alınacağı – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 08 Apr 2023 07:40:31 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Gelir Vergisi Beyannamesinden Oluşan İadelerin Ne Şekilde Alınacağı https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-beyannamesinden-olusan-iadelerin-ne-sekilde-alinacagi/ https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-beyannamesinden-olusan-iadelerin-ne-sekilde-alinacagi/#respond Sat, 08 Apr 2023 07:40:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141438

KESİLEN VERGİLERİN MAHSUBU VE İADESİ

Gelir Vergisi Beyannamesinde gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan Gelir Vergisi Kanununa göre kesilmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilir; mahsubu yapılan miktar gelir vergisinden fazla olursa aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine red ve iade edilir.

Kar paylarının beyan edilmesi durumunda ise beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, kar paylarının dağıtımı aşamasında kurum bünyesinde yapılan vergi kesintisinin tamamı mahsup edilecektir.

252 ve 315 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğlerinde, vergi kesintisi yoluyla alınan vergilerin yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup ve kalan kısmın iadesi işlemlerine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

Bu kapsamda, menkul sermaye iradı elde edenler nakden iade taleplerini İnternet Vergi Dairesi üzerinden elektronik ortamda, 429 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekindeki iade talep dilekçesi (1A) ile yapması gerekmektedir.

Vergi kesintisi yoluyla alınan vergilere ilişkin nakden iade tutarının 68.000 TL’yi (2023 takvim yılı için 151.000 TL) geçmemesi halinde iade talebi, iade talep dilekçesi (1A) ile birlikte, menkul sermaye iradı elde edenler için vergi kesintisinin yapıldığını gösteren belgenin onaylı örneğini ekleyerek, belgelerinin ibraz etmesi kaydıyla inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilir.

Nakden yapılacak iade taleplerinin 68.000 TL’yi (2023 takvim yılı için 151.000 TL) aşması halinde, 68.000 TL’yi (2023 takvim yılı için 151.000 TL) aşan kısım Vergi Usul Kanununa göre vergi inceleme yetkisi bulunanlarca yapılacak inceleme sonucunda düzenlenecek vergi inceleme raporuna göre iade edilir.

Nakden iade talebinin 681.000 TL’ye (2023 takvim yılı için 1.518.000 TL) kadar olan kısmı mükellefle süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlemiş yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca iade edilebilir. İade talebinin 681.000 TL’yi (2023 takvim yılı için 1.518.000 TL) aşan kısmının iadesi her hâlükârda vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.

429 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ve 99 Seri No.lu Gelir Vergisi Sirküleri ile vergi kanunları gereği iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle nakden veya mahsuben talep edilecek iadelere ilişkin başvuru dilekçeleri ve bilgi girişleri, İnternet Vergi Dairesindeki “Gelir/Kurumlar Vergisi İade İşlemleri “ bölümünden alınmaktadır.

Beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükelleflerinin 2015 ve izleyen vergilendirme dönemlerine yönelik iade talepleri “Gelir ve Kurumlar Vergisi Standart İade Sistemi (GEKSİS)” kullanılmak suretiyle yapılmaktadır. 2015 vergilendirme dönemi öncesi gerçekleşen iade hakkı doğuran işlemlere yönelik iade taleplerinde ise eski uygulama geçerli olacaktır.

Kazançları ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı, diğer kazanç ve iratlardan ibaret olup 0012 kodundan (Hazır Beyan Sistemi) beyanname veren mükellefler isterlerse GEKSİS girişi yaparak standart 1A-Gelir/Kurumlar Vergisi iade talep dilekçesi verip iade talebinde bulunabilirler. Beyannamelerini elektronik ortamda gönderme zorunluluğu olmayan bu mükellefler iadelerini kâğıt ortamında vergi dairesine dilekçe vererek de talep edebilirler.

Gelir ve Kurumlar Vergisi Standart İade Sisteminde iadeye esas alınacak GEKSİS Kontrol Raporunun oluşabilmesi için iade talep eden mükellefler tarafından “Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talebi Girişi (GEKSİS)” yapılmalı ve iade talep dilekçesi (1A) verilmelidir. İade talepleri, İnternet Vergi Dairesi şifresi kullanılmak suretiyle mükellefler veya mükelleflerce yetkilendirilecek serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavir vasıtası ile elektronik ortamda gönderilebilir.

Ayrıntılı açıklamaların yer aldığı Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talebi Girişi Kılavuzu ve Sık Sorulan Sorulara https://intvrg.gib.gov.tr/GEKSIS_Kilavuz.pdf adresinden ulaşılabilir.

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-beyannamesinden-olusan-iadelerin-ne-sekilde-alinacagi/feed/ 0
Mahkeme kararına istinaden ihtirazi kayıtla verilen beyannameye ilişkin kurum stopaj vergi iadesinin hangi dönemin geliri olarak dikkate alınacağı https://www.muhasebenews.com/mahkeme-kararina-istinaden-ihtirazi-kayitla-verilen-beyannameye-iliskin-kurum-stopaj-vergi-iadesinin-hangi-donemin-geliri-olarak-dikkate-alinacagi/ https://www.muhasebenews.com/mahkeme-kararina-istinaden-ihtirazi-kayitla-verilen-beyannameye-iliskin-kurum-stopaj-vergi-iadesinin-hangi-donemin-geliri-olarak-dikkate-alinacagi/#respond Tue, 08 Feb 2022 07:15:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121977

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı

MükellefHizmetleri Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-64597866-125-44

03.01.2022

Konu

:

Mahkeme kararına istinaden ihtirazi kayıtla verilen beyannameye ilişkin kurum stopaj vergi iadesinin hangi dönemin geliri olarak dikkate alınacağı hk.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; yurt dışında mukim firmalardan internet ortamında almış olduğunuz reklam hizmetleri için bu şirketlere yaptığınız ödemelerden %15 oranında vergi kesintisi yaparak ilgili dönem muhtasar beyannamesiyle beyan ettiğiniz ve ödediğiniz ancak, bu ödemelerden vergi kesintisi yapılmaması gerektiği ileri sürülerek 2020/03 döneminden itibaren ihtirazi kayıtla verdiğiniz muhtasar beyannameler için dava açtığınız ve 2020/03-08 dönemleri için mahkemenin lehinize sonuçlandığı belirterek söz konusu iadelerin şirketinizce gelir kaydı yapılarak kurum kazancının tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı ile gelir olarak dikkate alınacaksa hangi dönem kurum kazancına ekleneceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

Ticari kazancın tespitinde “tahakkuk esası ilkesi” ve “dönemsellik ilkesi” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında bir gelir veya gider unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Dönemsellik ilkesi ise, bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasını ifade eder. Ayrıca “dönemsellik” kavramı gereği işletmeler, gelir ve giderlerini tahakkuk esasına göre muhasebeleştirmek; hasılat, gelir ve karlarını aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırmak durumundadırlar. Bu ilke uyarınca gelir ve giderlerin ilgili oldukları dönemde kaydedilmesi gerekir.

Mahkeme kararlarında, almış olduğunuz reklam hizmetlerine ilişkin ödemelerden yapmış olduğunuz vergi kesintilerinin şirketinize iade edilecek olmasının tereddüde yer bırakmayacak şekilde ifade edilmiş olması kaydıyla, şirketinize iade edilecek tutarın kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerektiği tabiidir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, aldığınız reklam hizmetlerine ilişkin ödemelerden yapmış olduğunuz ve muhtasar beyannameyle ihtirazi kayıtlı olarak beyan ettiğiniz kurumlar vergisi kesintilerinin mahkeme kararıyla şirketinize iade edilmesine hükmedilmesi halinde, şirketinize iadesine karar verilen vergi kesintisi ve faiz tutarının, mahkeme kararının verildiği tarihin içinde bulunduğu dönemde gelir kaydı yapılarak kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mahkeme-kararina-istinaden-ihtirazi-kayitla-verilen-beyannameye-iliskin-kurum-stopaj-vergi-iadesinin-hangi-donemin-geliri-olarak-dikkate-alinacagi/feed/ 0
8.000 TL’nin üzerinde olan avans ödemelerinin banka kanalıyla tevsik edilmesinde hak edişin fatura edildiği tarihteki tutarın mı yoksa her bir avansın ödendiği tarihteki tutarın mı dikkate alınacağı https://www.muhasebenews.com/8-000-tlnin-uzerinde-olan-avans-odemelerinin-banka-kanaliyla-tevsik-edilmesinde-hak-edisin-fatura-edildigi-tarihteki-tutarin-mi-yoksa-her-bir-avansin-odendigi-tarihteki-tutarin-mi-dikkate-alinacagi/ https://www.muhasebenews.com/8-000-tlnin-uzerinde-olan-avans-odemelerinin-banka-kanaliyla-tevsik-edilmesinde-hak-edisin-fatura-edildigi-tarihteki-tutarin-mi-yoksa-her-bir-avansin-odendigi-tarihteki-tutarin-mi-dikkate-alinacagi/#respond Sat, 15 Jan 2022 11:00:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120982

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.18.02-32Mük257-8044-729

15/09/2011

Konu

:

8.000.-TL?nin üzerinde olan avans ödemelerinin banka kanalıyla tevsik edilmesinde hak edişin fatura edildiği tarihteki tutarın mı yoksa her bir avansın ödendiği tarihteki tutarın mı dikkate alınacağı

 

İlgide kayıtlı dilekçeniz incelenmesinden, kooperatifinizin … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi numaralı mükellefi olduğu, kooperatifiniz ile inşaat firması arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre dönemler halinde inşaat imalat miktarına göre hakediş ödemeleri yapıldığı ve bunların faturalarının firma tarafından düzenlendiği, fatura tutarlarının 8.000-TL üzerinde bulunması nedeniyle yıl içinde bu fatura tutarlarına mahsuben avans olarak söz konusu tutarın altında nakit ödemeler yapıldığı belirtilerek, 8.000-TL’nin altında olan avans ödemelerinin banka kanalıyla tevsik edilmesinde hakediş ödemeleri için fatura düzenlendiği tarihteki tutarın mı yoksa her bir avansın ödendiği tarihteki tutarın mı dikkate alınması gerektiği ile avans ödemelerinin makbuz karşılığında ödenip ödenmeyeceği hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin 2 nci fıkrasında Maliye Bakanlığının mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerincedüzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme konusunda yetkili olduğu hükmü yer almaktadır.

Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğunun kapsamı, işlem tutarı, başlangıç tarihleri ve uygulanma esasları yayımlanan 320, 323, 324, 332 ve 337 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile 268 Seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği ve 1 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde düzenlenmiştir.

320 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “Yetki” başlıklı 2 nci maddesinin ikinci paragrafında; “Kanunda belirtilen banka, 4389 sayılı Bankalar Kanununa göre banka adı altında Türkiye’de kurulan kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bankaların Türkiye’deki şubelerini, benzeri finans kurumu ise Bankalar Kanununun 20 nci maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen özel finans kurumları olarak tespit edilmiştir.” hükmü mevcuttur.

Aynı Tebliğin”3.Tevsik Zorunluluğunun Kapsamı, İşlem Tutarı ve Başlangıç Tarihi” başlıklı bölümünde; “…Birinci ve ikinci sınıftüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden (Türkiye’de mukim olmayan yabancılar hariç) mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 10.000.-Türk Lirasını aşan tahsilat ve ödemelerinin (332 sıra Nolu Genel Tebliğ ile 1.5.2004 tarihinden sonra 8.000.-TL aşan tutarlar) banka veya özel finans kurumları ile posta idaresi aracı kılınarak yapılması ve bu kurumlarca düzenlenen dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsiki zorunludur. Tespit edilen tutarın altında kalan tahsilat veya ödemelerin banka veya özel finans kurumları ile posta idaresi aracılığıyla yapılması ihtiyaridir.

Tespit edilen tutarı aşan avansların da banka veya özel finans kurumları ile posta idaresince düzenlenen belgelerle tevsiki zorunludur…” açıklamasına yer verilmiştir.

324 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 1-A Bölümünde, tevsik kapsamında olan mal ve hizmet bedelinin 8.000-TL’yi aşmasının yeterli olacağı, bir başka ifadeyle faturada gösterilen meblağın tevsik kapsamındaki tutarı aşmasının yeterli olduğu ve  bu bedelin farklı tarihlerde ödenmesinde her bir ödemenin tahsilat ve ödemenin yapılacağı kurumlardan geçirilmesi gerektiği açıklanmıştır.

Söz konusu düzenlemeler ile Vergi Usul Kanununun Mükerrer 257 nci maddesindeki yetkiye dayanılarak yayımlanan 320, 323, 324 ve 332 Sıra No.lu Genel Tebliğlerle yapılan düzenlemeler ile ticari işlemler ve finansal hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesi amaçlanmaktadır.

Buna göre, belirli bir malın teslimini veya belirli bir hizmetin yerine getirilmesini isteme hakkını temsil eden ve emtianın/hizmetin toplam bedelinden mahsup edilen avans ödemelerinin 8.000-TL’yi aşması halinde 320 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ kapsamında banka veya özel finans kurumları ile posta idaresi aracı kılınarak tevsik edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, hakediş tutarının 8.000-TL’yi aşması durumunda, bu hakediş bedeline mahsup edilmek üzere ödenen avansların da bankalar, katılım bankaları veya posta idareleri aracı kılınarak ödenmesi gerekmektedir.


Kaynak: GİB ÖZELGE
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/8-000-tlnin-uzerinde-olan-avans-odemelerinin-banka-kanaliyla-tevsik-edilmesinde-hak-edisin-fatura-edildigi-tarihteki-tutarin-mi-yoksa-her-bir-avansin-odendigi-tarihteki-tutarin-mi-dikkate-alinacagi/feed/ 0
Hizmet akdinin feshinin geçersizliği halinde yapılacak ödemelerin SGK Prim Hesabında ne şekilde dikkate alınacağı https://www.muhasebenews.com/hizmet-akdinin-feshinin-gecersizligi-halinde-yapilacak-odemelerin-sgk-prim-hesabinda-ne-sekilde-dikkate-alinacagi/ https://www.muhasebenews.com/hizmet-akdinin-feshinin-gecersizligi-halinde-yapilacak-odemelerin-sgk-prim-hesabinda-ne-sekilde-dikkate-alinacagi/#respond Sat, 25 Dec 2021 02:10:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119313 İş Kanununun uygulandığı otuz veya daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde en az altı aylık kıdemi bulunan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin geçerli sebep gösterilmeden veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iş mahkemesince veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verilmesi halinde;

İşçiyi başvurusu halinde bir ay içinde işe başlatmayan işverence işçiye ödenen ve mahkeme veya özel hakemce belirlenen en az dört, en çok sekiz aylık ücreti tutarındaki tazminatın, niteliği itibariyle ücret sayılabilecek bir kazanç durumunda olmaması ve işe başlatılmayan sigortalının sigortalılık niteliğinin de kalmaması nedeniyle anılan tazminat tutarı prime tabi tutulmayacaktır.

Feshin geçersizliğine dair mahkeme veya özel hakem kararının kesinleştirilmesine kadar işçiye çalıştırılmadığı süre için en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakların da işverenin işçiyi işe başlatması veya başlatmamasına bakılmaksızın ödeneceğinden, bu düzenleme ile, feshin geçersizliğine dair karar alan işçiyi, işe başlatıp başlatmama konusunda işverene verdiği inisiyatife karşılık işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödenmesini hüküm altına alarak korumuş, sözleşmenin fesih tarihini, en çok dört aya kadar ileri bir tarihe atmış bulunmaktadır.

Buna göre, işçinin işe iadesi için kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak üzere başvurmuş olması kaydıyla, işe başlatılsın veya başlatılmasın bu nitelikteki işçilere çalıştırılmayan süre için ödenen en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklar, akdin feshedildiği aydan başlanılarak ilgili ayların prime esas kazançlarına dahil edilerek işsizlik sigortası primi de dahil olmak üzere tüm sigorta kollarına ait primler kesilecek ve bu süreler hizmetten sayılacaktır.

Öte yandan, işçi işe başlatıldığında bildirim süresine ait (ihbar) ücreti ile kıdem tazminatı peşin olarak ödenmiş ise işçiye ödenecek en çok dört aya kadar olan ücret ve diğer alacaklarından mahsup edileceğinden, 5510 sayılı Kanunun değişik 80 inci maddesi uyarınca bildirim süresine ait (ihbar) ücret ile kıdem tazminatının prime tabi tutulmaması nedeniyle işçiye işe başlatılması halinde ödenecek en çok dört aya kadar olan ücret ve diğer hakları mahsup edilmemiş haliyle prime tabi tutulacak ve bu süreler prim ödeme gün sayısından sayılacaktır.

Bu doğrultuda, 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesi uyarınca işçiye ödenecek olan en çok dört aya kadar ücret ve diğer alacaklardan (haklardan) prim alınarak bu süreler prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilecektir.

 


Kaynak: SGK 2020/20 Sayılı Genelgesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hizmet-akdinin-feshinin-gecersizligi-halinde-yapilacak-odemelerin-sgk-prim-hesabinda-ne-sekilde-dikkate-alinacagi/feed/ 0
İhracat teslimlerinin beyanında ihracat faturasının düzenlenme tarihindeki kurun mu yoksa fiili ihraç tarihindeki kurun mu esas alınacağı https://www.muhasebenews.com/ihracat-teslimlerinin-beyaninda-ihracat-faturasinin-duzenlenme-tarihindeki-kurun-mu-yoksa-fiili-ihrac-tarihindeki-kurun-mu-esas-alinacagi/ https://www.muhasebenews.com/ihracat-teslimlerinin-beyaninda-ihracat-faturasinin-duzenlenme-tarihindeki-kurun-mu-yoksa-fiili-ihrac-tarihindeki-kurun-mu-esas-alinacagi/#respond Tue, 14 Dec 2021 10:54:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119381

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı

:

.4.35.17.01-35-02-169

14/02/2012

Konu

:

Beyan Dönemi

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ihracat teslim bedellerinin belirlenmesinde ihracat faturasının düzenlendiği tarihteki kurun mu, yoksa fiili ihraç tarihindeki kurun mu esas alınacağı konusunda Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.

             Katma Değer Vergisi Kanununun;

             – 10/a maddesinde mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi ve hizmetin yapılması ile vergiyi doğuran olayın meydana geleceği,

            – 10/b maddesinde ise malın teslimi veya hizmetin yapılmasından önce fatura ve benzeri belgeler verilmesi halinde bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olarak fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi ile vergiyi doğuran olayın meydana geleceği,

             – 20/1 inci maddesinde, teslimde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

             –  24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlenin matraha dahil olduğu,

             – 26 ncı maddesinde, bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği

             hüküm altına alınmıştır.

             Diğer taraftan, Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-a maddesinde ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler katma değer vergisinden istisna edilmiştir.  Kanunun 12/1 inci maddesinde ise bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi;

             -Teslimin yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılması veya malların yetkili gümrük antreposu işleticisine tevdi edilmesi,

             – Teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olması ya da yetkili gümrük antreposuna konulması,

            koşullarının gerçekleşmesine bağlanmıştır.

             Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Katma Değer Vergisi Kanunu açısından ihracat tesliminin gerçekleştiği tarih, malın Türkiye’de Cumhuriyeti Gümrük Hattından çıkarak bir dış ülkeye vasıl olduğu tarihtir. Ancak KDV mükelleflerinin KDV Kanununun 10/b maddesi uyarınca düzenledikleri, gümrük beyannamesinin de açılmasına esas olan faturanın düzenlendiği tarihteki kura göre de beyanname vermeleri mümkün bulunmaktadır.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ihracat-teslimlerinin-beyaninda-ihracat-faturasinin-duzenlenme-tarihindeki-kurun-mu-yoksa-fiili-ihrac-tarihindeki-kurun-mu-esas-alinacagi/feed/ 0