Ana Sayfa YAZARLAR-YENİ Elektronik Ticarette Vergilendirme

Elektronik Ticarette Vergilendirme

1396
0

Stj. Av. Delal Roza Doğan
d.dogan@ozgunlaw.com


Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ile hayatımızda birçok konuda yenilik meydana gelmiştir. Bunlardan biri de ticarettir. İnternetin gelişmesiyle birlikte İnternet üzerinden gerçekleştirilen ticari faaliyetler artmış ve elektronik ticaret kavramı daha çok duyulmaya başlanmıştır. Yaşanan teknolojik gelişmeler ile birlikte tüm sektörler açısından gelişen elektronik ticaretin (e-ticaret) önemi yadsınamaz hale gelmiştir. Özellikle de “Covid-19” salgını sonrasında yaşanan gelişmeler ile elektronik ticaret günlük hayatımızın önemli bir parçası haline gelmiştir. Günlük hayatımızda sıkça karşımıza çıkan elektronik ticaret günümüzde başlı başına bir sektör haline gelmiş, işletmelerin ticari faaliyetlerinin büyük bir kısmı ise sanal ortama taşınmıştır dolayısıyla da E-Ticaret Hukuku da her gün biraz daha gelişen ve genişleyen nispeten genç bir hukuk alanı olarak literatürdeki yerini almıştır.

Elektronik ticaret alanında yaşanan gelişmeler sebebiyle devletler, e-ticarette karşılaşılan sorunları çözmeye ve e-ticareti kontrol altına almaya yönelik çalışmalar yapmaya başlamıştır. Bu itibarla, denilebilir ki; devletler, yeni bir kavram olarak karşılarına çıkan e-ticarete uyum sağlamaya çalışmaktadırlar.

Elektronik ticaretin birçok farklı sektör açısından fiziken yürütülen ticari faaliyetler ile yarışacak düzeyde kullanıma ulaşması sebebiyle söz konusu faaliyetlerin vergilendirme hususu da devletler tarafından düzenlenmeye başlanmıştır. Bu makalede, Türk vergi sisteminde yer alan elektronik ticaretin vergilendirilmesine ilişkin hususlara yer verilecektir.

1. Elektronik Ticaret Kavramı

Elektronik ticaret birçok farklı kurum ve kuruluş tarafından farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Şöyle ki;

Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu (UNCITRAL) “eticareti, ticari aktiviteler kapsamında her türlü veri mesajının, EDI (Electronic Data Interchange), İnternet, e-mail, faks gibi veri iletim yöntemleri kullanılarak elektronik ortamda değişimi” olarak tanımlamıştır.  (UNCITRAL, 1996: 3-4). [1]

Dünya Ticaret Örgütü (WTO) tanımına göre ise, “E-ticaret, mal ve hizmetlerin üretim, reklam, satış ve dağıtımlarının telekomünikasyon ağları üzerinden yapılmasıdır” (WTO, 1998). [2]

Tanımlardan yararlanarak e-ticaretin sadece mal ve hizmetlerin İnternet, e-mail, televizyon, telefon ve faks gibi araçlar aracılığıyla alım satımına yönelik olmadığı, bazı mal ve hizmetlerin bu araçların kullanımı vasıtasıyla üretiminin, dağıtımının, depolanmasının ve reklamının da yapıldığı anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle e-ticaret, yazı, ses, görüntü biçimindeki dijital ürün ve eğitim, muhasebe, finans gibi dijital hizmetlerin İnternet, telefon ve televizyon gibi iletişim araçları vasıtasıyla alışverişinin yapılmasıdır. [3]

2. Elektronik Ticaretin Kapsamı

E-ticaretin kapsamında; mal (taşınır, taşınmaz) ve hizmet (bilgi servisleri, danışmanlık, finans, hukuk, sağlık, eğitim, ulaştırma vb.) ticareti, sayısal biçime çevrilmiş yazılı metin, ses, video görüntülerinin işlenmesi ve iletilmesi, ürün tasarımı, üretim, doğrudan tüketiciye pazarlama, üretim izleme, sevkiyat izleme, tanıtım, reklam ve bilgilendirme, sipariş verme, sözleşme yapma, banka işlemleri ve fon transferi, konşimento gönderme, gümrükleme, ortak tasarım geliştirme ve mühendislik, kamu alımları, elektronik para (e-para) çıkarma, elektronik hisse alışverişi ve borsa, açık artırma, sayısal imza, elektronik noterlik, güvenlik, üçüncü taraf işlemleri, vergilendirme ve toplama, fikri mülkiyet haklarının transferi, kiralanması gibi işlemler yer almaktadır [4]

