Almanya’daki – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 19 Jan 2024 19:52:23 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Almanya’daki şubeden elde edilen kazanç Türkiye’de vergiye tabi tutulur mu? https://www.muhasebenews.com/almanyadaki-subeden-elde-edilen-kazanc-turkiyede-vergiye-tabi-tutulur-mu/ https://www.muhasebenews.com/almanyadaki-subeden-elde-edilen-kazanc-turkiyede-vergiye-tabi-tutulur-mu/#respond Fri, 19 Jan 2024 19:52:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148740 Bir mükellefimiz Almanya da bir şube açtı bununla ilgili Türkiye’de yapılması gereken bir işlem var mı?

Şube açılışı Türkiye’de ticaret siciline tescil ettirilir. Şubeden elde edilen kazanç Merkezde hesaplara dahil edilir ve vergilendirilir.


Kurumlar vergisi Genel Uygulama Tebliği’ndeki ilgili bölüm;

Yurt dışı şube kazançları hangi hallerde kurumlar vergisinden istisna edilmiştir?

Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi ile kurumların yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri kurum kazançları, belli şartlar altında kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilciler aracılığıyla elde edilen kurum kazançlarının;

Doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,

Elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması,

İştirak edilen şirketin ana faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini, sigorta hizmetlerinin sunulması veya menkul kıymet yatırımı olması durumunda, bu kazançların doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında (%20) gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması

gerekmektedir.

Bu bent uyarınca toplam vergi yükü, adı geçen Tebliğin (5.2.1.5) bölümünde yer alan açıklamalara göre tespit edilecektir.


YURTDIŞINDAKİ ŞUBELERİN KAZANCI İÇİN TÜRKİYE’DE VERGİ ÖDEMEYECEKSİNİZ!

Merkezi Türkiye’de bulunan Kurumların yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimî temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri aşağıdaki şartları taşıyan kurum kazançları KURUMLAR VERGİSİNDEN İSTİSNA EDİLMİŞTİR;

Kurumlar vergisi istisnasının uygulanabilmesi için sağlanması gereken şartlar aşağıda belirtilmiştir;

1) Bu kazançların, doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,

2) Kazançların elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması,

3)
Ana faaliyet konusu, finansal kiralama dâhil finansman temini, sigorta hizmetlerinin sunulması veya menkul kıymet yatırımı olan kurumlarda, bu kazançların doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması

 


Kaynak:KVK GUT, KV,  İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/almanyadaki-subeden-elde-edilen-kazanc-turkiyede-vergiye-tabi-tutulur-mu/feed/ 0
Türkiye’deki şirketin idaresi Almanya’daki kişi tarafından yapılıyorsa bu kişiye yapılan ödeme nasıl vergilendirilecek? https://www.muhasebenews.com/turkiyedeki-sirketin-idaresi-almanyadaki-kisi-tarafindan-yapiliyorsa-bu-kisiye-yapilan-odeme-nasil-vergilendirilecek/ Mon, 08 Feb 2021 08:18:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103807 Yurtdışı merkezli şirketten elde edilen ve yurtiçindeki şirkete fatura edilen ücret gelirinin vergilendirilmesi

 

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 95-156

08/03/2011

Konu

:

Yurtdışı merkezli şirketten elde edilen ve yurtiçindeki şirkete fatura edilen ücret geliri.

İlgide kayıtlı dilekçenizde, …Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, şirket merkezinizin Almanya’da olduğu, Türkiye’de çalışma izni bulunan Alman vatandaşı şirket müdürünüzün aylık maaşının Almanya’daki şirket merkezi tarafından ödendiği, bu ödemenin şirketinize fatura edildiği ve Almanya’daki şirket merkezi tarafından söz konusu ücret ödemesine ilişkin herhangi bir tevkifat yapılmadığı, Türkiye’deki şirketin söz konusu ücret ödemesinin brüte tamamlanması suretiyle üzerinden stopaj yaptığı, şirket müdürünüzün göreviyle ilgili maaşı dışında başka bir gelir vergisine tabi geliri olmadığı belirtilerek, şirket müdürünüz tarafından söz konusu ücret geliriyle ilgili beyanname vermesinin gerekip gerekmediği konusunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Mükellefler” başlıklı 3’üncümaddesinde, “Aşağıda yazılı gerçek kişiler Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler:

1. Türkiye’de yerleşmiş olanlar;…”

denilmiş olup, aynı Kanun’un 4’üncü maddesinde,

“Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır:

2. Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.)”

hükmü yer almış, 5’inci maddede de yerleşme sayılmayan haller,

“Aşağıda yazılı yabancılar memlekette altı aydan fazla kalsalar dahi, Türkiye’de yerleşmiş sayılmazlar:

1. Belli ve geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat veya seyahat maksadıyla gelenler;…”

hükmü ile düzenlenmiştir. Ayrıca söz konusu Kanun’un 6’ncı maddesinde,

“Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler.”

denilmiştir.

Adı geçen Kanun’un 61’inci maddesinde ücretin, işverene tabi ve belirli bir işverene bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu belirtilmiş olup, aynı Kanun’un “Toplama Yapılmayan Haller” başlıklı 86’ncı maddesinde,

“Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

1. Tam mükellefiyette;

b) Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler (birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103’üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil)

2. Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar.”

hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca Gelir Vergisi Kanunu’nun 95’inci maddesinde,

“Aşağıda yazılı hizmet erbabının ücretleri hakkında vergi tevkif usulü cari olmaz:

1. Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı;

2. 16’ncı maddede yazılı istisnadan faydalanmayan yabancı elçilik ve konsolosluk memur ve hizmetlileri;

3. Maliye Bakanlığı’nca yıllık beyanname ile bildirilmesinde zaruret görülen ödemeler.

Bunlar gelirlerini, bu kısmın 2’nci bölümündeki hükümlere göre, yıllık beyanname ile bildirirler.”

hükmüyle stopaja tabi olmayan ücretlere beyan zorunluluğu getirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nın 14’üncü maddesinde,

“1) Bir Akit Devlet mukiminin serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, bu faaliyetler diğer Akit Devlette icra edilmedikçe, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer faaliyetler diğer Devlette icra edilirse, buradan elde edilen gelir diğer Devlette vergilendirilebilir.”

Söz konusu anlaşmanın 15’inci maddesinde,

“1) 16, 18, 19 ve 20’nci madde hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet akdi dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri menfaatler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir diğer Devlette vergilendirilebilir.”

16’ncı maddesinde,

“2) Bir Akit Devletin bir veya birden çok mukiminin diğer Akit Devlet mukimi olan bir şirketin, ticari mevzuat gereğince üst yönetimden sorumlu görevlileri olma sıfatıyla elde ettikleri ücretler, maaşlar ve diğer benzeri menfaatler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.”

şeklinde anlaşma hükümleri yer almaktadır. Konu ile ilgili olarak 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na istinaden çıkarılan 1 seri no.lu Genel Tebliği’nin “22.2.3.Serbest Meslek Kazançları” başlıklı bölümünde,

“Serbest meslek faaliyeti, esas itibarıyla gerçek kişilerce icra edilen ve  Gelir  Vergisi Kanunu’nun 65’inci maddesinde tanımlanan faaliyet türüdür. Dar mükellef kurumların bu tür kazanç elde etmeleri ise istihdam ettikleri personelleri aracılığı ile olmaktadır.

Serbest meslek kazançlarının Türkiye’de elde edilmiş sayılması için serbest meslek faaliyetinin Türkiye’de icra edilmesi veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerekir.

Türkiye’de değerlendirme, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.

Öte yandan, mülga  5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 12’nci maddesinde, dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar arasında sayılan “Türkiye’de elde edilen ücretler”e 5520 sayılı Kanun’da yer verilmemiştir. Yabancı kurumların Türkiye’de ücret geliri elde etmesi, istihdam ettiği bir personeli Türkiye’de yapılacak bir iş için tahsis etmesi, bu şahsın yabancı kuruma bağlı olarak Türkiye’de hizmet vermesi veya ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılması suretiyle olmaktadır. Bu şekliyle dar mükellef kurumların elde ettiği ücret ile serbest meslek kazancı arasında genelde bir fark bulunmamaktadır. Dar mükellef kurumun, Türkiye’de hizmet ettiği kurum ya da kişiye bağımlı olmasının mümkün olamayacağı dikkate alınarak kurumun yalın anlamıyla ücret elde etmesi olanaksızdır. Dolayısıyla 5422 sayılı Kanun’un uygulanmasında ücret kazancı grubunda değerlendirilen kazançlar, 5520 sayılı Kanun’un uygulanmasında serbest meslek kazancı olarakdeğerlendirilecektir.

Dar mükellef kurumların Türkiye’de elde ettikleri serbest meslek kazançları, Kanun’un 30’uncu maddesi uyarınca vergi kesintisine tabi tutulacaktır.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Almanya’da bulunan şirket personeli tarafından Türkiye’de icra edilen yöneticilik faaliyetine istinaden Türkiye’de tam mükellef olan şirkete fatura edilen hizmetin Almanya’da bulunan şirket açısından dar mükellef serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesine göre (2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre) Almanya’da bulunan şirkete yapılan ödemeler üzerinden %20 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir.

Ayrıca, şirket müdürünüzün Türkiye’de yerleşik olması veya sayılması durumunda dilekçenizde belirttiğiniz şekilde elde ettiği ücret gelirinin Türkiye’de stopaja tabi tutulmamış olması nedeniyle tamamının yıllık gelir vergisi beyannamesiyle ikametgahının bulunduğu yerin vergi dairesine beyan edilmesi gerekmektedir.

 


Kaynak:GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Almanya’daki inşaat işleri için Türkiye’den gönderilen Türk işçilere ödenen ücretler için Türkiye’de Gelir Vergisi ödenecek mi? https://www.muhasebenews.com/almanyadaki-insaat-isleri-icin-turkiyeden-gonderilen-turk-iscilere-odenen-ucretler-icin-turkiyede-gelir-vergisi-odenecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/almanyadaki-insaat-isleri-icin-turkiyeden-gonderilen-turk-iscilere-odenen-ucretler-icin-turkiyede-gelir-vergisi-odenecek-mi/#respond Wed, 20 Jan 2021 11:16:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=102012

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

62030549-120[94-2012/1097]-1508

17/09/2013

Konu

:

Almanya’da üstlenilen inşaat işi için Türkiye’den gönderilen işçilere Türkiye’den yapılan ücret ödemelerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı.

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Almanya’da inşaat işi üstleneceğinizi, inşaat işinin süresinin iki yıldan az olmayacağı, istihdam edilecek işçilerin Türkiye’den İŞKUR aracılığı ile temin edileceği, sosyal güvenlik primi ödemelerinin Türkiye’de Şirketiniz tarafından gerçekleştirileceği, işçi ücretleri için Almanya’da bordo düzenleneceği, ücretlerden vergi kesintisi yapılarak Almanya’da vergi dairesine ödeneceği belirtilerek, söz konusu işçiler için Almanya’da tahakkuk ettirilerek ödenen ücretlerden Türkiye’de vergi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı ile ödenen ücretler, sosyal güvenlik primleri ve Almanya’da yapılan harcamaların safi kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilip indirilmeyeceği ve Almanya’da ödenen vergilerin Türkiye’de ödenen vergilerden mahsup edilip edilmeyeceği hususlarında bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde; “Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.” denilmiş, aynı Kanunun 3’üncü maddesinde ise “Aşağıda yazılı gerçek kişiler Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler:

            1. Türkiye’de yerleşmiş olanlar;

            2. Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısiyle yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları (Bu gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısiyle Gelir Vergisi’ne veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, mezkur kazanç ve iratları üzerinden ayrıca vergilendirilmezler.)”

            hükmüne yer verilmiştir.

            Öte yandan, aynı Kanunun 4’üncü maddesinde de; ikametgahı Türkiye’de bulunanlar ile bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanların Türkiye’de yerleşmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

            Almanya’da üstlenilecek inşaat işi için İŞKUR aracılığı ile temin edilen işçilerin ücretlerinin Türkiye’den ödenecek olması ve işçi-işveren ilişkisinin devam etmesi dolayısıyla söz konusu çalışanların Gelir Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinin (2) numaralı bendi uyarınca tam mükellef sayılması, Türkiye içinde ve dışında elde ettiği tüm kazanç ve iratları üzerinden Türkiye’de gelir vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

            Yine Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesinde ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olarak tanımlanmış, aynı Kanunun 94’üncü maddesinin (1) numaralı bendiyle hizmet erbabına ödenecek ücretlerin 103 ve 104’üncü maddeleri kapsamında gelir vergisi tevkifatına tabi tutulacağı hüküm altına alınmıştır.

