belge düzeni – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 14 Feb 2023 08:59:00 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Depremden Etkilenen İllerimizde Yapılan Akaryakıt Satışlarındaki Belge Düzeni Hakkında Duyuru https://www.muhasebenews.com/depremden-etkilenen-illerimizde-yapilan-akaryakit-satislarindaki-belge-duzeni-hakkinda-duyuru/ https://www.muhasebenews.com/depremden-etkilenen-illerimizde-yapilan-akaryakit-satislarindaki-belge-duzeni-hakkinda-duyuru/#respond Tue, 14 Feb 2023 08:58:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=138512 6/2/2023 tarihinde meydana gelen deprem felaketinden Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerimiz etkilenmiştir.

Genel hayatı olumsuz etkileyen şartların ortadan kaldırılması ve afetzede vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarının karşılanması için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesi ile 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetki kapsamında, bu illerimizde yapılan akaryakıt satışlarındaki belge düzenine ilişkin olarak, ikinci bir duyuruya kadar, aşağıda açıklanan şekilde işlem yapılması uygun görülmüştür.

1. Seyyar Olarak Akaryakıt Satışı Yapılması Halinde

Akaryakıt satışı yapılmasına imkân tanıyan üzerinde tank, pompa vb. tesisatı bulunan ancak ödeme kaydedici cihazlara bağlı olmayan seyyar istasyonlar veya tankerler aracılığıyla akaryakıt satışı yapılması durumunda;

a) Akaryakıt satışı sonrasında 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan belgelerden herhangi biri düzenlenmeyecek ancak yapılan satışlar için gün sonunda “muhtelif müşteriler” ibareli bir fatura düzenlenebilecektir.

b) Müşterinin bu satış için belge talep etmesi halinde ise, 213 sayılı Kanunun belge düzenine ilişkin hükümlerinde yazılı belgeler (fatura, perakende satış fişi gibi) kullanılabilecektir.

2. Akaryakıt İstasyonlarında Bidon, Varil Gibi Eşyalara Akaryakıt Satışı Yapılması Halinde

Akaryakıt istasyonlarında doğrudan taşıtlara yapılmayıp bidon, varil gibi eşyalara yapılan akaryakıt satışları için düzenlenecek fişlerde, ödeme kaydedici cihazların T.C. Kimlik numarası/vergi kimlik numarası ya da plaka bilgisi alanına sadece “2” rakamının girilmesi yeterli olacaktır.

3. Akaryakıt Pompa Ödeme Kaydedici Cihazların Çalışmaması Halinde

Akaryakıt istasyonlarında bulunan akaryakıt pompa ödeme kaydedici cihazların veya sistemin çalışmaması durumunda, akaryakıt satışı sonrasında 213 sayılı Kanunda yer alan belgelerden herhangi biri düzenlenmeyecek, ancak yapılan satışlar için gün sonunda “muhtelif müşteriler” ibareli bir fatura düzenlenecektir.

Diğer taraftan, müşterinin bu satış için belge talep etmesi durumunda ise, 213 sayılı Kanunun belge düzenine ilişkin hükümlerinde yazılı belgeler (fatura, perakende satış fişi gibi) kullanılabilecektir.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/depremden-etkilenen-illerimizde-yapilan-akaryakit-satislarindaki-belge-duzeni-hakkinda-duyuru/feed/ 0
Yurt dışında mukim firmalara yine yurt dışında ikamet eden personellerin tedariki hizmetinin vergiledirilmesi ve belge düzeni https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-mukim-firmalara-yine-yurt-disinda-ikamet-eden-personellerin-tedariki-hizmetinin-vergiledirilmesi-ve-belge-duzeni/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-mukim-firmalara-yine-yurt-disinda-ikamet-eden-personellerin-tedariki-hizmetinin-vergiledirilmesi-ve-belge-duzeni/#respond Sun, 20 Mar 2022 07:15:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124376 Sayı: 62030549-125[6-2018/110]-468523

Tarih: 16/06/2021

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı:62030549-125[6-2018/110]-46852316.06.2021
Konu:Yurt dışında faaliyet gösteren şirkete, yurt dışında ikamet eden personel temininde vergilendirme.

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ek dilekçenin incelenmesi neticesinde, yurt dışında denizcilik ulaşım faaliyetinde bulunan firmalara yine yurt dışında ikamet eden gemi personeli tedariki yapıldığı, personel maaşlarının ise gemi armatörlerinden banka kanalıyla alınarak dağıtılacağı belirtilerek, firmalardan alınacak bedellerin belge düzeni ile yurt dışında ikamet eden gemi personeli ödemelerinin ne şekilde vergilendirileceği hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmaktadır. 

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde kurumlar vergisine tabi kurumlar sayılmış olup, aynı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî veya iş merkezi Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.” hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında kurumlar vergisinin, mükelleflerinin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde, safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler sayılmış olup maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler dışında kalan ticari organizasyona bağlı olarak yapılan giderler olup, bu giderlere işletme gideri de denilebilir.

Bir masrafın genel gider adı altında masraf yazılabilmesi için, genel giderlerin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olması, masrafla iş arasında açık, güçlü bir illiyet bağının mevcut olması masrafın işin önemi ölçüsünde yapılmış bulunması gerekmektedir.

Bu hükümlere göre, şirketinizce yurt dışındaki firmalara verilen gemi personeli tedarik hizmeti faaliyeti nedeniyle yurt dışından elde edilen kazancın, genel esaslar çerçevesinde ilgili dönem kurumlar vergisi matrahına dahil edilmesi gerekmektedir.

II- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, “Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabidir. Gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında “Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanların (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.) Türkiye’de yerleşmiş sayılacağı” belirtilmiştir.

Aynı Kanunun;

– 7 nci maddesinde, “Dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazanç ve iradın Türkiye’de elde edildiği aşağıdaki şartlara göre tayin olunur; …

3- Ücretlerde :

a) Hizmetin Türkiye’de ifa edilmiş veya edilmekte olması veya Türkiye’de değerlendirilmesi; …

Bu maddenin 3 üncü, 4 üncü, 5 inci ve 7 nci bentlerinde sözü edilen değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya karından ayrılmasıdır.“,

– 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez. … “

hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler sayılmış, birinci bendinde de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) Kanunun 103 ve 104 üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği hükmüne yer verilmiş olup, 95 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabının gelirlerini yıllık beyanname ile bildirecekleri hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, konunun öncelikli olarak ülkemiz ile söz konusu gemilerde görev yapacak olan personelin mukimi olduğu ülkeler arasında akdedilmiş çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Buna göre,  anlaşma hükümlerine göre ücret gelirlerine ilişkin vergileme hakkının ülkemizde olması halinde, iç mevzuatımız uyarınca, yurt dışında ulaşım faaliyetinde bulunan firmalarda çalışacak olan ve yurt dışında ikamet eden gemi personeline yapılan ücret ödemelerinin Türkiye’de bulunan şirketinizce yapıldığı dikkate alındığında, söz konusu ödemelerin Türkiye’de Gelir Vergisi Kanununun 61, 63, 94, 103 ve 104 üncü maddeleri gereğince vergilendirilmesi gerekmektedir.

III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.“,

– 229 uncu maddesinde, “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.“,

– 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde, “Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir, bu süre içinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.“,

– 238 inci maddesinde, “İşverenler her ay ödedikleri ücretler için (Ücret bordrosu) tutmaya mecburdurlar. Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmaz…

hükümleri yer almaktadır.

Buna göre;

– Şirketiniz tarafından yurt dışındaki firmalara verilen gemi personeli tedarik hizmetine ilişkin olarak, hizmetin tamamlandığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde müşteri adına fatura,

– Yurt dışında ulaşım faaliyetinde bulunan firmalarda çalışacak olan ve yurt dışında ikamet eden gemi personeline yapılan söz konusu ücret ödemeleri için ise ücret bordrosu

düzenlemeniz gerekmektedir.

IV- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

– (1/1) maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

– (4/1) maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

– (6/b) maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği

hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, 60 No.lu KDV Sirkülerinin “1.1.1. Yurtdışındaki İşlemler” başlıklı bölümünde, “KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri ile yurt dışında ifa edilip yine yurtdışında yararlanılan hizmetler KDV’nin konusuna girmemektedir. Türkiye’de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanması veya böyle bir işlemin Kanundaki herhangi bir istisna hükmü ile ilişkilendirilmesi söz konusu değildir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, şirketiniz tarafından deniz yoluyla ulaşım faaliyetinde bulunan yurt dışında mukim firmalara yine yurt dışında ikamet eden personellerin tedariki hizmeti, söz konusu hizmetin yurt dışında (Türk Karasuları dışında ve Uluslararası hukuk mevzuatı ile teamüllerine göre yurt dışı sayılan bölgelerde) verilmesi halinde KDV’nin konusuna girmeyecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.


Kaynak:gib
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-mukim-firmalara-yine-yurt-disinda-ikamet-eden-personellerin-tedariki-hizmetinin-vergiledirilmesi-ve-belge-duzeni/feed/ 0
Yarışma programlarında verilen para ödüllerinin vergilendirilmesi ve belge düzeni. https://www.muhasebenews.com/yarisma-programlarinda-verilen-para-odullerinin-vergilendirilmesi-ve-belge-duzeni-3/ https://www.muhasebenews.com/yarisma-programlarinda-verilen-para-odullerinin-vergilendirilmesi-ve-belge-duzeni-3/#respond Sat, 05 Mar 2022 07:29:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123651 Sayı: B.07.1.GİB.4.34.16.01-125[8-2016/216]-68261

Tarih: 09/03/2017

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı:62030549-125[8-2016/216]-6826109.03.2017
Konu:Yarışma programlarında verilen para ödüllerinin vergilendirilmesi ve belge düzeni.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, TRT kurumuna ait televizyon kanalına yapılacak olan para ödüllü yarışma programında yarışmacılara verilecek para ödülünün tamamının veraset ve intikal vergisinde belirtilen istisna hadlerinin altında kaldığı, kazanılan ödülün, yarışma programının kanal yayınını müteakip yarışmacıların banka hesabına aktarıldığı belirtilerek, ödül tutarları üzerinden kesilmesi gereken vergiler ile belge düzeni hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1 inci maddesinde, gerçek kişilerin gelirlerinin gelir vergisine tabi olduğu; gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olduğu belirtilmiştir.

Kanunun 2 nci maddesinde de, gelire giren kazanç ve iratlar,

“1.Ticarî kazançlar,

2.Ziraî kazançlar,

3.Ücretler,

4.Serbest meslek kazançları,

5.Gayrimenkul sermaye iratları,

6.Menkul sermaye iratları,

7.Diğer kazanç ve iratlar”

olarak sayılmıştır.

Diğer taraftan Kanunun 85 inci maddesiyle mükelleflerin, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verecekleri hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinde “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, TRT Kurumuna ait televizyon kanalında yapılacak olan para ödüllü yarışma programında yarışmacılara verilecek olan para ödülleri, Gelir Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde sayılan gelir unsurları arasında yer almadığından, Kanunun 85 inci maddesi kapsamında yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Ayrıca şirketiniz tarafından yarışmacılara yapılacak ödül niteliğindeki ödemeler üzerinden, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine istinaden gelir vergi tevkifatı yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Buna göre, para ve mal üzerine düzenlenen yarışmalarda kazanılan ikramiyeler de ivazsız intikal kapsamına girdiğinden veraset ve intikal vergisine tabi tutulmaktadır.

Diğer taraftan, Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin (e) bendinde, para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında kazanılan ikramiyelerin 4.068 TL’sinin (2017 yılı için) vergiden istisna edileceği, aynı Kanunun 16 ncı maddesinin son fıkrasında da 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunları ile gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerin % 10 oranında vergilendirileceği ve ikramiyenin ayni olarak ödenmesi halinde fatura değerinin esas alınacağı belirlenmiştir.

Ayrıca, aynı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasında ise 5602 sayılı Kanun kapsamında şans oyunları düzenleyen ilgili kurum ve kuruluşlar ile yarışma ve çekiliş düzenleyen gerçek ve tüzel kişilerin, ikramiye kazananların ikramiyelerinden kesilen vergileri bir beyanname ile bildirmek zorunda oldukları, ikinci fıkrasında da, Kanunun 16 ncı maddesinin son fıkrasına göre kazandıkları ikramiyeler üzerinden vergi tevkifatı yapılanların bu ikramiyeleri için beyanname vermeyecekleri hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, 28 Seri No’lu Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin “Yarışma ve çekilişlerle ilgili olarak beyanname vermeyecek olanlar” başlıklı 3.4 üncü bölümünde, yarışma ve çekilişlerde kazananlara verilen ikramiyelerin değerinin istisna haddinin altında kalması halinde, bu tutar üzerinden yarışma ve çekilişi düzenleyenlerce vergi tevkif edilmeyeceği ve beyanname verilmeyeceği açıklanmıştır.

 Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde,

    – TRT Kurumuna ait televizyon kanalında yapılacak olan para ödüllü yarışma programında yarışmacılara verilecek olan para ödüllerinin, 7338 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (e) bendinde yer alan istisna haddinin altında kalması halinde, bu tutar üzerinden yarışma ve çekilişi düzenleyenlerce vergi tevkif edilmemesi,


             – Söz konusu ödemelerin 7338 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (e) bendinde yer alan istisna haddini aşması halinde, aşan kısım üzerinden %10 oranında vergi tevkifatı yapılması ve tevkif edilen vergilerin, yarışmaların düzenlendiği tarihi izleyen ayın 20 nci günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine beyan edilmesi ve aynı süre içinde ödenmesi

       gerekmektedir.

DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

488 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı hükme bağlanmıştır.

Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “IV. Makbuzlar ve diğer kâğıtlar” başlıklı bölümün 1/b fıkrasında ise maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak carî hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kâğıtların nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Buna göre, TRT Kurumuna ait televizyon kanalında yapılacak olan para ödüllü yarışma programında yarışmacılara verilecek olan para ödüllerinin yukarıda açıklanan hükümler kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından, söz konusu ödemeler nedeniyle damga vergisi kesintisi yapılmaması gerekmektedir.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmış, mükellefler tarafından satılan mal ve yapılan işlere ilişkin olarak düzenlenmesi öngörülen belgelere ilişkin hükümlere söz konusu Kanunun 229 ila mükerrer 242 nci maddeleri arasında yer verilmiştir.

Bu çerçevede, söz konusu Kanun gereği düzenlenmesi gerekenler ile Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlığımızca uygun bulunan kapsam ve durumlar haricinde, fatura veya benzeri belge düzenleme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Bu itibarla, şirketiniz tarafından yapılacak olan yarışma programı kapsamında yarışmacılara verilecek para ödülü dolayısıyla Vergi Usul Kanunu kapsamında herhangi bir belge düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak, söz konusu işlemlere ait banka dekontu, ekstre gibi tevsik edici belgelerin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre muhafaza ve gerektiğinde ibraz edilmesi gerektiği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yarisma-programlarinda-verilen-para-odullerinin-vergilendirilmesi-ve-belge-duzeni-3/feed/ 0
Tevkifata tabi ürünlerin üzerinde değişiklik yapılmadan satılması durumunda KDV tevkifatı yapılmalı mıdır? https://www.muhasebenews.com/tevkifata-tabi-urunlerin-uzerinde-degisiklik-yapilmadan-satilmasi-durumunda-kdv-tevkifati-yapilmali-midir/ https://www.muhasebenews.com/tevkifata-tabi-urunlerin-uzerinde-degisiklik-yapilmadan-satilmasi-durumunda-kdv-tevkifati-yapilmali-midir/#respond Sat, 19 Jun 2021 12:30:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=111051 Baz Hammadde halinde olan silikon KDV Tevkifatına tabi tutulmalı mıdır? Eğer tevkifata tabi ise kanunun hangi maddesi kapsamında değerlendirilmelidir

Tevkifata tabi bir ürün tevkifatlı bir şekilde stok olarak alındığı zaman üzerinde herhangi bir işlem yapmadan olduğu gibi tekrar satılması halinde tevkifata tabi midir? 

1-Silikon için KDV tevkifatı yapılmaz. 

2-Tevkifata tabi malların aynen satılması halinde her el değiştirmede KDV tevkifatı yapılır. 

KDV Tevkifatına tabi olacak işlemler için aşağıdaki linki inceleyiniz. https://archive.ismmmo.org.tr/docs/mevzuat/PratikBilgiler/2021_vergi/10.pdf

Tevkifat Uygulamasında Sınır

Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanların, kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki teslim ve hizmetlerinde hesaplanan KDV, alıcıların durumuna bakılmaksızın, tevkifata tabi tutulmayacaktır. Ancak, bu durum profesyonel spor kulüplerince (şirketleşenler dahil) Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanlara yapılan teslim ve hizmetlerde geçerli değildir. 

Ayrıca, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri kapsamındaki teslimlerde ve bu Kanun uyarınca KDV’den istisna olan teslim ve hizmetlerde tevkifat söz konusu olmaz. 

Örnek: Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergiye tabi olmayan bir çiftçi tarafından yapılan yün ve yapağı teslimleri, 3065 sayılı Kanunun (17/4-b) maddesi uyarınca KDV’den müstesna olduğundan, bu işleme ait bedel üzerinden KDV hesaplanmayacak ve dolayısıyla tevkifat yapılmayacaktır.

Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli 1.000 TL’yi aşmadığı takdirde (1 Temmuz 2021 tarihinden geçerli olmak üzere KDV Dahil 2.000 TL), hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz. Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat yapılır. 

Tespit edilen tutarı aşan işlemlerde KDV tevkifatı zorunluluğundan kaçınmak amacıyla bedel parçalara ayrılamaz, aynı işleme ait bedellerin toplamı dikkate alınarak bu sınırın aşılması halinde tevkifat yapılır.

Tevkifat zorunluluğundan kaçınmak amacıyla, birden fazla fatura düzenlenmek suretiyle bedelin parçalara bölündüğünün tespiti halinde vergi dairelerince, bütünlük arz ettiği anlaşılan alımların toplamının yukarıda belirtilen sınırı aşıp aşmadığına bakılarak gerekli işlemler yapılır.

Belge Düzeni

Tevkifata tabi işlemler dolayısıyla satıcılar tarafından düzenlenecek belgelerde; “İşlem Bedeli”, “Hesaplanan KDV”, “Tevkifat Oranı”, “Alıcı Tarafından Tevkif Edilecek KDV Tutarı”, “Tevkifat Dahil Toplam Tutar” ve “Tevkifattan Sonra Tahsil Edilmesi Gereken Toplam Bedel (Tevkifat Hariç Toplam Tutar)” ayrıca gösterilir

Bu fatura satıcı açısından, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’ye tevkifat uygulandığını tevsik eden belge mahiyetini de taşımaktadır

Faturaya, borçlanılan miktar olarak rakam ve yazı ile tevkifattan sonra kalan tutar yazılır.

Örnek: KDV hariç 3.000 TL tutarındaki (% 18) oranında KDV’ye tabi bir işlem (5/10) oranında KDV tevkifatına tabidir. Bu işleme ait fatura aşağıdaki şekilde düzenlenecektir: 

İşlem Bedeli : 3.000 TL 

Hesaplanan KDV : 540 TL 

Tevkifat Oranı : 5/10 

Alıcı tarafından Tevkif Edilecek KDV : 270 TL 

Tevkifat Dahil Toplam Tutar : 3.540 TL 

Tevkifat Hariç Toplam Tutar : 3.270 TL 

Yalnız ÜçbinikiyüzyetmişTLdir. 

Tevkifata tabi tutulan işlemlerle tevkifat uygulaması kapsamında bulunmayan işlemlerin birlikte yapılması halinde bu işlemlerin tek fatura ile belgelendirilmesi mümkündür.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tevkifata-tabi-urunlerin-uzerinde-degisiklik-yapilmadan-satilmasi-durumunda-kdv-tevkifati-yapilmali-midir/feed/ 0