Ana Sayfa Çalışma Hayatı İş yerleri bankalardan aldıkları maaş promosyonlarını çalışanlara vermek zorunda mıdır?

    İş yerleri bankalardan aldıkları maaş promosyonlarını çalışanlara vermek zorunda mıdır?

    Maaş Promosyon ödemelerinin banka tarafından doğrudan iktisadi faaliyeti olan kurumlara yapılması ve yapılan ödemelerin kazanca dahil edilmesi durumunda, ilgili kurum tarafından çalışanlara yapılan ödeme banka promosyonu olma niteliğini kaybetmiş olacağından ücretlerin vergilendirilmesine ilişkin hükümlere göre değerlendirilecektir.

    1
    0

    Zorunluluk yoktur. İşveren promosyonu çalışanlara vermezse gelir kaydetmek zorundadır.

    Bankadan aldığı tutarı aynen çalışanlara ödemesi halinde gelir kaydetmeyip herhangi bir vergi yükümlülüğüne girmeden ödemeyi çalışanlara yansıtabilir. Buna ilişkin vergi dairesinin verdiği farklı özelgeler de mevcuttur.

    Bankalar tarafından firma çalışanlarına doğrudan yapılan promosyon ödemeleri, işveren tarafından verilen bir menfaat olarak değerlendirilmediği sürece ücret kapsamında değerlendirilmez.

    Eğer banka promosyonu, doğrudan çalışanlara banka tarafından ödeniyorsa ve işveren bu ödemeye müdahil olmuyorsa, bu ödeme ücret olarak değerlendirilmez.

    Eğer banka promosyonu önce işverene yapılıyor ve işveren tarafından yasal defterlerine gelir kaydedilmeden aynı tutarda çalışanlara aktarılıyorsa yine bu ödeme ücret olarak değerlendirilmez.

    20 Kasım 2008 tarihli Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’na dair 4 numaralı sirkülerde bu konuda detaylı açıklamalar yapılmıştır. Adı geçen sirküler aşağıda verilmiştir.

    Firmalar ve çalışanlar açısından promosyon ödemelerinin vergisel boyutunu doğru anlamak önemlidir. Banka tarafından doğrudan çalışana yapılan promosyon ödemeleri ücret olarak değerlendirilmez. Yine bankalar tarafından promosyon ödemelerinin doğrudan şirkete yapılması ve bu ödemelerin de ilgili şirket tarafından gelir olarak kaydedilmeden çalışanlara aynen aktarılması veya promosyon ödemelerinin banka tarafından doğrudan çalışanlara yapılması halinde ücret olarak değerlendirilmeyecektir. Bu nedenle, firmaların ve çalışanların bu süreçleri dikkatle yönetmesi gerekmektedir.

    T.C.

    MALİYE BAKANLIĞI

    Gelir İdaresi Başkanlığı

    Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu Sirküleri/4
    Konusu : Kamu ve özel kuruluşlar ile bankalar arasında yapılan maaş ödeme protokolleri gereğince, yapılan “promosyon” ödemelerinin vergisel boyutu
    Tarihi : 20/11/2008
    Sayısı : Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu-4/2008-1
    İlgili olduğu maddeler : Gelir Vergisi Kanunu Madde 61, 62, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu Madde 1, 2

    1.Giriş:

    Kamu ve özel kuruluşlar ile bankalar arasında yapılan maaş ödeme protokolleri gereğince, bankalar tarafından söz konusu kuruluşlara veya personeline ayni veya nakdi olarak yapılan “promosyon” ödemelerinin gelir vergisi ve veraset ve intikal vergisi yönünden nasıl değerlendirileceği hususu bu sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

    2.Yasal Düzenleme:

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir” şeklinde tanımlanırken, aynı maddenin devamında ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

    Anılan Kanunun 62 nci maddesinde ise; iş verenlerin, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler olduğu belirtilmiştir.

    7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset tarikiyle veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikali veraset ve intikal vergisine tabi olduğu, aynı Kanunun 2 nci maddesinin (d) fıkrasında ise ivazsız intikal tabirinin, hibe yoluyla veya herhangi bir tarzda olan ivazsız iktisapları ifade ettiği hükme bağlanmıştır.

    3. Promosyon Ödemelerinin Gelir Vergisi ve Veraset ve İntikal Vergisi  Kanunları Yönünden Değerlendirilmesi:  

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre bir ödemenin ücret sayılabilmesi için, işi yapanın işverene tabi olması, muayyen bir işyerine bağlı olarak çalışması, ödemenin bir hizmetin karşılığını teşkil etmesi ve verilen şeyin para, ayın veya para ile temsil edilebilen bir menfaat olması gerekmektedir.

    7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununa göre de; malların veraset yoluyla veya her ne suretle olursa olsun ivazsız bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikali veraset ve intikal vergisine tabi olup, ivazlı intikaller ise bu vergiye tabi olmamaktadır.

    Bankalar tarafından yapılan promosyon ödemeleri Gelir Vergisi Kanunu açısından değerlendirildiğinde;

    -Maaş promosyonlarının bankalar tarafından doğrudan çalışanlara puan veya nakit olarak ödenmesi durumunda, banka ile çalışanlar arasında işçi-işveren ilişkisi olmadığından,

    -Bankalar tarafından, vergi mükellefi olsun veya olmasın promosyon anlaşması yapılan kuruma ödeme yapılması ve bu ödemelerin gelir olarak kaydedilmeden çalışanlara aynen aktarılması halinde, ödeme yapan kurum aracı durumunda olacağından,

    Çalışanlara yapılan bu türden ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

    Promosyon ödemelerinin banka tarafından doğrudan iktisadi faaliyeti olan kurumlara yapılması ve yapılan ödemelerin kazanca dahil edilmesi durumunda, ilgili kurum tarafından çalışanlara yapılan ödeme banka promosyonu olma niteliğini kaybetmiş olacağından ücretlerin vergilendirilmesine ilişkin hükümlere göre değerlendirilecektir.

    Bankalar, kendilerinden maaş alan personele kredi temin etme, kredi kartı verme, havale ve EFT işlemlerinin yapılması gibi bankacılık işlemlerinin bankalarında gerçekleştirilmesini sağlamak suretiyle ve hesaplardaki atıl parayı kullanarak ticari faaliyetlerini genişletmeyi ve ticari kazanç elde etmeyi amaçlamaktadır. Dolayısıyla, bankalar tarafından yapılan protokol çerçevesinde söz konusu kurumlarda çalışan personele promosyon adı altında yapılan ödemeler ivazsız bir intikal niteliği taşımadığından, veraset ve intikal vergisi kapsamında değerlendirilemez.

    Bu açıklamalara göre, bankalar tarafından;

    – İlgili protokoller gereği işveren olan gerçek ve tüzel kişilere yapılan promosyon ödemelerinin, işverenin iktisadi faaliyetinin bulunması halinde ticari/kurum kazancı olarak değerlendirilmesi,

    – Kamu kurum veya kuruluşlarıyla yapılan protokollere istinaden çalışanlara yapılan promosyon ödemelerinin ücret olarak değerlendirilmemesi,

    – Ödemelerin kamu kurum veya kuruluşlarına yapılması ve bu tutarların çalışanlara aktarılmasında ilgili kurumun aracı olması halinde ücret olarak değerlendirilmemesi,

    – Yapılan söz konusu ödemelerin ivazlı bir intikal olması nedeniyle veraset ve intikal vergisine tabi tutulmaması

    gerekmektedir.

    Örnek Özelge için TIKLAYINIZ…


    TAVSİYE EDİLEN İLAVE İÇERİKLER



    Kaynak: VİV Sirküleri/4
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikBasit usule tabi mükellefler, alış ve satış belgelerini zaman aşımı süresince muhafaza etmelidir

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz