dağıtılması – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 05 Mar 2022 08:14:00 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Kooperatifin mahkeme kararına göre aldığı tazminatların ortaklara dağıtılması halinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edileceği ve kar dağıtımı nedeniyle tevkifat yapılacağı hk. https://www.muhasebenews.com/kooperatifin-mahkeme-kararina-gore-aldigi-tazminatlarin-ortaklara-dagitilmasi-halinde-kurumlar-vergisi-mukellefiyetinin-tesis-edilecegi-ve-kar-dagitimi-nedeniyle-tevkifat-yapilacagi-hk/ https://www.muhasebenews.com/kooperatifin-mahkeme-kararina-gore-aldigi-tazminatlarin-ortaklara-dagitilmasi-halinde-kurumlar-vergisi-mukellefiyetinin-tesis-edilecegi-ve-kar-dagitimi-nedeniyle-tevkifat-yapilacagi-hk/#respond Sat, 05 Mar 2022 09:15:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123655 Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 4-418

Tarih: 11/10/2010

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı:B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 4-41811/10/2010
Konu:Kooperatifin kurumlar vergisi muafiyeti 

  İlgide kayıtlı dilekçenizde tasfiye halinde olan Kooperatifinizin 1999 yılında tamamlanarak teslim edilen gayrımenkullerdeki yapım hataları nedeniyle müteahhit şirket aleyhinde 2000 yılında açmış olduğunuz davanın 2009 yılında yargı tarafından lehinize karara bağlandığını belirterek, mahkeme kararı ile alacağınız tazminat ve yasal faizlerinin üyelerinize dağıtılması halinde kurumlar vergisi ve diğer vergilere tabi olup olmadığınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.         

            Bilindiği üzere, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Muafiyetler” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde; tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarınıkat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf oldukları hüküm altına alınmıştır.        

            Konuya ilişkin olarak 03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13. Kooperatifler” başlıklı bölümünde gerekli açıklamalar yapılmış bulunmaktadır.          

            Diğer taraftan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında menkul sermaye iradının tarifi yapılmış, maddenin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendiyle iştirak hisselerinden doğan kazançların (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ortakları ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı olduğu hüküm altına alınmıştır.          

            Ayrıca Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin;

            – (b-i) alt bendinde, tam mükellef kurumlartarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara;

            – (b-ii) alt bendinde ise tam mükellef kurumlar tarafından dar mükellef gerçek kişilere ve gelir vergisinden muaf olan dar mükelleflere

            dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden  %15 oranında tevkifat yapılacağı, kârın sermayeye eklenmesinin ise kâr dağıtımı sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.                           

            Bu hüküm ve açıklamalara göre, tasfiye halinde olan kooperatifinizin tasfiyesinin sonunda, 1999 yılında tamamlanarak teslim edilen gayrımenkullerdeki yapım hataları nedeniyle müteahhit şirket aleyhinde 2000 yılında açmış olduğunuz davanın 2009 yılında lehinize sonuçlanması neticesinde, mahkeme ilamına istinaden alacağınız tazminat ve yasal faizlerinin üyelerinize dağıtılması halinde, kurumlar vergisi muafiyetine ilişkin şartlar ihlal edilmiş olacağından, şartın ihlal edildiği tarih itibariyle kurumlar vergisi mükellefiyetinizin tesis edilmesi gerekmektedir.           

            Ayrıca dağıtacağınız bu kazançların, gerçek kişi ortaklara, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara  dağıtılması halinde,  sorumlu sıfatıyla tarafınızdan %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı ve muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.            

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 Vergi Dairesi Başkanı a.Grup Müdürü

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kooperatifin-mahkeme-kararina-gore-aldigi-tazminatlarin-ortaklara-dagitilmasi-halinde-kurumlar-vergisi-mukellefiyetinin-tesis-edilecegi-ve-kar-dagitimi-nedeniyle-tevkifat-yapilacagi-hk/feed/ 0
5811 Kanun kapsamında sermayeye ilave edilen tutarın ortaklara dağıtılması halinde stopaj yapılmayacak https://www.muhasebenews.com/5811-kanun-kapsaminda-sermayeye-ilave-edilen-tutarin-ortaklara-dagitilmasi-halinde-stopaj-yapilmayacak/ https://www.muhasebenews.com/5811-kanun-kapsaminda-sermayeye-ilave-edilen-tutarin-ortaklara-dagitilmasi-halinde-stopaj-yapilmayacak/#respond Wed, 20 Jan 2021 22:35:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=101098

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

62030549-125[15-2012/144]-834

08/04/2014

Konu

:

5811 sayılı Kanun kapsamında sermayeye ilave edilen tutarın ortaklara dağıtılmasında gelir vergisi tevkifatı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, tasfiyeye girecek olan şirketinizin 890.000,00 TL sermayesi olduğu ve bu sermaye içerisinde 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanunun yurt içinde bulunan varlıklara ilişkin hükümlerinden yararlanılarak şirket aktifine alınan ve daha sonra sermayeye ilave edilen tutar bulunduğu, şirketin tasfiye edilmesi halinde 5811 sayılı Kanun hükümlerince şirket aktifine alınan 400.000,00 TL’si ayni ve 350.000,00 TL’si nakdi sermayenin ortaklara hisseleri oranında dağıtılacağı belirtilerek, ortaklara dağıtılacak söz konusu tutarlar üzerinden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

5811 sayılı Kanunun 5917 sayılı Kanunla değişik 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak 01/06/2009 tarihi itibarıyla kanuni defter kayıtlarında işletmenin öz kaynakları arasında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların, 31/12/2009 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle vergi dairelerine beyan edileceği, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin, bu  Kanun hükümlerine göre 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca kanuni defterlerine, taşınmazlar dışındaki varlıklarını banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatırmak suretiyle kaydederek pasifte özel fon hesabı açılacağı, bu fon hesabının, sermayenin cüz’ü addolunacağı ve beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave olunacağı hükme bağlanmıştır.

Konuya ilişkin olarak 06/12/2008 tarih ve 27076 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 seri no.lu 5811 sayılı Kanun Genel Tebliğinin “3.5. Bildirilen veya beyan edilen varlıkların yasal defter kayıtlarına intikal ettirilmesi” başlıklı bölümünde;

“Türkiye’de bulunan; ancak, 1/10/2008 (5917 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra beyanda bulunan mükellefler için 1/6/2009) tarihi itibarıyla gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince yasal defter kayıtlarında işletmelerin özkaynakları arasında yer almayan varlıklarda ise Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutma yükümlülüğü bulunan mükelleflerin söz konusu varlıkları yasal defterlere kaydetmeleri zorunludur.

Defter tutan mükelleflerce Kanun kapsamında beyan edilen taşınmazlar dışındaki varlıkların banka veya aracı kurumlarda açılacak hesaplara yatırılması ve daha sonra beyan edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde beyan edilen varlıklar, Vergi Usul Kanununun kayıt zamanına ilişkin 219 uncu maddesi hükmü çerçevesinde beyan tarihi esas alınarak yasal defterlere kaydedilecektir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 5811 sayılı Kanun kapsamında beyan edilerek pasifte açılan özel bir fon hesabına alınan ve 6 ay içerisinde sermayeye eklenen tutarlar, ticari kazancın bir unsuru olmayıp sermayenin cüz’ü sayılacağından, şirket ortaklarına dağıtılması halinde bu tutarlar üzerinden vergi hesaplanmaması ve vergi kesintisine tabi tutulmaması gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/5811-kanun-kapsaminda-sermayeye-ilave-edilen-tutarin-ortaklara-dagitilmasi-halinde-stopaj-yapilmayacak/feed/ 0
6111 sayılı Kanun kapsamında kayda alınan emtia için ayrılan karşılığın ortaklara dağıtılması ve ortaklar tarafından beyan edilip edilmeyeceği https://www.muhasebenews.com/6111-sayili-kanun-kapsaminda-kayda-alinan-emtia-icin-ayrilan-karsiligin-ortaklara-dagitilmasi-ve-ortaklar-tarafindan-beyan-edilip-edilmeyecegi/ https://www.muhasebenews.com/6111-sayili-kanun-kapsaminda-kayda-alinan-emtia-icin-ayrilan-karsiligin-ortaklara-dagitilmasi-ve-ortaklar-tarafindan-beyan-edilip-edilmeyecegi/#respond Mon, 17 Apr 2017 08:26:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=114871