3. Elektronik Ticaretin Vergi Boyutu

Günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız elektronik ticaret hem tüketicilere hem de işletmelere birçok açıdan avantaj sağlamaktadır. Ancak, ticaretin sanal ortama taşınması devlet açısından önemli vergi kayıplarına sebep olmaktadır. Şöyle ki; elektronik ticaretin sınır tanımaksızın gerçekleştirilebilmesi sebebiyle elektronik ortamda geçekleşen mal ve hizmet satışından elde edilen gelirlerin nasıl vergilendirileceği konusunda belirsizlikler yaşanmaktadır. Bununla birlikte sunucu bilgisayarların bulunduğu ülkelerdeki vergi mevzuatı diğer ülkelere göre farklılıklar göstermektedir. Elektronik ticaret faaliyetlerinde kaynak ülkenin tespitinin güç olması, gerçekleşen işlemlerin hangi ülkenin vergi mevzuatına göre vergilendirileceği konusunda sıkıntılar yaratmaktadır. [5] Sürekli gelişmekte ve değişmekte bir alan olan elektronik ticaret, sürekli gelişen teknoloji ile birlikte yenilenmekte ve mevcut yasa ile düzenlemelerin uygulanması olanaksız hale gelmektedir.

Güncel teknolojik gelişmelerin dolaysız olarak yansımasını gördüğümüz, hızla gelişmekte olan elektronik ticaretin yaygınlaşması ile sanal ortamda alış ve satış yapan kişilerin yerleşik oldukları yeri belirlemek oldukça güçleşmektedir.

Gelirin bir ülkede elde edilmiş olabilmesi için öncelikte sabit bir işyerinin var olması gerekmektedir. Bu itibarla, elektronik ticarette vergilendirmenin yapılabilmesi için, söz konusu işyerinin yahut işletmenin gerçekten de var olup olmadığı, söz konusu işyeri yahut işletmenin hangi ülkede olduğunun tespiti vergilendirme açısından önem arz etmektedir. Ancak, elektronik ticarette, işyerinin gerçek yerinin nerede olduğunu tespit etmek oldukça güçtür. Bu itibarla da elektronik ticaret sebebiyle yapılacak olan vergilendirmelerin belirlenmesi oldukça güçleşmektedir.

Aynı zamanda, elektronik ticarette tarafların, vergiyi doğuran kazancın gerçekleştiği zamanın ve tebliğin nereye yapılacağının belirlenmesi de oldukça güçtür. Kurum veya kuruluşun vergiye tabi kazanç sağlayan ticari faaliyetini, elektronik ortamlar aracılığıyla yürütmesi durumunda kazancın hangi oranlarda ve hangi ülke ile bağlantılı olduğunun tespit edilmesi de elektronik ortamda gerçekleşen ticaret sonucunda elde edilen kazancın vergilendirilmesi açısından sorun teşkil etmektedir.

Ülkemizde, elektronik ticaret faaliyeti sebebiyle elde edilen kazançlar, 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu üzerinden vergilendirmeye tabi tutulmaktadır. Geliri elde eden kişi eğer ki gerçek kişi ise Gelir Vergisi Kanunu uygulama alanı bulurken, geliri elde eden kişi tüzel kişi ise Kurumlar Vergisi kanunu uygulama alanı bulmaktadır.

Elektronik ticaretin vergilendirilmesi husus ile ilgili, genellikle üç vergi tipi üzerinde durulmaktadır. Bunlar da; gelir vergisi, katma değer vergisi (KDV) ve gümrük vergisidir.

Gelir Vergisi

Günümüz vergi sistemleri içerisinde yer alan vergilendirilecek ekonomik kaynaklardan biri de “gelir”dir. Gelir, gerçek ya da tüzel kişilerin üretimden tüketime kadar geçen ekonomik süreç içerisinde üretim faktörleri ile ekonomiye katılmaları sonucu elde edilen ya da üretim faktörleri kullanılmaksızın çeşitli nedenlerle ekonomik gücünde meydana gelen artışların para ile ifade edilen kıymetlerdir. Sistem içerisinde gelir üzerinden alınan vergiler, yükümlüsüne göre gerçek kişilerin vergilendirildiği gelirler Gelir Vergisi kapsamı içerisinde, kurum olarak adlandırılan tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kuruluşlar Kurumlar Vergisi kapsamı içerisinde vergilendirilmektedir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 3. ve 8. Maddesi uyarınca, tam mükellef gerçek kişiler hem yurt içi hem de yurtdışında elde ettikleri gelirleri üzerinden vergilendirilmekte iken dar mükellefler ise sadece Türkiye’de elde edilen kazanç üzerinden vergiye tabi tutulmaktadır.

Katma Değer Vergisi (KDV)

Günümüzde KDV konusu, e-ticaret bakımından ivedilikle çözülmesi gerekli olan öncelikli bir konu durumunda bulunmaktadır. Uluslararası ticaret açısından çifte vergilendirme sorununun önüne geçilmesi hususunda KDV’de “varış ülkesi” prensibi uygulanırken, ürün ve hizmetler tüketildikleri ülkede KDV’ye tabi olmaktadır. Bu prensip gereğince ülkeler, ihraç ettikleri ürün ve hizmetlere KDV istisnası uygulamakta, ithal ettikleri ürünler üzerinden ise KDV tahsilatı yapmaktadırlar. Mevzuat gereğince KDV, ürünlerin teslim edildiği ülkelerde tarh ve tahakkuk ettirilmektedir. Bu sebeple fiziksel ürünlerin tesliminde KDV’ye ilişkin bir problem ortaya çıkmamaktadır. Fiziksel ürünlerin ithal edilmesi durumunda gümrükten geçiş sırasında hem gümrük vergilerinin hem de KDV’nin tahsilatı yapılmaktadır. Dijital ürünlerin online teslimi şeklinde sunulan hizmetler (Hizmetler açısından tüketim yeri kuralı) açısından ise, e-ticaret vasıtasıyla B2B hizmet satışları hususunda hesaplanan KDV’nin tarh ve tahsilatının sağlanması ile ilgili olmakla birlikte, vergi mükellefi durumunda bulunan işletmenin KDV beyanında bulunarak KDV bedelini ödemesi gerekmektedir. [6]

Gümrük Vergisi

Gümrük Vergisi Kanunu bakımından e-ticaret faaliyetlerinin vergilendirilmesi hususunda beliren temel problem, herhangi bir fiziki varlığa sahip olmayan ve direkt olarak alıcının bilgisayarına aktarılabilen dijital ürünler konusunda olmaktadır. Bu tür ürünler, geleneksel ürün ve hizmet sınıflandırmalarında yer almazken, yürürlükte bulunan gümrük mevzuatı bakımından da bu ürünler tanımlanamamakta ve yaşanan bu belirsizlik durumu da yasal bir boşluğun oluşmasına sebebiyet vermektedir.

Bu doğrultuda, geleneksel ticaret yöntemleri vasıtasıyla bir kitabın yurtdışından Türkiye’ye ithal edilmesi gümrük vergisine tabi olurken, aynı kitabın dijital bir ürün şeklinde ülkeye getirilerek tüketicinin bilgisayarında depolanması ise gümrük vergisinden muaf olmaktadır.

SONUÇ

Gerek Türkiye’de gerekse de uluslararası alanda, özellikle “Covid-19” salgını sonrasında giderek gelişmekte olan elektronik ticaretin kontrol altına alınması ve elektronik ticaret işlemlerinin vergilendirilebilmesi için, uluslararası iş birliği neticesinde elektronik ticarete ilişkin ortak bir vergi sistemi oluşturularak uygulanması gerekmektedir.

Stj. Av. D. Roza Doğan

Kaynakça:

1. UNCITRAL. (1996). Model Law on Electronic Commerce, General Assembly Resolution 51/162 of December 1996.

2. WTO. (1998). Electronik Commerce and the Role of the WTO.

3. Organ., İ., & Çavdar, F. (2012). ELEKTRONİK TİCARETİN VERGİLENDİRİLMESİNDE ULUSLARARASI ALANDA YAŞANAN SORUNLAR. İnternet Uygulamaları ve Yönetimi Dergisi, 63-84.

4. Kayıhan, Ş., & Yıldız, H. (2004). Elektronik Ticaretin Hukuki ve Vergi Boyutu, Ankara: Seçkin Yayıncılık.

5. Organ, İ., & Çavdar, F. (2012). ELEKTRONİK TİCARETİN VERGİLENDİRİLMESİNDE ULUSLARARASI ALANDA YAŞANAN SORUNLAR. İnternet Uygulamaları ve Yönetimi Dergisi, 63-84.

6. Altun, Ö. (2016). ELEKTRONİK TİCARET, ELEKTRONİK TİCARETİN VERGİLENDİRİLMESİ VE TÜRKİYE UYGULAMASI. Balıkesir: Yüksek Lisans Tezi.


Kaynak: Stj. Av. Delal Roza Doğan- İçerik, Özgun Law firmasının özel izni ile yayınlanmıştır. Yazıya ilişkin tüm hak ve sorumluluk yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Kredi Sözleşmeleri Kapsamında Tesis Edilen İpoteklerin Tapu Harcı ve Vergi Muafiyeti

Anonim Şirketler Sermaye Azaltımı Şirketin Kendi Paylarını İktisabı

Önceki İçerikBinek araçlara ait kasko ve sigorta poliçelerinin tamamını gider olarak kullanabilir miyiz?
Sonraki İçerikÖzel hastanelere hekimlik hizmeti veren firmalar 1 Temmuz itibariyle E- Faturaya geçmek zorunda mıdır?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz