Enflasyon Gelişmeleri – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 04 Oct 2021 06:13:01 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Ağustos ayında tüketici fiyatları %1,12 oranında arttı, yıllık enflasyon 0,30 puan yükselişle %19,25 olarak gerçekleşti https://www.muhasebenews.com/agustos-ayinda-tuketici-fiyatlari-112-oraninda-artti-yillik-enflasyon-030-puan-yukselisle-%1925-olarak-gerceklesti/ https://www.muhasebenews.com/agustos-ayinda-tuketici-fiyatlari-112-oraninda-artti-yillik-enflasyon-030-puan-yukselisle-%1925-olarak-gerceklesti/#respond Mon, 04 Oct 2021 09:00:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116335 Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti

Enflasyon Gelişmeleri

1.    Ağustos ayında tüketici fiyatları yüzde 1,12 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,30 puan yükselişle yüzde 19,25 olarak gerçekleşmiştir. Bu gelişmede, gıda fiyatlarındaki artış belirleyici olurken, çekirdek enflasyon göstergelerinin yıllık enflasyonunda yavaşlama kaydedilmiştir. Ağustos ayında Türk lirası görece istikrarlı bir seyir izlemiş ve kura duyarlılığı yüksek olan kalemlerde daha olumlu bir görünüm kaydedilmiştir. Aynı dönemde, uluslararası petrol fiyatları gerilerken, tarım ürünleri ve endüstriyel metal fiyatlarında artış gerçekleşmiştir. Bu görünüm altında, B ve C endekslerinin yıllık enflasyonları gerilerken, göstergelerin yakın dönem eğilimlerindeki yüksek seviyeler korunmuştur.

2.    Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları Ağustos ayında yüzde 3,18 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 4,08 puan yükselişle yüzde 29,00 olmuştur. Gıda enflasyonundaki yükselişte taze meyve ve sebze fiyatlarının etkisi belirgin olurken; dünyada ve ülkemizde etkili olan tarımsal kuraklık tüketici gıda fiyatlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 6,72 puan artışla yüzde 32,45’e, işlenmiş gıdada ise 1,69 puan artışla yüzde 25,82’ye yükselmiştir. İklim koşullarının da etkisiyle taze meyve ve sebze fiyatları, mevsimsellikten arındırılmış olarak, Ağustos ayında da belirgin bir şekilde yükselmiş ve işlenmemiş gıda fiyatlarını yukarıya çeken temel unsur olmuştur. Diğer işlenmemiş gıda kalemleri arasında yumurta fiyat artışı ile öne çıkarken, bakliyat ürünlerindeki olumsuz görünümün devam ettiği izlenmektedir. İşlenmiş gıdada ise ekmek ve tahıllar alt grubu ile çiğ süt fiyat artışının yansımalarının izlendiği peynir ve diğer süt ürünlerinde fiyat artışları görülmüştür.

3.    Enerji fiyatları Ağustos ayında yüzde 0,63 oranında artarken, grup yıllık enflasyonu 0,79 puan düşüşle yüzde 20,72 olmuştur. Eşel mobil sistemi grup yıllık enflasyonunu sınırlamaya devam ederken, Ağustos ayında ÖTV miktarı sıfırlanmış olan LPG kaynaklı olarak akaryakıt fiyatları bir miktar yükselmiştir. LPG fiyatlarını takiben tüp gaz fiyatları artış sergilemiştir. İklim koşullarına bağlı olarak elektrik piyasa takas fiyatlarında gözlenen yukarı yönlü seyre ek olarak, uluslararası doğal gaz ve kömür fiyatlarında da artışlar gerçekleşmektedir.

4.    Temel mal grubu yıllık enflasyonu Ağustos ayında 0,94 puan düşüşle yüzde 20,28’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon, dayanıklı mal ile giyim ve ayakkabı grubunda düşerken, diğer temel mallarda yükselmiştir. Dayanıklı mal fiyatları yüzde 1,02 oranında azalmış, yıllık enflasyon 2,97 puan düşüşle yüzde 24,21’e gerilemiştir. Ağustos ayında mobilya ve beyaz eşya kalemlerinde fiyatlar bir miktar yükselirken, ÖTV matrahlarında yapılan düzenlemeyi takiben otomobil fiyatları düşmüştür. Giyim ve ayakkabı grubunda sezon sonu indirimlerinin son yıllara kıyasla daha belirgin olmasıyla yıllık enflasyon yavaşlamıştır. Bu gelişmeler birlikte ele alındığında, Ağustos ayında Türk lirasında hâkim olan görece istikrarlı seyrin uluslararası emtia gelişmeleri kaynaklı baskıları sınırladığı ve ÖTV matrahı düzenlemesinin desteğiyle temel mallarda yıllık enflasyonunun gerilediği gözlenmektedir.

5.    Hizmet fiyatları Ağustos ayında yüzde 1,25 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 0,13 puan artışla yüzde 13,88 olmuştur. Yıllık enflasyon, lokanta-otel, haberleşme hizmetleri ve kirada yükselirken, ulaştırma hizmetlerinde yatay seyretmiş, diğer hizmetlerde ise gerilemiştir. Lokanta-otel alt grubu fiyatlarında açılmayla birlikte başlayan yüksek artışlar bir miktar hız kaybetmekle birlikte Ağustos ayında da devam etmiştir. Ağustos ayında kira aylık artışı bir miktar hızlanmıştır. Diğer hizmetler yıllık enflasyonundaki gerilemede, bu dönemde Türk lirasında kaydedilen görece istikrarlı seyri takiben, döviz kuruna duyarlılığı yüksek olan hizmet kalemleri belirleyici olmuştur.

6.    Piyasa Katılımcıları Anketi Eylül ayı sonuçları, enflasyon beklentilerinin yukarı yönlü güncellendiğine işaret etmiştir. Cari yıl sonu enflasyon beklentisi 0,44 puan artışla yüzde 16,74’e, gelecek on iki aya ilişkin enflasyon beklentisi 0,46 puan artışla yüzde 12,94’e yükselmiştir. Mevcut durumda, gelecek yirmi dört aya ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 10,71 seviyesindedir.

Enflasyonu Etkileyen Unsurlar ve Riskler

7.    Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya genelinde aşılamanın hızlanması küresel ekonomide toparlanma sürecini desteklemektedir. Öncü göstergeler küresel ekonomideki güçlü toparlanmanın, bir miktar hız kaybetmekle birlikte, devam ettiğine işaret etmektedir. Aşılama programlarında ilerleme kaydeden ekonomiler kısıtlamaları hafifleterek iktisadi faaliyette daha güçlü bir performans sergilemektedir. Bununla birlikte, aşılama oranlarındaki artışa rağmen salgında yeni varyantlar küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.

8.    Küresel talepteki hızlı toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerine olumsuz yansımaları görülmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları enflasyondaki yükselişin talep kompozisyonundaki normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını değerlendirmektedir. Bu çerçevede, gelişmiş ülke merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.

9.    İçinde bulunduğumuz PPK döneminde gelişmekte olan ülke borçlanma ve hisse senedi piyasalarına sınırlı portföy girişleri gözlenmiştir. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyri gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri canlı tutmaktadır. Söz konusu risklerin Türkiye’ye yönelik portföy akımları kanalıyla yaratabileceği etkilerin, yurt dışında yerleşiklerin portföy pozisyonlanmalarındaki mevcut seviyeler dikkate alındığında daha sınırlı kalabileceği değerlendirilmektedir.

10.    Üretici enflasyonu, uluslararası emtia fiyatları, tedarik zincirlerinde devam eden sorunlar ve enerji fiyatlarına bağlı olarak Ağustos ayında da yükseliş eğilimini sürdürmüştür. Nitekim ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, Ağustos ayında enerji ve ara malları grupları öne çıkmaktadır. Bazı bölgelerde belirginleşen tarımsal kuraklık elektrik üretim kompozisyonunda değişikliğe neden olarak sanayiye yönelik elektrik maliyetlerini yukarı yönlü etkilemektedir. Ara malları fiyatlarındaki artışta metallerle bağlantılı ürünler, ağaç ve mantar ürünleri gibi mobilya sektörüne girdi teşkil eden kalemler ile inşaat sektörüyle bağlantılı metalik olmayan mineral ürünlerin etkisi hissedilmiştir.

11.    İkinci çeyrekte iktisadi faaliyet salgın kısıtlamaları ve finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte bir miktar ivme kaybetse de uzun dönem eğiliminin üzerinde kalmaya devam etmiştir. GSYİH, 2021 yılı ikinci çeyreğinde yıllık yüzde 21,7, çeyreklik olarak ise yüzde 0,9 oranında artış kaydetmiştir. Üretim yönünden değerlendirildiğinde, sanayi ve hizmetler sektörü yıllık ve dönemlik büyümenin temel sürükleyicisi olurken, inşaat ve tarım sektörü dönemlik büyümeyi sınırlamıştır. Harcama yönünden bakıldığında ise, özel tüketim ve net ihracat çeyreklik büyümeye en yüksek katkıyı verirken, kamu harcamaları ve yatırımlar ılımlı seyretmiştir.

12.    Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin üçüncü çeyrekte dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Temmuz ayında sanayi üretim endeksi aylık bazda yüzde 4,2, yıllık bazda ise yüzde 2,3 oranında azalmıştır. Bu dönemde sektörler geneline yayılan üretim azalışında 15 Temmuz (Perşembe) resmi tatilinin 9 güne uzatılan Kurban bayramı tatili (17-25 Temmuz) ile fiiliyatta birleştirilmesi nedeniyle oluşan iş günü kayıplarının (köprü günü etkisi) rol oynadığı değerlendirilmektedir. Bu etki dışlandığında, sanayi üretimi ana eğilimi gücünü korumuştur. Ağustos ayına ilişkin anket göstergeleri ve ihracat verileri, sanayi üretimindeki düşüşün Ağustos ayında telafi edileceğine işaret etmektedir. Diğer taraftan, Temmuz ayında hizmet ve inşaat ciro endeksleri ile perakende satışlar aylık ve çeyreklik bazda artmıştır.

13.    Yüksek frekanslı veriler, üçüncü çeyrekte hareketliliğin artmasıyla salgından en çok etkilenen hizmet kalemlerinde hızlı bir toparlanma görüldüğüne işaret etmektedir. Nitekim kartla yapılan harcamalara ilişkin haftalık verilere göre, kısıtlamalardan daha çok etkilenen hizmet sektörleri ile perakende ticarete konu olan kalemlerde artış oranları daha yüksek gerçekleşmiştir. Aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanması salgından olumsuz etkilenen hizmetler, turizm ve bağlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır.

14.    Temmuz ayında istihdam hizmetler sektörü kaynaklı artmaya devam ederken, işgücüne katılım oranındaki yükselişe bağlı olarak toplam ve tarım dışı işsizlik oranları bir önceki aya göre 1,4 ve 1,6 puan artış kaydederek sırasıyla yüzde 12,0 ve 13,9 olarak gerçekleşmiştir. Anket göstergeleri ve yüksek frekanslı veriler, açılma ve iktisadi faaliyetin seyrine bağlı olarak istihdam görünümündeki iyileşmenin ve işgücü piyasasındaki olumlu seyrin sürdüğüne işaret etmektedir.

15.    Olumlu dış talep koşulları ve uygulanmakta olan sıkı para politikası cari işlemler dengesini pozitif etkilemektedir. Ağustos ayı geçici dış ticaret verilerine göre mevsimsellikten arındırılmış altın hariç ihracat ve ithalat bir önceki aya göre ihracatta daha güçlü olmak üzere yüksek oranlı artışlar kaydetmiştir. Turizm gelirlerinde de toparlanma eğiliminin belirginleştiği izlenmektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesi beklenmektedir. Cari işlemler dengesinde görülen iyileşme eğilimi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir. Kurul ayrıca, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürekliliği ve finansal istikrar açısından cari işlemler dengesindeki seyrin önemine yaptığı vurguyu yinelemiştir.

Para Politikası

16.    Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir. Bu doğrultuda politika duruşu, enflasyon gelişmeleri, enflasyon beklentileri ve bunlar üzerinde kısa vadede etkili olacağı öngörülen geçici unsurlar da dikkate alınarak dezenflasyon sürecini en kısa sürede tesis edecek ve orta vadeli hedeflere ulaşıncaya kadar bunun sürekliliğini sağlayacak bir sıkılık düzeyinde belirlenmeye devam edilecektir.

17.    Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte; gıda ve ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri devam etmektedir. Parasal duruşun sıkılığı ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başlamıştır. Ticari kredilerin nominal büyümesi geçmiş yıllar ortalamasının oldukça altında seyrederken, bireysel kredilerdeki güçlü seyir ise büyük ölçüde korunmaktadır. Bunun yanında, bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için makroihtiyati politika çerçevesi güçlendirilmiştir. Bu doğrultuda BDDK’nın söz konusu kararlarının etkisi takip edilecektir. Kurul, bireysel kredilerin daha ılımlı bir büyüme sergilemesinin, enflasyon görünümü ve dış denge üzerindeki riskleri sınırlamak için önemli olduğuna dair yaptığı vurguyu korumuştur. Bu çerçevede, kredilerin seyri ve kompozisyonu makroekonomik istikrar açısından yakından takip edilmektedir. Kurul, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirmiştir. Bu çerçevede para politikası duruşunda güncellemeye ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesi yapılmış ve politika faizinde 100 baz puan indirim yapılmasına karar verilmiştir.

18.    Enflasyonun kısa dönemde, başta emtia fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlar olmak üzere arz ve talep yönlü çeşitli unsurların etkisiyle oynak bir seyir izlemesi beklenmektedir. Bununla birlikte, geçici etkilerin ortadan kalkmasıyla enflasyonun yeniden düşüş eğilimine dönmesini sağlayacak sıkılıktaki parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir.

19.    TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

20.    Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

21.    Kredi piyasası ve iktisadi faaliyete ilişkin göstergelerin yanı sıra döviz kuru oynaklığı ve ithalat fiyatlarındaki gelişmeler doğrultusunda enflasyon üzerindeki talep ve maliyet yönlü etkiler önemini korumaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki para politikası ile küresel risk iştahına ilişkin görünüm, gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımları üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Kurul, para politikasında fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten bir yaklaşım sergilemeyi sürdürecektir.

22.    Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimine ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesini yinelemiştir.

23.    Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.


Kaynak: TCMB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/agustos-ayinda-tuketici-fiyatlari-112-oraninda-artti-yillik-enflasyon-030-puan-yukselisle-%1925-olarak-gerceklesti/feed/ 0
Temmuz ayında tüketici fiyatları %1,80 oranında arttı, yıllık enflasyon 1,42 puan yükselişle %18,95 olarak gerçekleşti https://www.muhasebenews.com/temmuz-ayinda-tuketici-fiyatlari-180-oraninda-artti-yillik-enflasyon-142-puan-yukselisle-%1895-olarak-gerceklesti/ https://www.muhasebenews.com/temmuz-ayinda-tuketici-fiyatlari-180-oraninda-artti-yillik-enflasyon-142-puan-yukselisle-%1895-olarak-gerceklesti/#respond Fri, 20 Aug 2021 09:00:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=114083 Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti

Enflasyon Gelişmeleri

1.    Temmuz ayında tüketici fiyatları yüzde 1,80 oranında artmış, yıllık enflasyon 1,42 puan yükselişle yüzde 18,95 olarak gerçekleşmiştir. Gıda ve enerji gruplarındaki artış bu gelişmede belirleyici olurken, yıllık enflasyon hizmetlerde sınırlı bir şekilde yükselmiş, temel mal grubunda ise bir miktar gerilemiştir. Temmuz ayında Türk lirası ılımlı bir seyir izlerken, uluslararası enerji fiyatları artış göstermiş, enerji dışı emtia piyasalarında sınırlı da olsa düşüşler sürmüştür. Buna karşın, gecikmeli etkiler ve tedarik zincirlerinde süregelen sorunlar nedeniyle üretici enflasyonundaki yükseliş eğilimi devam etmiştir. Bu görünüm altında, yıllık enflasyon çekirdek enflasyon göstergelerinden B’de yükselirken, C’de gerilemiş; göstergelerin yakın dönem eğilimlerindeki yüksek seviyeler korunmuştur.

2.    Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları Temmuz ayında yüzde 2,77 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 4,93 puan yükselişle yüzde 24,92 olmuştur. Uluslararası tarımsal emtia ve gıda fiyatlarındaki yüksek seviyeler, birikimli kur etkileri ve iklim koşullarına bağlı etkilere ilave olarak belirli ürünlerdeki arz kısıtları gıda üretici enflasyonunu olumsuz yönde etkilemiş, söz konusu artışların açılmayla birlikte tüketici fiyatlarına yansıdığı izlenmiştir. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 7,03 puan artışla yüzde 25,73’e, işlenmiş gıdada ise 2,93 puan artışla yüzde 24,13’e yükselmiştir. İşlenmemiş gıda fiyat gelişmeleri incelendiğinde, mevsimsellikten arındırılmış veriler meyve fiyatlarında daha belirgin olmak üzere, taze meyve ve sebze fiyatlarında aylık bazda önemli bir artışa işaret etmiştir. Süt fiyatları çiğ süt referans fiyatlarındaki düzenlemeye bağlı olarak yükseliş sergilerken, iklim koşullarına bağlı olarak yurt içi üretimi gerileyen bazı bakliyat kalemlerinde fiyat artışları izlenmiştir. İşlenmiş gıdada ekmek ve tahıllar alt grubu, peynir ve diğer süt ürünleri ile işlenmiş et ürünleri olumsuz ayrışmıştır. Dış fiyat baskıları nedeniyle katı ve sıvı yağlar bu dönemde öne çıkan bir diğer alt kalem olmuştur.

3.    Enerji fiyatları Temmuz ayında yüzde 6,19 oranında artarken, grup yıllık enflasyonu 4,23 puan yükselişle yüzde 21,51 olmuştur. Elektrik ve doğalgaz fiyatlarının bu dönemde sırasıyla yüzde 15,01 ve yüzde 9,84 oranında yükselmesi, enerji grubu fiyat dinamiklerinde belirleyici olmuştur. LPG’de ortaya çıkan fiyat artışı ihtiyacının bir kısmı eşel mobil sistemiyle karşılanırken, bir kısmı fiyatlara yansıtılmıştır. LPG fiyatlarındaki artışa paralel olarak tüp gaz fiyatları da yükselmiştir.

4.    Temel mal grubu yıllık enflasyonu Temmuz ayında 0,70 puan düşüşle yüzde 21,22’ye gerilemiştir. Türk lirasının bu dönemde görece ılımlı seyretmesi ithalat fiyatları kaynaklı baskıları hafifletmiştir. Yıllık enflasyon dayanıklı tüketim mallarında düşerken, diğer alt gruplarda yükselmiştir. Dayanıklı mal fiyatları Temmuz ayında yüzde 0,11 oranında gerilemiş, yıllık enflasyon 3,68 puan düşüşle yüzde 27,18’e gerilemiştir. Bu gelişmede beyaz eşya başta olmak üzere elektrikli ve elektriksiz ev aletlerinde süregelen aylık artışlara karşın, mobilya fiyatlarındaki gerileme ve baz etkisi belirleyici olmuştur. Kısıtlamalara bağlı olarak ılımlı bir seyir izleyen giyim ve ayakkabı grubu enflasyonu, açılma ile birlikte başladığı yükseliş eğilimini bu dönemde de sürdürmüş ve alt grubun yıllık enflasyonu 1,51 puan artışla yüzde 8,37’ye yükselmiştir. Dayanıklı tüketim mallarına kıyasla kur ve ithalat fiyat gelişmelerine daha gecikmeli tepki veren diğer temel mallarda ise yıllık enflasyondaki yükseliş devam etmiştir.

5.    Hizmet fiyatları Temmuz ayında yüzde 1,32 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 0,29 puan artışla yüzde 13,75 olmuştur. Yıllık enflasyon lokanta-otel ve ulaştırma hizmetlerinde yükselirken, kira kaleminde yatay seyretmiş, haberleşme ve diğer hizmetlerde ise gerilemiştir. Normalleşme adımlarıyla birlikte lokanta-otel alt grubunda, gerek dışarıda yenen yemek gerekse konaklama hizmetlerinde, Temmuz ayında da yüksek fiyat artışları izlenmiştir. Yemek hizmetlerindeki olumsuz görünümde gıda enflasyonu önemli rol oynamıştır. Bu dönemde ulaştırma hizmetlerinde fiyatlar nispeten yatay seyretse de, bir önceki yıldaki düşük baz nedeniyle yıllık enflasyon yükselmiştir. Bu görünüm altında, Temmuz ayında lokanta-otel dışında kalan hizmet fiyatlarında görece ılımlı bir seyir kaydedilmiştir.

6.    Alkollü içecek ve tütün grubu yıllık enflasyonu, geçmiş altı aylık ÜFE artışının maktu ve asgari maktu vergilere yansıtılmamasının etkisiyle Temmuz ayında sınırlı bir gerileme göstermiştir.

7.    Piyasa Katılımcıları Anketi Ağustos ayı sonuçları cari yıl sonu enflasyon beklentisinin yukarı, gelecek on iki ay beklentisinin ise aşağı yönlü güncellendiğine işaret etmiştir. Buna göre, cari yıl sonu enflasyon beklentisi 0,66 puan artışla yüzde 16,30’a yükselirken, gelecek on iki aya ilişkin enflasyon beklentisi 0,14 puan düşüşle yüzde 12,48’e gerilemiştir. Mevcut durumda gelecek yirmi dört aya ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 10,52 seviyesindedir.

Enflasyonu Etkileyen Unsurlar ve Riskler

8.    Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya genelinde aşılamanın hızlanması küresel ekonomide toparlanma sürecini desteklemektedir. Öncü göstergeler, normalleşme adımları ile birlikte, salgın kısıtlamalarından daha fazla etkilenen hizmetler sektörünün de imâlat sektöründe hâlihazırda devam eden toparlanmaya eşlik ettiğine işaret etmektedir. Bununla birlikte, aşılama programlarında ilerleme kaydeden ekonomiler kısıtlamaları hafifleterek iktisadi faaliyette daha güçlü bir performans sergilemektedir. Diğer taraftan son dönemde bazı virüs varyantlarının tekrar vaka artışlarına yol açması, salgın hastalığın seyrine ilişkin belirsizliklerin küresel iktisadi faaliyet üzerinde yarattığı aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.

9.    Küresel talepteki hızlı toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerine olumsuz yansımaları görülmektedir. Yükselen küresel enflasyon ve enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır. Bir önceki PPK döneminden bugüne, bazı gelişmiş ülkelerde aylık ve yıllık enflasyonda artışlar sürmüştür. Gelişmekte olan ülkelerdeki normalleşme sürecinin devam ettiği ve bazı merkez bankalarının ilave sıkılaşmaya gittiği görülmektedir. Bu görünüm, küresel finansal koşullarda artan belirsizliklere ve bir miktar sıkılaşmaya işaret etmektedir. Küresel risk iştahındaki dalgalı seyir ve uzun vadeli tahvil faizlerinin seyrine ilişkin belirsizlikler küresel finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açmaktadır. Kurul, küresel enflasyon baskılarının para politikalarında ve dolayısıyla küresel finansal piyasalarda veri duyarlılığını artırdığı ve buna bağlı oynaklıkların görülebileceği yönündeki görüşünü korumuştur.

10.    İçinde bulunduğumuz PPK döneminde gelişmekte olan ülkelerden portföy çıkışları hisse senedi piyasaları kaynaklı olmuş, borçlanma senedi piyasalarına ise sınırlı girişler gözlenmiştir. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyri gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri canlı tutmaktadır.

11.    Üretici enflasyonu, uluslararası emtia fiyatlarının gecikmeli etkileri, tedarik zincirlerinde devam eden sorunlar ve yurt içinde enerji fiyatlarında yapılan düzenlemeler neticesinde Temmuz ayında da yükseliş eğilimini sürdürmüştür. Bu dönemde enerji, ağaç ve mantar ürünleri, imalat sanayine temel girdi sağlayan sektörlerden ana metal sektörü ile inşaat sektörü ile bağlantılı metalik olmayan mineral maddelerde üretici fiyatlarındaki artışlar öne çıkmıştır. Küresel ölçekte bakıldığında da, üretici fiyatlarının ulaştığı seviyelerin tüketici fiyatları üzerinde baskı oluşturmaya devam etmekte olduğu izlenmektedir.

12.    Ticari krediler ılımlı bir seyir izlemektedir. Son dönemde açılma ve ertelenmiş talebe bağlı olarak artış gösteren bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için alınan makroihtiyati tedbirlerin yeterliliği izlenmektedir. Kurul, bireysel kredilerin daha ılımlı bir büyüme sergilemesinin, enflasyon görünümü ve dış denge üzerindeki riskleri sınırlamak için önemli olduğuna dair yaptığı vurguyu korumuştur. Bu çerçevede, kredilerin seyri ve kompozisyonu makroekonomik istikrar açısından yakından takip edilmektedir.

13.    İkinci çeyrekte yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmiştir. Haziran ayında sanayi üretim endeksi aylık bazda yüzde 2,3, yıllık bazda ise yüzde 23,7 oranında artmıştır. Böylelikle, üretim ikinci çeyrekte ilk çeyreğe göre yüzde 1,6 oranında artarak gücünü korumuştur. Ciro ve perakende satış hacmi endeksleri de Haziran ayında açılma etkisiyle kuvvetli artış kaydetmiştir. Bununla birlikte, imalat sanayi yurt içi reel ciro endeksi ve perakende satışlar ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre gerilemiştir.

14.    Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin üçüncü çeyrekte dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Yüksek frekanslı veriler, hareketliliğin artmasıyla, salgından en çok etkilenen hizmet kalemlerinde hızlı bir toparlanma olduğunu göstermektedir. Nitekim kartla yapılan harcamalara ilişkin haftalık verilere göre, kısıtlamalardan daha çok etkilenen hizmet sektörleri ile perakende ticarete konu olan kalemlerde artış oranları daha yüksek gerçekleşmiştir. Güven endeksleri açılmayla birlikte Haziran ve Temmuz aylarında genele yayılan artışlar gösterirken, bu toparlanmada hizmetler sektörü öne çıkmıştır. Aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanması salgından olumsuz etkilenen hizmetler ve turizm sektörlerinin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır.

15.    Haziran ayında tarım dışı istihdamda gözlenen sektörler geneline yayılan artış ve katılım oranındaki düşüşle birlikte toplam ve tarım dışı işsizlik oranları bir önceki aya göre 2,5 ve 2,7 puan azalarak sırasıyla yüzde 10,6 ve yüzde 12,3 olarak gerçekleşmiştir. Yüksek frekanslı veriler, açılmanın etkisiyle birlikte işgücü piyasasında toparlanmaya işaret etmektedir. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde hizmetler sektöründe istihdam artışları görülebileceği değerlendirilmektedir. Ancak işgücüne katılım oranlarındaki artış, istihdam artışlarının işsizlik oranlarına yansımasını sınırlayabilecektir.

16.    Olumlu dış talep koşulları ve uygulanmakta olan sıkı para politikası cari işlemler dengesini pozitif etkilemektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesi beklenmektedir. Cari işlemler dengesinde görülen iyileşme eğilimi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir. Kurul ayrıca, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürekliliği ve finansal istikrar açısından cari işlemler dengesindeki seyrin önemine yaptığı vurguyu yinelemiştir.

Para Politikası

17.    Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü riskler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir. Bu doğrultuda politika duruşu, enflasyon gelişmeleri ve enflasyon beklentileri dikkate alınarak dezenflasyon sürecini en kısa sürede tesis edecek ve orta vadeli hedeflere ulaşıncaya kadar bunun sürekliliğini sağlayacak bir sıkılık düzeyinde belirlenmeye devam edilecektir.

18.    Son dönemde ithalat fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışların yanı sıra, talep koşulları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları, açılmanın etkisiyle yaz aylarında enflasyonda görülebilecek oynaklıklar ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Uluslararası tarımsal emtia ve gıda fiyatlarındaki yüksek seviyelere ilave olarak, bazı ürünlerde iklim koşulları kaynaklı arz yönlü etkilerin açılma etkileriyle birleşmesiyle Temmuz ayında gıda fiyatlarında gözlenen artış, enflasyondaki yükselişte belirleyici olmuştur. Diğer taraftan, parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri gözlenmektedir. Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir. Bu doğrultuda Kurul, politika faizinin yüzde 19 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.

19.    Enflasyonun kısa dönemde, başta emtia fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlar olmak üzere arz ve talep yönlü çeşitli unsurların etkisiyle oynak bir seyir izlemesi beklenmektedir. Enflasyonda kısa vadede görülebilecek oynaklıkların ana eğilime yansımaları para politikası duruşu açısından yakından izlenecektir. Sıkı parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir.

20.    TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir.

21.    Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

22.    Kredi piyasası ve iktisadi faaliyete ilişkin göstergelerin yanı sıra döviz kuru oynaklığı ve ithalat fiyatlarındaki gelişmeler doğrultusunda enflasyon üzerindeki talep ve maliyet yönlü etkiler önemini korumaktadır. Uygulanmakta olan sıkı para politikası, krediler ve iç talebi sınırlayarak bir yandan talep yönlü unsurları kontrol altına alırken, diğer yandan da cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi desteklemektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülkelerdeki para politikası ile küresel risk iştahına ilişkin görünüm, gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımları üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Kurul, para politikasında fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten bir yaklaşım sergilemeyi sürdürecektir.

23.    Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimine ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesini yinelemiştir.

24.    Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.


Kaynak: TCMB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/temmuz-ayinda-tuketici-fiyatlari-180-oraninda-artti-yillik-enflasyon-142-puan-yukselisle-%1895-olarak-gerceklesti/feed/ 0
Haziran ayında tüketici fiyatları %1,94 oranında arttı, yıllık enflasyon 0,94 puan yükselişle %17,53 olarak gerçekleşti https://www.muhasebenews.com/haziran-ayinda-tuketici-fiyatlari-194-oraninda-artti-yillik-enflasyon-094-puan-yukselisle-%1753-olarak-gerceklesti/ https://www.muhasebenews.com/haziran-ayinda-tuketici-fiyatlari-194-oraninda-artti-yillik-enflasyon-094-puan-yukselisle-%1753-olarak-gerceklesti/#respond Mon, 26 Jul 2021 09:00:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112748 Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti

Enflasyon Gelişmeleri

1.    Haziran ayında tüketici fiyatları yüzde 1,94 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,94 puan yükselişle yüzde 17,53 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyon gıda ve temel mal gruplarında artarken, enerji ve hizmet gruplarında gerilemiştir. Faaliyeti kesintiye uğramış olan bazı sektörlerde normalleşme adımlarıyla birlikte fiyat artışları gözlenmiştir. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları ve eğilimleri yükselmiştir.

2.    Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları Haziran ayında yüzde 0,88 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 2,95 puan artışla yüzde 19,99 olmuştur. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 4,09 puan artışla yüzde 18,70’e, işlenmiş gıdada ise 1,71 puan artışla yüzde 21,20’ye yükselmiştir. İşlenmemiş gıdada yıllık enflasyon taze meyve ve sebze grubunda yatay seyrederken, kırmızı ve beyaz etin sürüklediği diğer işlenmemiş gıdada önemli ölçüde artmıştır. İşlenmiş gıdada ekmek ve tahıllar, işlenmiş et ürünleri, katı ve sıvı yağlar ile alkolsüz içecek kalemlerindeki fiyat artışları öne çıkmıştır. Haziran ayında kırmızı et fiyat artışı ve bunun işlenmiş et ürünleri fiyatlarına yansımaları dikkat çekmiştir.

3.    Enerji fiyatları Haziran ayında yüzde 2,24 oranında artarken, grup yıllık enflasyonu 0,43 puan düşüşle yüzde 17,28’e gerilemiştir. Akaryakıt fiyatları, Mayıs ayındaki ÖTV artışının sarkan etkileriyle, yüzde 6,33 oranında yükselerek enerji grubu fiyatlarını yukarıya çekmiştir. Mayıs ayında yapılan uyarlamaya karşın, eşel mobil sistemi akaryakıt fiyatlarında olası fiyat artışlarının önüne geçmektedir. Diğer yandan, Temmuz ayında elektrik ve doğalgaz tarifeleri yükseltilirken, LPG’de de fiyat artışı gerçekleşmiştir.

4.    Temel mal yıllık enflasyonu Haziran ayında 1,08 puan yükselişle yüzde 21,92’ye ulaşmıştır. Yıllık enflasyon diğer temel mallarda daha belirgin olmak üzere tüm alt gruplarda artmıştır. Dayanıklı tüketim malı fiyatları yüzde 2,98 oranında yükselirken, grup yıllık enflasyonu 0,12 puan artışla yüzde 30,86 olmuştur. Bu görünümde beyaz eşya ve mobilya sektörleri öne çıkarken, diğer elektrikli ve elektriksiz aletler ile otomobil kalemlerinde de artışlar kaydedilmiştir. Dayanıklı mal ve diğer temel mallarda kur gelişmelerinin yanı sıra emtia fiyat artışlarının ve tedarik zincirlerindeki aksaklıkların etkileri hissedilmiştir. Öte yandan, Haziran aylarında indirim sezonuna geçişle fiyatları gerileyen giyim ve ayakkabı grubunda normalleşme adımlarıyla birlikte bu dönemde aylık bazda artış kaydedilmiştir. Giyim ve ayakkabıda yıllık enflasyon 1,30 puan artışla yüzde 6,86’ya yükselmesine rağmen, ulaşılan seviyenin düşük olmasıyla giyim grubu temel mal enflasyonunu sınırlamaya devam etmiştir.

5.    Hizmet fiyatları Haziran ayında yüzde 1,94 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu ise 0,16 puan azalarak yüzde 13,46 olmuştur. Grup enflasyonunun seyrinde gerek bu yıl gerekse geçen yıl atılan normalleşme adımlarının etkileri gözlenmiştir. Yıllık enflasyon lokanta-otel, diğer hizmetler ve kirada artarken, ulaştırma ve haberleşme hizmetlerinde düşüş sergilemiştir. Lokanta-otel alt grubunda hem dışarıda yenen yemek hem de konaklama kalemlerinde yüksek fiyat artışları gözlenmiş, bu grupta yıllık enflasyon 1,13 puan artışla yüzde 18,86’ya ulaşmıştır. Diğer hizmetler alt grubu yıllık enflasyonundaki artışta, açılmayla birlikte yüksek fiyat artışları sergileyen eğlence ve kültür hizmetlerinin yanı sıra bakım ve onarım hizmetleri öne çıkmıştır. Haziran ayında, getirilen kapasite kısıtları nedeniyle karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı kaynaklı olarak ulaştırma hizmetlerinde fiyat artışları gerçekleşmiş, ancak bu grupta yıllık enflasyon baz etkisiyle gerilemiştir.

6.    Piyasa Katılımcıları Anketi’nden elde edilen enflasyon beklentileri Temmuz ayında yukarı yönlü güncellenmiştir. Cari yıl sonu enflasyon beklentisi 1,18 puan artışla yüzde 15,64’e, gelecek on iki aya ilişkin enflasyon beklentisi 0,50 puan artışla yüzde 12,62’ye, gelecek yirmi dört ay beklentisi ise 0,27 puan artışla yüzde 10,43’e yükselmiştir.

Enflasyonu Etkileyen Unsurlar ve Riskler

7.    Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya genelinde aşılamanın hızlanması küresel ekonomide toparlanma sürecini desteklemektedir. Normalleşme adımları ile birlikte, hizmetler ve sanayi faaliyeti arasındaki ayrışma kapanmaya başlamıştır. Bununla birlikte aşılama programlarında ilerleme kaydeden ekonomiler kısıtlamaları hafifleterek iktisadi faaliyette daha güçlü bir performans sergilemektedir. Diğer taraftan son dönemde bazı virüs varyantlarının tekrar vaka artışlarına yol açması salgın hastalığın seyrine ilişkin belirsizlikleri canlı tutmaktadır.

8.    Küresel talepteki hızlı toparlanma, emtia fiyatlarındaki artış eğilimi, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Yükselen küresel enflasyon ve enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır. Bir önceki PPK döneminden bugüne, bazı gelişmiş ülkelerde aylık ve yıllık enflasyon beklentilerin üzerinde artmıştır. Politika faizlerinin tarihsel ortalamaların oldukça altında seyrettiği gelişmekte olan ülkelerde normalleşme sürecinin başladığı ve bazı merkez bankalarının faiz artırımına gittiği görülmektedir. Bu görünüm, bir önceki PPK dönemine göre küresel finansal koşullarda artan belirsizliklere ve bir miktar sıkılaşmaya işaret etmektedir. Küresel risk iştahındaki dalgalı seyir ve uzun vadeli tahvil faizlerinin seyrine ilişkin belirsizlikler küresel finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açmaktadır. Kurul, küresel enflasyon baskılarının para politikalarında ve dolayısıyla küresel finansal piyasalarda veri duyarlılığını artırdığı ve buna bağlı oynaklıkların görülebileceği yönündeki görüşünü korumuştur.

9.    Gelişmekte olan ülkelere portföy girişleri bu PPK döneminde azalarak da olsa, borçlanma senedi kaynaklı olarak, sürmüştür. Bununla birlikte, gelişmiş ülkelerde uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyri gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri canlı tutmaktadır.

10.    Üretici fiyatları, döviz kuru gelişmelerinin yanı sıra uluslararası emtia fiyatları ve tedarik zincirlerindeki sorunlara bağlı olarak, Haziran ayında da yükselmiştir. Üretici fiyatlarındaki yükseliş ve bu yükselişlerin tüketici fiyatları üzerinde yarattığı baskının, gelişmiş ülkeler dâhil olmak üzere, küresel ölçekte belirginleştiği izlenmektedir. Diğer yandan, enerji dışı emtia fiyatlarındaki artış eğiliminin Haziran ayından itibaren sınırlı da olsa yerini gerilemeye bıraktığı gözlenmektedir.

11.    Ticari krediler ılımlı bir seyir izlemektedir. Son dönemde açılma ve ertelenmiş talebe bağlı olarak artış gösteren bireysel kredi kullanımında ise, alınan makroihtiyati tedbirlerin etkileri izlenecektir. Kurul, bireysel kredilerin daha ılımlı bir büyüme sergilemesinin, enflasyon görünümü ve dış denge üzerindeki riskleri sınırlamak için önemli olduğuna dair yaptığı vurguyu korumuştur. Bu çerçevede, kredilerin seyri ve kompozisyonu makroekonomik istikrar açısından yakından takip edilmektedir.

12.    Yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmektedir. İkinci çeyrekte, salgın kısıtlamalarına ve finansal koşullardaki sıkılaşmaya bağlı olarak iç talep bir miktar ivme kaybederken, dış talep gücünü korumaktadır. Sanayi üretimi Nisan-Mayıs ayları ortalaması itibarıyla bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,4 oranında artmıştır. Sanayi ciro endeksleri, söz konusu ivme kaybının, salgın tedbirlerine de bağlı olarak, yurt içi talep kaynaklı olduğuna dış talebin ise sanayi üretimini desteklediğine işaret etmektedir. Bu dönemde perakende satış hacmi de kısıtlamalar kaynaklı düşüş kaydetmiştir.

13.    Yüksek frekanslı veriler, aşılamadaki hızlanma ve salgın tedbirlerinin gevşetilmesi ile birlikte hareketliliğin tedbir döneminin öncesini hızlı bir şekilde aşmasıyla iktisadi faaliyetin tekrar güçlendiğine işaret etmektedir. Nitekim kartla yapılan harcamalara ilişkin haftalık verilere göre, kısıtlamalardan daha çok etkilenen hizmet sektörleri ile perakende ticarete konu olan kalemlerde artış oranları daha yüksek gerçekleşmiştir. Aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanması salgından olumsuz etkilenen hizmetler ve turizm sektörlerinin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır.

14.    Kısıtlamaların iktisadi faaliyet üzerindeki etkisi işgücü piyasasına da yansımıştır. Nisan ve Mayıs aylarının ortalaması dikkate alındığında toplam işsizlik oranı bir önceki çeyreğe kıyasla 0,5 puan artarak yüzde 13,5, tarım dışı işsizlik oranı ise 0,7 puan artışla yüzde 15,6 olarak gerçekleşmiştir. Yüksek frekanslı veriler, kısıtlamaların gevşetilmesiyle birlikte iş imkânlarında hızlı bir toparlanmaya işaret etmektedir. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde hizmetler sektöründe istihdam artışları görülebileceği değerlendirilmektedir. Ancak işgücüne katılım oranlarındaki artış, istihdam artışlarının işsizlik oranlarına yansımasını sınırlayabilecektir.

15.    Olumlu dış talep koşulları ve uygulanmakta olan sıkı para politikası cari işlemler dengesini pozitif etkilemektedir. Cari işlemler dengesi Mayıs ayında 3,1 milyar dolar açık vermiş ve yıllık açık önceki aya göre 0,9 milyar dolar azalarak 31,9 milyar dolar olmuştur. Haziran ayı geçici dış ticaret verilerine göre mevsimsellikten arındırılmış olarak altın hariç ihracat ve ithalat aylık bazda artış kaydetmiştir. Emtia fiyatlarındaki yükselişe karşın ihracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesi beklenmektedir. Kurul, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürekliliği ve finansal istikrar açısından cari işlemler dengesindeki seyrin önemine yaptığı vurguyu korumuştur.

Para Politikası

16.    Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü riskler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir. Bu doğrultuda politika duruşu, enflasyon gelişmeleri ve enflasyon beklentileri dikkate alınarak dezenflasyon sürecini en kısa sürede tesis edecek ve orta vadeli hedeflere ulaşıncaya kadar bunun sürekliliğini sağlayacak bir sıkılık düzeyinde belirlenmeye devam edilecektir.

17.    Son dönemde ithalat fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışların yanı sıra, talep koşulları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları, açılmanın etkisiyle yaz aylarında enflasyonda görülebilecek oynaklıklar ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Diğer taraftan, parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri gözlenmektedir. Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir. Bu doğrultuda Kurul, politika faizinin yüzde 19 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.

18.    Enflasyonun kısa dönemde, başta emtia fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlar olmak üzere arz ve talep yönlü çeşitli unsurların etkisiyle oynak bir seyir izlemesi beklenmektedir. Enflasyonda kısa vadede görülebilecek oynaklıkların ana eğilime yansımaları para politikası duruşu açısından yakından izlenecektir. Sıkı parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir.

19.    TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir.

20.    Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

21.    Kredi piyasası ve iktisadi faaliyete ilişkin göstergelerin yanı sıra döviz kuru oynaklığı ve ithalat fiyatlarındaki gelişmeler doğrultusunda enflasyon üzerindeki talep ve maliyet yönlü etkiler önemini korumaktadır. Uygulanmakta olan sıkı para politikası, krediler ve iç talebi sınırlayarak bir yandan talep yönlü unsurları kontrol altına alırken, diğer yandan da cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi desteklemektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülkelerdeki para politikası ile küresel risk iştahına ilişkin görünüm, gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımları üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Kurul, para politikasında fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten bir yaklaşım sergilemeyi sürdürecektir.

22.    Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimine ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesini yinelemiştir.

23.    Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.


Kaynak: TCMB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/haziran-ayinda-tuketici-fiyatlari-194-oraninda-artti-yillik-enflasyon-094-puan-yukselisle-%1753-olarak-gerceklesti/feed/ 0
Temel mal yıllık enflasyonu Nisan ayında %23,13 oldu https://www.muhasebenews.com/temel-mal-yillik-enflasyonu-nisan-ayinda-%2313-oldu/ https://www.muhasebenews.com/temel-mal-yillik-enflasyonu-nisan-ayinda-%2313-oldu/#respond Wed, 12 May 2021 07:00:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=109114 Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti

Enflasyon Gelişmeleri

1.    Nisan ayında tüketici fiyatları yüzde 1,68 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 0,95 puan artışla yüzde 17,14 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyon enerji, temel mal ve hizmet gruplarında yükselirken, gıda grubunda düşmüştür. Bu dönemde emtia fiyatlarındaki yükseliş eğilimi sürmüş, enflasyon üzerinde yakın dönemdeki döviz kuru gelişmelerinin yansımaları izlenmiştir. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları artarken, eğilimleri bir miktar iyileşmekle birlikte yüksek seviyelerini korumuştur.

2.    Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları Nisan ayında yüzde 2,13 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 0,46 puan düşüşle yüzde 16,98 olmuştur. Yıllık enflasyon, işlenmemiş gıdada 0,31 puan düşüşle yüzde 14,67’ye, işlenmiş gıdada ise 0,51 puan düşüşle yüzde 19,36’ya gerilemiştir. İşlenmemiş gıda grubunda mevsimsellikten arındırılmış veriler, fiyatların taze meyve ve sebze kaynaklı olarak arttığına işaret etmiş, bu gelişmede sezon geçişine bağlı olarak sebze fiyatlarındaki güçlü artış belirleyici olmuştur. Kırmızı ve beyaz et kalemleri olumsuz ayrışmasına rağmen diğer işlenmemiş gıdada fiyat artışları daha ılımlı gerçekleşmiş, bu gruptaki yüksek baz işlenmemiş gıda yıllık enflasyonunu aşağıya çeken temel unsur olmuştur. İşlenmiş gıda fiyatları aylık yüzde 0,97 oranında artarken, uluslararası fiyatlar katı-sıvı yağlarda etkisini sürdürmüştür. Nisan ayı ile birlikte yeniden yükseliş eğilimine giren uluslararası tarımsal emtia fiyatlarının gıda enflasyonu üzerinde etkili olmaya devam edeceği değerlendirilmektedir.

3.    Enerji fiyatları Nisan ayında yüzde 0,10 oranında artış ile yataya yakın bir seyir izlerken, grup yıllık enflasyonu 6,01 puan yükselişle yüzde 18,44’e ulaşmıştır. Nisan ayında tüpgaz ve doğalgaz fiyatları yüzde 1,64 ve 1,07 oranlarında artarken, akaryakıt fiyatları yüzde 0,78 oranında gerilemiştir. Uluslararası ham petrol fiyatlarının görece yatay seyrettiği bu dönemde, eşel mobil sistemi ve bu sistemin etkinliğini arttıran tavan fiyat uygulamasıyla akaryakıt fiyatları gerilemiştir. Ancak, geçtiğimiz yıl salgın hastalığın beraberinde getirdiği düşük baz nedeniyle enerji grubu yıllık enflasyonu Nisan ayında belirgin şekilde yükselmiştir.

4.    Temel mal yıllık enflasyonu Nisan ayında yüzde 23,13 olmuştur. Yıllık enflasyon dayanıklı mallarda gerilerken, giyim ve ayakkabı ile diğer temel mallarda yükselmiştir. Dayanıklı mal fiyatlarında döviz kuruna bağlı artışlar gözlenirken, otomobil fiyatları bu gelişmede öne çıkmış, mobilya fiyatlarındaki gerileme ise sınırlayıcı rol oynamıştır. Giyim ve ayakkabı grubunda fiyatlar yılbaşından bu yana sergilediği yüksek artış eğilimini sürdürmüş, yeni sezona geçişle birlikte yıllık enflasyon Nisan ayında 3,63 puan artarak yüzde 10,96’ya yükselmiştir. Diğer temel mallar grubunda döviz kuru yansımaları gözlenmiş, grup yıllık enflasyonu 2,01 puan artarak yüzde 18,81’e ulaşmıştır.

5.    Hizmet fiyatları Nisan ayında yüzde 0,72 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 0,56 puan artarak yüzde 13,12 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyondaki yükseliş, lokanta-otel ve diğer hizmetler gruplarında daha belirgin olurken, diğer alt gruplarda daha sınırlı artışlar gözlenmiştir. Lokanta-otel yıllık enflasyonu, geçtiğimiz yıldaki kapanma kaynaklı düşük bazın da etkisiyle önemli ölçüde yükselirken, aylık bazda da gerek yemek gerekse konaklama hizmetlerindeki fiyat artışları dikkat çekmiştir. Diğer hizmetler grubu fiyatlarındaki yükselişte kişisel ulaştırma araçlarının bakım onarımı ve dişçilik ücreti gibi kura duyarlılığı yüksek olan kalemlerin yanı sıra eğitim hizmetleri öne çıkmıştır. Özel ilk ve orta öğretim okul ücretlerindeki artışta geçmiş enflasyona endeksleme davranışı yanında geçici KDV indirimlerinin sona ermesi belirleyici olmuştur. Kurul, Mayıs ayındaki kapanma ve takip eden dönemdeki olası açılmaya bağlı olarak hizmet enflasyonunda geçici bir dalgalanma gözlenebileceğini not etmiştir.

6.    Enflasyon beklentileri Mayıs ayında artışını sürdürmüştür. Cari yılsonu enflasyon beklentisi 0,69 puan artışla yüzde 13,81 seviyesinde oluşurken, gelecek on iki aya ilişkin beklenti 0,55 puan artışla yüzde 11,81’e, gelecek yirmi dört ay beklentisi ise 0,44 puan artışla yüzde 9,99’a yükselmiştir.

Enflasyonu Etkileyen Unsurlar ve Riskler

7.    Salgına bağlı olarak 2020 yılında sert daralan küresel ekonomi, destekleyici politikalar ve aşılama sürecindeki olumlu gelişmelerin etkisiyle toparlanmaya devam etmektedir. Bu iyileşme sürecinde, özellikle imalât sanayi faaliyeti ve küresel ticaretteki ivmelenme belirleyici olmaktadır. Ancak, devam eden aşılama çalışmalarına karşın salgın hastalığın seyrine ilişkin belirsizliklerin sürmesi küresel ekonomiye ilişkin riskleri canlı tutmaktadır.

8.    Son dönemde emtia fiyatlarında yeniden artış gözlenmektedir. Buna ilaveten, gelişmiş ülkelerde büyüme beklentilerindeki iyileşmeye paralel olarak yükselen küresel enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır. Politika faizlerinin tarihsel ortalamaların oldukça altında seyrettiği gelişmekte olan ülkelerde normalleşme sürecinin başladığı görülmektedir. Uzun vadeli tahvil faizleri gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizliklere ve küresel finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açmaktadır. Kurul, küresel enflasyon baskılarının para politikalarında mevcut öngörülerden daha erken bir sıkılaşmaya neden olabileceğine işaret etmiş; küresel finansal piyasalarda veri duyarlılığının ve buna bağlı oynaklıkların artacağı bir döneme girildiği yönündeki görüşünü korumuştur.

9.    Gelişmekte olan ülkelerin portföy piyasalarına girişler bir önceki PPK toplantısından sonraki dönemde, hem borçlanma senedi piyasalarında hem de hisse senedi piyasalarında ılımlı seyretmiştir. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına yönelik riskleri canlı tutmaktadır.

10.    Emtia fiyatları ve döviz kuru gelişmelerine bağlı olarak üretici fiyatları Nisan ayında da sektörler geneline yayılan yüksek oranlı bir artış kaydetmiştir. Tedarik zincirlerindeki aksaklıklara bağlı arz kısıtları da üretici enflasyonunu olumsuz etkilemeye devam etmektedir.

11.    Ticari kredilerin yanı sıra bireysel kredilerde de daha ılımlı bir seyir gözlenmektedir. Kurul, toplam talepte bir miktar yavaşlama görülmekle birlikte, talep ve maliyet yönlü enflasyonist etkilerin devam ettiği değerlendirmesinde bulunmuştur.

12.    Salgının sınırlayıcı etkilerine rağmen, yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmektedir. İmalât sanayi faaliyeti kuvvetli bir ivme sergilemektedir. Nisan ayında mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranı 0,6 puan artarak yüzde 76,2’ye ulaşmış ve salgın öncesi seviyelerine oldukça yaklaşmıştır. Salgın kısıtlamalarına bağlı olarak iç talep bir miktar ivme kaybederken, dış talep gücünü korumaktadır. Nisan ayı PMI verileri, ihracat siparişlerinde artışın sürdüğüne, iç piyasa siparişlerinde ise kısmi bir yavaşlamaya işaret etmiştir.

13.    Salgın kısıtlamalarından olumsuz etkilenen hizmet sektörlerindeki zayıf seyir sürmektedir. Kartla yapılan harcamalara ilişkin haftalık veriler, hizmet sektörlerinde faaliyetin Mart ayında toparlandıktan sonra, Nisan ayının ikinci yarısı ile birlikte yeniden sıkılaştırılan salgın tedbirlerinin etkisiyle zayıfladığını göstermektedir. Kurul, 29 Nisan-17 Mayıs 2021 dönemi için açıklanan ilave salgın kısıtlamalarının iktisadi faaliyeti yavaşlatmaya devam edeceğini, ancak bu yavaşlamanın geçtiğimiz yıldaki kapanma dönemine kıyasla daha sınırlı olacağını değerlendirmiştir. Bununla birlikte salgının gidişatı ve aşılama sürecine bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerinde her iki yönde riskler bulunmaktadır.

14.    Şubat ayında tarım dışı istihdam yatay seyretmiş ve katılım oranındaki artışla toplam ve tarım dışı işsizlik oranları 0,7 puan yükselerek sırasıyla yüzde 13,4 ve yüzde 15,3 olarak gerçekleşmiştir. Yüksek frekanslı işgücü piyasası verileri, salgın kısıtlamalarının sıkılaştırılması ile birlikte işgücü piyasasındaki iyileşme eğiliminin durakladığına, kısıtlamalardan doğrudan etkilenen ve uzaktan çalışma imkânı daha sınırlı olan sektörlerde iş imkânlarının görece zayıf seyrettiğine işaret etmektedir. İmalat sanayiinde ise istihdam eğilimi gücünü korumaktadır.

15.    Emtia fiyatlarındaki yükselişe karşın, ihracattaki güçlü artış eğilimi, altın ithalatındaki belirgin gerileme ve finansal koşullardaki sıkılaşmanın etkisiyle kredilerde gözlenen yavaşlama cari işlemler dengesinde öngörülen iyileşmeyi desteklemektedir. Geçici veriler, Nisan ayında altın hariç ihracatın aylık bazda artışını sürdürdüğüne, altın hariç ithalatın ise emtia fiyatlarındaki artışa rağmen gerilediğine işaret etmektedir. Altın ithalatının, Ocak ayının ikinci yarısından itibaren kademeli olarak yavaşlayarak Nisan ayında tarihsel ortalamasının belirgin olarak altına inmesi dış ticaret dengesini olumlu etkilemiştir. Önümüzdeki dönemde finansal koşullardaki sıkılaşmanın yurt içi talep ve ithalat üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin belirginleşmesiyle dış dengedeki iyileşmenin sürmesi beklenmektedir. Kurul, başta otomotiv olmak üzere bazı sektörlerde yaşanan tedarik sıkıntılarının cari işlemler dengesi üzerinde aşağı yönlü risk unsuru olabileceğine ilişkin değerlendirmesini yinelemiştir. Kurul, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürekliliği ve finansal istikrar açısından cari işlemler dengesindeki seyrin önemine yaptığı vurguyu korumuştur.

Para Politikası

16.    Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü riskler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir. Bu doğrultuda politika duruşu, enflasyon gelişmeleri ve enflasyon beklentileri dikkate alınarak dezenflasyon sürecini en kısa sürede tesis edecek ve orta vadeli hedeflere ulaşıncaya kadar bunun sürekliliğini sağlayacak bir sıkılık düzeyinde belirlenmeye devam edilecektir.

17.    Talep ve maliyet unsurları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri gözlenmeye başlamıştır. Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut duruş sürdürülecektir. Bu doğrultuda Kurul, politika faizini yüzde 19 düzeyinde sabit tutarak sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir.

18.    Sıkı parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir.

19.    TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir.

20.    Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikâmesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

21.    Kredi piyasası ve iktisadi faaliyete ilişkin göstergelerin yanı sıra döviz kuru oynaklığı ve ithalat fiyatlarındaki gelişmeler doğrultusunda enflasyon üzerindeki talep ve maliyet yönlü etkiler önemini korumaktadır. Ticari kredilerin yanı sıra bireysel kredilerde de daha ılımlı bir seyir gözlenmekle birlikte, bu gelişmenin kalıcılığı makroekonomik istikrar açısından yakından takip edilmektedir. Yurt içi talep, uluslararası fiyatlar ve küresel risk iştahına ilişkin görünüm, ödemeler dengesine yönelik dış finansman ihtiyacı kaynaklı riskleri canlı tutmaktadır. Kurul, para politikasında fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten bir yaklaşım sergilemeyi sürdürecektir.

22.    Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimine ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesini yinelemiştir.

23.    Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/temel-mal-yillik-enflasyonu-nisan-ayinda-%2313-oldu/feed/ 0
Mart ayında tüketici fiyatları %1,08 oranında yükseldi, yıllık enflasyon 0,58 puan artışla %16,19 olarak gerçekleşti https://www.muhasebenews.com/mart-ayinda-tuketici-fiyatlari-108-oraninda-yukseldi-yillik-enflasyon-058-puan-artisla-%1619-olarak-gerceklesti/ https://www.muhasebenews.com/mart-ayinda-tuketici-fiyatlari-108-oraninda-yukseldi-yillik-enflasyon-058-puan-artisla-%1619-olarak-gerceklesti/#respond Mon, 26 Apr 2021 09:00:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=108279 Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti

Enflasyon Gelişmeleri

1.    Mart ayında tüketici fiyatları yüzde 1,08 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 0,58 puan artışla yüzde 16,19 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyon enerji, hizmet ve temel mal gruplarında yükselirken, gıda grubunda gerilemiştir. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları artmış, eğilimleri bir miktar gerilemekle birlikte yüksek seviyelerini korumuştur.

2.    Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları Mart ayında yüzde 1,13 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 0,96 puan düşüşle yüzde 17,44 olmuştur. Yıllık enflasyonu yüzde 14,98’e gerileyen işlenmemiş gıda bu gelişmede belirleyici olurken, işlenmiş gıdada yıllık enflasyon sınırlı bir şekilde artarak yüzde 19,87’ye yükselmiştir. İşlenmemiş gıda yıllık enflasyonundaki düşüşte, son dönemde olumlu bir seyir izleyen taze meyve-sebze fiyatları öne çıkmıştır. Mevsimsellikten arındırılmış veriler, meyve ve sebze fiyatlarının Mart ayında gerilediğine, diğer işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artışın ise yavaşladığına işaret etmektedir. İşlenmiş gıda fiyatları ise Ocak ve Şubat aylarındaki güçlü artışların ardından, Mart ayında bir miktar yavaşlayarak yükselişini sürdürmüştür. Uluslararası yağ fiyatlarındaki yükseliş eğilimi sürmüş, yurt içi katı-sıvı yağ fiyatlarındaki artışlar hız kesmekle beraber devam etmiştir. Uzun bir süredir artış eğiliminde olan uluslararası tarımsal emtia fiyatlarında son dönemde daha ılımlı bir görünüm izlenmektedir. Öncü göstergeler, gıda yıllık enflasyonunun Nisan ayının ilk yarısında da gerilediğine işaret etmektedir.

3.    Enerji fiyatları Mart ayında yüzde 0,09 ile belirgin bir değişim göstermemiş, ancak grup yıllık enflasyonu baz etkisiyle 3,61 puan yükselerek yüzde 12,43 olarak gerçekleşmiştir. Mart ayında tüpgaz ve doğalgaz fiyatları yüzde 2,81 ve 0,93 oranlarında artarken, akaryakıt fiyatları yüzde 0,69 oranında gerilemiştir. Uluslararası ham petrol fiyatlarındaki yükseliş ve döviz kuru gelişmelerine karşın, eşel mobil sistemi ve bu sistemin etkinliğini arttıran tavan fiyat uygulamasıyla akaryakıt fiyatlarına yansımaların önüne geçilmiştir. Mevcut durumda eşel mobil uygulaması, akaryakıt fiyatlarının doğrudan ve dolaylı etkileri dikkate alındığında, önemli bir enflasyonist etkiyi bertaraf etmektedir. Enerji grubu yıllık enflasyonundaki yukarı yönlü hareketin baz etkisi nedeniyle Nisan ayında da devam edeceği öngörülmektedir.

4.    Temel mal fiyatları Mart ayında yüzde 1,39 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 0,44 puan artışla yüzde 22,14 olmuştur. Yıllık enflasyon, giyim ve ayakkabı ile diğer temel mallarda yükselirken, dayanıklı mallarda sınırlı düşüş kaydetmiştir. Diğer temel mallarda ilaç fiyatlarındaki düzenlemenin sarkan etkisinin yanı sıra döviz kuru geçişkenliğinin yüksek olduğu konuta yönelik bakım-onarım ve kişisel bakım gibi ürünlerdeki fiyat artışları öne çıkmıştır. Dayanıklı mal fiyatları, tedarik zincirlerindeki sorunlar ve uluslararası endüstriyel metal fiyatlarının etkisiyle Mart ayında sınırlı bir artış kaydetmiştir. Bu dönemde mobilya ve otomobil fiyatları yükselirken, elektrikli ve elektriksiz aletlerde fiyatların gerilemesi grup fiyatlarındaki artışı sınırlamıştır.

5.    Hizmet fiyatları Mart ayında yüzde 1,26 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 0,82 puan yükselişle yüzde 12,56 olmuştur. Yıllık enflasyon lokanta-otel, haberleşme ve diğer hizmetlerde artarken, kira ve ulaştırmada yatay bir seyir izlemiştir. Mart ayında lokanta-otel grubu fiyatlarında salgına bağlı tedbirlerin hafifletilmesine bağlı olarak yüksek artışlar gözlenmiştir. Faaliyetin durakladığı süre zarfında gerçekleşen maliyet artışları fiyatlara yansıtılırken, kapasite sınırlamaları altında artan talep de fiyatlar üzerinde baskı oluşturan bir diğer unsur olmuştur. Haberleşme hizmetleri fiyatlarının yükselmesinde, özel iletişim vergisindeki artışların sarkan etkileri belirleyici olmuştur. Diğer hizmetler içinde gruplandırılan kalemler arasında eğitim ve eğlence hizmetleri yüksek fiyat artışlarıyla olumsuz ayrışmışlardır. Eğlence hizmetleri fiyatlarındaki artışta salgın tedbirlerinin hafifletilmesinin yansımaları izlenmiştir. Eğitim hizmetleri fiyatlarındaki artışta ise özel okul ücretlerindeki geçmişe endeksleme davranışının yanı sıra geçici KDV indirimlerinin sona ermesi etkili olmuştur.

6.    TCMB Beklenti Anketi sonuçlarına göre katılımcıların enflasyon beklentileri Nisan ayında artmıştır. Cari yıl sonu enflasyon beklentisi 1,58 puan artışla yüzde 13,12 seviyesinde oluşurken, gelecek on iki aya ilişkin enflasyon beklentisi 0,79 puan artışla yüzde 11,26’ya, gelecek yirmi dört ay beklentisi ise 0,37 puan artışla yüzde 9,55’e yükselmiştir.

Enflasyonu Etkileyen Unsurlar ve Riskler

7.    Salgına bağlı olarak 2020 yılında sert daralan küresel ekonomi, destekleyici politikalar ve aşılama sürecindeki olumlu gelişmelerin etkisiyle toparlanmaya devam etmektedir. Bu iyileşme sürecinde, özellikle imalât sanayi faaliyeti ve küresel ticaretteki ivmelenme belirleyici olmaktadır. Ancak, devam eden aşılama çalışmalarına karşın salgın hastalığın seyrine ilişkin belirsizliklerin sürmesi küresel ekonomiye ilişkin riskleri canlı tutmaktadır. Bu dönemde, emtia fiyatlarındaki artış eğilimi hız kesmiştir.

8.    Gelişmiş ülkelerde büyümeye ilişkin beklentilerde gözlenen iyileşmeye paralel olarak yükselen küresel enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır. Uzun vadeli tahvil faizleri gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizliklere ve küresel finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açmaktadır. Bununla birlikte Kurul, küresel enflasyon baskılarının para politikalarında mevcut öngörülerden daha erken bir sıkılaşmaya neden olabileceğine işaret etmiş; küresel finansal piyasalarda veri duyarlılığının ve buna bağlı oynaklıkların artacağı bir döneme girildiği yönündeki görüşünü korumuştur.

9.    Gelişmekte olan ülkelerin portföy piyasalarına girişler bir önceki PPK toplantısından sonraki dönemde, borçlanma senedi piyasalarında artarak devam ederken, hisse senedi piyasalarında daha ılımlı seyretmiştir. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına yönelik riskleri canlı tutmaktadır.

10.    Döviz kuru gelişmelerinin de etkisiyle Mart ayında üretici fiyatlarında genele yayılan güçlü bir artış görülmüştür. Emtia fiyatlarında son dönemde bir miktar yavaşlama gözlenmektedir. Bununla birlikte tedarik zincirlerindeki aksaklıklardan kaynaklanan enflasyonist etkiler sürmektedir.

11.    Ticari kredilerde ılımlı bir seyir gözlenirken, finansal koşullardaki sıkılaşmaya rağmen bireysel kredi büyümesinde yükseliş eğilimi görülmektedir. Talep ve maliyet yönlü enflasyonist etkilerin devam ettiği değerlendirmesinde bulunan Kurul, Ocak Enflasyon Raporu’nda paylaşılan yıl sonu tahmin hedefi üzerindeki risklerin yukarı yönlü olduğu değerlendirmesini korumuştur.

12.    Salgının sınırlayıcı etkilerine rağmen, iç ve dış talep kaynaklı olarak yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmektedir. Sanayi üretimi Ocak-Şubat ayları ortalaması itibarıyla bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,3 oranında artmış ve salgının bu dönemdeki kısıtlayıcı etkilerine rağmen güçlü bir artış kaydederek uzun dönem eğiliminin üzerinde seyretmeye devam etmiştir. İmalat sanayi faaliyetindeki kuvvetli ivme, ara malları ve dayanıklı tüketim mallarında daha belirgin olmak üzere, sektörler itibarıyla geniş bir yayılım sergilemiştir. Öte yandan, salgın kısıtlamalarından olumsuz etkilenen hizmet sektörlerindeki zayıf seyir sürmektedir.

13.    Şubat ayında tarım dışı istihdam yatay seyretmiş ve katılım oranındaki artışla toplam ve tarım dışı işsizlik oranları 0,7 puan yükselerek sırasıyla yüzde 13,4 ve yüzde 15,3 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde hizmet ve inşaat istihdamı artarken, sanayi istihdamı gerilemiştir.

14.    İlk çeyreğe ilişkin açıklanan veriler ekonominin döngüsel durumuna ilişkin olarak iktisadi faaliyetin potansiyelin üstünde kalmaya devam ettiğine ve toplam talep koşullarının enflasyonist düzeylerdeki seyrini sürdürdüğüne işaret etmektedir. Yüksek frekanslı veriler, kredi gelişmeleri ve kontrollü normalleşmeyle birlikte iktisadi faaliyetin güçlü seyrini koruduğuna işaret etmekle birlikte önümüzdeki dönemde salgının gidişatı ve aşılama sürecine bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerinde her iki yönde riskler bulunmaktadır.

15.    İhracattaki artış ve altın ithalatındaki gerilemeye rağmen, güçlü iç talep ve emtia fiyatları cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Geçici veriler, ithalatın Mart ayında birim değer artışlarına ek olarak miktar bazında da arttığına işaret etmektedir. Ocak ayının ikinci yarısından itibaren yavaşlayan altın ithalatının son dönemde tarihsel ortalamalarının da altına inmesi, dış ticaret hadlerinin cari denge üzerindeki olumsuz etkisini sınırlamaktadır. Diğer taraftan, hem Avrupa hem de Avrupa dışına yapılan ihracat artmaktadır. Mevcut eğilimler, yıllıklandırılmış cari dengenin yılın ikinci çeyreğinden itibaren iyileşmeye başlayacağına işaret etmektedir. Kurul, bazı ticaret ortaklarında sıkılaştırılan salgın kısıtlamalarının ve başta otomotiv olmak üzere bazı sektörlerde yaşanan tedarik sıkıntılarının cari işlemler dengesi üzerinde aşağı yönlü risk unsuru olabileceğine dikkat çekmiştir. Kurul, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürekliliği ve finansal istikrar açısından cari işlemler dengesindeki seyrin önemine yaptığı vurguyu yinelemiştir.

Para Politikası

16.    Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü riskler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir. Bu doğrultuda politika duruşu, enflasyon gelişmeleri ve enflasyon beklentileri dikkate alınarak dezenflasyon sürecini en kısa sürede tesis edecek ve orta vadeli hedeflere ulaşıncaya kadar bunun sürekliliğini sağlayacak bir sıkılık düzeyinde belirlenmeye devam edilecektir.

17.    Talep ve maliyet unsurları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Mevcut parasal duruşun krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceği öngörülmektedir. Bu doğrultuda Kurul, politika faizini yüzde 19 düzeyinde sabit tutarak sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir.

18.    Sıkı parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir.

19.    TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir.

20.    Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikâmesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

21.    Kredi piyasası ve iktisadi faaliyete ilişkin göstergelerin yanı sıra döviz kuru oynaklığı ve ithalat fiyatlarındaki gelişmeler doğrultusunda enflasyon üzerindeki talep ve maliyet yönlü etkiler önemini korumaktadır. Yurt içi talep, uluslararası fiyatlar ve küresel risk iştahına ilişkin görünüm, ödemeler dengesine yönelik dış finansman ihtiyacı kaynaklı riskleri canlı tutmaktadır. Kurul, para politikasında fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten bir yaklaşım sergilemeyi sürdürecektir.

22.    Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimine ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesini yinelemiştir.

23.    Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.


Kaynak: TCMB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mart-ayinda-tuketici-fiyatlari-108-oraninda-yukseldi-yillik-enflasyon-058-puan-artisla-%1619-olarak-gerceklesti/feed/ 0
Şubat ayında tüketici fiyatları %0,91 oranında arttı ve yıllık enflasyon 0,64 puan yükselerek %15,61 oldu https://www.muhasebenews.com/subat-ayinda-tuketici-fiyatlari-091-oraninda-artti-ve-yillik-enflasyon-064-puan-yukselerek-%1561-oldu/ https://www.muhasebenews.com/subat-ayinda-tuketici-fiyatlari-091-oraninda-artti-ve-yillik-enflasyon-064-puan-yukselerek-%1561-oldu/#respond Thu, 25 Mar 2021 14:00:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=106591 Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti

Enflasyon Gelişmeleri

1. Şubat ayında tüketici fiyatları yüzde 0,91 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,64 puan yükselerek yüzde 15,61 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyondaki artış alt gruplar geneline yayılırken, en belirgin katkı temel mal ve enerji gruplarından gelmiştir. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları yükselmeye devam ederken, eğilimleri bir miktar gerilemiştir.

2. Gıda ve alkolsüz içecek fiyatları Şubat ayında yüzde 2,57 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 0,29 puan artışla yüzde 18,40 olmuştur. Bu gelişmede yıllık enflasyonu yüzde 19,72’ye yükselen işlenmiş gıda fiyatları etkili olurken, işlenmemiş gıda enflasyonu 1,07 puan azalışla yüzde 17,01’e gerilemiştir. Bu dönemde, taze meyve-sebze enflasyonu bir miktar gerilerken, diğer işlenmemiş gıda grubunda et fiyatlarındaki artışlar sürmüş, çiğ süt referans fiyatındaki ayarlamanın gecikmeli etkileri süt fiyatlarında gözlenmeye devam etmiştir. Mart ayı öncü göstergeleriyle birlikte değerlendirildiğinde, çiğ süt referans fiyatında Ocak ayında kaydedilen artışın ilk çeyrek genelinde tüketici enflasyonu üzerindeki etkisinin oldukça belirgin olduğu izlenmektedir. İşlenmiş gıda fiyatları aylık yüzde 2,27 ile hızlı artış eğilimini korumuştur. İşlenmemiş gıda grubundaki ilgili kalemlere paralel olarak, işlenmiş et ürünleri ile peynir ve diğer süt ürünleri öne çıkan kalemler olmuştur. Diğer yandan, uluslararası piyasalardaki gelişmelerin yansımasıyla, katı-sıvı yağlardaki yüksek oranlı artışlar sürmüştür. Bu gelişmelerle, taze meyve-sebze dışı gıda grubu yıllık enflasyonu yüzde 20,75’e yükselmiştir. Öncü göstergeler gıda yıllık enflasyonunun işlenmemiş gıda fiyatları öncülüğünde yavaşlayabileceği yönünde sinyal vermektedir.

3. Enerji fiyatları, Şubat ayında yüzde 0,25 oranında artmış ve grup yıllık enflasyonu yüzde 8,82 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde doğalgaz ve şebeke suyu fiyatları, sırasıyla, yüzde 0,80 ve yüzde 0,59 oranında yükselmiştir. Uluslararası ham petrol fiyatlarındaki yükselişe rağmen, Türk lirasındaki değerlenme ve eşel mobil uygulamasının aktif bir şekilde kullanılmasıyla, akaryakıt fiyatlarındaki artış yüzde 0,16 ile sınırlı kalmıştır. Petrol fiyatlarındaki yükseliş eğilimi Mart ayında da sürmüş, ancak eşel mobil sistemi bu kanaldan gelen etkileri sınırlamıştır. 17 Mart tarihli EPDK kararı uyarınca, iki ay süreyle il bazında tavan fiyat uygulamasına geçilmesiyle akaryakıt fiyatlarında düşüş gerçekleşmiştir. Eşel mobilin sınırlayıcı etkisine rağmen, önümüzdeki iki ayda enerji grubu yıllık enflasyonunun bir önceki yıldaki düşük baz nedeniyle belirgin şekilde yükseleceği not edilmiştir.

4. Temel mal fiyatları Şubat ayında yüzde 0,12 oranında gerilemiş, grup yıllık enflasyonu 1,52 puan artışla yüzde 21,70’e yükselmiştir. Yıllık enflasyon, giyim ve ayakkabı ile dayanıklı mal kalemlerinde artış sergilerken, diğer temel mallarda yatay seyretmiştir. Giyim ve ayakkabı fiyatlarında gözlenen sezon indiriminin bu yıl düşük olmasıyla grup yıllık enflasyonu belirgin bir şekilde yükselmiştir. Uluslararası emtia fiyatlarındaki yükseliş, arz yönlü kısıtlar ve güçlü iç talep kaynaklı olarak yıllık enflasyonu yüksek seyreden dayanıklı tüketim mallarında, birikimli döviz kuru etkilerinin kısmen hafiflemesiyle fiyat artışları hız kesmiştir. Diğer temel mallarda fiyatlar yüzde 0,19 oranında gerilerken, yıllık enflasyon yatay seyretmiştir. Referans fiyat uygulamasına bağlı olarak, aylık bazda yüzde 6,09 artan ilaç fiyatları bu grupta daha olumlu bir görünümün önüne geçmiştir. İlaç fiyatlarındaki artışın Mart ayına sarkan kısmının daha yüksek olacağı ve diğer temel mal enflasyonunu olumsuz etkilemeye devam edeceği öngörülmektedir. Kurul, salgına bağlı zayıf talep koşullarının sınırladığı giyim enflasyonuna yönelik yukarı yönlü risklere yaptığı vurguyu korumuştur.

5. Hizmet fiyatları Şubat ayında yüzde 1,04 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 0,22 puan artışla yüzde 11,74 olmuştur. Yıllık enflasyon, haberleşme hizmetleri ve lokanta-otelde yükselirken, kira ve diğer hizmetlerde yatay seyretmiş, ulaştırma hizmetlerinde ise gerilemiştir. Haberleşme hizmetleri yıllık enflasyonundaki artışta özel iletişim vergisindeki düzenleme belirleyici olurken, etkinin Mart ayına da sarktığı gözlenmektedir. Lokanta-otel yıllık enflasyonundaki artışta yemek hizmetleri kalemi öne çıkarken, bu gelişmede gıda fiyatları ve asgari ücret artışının etkili olduğu değerlendirilmektedir. Öte yandan, diğer hizmetler grubu fiyatları alt kalemler bazında farklı eğilimler sergilemeye devam etmiştir. Sağlık ve bakım-onarım kalemlerinde yıllık enflasyon yüksek seyrederken, paket tur, eğlence-kültür ve eğitim gibi faaliyetleri salgından olumsuz etkilenen kalemlerde ılımlı seyir sürmüştür. Bununla birlikte Kurul, öncü göstergeler ışığında, kontrollü normalleşme sürecinin bazı hizmet fiyatları üzerindeki yukarı yönlü etkisine dikkat çekmiştir. Faaliyetin kesintiye uğradığı süre boyunca biriken maliyetlere ek olarak kapasite sınırlayıcı tedbirlerin, lokanta-otel grubu başta olmak üzere, belirli sektörlerde birim maliyet kaynaklı enflasyonist etkileri not edilmiştir.

6. Enflasyon beklentileri Mart ayında yükselmiştir. Gelecek on iki aya ilişkin enflasyon beklentisi 0,11 puan artışla yüzde 10,47’ye, gelecek yirmi dört ay beklentisi ise 0,15 puan artışla yüzde 9,18’e yükselmiştir. Bu dönemde tahvil getirilerinden elde edilen enflasyon telafilerinde de artış görülmüştür. Kurul, enflasyon beklentilerindeki bu seyrin, fiyatlama davranışlarına ve orta vadeli enflasyon görünümüne yönelik riskleri artırdığının altını çizmiştir.

Enflasyonu Etkileyen Unsurlar ve Riskler

7.Genişleyici parasal ve mali politikalar ile aşılama sürecinde yaşanan olumlu gelişmelerin etkisiyle küresel büyüme görünümünde iyileşme ve uluslararası emtia fiyatlarında artış görülmektedir. Ancak, devam eden aşılama çalışmalarına karşın, aşılama süreci ve salgın hastalığın seyrine ilişkin belirsizliklerin sürmesi küresel ekonomiye ilişkin riskleri canlı tutmaktadır. Avrupa ülkelerindeki salgına bağlı kısıtlamaların, daha çok hizmetler sektörü üzerinde kısıtlayıcı etkisi belirginleşirken, imalat sanayi gücünü korumaktadır.

8. Gelişmiş ülkelerde büyümeye ilişkin beklentilerde gözlenen iyileşmeye paralel olarak yükselen küresel enflasyon beklentileri ve uzun vadeli tahvil faizleri gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizliklere ve küresel finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açmaktadır. Merkez bankalarının açıklamalarında, salgın sonrası normalleşme ile birlikte enflasyonun geçici olarak yükselebileceği yer almakla birlikte, sözlü yönlendirmeler gelişmiş ülkelerde düşük faiz ortamının uzun bir süre devam edeceğine işaret etmektedir. Bununla birlikte Kurul, küresel enflasyon baskılarının para politikalarında mevcut öngörülerden daha erken bir sıkılaşmaya neden olabileceğine; küresel finansal piyasalarda veri duyarlılığının ve buna bağlı oynaklıkların artacağı bir döneme girildiği değerlendirmesinde bulunmuştur.

9. Gelişmekte olan ülkelerin portföy piyasalarına girişler bir önceki PPK döneminden bugüne, azalmakla birlikte, sürmüştür. Bu dönemde, gelişmekte olan ülkeler genelinde borçlanma senedi piyasalarından çıkışlar olurken, hisse senedi piyasalarına girişler ise artarak devam etmiştir. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükselişin sürmesi durumunda gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımları olumsuz etkilenebilecektir.

10. Ham petrol ve endüstriyel metal fiyatları yükselmeye devam etmektedir. Eşel mobil uygulaması ham petrol fiyatları kaynaklı olumsuz etkileri sınırlamaktadır. Tarımsal emtia fiyatları bir miktar daha ılımlı seyretse de, yağlar başta olmak üzere belirli ürünlerde artış eğilimi korunmaktadır. Üretici enflasyonunun yüksek seviyesi ve tedarik zincirlerindeki sorunların devamı da ilave baskı unsuru olmaktadır. Şubat ayında Türk lirasındaki kısmi değerlenmeye rağmen petrol, kimyasal ürünler, gıda, ağaç ve mantar, metalik olmayan mineral ürünler ve kâğıt gibi girdi sağlayıcı sektörlerde yüksek oranlı üretici fiyat artışları devam etmiştir. Kurul, özellikle Ocak ayının sonlarından itibaren kredi ivmesinde gözlenen artış ile ithal maliyetlerdeki yükselişe bağlı olarak, Ocak Enflasyon Raporu’nda paylaşılan yıl sonu tahmin hedefi üzerindeki yukarı yönlü risklerin belirgin şekilde arttığı değerlendirmesinde bulunmuştur.

11. İktisadi faaliyet güçlü bir seyir izlemektedir. 2020 yılı son çeyreğinde milli gelir yıllık yüzde 5,9 oranında, çeyreklik olarak ise yüzde 1,7 oranında artış sergilemiştir. Özel tüketim talebi, mal ve hizmet kalemlerinde geniş bir yayılımla güçlü seyrini korurken, kamu tüketimi yurt içi talebi desteklemeye devam etmiştir. Yatırım harcamaları, makine-teçhizat yatırımlarındaki güçlü artışa rağmen inşaat yatırımlarındaki belirgin düşüşle birlikte büyümeyi sınırlamıştır. Kurul, inşaat hariç tutulduğunda yurt içi talebin geçmiş öngörülerle uyumlu, oldukça güçlü bir ivme sergilediğini not etmiş ve toplam talep koşullarının 2020 yılı son çeyreğinde enflasyonist düzeylerde seyrettiği değerlendirmesini korumuştur.

12. İktisadi faaliyet ilk çeyrekte de kuvvetli bir dönemlik ivme sergilemekte ve geçmiş öngörülerden daha yüksek bir düzeyde olmak üzere uzun dönemli eğiliminin üzerindeki seyrini korumaktadır. Ocak ayında sanayi üretim endeksi bir önceki aya kıyasla yüzde 1,0 oranında ve bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,3 oranında artmıştır. Ara malı ve dayanıklı tüketim malı sektörleri sanayi üretimindeki artışın sürükleyicisi olmaya devam etmiştir. Ticaret ve inşaat sektörlerinde cirolar Ocak ayında artarken, salgın kısıtlamalarından doğrudan etkilenen sektörlerdeki zayıf seyre bağlı olarak hizmetler sektörü cirosu yataya yakın bir seyir izlemiştir. Salgına bağlı kısıtlamaların hafifletilmesiyle hizmetler ve bağlantılı sektörlerde iktisadi faaliyetin artması beklenmektedir. Nitekim yüksek frekanslı veriler, kredi gelişmeleri ve kontrollü normalleşmeyle birlikte iktisadi faaliyetin güç kazandığına işaret etmektedir. Bununla birlikte, salgının seyrine ilişkin muhtemel gelişmelere bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerindeki riskler önemini korumaktadır.

13. İktisadi faaliyetteki güçlü seyir işgücü piyasasına da olumlu yansımıştır. Ocak ayında mevsimsellikten arındırılmış tarım dışı istihdam bir önceki aya göre yüzde 2,1 oranında artış kaydetmiş, toplam ve tarım dışı işsizlik oranları sırasıyla yüzde 12,2 ve 14,2 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde, istihdam hizmetler sektöründe artarken, sanayi ve inşaatta yataya yakın seyretmiştir.

14. İlk çeyreğe ilişkin açıklanan veriler iktisadi faaliyet ve ekonominin döngüsel durumuna ilişkin Ocak Enflasyon Raporu’nda ortaya konulan görünüme kıyasla daha güçlü bir seyre işaret etmektedir. Kurul, salgına bağlı kısıtlamaların sınırlayıcı etkisi de dikkate alındığında, iktisadi faaliyetteki ana eğilimin oldukça güçlü olduğu değerlendirmesinde bulunmuştur. Firma ve hanehalkı anketleri dayanıklı mallara yönelik talebin halen uzun dönem ortalamalarının üzerinde olduğuna işaret etmektedir. Bazı Kurul üyeleri, enflasyon beklentilerindeki yüksek düzeylere bağlı olarak bireysel kredi talebinin halen güçlü seyrettiği değerlendirmesini yinelemiştir.

15. Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güçlü seyreden iç talebin yanı sıra ithalat fiyatlarındaki artışlar cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Yüksek frekanslı veriler, ihracat ve ithalatta artışa işaret ederken, dış ticaret hadlerindeki gelişmelerin dış ticaret açığı üzerindeki etkisi belirginleşmektedir. Öte yandan, altın ithalatı Ocak ayı ortasından itibaren tarihsel ortalamalarına gerilemiştir. Kurul, bu eğilimin kalıcı bir iyileşmeye işaret etmesi durumunda cari denge üzerindeki dış ticaret hadleri kaynaklı risklerin sınırlanabileceği değerlendirmesinde bulunmuştur.

16. Finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte yavaşlayan kredi büyümesi son dönemde bir miktar yükseliş eğilimi sergilemiştir. Bireysel ve ticari kredilerde görülen bu eğilime karşın, gerçekleştirilen ilave parasal sıkılaştırmayla birlikte kredilerin iç talep ve ithalatı sınırlayıcı etkisinin önümüzdeki dönemde daha belirgin hale gelmesi beklenmektedir. Kurul, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürekliliği ve finansal istikrar açısından cari işlemler dengesindeki seyrin önemine bir kez daha dikkat çekmiştir.

Para Politikası

17. Kurul, para politikası kararlarının, enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde, fiyat istikrarı önceliğiyle alınacağını tekrar vurgulamıştır. Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü riskler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir.

18. İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Öte yandan, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır. Gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale geleceği beklentisi korunmakla birlikte, son dönemde kredi büyümesindeki yükseliş eğilimi ile ithal maliyetlerdeki artış, talep ve maliyet unsurlarında öngörülen kademeli iyileşmeyi geciktirmektedir.

19. Salgına bağlı genişletici politikaların bir yansıması olarak yakın dönemde ABD’de enflasyon beklentileri artmakta, bu durum, uzun vadeli tahvil getirilerinin yükselmesine neden olarak küresel risk iştahının dalgalı bir seyir izlemesine ve gelişmekte olan ülke para birimlerinin değer kaybetmesine yol açmaktadır. Sıkı parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir.

20. Kurul, söz konusu gelişmelerin enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve orta vadeli enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu yukarı yönlü riskleri dikkate alarak, önden yüklemeli ve güçlü bir ilave parasal sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir.

21. 2021 yılsonu tahmin hedefi dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu yakından izlenmeye devam edilecektir. Son dönemde kredilerdeki hızlanma eğilimi, yükselen küresel enflasyon beklentilerine bağlı olarak finansal piyasalarda artan oynaklıklar ve uluslararası emtia fiyatlarında gözlenen artışların enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu risklerin fiyatlama davranışları ve enflasyon beklentileriyle etkileşimi yakından takip edilecektir. Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır.

22. Kalıcı fiyat istikrarı ve yüzde 5 hedefine varıncaya kadar, para politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki denge, güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla sürdürülecektir. Sıkı para politikası duruşunun bu şekilde sürdürülmesinin, fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.

23. Kredi piyasası ve iktisadi faaliyete ilişkin göstergelerin yanı sıra döviz kuru oynaklığı ve ithalat fiyatlarındaki gelişmeler doğrultusunda enflasyon üzerindeki talep ve maliyet yönlü etkiler önemini korumaktadır. Yurt içi talep, uluslararası fiyatlar ve küresel risk iştahına ilişkin görünüm, ödemeler dengesine yönelik dış finansman ihtiyacı kaynaklı riskleri canlı tutmaktadır. Kurul, para politikasında fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten bir yaklaşım sergilemeyi sürdürecektir.

24. Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimine ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesini yinelemiştir.

25. TCMB karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle, enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir analiz çerçevesi benimsemektedir.

26. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır


Kaynak: TCMB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/subat-ayinda-tuketici-fiyatlari-091-oraninda-artti-ve-yillik-enflasyon-064-puan-yukselerek-%1561-oldu/feed/ 0
Ocak ayında tüketici fiyatları %1,68 oranında arttı, yıllık enflasyon 0,37 puan yükselerek %14,97 oldu https://www.muhasebenews.com/ocak-ayinda-tuketici-fiyatlari-168-oraninda-artti-yillik-enflasyon-037-puan-yukselerek-%1497-oldu/ https://www.muhasebenews.com/ocak-ayinda-tuketici-fiyatlari-168-oraninda-artti-yillik-enflasyon-037-puan-yukselerek-%1497-oldu/#respond Fri, 26 Feb 2021 08:00:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=105415 TCMB

Enflasyon Gelişmeleri

1. Ocak ayında tüketici fiyatları yüzde 1,68 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,37 puan yükselerek yüzde 14,97 olarak gerçekleşmiştir. Temel mal ve enerji grupları bu artışın ana sürükleyicisi olmuştur. Yıllık enflasyon hizmetlerde sınırlı ölçüde gerilerken, gıda grubunda taze meyve ve sebze fiyatları öncülüğünde düşmüştür. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonu ve eğilimleri yükselmiştir.

2. Gıda ve alkolsüz içecek fiyatları Ocak ayında yüzde 2,48 yükselmesine rağmen, grup yıllık enflasyonu 2,50 puan düşerek yüzde 18,11’e gerilemiştir. İşlenmiş gıda enflasyonu 2,59 puan artışla yüzde 18,11’e ulaşırken, işlenmemiş gıda enflasyonu baz etkisine de bağlı olarak 8,26 puan azalışla yüzde 18,08’e düşmüştür. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle sebze fiyatlarındaki belirgin gerileme işlenmemiş gıda fiyatlarını önemli ölçüde aşağı çekmiştir. Taze meyve ve sebze fiyatlarındaki olumlu görünümün aksine, diğer işlenmemiş gıda fiyatları hızlı artış eğilimini sürdürmüştür. Çiğ süt referans fiyatındaki düzenlemeyi takiben süt fiyatları belirgin bir şekilde (yüzde 14,52) yükselmiş, et fiyatlarındaki artış öne çıkan bir diğer gelişme olmuştur. İşlenmiş gıda fiyatları aylık yüzde 3,75 ile yüksek bir oranda artarken, peynir ve diğer süt ürünleri ile katı-sıvı yağlar öne çıkan kalemler olmuştur. Çiğ süt referans fiyatındaki artış ilgili gıda ürünlerine geniş bir yayılımla yansırken, öncü veriler bu eğilimin yavaşlayarak da olsa Şubat ayında devam ettiğine işaret etmektedir. Türk lirasındaki değer kazancına rağmen, uluslararası emtia fiyat gelişmeleri başta katı-sıvı yağlar olmak üzere işlenmiş gıda fiyatlarını olumsuz etkilemeye devam etmiştir. Bu gelişmelerle, taze meyve ve sebze dışı gıda yıllık enflasyonu yüzde 19,89’a yükselmiştir.

3. Enerji fiyatları Ocak ayında yüzde 3,24 artmış ve grup yıllık enflasyonu yüzde 7,86’ya yükselmiştir. Bu gelişmede yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki ayarlamalar belirleyici olmuştur. Bu kapsamda elektrik (yüzde 6,18), şebeke suyu (yüzde 7,15) ve doğalgaz (yüzde 1,09) fiyat artışları öne çıkmıştır. Öte yandan, uluslararası petrol fiyatlarındaki yükselişe karşın, Türk lirasındaki değerlenme ve eşel mobil uygulaması neticesinde akaryakıt fiyatlarındaki artış (yüzde 0,65) sınırlı olmuştur. Kurul, eşel mobil uygulamasının sınırlayıcı etkisine rağmen, geçtiğimiz yılın Şubat-Nisan döneminde belirgin şekilde gerileyen enerji fiyatlarının oluşturduğu düşük baz nedeniyle grup yıllık enflasyonunun önümüzdeki aylarda yükselişini sürdüreceğini not etmiştir.

4. Temel mal fiyatları Ocak ayında yüzde 0,47 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 2,94 puan artarak yüzde 20,18 olmuştur. Döviz kurunun birikimli etkileri ve talep koşullarının yanı sıra asgari ücret, uluslararası emtia fiyatları ve arz kısıtları dayanıklı mal enflasyonu üzerindeki etkisini sürdürmüştür. Bu dönemde otomobil ile elektrikli ve elektriksiz aletlerde fiyat artışları yavaşlarken, mobilya fiyatları yüzde 6,31 ile yüksek bir oranda artmıştır. Döviz kuru gelişmelerinin gecikmeli etkilerinin gözlendiği diğer temel mal fiyatları yüzde 2,03 artmıştır. Tüketici enflasyonunu sınırlayan başlıca gruplardan giyim ve ayakkabıda sezon indirimi geçen seneye kıyasla daha sınırlı gerçekleşmiş ve grup yıllık enflasyonu artmıştır. Öncü veriler, temel mal enflasyon eğilimi üzerindeki birikimli döviz kuru etkilerinin kısmen hafiflemeye başladığına işaret etmektedir. Bununla birlikte Kurul, salgına bağlı zayıf talep koşullarının sınırladığı giyim enflasyonu üzerindeki yukarı yönlü risklere dikkat çekmiştir.

5. Hizmet fiyatları Ocak ayında yüzde 1,87 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 0,14 puan düşüşle yüzde 11,52 olmuştur. Yıllık enflasyon, ulaştırmada daha belirgin olmak üzere kira, lokanta-otel ve haberleşme gruplarında artmış, diğer hizmetlerde ise gerilemiştir. Ulaştırma hizmetlerindeki yükselişte şehir içi ulaşım fiyatlarındaki düzenlemeler belirleyici olmuştur. Lokanta-otel yıllık enflasyonundaki artışta yemek hizmetleri öne çıkarken, gıda fiyatları ve asgari ücret artışının bu gelişmede etkili olduğu değerlendirilmektedir. Haberleşme hariç tutulduğunda, hizmet enflasyonu eğilimi yüksek seviyesini korumuştur. Kurul, salgına bağlı dinamiklerin başta konaklama, paket tur, eğitim, ulaştırma, eğlence-kültür olmak üzere hizmet enflasyonunu sınırladığına dair değerlendirmesini yinelemiş, normalleşme sürecine bağlı yukarı yönlü risklerin altını çizmiştir. Ayrıca, öncü verilerle de teyit edildiği üzere, haberleşme hizmetlerinde özel iletişim vergisinin yüzde 7,5’ten yüzde 10’a çıkarılmasının hizmet enflasyonu üzerindeki yukarı yönlü etkisi not edilmiştir.

6. Enflasyon beklentileri Ocak ayının ardından Şubat ayında da gerilemiş, ancak yüksek seviyelerini korumuştur. Beklenti Anketi gelecek on iki ay enflasyon beklentisi 0,17 puan azalışla yüzde 10,36’ya, gelecek yirmi dört ay beklentisi ise 0,11 puan düşüşle yüzde 9,03’e gerilemiştir.

7. Kurul, tüketici fiyat endeksindeki ağırlık değişiminin Ocak Enflasyon Raporu tahmin patikasına etkilerini değerlendirmiştir. Başta gıda ve temel mallar olmak üzere yıllık enflasyonun yüksek seyrettiği grupların ağırlığındaki artışın yıllık enflasyonu yıl ortasına kadar bir miktar yukarı yönde etkileyeceği not edilmiştir. Yıllık enflasyon üzerindeki ağırlık etkisinin, Nisan ayı itibarıyla 0,5 puan civarına ulaştıktan sonra yılın kalan döneminde kademeli bir şekilde gerileyerek yıl sonuna doğru ortadan kalkacağı değerlendirmesinde bulunulmuştur.

Enflasyonu Etkileyen Unsurlar ve Riskler

8. Küresel ekonomiye dair veriler üçüncü çeyrekte başlayan kısmi toparlanmanın bir miktar ivme kaybederek devam ettiğine işaret etmektedir. Ancak, devam eden aşılama çalışmalarına karşın, aşılama süreci ve salgın hastalığın seyrine ilişkin belirsizliklerin sürmesi küresel ekonomiye ilişkin riskleri canlı tutmaktadır. Avrupa ülkelerindeki salgına bağlı kısıtlamaların, daha çok hizmetler sektörü üzerinde kısıtlayıcı etkisi belirginleşirken, imalat sanayi gücünü korumaktadır.

9. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürmektedir. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli faiz oranları son dönemdeki yükselişe rağmen tarihsel düşük seviyelerini korumuştur. Merkez bankalarının açıklamalarında, salgın sonrası normalleşme ile birlikte enflasyonun geçici olarak yükselebileceği yer almakla birlikte, sözlü yönlendirmeler ve piyasa beklentileri gelişmiş ülkelerde düşük faiz ortamının uzun bir süre devam edeceğine işaret etmektedir. Uygulanan politikaların finansal piyasalar, büyüme ve istihdam üzerindeki etkinliği, ülkeler itibarıyla salgının seyri ile politika alanlarının büyüklüğüne göre farklılaşabilecektir.

10. Gelişmekte olan ülkelerin portföy piyasalarında, iyileşen risk algısına bağlı olarak, bir önceki PPK döneminde olduğu gibi yüksek miktarlı girişler görülmüştür. Bu dönemde, gelişmekte olan ülkeler genelinde borçlanma senedi piyasalarına girişler bir önceki PPK dönemindeki eğilimini korurken, hisse senedi piyasalarına girişler artarak devam etmiştir.

11. Ham petrol fiyatları, bir önceki PPK toplantısını takiben hızlı bir şekilde artmaya devam etmiştir. Buna ek olarak, başta tarımsal ürünler ve endüstriyel metaller olmak üzere enerji dışı emtia fiyatlarında süregelen yükseliş eğilimi üretici ve tüketici enflasyonunu olumsuz etkilemektedir. İmalât sanayiinde temel girdi sağlayıcıları olan kâğıt ve ana metal sektörlerinde enflasyon oldukça yüksek seyretmektedir. Bu ve bağlantılı sektörlerde tedarik sürelerinin uzamasıyla arz kısıtları daha belirgin hale gelmiştir. Üretici enflasyonunun yüksek seyrinde öne çıkan diğer kalemler bitkisel yağlar, hayvan yemleri, işlenmiş çelik ürünleri, taşıt ve elektronik ürünlerdir. Bu kalemler, gıda ve dayanıklı mallar kanalıyla tüketici enflasyonu üzerinde etkili olmaktadır. Kurul, önümüzdeki aylarda ithalat fiyatlarındaki baz etkisi nedeniyle, büyük ölçüde enerji grubu kaynaklı olmak üzere, tüketici enflasyonunun geçmiş öngörülerle uyumlu bir şekilde artış kaydedeceği değerlendirmesinde bulunmuştur. Ayrıca, Türk lirasındaki değerlenmeye rağmen enflasyonist baskıların sürmesinde emtia fiyatlarının önemli rol oynadığına işaret etmiş ve önümüzdeki aylara ilişkin yukarı yönlü riskleri yinelemiştir.

12. İktisadi faaliyet güçlü bir seyir izlemektedir. Aralık ayında sanayi üretim endeksi aylık bazda yüzde 1,3, yıllık bazda ise yüzde 12,1 oranında artmıştır. Böylelikle, üretim dördüncü çeyrekte üçüncü çeyreğe göre yüzde 4,8 oranında artarak güç kazanmıştır. Ciro ve perakende satış hacmi endeksleri de üçüncü çeyreğe göre kuvvetlenirken, iktisadi faaliyet turizm bağlantılı kollar haricindeki hizmetler ve ticaret sektöründe oldukça canlı seyretmiştir. Böylelikle, sanayi ve hizmet sektörlerinde salgından olumsuz etkilenen gruplar haricinde geniş bir yayılımla salgın öncesi düzeyler aşılmıştır.

13. İktisadi faaliyetteki güçlü seyir işgücü piyasasına da olumlu yansımıştır. Kasım döneminde mevsimsellikten arındırılmış tarım dışı istihdam bir önceki döneme göre yüzde 0,2 oranında artış kaydetmiş, toplam ve tarım dışı işsizlik oranları sırasıyla yüzde 12,9 ve 14,9 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde, ihracattaki artış eğiliminin desteklediği sanayi sektöründe istihdam artarken, inşaat ve hizmet sektörlerinde istihdam sınırlı oranda gerilemiştir. Hizmet istihdamındaki düşüş, salgından en olumsuz etkilenen sektörler kaynaklı olmuştur.

14. Salgına bağlı kısıtlamaların ekonomi üzerindeki aşağı yönlü etkileri sınırlı kalırken, hizmetler ve bağlantılı sektörlerdeki yavaşlama ve bu sektörlerin kısa vadeli görünümüne dair belirsizlikler sürmektedir. Şubat ayına ilişkin anket göstergeleri, imalat sanayi faaliyetinin ara malı ve dayanıklı mal sektörleri öncülüğünde gücünü koruduğuna işaret etmiştir. İç talepte ilave bir yavaşlama görülmezken, dış talepte temelde Avrupa bölgesinde salgına bağlı kısıtlamalar nedeniyle bir miktar zayıflama gözlenmektedir. İç talep üzerinde salgına bağlı kısıtlamaların kaldırılmasının zamanlamasına bağlı yukarı yönlü riskler bulunmaktadır. Kurul, salgın dinamikleri ve makro politika bileşimi çerçevesinde ortaya çıkan sektörel ayrışmaların enflasyon üzerindeki etkilerinin ve gelecek döneme dair içerdiği risklerin takip edilmesi gerektiğini değerlendirmiştir.

15. Ekonominin döngüsel durumuna ilişkin çıktı açığı göstergelerini değerlendiren Kurul, ilk çeyrekteki yavaşlamayla birlikte iktisadi faaliyetin eğilimine yakınsamaya başladığı, ancak çeyrek genelinde talep yönlü enflasyonist etkilerin varlığını sürdürdüğü değerlendirmesinde bulunmuştur. Firma ve hanehalkı anketleri dayanıklı mallara yönelik talebin halen güçlü olduğuna işaret etmektedir. Bazı Kurul üyeleri, enflasyon beklentilerindeki yüksek düzeylere bağlı olarak bireysel kredi talebinin halen güçlü seyrettiğinin altını çizerek para politikasındaki sıkılaşmanın etkilerinin henüz yeterince hissedilmediği değerlendirmesini yinelemiştir. Bu kapsamda kredi büyümesi ve kompozisyonuna ilişkin gelişmeler yakından takip edilecektir.

16. Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güç kazanan iç talebin cari işlemler dengesi üzerindeki olumsuz etkisi devam etmektedir. Buna ilaveten uluslararası petrol ve diğer emtia fiyatlarında son dönemde gözlenen artışlar da dış denge üzerinde etkili olmaktadır. Altın ithalatı Ocak ayı ortasından itibaren tarihsel ortalamalarına gerilemiştir. Kurul, bu eğilimin kalıcı bir iyileşmeye işaret etmesi durumunda cari denge üzerindeki dış ticaret hadleri kaynaklı risklerin sınırlanabileceği değerlendirmesinde bulunmuştur.

17. Finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte son dönemde kredi büyümesi yavaşlamaya başlamıştır. Kredilerdeki yavaşlamanın iç talep ve ithalatı sınırlayıcı etkisinin önümüzdeki dönemde daha belirgin hale gelmesi beklenmektedir. Kurul, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürekliliği ve finansal istikrar açısından cari işlemler dengesindeki seyrin önemine bir kez daha dikkat çekmiştir.

Para Politikası

18. Kurul, para politikası kararlarının, enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde, fiyat istikrarı önceliğiyle alınacağını tekrar vurgulamıştır. Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü riskler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir.

19. İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Gerçekleştirilen güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale gelmesi beklenmekte, böylelikle enflasyon üzerinde etkili olan talep ve maliyet unsurlarının kademeli olarak zayıflayacağı öngörülmektedir.

20. Öte yandan, uluslararası emtia fiyatlarında süregelen artış eğilimi ve bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır. Sıkı parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir.

21. Bu doğrultuda, 2021 yılsonu tahmin hedefi dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu yakından izlenmektedir. Son dönemde emtia fiyatlarında gözlenen belirgin yükselişin enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu risklerin fiyatlama davranışları ve enflasyon beklentileriyle etkileşimi yakından takip edilecektir. Buna ek olarak, bireysel kredilerde yakın dönemde yukarı yönlü bir ivme gözlenmektedir. Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır.

22. Kalıcı fiyat istikrarı ve yüzde 5 hedefine varıncaya kadar, para politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki denge, güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla sürdürülecektir. Sıkı para politikası duruşunun bu şekilde sürdürülmesinin, fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.

23. Para politikası duruşunun para piyasalarına yansımaları mercek altına alınmıştır. Yakın dönemde kredi ve mevduat faizlerinde bir miktar düşüş gözlenmiştir. Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini artırmak için Türk lirası zorunlu karşılıklarda artış yapılması ihtiyacı olduğunu belirtmiştir. Yine aynı amaçla, zorunlu karşılıkların döviz ve altın cinsinden tesis edilmesine imkân veren Rezerv Opsiyonu Mekanizması dâhilindeki oranların aşağı çekilmesi hususu tartışılmıştır. Kurul, parasal duruşun belirlenmesinde kullanılan yegâne aracın politika faiz oranı olduğunu, zorunlu karşılık oranlarının ise politika faiziyle belirlenen parasal duruşun mevduat, kredi ve diğer para piyasalarına aktarımını etkileyen bir araç olduğunu vurgulamıştır.

24. Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimine ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesini yinelemiştir.

25. TCMB karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle, enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir analiz çerçevesi benimsemektedir.

26.Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.


Kaynak: TCMB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ocak-ayinda-tuketici-fiyatlari-168-oraninda-artti-yillik-enflasyon-037-puan-yukselerek-%1497-oldu/feed/ 0
Temel mal fiyatları Ekim ayında %3,29 oranında arttı, grup yıllık enflasyonu 0,41 puan yükselerek %12,09 oldu https://www.muhasebenews.com/temel-mal-fiyatlari-ekim-ayinda-329-oraninda-artti-grup-yillik-enflasyonu-041-puan-yukselerek-%1209-oldu/ https://www.muhasebenews.com/temel-mal-fiyatlari-ekim-ayinda-329-oraninda-artti-grup-yillik-enflasyonu-041-puan-yukselerek-%1209-oldu/#respond Fri, 27 Nov 2020 13:00:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=97314 Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti

Enflasyon Gelişmeleri

1.    Ekim ayında tüketici fiyatları yüzde 2,13 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,14 puan yükselerek yüzde 11,89 olmuştur. Yıllık enflasyon, gıda ve temel mal gruplarında artarken, enerji grubunda gerilemiş, hizmet grubunda yataya yakın seyretmiştir. Gıda enflasyonundaki artış hem işlenmemiş hem de işlenmiş gıda kaynaklıyken, temel mallardaki yükselişte dayanıklı tüketim malları etkili olmuştur. Enerji grubu yıllık enflasyonu ise elektrik fiyatları kaynaklı baz etkisiyle gerilemiştir. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları artış kaydederken, B göstergesinin eğilimi yataya yakın seyretmiş, C göstergesinin eğilimi ise bir miktar düşmüştür.

2.    Gıda ve alkolsüz içecekler yıllık enflasyonu Ekim ayında 1,56 puan artışla yüzde 16,51’e yükselmiştir. Uluslararası gıda fiyatlarındaki artışın ve döviz kuru gelişmelerinin yansımasıyla, yıllık enflasyon işlenmemiş gıda grubunda 1,31 puan artışla yüzde 18,78’e, işlenmiş gıda grubunda 1,70 puan artışla yüzde 14,49’a yükselmiştir. İşlenmemiş gıda enflasyonundaki artışta, yumurta, bakliyat ve pirinç dikkat çeken kalemler olmuştur. İşlenmiş gıda grubunda ise gerek ekmek ve tahıllar gerekse diğer işlenmiş gıda aylık fiyat artışları yüksek seyretmiştir. Diğer işlenmiş gıdadaki olumsuz görünümde katı ve sıvı yağlar öne çıkan kalem olmuştur.

3.    Enerji fiyatları Ekim ayında yüzde 2,09 oranında artmış, ancak grup yıllık enflasyonu 2,79 puan düşüşle yüzde 3,88’e gerilemiştir. Bu dönemde elektrik fiyatları yüzde 5,76 oranında artsa da, baz etkisi grup yıllık enflasyonunu aşağıya çeken temel unsur olmuştur. Ekim ayında uluslararası petrol fiyatları sınırlı bir şekilde gerilerken, Türk lirasındaki değer kaybı akaryakıt fiyatlarını yükselterek grup enflasyonunda daha olumlu bir görünümü sınırlamıştır.

4.    Temel mal fiyatları Ekim ayında yüzde 3,29 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 0,41 puan yükselerek yüzde 12,09 olmuştur. Döviz kuru gelişmelerine ve güçlü kredi ivmesinin gecikmeli etkilerine bağlı olarak dayanıklı mallar grubunda yıllık enflasyon; mobilya, otomobil ve beyaz eşya öncülüğünde yükseliş eğilimini korumuş ve 2,41 puan artışla yüzde 19,79’a ulaşmıştır. Öte yandan, sektörel talep koşullarının da etkisiyle giyim ve ayakkabı grubunda aylık ve yıllık enflasyon zayıf seyrini korumuştur. Diğer temel mallarda ise yıllık enflasyon yüzde 9,40 ile nispeten düşük kalsa da, aylık fiyat artışlarında döviz kuru yansımaları görülmeye başlanmıştır.

5.    Hizmet fiyatları Ekim ayında yüzde 0,71 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 0,08 puan yükselerek yüzde 10,92 olmuştur. Yıllık enflasyon haberleşme ve ulaştırma hizmetlerinde gerilerken, lokanta-otel, kira ve diğer hizmetlerde yükselmiştir. Diğer hizmetler grubunda döviz kuru gelişmelerinin etkisi hissedilmiş, kişisel ulaştırma araçlarının bakım ve onarımı ile sağlık hizmetleri öne çıkan kalemler olmaya devam etmiştir. Haberleşme ve ulaştırma hizmetlerinde ılımlı fiyat artışları izlenirken, haberleşme yıllık enflasyonu baz etkisiyle gerilemiştir.

6.    Enflasyon beklentilerindeki yükseliş Kasım ayında da devam etmiştir. Yıl sonu enflasyon beklentisi 71 baz puan artışla yüzde 12,47’ye ulaşırken, gelecek on iki ay beklentisi 24 baz puan artışla yüzde 10,77’ye, gelecek yirmi dört ay beklentisi ise 15 baz puan artışla yüzde 9,20’ye yükselmiştir.

Enflasyonu Etkileyen Unsurlar ve Riskler

7.    Küresel ekonomi üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma göstermiştir. Ancak, son dönemde artış gösteren Covid-19 vakaları nedeniyle önümüzdeki dönemde küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler yükselmiştir. Son dönemde Avrupa ülkelerinde salgına bağlı kısıtlamaların artırılması dış talep ve ihracat görünümü üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Salgının ve sağlık önlemlerinin tüketim alışkanlıkları ve genel harcama davranışına olası etkilerine yönelik belirsizlikler devam etmektedir. Yaygın aşıya geçilmesinin gecikmesine bağlı olarak normalleşmenin uzun sürmesi durumunda, küresel ekonomideki toparlanma yavaş seyredebilecek ve küresel risk iştahında dalgalanmalar gözlenebilecektir.

8.    Ham petrol fiyatları, salgın öncesindeki seviyelerinin altında seyretmekle birlikte, bir önceki PPK dönemini takiben artış kaydetmiştir. Buna ek olarak, başta endüstriyel metaller ve tarımsal ürünler olmak üzere enerji dışı emtia fiyatlarındaki yükseliş eğilimi tüketici enflasyonu üzerindeki yukarı yönlü riskleri artırmaktadır. Döviz kurlarının yanı sıra uluslararası fiyatlardaki gelişmeler özellikle gıda ve temel mal gruplarında enflasyon eğilimini olumsuz etkilemektedir.

9.    Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürmektedir. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli faiz oranları tarihsel düşük seviyelerdeki seyrini sürdürürken, gerek merkez bankalarının açıklamaları gerekse piyasa beklentileri, düşük faiz ortamının uzun bir süre devam edeceğine işaret etmektedir. Uygulanan politikaların finansal piyasalar, büyüme ve istihdam üzerindeki etkinliği, ülkeler itibarıyla salgının seyri ile politika alanlarının büyüklüğüne göre farklılaşabilecektir.

10.    Gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımları bir önceki PPK dönemine kıyasla, iyileşen risk algısına bağlı olarak, artarak devam etmiştir. Ancak, Çin hariç tutulduğunda, Kasım ayında borçlanma senedi piyasalarına girişler sınırlı bir miktar artarken, hisse senedi piyasalarına yönelik akımlar görece zayıf seyrini korumuştur. Gelişmiş ülkelerde politika faizlerinin düşük seviyelerini koruyacağına dair algının pekişmesi ve olası teşvik paketleri, önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarını olumlu etkileyebilecek unsurlar olarak değerlendirilmektedir.

11.    Yurt içi iktisadi faaliyet üçüncü çeyrekte belirgin bir toparlanma kaydetmiştir. Eylül ayı verileriyle sanayi üretim endeksi bir önceki aya kıyasla yüzde 1,7, bir önceki çeyreğe göre ise yüzde 30,3 oranında artarak salgın öncesi seviyelerini aşmıştır. Ciro endeksleri ile birlikte değerlendirildiğinde, iktisadi faaliyet üçüncü çeyrekte finansman koşullarına duyarlı ve iç piyasaya yönelik üretim yapan sektörler öncülüğünde, sektörler geneline yayılan bir artış kaydetmiştir. Buna karşılık, turizm bağlantısı güçlü mal ve hizmet sektörlerinde zayıf görünüm devam etmiştir.

12.    İktisadi faaliyetteki toparlanma devam etmektedir. Bununla birlikte, öncü göstergeler ve yüksek frekanslı veriler, Ekim ayı ortalarından itibaren iktisadi faaliyetin ivme kaybetmeye başladığına işaret etmektedir. Yakın dönemde, Avrupa’daki salgına bağlı kısıtlamaların etkisiyle ihracatta yavaşlama gözlenirken, iç talep nispeten güçlü seyretmektedir. Diğer yandan, artan vaka sayıları nedeniyle getirilen kısmi kısıtlamalar, başta hizmetler sektörü olmak üzere iktisadi faaliyetin kısa vadeli görünümüne dair belirsizlikleri artırmaktadır.

13.    Salgın döneminde sağlanan güçlü kredi ivmesinin gecikmeli etkileriyle artan iç talep ithalat kanalıyla cari işlemler dengesini olumsuz etkilemektedir. Kasım ayında altın hariç ithalat yataya yakın bir seyir izlerken, altın ithalatı bir miktar yavaşlamakla birlikte halen yüksek seyretmektedir. Öte yandan, Avrupa bölgesindeki salgın tedbirlerinin ihracatı sınırlayıcı etkileri görülmeye başlanmakla birlikte, mevcut kısıtlamaların salgının ilk aşamalarındaki kadar sıkı olmaması ve imalât sanayiinde faaliyetin sürmesi nedeniyle özellikle ara malı ihracatında olumlu görünüm korunmaktadır. Kurul, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürekliliği ve finansal istikrar açısından cari işlemler dengesindeki seyrin önemine dikkat çekmiştir.

14.    İktisadi faaliyetteki toparlanma işgücü piyasasına olumlu yansımaktadır. Ağustos döneminde tarım dışı istihdam sektörler genelinde artarken, salgın dönemindeki istihdam kaybının henüz bir kısmı telafi edilebilmiştir. Bu dönemde, ekonomideki toparlanmaya bağlı olarak hem işgücüne katılım oranı artış kaydetmiş, hem de işsizlik oranları gerilemiştir. Öncü göstergeler, iktisadi faaliyetteki toparlanmayla yeni iş ilanlarının arttığını ve istihdam imkânlarının iyileşmeye devam ettiğini göstermektedir.

Para Politikası

15.    Kurul, enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde, enflasyonu etkileyen tüm unsurlar ile artan riskleri dikkate alarak, fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek doğrultusunda tüm politika araçlarını kararlılıkla kullanacağını vurgulamıştır.

16.    Türk lirasındaki değer kaybının gecikmeli etkileri, uluslararası emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki bozulma enflasyon görünümünü olumsuz etkilemektedir. Kasım ayına ilişkin takip edilen veriler, enflasyonda yakın dönemdeki döviz kuru oynaklığı kaynaklı bir yükselişe işaret etmekle birlikte, para politikasındaki kararlı duruşla beraber bu artışın geçici olacağı değerlendirilmektedir. Bu doğrultuda Kurul, enflasyon görünümüne dair risklerin bertaraf edilmesi, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve dezenflasyon sürecinin en kısa sürede yeniden tesisi için, net ve güçlü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir. Bu çerçevede, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 10,25’ten yüzde 15’e yükseltilmiştir. Önümüzdeki dönemde parasal duruşun sıkılığı, enflasyonu etkileyen tüm unsurlar dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar kararlılıkla sürdürülecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finasal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.

17.    Kurul, parasal sıkılaşmaya ek olarak şeffaflığı ve öngörülebilirliği artırmak amacıyla sade bir operasyonel çerçeve uygulanmasına ve tüm fonlamanın temel politika aracı olan bir hafta vadeli repo faiz oranı üzerinden yapılmasına karar vermiştir. Bu doğrultuda, TCMB tarafından hâlihazırda bir ay vadeli geleneksel yöntemli repo ihaleleri ve Geç Likidite Penceresi imkânlarıyla sağlanan fonlama, 20 Kasım 2020 tarihinden itibaren temel para politikası aracı olan bir hafta vadeli repo miktar ihaleleriyle yapılacaktır.

18.    Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini artırmak için zorunlu karşılık düzenlemesinde değişiklik ihtiyacı olduğunu değerlendirmiştir.

19.    Son dönemde, para politikasına ilişkin oluşan olumlu beklentiler, ülke risk priminin gerilemesine katkıda bulunmaktadır. Kurul, düşük enflasyon ortamının kalıcı olarak tesisinin, ülke risk primlerinin düşmesi, dolarizasyon eğiliminin tersine dönmesi, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla, makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceğini değerlendirmiştir.

20.    Fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimine ihtiyaç vardır.

21.    Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.


Kaynak: TCMB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/temel-mal-fiyatlari-ekim-ayinda-329-oraninda-artti-grup-yillik-enflasyonu-041-puan-yukselerek-%1209-oldu/feed/ 0