            Öte yandan, “Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi Kaçakçılığını Önleme Anlaşması 01/01/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 01/08/2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

            Söz konusu Anlaşma’nın ” Kapsanan Kişiler ” başlıklı 1’nci maddesinde, Anlaşma’nın Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu kişiler tarafından diğer Akit Devletten elde edilen kazançların hangi ülkede vergilendirileceğinin tespit edilebilmesi için öncelikle bu kişilerin hangi ülkede mukim olduklarının bilinmesi gerekmektedir.

            Anlaşma’nın “Mukim” başlıklı 4’üncü maddesinin 1 ve 2 numaralı fıkraları;

            “1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, “bir Akit Devletin mukimi” terimi, bu Devlet, eyalet ve herhangi bir politik alt bölümü veya mahalli idaresi de dahil olmak üzere, o Devletin mevzuatı gereğince ev, ikametgah, kanuni ana merkez, yönetim yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle burada vergiye tabi olan herhangi bir kişi anlamına gelir. Ancak bu terim, yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir nedeniyle, o Devlette vergiye tabi tutulan herhangi bir kişiyi kapsamaz.

            2. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Akit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir:

            a) bu kişi, yalnızca daimi olarak kalabileceği bir evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi varsa, bu kişi, yalnızca kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu (hayati menfaatlerin merkezi olan) Devletin bir mukimi kabul edilecektir;

            b) eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet belirlenemez ise veya her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi yoksa bu kişi yalnızca kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Devletin bir mukimi kabul edilecektir;

            c) eğer kişinin her iki Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev söz konusu değilse, bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;

            d) eğer kişi her iki Devletin de vatandaşı ise veya her iki Devletin de vatandaşı değil ise, Akit Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşma yoluyla çözeceklerdir.” hükmünü öngörmektedir.

            Buna göre, bir Devletin iç mevzuatında düzenlenen ev, ikametgah veya benzer yapıda herhangi bir kriter nedeniyle o Devlette vergi mükellefiyeti altına giren bir gerçek kişi, o Devletin mukimi kabul edilmektedir. Akit devletlerin iç mevzuatları gereğince kişinin aynı anda her iki Devletin de mukimi olması durumunda ortaya çıkan çifte mukimlik sorunu ise ikinci fıkrada yer alan kriterler sırasıyla uygulanmak suretiyle çözümlenecektir.

            Şirketiniz ile Almanya’da üstlenilecek inşaat işi için İŞKUR aracılığı ile temin edilen işçiler arasındaki iş akdinin süreceği ve personelin görevi süresince ücreti ve sosyal güvenlik primleri de Türkiye’den ödeneceğinden, söz konusu işçiler, iç mevzuatımız hükümleri çerçevesinde ve Türkiye-Almanya ÇVÖ Anlaşması’nın 4 üncü maddesi gereğince Türkiye mukimi olarak kabul edilebilecek ve tüm dünya gelirleri üzerinden Türkiye’de vergiye tabi olacaktır.

            Söz konusu kişilerin Türkiye’nin yanı sıra, Almanya iç mevzuatınca bu ülkenin de mukimi olarak da kabul edilmesi durumunda kişinin mukimi olduğu Devlet, Anlaşmanın 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan kriterlerden önce yer alana öncelik verilmek suretiyle belirlenecektir.

            Anlaşma’nın “Bağımlı Kişisel Faaliyetler”i düzenleyen 15’inci maddesinin 1 ve 2 numaralı fıkraları;

            “1. 16, 18, 19 ve 20 nci maddelerin hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet dolayısıyla elde ettiği maaş, ücret ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen söz konusu gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

            2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette ifa ettiği hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer:

            a) gelir elde eden kişi, diğer Devlette, ilgili mali yıl içinde başlayan veya biten herhangi bir 12 aylık dönemde, bir veya birkaç seferde toplam 183 günü aşmayan bir süre kalırsa,  ve

            b) ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya bu işveren adına yapılırsa, ve

            c) ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa

            yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.”

            hükmünü öngörmektedir.

            Anlaşmanın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi”ni düzenleyen 22’nci maddesinin 1/a numaralı fıkrasında; “Türkiye dışındaki bir ülkede ödenen verginin Türk vergisinden mahsubuna ilişkin Türk mevzuatı hükümleri saklı kalmak üzere (bu hükümler buradaki genel prensipleri değiştirmeksizin zaman zaman tadil edilebilir), bir Türkiye mukiminin, Almanya’daki kaynaklardan elde ettiği gelir (kazançlar ve vergiye tabi gelirler dahil) üzerinden, Almanya mevzuatı gereğince ve bu Anlaşmaya uygun olarak ödenecek Alman vergisinin, söz konusu gelir üzerinden alınacak Türk vergisinden mahsubuna izin verilecektir. Bununla birlikte bu mahsup, söz konusu gelire atfedilebilen, mahsuptan önce hesaplanan Türk vergisi miktarını aşmayacaktır.”

            hükmü yer almaktadır.

            Buna göre, anılan personellerin Anlaşma’nın 4’üncü maddesi çerçevesinde Türkiye mukimi olduğu tayin edilmişse, bu kişinin Almanya’da ifa ettiği hizmetler bakımından 15/2’nin (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan üç koşulun bir arada gerçekleşmesi durumunda vergileme hakkı yalnızca Türkiye’ye ait olacak; birinin ihlal edilmesi halinde ise Almanya’nın da bu ücret gelirlerinden vergi alma hakkı olacaktır. Böyle bir durumda yol açılacak çifte vergilendirme ise, Anlaşma’nın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi”ne ilişkin 22’nci maddesi hükümlerince önlenecek olup, anılan maddenin 1 numaralı fıkrası çerçevesinde ücret gelirleri için Almanya’da ödenen vergi tutarı Türkiye’de bu türden gelirlere ilişkin ödenecek vergiden mahsup edilebilecek, bununla beraber bu mahsup, söz konusu gelir için mahsuptan önce hesaplanan Türkiye’deki vergiyi aşmayacaktır.

            Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1’nci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî veya iş merkezi Türkiye’de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 6’ncı maddesinde de; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından, Gelir Vergisi Kanununun 40’ncı maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 8’inci maddesinde sayılan giderler indirilebilecektir.

            Aynı Kanunun 5’inci maddesinin (h) bendinde; yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançlar, kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre de, iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmemiştir.

             1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin;”(5.9.) Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlarda istisna” başlıklı bölümünde;

            “Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar, herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

            ………..

            Bu istisnanın uygulanması açısından, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Söz konusu kazançların Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan yararlanılması için yeterlidir.

            Öte yandan, yurt dışındaki şubelerden elde edilen kazançların genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesinde, faaliyette bulunulan yabancı ülkenin mevzuatına göre hesap döneminin kapandığı tarih itibarıyla ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen faaliyet sonucu, Türkiye’de de aynı tarih itibarıyla genel sonuç hesaplarına kaydedilecektir. Bu hususun Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesinde, kazancın kambiyo mevzuatına göre fiilen Türkiye’ye getirilmesinin herhangi bir etkisi olmayacaktır. Faaliyette bulunulan yabancı ülkede kazanca tasarruf edilebilmesi yeterlidir.

            Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazanç, hesaplara intikal ettirilmesi gereken tarihte T.C. Merkez Bankasının o gün için tespit ve ilan ettiği döviz alış kurlarıyla değerlendirilecektir. T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilan olunmayan yabancı paralarda ise Maliye Bakanlığının Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit ve ilan ettiği kurlar dikkate alınacaktır.

            Yurt dışı faaliyet sonucunda elde edilen kazançlar elde edildiği dönem itibarıyla, Türkiye’de ilgili olduğu geçici vergi matrahının tespitinde de dikkate alınacaktır…….”

            açıklamaları yer almaktadır.

            Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Almanya’daki işyeriniz tarafından yürütülecek inşaat işinden elde edilecek ve faaliyette bulunulan yabancı ülkenin mevzuatına göre hesap döneminin kapandığı tarih itibarıyla ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen ve Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilecektir.

            Bu durumda, işçilerinize ödenen ücretler ve bunlar için ödenen sigorta primleri ile diğer giderlerinizin istisnaya konu yurt dışı kazancın tespitinde gider veya maliyet olarak dikkate alınması gerekmekte olup, bu giderlerin diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlarınızdan indirimi mümkün değildir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/almanyadaki-insaat-isleri-icin-turkiyeden-gonderilen-turk-iscilere-odenen-ucretler-icin-turkiyede-gelir-vergisi-odenecek-mi/feed/ 0