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleni Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.35.16.01-125-872

21/09/2012

Konu

:

6111 sayılı Kanun kapsamında kayda alınan emtia için ayrılan karşılığın ortaklara dağıtılması ve ortaklar tarafından beyan edilip edilmeyeceği

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, işletmenizin 6111 sayılı Kanunun 10 uncu maddesine istinaden stok artışı beyanında bulunduğunu ve gerekli işlemlerin yapıldığını, işletmeye dahil edilen emtiayı “525 kayda alınan emtia karşılığı” hesabının alacağına kaydettiğinizi belirterek, söz konusu karşılık hesabının ortaklara dağıtılması halinde 525 no.lu hesaptan çekilen tutardan kurumlar vergisi alınıp alınmayacağı, bu hesaptan şirket ortaklarına dağıtılan tutarlardan kar dağıtımı stopajı yapılıp yapılmayacağı ile şirket ortaklarının bu tutarları şahsi gelir vergisi beyannamelerinde beyan edip etmeyecekleri hususlarında  Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b-i) alt bendinde, tam mükellef kurumlar tarafından, tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından; (b-ii) alt bendinde, tam mükellef kurumlar tarafından, dar mükellef gerçek kişilere, dar mükellef kurumlara (Türkiye’de işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç) ve gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben gelir vergisi kesintisi yapılması gerektiği; kârın sermayeye eklenmesinin kâr dağıtımı sayılmayacağı belirtilmiştir.

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 nci maddesinin ikinci fıkrasında, vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerindeki kâr payları üzerinden; 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında tam mükellef kurumlar tarafından, Türkiye’de işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından istihkak sahiplerinin kurumlar vergilerine mahsuben vergi kesintisi yapılması gerektiği belirtilmiş ve kesinti oranı da 3/2/2009 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 2009/14592, 2009/14593 ve 2009/14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararlarıyla %15 olarak belirlenmiştir.

            Diğer taraftan, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar Genel  Sağlık  Sigortası  Kanunu  ve  Diğer  Bazı  Kanun  Hükmünde  Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun “İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, techizat ve demirbaşlar” başlıklı 10 uncu maddesinde;

            “(1) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dâhil), işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel ile bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Bildirime dâhil edilen kıymetler için amortisman ayrılmaz.

             (2) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, birinci fıkra hükümleri uyarınca aktiflerine kaydettikleri emtia için ayrı, makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere özel karşılık hesabı açarlar. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi halinde sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez. Makine, teçhizat ve demirbaşlar envantere kaydedilir ve ayrılan karşılık birikmiş amortisman addolunur. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydederler.

             …”

            hükmüne yer verilmiştir.

            Bununla beraber, 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliğinin “VII. Stok Beyanlarına İlişkin Hükümler” ana başlığının “7- Beyan Edilen Kıymetlerin Kayıtlara İntikali” alt başlığında konu ile ilgili ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

            Bu çerçevede, şirketinizin 6111 sayılı Kanunun 10 uncu maddesine istinaden stok artışı beyanında bulunup karşılık hesabına kaydettiği tutarlar sermayenin unsuru sayıldığından, bu tutarların ortaklara dağıtılması halinde gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Diğer yandan anılan tutarlar şirket ortakları tarafından da ayrıca gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmeyecektir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/6111-sayili-kanun-kapsaminda-kayda-alinan-emtia-icin-ayrilan-karsiligin-ortaklara-dagitilmasi-ve-ortaklar-tarafindan-beyan-edilip-edilmeyecegi/feed/ 0