Faruk Taşyürek – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 19 Aug 2022 09:16:27 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İkinci El Araç Satışına Sınır ve Vergisel Sorun https://www.muhasebenews.com/ikinci-el-arac-satisina-sinir-ve-vergisel-sorun/ https://www.muhasebenews.com/ikinci-el-arac-satisina-sinir-ve-vergisel-sorun/#respond Fri, 19 Aug 2022 02:12:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=130307

Faruk TAŞYÜREK
Vergi Müfettişi


İkinci El Araç Satışına Sınır ve Vergisel Sorun

16.08.2022 tarih ve 31925 sayılı Resmi Gazete yayımlanan İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’le ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile uğraşanlara yönelik bir kısım satış ve pazarlama kısıtı getirilmiştir. Bu çalışmamızda söz konusu satış kısıtı ele alınarak olası vergi sorununa değinilecektir.

Yönetmeliğe Ekli Geçici Madde

13/2/2018 tarihli ve 30331 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliğe 16.08.2022 tarih ve 31925 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile  geçici 2. Madde eklenmiştir. Bahse konu geçici madde de “(1) İkinci el kara taşıtı ticaretiyle iştigal edenler, otomobil ve arazi taşıtlarının pazarlanmasını veya satışını ilk tescil tarihinden itibaren altı ay ve altı bin kilometre geçmedikçe 1/7/2023 tarihinden önce doğrudan veya dolaylı olarak yapamaz. Bakanlık, bu tarihi altı aya kadar uzatmaya yetkilidir.

(2) İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal edenler adına bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tescil edilen otomobil ve arazi taşıtlarının 15/9/2022 tarihine kadar pazarlanması veya satılması halinde birinci fıkra uygulanmaz.” ifadeleri yer almıştır.

Madde metninden de görüleceği üzere; ikinci el kara taşıtı ticaretiyle iştigal edenler, ilk defa tescil edilen (sıfır araç) otomobil ve arazi taşıtlarının tescilinden itibaren aradan 6 ay geçmeden ve kullanımı 6 bin kilometreye ulaşmadan, bu araçların pazarlamasını veya satışını doğrudan veya dolaylı olarak 01.07.2023 tarihine kadar yapamayacaklar. Ticaret Bakanlığı bu süreyi 6 ay daha uzatabilecek.

Bir Kısım Terimlerin Anlamları

İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliğine göre;

İkinci el motorlu kara taşıtı: 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3 üncü maddesinde tanımlanan ve trafik siciline tescilli olan motosiklet, otomobil, arazi taşıtı, otobüs, kamyonet, kamyon ve lastik tekerlekli traktör niteliğindeki taşıtları,

İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti: Doğrudan veya aracılık yapılmak suretiyle gerçekleştirilen ikinci el motorlu kara taşıtının satışı ve pazarlanmasıyla ilgili faaliyetler bütününü,

Yetki belgesi: İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal edilebilmesi için ticari işletmeler ile esnaf ve sanatkâr işletmeleri adına düzenlenen belgeyi,

İfade etmektedir.

4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanuna göre;

İlk iktisap: (II) sayılı listedeki mallardan Türkiye’de kayıt ve tescil edilmemiş olanların kullanılmak üzere ithalini, müzayede yoluyla veya kayıt ve tescil edilmiş olsa dahi 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre iade edilenler de dahil motorlu araç ticareti yapanlardan iktisabını, motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanmasını, aktife alınmasını veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesini,

Kayıt ve tescil: Motorlu taşıtların ilgili mevzuat gereğince trafik, belediye, liman ile Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce tutulan sivil hava vasıtaları siciline yapılan kayıt ve tescilini,

İfade etmektedir.

Vergisel Açıdan Sorun Olabilecek Durum

Araç alımlarını vergi mevzuatı karşısındaki durumları da dikkate alınarak üç grupta sınıflandırmak mümkündür. Bunlar;

-İşletme ihtiyaçları için yapılan alımlar

-İşletmenin kısmen veya tamamen araç kiralama faaliyetinde kullanmak için

-Alım-satım yapmak için

Yapılan alımlar şeklinde sınıflandırılabilecektir.

İşletmeler genellikle bu amaçlarla araç alımında bulunurken araçların alınış amaçları ve kullanılış alanları vergisel açıdan farklılıklar göstermektedir. Aynı şekilde araç alım satımında galerici yetki belgesine haiz olunması, faaliyetlerin içerisinde araç kiralamasının yer alıyor olması gibi haller de mükelleflerin vergisel açıdan durumları değiştirmektedir.

İkinci el araç alım satım ticaretiyle uğraşan mükelleflere getirilen kısıta bakıldığında bu mükelleflerin ilk tescilden itibaren 6 ay ve 6 bin kilometreyi geçirmemiş olan otomobil ve arazi taşıtlarının alım satımını yapması veya bunlara aracılık etmesi yasaklanmaktadır. Yasak 16.08.2022 tarihinde (resmi gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği belirtilmiştir) başlamakla birlikte ikinci el motorlu kara taşıtlarının ticareti yapanların adlarına tescil edilmiş, 6 ay ve 6 bin kilometreyi aşmayan otomobil ve arazi taşıtlarının satışı için 15/9/2022 tarihine kadar mühlet verilmiştir.

Ticaret mevzuatı açısından bu hüküm bu şekilde uygulanırken aynı hüküm vergisel açıdan bir kısım tereddütleri ve vergisel sorunları beraberinde getirebilecektir. Örneğin, A galeri şirketi alım-satım amacıyla ilk tescil tarihi 15.05.2022 olan ve 2 bin kilometre kullanılmış bir otomobili ticari amaçla (alım-satım) 15.07.2022 tarihinde adına tescil ettirmiş olsun. A galeri şirketi bu otomobil 15.09.2022 tarihine kadar satarsa diğer değişkenler sabitken, vergisel açıdan sorun olmayacaktır. Anılan tarihe kadar satılmazsa bu otomobil en erken 15.11.2022 tarihinde (ilk tescilden sonraki 6 ay) satılabilecektir. Ancak vergisel açıdan sorun satın alındığında 2 bin olan bir aracın kilometresinin 6 bine nasıl çıkartılacağı yönünde olacaktır. Zira bu aracın satılabilmesi için 4 bin kilometre daha yapması gerekecektir. 4 bin kilometre işletme de yapılırsa bu binek otomobilin KDV dâhil vergilendirilmesi farklı olacaktır. Şayet kiralanarak bu kilometreye ulaştırılması haline dönerse yine vergilendirilmesi ve KDV oranı farklı olacaktır. Benzer şekilde gider, indirim ve amortisman tutar kısıtlaması da gündeme gelecektir.

Bakanlığın basın açıklamasının son cümlelerinde “Düzenleme ile hâlihazırda sektörde yaşanan aşırı ve adil olmayan fiyat artışlarının önüne geçilmesi hedeflendiğinden, bu yönetmelik hükmü 1 Temmuz 2023 tarihine kadar geçici bir süre yürürlükte kalacaktır. Bakanlığımızca, piyasa koşulları ve kamuoyu beklentileri dikkate alınarak bu düzenlemenin uygulaması altı aya kadar uzatılabilecektir” ifadelerine yer verildiği görülmektedir.

Aşırı ve adil olmayan fiyat artışlarının önüne geçilmesi çok önemli bir amaçtır. Ancak yapmış olduğumuz açıklamalar eşliğinde vergisel ihtilafların olması da muhtemel bulunmaktadır. Konuya ilişkin önerimiz hukuki öngörülebilirlik ilkesinden hareketle 16.08.2022 tarihinden önce ikinci el motorlu kara taşıtlarının ticareti ile iştigal edenlerin adına tescil edilmiş olan otomobil ve arazi taşıtlarının kilometresinde 6 bin şartının aranılmaması olacaktır. Şayet bu kapsamda olanlarda 6bin kilometre şartı aranılmazsa araçların belirlenen kilometreye ulaşması için işletme içinde veya dışında kullanılması ve vergisel ihtilafların oluşabilmesi sorunu ortadan kalkmış olabilecektir.

Sonuç ve Değerlendirme

İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’le birlikte 16.08.2022 tarihinden itibaren otomobil ve arazi taşıtlarının satışına 6 aylık yaş ve 6 bin kilometrelik kullanılmışlık şartı getirilmiştir.

Yaşı 6 aydan küçük ve 6 bin kilometreden az olan otomobil ve arazi taşıtlarının alım satımına (pazarlama dahil) ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal edenler 16.08.2022 tarihinden itibaren aracılık yapamayacaklar. Ancak bu tarihten önce satılmak üzere kendi adlarına tescil ettirmiş oldukları yaşı 6 aydan küçük ve kilometresi 6 binden az olan otomobil ve arazi araçlarını 15.09.2022 tarihine kadar satabileceklerdir.

İşletmeler açısından binek otomobillerinin alış amacı ve kullanılış biçimi vergisel açıdan farklılık arz etmektedir. Bu uygulamayla getirilen kilometre şartına ulaşabilmek için alınan araçların işletme içinde veya dışında kullanılması mükelleflerin vergisel açıdan durumlarında önemli farklılıklara neden olabilecektir.

Bilindiği üzere vergi mevzuatında vergiyi doğuran olay ve bu olaylara ilişkin hukuki muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Ancak genel kabul gören hukuki düstur ise “usulün esasa mukaddem” olması veya  “usulün esasın tanrıçası” olarak sayılması şeklindedir.

Bahse konu yönetmelikle yapılan düzenleme ikinci el motorlu kara taşıtlarının ticareti yapanlarım otomobil ve arazi taşıtlarının satışı veya pazarlamasına doğrudan yada dolaylı olarak aracılık etmesi ile sınırlı tutulmuştur. Buna göre otomobil ve arazi taşıtları hariç diğer araçların satışı ve pazarlaması bu kapsamda olmadığı gibi, ikinci el motorlu kara taşıtlarının ticareti yapanlar dışındakilerin alım satımı da bu kapsamdaki kısıtlamanın dışında tutulmuştur.


Kaynak: Vergi Müfettişi Faruk TAŞYÜREK’in özel İzni ile yayınlanmıştır. Faruk TAŞYÜREK tarafından iletilen yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir. Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ikinci-el-arac-satisina-sinir-ve-vergisel-sorun/feed/ 0
İnternet Ortamındaki İlanlara Bildirim Yükümlülüğü https://www.muhasebenews.com/internet-ortamindaki-ilanlara-bildirim-yukumlulugu/ https://www.muhasebenews.com/internet-ortamindaki-ilanlara-bildirim-yukumlulugu/#respond Fri, 17 Jun 2022 08:05:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=128435

Faruk TAŞYÜREK
Vergi Müfettişi


538 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile vergi güvenliği müessesesinin tesisine yönelik yeni bir düzenleme hayata geçirilmiştir. Bu düzenlemeyle taşınırlar ve taşınmazlar ile mal ve hizmetlerin alınması, satılması veya kiralanmasına yönelik olarak verilen ilanların yayımlanmasına aracılık eden aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcılarına sürekli bilgi verme yükümlülüğü getirilmiştir. Bu yükümlülükler eşliğinde bahsi geçen sağlayıcılar takvim yılının birer aylık süreleri içerisinde gerçekleştirmiş oldukları söz konusu işlemleri mali idarenin belirleyeceği yöntemle yine mali idareye bildirmekle yükümlü tutulmuşlardır.

Aracı Hizmet Sağlayıcıları, Sosyal Ağ Sağlayıcıları ve Yer Sağlayıcılarının Tanımı

Aracı hizmet sağlayıcı: 23/10/2014 tarih ve 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 2. Maddesinin 1. Fıkrasının d bendinde yapılan tanıma göre; başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade etmektedir.

Sosyal ağ sağlayıcı: 4/5/2007 tarih ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 2. Maddesinin 1. Fıkrasının s bendinde yapılan tanıma göre; sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek veya tüzel kişileri ifade etmektedir.

Yer sağlayıcı: 4/5/2007 tarih ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 2. Maddesinin 1. Fıkrasının m bendinde yapılan tanıma göre; hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişileri ifade etmektedir.

Sürekli Bilgi Verme Yükümlülüğü

Mali idarenin ihtiyaç duyduğu yâda ihtiyaç duyabileceği bilgileri toplamaya yönelik kanuni düzenleme 213 sayılı Vergi Usul Kanunun Dördüncü bölümünde bilgi toplama alt başlığında yer almıştır. Bahse konu alt başlıklara bakıldığında bilgi verme (148), devamlı bilgi verme (149), ölüm vakalarını ve intikalleri bildirme (150), bilgi vermekten imtina edememek (151) ve istihbarat arşivi (152) düzenlemelerinin yer aldığı görülmektedir. Bu düzenlemelerin yürürlük tarihleri de dikkate alındığında yasa koyucunun mali idarenin bilgi sahibi olmasını çeşitli yöntemlerle öteden beri ele aldığı görülmektedir.

Sürekli bilgi verme yükümlülüğü kullanım alanı da dikkate alınarak internet ortamına da taşınmıştır. İnternet ortamında yapılan bir kısım işlemlerin sürekli bilgi verme yükümlülüğü kapsamına alınması ve verilecek olan bilgiler 538 Sıra No.lu Tebliğin 4. Maddesinde yer almıştır. Anılan maddeye göre taşınır ve taşınmazlar ile mal ve hizmetlerin alınması, satılması veya kiralanmasının temin edilmesine yönelik olarak verilen ilanların yayımlanmasına aracılık eden aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcılar takvim yılının birer aylık süreleri içerisinde gerçekleştirmiş oldukları söz konusu işlemlere ilişkin olarak;

a) Verilen hizmetin sağlandığı internet adres veya adreslerini,

b) Hizmet verilen gerçek ya da tüzel kişilere ait ad soyad/unvan, TCKN/YKN/VKN bilgileri ile işyeri adres bilgilerini,

c) Hizmet verilenler adına gerçekleştirilen taşınır, taşınmaz, mal ve hizmet satış/kiralama işlemlerine ilişkin her bir tahsilat veya satış işlemi tutarı ve tarihi ile tahsil edilen tutarların aracılık hizmeti verilenlere ödenmesine ilişkin banka hesap bilgilerini,

ç) Başkanlık tarafından belirlenecek diğer bilgileri,

Mali idareye bildirmekle yükümlü tutulmuştur.

Aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcılar, yapmış oldukları aracılık hizmeti için satıcı veya kiracının ticari temsilcisi olması sebebiyle ödemeye aracılık etmesi veya ödeme hizmetini bir dış hizmet olarak banka veya ödeme kuruluşundan almış olması, bunların yukarı da sayılan bilgileri verme yükümlülüğünü etkilememektedir.

İnternet ortamında yapılan bu aracılık işlemine ilişkin aracılık hizmetinden yararlanarak ilan veren kişiler, aracılık hizmeti sağlayanların mali idareye vereceği bilgileri, aracılık hizmeti verene bildirme zorunluluğu bulunmaktadır. Şayet aracılık hizmetinde ilan veren kişi ile taşınır, taşınmaz, mal veya hizmetlerin sahibinin farklı kişiler olması halinde aracılık hizmeti sunanların, bu durumu da bildirmesi gerekmektedir.

Bunun yanı sıra aracılık hizmeti verenlerin istediği bilgileri aracılık hizmeti alanların yani ilan verenlerin vermemesi halinde bu durumunda ayrıca mali idareye bildirilmesi gerekmektedir.

Verilecek Olan Bilginin Formatı ve Dönemi

Sürekli bilgi verme yükümlülüğü getirilenlerin bildirmesi gereken bilgilere ilişkin veri format ve standart Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi Transfer Sistemi (BTRANS) aracılığıyla duyurulacak ve bilgiler bu Sistem üzerinden GİB’e verilecektir.

Sürekli bilgi verme yükümlülüğü kapsamında internet üzerinden yapılan ilanların bildirilmesi zorunlu olan bilgiler aylık dönemler halinde yapılacaktır. Bir aya ait bilgiler, takip eden ayın son günü saat 23.59’a kadar yapılacaktır. Son günün resmi tatile rastlaması halinde ise bu bildirimler izleyen ayın ilk iş gününde yapılacaktır.

Bu kapsamda sürekli bilgi verme yükümlülüğü getirilenler, ilk bildirimlerini ilk kez 2022 Haziran ayında verilen ilanlara ilişkin olarak 1/8/2022 tarihine (31/7/2022 tarihinin hafta sonuna isabet etmesi nedeniyle) kadar GİB’e bildirmek zorundadır.

İnternet ortamında 31.05.2022 tarihinde ilanda olanlar ile yine bu tarihte ilk kez verilecek olan ilanlar ilandan kaldırılmış olsa dahi bunlara ilişkin bildirimler sürekli bilgi verme yükümlülüğü getirilenler tarafından 31/8/2022 tarihine kadar GİB’e bildirilecektir. Yapılacak olan bildirimlere ilişkin ilan verenler tarafından gerekli bilgiler verilmezse veya verilmek istenilmezse bu durumda sürekli bilgi verme yükümlülüğü olanlar tarafından GİB’e bildirilecektir.

Bilgi Verenlerin Sorumluluğu ve Cezai Müeyyide

İlan verenler, aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcıları sürekli bilgi verme yükümlülüğü kapsamında bildirmek zorunda oldukları bilgileri temin etmek zorunda olduğu gibi bu bilgilerin doğruluğundan da sorumlu tutulmuşlardır.

Aracı hizmet sağlayıcılar, sosyal ağ sağlayıcılar ile yer sağlayıcılar ilan verenlerin verecekleri bilgileri vermelerini sağlayacak koşul ve ortamı hazırlamak zorundadır.

Aracı hizmet sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları ile yer sağlayıcılar BTRANS aracılığıyla bildirdikleri bilgilerin doğruluğundan sorumlu oldukları gibi bu bilgileri GİB’in belirlemiş olduğu format, standart ve bildirim yöntemine uygun olarak da vermek zorundadırlar. Uygun olarak verilmemiş olan bilgiler kabul edilmeyeceği gibi bu bildirimlerde hiç yapılmamış sayılacaktır.

İnternet ortamındaki ilanlar için sürekli bilgi verme yükümlülüğünde olanlar bu bilgileri tarh zaman aşımı süresi boyunca elektronik ortamda saklamak ve istenildiğinde elektronik araç ve ortam vasıtasıyla ibraz etmekle yükümlü tutulmuşlardır.

Bildirilmesi gereken bilgileri bildirmeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunanlar ile internet ortamında verilen ilanlar için getirilen sürekli bilgi verme yükümlülüğüne uymayanlara VUK’un ilgili hükümleri kapsamında ceza işleme muhatap tutulacaktır.

Verilen Bilgilerin Olası Sonuçları

Mali idare vergi güvenliği müessesine işlevsellik kazandırmak ve bilgi akışını sürekli hale getirmek için günün ihtiyaçlarına uygun olarak internet ortamında yapılan ilanların bilgiye dönüştürülmesini amaçlamıştır.

 Getirilen yükümlülüklere bakıldığında internet üzerinden alım-satım kiralama gibi taşınır ve taşınmazların ticaretine zemin hazırlayan online ticaret alanlarından elde edilen bilgilerin, bilgi akışının sağlanmasında önemli bir rol oynayacağı düşünülmektedir.

VUK’un 3. Maddesinde yer alan ve tarafımızca da vergilendirmenin mihenk taşını oluşturan “Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.” düsturu internet üzerinden elde edilen verilere de uygulanabilecektir. Tebliğde her ne kadar ilanlar yükümlülüğe konu edilmiş olsa da vergilendirme de esas olan icap veya icaba davet değil, icabın kabulüdür.

Bunun yanı sıra yine VUK’un 3. Maddesinde “Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz. İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.” İfadelerine yer verilmiştir. Anılan ifadeler eşliğinde internet üzerinden verilen ilanlar ve bu ilanların olası karşılıkları mali idarece karine oluşmasında ilave done olarak kullanılabilecektir.

Ancak belirtmekte fayda görülmektedir ki vergi sistemimiz gelir üzerinden alınan vergilerde istisnai haller hariç tahakkuk ve tahsilat esaslarını benimsemiştir. Tahakkuk ve tahsilata konu edilmeyen icap veya icaba davet olarak kalan işlemlerin vergilendirilmeye konu edilmemesi gerektiği gibi oluşan işlemlerde de gerçek mahiyetin aranılması gerekmektedir.

 


Kaynak: Vergi Müfettişi Faruk TAŞYÜREK’in özel İzni ile yayınlanmıştır. Faruk TAŞYÜREK tarafından iletilen yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir. Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/internet-ortamindaki-ilanlara-bildirim-yukumlulugu/feed/ 0
Örnek Olaylar Eşliğinde İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Uygulaması https://www.muhasebenews.com/ornek-olaylar-esliginde-istege-bagli-tam-tevkifat-uygulamasi/ https://www.muhasebenews.com/ornek-olaylar-esliginde-istege-bagli-tam-tevkifat-uygulamasi/#respond Wed, 01 Jun 2022 07:21:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=127957

Faruk TAŞYÜREK
Vergi Müfettişi


Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 41 seri No.lu KDV Genel Tebliği hatırlanacağı üzere 21.04.2021 tarih ve 31816 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.

Söz konusu tebliğle yapılan düzenlemeler eşliğinde KDV’de önemli ölçüde değişiklikler yapılmıştı. Bu değişikliklerden birisi de isteğe bağlı tam tevkifat uygulamasının getirilmesidir. Bu çalışmamızda isteğe bağlı tam tevkifat uygulaması ele alınarak örnek olaylar eşliğinde geniş çaplı bilgi paylaşımı yapılacaktır.

1. KDV’de Tevkifat Türleri

Mal teslimi veya hizmet ifası nedeniyle alıcı tarafından satıcıya ödenmesi gereken KDV’nin duruma göre; tamamının veya bir kısmının satıcıya ödenmeksizin, sorumluluk sıfatı eşliğinde alıcı tarafından doğrudan hazineye aktarılması işlemine özetle tevkifat denilmektedir.

Tevkifat uygulaması esas itibariyle vergi güvenliği müessesinin tesisine yönelik bir uygulamadır. Zira bu güvenliğin sağlanması için kanun koyucu KDV Kanununun 9. maddesinde idareye yetki tanımıştır. Vergi idaresi de bu yetkiye istinaden tevkifata konu işlemler ve tevkifat oranları ihdas etmiş, 41 seri No.lu KDV Genel Tebliği yayımlanmadan önce KDV’de tam tevkifat ve kısmi tevkifat olmak üzere iki tür tevkifat yöntemi benimsemiştir.

Tam tevkifat; isminden de anlaşılacağı üzere işleme konu KDV tutarının tamamının, satıcıya ödenmeksizin alıcı tarafından hazineye aktarılması işlemidir.

Kısmi tevkifat; mal teslimi veya hizmet ifasından dolayı alıcı tarafından satıcıya ödenmesi gereken KDV tutarının bir kısmının satıcıya ödenmeksizin sorumluluk eşliğinde hazineye aktarılması işlemidir.

Tanımlar kısaca bu şekilde yapılabilmekle birlikte özünde önemli farklılıklar vardır. Şöyle ki tam tevkifatta, tevkifata konu işlem KDV’nin konusuna girmektedir ancak işlemi yapanın KDV mükellefiyeti yoktur. Buna mukabil kısmi tevkifatta, tevkifata konu işlemi yapanın KDV mükellefiyeti vardır. Dolayısıyla da kısmi tevkifatta fatura vardır. Tam tevkifatta ise faturaya rastlamak çok mümkün değildir.

Ayrıca tam tevkifatın konusuna giren işlem sayısı dörtle sınırlı iken kısmi tevkifatın kapsamı çok daha geniş tutulmuştur. Tam tevkifatın konusuna giren dört işlemi aşağıdaki şekilde saymak mümkündür.

– İkametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar tarafından yapılan işlemler (Satıcının KDV mükellefiyeti yok ancak işlem Türkiye de KDV’ye tabi)

– Serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler (GVK 18 ve 94 kapsamında olması şartı var)

– Kiralama işlemleri (Kiracının KDV mükellefi, kiralayanın ise KDV mükellefi olmaması gerekmektedir.)

– Reklâm verme işlemleri (Reklam isteminde bulunanın KDV mükellefiyetinin olmaması, Reklam sunanın ise KDV mükellefiyetinin bulunması gerekmektedir.

Tam tevkifat işlemi bu sayılanlarla sınırlı iken kısmı tevkifat işleminin sayısı çok daha fazladır. 41 seri No.lu KDV Genel Tebliği ile mali mevzuata giren isteğe bağlı tam tevkifat ise bir nevi kısmı tevkifatın tam tevkifata dönüştürülmesi halidir.

2. İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Uygulanabilecek İşlemler

İsteğe bağlı tam tevkifatın uygulanabilmesi için uygulamaya konu işlemin KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.2.) ve (I/C-2.1.3.3.) bölümlerinde belirtilen işlemlerinden biri olması gerekir. Ancak aynı bölümde yer alan  (I/C-2.1.3.2.13.) ile (I/C-2.1.3.3.7.) bölümleri bundan istisnadır. Diğer bir ifadeyle de kısmi tevkifat kapsamında olan işlemler isteğe bağlı tam tevkifatın konusu girmektedir. Bunun istisnası diğer hizmetler başlığı altında yer alan ve KDV Genel Uygulama Tebliğinde özel olarak belirlenmeyen hizmetler ile diğer teslimler başlığı altında yer alan Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğüne yapılan teslimlerdir.

KDV Uygulama Genel Tebliğinin (I/C-2.1.3.2.) ve (I/C-2.1.3.3.) bölümlerinde yer alan ve isteğe bağlı tam tevkifata konu edilebilecek olan, mal teslimi ve hizmet ifası hallerine aşağıda yer verilmiştir.

– Külçe metal teslimleri,

– Bakır, çinko, alüminyum ve kurşun ürünlerinin teslimi,

– Metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıkları ile konfeksiyon kırpıntılarının teslimi,

– Metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt ve cam hurda ve atıkları ile konfeksiyon kırpıntılarından elde edilen hammadde teslimi,

– Pamuk, tiftik, yün ve yapağı ile ham post ve deri teslimi,

– Ağaç ve orman ürünleri teslimi,

– Demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin teslimi,

– Temizlik, bahçe ve çevre bakım hizmetleri,

– Makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetleri,

– Her türlü yemek servisi ve organizasyon hizmetleri,

– Etüt, plan-proje, danışmanlık, denetim ve benzeri hizmetler,

– Fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon işleri ile fason ayakkabı ve çanta dikim işleri ve fason işlerle ilgili aracılık hizmetleri,

– Yapı denetim hizmeti,

– Taşımacılık hizmetleri,

– Her türlü baskı ve basım hizmeti,

– Ticari reklam hizmetleri,

– İşgücü temin hizmeti,

– Turistik mağazalara verilen müşteri bulma/götürme hizmeti,

– Yapım işleri ile bu işlerle birlikte ifa edilen mühendislik-mimarlık ve etüt-proje hizmetleri,

– Spor kulüplerinin yayın, isim hakkı ve reklâm gelirlerine konu işlemler.

3. İsteğe Bağlı Tam Tevkifatta Özellikli Durumlar

İsteğe bağlı tam tevkifatta özellikli sayılabilecek bazı halleri aşağıdaki gibi saymak mümkündür.

– İsteğe bağlı tam tevkifat uygulanabilmesi için mal teslimi veya hizmet ifasının KDV Genel Uygulama Tebliğinin ilgili bölümlerinde sayılan işlemlerden biri olması gerekir. Bu işlemler diğer hizmet ifası ile diğer teslimler hariç, kısmi tevkifatın konusuna giren işlemlerdir.

– İsteğe bağlı tam tevkifat uygulamasında tevkifatı yapanın tevkifat yapma sorumluluğunun olup olmamasına bakılmaksızın tevkifat yapılabilecektir.  Hatırlanacağı üzere; KDV tevkifatı yapacaklar Tebliğin (I/C-2.1.3.) bölümünde sayılarak, belirlenmiş alıcılar ile KDV mükellefiyeti olanlar ayrımına gidilmiş ve kimi hallerde sadece belirlenmiş alıcıların tevkifat yapacağı belirtilmişti. İsteğe bağlı tam tevkifatta bu ayrıma gidilmemiştir.

– İsteğe bağlı tam tevkifatta, tevkifata konu işlemin tamamı üzerinden tevkifat yapılması gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle de isteğe bağlı tam tevkifatta kısmi tevkifat tutarını aşan kısmın üzerinde bir tevkifat yapılacaksa tevkifatın tüm KDV tutarını kapsaması gerekir.

– İsteğe bağlı tam tevkifatta, tevkifatı yapacak alıcı ile satıcı arasında tam tevkifat yapılacağına dair 1 yıllık yazılı sözleşme düzenlenmesi ve bu sözleşmenin 1 yıldan önce feshedilmemesi gerekmektedir. Bir yıllık sürenin bitimini izleyen yıllarda uygulamaya devam edilmesinin istenmesi halinde sözleşmenin aynı süreyle yenilenmesi gerekmektedir.

– İsteğe bağlı tam tevkifat uygulaması kapsamında işlemi bulunanlar düzeltme işlemleri bakımından KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.4.), tevkifata tabi tutulan verginin iadesi bakımından Tebliğin (I/C-2.1.5.), bildirim ve müteselsil sorumluluk bakımından Tebliğin (I/C-2.1.6.) bölümlerindeki açıklamalara göre işlem görecektir.

– İsteğe bağlı tam tevkifatta tevkifata konu olan işlemlerin tebliğde sayılan işlemler kapsamında olması gerekir. Tebliğde sayılanlar dışındaki işlemler için tevkifat yapılması halinde haksız veya yersiz tevkifat kapsamında işlem göreceği tabidir.

– İsteğe bağlı tam tevkifatta sahte belge kullanmış olma olasılığı ortadan kalkmaktadır. Şöyle ki isteğe bağlı tam tevkifatta alıcı tarafından verilen 2 No.lu KDV Beyannamesi KDV indirimine esas teşkil eden belgedir. 2 No.lu KDV Beyannamesinin sahte belge olması durumu söz konusu olmayacağı için sahte belge kullanılmış olma durumu da oluşmayacaktır.

4. Örnek Olaylar

Örnek 1: A işletmesi, sürekli servis taşımacılığı hizmeti aldığı X taşımacılık firmasından aldığı bu hizmet için tam tevkifat kapsamında işlem yapmak istemektedir. İsteğe bağlı tam tevkifat uygulaması kapsamındaki durumları nasıl olur?

Servis taşımacılığı hizmeti kısmi tevkifat kapsamında yer alan işlemlerden biridir. Haliyle isteğe bağlı tam tevkifat kapsamında tevkifata konu edilebileceği gibi kısmı tevkifat kapsamında da işlem yapabilecektir. İsteğe bağlı tam tevkifat yapabilmek için öncesinde A ve X şirketlerinin yazılı bir sözleşme imzalaması ve bu sözleşmeyi 1 yıl süreyle sonlandırmaması gerekmektedir.

A işletmesinin, söz konusu sözleşmelerin bir örneği ile varsa bu kapsamda işlem yapacak diğer satıcı mükelleflerin bilgilerini (adı soyadı/unvanı, vergi dairesi, vergi kimlik numarası, sözleşme uygulama dönemi), işleme ilişkin KDV Beyannamesinin verilmesinden önce liste halinde bağlı olduğu vergi dairesine vermesi gerekir. Sözleşmelerin feshedilmesi, tadili vb. durumların da işleme ilişkin hallerde de KDV Beyannamesinin verilmesinden önce bağlı oldukları vergi dairesine A işletmesi tarafından bildirilmesi gerekir.

Taşımacılık hizmeti veren X işletmesinin ise tam tevkifata konu olan bu işlem için vergi dairesine bildirimde bulunmasına gerek yoktur. Ancak işletmesi ilgili döneme ait 1 No.lu KDV Beyannamesinin iki ayrı bölümüne kayıt yapması gerekir. Birinci kaydı “Matrah” kulakçığında “İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Uygulanan İşlemler” tablosuna; ikinci kaydı ise “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Kapsamına Giren İşlemler” tablosuna yapması gerekir.

Örnek Olay 2: FT YMM şirketinden danışmanlık hizmeti alan Y limitet şirketi hizmet alımı için KDV tevkifatı yapmak istemektedir. KDV karşısındaki durumları nasıl olur (?)

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (2.1.3.2.2.) bölümünde yer alan Etüt, Plan-Proje, Danışmanlık, Denetim ve Benzeri Hizmetleri kısmi tevkifat kapsamında işlem görmektedir. Ancak kısmi tevkifata konu edilebilmesi için alıcıların tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) bölümündeki belirlenmiş alıcılardan olması gerekmektedir.

Y limitet şirketinin Tebliğde belirlenen alıcılar içerisinde sayılmadığından hareketle kısmi tevkifat kapsamında tevkifat yapması mümkün değildir. Ancak aralarında yapacakları yazılı bir sözleşme ile isteğe bağlı tam tevkifat kapsamında KDV’nin tamamını Y limitet şirketi tevkif ederek, 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edip, FT YMM şirketi yerine bağlı bulunduğu vergi dairesine ödeyebilecektir.

Örnek Olay 3: İş gücü temini hizmeti veren B şirketi, Z işletmesi ile 01.06.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1 yıllık isteğe bağlı tam tevkifat sözleşmesi yapmıştır. Z işletmesi 2022/Eylül ayında hiç hizmet almamış, 2022/Ekim ve Kasım aylarındaki alım için 2 No.lu KDV Beyannamesini vermeyi unutmuş, sonradan hatırlaması üzerine 2023/Şubat ayında beyanda bulunmuştur. KDV karşısındaki durumları nasıl olur?

B şirketi isteğe bağlı tam tevkifat sözleşmesi yaptıktan sonraki 1 yıl içinde düzenleyeceği faturalarda KDV hesaplaması yapmayacaktır. Ancak Z işletmesinin yükümlülüğünü yerine getirmemesinden dolayı VUK 11 ve KDV Genel Uygulama Tebliğine göre şartların oluşması halinde müteselsil sorumlu olabilecektir.

Z işletmesi 1 yıl boyunca B şirketinden iş gücü temini kapsamında aldığı hizmetlerin KDV’sinin tamamını tevkif edip, 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edip hazineye ödeyecektir. 2 No.lu KDV Beyannamesi Z işletmesi için indirimin dayanağında belge olarak dikkate alınacaktır. Haliyle unutularak verilmeyen (2022/Ekim-Kasım) dönemlerin KDV’si ilgili aylarda indirim konusu yapılamayacaktır. 2023/Şubat ayında 2 No.lu KDV Beyannamesini verdiği aydaki 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapabilecektir. Diğer bir ifadeyle de 2023/Ocak döneminde indirim konusu yapabilecektir.

Örnek Olay 4. Mobilya ticaret ile uğraşan ABC işletmesi, sürekli satış yaptığı perakendeci XYZ işletmesi ile isteğe bağlı tam tevkifat için 1 yıl süreli yazılı sözleşme yapmak istemektedir. KDV karşısındaki durumları nasıl olur?

Öncelikte isteğe bağlı tam tevkifat kapsamında sözleşme yapılabilmesi için teslime konu işlemin KDV Genel Tebliğinin  (I/C-2.1.3.2.) ve (I/C-2.1.3.3.) bölümünde yer alan işlemlerden olması gerekir yani kısmi tevkifat kapsamındaki işlemlerden olması gerekir. Kısmi tevkifat kapsamındaki işlemlere bakıldığında mobilya tesliminin tevkifata konu edildiği görülmemektedir. Bu nedenle isteğe bağlı tam tevkifat kapsamında işlem yapılması halinde bu işlem haksız veya yersiz tevkifatın konusuna girecektir.

Öte yandan tevkifata konu işlemlerde tevkifat tutarının KDV’de indirim konusu yapılabilmesinin dayanağını (belgesini) satıcılar tarafından düzenlenen faturalar değil, alıcılar tarafından verilen 2 No.lu KDV Beyannamesi oluşturmaktadır. İsteğe bağlı tam tevkifatın konusuna girmeyen işlemde tevkifat yapılarak belge oluşturulması halinde ise sıkı sıkıya şekle bağlı KDV Kanunu ile KDV Genel Uygulama Tebliği hükümlerine binaen mükellefler sıkıntı yaşayabileceklerdir. Mükelleflerin bu gibi durumlarda daha özenli davranmalarında kendileri açısından fayda görülmektedir.

5. Sonuç

İsteğe bağlı tam tevkifat ile KDV’deki tevkifat uygulaması, yeni bir boyut kazanmıştır. Bu tevkifat yönteminin önceki tevkifat uygulamalarından belirgin farkları; isteğe bağlı olması, yazılı sözleşmeyle yapılması ve  alıcılarda belirlenmiş alıcı sıfatının aranılmaması şeklindedir.

İsteğe bağlı tam tevkifat uygulaması sadece belirlenen işlemleri kapsamaktadır. Diğer bir ifadeyle KDV’nin konusuna giren tüm teslim ve hizmetleri kapsamamaktadır.

Özellikle belgenin sahte olması gibi alıcılar nezdinde oluşan endişeleri gidermesi ve vergi güvenliği müessesine müspet katkı sağlaması, beklentisinden hareketle diğer tüm teslim ve hizmetlerin de ilerleyen dönemde isteğe bağlı tam tevkifat kapsamına alınmasının doğru olacağı kanaati tarafımızda oluşmaktadır.

Tevkifata konu işlemlerde tevkif edilen tutarların indirim hakkı 2 No.lu KDV Beyannamesi ile belgelendirilmektedir. KDV Kanununun ve KDV Tebliğlerinin sıkı sıkıya şekle bağlı düzenlemeler olduğunun dikkate alınarak, tevkifat yapılmaması gerektiği halde tevkifat yapılması yahut tevkifat yapılması gerektiği halde tevkifat yapılmaması gibi hallerde mükelleflerin indirimlerini belgelendirmede mağduriyet yaşamamaları için bu konuda daha dikkatli davranmaları ise tarafımızca tavsiye edilmektedir.

Kaynakça

– 3065 sayılı KDV Kanunu

– KDV Uygulama Genel Tebliği

– 41 Seri No.lu KDV Genel Tebliği

– www.gib.gov.tr

 


Kaynak: Vergi Müfettişi Faruk TAŞYÜREK’in özel İzni ile yayınlanmıştır. Faruk TAŞYÜREK tarafından iletilen yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ornek-olaylar-esliginde-istege-bagli-tam-tevkifat-uygulamasi/feed/ 0