Çerçevesinde – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 21 Dec 2022 10:37:11 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Uluslararası adli iş birliği çerçevesinde yurt dışı tebligat ve istinabe taleplerinde ödenmesi gereken masraflara ilişkin Tebliğ https://www.muhasebenews.com/uluslararasi-adli-is-birligi-cercevesinde-yurt-disi-tebligat-ve-istinabe-taleplerinde-odenmesi-gereken-masraflara-iliskin-teblig/ https://www.muhasebenews.com/uluslararasi-adli-is-birligi-cercevesinde-yurt-disi-tebligat-ve-istinabe-taleplerinde-odenmesi-gereken-masraflara-iliskin-teblig/#respond Wed, 21 Dec 2022 10:37:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135745 21 Aralık 2022 ÇARŞAMBA – Resmî Gazete

Sayı : 32050

TEBLİĞ

Adalet Bakanlığından:

YURT DIŞI TEBLİGAT VE İSTİNABE TALEPLERİNDE UYULMASI

GEREKEN USUL VE ESASLARA DAİR TEBLİĞ

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, uluslararası adlî iş birliği çerçevesinde yurt dışı tebligat ve istinabe taleplerinde ödenmesi gereken masrafları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 25/1/2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 39 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Tebliğde yer alan;

a) Bakanlık: Adalet Bakanlığını,

b) Dış temsilcilik: Diplomatik temsilciliklerle konsoloslukları,

ifade eder.

Uygulanacak hükümler

MADDE 4- (1) Yurt dışı tebligat ve istinabe taleplerinde, Bakanlıkça bu konuda çıkartılan ve 16/11/2011 tarihinde yürürlüğe giren 63/2 ve 63/3 sayılı Genelgelerde belirtilen usul ve esaslar göz önünde tutulur.

İKİNCİ BÖLÜM

Masraflar

Kapsam

MADDE 5- (1) Yurt dışı tebligat ve istinabe talebinin gönderilmesi için alınan posta gideri ile yabancı ülke makamlarınca istenilen masraflardan oluşur.

Posta gideri

MADDE 6- (1) Bakanlık veya dış temsilcilikler aracı kılındığı her bir tebligat veya istinabe talebinde,

a) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) için 120 TL,

b) Diğer ülkeler için 200 TL,

posta gideri alınır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Tebligat Talepleri

Tebligat Kanununun 25/a maddesi gereğince yapılacak tebligat

MADDE 7- (1) 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 25/a maddesi gereğince tebligat talebinde bulunulması halinde, 6 ncı maddede belirtilen posta giderinin ilgilisince Hazine ve Maliye Bakanlığının “Muhtelif Gelirler” hesabına yatırılması sağlanır. Buna dair makbuz örneği, evrakın iletileceği dış temsilciliğe gönderilecek evraka eklenir veya tarih ve sayısı sevk yazısında belirtilir.

Diğer tebligat talepleri

MADDE 8- (1) 7201 sayılı Tebligat Kanununun 25/a maddesi dışındaki tebligat taleplerinde tebligat evrakı:

a) KKTC için KKTC Yüksek Mahkemesi Başkanlığına,

b) Diğer ülkeler için ilgili ülke yetkili makamlarına,

doğrudan gönderilir.

(2) Birinci fıkra uyarınca Bakanlık veya dış temsilcilikler aracı kılınmaksızın doğrudan yabancı ülke makamlarına iletilen tebligat talepleri için 6 ncı maddedeki posta masrafının yatırılması gerekmez.

Yabancı ülke makamlarınca istenen masraflar

MADDE 9- (1) Tebligat Kanununun 25/a maddesi dışındaki tebligat taleplerinde, yabancı ülke makamları aracılığıyla yapılacak tebligatlarda aşağıda belirtilen ülke uygulamaları esas alınır:

a) Amerika Birleşik Devletleri;

1) 95 ABD doları tutarındaki masrafın, tebligatın yapılacağı muhatabın adı belirtilerek banka hesabına (ABC Legal adına Wells Fargo Bank, SWIFT No: WFBIUS6S account no: 2007107119 USA, ABA routing no: 121000248 belirtilmek suretiyle) yatırılması veya (abclegal.com) sitesi üzerinden online olarak ödenmesi sağlanır.

2) Makbuz örneği tebligat evrakı ile birlikte “ABC LEGAL, 633 Yesler Way, Seattle, WA 98104, USA” adresine gönderilir.

3) ABD Hükümetine yapılacak tebligatlarda 95 ABD doları masraf yatırılmaz.

b) Avustralya;

1) Tebligat yapılacak adresteki posta kodu 2 (NSW) ile başlıyorsa 70 Avustralya doları, Australian Capital Territory (ACT) Eyaleti için 390 Avustralya doları, 08 veya 09 (Northern Territory) ile başlıyorsa yetkili memurun ofisine 25 km’ye kadar olan mesafeler için 158,75 Avustralya doları, daha uzak mesafeler söz konusu olduğunda ise, km. başına 0,90 AUD, posta kodu 4 (Queensland Eyaleti) ile başlıyorsa bir kişi için yapılacak bir saatlik tebligat hizmetinin karşılığının 114,80 Avustralya doları (tebligat yapılacak adresin 8 km’lik alanın ötesinde olması halinde gidilen her ilave km için 4,05 Avustralya doları, tebligat hizmetinin yerine getirilme süresi 1 saati aşıyorsa, her ilave saat başına 36 Avustralya doları, eğer tebligat hizmeti iki veya daha fazla kişi için yerine getirilecekse de 20,65 Avustralya doları) tutarın Sidney Başkonsolosluğumuzun “Westpac – Westpac Banking Corporation Bank (Banka adı) – The Turkish Consulate General (Hesap adı), Branch No – BSB: 032054 (Şube kodu), Account No:503777 (Hesap numarası), Westpac Swift Code: WPACAU2S (Swift kodu)” hesabına uluslararası para transferi yöntemiyle gönderilmesi sağlanarak dekont evrak ile birlikte gönderilir.

2) Diğer posta kodları söz konusu olduğunda ise, Melburn ve yakın çevresi için 110 Avustralya doları, Viktorya Eyaleti’nde Melburn ve yakın çevresi dışındaki bölgeler için 170 Avustralya doları, görev bölgesindeki Viktorya dışındaki eyaletlerde (Güney Avustralya, Batı Avustralya ve Tazmanya) başkentlerin merkezlerine 40 km’den uzak olmayan yerler için 200 Avustralya doları tutarın Melburn Başkonsolosluğumuzun “ANZ BANK- Australia and New Zealand Banking Group Limited, The Consulate General of Turkey, Branch No.(BSB); 013423, Account No.: 312281294, Swift Code: ANZBAU3M” hesabına uluslararası para transferi yöntemiyle gönderilmesi sağlanarak dekont evrak ile birlikte gönderilir.

c) Bahamalar;

1) Muhatabın gerçek kişi olması halinde 80 ABD doları, muhatabın şirket olması halinde 160 ABD doları veya karşılığı Türk lirasının mahkeme veznesine avans olarak yatırılması ve tebligat işlemi sonucunda Bahamalar makamlarınca istenilen masrafın ödenmesi sağlanır.

ç) Belçika;

1) Belçika makamları 165 avro masrafın peşin ödenmesini talep etmektedir. Ayrıca, adrese göre masrafın yatırılacağı banka hesabı ve tebligat evrakının düzenleneceği dil değişmektedir. Bu nedenle tebligat evrakının düzenlenmesinden önce, tebligat yapılması istenen muhatabın adı ve adresi belirtilerek evrakın düzenleneceği dil ve masrafın yatırılacağı banka hesap numarasının bildirilmesi hususlarında, “dh1965@just.fgov.be” adresine, konu kısmına “new request for bank details and transaction reference” yazılarak e-posta gönderilir. Bildirilecek hesaba masrafın yatırılması sağlanır ve makbuz örneği evraka eklenir.

d) Estonya;

1) Kural olarak tebligat taleplerinin yerine getirilmesi ücretsizdir. Ancak, talep eden makamca tebligatın adlî memur aracılığıyla yapılmasının istenilmesi halinde 60 avro veya karşılığı Türk lirasının mahkeme veznesine avans olarak yatırılması ve tebligat işlemi sonucunda Estonya makamlarınca istenilen masrafın ödenmesi sağlanır.

e) Filipinler;

1) Her bir muhatap için 100 ABD Doları, muhatabın adı soyadı ve dosya numarası da belirtilerek, “Land Bank of the Philippines” bankası Hesap No: 3472-1010-39, SWIFT: TLBPPHMM hesabına yatırılması sağlanır. Aynı adreste ikamet eden birden fazla muhatap için sadece tek bir ücret ödenir. Makbuz evrak ile birlikte “Third Floor, Old Supreme Court Building, Padre Faura Street Ermita, Manila 1000 Philippines” adresine gönderilir.

f) Fransa;

1) “Chambre Nationale des Huissiers de Justice” adına havaleyi yapanın kimliği ve tebligatın yapılacağı muhatabın adıyla birlikte dosya numarası yazılmak suretiyle “BNP Paribas IDF Institutions (02837) RIB: 30004 02837 00011021524 94 IBAN: FR76 3000 4028 3700 0110 2152 494 BIC: BNPAFRPPXXX” hesabına, 48,75 avro yatırılması sağlanır, makbuz evrak ile birlikte “Ministère de la Justice, Direction des Affaires Civiles et du Sceau, Département de l’entraide, du droit international privé et européen (DEDIPE), 13, Place Vendôme, 75042 Paris Cedex 01 France” adresine gönderilir.

g) Kanada;

1) Alıcısı kısmına “Canada” ifadesi eklenmeksizin, “Ministry of Finance” yazılı 100 Kanada doları tutarındaki çek, evrak ile birlikte ilgili dış temsilciliğimize gönderilir.

2) Tebligat yapılacak adres Alberta Eyaleti sınırları içerisinde ise düzenlenecek 100 Kanada doları tutarındaki çekin alıcısı kısmına “Canada” ifadesi eklenmeksizin “Government of Alberta”, adres Ontario Eyaleti sınırları içerisinde ise “Ministry of Finance of Ontario” yazılır.

3) Çeklerin 6 aydan daha eski tarihli olması halinde Kanada makamlarınca işleme alınmadığı hususuna dikkat edilmelidir.

4) Quebec Eyaleti (https://sites.justice.gouv.qc.ca/SPEI/SPEI/en) internet adresi üzerinden kredi kartı ile online ödeme yapılmasını kabul etmekte olup, ödeme yapıldığına dair belge örneği evrak ile birlikte gönderilir.

5) Ottava Büyükelçiliğimizin görev bölgesinde yapılacak tebligat işlemlerinde 100 Kanada Doları masrafın anılan büyükelçiliğin “Banka Adı: Royal Bank of Canada, Şube Adı: Sparks & Metcalfe, Adres: 90 Sparks St, Ottawa, ON, KIP 5B4, Canada, Banka Kodu: 003, Şube Kodu: 00006, Hesap No: 1148022, Hesap Adı: Turkish Embassy Consular Section Money Order Account, SWIFT: ROYCCAT2” hesabına açıklama kısmına mahkeme adı ve dosya numarası ile tebligat yapılacak kişinin adı yazılmak suretiyle havale yapılarak dekont evrak ile birlikte gönderilir. Çek ile ödeme yöntemi de devam etmekte olup, öncelikli olarak hesaba havale yöntemi tercih edilmelidir.

ğ) Kuzey İrlanda;

1) 70 GBP veya karşılığı Türk lirasının mahkeme veznesine avans olarak yatırılması ve tebligat işlemi sonucunda Kuzey İrlanda makamlarınca istenilen masrafın ödenmesi sağlanır.

h) Letonya;

1) “Council of Sworn Bailiffs” adına, muhatabın ismi ile dosya numarası yazılmak suretiyle “Registration No. 90001497619 Registered office: 27-32 Lacplesa Street, Riga, LV-1011, Latvia Bank: Swedbank AS Account No: LV93HABA0551038096742 SWIFT code: HABALV22” hesabına 113,97 avro yatırılması sağlanır, makbuz evrak ile birlikte “Council of Sworn Bailiffs Lacplesa Street 27-32 Riga, LV-1011 Latvia” adresine gönderilir.

ı) Litvanya;

1) “Chamber of Judicial Officers of Lithuania” adına, muhatabın ismi ile dosya numarası yazılmak suretiyle “IBAN: LT92 4010 0424 0031 5815, AB “DnB bankas”, code of legal entity 126198978” hesabına 110 avro yatırılması sağlanır, makbuz evrak ile birlikte “Ministry of Justice, Gedimino ave. 30, LT-01104 Vilnius LITHUANIA” adresine gönderilir.

i) San Marino;

1) “Ufficio Registro e Ipoteche della Repubblica di San Marino” adına, muhatabın ismi ile dosya numarası yazılmak suretiyle “IBAN: SM44 A032 2509 8000 0001 0005 403 SWIFT CODE: ICSMSMSMXXX” hesabına 50 avro yatırılması sağlanır, makbuz evrak ile birlikte “The Single Court of the Republic of San Marino, Via XXVIII Luglio n. 194, 47893 BORGO MAGGIORE (RSM), Repubblica di San Marino” adresine gönderilir.

j) Singapur;

1) 80 Singapur doları masraf talep edilmektedir. Singapur doları Ülkemizde dolaşımda bulunmadığından, karşılığı ABD doları veya Türk lirasının mahkeme veznesine avans olarak yatırılması ve tebligat işlemi sonucunda Singapur makamlarınca istenilen masrafın ödenmesi sağlanır.

k) Tayland;

1) 750 baht masraf talep edilmektedir. Tayland bahtı Ülkemizde dolaşımda bulunmadığından, karşılığı ABD doları veya Türk lirasının mahkeme veznesine avans olarak yatırılması ve tebligat işlemi sonucunda Tayland makamlarınca istenilen masrafın ödenmesi sağlanır.

l) Yunanistan;

1) “Hellenic Ministry of Justice, Transparency & Human Rights” adına, muhatabın ismi ile dosya numarası yazılmak suretiyle “Bank of Greece, Bank Account Number: 23/2341147896, IBAN: GR9101000230000002341147896, Swift Code: BNGRGRAA” hesabına 50 avro yatırılması sağlanır, makbuz evrak ile birlikte ” Hellenic Ministry of Justice, Directorate of Special Legal Affairs, Department of Private International Law, 96 Mesogeion Av.,Athens 11527, Greece” adresine gönderilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

İstinabe Talepleri

Posta gideri

MADDE 10- (1) Bakanlık veya dış temsilciliklerin aracı kılındığı her istinabe talebinde, 6 ncı maddede belirtilen posta giderinin ilgilisince Hazine ve Maliye Bakanlığının “Muhtelif Gelirler” hesabına yatırılması sağlanır.

(2) Buna dair makbuz örneğinin, Bakanlığa gönderilen evraka eklenmesi veya tarih ve sayısının Bakanlığa yazılan sevk yazısında belirtilmesi gerekir.

Diğer masraflar

MADDE 11- (1) Tüm istinabe taleplerinde, talepte bulunulan yabancı ülke makamı tarafından istenilmesi halinde masrafın ödeneceğine dair ilgilisinden Türkçe taahhütname alınır, taahhütnamenin bir sureti, tercüme ettirilmeksizin sevk yazısına eklenir, istinabe talepnamesinde ek olarak belirtilmez.

(2) Bilirkişi incelemesi istenilen istinabe taleplerinde, yabancı ülke makamlarınca talep edildiğinde ödenmek üzere, 300 avro veya karşılığı Türk lirasının mahkeme veznesine avans olarak yatırılması sağlanır.

(3) DNA testi istenilen hallerde 250 avro veya karşılığı Türk lirasının, kan tahlili yapılması istenilen hallerde 150 avro veya karşılığı Türk lirasının, Türkiye’de yapılacak tahlil ve DNA testi işlemlerine esas olmak üzere yurt dışından kan veya doku örneğinin alınması istenilen hallerde 100 avro veya karşılığı Türk lirasının her bir işlem için mahkeme veznesine avans olarak yatırılması sağlanır.

Yabancı ülke makamlarınca istenilen masraflar

MADDE 12- (1) Yabancı ülke makamlarınca yerine getirilecek istinabe taleplerinde aşağıda belirtilen ülke uygulamaları esas alınır:

a) Almanya;

1) Dinlenecek her bir tanık için 250 avro veya karşılığı Türk lirasının mahkeme veznesine avans olarak yatırılması sağlanır.

2) Almanya sosyal ekonomik durum taleplerini ifade alma şeklinde gerçekleştirdiğinden bu tür talepler için de (1) numaralı alt bentte belirtilen tanık ücretinin avans olarak mahkeme veznesine yatırılması sağlanır.

3) Köln şehrindeki adres tespitleri için “Sparkkasse Köln-Bonn, IBAN: DE89 3705 0198 0093 1329 75, BIC: COLSDE33XXX” banka hesap numarasına açıklama kısmına “9709.000.1230.7” nolu muhasebe numarası ve dosya numarası yazılmak suretiyle 11 avro yatırılarak makbuz örneği Bakanlığa gönderilecek sevk yazısına eklenir.

4) Kiel şehri ile Essen ve Düsseldorf Başkonsolosluğumuzun görev bölgesindeki şehirlerde adres tespit talepleri için istenilen 13 avro veya karşılığı Türk lirasının mahkeme veznesine avans olarak yatırılması sağlanır.

5) Münster Başkonsolosluğumuzun görev bölgesindeki şehirlerde adres tespit talepleri için istenilen 11 avro veya karşılığı Türk lirasının mahkeme veznesine avans olarak yatırılması sağlanır.

b) Danimarka;

1) DNA testi taleplerinde asgari 8.953 Danimarka kronunun veya karşılığı Türk lirasının (baba, anne ve çocuk dahil) mahkeme veznesine avans olarak yatırılması sağlanır.

2) Adres tespiti taleplerinde 115 Danimarka kronunun veya karşılığı Türk lirasının mahkeme veznesine avans olarak yatırılması sağlanır.

3) Kan tahlili ve kan örneği alınması taleplerinde ise talebin içeriğine göre bildirilecek ücret Kopenhag Büyükelçiliği “Hesap sahibi: Turkish Embassy, Banka adı: Danske Bank-Danimarka, Şube No: 4001, Hesap No: 10409381, IBAN No: DK09 3000 0010 4093 81, SWIFT Kodu: DABADKKK” hesabına yatırılması sağlanır.

c) Kanada;

1) Yerine getirilecek her bir işlem veya ifadesi alınacak her bir kişi için 450 Kanada Doları veya karşılığı Türk lirasının mahkeme veznesine avans olarak yatırılması sağlanır. Bu husus Bakanlığa gönderilecek sevk yazısında belirtilir.

2) Ontario Eyaletinde yerine getirilecek istinabe talepleri talepte bulunan mahkemenin onayı olması durumunda ücret karşılığında özel bir hukuk bürosunca yerine getirilmekte, avukatlık ücreti dışında işlemin yerine getirilmesinden kaynaklanan diğer masraflar da istenebilmektedir.

ç) Kongo Demokratik Cumhuriyeti;

1) 100 ABD doları veya karşılığı Türk lirasının mahkeme veznesine avans olarak yatırılması sağlanır.

(2) Bunların dışında kalan istinabe taleplerinde, devletler nadiren masraf talep ettiklerinden posta gideri dışında avans alınmaz.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Ortak Hükümler

Ülkemizde dolaşımda bulunmayan paralar

MADDE 13- (1) Yabancı ülke makamlarınca yurt dışı tebligat ve/veya istinabe talebinin yerine getirilmesi için Ülkemizde dolaşımda bulunmayan para cinsinden masraf istenilmesi halinde, Ülkemizde bulunan bankalardan birine başvuru yapılarak, yurt dışı muhabir bankaların verdiği hizmetlerden faydalanmak suretiyle istenilen para cinsinden ödemenin yapılması sağlanır.

Masrafın hazineden karşılandığı talepler

MADDE 14- (1) Adlî yardım talepli veya kamu davası niteliğinde bulunması nedeniyle masrafların resen Hazineden karşılandığı dosyalarda;

a) İstenilen posta giderinin Hazineden karşılanmak suretiyle Hazine ve Maliye Bakanlığının “Muhtelif Gelirler” hesabına yatırılması sağlanır. Makbuz örneği Bakanlığa gönderilecek sevk yazısına eklenir veya tarih ve sayısı yazıda belirtilir.

b) Yabancı ülke makamlarınca peşin istenilen masrafların Hazineden karşılanmak suretiyle yatırılması sağlanır. Makbuz örneği adlî yardımlaşma evrakına eklenir.

c) Avans olarak vezneye yatırılması istenilen masraflar yatırılmaz. Bununla birlikte, işlemin tamamlanmasından sonra istenilen masrafın Hazineden karşılanmak suretiyle yatırılması sağlanır. Makbuz örneği Bakanlığa gönderilir.

ç) “Taahhütname” alınmaz.

Avansların yatırılması

MADDE 15- (1) Yukarıdaki maddeler uyarınca masrafın mahkeme veznesine avans olarak yatırılmasının istenildiği durumlarda;

a) Avansın yurt dışı tebligat ve/veya istinabe talep eden kurumun kendi hesabına ya da veznesine yatırılması,

b) Makbuz örneğinin Bakanlığa gönderilecek sevk yazısına eklenmesi veya tarih ve sayısının yazıda belirtilmesi,

c) Makbuz örneğinin tercüme ettirilmemesi ve yabancı makama gönderilecek tebligat ve/veya istinabe talepnamesinde ek olarak belirtilmemesi, takım evraka eklenmemesi,

gerekir.

ALTINCI BÖLÜM

Son Hükümler

Yürürlük

MADDE 16- (1) Bu Tebliğ 1/1/2023 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 17- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Adalet Bakanı yürütür.

 

 


Kaynak: Resmi Gazete Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/uluslararasi-adli-is-birligi-cercevesinde-yurt-disi-tebligat-ve-istinabe-taleplerinde-odenmesi-gereken-masraflara-iliskin-teblig/feed/ 0
Varlık Barışı Tebliği Yayımlandı 9.8.2022 https://www.muhasebenews.com/varlik-barisi-tebligi-yayimlandi-9-8-2022/ https://www.muhasebenews.com/varlik-barisi-tebligi-yayimlandi-9-8-2022/#respond Tue, 09 Aug 2022 12:07:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=130010 Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

Resmi Gazete No: 31918
Resmi Gazete Tarihi: 09/08/2022

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, 1/7/2022 tarihli ve 7417 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 50 nci maddesi ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 15 inci maddenin 1 ila 12 nci fıkraları (madde olarak anılacaktır) hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.

(2) Bu Tebliğ;

a) Gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının yurda getirilerek milli ekonomiye kazandırılmasına ve bu varlıkların gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince kanuni defter kayıtlarına alınmasına,

b) Yurt içinde bulunan ancak gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların vergi dairesine beyan edilerek kanuni defter kayıtlarına alınmasına,

c) Yurt içinde bulunan madde kapsamındaki varlıkların gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlarca beyan edilmesine,

ç) Maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlara,

yönelik açıklamaları kapsamaktadır.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 5520 sayılı Kanunun geçici 15 inci maddesinin on ikinci fıkrası hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır.

İKİNCİ BÖLÜM

Yurt Dışında Bulunan Varlıkların Bildirilmesi, Türkiye’ye Getirilmesi,

Verginin Ödenmesi ve İadesi

Yurt dışında bulunan varlıklara ilişkin bildirim

MADDE 3- (1) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, madde hükümleri çerçevesinde, 31/3/2023 tarihine (bu tarih dâhil) kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildirilmesi mümkündür.

(2) Birinci fıkra kapsamında gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak bu bildirimlerin, yetkili kılınmış vekiller veya kanuni temsilciler tarafından da yapılabilmesi mümkündür.

(3) Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan söz konusu varlıklar, 5/7/2022 tarihinden 31/3/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil), Ek-1’de yer alan form ile bankalara veya (menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarına münhasır olmak üzere) aracı kurumlara bildirilebilecektir. Gerçek ve tüzel kişilerce, söz konusu varlıklara ilişkin olarak vergi dairelerine herhangi bir beyanda bulunulmayacaktır.

(4) Maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları kapsamındaki, yurt dışı kredilerin ve sermaye avanslarının kapatılmasında kullanılan varlıkların da banka ve aracı kurumlara bildirilmesi gerekmektedir.

(5) Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan varlıklar için tek bir bildirim verilmesi esastır. Ancak, maddenin uygulamasında bildirimin yapıldığı her ay farklı bir vergilendirme dönemi olarak kabul edildiğinden, 31/3/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) birden fazla bildirimde bulunulması mümkündür.

a) Bildirimde bulunulduktan sonra aynı ay içerisinde, yapılan hataların düzeltilmesi amacıyla ya da bildirime konu edilen varlıkları azaltıcı ya da artırıcı yeni bir bildirimde bulunulmak istenilmesi halinde, ilk bildirimin düzeltilmesi gerekmektedir. Bu şekilde ilk bildirime konu varlıkların azaltılması yönünde yapılacak düzeltmelerde, başlangıçta peşin olarak ödenen verginin azaltılan tutara isabet eden kısmı, banka ve aracı kurum tarafından bildirim sahibine iade edilebilecektir.

b) Bildirimde bulunulduktan sonraki aylarda, yapılan hataların düzeltilmesi amacıyla ya da bildirime konu edilen varlıkları azaltıcı bir bildirimde bulunulmak istenilmesi halinde de önceki bildirimin düzeltilmesi gerekmektedir. Bu durumda, banka ve aracı kurumlarca Ek-2’de yer alan beyanname ile vergi dairesine bildirilen varlıklara ilişkin düzeltme talebinin banka ve aracı kurum aracılığıyla yapılması esastır.

c) Bildirimde bulunulduktan sonraki aylarda, bildirime konu edilen varlıkları artırıcı bir bildirimde bulunulmak istenilmesi halinde ise önceki bildirimin düzeltilmesi söz konusu olmayacak, ilave olarak bildirilmek istenilen varlıklar için yeni bir bildirim yapılacaktır.

ç) Düzeltme kapsamı dışında verilen tüm bildirimler yeni bir bildirim olarak kabul edilecek ve önceki bildirimle ilişkilendirilmeyecektir.

Örnek 1- 2022/Ağustos ayında 5.000.000 TL karşılığı döviz bildiriminde bulunan bir gerçek kişinin, aynı ay içerisinde bildirdiği tutarı 2.500.000 TL’ye düşürmek ya da 7.500.000 TL’ye çıkarmak istemesi halinde ilk bildirimine ilişkin düzeltme bildirimi vermesi gerekecektir.

Ağustos ayında 5.000.000 TL karşılığı döviz bildiriminde bulunan bir gerçek kişinin, Eylül veya Ekim ayı içerisinde, bildirdiği tutarı 2.500.000 TL’ye düşürmek istemesi halinde, Ağustos ayındaki bildirimine ilişkin düzeltme bildirimi vermesi gerekecektir. Banka ve aracı kurumlarca Ek-2’de yer alan beyanname ile vergi dairesine bildirilen varlıklara ilişkin düzeltme talebi ise banka veya aracı kurumlar aracılığıyla yapılacaktır.

Ağustos ayında 5.000.000 TL karşılığı döviz bildiriminde bulunan bir gerçek kişinin, Eylül veya Ekim ayı içerisinde, bildirdiği tutarı 7.500.000 TL’ye çıkarmak istemesi halinde ise Eylül veya Ekim ayına ilişkin 2.500.000 TL’lik yeni bir bildirim vermesi gerekecektir. Yeni verilen bildirimler önceki bildirim ile ilişkilendirilmeyeceğinden, sadece ilave tutarın bildirilmesine dikkat edilecektir.

d) Bildirim süresi sona erdikten sonra bildirimlere ilişkin yapılan düzeltme talepleri dikkate alınmayacaktır. Bu çerçevede, 31/3/2023 tarihine kadar yapılan bildirimlerin bu tarihten sonra düzeltilmesi mümkün olmayacaktır.

Yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye’ye getirilmesi

MADDE 4- (1) Madde kapsamında bildirime konu edilen varlıkların bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi şarttır. Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba ilgili varlığın transferi işlemlerinde, bildirimde bulunan hesap sahibi ile yurt dışından varlığı transfer edenin farklı kişiler olmasının söz konusu hükümden faydalanılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

(2) Yurt dışında bulunan varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/3/2023 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmayacaktır. Bu hükümden yararlananların, kredilerini kapattıklarına dair yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan alacakları tevsik edici belgelerin bir örneğini bildirimlerine eklemeleri gerekmekte olup bu bildirimi alan banka veya aracı kurumun, defter kayıtlarından düşme işlemine ilişkin kontrol yükümlülüğü bulunmamaktadır.

(3) 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla anılan madde hükümlerinden yararlanılabilecektir.

(4) Yurt dışında bulunan ancak kapsama girmeyen varlıkların (örneğin taşınmazların) 31/3/2023 tarihine kadar kapsamdaki varlıklara dönüştürülmek suretiyle söz konusu madde hükümleri çerçevesinde Türkiye’ye getirilmesi mümkündür.

(5) Türkiye’ye getirilmekten maksat;

a) Para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya bu varlıkların Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,

b) Fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi mümkün olmayan menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının aracı kurumlara bildirilmesidir.

(6) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi durumunda, banka dekontu veya aracı kurum işlem sonuç formları, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir.

(7) 31/3/2023 tarihine kadar banka veya aracı kurumlara bildirilmesi kaydıyla, yurt dışında bulunan söz konusu varlıkların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi sırasında yapılan deklarasyon/bildirime istinaden Gümrük İdaresinden alınan belgeler, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir.

Yurt dışında bulunan varlıkların bildirimi üzerine banka veya aracı kurumlarca yapılacak işlemler ve verginin ödenmesi

MADDE 5- (1) Gerçek ve tüzel kişiler, yurt dışında bulunan varlıkları iki nüsha olarak hazırlayacakları Ek-1’de yer alan form ile bankalara veya aracı kurumlara bildireceklerdir. Formun bir nüshası, ilgili banka veya aracı kurum tarafından, varsa bildirim nedeniyle açılan hesaba ilişkin bilgiler yazılıp tasdik edildikten sonra, düzenlenen banka dekontları veya işlem sonuç formlarıyla birlikte ilgilisine geri verilecektir.

(2) Bildirimin gerçek veya tüzel kişinin vekili ya da kanuni temsilcisi tarafından yapılması halinde, bankalar veya aracı kurumlarca söz konusu vekil veya kanuni temsilcinin yetkili olup olmadığı hususu kontrol edilecektir.

(3) Banka veya aracı kurumlar tarafından, bildirimde bulunanlardan bildirime konu edilen varlıklara ilişkin olarak herhangi bir belge istenilmeyecektir.

(4) Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak bildirim sahibinden bildirilen varlıkların değeri üzerinden 30/9/2022 tarihine kadar yapılan bildirimler için %1, 1/10/2022 tarihi ila 31/12/2022 tarihi (bu tarih dahil) arasında yapılan bildirimler için %2, 31/3/2023 tarihine kadar (bu tarih dahil) yapılan bildirimler için %3 oranında peşin olarak tahsil edecekleri vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla Ek-2’de yer alan beyanname ile bağlı bulundukları vergi dairesine 340 ve 346 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda beyan edecektir. Beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, vergi dairelerince tarh edilen vergiler, söz konusu beyan süresi içerisinde banka ve aracı kurumlarca vergi sorumlusu sıfatıyla ödenecektir.

Yurt dışında bulunan varlıkların bildirimine istinaden tahsil edilen vergilerin bildirim sahibine iadesi

MADDE 6- (1) Yurt dışında bulunan ve madde kapsamında bildirime konu edilen varlıkların, Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlardaki hesaplara transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarihten itibaren en az bir yıl süreyle bu hesaplarda tutulması halinde, bildirilen varlıkların değeri üzerinden madde kapsamında uygulanması gereken vergi oranı %0 olarak dikkate alınacaktır. Bu durumda, banka ve aracı kurumlar tarafından tahsil edilerek vergi sorumlusu sıfatıyla vergi dairesine ödenen vergiler, bildirim sahibinin Ek-4’te yer alan form ile düzeltme zamanaşımı süresi içinde vergi dairesine başvurusu üzerine ilgilisine iade edilecektir.

(2) Başvuru yapılacak vergi dairesi; kesintiyi yapan banka veya aracı kurum merkezinin bağlı bulunduğu vergi dairesidir.

(3) İade talebinde bulunacak gerçek veya tüzel kişilerin Ek-4’te yer alan ve başvuru yaptıkları formlarına, bildirdikleri varlıkların banka ve aracı kurumlara yatırıldığına ve en az bir yıl süreyle bu hesaplarda tutulduğuna dair tevsik edici belgeleri (banka dekontu, hesap cüzdanı, aracı kurum işlem sonuç formu gibi) eklemeleri gerekmektedir. Bu kapsamda başvurular, İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden elektronik ortamda yapılabileceği gibi ilgili formun elden veya posta yoluyla da ilgili vergi dairesine verilebilmesi mümkündür.

(4) Bildirim sahipleri madde kapsamında nakden iade talebinde bulunabilecekleri gibi, vergi borçları için mahsuben iade talebinde de bulunabileceklerdir. Bu takdirde mahsuben iade talebi, Ek-4’te yer alan formun eksiksiz şekilde vergi dairesine verildiği tarih esas alınarak yerine getirilecektir.

(5) Bildirim sahibine iade yapılabilmesi için madde kapsamında bildirilen varlıkların değeri üzerinden hesaplanan vergilerin vergi sorumlularınca ödenmiş olması şarttır.

(6) 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak bildirim sahiplerinin iade işlemleri gerçekleştirilecektir.

(7) İadeye ilişkin bir yıllık sürenin başlangıcında, bildirime konu edilen varlıkların Türkiye’deki banka ve aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarih dikkate alınacaktır.

Örnek 2- Gerçek kişi (A), madde hükmü kapsamında yurt dışında bulunan 600.000 TL tutarındaki varlığı için 13/9/2022 tarihinde (N) Bankasına bildirimde bulunmuş ve hesaplanan vergiyi peşin olarak ödemiştir. Adı geçen kişi söz konusu tutarı 1/12/2022 tarihinde bildirimde bulunduğu bankadaki hesabına transfer etmiştir. Buna göre, bildirimde bulunulan yurt dışındaki varlık için tarh edilen verginin iadesine yönelik bir yıllık sürenin başlangıcı olarak bildirim konusu yapılan tutarın Türkiye’deki banka hesabına transfer edildiği 1/12/2022 tarihinin dikkate alınması ve bildirime konu edilen tutarın 1/12/2023 tarihine kadar söz konusu banka hesabında tutulması durumunda bildirim esnasında ödenen vergi iade edilebilecektir.

(8) Bildirime konu edilip bu kapsamda banka ve aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edilen veya yatırılan varlıkların, banka ve aracı kurumlarda farklı mevduat, katılım ve yatırım gibi hesaplarda değerlendirilmesi iadeye ilişkin bir yıllık sürenin hesabını etkilemeyecektir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Türkiye’de Bulunan Varlıkların Beyanı ve Verginin Ödenmesi

Türkiye’de bulunan varlıkların beyanı

MADDE 7- (1) Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/3/2023 tarihine (bu tarih dâhil) kadar Ek-3’te yer alan beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine doğrudan beyan edilebileceği gibi 340 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda da beyan edilebilecektir.

(2) Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, Ek-3’te yer alan beyannamelerini de 340 ve 346 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda vermek zorundadırlar.

(3) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanların da Türkiye’de bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazları için beyanda bulunmak suretiyle madde hükmünden yararlanabilmeleri mümkündür. Bu kişilerin taşınmazlar dışındaki varlıklarını beyan tarihi itibarıyla banka veya aracı kurumlarda açılan hesaplara yatırmaları ve bu durumu tevsik edici belgelerle kanıtlamaları zorunludur.

(4) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar için beyanda bulunulacak vergi dairesi, bunların yerleşim yerlerinin bağlı bulunduğu yer vergi daireleri olacaktır.

(5) Şahıs şirketleri ile adi ortaklıkların gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamakta olup, bunlar adına stopaj ve katma değer vergisi yönünden mükellefiyet tesis edilmektedir. Bu kapsamda, şahıs şirketleri ile adi ortaklıklar adına da beyanda bulunulması mümkün bulunmakta olup, beyan edilen varlıklar dolayısıyla şahıs şirketleri ve adi ortaklıklar katma değer vergisi, ortaklar ise gelir veya kurumlar vergisi yönünden vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmaması imkanından faydalanabilecektir.

Verginin ödenmesi

MADDE 8- (1) Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden vergi dairelerince %3 oranında vergi tarh edilecektir. Bu şekilde hesaplanan vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ortak Hükümler

Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri adına görünen varlıkların durumu

MADDE 9- (1) Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları ya da şirket veya şirketin ortakları adına madde kapsamına giren varlıkları 5/7/2022 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir vekalet veya temsil sözleşmesine istinaden değerlendirmeye yetkili olanların, bu tarih itibarıyla sahip oldukları ve yurt dışında bulunan varlıklarının, bu Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde şirket adına bildirime konu edilerek Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi ya da Türkiye’de bulunan ancak 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıklarının bu Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde şirket adına beyan edilmek suretiyle madde hükümlerinden yararlanılabilmesi mümkündür.

(2) Şirket veya şirket ortaklarına ait olduğu halde şirketin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri dışındaki kişilerce tasarruf edilen varlıklar, söz konusu madde hükümleri çerçevesinde şirket adına bildirim veya beyana konu edilerek madde hükmünden yararlanılabilecektir. Ayrıca, gerçek kişilere ait olduğu halde bu kişilerin ortağı veya kanuni temsilcisi oldukları yurt dışındaki şirketlerce tasarruf edilen varlıkların da ilgili gerçek kişiler adına bildirim veya beyana konu edilmesi halinde madde hükmünden yararlanılabilmesi mümkündür. Ancak, bildirim veya beyan dışındaki nedenlerle yapılacak inceleme esnasında söz konusu varlıkların şirket veya şirket ortaklarına ya da gerçek kişilere ait olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir.

Varlıkların bildirim değeri

MADDE 10- (1) Gerek yurt dışında bulunan varlıkların banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde gerekse yurt içinde bulunan varlıkların vergi dairelerine beyan edilmesinde, bildirildiği veya beyan edildiği tarih itibarıyla varlıklar, aşağıdaki değerleme ölçütleri ile değerlenecektir:

a) Türk lirası cinsinden para, itibari (nominal) değeriyle.

b) Altın, rayiç bedeliyle.

c) Döviz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla.

ç) Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarından;

1) Pay senetleri, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

2) Tahvil, bono, eurobond gibi borçlanma araçları, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

3) Yatırım fonu katılma payları, ilgili piyasasında belirlenmiş kapanış fiyatıyla.

4) Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri gibi türev araçlar, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

d) Taşınmazlar, rayiç bedeliyle.

(2) Bildirim veya beyanlarda söz konusu varlıkların Türk lirası karşılığı bedelleri esas alınacaktır.

(3) Bu Tebliğin uygulanmasında rayiç bedel, söz konusu varlıkların bildirildiği veya beyan edildiği tarih itibarıyla belirlenen alım-satım bedeli olup, bu bedelin gerçek durumu yansıtması gerekmektedir.

(4) Borsa rayiciyle değerlenecek varlıkların borsa rayicinin belirlenmesinde, söz konusu varlıkların bildirildiği veya beyan edildiği tarihte işlem gördüğü yurt içi veya yurt dışındaki borsalarda oluşan değerler dikkate alınacaktır.

(5) Döviz cinsinden varlıklarda, bunların bildirildiği veya beyan edildiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru dikkate alınacaktır.

(6) Bildirimde bulunduktan sonra, yapılan hataların düzeltilmesi ya da bildirime konu edilen varlıkların azaltılması amacıyla 31/3/2023 tarihine kadar yapılacak düzeltmelerde varlıkların ilk bildirim tarihindeki değerleri esas alınır.

Bildirilen veya beyan edilen varlıkların kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilmesi

MADDE 11- (1) Bildirilen veya beyan edilen varlıkların, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce kanuni defterlere kaydedilmesi zorunludur.

(2) Yurt dışında bulunan varlıkların; şirket adına bildirilmesi durumunda ilgili şirket, şahıslar adına bildirilmesi halinde bu şahısların kendileri, maddenin sağladığı imkânlardan yararlanabileceğinden, şirket adına bildirime konu edilen varlıkların, şirketin kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilmesi gerekmektedir.

(3) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, madde hükmü uyarınca bildirime veya beyana konu ettikleri ve yasal defterlerine kaydettikleri kıymetleri için pasifte özel fon hesabı açacaklardır. Söz konusu hesap sermayenin cüz’ü addolunacak, bildirim veya beyan tarihinden itibaren iki yıl geçmedikçe işletmeden çekilemeyecek ve sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacaktır. Diğer taraftan işletmenin tasfiye edilmesi halinde bu tutarlar vergilendirilmeyecektir. Fon hesabında tutulan bu tutarların, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesi ile 5520 sayılı Kanunun 19 uncu ve 20 nci maddeleri uyarınca gerçekleşecek devir ve bölünme hallerinde de vergilendirilmesi söz konusu olmayacaktır.

(4) Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, bildirimde veya beyanda bulundukları söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca göstereceklerdir.

(5) 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükelleflerce Türkiye’ye getirilen varlıklar ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince kanuni defterlere kaydedilen varlıklar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerine dâhil edilecek ve bildirim veya beyan tarihinden itibaren iki yıl geçmesi koşuluyla vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerinden çekilebilecektir.

(6) Türkiye’de bulunan varlıkların, vergi dairelerine beyan edildiği tarih itibarıyla 10 uncu maddede yer alan esaslar çerçevesinde belirlenen Türk lirası karşılığı bedelleriyle bu varlıkların yasal defterlere kaydedilmesi gerekmekte olup, söz konusu varlıkların elden çıkarılması halinde satış kazancının tespitinde bu bedel dikkate alınacaktır.

(7) Madde kapsamında beyana konu edilerek işletme kayıtlarına alınacak taşınmazların işletmeye devrine ilişkin tapuda yapılacak işlemlerden 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca harç alınmayacaktır. Ayrıca bu taşınmazların işletmeye devrinde 193 sayılı Kanunun mükerrer 80 inci maddesindeki değer artışı kazancı hükümleri de uygulanmayacaktır.

(8) Tapuda yapılacak taşınmaz devir işlemlerinde tapu harcının alınmaması için maddede belirtilen beyannamenin verilmesini müteakiben, ilgili vergi dairesinden, beyan edilen taşınmazların tapu kayıtlarına ilişkin bilgileri de içerecek şekilde bu madde kapsamında şirket adına beyan edilerek özel fon hesabına alındığını (veya kanuni defterlerin ilgili sayfalarında gösterildiğini) ve bu çerçevede tapu işleminde harç alınmayacağı hususunda beyanın yapıldığı vergi dairesinden alınacak yazı, ilgili tapu sicil müdürlüğüne ibraz edilecektir.

Gelir, gider ve amortisman uygulaması

MADDE 12- (1) Bildirim veya beyan konusu yapılarak kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilen varlıklar hakkında 213 sayılı Kanunda yer alan amortismanlara ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.

(2) Kayıtlara alınan bu varlıkların daha sonra elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gelirin veya kurum kazancının tespitinde gider veya indirim olarak kabul edilmeyecektir. Söz konusu varlıkların elde tutulması ve elden çıkarılmasından doğan kazanç ve iratlar ise genel esaslar çerçevesinde gelirin veya kurum kazancının tespitinde dikkate alınacaktır.

(3) Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle ödenen vergiler, hiçbir suretle gider yazılamayacak ve başka bir vergiden mahsup edilemeyecektir.

İnceleme ve tarhiyat yapılmayacak haller

MADDE 13- (1) Madde hükmü uyarınca, bildirimde veya beyanda bulunulan varlıklara isabet eden tutarlara ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Bu hükümden yararlanabilmek için;

a) Yurt dışında bulunan bildirime konu varlıkların;

1) Bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi ya da Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,

2) Bildirilen varlıklara ilişkin tarh edilen verginin süresinde ödenmesi,

3) Bildirime konu edilen varlıkların 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükelleflerce kanuni defterlere kaydedilmesi, yasal defterlerine kaydettikleri bu kıymetler için pasifte özel fon hesabı açılması (veya kanuni defterlerin ilgili sayfalarında gösterilmesi), bu fon hesabının ve varlıkların iki yıl geçmedikçe işletmeden çekilmemesi ve fon hesabının sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılmaması,

b) Türkiye’de bulunan ve beyana konu edilen varlıkların;

1) Beyan edilen varlıkların 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükelleflerce kanuni defterlere kaydedilmesi, yasal defterlerine kaydettikleri bu kıymetler için pasifte özel fon hesabı açılması (veya kanuni defterlerin ilgili sayfalarında gösterilmesi), bu fon hesabının ve varlıkların iki yıl geçmedikçe işletmeden çekilmemesi ve fon hesabının sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılmaması,

2) Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmayanlar tarafından banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırıldığını (taşınmazlar hariç) gösterir belgelerle tevsik edilmesi,

3) Madde kapsamında beyan edilen varlıklara ilişkin tarh edilen verginin süresinde ödenmesi,

gerekmektedir.

(2) Bildirilen varlıkların, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/3/2023 tarihine kadar kapatılmasında kullanılması mümkün olup, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılacaktır.

(3) 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının anılan tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılabilecektir.

(4) Bildirilen veya beyan edilen varlıklar dışındaki diğer nedenlerle başlayan vergi incelemeleri veya takdire sevk işlemleri dolayısıyla, madde kapsamında bildirimde veya beyanda bulunan mükellefler hakkında matrah farkı bulunması durumunda;

a) Bulunan matrah farkının bildirime veya beyana konu edilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığının tespiti ve bildirilen veya beyan edilen varlık tutarının, bulunan matrah farkına eşit ya da fazla olması durumunda gelir veya kurumlar vergisi ile katma değer vergisi yönünden tarhiyat yapılmayacaktır.

Örnek 3- (ABC) A.Ş., madde hükmü kapsamında bağlı bulunduğu vergi dairesine Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıkları için 16/8/2022 tarihinde 500.000 TL tutarında beyanda bulunmuş ve beyanına istinaden tarh edilen vergiyi süresinde ödemiştir. Maddede yer alan diğer şartları da taşıyan mükellef kurum sektör incelemeleri kapsamında 2020 hesap dönemine ilişkin incelemeye sevk edilmiştir. Bu döneme ilişkin yapılan inceleme sonucunda mükellef hakkında 250.000 TL kayıt dışı satışa ilişkin matrah farkı tespit edilmiş ancak mükellef kurum inceleme esnasında bu farkın madde hükmü kapsamında beyan edilen varlıklar nedeniyle meydana geldiğini belirtmiştir. Vergi inceleme elemanı tarafından mükellefin bu iddiası incelenmiş ve aradaki farkın nedeninin mükellefin ifadesine uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, mükellef hakkında tarhiyat yapılmayacaktır.

b) Bulunan matrah farkının bildirime veya beyana konu edilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığının tespiti halinde, bu farkın bildirilen veya beyan edilen varlık tutarından fazla olması durumunda, yalnızca aradaki fark tutar üzerinden gelir veya kurumlar vergisi ile katma değer vergisi yönünden vergi tarhiyatı yapılacaktır.

Örnek 4- (DEF) Ltd. Şti. yurt dışında sahip olduğu madde kapsamına giren varlıkları için 1.000.000 TL bildirimde bulunmuştur. Maddede sayılan bütün şartları taşıyan mükellef hakkında yapılan ihbara istinaden mükellef kurumun 2019 hesap dönemi incelemeye sevk edilmiştir. Adı geçen kurum hakkında yapılan inceleme sonucunda 2.500.000 TL tutarında matrah farkı tespit edilmiştir. Mükellef söz konusu farkın 1.000.000 TL’sinin bildirilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığını ifade etmiştir. Vergi inceleme elemanı ise söz konusu farkın 750.000 TL tutarındaki kısmının bildirilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığını kalan tutarın ise hatalı amortisman ayırma, gider, indirim ve istisnaların doğru hesaplanmaması gibi diğer nedenlerden kaynaklandığını ortaya koymuştur. Bu durumda, anılan mükellef hakkında bulunan matrah farkının 750.000 TL tutarındaki kısmı için vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.

(5) Vergi incelemesine başlanılan veya takdir komisyonuna sevk edilen tarihten sonra madde hükmüne istinaden bildirimde veya beyanda bulunulması durumunda ise vergi incelemesi ve takdir komisyonu kararına istinaden bulunan matrah farkları üzerinden vergi tarhiyatı yapılmasına engel teşkil etmeyecek ve bildirime veya beyana konu edilen tutarlar mahsuba konu edilemeyecektir.

Diğer hususlar

MADDE 14- (1) İlgili kurum ve kuruluşlar, gerçek veya tüzel kişilerin madde hükmü uyarınca yapılacak işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirmek zorundadırlar.

Yürürlük

MADDE 15- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 16- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Ekleri için tıklayınız.

]]>
https://www.muhasebenews.com/varlik-barisi-tebligi-yayimlandi-9-8-2022/feed/ 0
Avrupa Birliği Organlarıyla Akdedilen ve Usulüne Göre Yürürlüğe Konulan Anlaşmalar Çerçevesinde Proje Karşılığı Sağlanan Hibelerin Gelir Vergisi Karşısındaki Durumu https://www.muhasebenews.com/avrupa-birligi-organlariyla-akdedilen-ve-usulune-gore-yururluge-konulan-anlasmalar-cercevesinde-proje-karsiligi-saglanan-hibelerin-gelir-vergisi-karsisindaki-durumu/ https://www.muhasebenews.com/avrupa-birligi-organlariyla-akdedilen-ve-usulune-gore-yururluge-konulan-anlasmalar-cercevesinde-proje-karsiligi-saglanan-hibelerin-gelir-vergisi-karsisindaki-durumu/#respond Thu, 17 Mar 2022 08:43:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124178 GVK’nın geçici 84’üncü maddesi uyarınca; Avrupa Birliği organlarıyla akdedilen ve usulüne
göre yürürlüğe konulan anlaşmalar çerçevesinde proje karşılığı sağlanan hibeler, özel bir
fon hesabında tutulur ve gelir olarak dikkate alınmaz. Söz konusu hibelerle gerçekleştirilecek projelere ilişkin olarak bu fondan yapılan harcamalar, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider ve maliyet olarak dikkate alınmaz. Proje sonunda herhangi bir şekilde harcanmayan ve iade edilmeyen tutarın kalması hâlinde bu tutar gelir kaydedilir.

Birinci fıkra çerçevesinde sağlanan hibelerle finanse edilen yıllara sâri inşaat ve onarım işlerine ilişkin ödemeler üzerinden ve yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden, fon hesabından yapılan harcama tutarları ile sınırlı olmak üzere, 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (2) ve (3) numaralı bentleri ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri uyarınca vergi kesintisi yapılmaz.

 


Kaynak: TÜRMOB 2021 G.V. Beyanname Rehberi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/avrupa-birligi-organlariyla-akdedilen-ve-usulune-gore-yururluge-konulan-anlasmalar-cercevesinde-proje-karsiligi-saglanan-hibelerin-gelir-vergisi-karsisindaki-durumu/feed/ 0
2020 ve takip eden vergilendirme dönemlerinde elde edilen ticari kazançlara herhangi bir sınırlama olmaksızın yatırım indirimi istisnası uygulanabilecektir https://www.muhasebenews.com/2020-ve-takip-eden-vergilendirme-donemlerinde-elde-edilen-ticari-kazanclara-herhangi-bir-sinirlama-olmaksizin-yatirim-indirimi-istisnasi-uygulanabilecektir/ https://www.muhasebenews.com/2020-ve-takip-eden-vergilendirme-donemlerinde-elde-edilen-ticari-kazanclara-herhangi-bir-sinirlama-olmaksizin-yatirim-indirimi-istisnasi-uygulanabilecektir/#respond Thu, 17 Mar 2022 08:29:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124170 “Yatırım İndirimi İstisnası” uygulaması 5479 sayılı Kanunla 01.01.2006 tarihinden itibaren
yürürlükten kaldırılmış fakat geçiş dönemine ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununa eklenen
geçici 69 uncu madde ile düzenlemeler yapılmıştır.

Ancak, 6009 sayılı Kanunla 193 sayılı GVK’nın geçici 69 uncu maddesinin birinci fıkrasına
eklenen “Şu kadar ki, vergi matrahlarının tespitinde yatırım indirimi istisnası olarak indirim
konusu yapılacak tutar, ilgili kazancın %25’ini aşamaz” hükmü, Anayasa Mahkemesinin
9.2.2012 tarihinde vermiş olduğu Esas No:2010/93 sayılı Kararı ile iptal edilmiş ve gerekçeli iptal kararı Resmî Gazete’de yayımlanana kadar yürürlüğü durdurulmuştur.
Söz konusu Anayasa Mahkemesi Kararı çerçevesinde 2020 ve takip eden vergilendirme dönemlerinde elde edilen ticari kazançlara anılan hüküm çerçevesinde herhangi bir sınırlama olmaksızın yatırım indirimi istisnası uygulanabilecektir.

“Yatırım İndirimi” ile ilgili açıklamalara 01.10.2010 tarih ve 27716 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan 276 Seri No’lu Gelir Vergisi Tebliğinde yer verilmiş olup; GVK’nın geçici 69’uncu maddesi hükmünün son hali aşağıdaki gibidir:

“Geçici Madde 69-

Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri; 31/12/2005 tarihi itibarıyla mevcut olup, 2005 yılı
kazançlarından indiremedikleri yatırım indirimi istisnası tutarları ile;

a) 24/4/2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik
belgeleri kapsamında, 193 sayılı GVK’nın 9/4/2003 tarihli ve 4842 sayılı Kanunla
yürürlükten kaldırılmadan önceki ek 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı maddeleri çerçevesinde
başlanılmış yatırımları için belge kapsamında 1/1/2006 tarihinden sonra yapacakları
yatırımları,

b) 193 sayılı GVK’nın mülga 19 uncu maddesi kapsamında 1/1/2006 tarihinden önce
başlanan yatırımlarla ilgili olarak, yatırımla iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz
edip bu tarihten sonra yapılan yatırımları, nedeniyle, 31/12/2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplayacakları yatırım indirimi istisnası tutarlarını, yine bu tarihteki mevzuat hükümleri (bu Kanunun geçici 61 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan vergi oranına ilişkin hüküm dâhil) çerçevesinde kazançlarından indirebilirler. Kalan kazanç üzerinden yürürlükteki vergi oranına göre vergi hesaplanır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Mükelleflerin 2021 yılı beyannamesinde dikkate alacakları yatırım indirimi istisnası tutarları
ile ilgili açıklamalar aşağıdaki gibidir.

31.12.2005 Tarihi İtibarıyla Mevcut Olup Devreden Yatırım İndirimi İstisnası Tutarları

Mükellefler, 31.12.2005 tarihi itibariyle mevcut olup, kazancın yetersiz olması nedeniyle indiremedikleri devreden yatırım indirimi istisnası tutarlarını (2006, 2007 ve 2008 yıllarında yararlandıkları tutarlardan kalan kısmı) endekslenmiş değerleri ile birlikte 2010 ve müteakip yıllarda elde ettikleri kazançlarından indirebilirler.

24.04.2003 Tarihinden Önce Yapılan Müracaatlara İstinaden Düzenlenen Teşvik Belgeleri Kapsamında Yapılan Yatırımlar

24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında,

– GVK’nın yürürlükten kaldırılmadan önceki ek 1-6 maddeleri çerçevesinde başlanılmış
yatırımlar için, 01.01.2006 tarihinden sonra yapılan yatırım harcamaları dolayısıyla,
31.12.2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplanan yatırım
indirimi istisnası tutarlarından, 31.12.2008 tarihi itibarıyla mevcut olup kazancın  yetersizliği nedeniyle indirilemeyen yatırım indirimi istisnası tutarları ile

Bu yatırımlar kapsamında olup halen devam eden yatırım harcamaları dolayısıyla
31.12.2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplanan yatırım
indirimi  istisnası tutarları

endekslenmiş değerleri ile birlikte 2010 ve müteakip yıllarda elde edilen kazançlardan indirilir.

GVK’nın Mülga 19’uncu Maddesi Kapsamında Yapılan Yatırımlar

GVK’nın mülga 19’uncu maddesi kapsamında 01.01.2006 tarihinden önce yatırıma başladığını belgeleyen gelir vergisi mükellefleri,

– komple ya da entegre tesisler gibi tamamlanması belli bir süreci gerektiren yatırımlar ile
ilgili ve bu yatırımlarla iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edip bu tarihten sonra
yaptıkları yatırım harcamaları için, 31.12.2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri çerçevesinde hesapladıkları yatırım indirimi istisnası tutarlarından 31.12.2008
tarihi itibarıyla mevcut olup kazancın yetersizliği nedeniyle indiremedikleri yatırım indirimi
istisnası tutarları ile

– Bu yatırımlar kapsamında olup bu yatırımlarla iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz
edip halen devam eden yatırım harcamaları dolayısıyla 31.12.2005 tarihinde yürürlükte
bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplayacakları yatırım indirimi istisnası tutarlarını
“ÜFE” oranında endekslenmiş değerleri ile birlikte 2010 ve müteakip yıllarda elde ettikleri
kazançlarından indirebilirler.

01.01.2006 – 08.04.2006 Tarihleri Arasında Yeni Başlamış Yatırımlar

Anayasa Mahkemesi, 5479 sayılı Kanunun yürürlük maddesindeki “2” rakamını iptal etmiştir. Bu çerçevede, 01.01.2006 – 08.04.2006 tarihleri arasında GVK’nın mülga 19’uncu maddesi kapsamında yeni başlayan ve bu tarihler arasında yapılan yatırımlar nedeniyle hesaplanan yatırım indirimi tutarları da yatırım indirimi istisnasından yararlanacaktır. Bu kapsamda olan yatırım harcamaları nedeniyle hesaplanan yatırım indirimi istisnası tutarlarının, ilgili dönemlerde kazancın bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, 2010 hesap döneminden itibaren endekslenmiş değerleri ile birlikte indirim konusu yapılması mümkündür.

Ancak, 08.04.2006 tarihinden sonra yeni başlayan yatırımlar nedeniyle yapılan harcamaların ya da 01.01.2006 – 08.04.2006 tarihinde başlamakla birlikte bu süre içinde tamamlanmayıp devam eden yatırımlar için 08.04.2006 tarihinden sonra yapılan harcamaların, yatırım indiriminden yararlanması mümkün değildir.

Endeksleme

Mülga 19’uncu madde kapsamında yatırım indirimi istisnasından yararlanan mükellefler
“ÜFE” oranını; Ek 1-6 maddeleri kapsamında yatırım indirimden yararlanan mükellefler ise
“yeniden değerleme oranını” dikkate almak suretiyle indirim konusu yapamadıkları yatırım
indirim tutarlarını endeksleyeceklerdir.

Yatırım İndirimi İstisnasında Uygulama

– Yukarıdaki şekilde belirlenen yatırım indirimi tutarları, 31.12.2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri (GVK’nın geçici 61’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan %19,8 tevkifat oranına ilişkin hüküm dâhil) çerçevesinde 2010 ve müteakip yılların kazançlarından indirilir.

– Yatırım indirimi istisnası uygulayan mükelleflerin, istisna uygulaması sonucu kalan kazançları üzerinden yürürlükteki vergi oranına göre hesaplama yapılır.

Dolayısıyla, yatırım indirimi istisnası uygulaması sonucunda kalan kazanç tutarına gelir vergisi mükellefleri, yatırım indirimi istisnası uygulayacakları dönemde yürürlükte bulunan vergi tarifesini uygulamak suretiyle yatırım indirimi istisnasından yararlandıkları dönemlere ait gelir veya kurumlar vergilerini belirleyeceklerdir.

Diğer taraftan, 24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri kapsamında mülga ek 1-6 maddeleri çerçevesinde yapılan yatırımlar için yatırım indirimi istisnasından yararlanılması halinde, yatırım indiriminden yararlanan kazançlar üzerinden dağıtılsın dağıtılmasın %19,8 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
İlgili yıl kazancı elverişli olduğu halde yatırım indirimi istisnasından yararlanılmaması halinde, yararlanılmayan bu indirim tutarlarının daha sonraki yıllara ait beyannamelerde indirilmesi mümkün değildir.

Bu nedenle, mükelleflerin önceki yıllarda (2006, 2007 ve 2008) kendi istekleriyle yararlanmadıkları yatırım indirimi istisnası tutarları, yatırım indirimi uygulamasının tercih edildiği diğer yıllarda indirim konusu yapılamayacaktır. Kazanç yetersizliği nedeniyle indirimi fiilen mümkün olmayan kısmın ise müteakip dönemlerde indirilebileceği tabiidir.
Ancak, 2009 hesap dönemine ilişkin olarak kazanç beyan etmekle birlikte önceki yıllardan
devreden yatırım indirimi istisnası tutarlarından yararlanamayan mükelleflerin, bu kazanç
tutarlarına isabet eden yatırım indirimi tutarlarını endekslenmiş değerleri ile birlikte 2010 ve daha sonraki dönemlerin kazançlarından indirebilmeleri mümkündür.

 


Kaynak: TÜRMOB 2021 G.V. Beyanname Rehberi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2020-ve-takip-eden-vergilendirme-donemlerinde-elde-edilen-ticari-kazanclara-herhangi-bir-sinirlama-olmaksizin-yatirim-indirimi-istisnasi-uygulanabilecektir/feed/ 0
Serbest Meslek Faaliyeti Çerçevesinde Yapılan Teslim ve Hizmetlerde KDV mükellefiyeti https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-faaliyeti-cercevesinde-yapilan-teslim-ve-hizmetlerde-kdv-mukellefiyeti/ https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-faaliyeti-cercevesinde-yapilan-teslim-ve-hizmetlerde-kdv-mukellefiyeti/#respond Thu, 18 Feb 2021 12:16:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=104970 3065 sayılı Kanunun (1/1) inci maddesine göre, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde
yapılan teslim ve hizmetler vergiye tabidir. Sözü edilen faaliyetleri mutat ve sürekli olarak yapanlar KDV mükellefi olacak, arızi serbest meslek faaliyetinde bulunanların ise KDV mükellefiyeti tesis edilmeyecektir

Serbest meslek faaliyetlerini mutat ve sürekli olarak yapanların, prensip olarak KDV
mükellefiyeti tesis ettirmeleri gerekmektedir. Ancak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren teslim ve hizmetleri münhasıran aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi, kurum ve kuruluşlara yapanların hesaplayacağı KDV’nin, bu kişi veya kuruluşlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi gerekir.

Serbest meslek erbabının bu uygulamadan faydalanabilmesi için KDV mükellefiyetinin
sadece Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olması ve  işlemlerinin tamamının aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara yapılması gerekmektedir.

Ayrıca, sorumluluk uygulaması kapsamında işlem yapılabilmesi için Gelir Vergisi
Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemleri yapan kişilerin, bu şekilde işlem yapılmasını önceden vergi sorumlusuna (Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılanlara) bildirmesi gerekmektedir

İşlemlerine ait verginin beyan ve ödeme mükellefiyeti sorumlular tarafından yerine getirilen serbest meslek mensupları (Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılanlar) ayrıca KDV beyannamesi vermez ve defter tutmazlar. İşlemin belgelendirilmesi ise Vergi Usul Kanununun genel hükümlerine göre gerçekleştirilir.

Bu uygulamaya göre, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve
kuruluşlar, aynı Kanunun 18 inci maddesi kapsamına giren kişilere yaptıkları ödemeler ile ilgili olarak gelir vergisi (GV) stopaj tutarı dâhil işlem bedeli üzerinden KDV hesaplayıp sorumlu sıfatıyla beyan edip öderler. Hesaplanan KDV tutarı GV stopaj matrahına dâhil edilmez.

Örnek: Dergilere karikatür çizen bir serbest meslek mensubu, karikatür başına 200 TL net
telif ücreti almaktadır. Karikatüristin her ay 1 karikatür verdiği (A) dergi işletmesi bu hizmetle ilgili GV ve KDV tevkifat tutarlarını aşağıdaki şekilde hesaplayacaktır.
– KDV hariç, GV stopajı dahil tutar: 200 / 0,83 = 240,96 TL
– GV Stopajı : 240,96 x 0,17 = 40,96 TL
– KDV : 240,96 x 0,18 = 43,37 TL
– GV stopajı ve KDV dahil toplam bedel: 200 + 40,96 + 43,37 = 284,33 TL

Dergi işletmesi 40,96 TL tutarındaki GV stopajını, muhtasar beyannamesine dahil edecek,
43,37 TL tutarındaki KDV’yi ise 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edecektir. Bu tutarın 1 No.lu KDV beyannamesinde genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılabileceği açıktır.

Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren teslim veya hizmetleri aynı
Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar yanında bu maddede yer
almayanlara da yapanlar, yukarıda belirtilen uygulamadan faydalanamazlar.

Sorumluluk uygulamasını tercih etmeyenler ile esasen bu kapsama girmesi mümkün
olmayan mükelleflerin, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar ile bunlar dışındakilere yaptıkları işlemleri sebebiyle hesaplanan KDV, Tebliğin (I/C2.1.3) bölümü saklı kalmak kaydıyla, kendileri tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip ödenir. Bu mükellefler genel hükümler çerçevesinde defter tutar, belge düzenler ve KDV beyannamesi verirler.

Bu durumda, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşların, Tebliğin (I/C-2.1.3)bölümü saklı kalmak kaydıyla, bu işlemler sebebiyle vergi sorumlulukları söz konusu olmaz.

Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar bu bölüm
kapsamındaki alımlarında, satıcılardan bir yazı talep ederler. Bu yazıda işlemi yapanlar;

– Faaliyetlerinin arızi olması nedeniyle KDV’ye tabi olmadığını veya

– Faaliyetlerinin KDV’ye tabi olduğunu ve hesaplanacak KDV’nin sorumlu sıfatıyla
beyanını tercih ettiklerini veya

– Faaliyetlerinin KDV’ye tabi olduğunu ve hesaplanacak KDV’nin kendileri tarafından
mükellef sıfatıyla beyan edileceğin

belirtirler. Bu yazı, Vergi Usul Kanununun muhafaza ve ibraz hükümleri çerçevesinde
saklanır ve gerektiğinde yetkililere ibraz edilir

Öte yandan, serbest meslek mensuplarından yapılan gelir vergisi kesintileri muhtasar
beyanname ile beyan edilmekte, bunlardan Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına girenler, “Ödemeler” kulakçığında “021” kodu ile listelenmektedir. Listede “021” kodu ile yer alan serbest meslek mensuplarından KDV tevkifatı yapılanlar ve yapılmayanlar ilgili satırlara giriş yapılmak suretiyle beyan edilir.

 


Kaynak: 1 Seri No.lu KDV Uygulama Genel Tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-faaliyeti-cercevesinde-yapilan-teslim-ve-hizmetlerde-kdv-mukellefiyeti/feed/ 0
Katılım Esasları Çerçevesinde Sigortacılık Ve Bireysel Emeklilik Faaliyetlerine İlişkin Yönetmelik https://www.muhasebenews.com/katilim-esaslari-cercevesinde-sigortacilik-ve-bireysel-emeklilik-faaliyetlerine-iliskin-yonetmelik/ https://www.muhasebenews.com/katilim-esaslari-cercevesinde-sigortacilik-ve-bireysel-emeklilik-faaliyetlerine-iliskin-yonetmelik/#respond Sat, 19 Dec 2020 09:05:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99069
19 Aralık 2020 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 31339
YÖNETMELİK

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:

KATILIM ESASLARI ÇERÇEVESİNDE SİGORTACILIK VE BİREYSEL EMEKLİLİK FAALİYETLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, katılım esasları çerçevesinde sigortacılık ve bireysel emeklilik faaliyetlerinin yürütülmesi için gerekli usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Türkiye’de katılım esasları çerçevesinde faaliyet gösteren sigorta, reasürans ve emeklilik şirketlerini, sigorta kooperatiflerini ve özel kanunları uyarınca sigorta sözleşmesi yapan kuruluşları; katılım esaslı faaliyetleri ile sınırlı olmak üzere birlik, birim, büro, merkez, komite, hesap ve havuzlar, aracılar, eksperler ve aktüerleri kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun ek 1 inci maddesi ile 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun 26 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Birlik: Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliğini,

b) Danışma komitesi: Sigortacılık ve bireysel emeklilik faaliyetlerinin katılım esasları çerçevesinde icrasını teminde görev alan komiteyi,

c) Katılım emeklilik fonu: Emeklilik şirketlerince katılım esasları çerçevesinde oluşturulan ve unvanında katılım ibaresi geçen emeklilik yatırım fonunu,

ç) Katılım esasları: Sigortacılık veya bireysel emeklilik faaliyetlerinin bu Yönetmelik çerçevesinde icra edilmesini sağlamak amacıyla danışma komitesince ilgili hükümler esas alınarak tespit edilen usul ve esasları,

d) Katılım sigortacılığı: Katılım esaslarına göre icra edilen sigortacılık faaliyetini,

e) Kurul: Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulunu,

f) Kuruluş: Katılım esaslı ürün veya hizmeti bulunan veya bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde faaliyet gösteren şirketler aracılığıyla ürün ve hizmet sunan Tarım Sigortaları Havuzu ve Doğal Afet Sigortaları Kurumunu; söz konusu şirketlerden gelen katkı payları ile görevini ifa eden Güvence Hesabı, Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu ile diğer ilgili havuz, fon, hesaplar ile bunları uhdesinde bulunduran şirketi,

g) Kurum: Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunu,

ğ) Şirket: Katılım esaslarına göre faaliyet gösteren 5684 sayılı Kanuna tâbi sigorta, reasürans şirketi ve sigorta kooperatifi ile 4632 sayılı Kanuna tâbi emeklilik şirketini,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Uygulamaya İlişkin Esaslar

Uygulamaya ilişkin genel esaslar

MADDE 5 – (1) Şirket, faaliyetlerinin katılım esaslarına uygunluğunun sağlanması ve takibi maksadıyla bünyesinde danışma komitesi oluşturur.

(2) Şirketçe sunulacak ürün ve hizmetler ile düzenlenecek form, sözleşme, poliçe ve bilgilendirme metinleri danışma komitesinin onayına tabidir. Danışma komitesince uygun görülmeyen ürün ve hizmetler satılamaz, konu ve riskler teminat altına alınamaz ve bu konu ve risklerden fayda temin edilemez.

(3) Şirkete intikal eden ödemelerde, şirketçe yapılan ödemelerde, yatırım yapılacak varlıkların seçimi, değerlendirilmesi ile nakit yönetiminde ve şirketin ilgili diğer finansal faaliyetlerinde katılım esasları çerçevesinde hareket edilir.

(4) Bu madde çerçevesinde faaliyet gösteren şirketler, unvanlarında gerekli tescil işlemlerinin yapılması kaydıyla katılım ibaresini kullanabilirler. Bu şirketlerin, şirket esas sözleşmelerinde katılım esaslı faaliyetlere değinmeleri, ürün tanıtımı, form, sözleşme ve poliçelerde katılım ibaresine yer vermeleri zorunludur.

Uygulamaya ilişkin özel esaslar

MADDE 6 – (1) Şirket; dayanışma, yardımlaşma, fon veya hesapların ayırımı gibi esaslara dayalı farklı bir faaliyet modeli uygulayabilir. Söz konusu modelin danışma komitesince onaylanması ve bu Yönetmelik hükümlerine aykırılık oluşturmayacak şekilde uygulanması zorunludur.

(2) Katılım esasları çerçevesinde faaliyet gösteren şirketler ile reasürans, koasürans ve retrosesyon faaliyetleri yürütülmesi esastır. Söz konusu faaliyetlere ilişkin ihtiyaç duyulan işbirliği, ürün ve hizmetin bulunamaması durumunda, danışma komitesinin onayı alınmak şartıyla ve belirli süre ve alanlar ile sınırlı olmak üzere diğer şirketlerle bu faaliyetler yürütülebilir.

(3) Şirketlerin katılım faaliyetleri ile doğrudan ilgili birimlerinde bu Yönetmelik hükümlerini uygulayabilecek gerekli eğitim ve donanıma sahip olan şirket personeli çalıştırılması zorunludur. Katılım birimi haricindeki ilgili diğer birim personelinin katılım finans alanında lisans veya lisansüstü programlardan birinden mezun olması veya Kurumca uygun görülecek ulusal veya uluslararası sertifika sahibi olması zorunludur.

(4) Teknik personel unvanına sahip aracıların ve bireysel emeklilik aracılarının bu Yönetmelik kapsamında faaliyet gösteren şirket ve kuruluşlarla çalışabilmesi,  Sigortacılık Eğitim Merkezi ve Emeklilik Gözetim Merkezi tarafından yapılacak ilgili eğitim ve sınavlara katılmaları ile mümkündür. Katılım esasları ve uygulamasına ilişkin konular teknik personel eğitimine ve sınavına, bireysel emeklilik aracıları sınavına ve tamamlayıcı eğitim programına dâhil edilir.

(5) Kuruluşlar, katılım sigortacılığı faaliyetleri ile sınırlı olmak üzere aşağıda belirtilen hususları yerine getirmekle yükümlüdür:

a) Bünyesinde danışma komitesi oluşturmak veya danışma komitesi fonksiyonunu dışarıdan hizmet alımı ile gerçekleştirmek.

b) Varsa katılım esasları çerçevesinde sunulması planlanan ürün veya hizmetlerde, düzenlenecek form, sözleşme, poliçe ve bilgilendirme metinlerinde, havuz, fon ve hesapların yönetiminde danışma komitesinin onayını almak.

c) Bünyesinde katılım uyum birimi kurmak veya katılım uyum birimi faaliyetlerinden sorumlu olmak üzere katılım finans alanında lisans veya lisansüstü programlardan birinden mezun olan veya Kurumca uygun görülecek ulusal veya uluslararası sertifika sahibi yeterli sayıda personel tahsis etmek.

ç) Katılım esaslı faaliyet gösteren şirketlerden gelen finansal varlıkları ayrı fon, havuz veya hesaplar üzerinden katılım esasları çerçevesinde yönetmek.

d) Katılım esaslı faaliyet gösteren şirketlerin aracılığıyla satılan ürün ve hizmet bedellerinin yönetiminde, yatırım yapılacak varlıkların seçimi, değerlendirilmesi ile nakit yönetiminde, kuruluşça bu ürün ve hizmetlere ilişkin yapılan ödemelerde ve kuruluşun bu kapsamdaki diğer finansal faaliyetlerinde katılım esasları çerçevesinde hareket etmek.

e) Bu fon, havuz veya hesaplara ait giriş, yatırım ve çıkışların katılım sigortacılığı dışındaki faaliyetlere ait fon, havuz ve hesaplar ile karışmaması için gerekli tedbirleri almak.

f) Katılım iç denetim raporunu 12 nci maddede yer alan hükümler çerçevesinde düzenlemek.

(6) Emeklilik şirketinin katılım esaslı faaliyette bulunabilmesi için unvanında katılım ibaresi bulunan emeklilik planı kurması zorunludur. Katılım emeklilik planına sadece katılım emeklilik fonları dâhil edilebilir.

(7) Katılım esaslarına uygunluğu danışma komitesince onaylanması gereken bireysel emeklilik faaliyetleri aşağıda sayılmıştır:

a) Katılım emeklilik fonlarının kurulması.

b) Portföylere alınan varlıkların seçimi.

c) Kesinti yapısı, sunulan ek faydalar ve plan kapsamındaki diğer hususlar.

ç) Katkı payı tahsilatı, cayma, ayrılma, aktarım ve emeklilik işlemlerinde nakit olarak yönetilen tutarların işlem gördüğü hesapların seçimi.

(8) Yedinci fıkrada sayılan faaliyetlerin danışma komitesince onaylandığı şekliyle uygulanmasından şirket yönetim kurulu sorumludur.

(9) Katılım esaslı hayat sigortacılığı faaliyetinde bulunmayan ve emeklilik fonlarının tamamı katılım emeklilik fonlarından oluşmayan şirket, danışma komitesi fonksiyonunu dışarıdan hizmet alımı ile gerçekleştirebilir. Söz konusu şirket, bünyesinde katılım uyum birimi kurar veya katılım uyum biriminin faaliyetlerinden sorumlu yeterli sayıda personel görevlendirir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Danışma Komitesine İlişkin Esaslar

Danışma komitesi

MADDE 7 – (1) Şirket veya kuruluş bünyesinde oluşturulan danışma komitesi, şirket veya kuruluş yönetim kuruluna bağlı olarak faaliyet gösterir. Danışma komitesi raporlamayı doğrudan şirket veya kuruluş yönetim kuruluna yapar.

Danışma komitesinin görev ve sorumlulukları

MADDE 8 – (1) Danışma komitesinin görev ve sorumlulukları şunlardır:

a) Katılım esasları çerçevesinde ürün ve hizmet geliştirme ve sistem iyileştirme süreçlerine, politika ve prosedürlerin oluşturulmasına katkıda bulunmak.

b) Sunulacak ürün ve hizmetler ile düzenlenecek form, sözleşme, poliçe ve bilgilendirme metinlerine onay vermek.

c) Şirket faaliyetlerinin katılım esaslarına uyumuna ilişkin soruları cevaplamak, gerekirse alternatif çözümler sunmak.

ç) Katılım esaslarının uygulanması ve katılım finans alanında Ülkemiz ve dünyadaki gelişmeler hususunda yönetim kuruluna ve ilgili birimlere danışmanlık yapmak.

d) Sunulan ürün ve hizmetler ile faaliyetlerin katılım esasları ile uyumlu yürütülüp yürütülmediğine ilişkin yılda en az bir defa olmak üzere uygunluk görüşü vermek.

e) Yılda en az bir kez olmak üzere şirket ve kuruluş nezdinde katılım esaslarına ilişkin eğitim vermek.

Danışma komitesi üyelerinin görevlendirilme şartları

MADDE 9 – (1) Danışma komitesi asgari üç üyeden oluşur. Üyelerin görev süresi azami üç yıldır. Görev süresi biten üye tekrar seçilebilir. Görev süresinin bitmesi, görevinin sonlandırılması, istifa gibi nedenlerle boşalan üye yerine en geç iki ay içerisinde yenisi seçilir. Üyelerden en az üçte ikisinin yurt içinde yerleşik olması zorunludur.

(2) Danışma komitesi üyelerinin asgari üçte ikisinin, İslami ilimler veya dengi alanlarda en az lisans düzeyinde öğrenim görmüş olması, diğer üyelerin ise katılım finans alanında lisans ya da lisansüstü derecesine sahip olmanın yanı sıra, finans alanında en az beş yıl mesleki deneyime sahip olması zorunludur.

(3) Danışma komitesi üyelerinin; görevlendirilme tarihinden önceki son bir yıl içerisinde şirkette veya kuruluşta çalışmamış olması, eş ve/veya çocuklarının şirket veya kuruluşta yönetici pozisyonunda olmaması, şirket veya kuruluşun hâkim ortağının, yönetim kurulu üyelerinin veya genel müdürünün eşi veya ikinci dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya sıhrî hısımı olmaması gerekir.

(4) Yönetim kurulunca danışma komitesi üyesi olarak görevlendirilecek kişilerin eğitimine ve mesleki deneyimine ilişkin bilgi ve belgeler ile birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen hususlara ilişkin beyanı Kuruma bildirilir. Bildirimin Kuruma ulaştığı tarihten itibaren on iş günü içerisinde Kurumca olumsuz görüş bildirilmemesi durumunda ilgili kişilerin görevlendirmesi yapılabilir.

(5) Üyelerin görevlerine veya dışarıdan alınan danışma komitesi hizmetine yönetim kurulunun oy birliğiyle alınan kararı ile son verilebilir. Oy birliğiyle alınan kararın Kuruma bildiriminden itibaren on iş günü içerisinde Kurumca olumsuz görüş bildirilmemesi durumunda ilgili kişilerin görevlerine veya dışarıdan alınan hizmete son verilmiş sayılır.

Danışma komitesinin çalışma esasları

MADDE 10 – (1) Danışma komitesi, kendi üyeleri arasından bir başkan ve başkanın bulunmadığı hallerde görev yapmak üzere bir başkan vekili seçer. Danışma komitesi, ayda asgari bir kez olmak üzere gerekli görülen hallerde danışma komitesi başkanı veya vekilinin çağrısı ile toplanır.

(2) Danışma komitesi üye tam sayısının en az üçte ikisi ile toplanır. Danışma komitesi toplantıları üyelerin bazılarının veya tamamının elektronik ortamda katılması yoluyla da icra edilebilir.

(3) Danışma komitesinin karar yeter sayısı her koşulda, üye tam sayısının çoğunluğudur. Kararlar üyeler tarafından imzalanır. Muhalif kalan üyeler muhalefet gerekçelerini karar tarihinden itibaren yedi gün içerisinde katılım uyum birimine bildirir. Kararlar; incelenen ve tartışılan konunun özeti, kararın gerekçesi, dayanağı ve varsa muhalif üyelerin gerekçeleri ile kayıt altına alınır. Kararları imzalamayan veya karşı oy gerekçesini süresinde bildirmeyen üyeler toplantıya katılmamış sayılır.

(4) Bir kişi aynı anda en fazla iki şirketin danışma komitesinde görev alabilir. Kuruluşlar ve faaliyetlerinin tamamı katılım esaslı olmayan emeklilik şirketleri için bu şart aranmaz. Kurul görev alınabilecek şirket veya kuruluş sayısını artırmaya veya azaltmaya yetkilidir.

(5) Birden fazla şirket ve/veya kuruluşta görev yapan ya da birden fazla şirket veya kuruluşa hizmet sunan danışma komitesi üyeleri görev yaptığı şirket ve/veya kuruluşla ilgili bilgileri diğer şirket ve/veya kuruluş ile paylaşamaz.

(6) Yönetim kurulu, danışma komitesi üyelerinin görevlerinin icrasında şirket yönetimi de dâhil olmak üzere tüm paydaşların etkisinden uzak ve bağımsız şekilde karar alabilmelerini sağlayacak tedbirleri almakla yükümlüdür.

(7) Danışma komitesi üyesi, bağımsızlığını ve tarafsızlığını zedeleyici nitelikte hususların bulunması halinde bu durumu yönetim kuruluna ve Kuruma gerekçesiyle birlikte bildirir.

(8) Danışma komitesinin üyelerine ilişkin şartlar ve çalışma usul ve esaslarına ilişkin yükümlülükler dışarıdan alınan danışma komitesi fonksiyonu için de geçerlidir. Söz konusu hizmeti verebilecek kişi veya firmalar Kurum onayına tabidir.

(9) Danışma komitesi üyelerinin; görev yaptığı şirket veya kuruluşlarla ilgili arabuluculuk veya hakemlik görevi yapması, şirket veya kuruluşlar ile önemli oranda borç/alacak ilişkisi bulunan ticari kuruluşlarda paya sahip olması, şirket veya kuruluşlar ile önemli oranda borç/alacak ilişkisi bulunan ticari kuruluşlarda yönetim kurulu üyesi/yönetici olarak görev alması ve danışma komitesi üyeliği görevi karşılığında aldığı ücret dışında görev aldığı şirket veya kuruluşlardan bunların kârlılığına dayalı olarak herhangi bir ad altında ücret veya benzeri bir gelir sağlaması yasaktır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Katılım Uyum Birimi ve Katılım İç Denetim Raporuna İlişkin Esaslar

Katılım uyum birimi

MADDE 11 – (1) Danışma komitesi faaliyetlerinin etkin bir şekilde yerine getirilmesi ve şirket faaliyetlerinin katılım esaslarına uyumunu teminen gerekli hizmetleri yürütmek üzere katılım uyum birimi oluşturulur. Katılım uyum birimi idari açıdan genel müdüre bağlıdır ve yönetim kuruluna raporlama yapar.

(2) Katılım uyum birimine bir birim sorumlusu ve asgari iki kişi olmak üzere yeterli sayıda yardımcı personel tahsis edilir. Birim sorumlusunda İslami ilimler veya dengi alanlardan birinden lisans düzeyinde mezun olma ile finans alanında en az üç yıllık tecrübe şartı veya katılım finans alanında lisans veya lisansüstü programlardan mezun olma şartı aranır. Diğer personelin ise Kurumca uygun görülecek ulusal veya uluslararası bir sertifika sahibi olması zorunludur.

(3) Katılım uyum birimi, ilgili faaliyetlerin katılım esaslarına ve danışma komitesi kararlarına uygunluğunu gözetmekle sorumludur. Katılım uyum biriminin görev ve yetkileri aşağıda sayılmıştır:

a) Danışma komitesinin sekretaryasını yapmak.

b) Katılım sigortacılığı veya katılım esaslı bireysel emeklilik faaliyetlerine ilişkin toplantı ve eğitim faaliyetlerini takip ve organize etmek.

c) Danışma komitesi kararlarını muhafaza etmek ve ilgili birim ve personele bildirmek.

ç) Kararların gereği olan faaliyetleri takip etmek.

d) Ürün ve hizmet geliştirme, veri paylaşımı ve raporlama süreçlerine katkı sağlamak.

e) Katılım esaslı ürün ve hizmetleri izlemek, iç kontrol noktaları oluşturmak, risk değerlendirmesi yapmak, denetim, talep ve şikâyet sonucu oluşan tespitleri değerlendirmek ve danışma komitesi ve ilgili birimlerle paylaşmak.

Katılım iç denetim raporu

MADDE 12 – (1) Faaliyetlerin, ilgili mevzuat ile danışma komitesi kararlarına uygun olarak yürütüldüğü hususunda yılda en az bir defa olmak üzere katılım iç denetim raporu düzenlenir. Söz konusu raporu, katılım uyum birimi sorumlusunda aranan şartları haiz iç denetim personeli düzenler. Şartları haiz iç denetim personeli bulunmaması durumunda Kurumun onayı alınmak suretiyle söz konusu rapor dışarıdan hizmet alımı yoluyla düzenlettirilir.

(2) Katılım iç denetim raporu içeriğinde katılım denetim rehberinde yer alan hususlara ilişkin tespitlere de yer verilmesi zorunludur.  Raporun nihai hali danışma komitesi ile paylaşılır. Danışma komitesinin rapora ilişkin mütalaası en geç otuz gün içinde alınarak rapor ile birlikte yönetim kuruluna sunulur.

(3) Faaliyetlerde herhangi bir uyumsuzluğun tespiti halinde; uyumsuzluğu oluşturan iş ve işlemlerin durdurulmasından, uyumsuzluk hususunda danışma komitesinin bilgilendirilmesinden ve uyumsuzluğun giderilmesinden yönetim kurulu sorumludur.

(4) Yönetim kurulu, raporda yer verilen uyumsuzluk tespitlerine yönelik alınan aksiyonları müzakere etmek üzere danışma komitesi ile yılda asgari bir toplantı gerçekleştirir.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Bilgilendirme Yükümlülüğüne İlişkin Esaslar

Bilgilendirme yükümlülüğü

MADDE 13 – (1) Şirket ve ilgili kuruluşlar müşterilerin katılım esasları çerçevesinde ürün ve hizmet aldığının farkında olmasını sağlamakla, internet sitelerini, mobil uygulamalarını, sunulacak form, sözleşme ve poliçeleri bu çerçevede düzenlemekle ve dağıtım kanallarını bu doğrultuda yönlendirmek ve takip etmekle yükümlüdür.

(2) Aşağıdaki hususların şirket veya ilgili kuruluşun internet sitesinde yayımlanması zorunludur:

a) Danışma komitesi üyelerine ait bilgiler.

b) Uygulanacaksa farklı faaliyet modellerine ilişkin bilgiler ile bu modellere ilişkin danışma komitesince verilen uygunluk görüşleri.

c) Ürün ve hizmetlerin katılım esasları ile uyumuna ilişkin açıklayıcı bilgiler.

ç) Sunulan ürün ve hizmetler ile finansal faaliyetlerin katılım esasları ile uyumlu yürütülüp yürütülmediğine ilişkin danışma komitesi uygunluk görüşü.

d) Reasürans, koasürans ve retrosesyon faaliyeti yürütülen şirketler.

e) İlgili mevzuat.

(3) Emeklilik şirketleri Emeklilik Gözetim Merkezi vasıtasıyla, diğer şirket ve kuruluşlar ise doğrudan ilgili verilerini Kuruma ve Birliğe aylık dönemler itibarıyla gönderir. Söz konusu veriler, Birlik internet sayfasında periyodik olarak yayımlanır. Verilerin toplanmasında kullanılacak şablon Kurumun onayı alınarak Birlik tarafından hazırlanır. Birlik, Kurumun onayı dâhilinde kamuya açık sektör verilerini yurt içi ve yurt dışı paydaşlar ile paylaşabilir.

(4) Birlik, yıllık sektör raporunu ilgili yılı takip eden yılın üçüncü ayı sonuna kadar Kurumun onayını alarak yayımlar.

ALTINCI BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Diğer hükümler

MADDE 14 – (1) Kurumca bu Yönetmelik hükümlerine uyumu sağlamak amacıyla katılım denetim rehberi yayımlanır ve bu rehber çerçevesinde uyum denetimi icra edilir.

(2) Bu Yönetmelikte düzenlenmeyen hususlar için sigortacılık ve bireysel emeklilik mevzuatının ilgili diğer hükümleri kıyasen uygulanır.

(3) Bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca belirlenir.

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

MADDE 15 – (1) 20/9/2017 tarihli ve 30186 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katılım Sigortacılığı Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçiş hükümleri

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Hâlihazırda pencere usulüyle faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin faaliyet süresi 31/12/2021 tarihine kadardır. Bu tarihten itibaren, sahip olunan portföy sigortalıların onayı dahilinde katılım sigortacılığı faaliyetinde bulunan diğer sigorta şirketlerine devredilir. İlgili sigortacılık mevzuatı hükümleri saklı kalmak kaydıyla söz konusu devir Kurum iznine tabidir.

(2) Pencere usulüyle faaliyet gösteren şirketler, müstakil bir katılım uyum birimi kurabilir veya katılım uyum biriminin faaliyetlerinden sorumlu yeterli sayıda personel de görevlendirebilir ve danışma komitesi fonksiyonunu dışarıdan hizmet alımı ile gerçekleştirebilir.

Yürürlük

MADDE 16 – (1) Bu Yönetmeliğin;

a) 3 üncü, geçici 1 inci, 16 ncı ve 17 nci maddeleri yayımı tarihinde,

b) Diğer maddeleri ise yayımı tarihinden altı ay sonra,

yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı yürütür.

 


Kaynak: Resmi Gazete 19.12.2020
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/katilim-esaslari-cercevesinde-sigortacilik-ve-bireysel-emeklilik-faaliyetlerine-iliskin-yonetmelik/feed/ 0
Gizlilik ve güvenlik gerekçesiyle; trafik tesciline tabi olmayan araçlara ilişkin poliçeler ve sigortacılık prensipleri çerçevesinde basamak tespitinin yapılamadığı poliçeler Havuz kapsamı dışındadır. https://www.muhasebenews.com/trafik-policesi-basamak/ https://www.muhasebenews.com/trafik-policesi-basamak/#respond Sat, 13 Jul 2019 09:30:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=63776

13 Temmuz 2019 CUMARTESİ

Resmî Gazete

Sayı : 30830

YÖNETMELİK

Hazine ve Maliye Bakanlığından:

KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASINDA TARİFE UYGULAMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 – 14/7/2007 tarihli ve 26582 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmeliğin 11 inci maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin Ek 4’ünün 1 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Trafik sigortasına ilişkin kamu hizmet alımları kapsamında, gizlilik ve güvenlik gerekçesiyle; trafik tesciline tabi olmayan araçlara ilişkin poliçeler ve sigortacılık prensipleri çerçevesinde basamak tespitinin yapılamadığı poliçeler Havuz kapsamı dışındadır.”

MADDE 3 – Bu Yönetmeliğin 1 inci maddesi 1/9/2019 tarihinde ve 2 nci maddesi yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi Sayısı
14/7/2007 26582
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi Sayısı
1- 6/2/2008 26779
2- 4/5/2008 26866
3- 19/6/2009 27263
4- 9/12/2009 27427
5- 15/9/2011 28055
6- 25/12/2012 28508
7- 19/6/2013 28682
8- 27/11/2013 28834
9- 10/8/2014 29084
10- 7/3/2015 29288
11- 22/5/2016 29719
12- 3/8/2016 29790
13- 3/5/2017 30055
14- 11/7/2017 30121
15- 31/12/2017 30287
16- 22/6/2018 30456
17- 21/12/2018 30632
18- 24/4/2019 30754

Kaynak: Resmi Gazete 13.7.2019
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/trafik-policesi-basamak/feed/ 0
Bosman Kararları Çerçevesinde Sporcuların Serbest Dolaşım Hakkı https://www.muhasebenews.com/bosman-kararlari-cercevesinde-sporcularin-serbest-dolasim-hakki/ https://www.muhasebenews.com/bosman-kararlari-cercevesinde-sporcularin-serbest-dolasim-hakki/#respond Wed, 10 Apr 2019 11:15:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=54235 Bosman Kararları Çerçevesinde Sporcuların Serbest Dolaşım Hakkı

 

Bosman kuralları ya da Bosman kararları, Avrupa Adalet Divanın 1995 tarihli ünlü bir kararı olup, özellikle Avrupa futbolunda önemli değişiklikler yaşanmasına sebep olmuştur. Bu kararlar ile Avrupa birliği içinde işçilerin serbest dolaşımı ve işbirliği özgürlüğü güvence altına alınmıştır.

Bosman kararları çerçevesinde, transfer edilen futbolcunun AB vatandaşı olması koşuluyla, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ulusal liglerinde yabancı oyuncu sınırlaması kaldırılmış ve futbolcuların sözleşme sürelerinin bitiminde bonservis bedeli ödenmeksizin istedikleri kulübe geçebilmelerine olanak sağlanmıştır. Ayrıca bu kapsamda futbol ve diğer spor dalları birer ekonomik sektör olarak nitelendirilmiş ve sporcuların, “işçilerin serbest dolaşımı ilkesi” doğrultusunda işçi haklarına sahip olmasına imkan tanınmıştır.

Bosman kuralları öncesinde Avrupa futbolunda futbolcu transferi ve yabancı futbolcu kotasına ilişkin uygulama günümüzdeki duruma nazaran farklı bir hukuki temel üzerine oturmuştu. UEFA ve FIFA’nın belirlediği kurallar ve yasal mevzuat çerçevesinde yapılmakta olan futbolcunun başka bir kulübe transferi, Bosman kararları öncesinde futbolcunun mevcut olarak oynadığı kulüp ile yeni oynayacağı kulübün anlaşması üzerinden yapılmaktaydı. Bu durum ise sözleşmesi biten bir futbolcunun, kulübün hâlihazırda belirlediği bonservis bedeli ödenmemesi halinde oyuncunun serbest kalmaması yani kulübe bağlı kalması durumuna yol açmaktaydı. Ayrıca kulüplerin daha önce belirledikleri bonservis bedelinin %10’luk kısmını vererek futbolcunun sözleşmesini uzatma hakkına sahip olması durumu söz konusuydu.
Bu durum futbolcuların serbest dolaşım hakkının önünde büyük bir hukuki engel olarak karşımıza çıkmıştır.

26 yaşında Belçikalı futbolcuyken futbolda “liberal devrim” olarak adlandırılan bir değişime sebep olan Jean- Marc Bosman, 1990 yılının Temmuz ayında oynadığı kulüp Royal FC takımında sözleşmesinin sona ermesi sonucunda sözleşme yenilemek istediğinde kulüp tarafından kendisine, taban ücret olan haftalık 750 Euro önerilmişti. Bosman kendisine önerilen bu ücreti kabul etmeyerek ve sözleşme yenilemeyerek yeni bir devrimin doğmasına sebep olmuştur. Bu süreç içerisinde Bosman kendisine yeni bir kulüp aramış ve Fransız Kulübü Dunkerque ile anlaşma sağlamıştır.

Dönemin kuralları gereği, Bosman’ın bahse konu sözleşmeyi imzalamadan önce eski kulübü ile anlaşma sağlaması gerekiyordu. Çünkü o dönemin kurallarına göre eski kulübünün kendisine sunduğu taban ücret UEFA, FIFA ve Belçika Futbol Fedarasyonu’nun transfer kurallarına uygun şekilde hazırlanmıştı. Zira eski kulübü Royal FC, Bosman’ı 400 bin Euro’ya satış listesine koymuş ve o bu ücreti, Bosman’ın anlaşma sağladığı Fransız kulübü Dunkerque´den talep etmişti.

Fransız kulübün bu parayı ödeme gücü yoktu. Fransız kulüp Dunkerque anlaşma yoluna girdi ve 1 yıl için 30 bin Euro kiralama teklifi sundu. Bosman artık sene sonu kulübün belirlediği fiyatın yarısı olan ücrete transfer olmak durumundaydı. Bosman’ın kulübü Royal FC söz konusu bu teklifi kabul etti ve artık transferi çözümleme için işlemlere başlatmıştı. Tabi ki Royal FC tarafından bu transfer kabul edilmesine rağmen henüz çözüme kavuşmamıştı.

Söz konusu bu gelişmeler üzerine Royal FC farklı bir yol izlemiştir. Fransız kulüp Dunkerque, Bosman transfer işlemini bitirmek amacıyla Fransa Futbol Federasyonun belirlediği tarih olan 3 Agustos´tan önce Bosman transferini bitirmesi gerekiyordu. Dunkerque 30 Temmuz´da Bosman´a aylık 2 bin 250 euro ile sözleşme sundu ve sözleşme imzalandı. Royal FC, bu durum sonunda Bosmanı böyle bir anlaşmaya gittiği için cezalandırmak istemiyle sözleşmeyi kabul etmedi ve Bosman´a sundukları teklifi red ettiği için kadro dışı bıraktı. Bosman, kadro dışı kalması sebebiyle kulüpten alacağı olan 750 Euro hakkını alamadı. Royal FC kulübü bu şekilde Bosmanı cezalandırma yanında söz konusu maddi külfetten kendini kurtarmış oldu. Bu durumun akabinde ise Bosman’ın oynayamaması ve çeşitli problemlerin gündeme gelmesi nedeniyle Dunkerque, transferden vazgeçti.

Bosman, yaklaşık beş yıllık bir süreç boyunca söz konusu bu hak kaybını çözümlemek için hukuk mücadelesi verdi. Söz konusu bu süreçte her ne kadar Bosman bir ücret kazanamasa da çok önemli bir devrime imza attı. İş sözleşmesi kapsamında çalışan insanların, profesyonel futbolcular ve sporculardan bir farkı olmadığı, sporcuların diğer çalışanlarla eşit haklara sahip olması gerektiğinin önemini gündeme getirmiştir. Avrupa Birliği’nin temelini oluşturan 1960 tarihli Roma Anlaşması’nın bireylere getirdiği temel hakların, sporcular ve futbolcuları da kapsaması nedeniyle spor dünyasında köklü ve ses getiren bir değişime sebep olmuştur.

Söz konusu durumun ortadan kalkması için çaba sarfeden ve radikal kararların alınmasına sebep olan Bosman, futbol endüstrisini gelecekte alt üst edecek olan ünlü davasını Serbest Dolaşım hakkı olan bir Avrupa Topluluğu vatandaşı olarak Belçika Futbol Federasyonu ve UEFA’ya karşı Liege 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtı.

Dava uluslararası transfer sisteminin hukukiliği tartışması üzerine olması ve Avrupa Topluluğu’nu ilgilendiren iki uluslararası yönetmeliğin çakışmasıyla ilgili olması sebebiyle mahkeme tarafından dosya Avrupa Topluluğu Adalet Divanına gönderildi ve yargılama orada devam etti.

Söz konusu yönetmeliklerden biri olan Uluslararası Transfer Yönetmeliği, futbolcuların sözleşmesi bitmesi halinde bile, daha önce kulüp tarafından ödenen bonservis ücretinin futbolcunun anlaştığı yeni kulüp tarafından ödenmesini düzenleyen bir yönetmeliktir. Ek olarak davanın kararı, 15 Aralık 1995’te Adalet Divanı tarafından beş yıllık bir süre sonunda açıklanmıştır.

“Avrupa Adalet Divanı ünlü Bosman Kararları olarak;
1) Öncelikle, futbolun bir ekonomik sektör olarak kabul edilmesi gerektiğini; futbol dahil tüm profesyonel spor dallarının, birer ekonomik alan ve aktivite olarak görülmesi gerektiğini;

2) Avrupa Topluluğu vatandaşı futbolcuların, kontratlarının bitiminin ardından bonservis gibi kısıtlamalarla transferlerinin engellenmesinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını;

3) AB vatandaşı futbolcuların milliyetlerine dayalı herhangi bir kısıtlamanın (en fazla 5 yabancı oyuncu oynatma kuralı) milli takımlar dışında, yapılmasının yasadışı olduğunu;

4) Bu konuda kulüpler tarafından yapılacak rekabeti engelleyici centilmenlik anlaşmaların Avrupa Komisyonu tarafından en ağır şekilde cezalandırılacağını;

5) Bu kararların, bundan sonraki gelişmelere de kaynak olacağını, gerekçeli kararında hükme bağlamıştır. “

UEFA ve FIFA Bosman Kuralları futbolculara istedikleri kulüpte istedikleri zaman oynama hakkı tanımıştır. Futbolcu sözleşmesi bitse de bitmese de serbest dolaşım hakkı kapsamında kulüp değiştirme hakkına sahiptir. Bosman Kuralları bu nedenle futbolcular için önemli bir hakkın doğmasına sebep olmuştur.
1990 yılında transfer sürecinde yaşadığı olumsuzluklar sonucunda kariyeri biten Bosman, 5 yıllık hukuk mücadelesi sonucunda büyük bir devrime imza atmıştır. Bosman kararları ışığında kulübüyle sözleşmesi biten futbolcuların, istedikleri kulüple sözleşme imzalamasının önü açılmıştır.

Detaylı Bilgi İçin; Stajyer Avukat Nuri Mert Orhan m.orhan@ozgunlaw.com

Kaynakça:
1.http://www.sivasirade.com/koseyazilari/bosman-davasi-nedir-1870.html
2.http://arsiv.ntv.com.tr/news/280928. asp
3.https://www.haberler.com/jean-marcbosman-futbolcularin-serbest-dolasim9063569-haberi/

 

 

 


Kaynak: ozgunlaw.com.tr
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bosman-kararlari-cercevesinde-sporcularin-serbest-dolasim-hakki/feed/ 0