Ana Sayfa YAZARLAR-YENİ Konkordatoda Mühlet İçerisinde Alacaklılar Tarafından İbraz Edilen Çeklere “Karşılıksızdır” Şerhi Vurulmaması

Konkordatoda Mühlet İçerisinde Alacaklılar Tarafından İbraz Edilen Çeklere “Karşılıksızdır” Şerhi Vurulmaması

545
0

Av. Sezer Emre
s.emre@ozgunlaw.com


Hukukumuzda çekin karşılıksız çıkması ve belirlenen diğer yükümlülüklere aykırılık hâllerinde ilgililer hakkında uygulanacak yaptırımlar 5941 sayılı Çek Kanununda düzenlenmiştir. [1]

5941 sayılı Çek Kanunun 5. maddesi gereğince, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, bin beş yüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur.  Cezaya hükmeden mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder.

Konkordato ise, vadesi gelmiş borçlarını ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi bulunan borçlunun, alacaklıları ile anlaşmak suretiyle borçlarını tasfiye etmesine veya işletmesinin mali durumunu düzeltmesine imkân veren bir cebri icra hukuku müessesidir. [2]

Konkordato müessesi, borçlunun mali durumunu iyileştirip cebri icra tehdidi altında olmadan borçlarını ödemesine imkân sağlarken alacaklıların da haciz ve iflâsın gerektirdiği masrafları yapmadan alacaklarını tahsil etmesine imkân sağlamaktadır. [3] Konkordatoda esas olan konkordato projesine tabi borçların mühlet içerisinde ödenmemesi tasdikle birlikte hükmedilen ödeme planı içerisinde ödenmesidir.

Konkordatoya başvurup mühlet içerisinde olan borçluların borçlarını mühlet içerisinde ödememesi esas olmasına rağmen “karşılıksız” şerhi vurulan çeklerin 5941 sayılı Çek Kanunun 5. Maddesi uyarınca uygulamada ceza yargılamasına konu olması üzerine 7101 Sayılı Kanun’un yürürlük tarihi öncesi veya sonrasında; konkordato (tasdiki) yargılamasını yapacak olan mahkemeye başvuran borçlu tüzel kişilerin yetkili temsilcilerinin, henüz konkordato talebi ile mahkemeye başvurmadan keşide ettikleri veya geçici mühlet kararı öncesinde keşide ederek alacaklıya teslim ettikleri anlaşılan ileri tarihli (postdate) piyasaya sürdükleri çeklerin, geçici mühlet kararı ile başlayıp konkordatonun tasdiki veya reddi ile sonuçlanan konkordato (tasdiki) yargılaması süreci içinde bankaya ibrazında karşılıksız çıkması halinde, 5941 Sayılı Çek Kanunu’nun 5/1. maddesi kapsamında cezai sorumluluklarının devam edip etmeyeceğine ilişkin uyuşmazlığı Yargıtay 19. Ceza Dairesi karara bağlamıştır.

Uyuşmazlığı 2019/23974 E. numarasıyla inceleyen Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 19.06.2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 2019/9339 K. sayılı kararında,

“Tam da bu noktada; açılan ceza davasına bakmakla görevli ve yetkili icra ceza mahkemelerinin;

Açılan ceza davasında sanık olarak yargıladıkları tüzel kişi şirket yetkililerinin, şikayetçi olarak gelen alacaklılarla, suça konu çekin miktarı ve ödeme tarihi ( vadesi ) hususunda anlaşma müzakerelerini yürüttükleri, çekin karşılığını ödemek veya ödememek hususunda özel hukuk mahkemesince verilecek konkordato tasdiki kararını bekledikleri, suçun sübutu halinde verilecek cezanın miktarını belirleyecek olan çek bedelinin, karşılıksız çıkan miktarın veya suçun işlendiği tarihi belirleyecek olan keşide / ( vadeli çekte ) ödeme süresinin dahi başka bir mahkeme huzurunda henüz muarazalı olduğu, konkordato tasdik edilecek olursa; çekin karşılığının ne zaman ve ne miktarda ödeneceğinin bir hukuk mahkemesi kararıyla yeniden belirleneceği, dolayısıyla bankaya ibrazında karşılıksızdır kaşesi vurulduğu ( suçun işlendiği ) tarihten sonra belki de suçun konusunun dahi ortada kalmayacağı değerlendirilmek suretiyle 5271 Sayılı CMK’nin 218/1. maddesi gereği, bekletici sorun kararı vermeleri gerekeceği”

kanaatine varmıştır. [4]

Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin işbu kararıyla birlikte uygulamada 5941 Sayılı Çek Kanunu’nun 5/1. maddesi İcra Ceza Mahkemelerinde sanık sıfatıyla yargılanan konkordato dosyası borçlularının konkordato dosyaları ceza dosyalarına bekletici mesele olarak gerekçe gösterilmiştir.

Kanaatimizce de mühlet içerisinde “Karşılıksızdır” şerhi vurulan çeklere konkordato borçlularının cezai sorumluklarına dair karar verilebilmesi için konkordato dava dosyasının beklenilmesine ilişkin Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 2019/23974 E., 2019/9339 K. sayılı kararı yerindedir. Zira konkordatoya başvuran borçlunun konkordato projesine tabi olan borçlarını mühlet içerisinde ödemesi diğer konkordato dosyasında alacaklı olan diğer alacaklıların haklarını zedeleyeceği gibi mühlet kapsamında konkordatonun amaçlarına ulaşılmasını da engelleyecektir.

Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin kararıyla konkordato sürecinde borçluların olan karşılıksız şerhi vurulan çeklerinden kaynaklı cezai sorumluluğuna ilişkin uyuşmazlıkları çözüme kavuşsa da mühlet içerisinde çeklere vurulan karşılıksızdır şerhi konkordatonun amaçlarından biri olan mali durumunun düzeltilmesinde ve iktisadi sürekliliğin sağlanmasına engel olmaktadır.

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Yönetmeliği ile Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezinin kuruluşuna, faaliyetine ve çalışmasına, Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi yönetiminin oluşumuna, toplanmasına ve karar almasına, Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine verilen bilgilerin kapsam, biçim ve içeriğine ve bunların paylaşılmasına, paylaşılacak bilgilerin kapsam ve içeriğine, ücretlendirilmesine ve üyelerce ödenecek aidatların belirlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlenmiştir. [5]

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Yönetmeliğin 6. Maddesi uyarınca, üye banka ve banka dışı finansal kuruluşların müşterilerinin risk bilgilerinin toplanmasını ve paylaşılmasını sağlamakla ve topladığı her türlü bilgiyi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Merkez Bankasına belirlenen biçim ve sürede vermekle yükümlüdür.

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezinin topladığı bu verilerden üye banka ve banka dışı finansal kuruluşları gerçek veya tüzel kişilere kredi verirken faydalanmaktadır. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi tarafından toplanan verilerden biri de Yönetmeliğin 9. Maddesi kapsamında ödenen ve karşılıksız işlemi yapılan çekler ve hesap sahibiyle ilgili bilgilerdir.

Nitekim Kredi Kayıt Bürosu tarafından Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’ne vekaleten yürütülen operasyonel ve teknik faaliyetlerle Karekodlu Çek Sistemi ile Karekodlu Çek Skoru ve Karekodlu Çek raporları hazırlanmakta olup keşidecinin finansal skoru oluşturulmaktadır. [6]

Dolayısıyla, mühlet içerisinde yer alan konkordato borçlusunun konkordato projesine tabi olan borçlarına ilişkin keşide edilen çeke, karşılıksızdır şerhi vurulması konkordato borçlusunun finansal skorunu düşürmekte ve üye banka ve banka dışı finansal kuruluşları nezdinde kredibilitesini düşürmekte olup bahsedildiği üzere konkordatonun amaçlarından biri olan mali durumunun düzeltilmesi ve iktisadi sürekliliğin sağlanmasına da engel olmaktadır.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi çekin karşılıksızdır işlemine tabi tutulmaması ile ‘konkordato geçici mühleti verildiğinden işlem yapılamayacağına’ ilişkin şerh düşülmesi yönündeki talebe ilişkin olarak önüne gelen uyuşmazlıkları E. 2019/119 ve E. 2019/492 dosyalardan incelemiştir.

İstinaf Mahkemesi E. 2019/492, K. 2019/894, T. 16.5.2019 ve E. 2019/119, K. 2019/1072, T. 13.6.2019 kararlarında,

“Oysa konkordatoda temel ilke borçlunun malvarlığının başında bulunması ve işletmesini yeniden sağlam bir yapıya kavuşturmasıdır. Bu dönemde, borçlunun tedbirlerin alınmaması sonucunda malvarlığının tasfiye edilmesi durumu ile karşılaşması hali, konkordato kurumunun amacı ile bağdaşmayacaktır. Farklı nedenlerle, nakit döngüsünde ciddi sıkıntılar yaşayan, mali yönden ödeme güçlüğü içinde olan ve bu sebeple konkordato talebinde bulunan borçlu şirketin, ticari hayatının devamında önemli yer tutan keşide ettiği çeklerin bankaya ibrazında “karşılıksızdır” şerhi yazılması, yukarıda ayrıntılı şekilde ifade edildiği üzere, çek kanunu kapsamında karşılaşacağı yaptırımlar ve özellikle, adli para cezası, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankaya iade etmekle yükümlü olması, yeni çek hesabı açılamayacağı, mevcut olan organ üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar devam etse dahi, yasaklılık süresi içinde sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamamaları halleri gözetildiğinde, proje kapsamında borçlarını ödemek suretiyle alacaklıların İflas tasfiyesine göre daha iyi bir şekilde ve eşit koşullar altında tatmin etmeye yönelik konkordato ile ulaşılması öngörülen hedefe uygun düşeceğinin kabulü mümkün görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle 2004 Sayılı İİK 287. maddedeki mahkemenin borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır düzenlemesi de göz önünde bulundurularak, konkordatonun amacı ile aykırı düşmeyecek olan, borçlu şirketin keşide etmiş olduğu çeklerin muhatap bankaya ibrazı ve karşılığının olmaması halinde “ karşılıksızdır “ şerhi düşülmeyerek, geçici mühletin ilan tarihi sonrasında bankaya ibraz edilen borçlu şirketin keşide ettiği ve karşılıkları bulunmayan çekler yönünden, “ konkordato tedbiri nedeniyle işlem yapılamayacağına dair şerh düşülmesi yönünden ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken”

gerekçesiyle mühlet içerisinde yer alan konkordato borçlularının projeye tabi borçlarına ilişkin keşide ettiği çeklerine “konkordato tedbiri nedeniyle işlem yapılamayacağına” şerh düşürülmesi tedbirine talep halinde hükmedilmesine kanaat getirmiştir. [7]

Kanaatimizce de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu karar konkordatonun ruhuna ve amacına en uygun karardır. Yukarıda da değinildiği üzere, mühlet içerisinde olan borçlunun konkordatoya tabi borçlarını tasdikle beraber ödemeye başlaması, mühlet içerisinde ödememesi esastır.

Anılan Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin kararı her ne kadar konkordato borçlusunun cezai sorumluluğuna ilişkin uyuşmazlıklara çözüm getirse de konkordatonun amaçları gereğince borçlunun mali durumunun düzeltilmesi, mali istikrarın ve iktisadi sürekliliğin sağlanması için en uygun yöntem konkordato projesine tabi borçlara ilişkin keşide edilen çeklere mühlet içerisinde karşılıksızdır şerhi vurulmamasıdır. Zira karşılıksızdır şerhi vurulduğu takdirde, borçlunun finansal skoru düşmekte ve kredi veren bankalar ve bankalar dışındaki finansal kuruluşlar nezdinde itibar kaybı yaşatmaktadır. Bunun neticesinde de konkordatonun amacına aykırı olarak mali istikrarın ve iktisadi sürekliliğin sağlanamaması durumu söz konusu olabilmektedir.

Dolayısıyla konkordatoya başvuran borçluların mutlaka projeye tabi borçları sebebiyle keşide edilen çeklerine ilişkin olarak “karşılıksızdır” şerhi vurulmaması talebini yetkili yer Asliye Ticaret Mahkemesinden talep etmesi ve yetkili yer Asliye Ticaret Mahkemesinin de konkordatonun amaçlarına uygun olarak tedbire hükmetmesi gerekmektedir.

Av. Sezer Emre

Kaynakça:

  1. 5941 sayılı Çek Kanunu
  2. PEKCANITEZ, ATALAY, SUNGURTEKİN ÖZKAN, ÖZEKES, İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı 5. Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2018
  3. BELGESAY, İcra ve İflas Hukuku Sentetik Bölüm, C.II, İstanbul 1953
  4. Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 2019/23974 E., 2019/9339 K. sayılı kararı
  5. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Yönetmeliği
  6. https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/turkiyede-bireylerin-kredi-notu-ortalamasi-bin-413e-yukseldi/1595904
  7. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi E. 2019/492, K. 2019/894, T. 16.5.2019 ve E. 2019/119, K. 2019/1072, T. 13.6.2019 kararları KAZANCI – İÇTİHAT BİLGİ BANKASI

Kaynak: Av. Sezer Emre – İçerik, Ozgun Law firmasının özel izni ile yayınlanmıştır.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Tanıma ve Denklik İşlemleri Usul ve Esasları ile Başvuru Süreci

Covi̇d-19 Salgın Hastalığı Kapsamında Zorunlu Aşı Tartışmalarına İli̇şki̇n Hukuki̇ Değerlendi̇rme

Taşınmaz Edinimi ile Türk Vatandaşlığı Kazanılmasının Usul ve Esasları

Aracı Hizmet Sağlayıcının Hukuki Sorumluluğuna İlişkin Olarak Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin E. 2017/5834 K. 2018/12148 Kararının İncelenmesi

Türk Hukukunda Unutulma Hakkı

Covid-19’un Mevcut Konkordato Projelerine Etkisi

Hakim Şirketin Güvenden Doğan Sorumluluğu

7249 Sayılı Avukatlık Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Anayasaya Aykırılık Tartışması Üzerine

Arazi ve Arsa Düzenlemeleri Hakkında Yönetmelikle Gelen Değişiklikler ve Yapılan Düzenlemeler

Arazi ve Arsa Düzenlemeleri-Düzenleme Ortaklık Payı

Ticari Elektronik İleti Yönetim Sisteminin Kapsamı ve Uygulamaya İlişkin Esasları 

Sponsorluk Sözleşmelerinin Genel Hatlarıyla Hukuki İncelenmesi 

Önceki İçerikÖzel tiyatroların projelerine 2021-2022 sanat sezonuna yönelik yapılacak yardım için başvurular başladı
Sonraki İçerikKurulan şirket sayısında Mayıs 2021’de geçen yılın aynı ayına göre %30,3 artış oldu

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz