendirme işlemlerinde Vergi Hukukunun kendi kuralları esas tutulur. Başka bir anlatımla özel hukuka göre tamamlanmış geçerli bir durum, vergi hukukunda farklı mütalaa edilebileceği gibi özel hukuk açısından geçersiz sayılacak işlemler bazı vergisel sonuçlar doğurabilir. Nitekim, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3’üncü maddesinin (b) bendinde belirtildiği üzere vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37’nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükmüne yer verilmiş olup, anılan maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde ise, gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden elde ettikleri kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.

           Diğer taraftan, ticari faaliyet emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte,  faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması, şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması gerekmektedir.

            Gayrimenkul alım satımı bir organizasyon içinde yapıldığında alım satımın ticari faaliyetin bir unsuru sayılması, ancak ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde ise, faaliyetin devamlılık kasıt ve niyeti ile yapıldığını belirleyen objektif ölçü olarak muamelede çokluk olup olmadığına bakılması gerekmektedir.

            Aynı Kanunun mükerrer 80’inci maddesinde; “Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.

            … …

            6.İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak (5615 sayılı Kanunun 5’inci maddesiyle değişen ibare) (01.01.2007 Yürürlük:4.4.2007, Geçerlilik:1.1.2007) beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır.).

             Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.

            … …” hükmü yer almaktadır.

             Öte yandan, aynı Kanunun Geçici 71’inci maddesinde; “(5615 sayılı Kanun’un 11’inci maddesiyle eklenen madde)(01.01.2007 tarihinden geçerli olmak üzere) Bu Kanunun mükerrer 80’inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin uygulanmasına ilişkin olarak, 70’inci maddenin birinci fıkrasının (1),(2),(4) ve (7) numaralı bentlerinde sayılan ve 01.01.2007 tarihinden önce iktisap edilmiş olan mal (gerçek usulde vergilendirilen çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde dört yıllık süre esas alınır.” hükmü yer almıştır.

             25.03.2011 tarihinde yayımlanan ve gayrimenkullerin elden çıkarılması halinde değer artışı kazancının hesaplanmasında iktisap tarihi olarak hangi tarihin esas alınacağına ilişkin açıklamaların yer aldığı 76 Seri No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde;

            ” … …

             Gayrimenkullerin ivazsız şekilde iktisap edilmesi değer artışı kazancının konusuna girmemektedir. Bu çerçevede ivazsız olarak iktisap edilen gayrimenkulün üzerine, sahibi tarafından inşa edilen veya kat karşılığı olarak alınan gayrimenkullerin, daha sonra elden çıkarılması halinde elde edilen gelir, değer artışı kazancı kapsamında değerlendirilmeyecektir.” açıklamaları yer almaktadır.

            Buna göre, alım ve satıma konu edilen gayrimenkulün ivazsız iktisap edilmesi nedeniyle, bu gayrimenkulün satışından elde edilen kazancın değer artışı kazancı olarak vergilendirilmesi söz konusu olmayacaktır.

            Ancak, söz konusu gayrimenkulün satışının ticari bir organizasyon içerisinde yürütülmesi veya bu tür organizasyon içinde yürütülmemekle beraber aynı kişiye farklı tarihlerde veya farklı kişilere aynı tarihte satılması veya birbirini izleyen yıllarda satılması durumunda ise yapılan satışlar devamlı olarak gayrimenkul alım-satım işiyle uğraşıldığına karine teşkil edeceğinden, elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanunu’nun 37’nci maddesi çerçevesinde ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

            Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3’üncü maddesi uyarınca, 1992 ve 1996 yıllarında asıl sahipleri yerine babanız adına tapusu alınan ve veraseten babanızdan intikal eden söz konusu gayrimenkulün, asıl sahiplerine bir bedel tahsil edilmeksizin devredildiğinin ispatı halinde, bu devir işleminden herhangi kazanç ve irat elde edilmeyeceğinden gelir vergisi yönünden herhangi bir vergilendirme yapılmayacağı tabiidir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/veraseten-intikal-eden-ancak-gercekte-baskasina-ait-olan-gayrimenkullerin-bedelsiz-devri-vergiye-tabi-midir/feed/ 0