Ana Sayfa Muhasebe Banka dekontuna istinaden KDV indirim konusu yapılabilir mi?

    Banka dekontuna istinaden KDV indirim konusu yapılabilir mi?

    KDV mükelleflerinin kendilerine yapılan teslim ve hizmetlere ait katma değer vergisini indirim konusu yapabilmesi için, öncelikle bu işlemlere ilişkin katma değer vergisinin fatura ve benzeri belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılı içinde kanuni defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.

    559
    0

    T.C.
    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
    ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
    (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

    Sayı

    :

    84974990-130-434107

    06.11.2017

    Konu

    :

    Banka dekontuna istinaden KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ile tutarı 5.000 TL’yi geçen ödemelerin “BA-BS” formlarına dahil edilip edilmeyeceği

    İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketinizce Karayolları Genel Müdürlüğünün uhdesinde bulunan taşınmazlardan bir kısmının ihale yoluyla kiralandığı, kira bedelinin KDV dahil olarak internet ortamında Karayolları Genel Müdürlüğünün banka hesabına yatırıldığı ve karşılığında dekont alındığı belirtilerek, banka dekontuna istinaden kira bedeline ilişkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı,

    -Kira bedeli olarak bir ay içerisinde Karayolları Genel Müdürlüğüne yatırılan ve tutarı 5.000 TL.’yi geçen kira ödemeleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan ihalelere ilişkin olarak ihaleyi yapan kurumların saymanlıklarına yatırılan ve tutarı 5.000 TL.’yi geçen ihale teminatları tutarının “BA-BS” formlarına dahil edilip edilmeyeceği,

    -Karayolları Genel Müdürlüğü hizmet binası ve sosyal tesisleri içerisinde kiraladığınız market, cafe gibi alanların elektrik ve su bedelleri için ayrı bir abonelik alınmadığı, süzme sayaç takmak suretiyle sarf edilen elektrik ve su bedellerinin Karayolları Genel Müdürlüğünün hesaplarına yatırıldığı ve bir ay zarfında toplam tutarı 5.000 TL.’yi geçen elektrik ve su bedellerinin “BA-BS” formlarına dahil edilip edilmeyeceği, hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

    A)Vergi Usul Kanunu Yönünden Değerlendirme:

    213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu, 229 uncu maddesinde; faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu, 231/5 inci maddesinde ise faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

    Diğer taraftan, Vergi Usul Kanunu Uyarınca Vergi Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmeliğin 13/e maddesinde “Genel ve Katma Bütçeli İdarelere, İl Özel İdarelerine, Belediyeler ve Köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde tanımı yapılan teşebbüs, teşekkül, kuruluş, müessese, bağlı ortaklık, iştirak ve işletmeler kullanacakları belgeleri Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerinde belirtilen bilgileri taşıması kaydıyla anlaşmalı matbaalar dışındaki matbaalara da bastırabilirler. Ancak, bu şekilde belge bastırılması halinde, belgenin üzerine “Vergi Usul Kanunu Yönetmelik hükümlerine tabi değildir.” ibaresinin yazılması zorunludur.

    3291 sayılı Kanunla özelleştirme kapsamına alınmaları nedeniyle 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında kalan teşebbüs, teşekkül, kuruluş, müessese, bağlı ortaklık, iştirak ve işletmeler kullanacakları belgeleri diğer mükellefler gibi bu yönetmelikte belirlenen esaslar doğrultusunda anlaşmalı matbaalara bastırarak veya notere tasdik ettirerek kullanırlar.” açıklamasına yer verilmiştir.

    Öte yandan, kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan veya kurumlar vergisinden muaf olmakla beraber katma değer vergisi mükellefiyeti bulunan mükelleflerin vergi usul mevzuatında yer alan fatura vb. vesikaları düzenlemeleri gerekmektedir.

    Bu itibarla Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından, taşınmazların kiralanması karşılığında yukarıda izah edilen usullere uyularak fatura düzenlenmesi gerekmekte olup bankalarca düzenlenen dekontların tevsik edici belge olarak kabulü mümkün bulunmamaktadır.

    Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun; 148, 149 ve mükerrer 257’nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş; 362, 381 ve 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle de bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

    396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (1.2.1) numaralı bölümünde “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir” açıklamasına yer verilmiştir.

    Anılan Tebliğin (1.2.2) numaralı bölümünde “Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)’ nun Tablo II alanında bildirilecektir” hükmü yer almaktadır.

    Mezkur Tebliğin (2.1) numaralı bölümünde “Yükümlülük kapsamındaki mükelleflerin mal ve/veya hizmet alış/satışlarının aylık dönemler itibariyle bildirilmesi gerekmektedir. Mal ve/veya hizmet alış/satışlarının bildirilecekleri aylık dönemler, bunlara ilişkin belgelerin düzenlenme tarihi dikkate alınarak belirlenir” ve (4.1) numaralı bölümünde, “Bildirim formlarını bu Tebliğde belirlenen süreler içinde vermeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesihükmü uyarınca cezai işlem uygulanacaktır” açıklamaları yer almaktadır.

    Bu kapsamda; elektrik, su, doğalgaz gibi hizmet teslimlerinin bildirim uygulaması bakımından diğer mal ve hizmet teslimlerinden farkı bulunmamaktadır. Bu nedenle söz konusu faturaların; şirketiniz adına düzenlenmesi halinde, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde Ba bildirim formuna dahil edilmesi gerekmektedir.

    Ayrıca; yapılan kira ödemelerinin, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (1.2.1) numaralı bölümünde yer alan açıklamalar doğrultusunda Ba bildirim formuna dahil edilmesi gerekmekte olup, kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan ihalelere ilişkin olarak ihaleyi yapan kurumların saymanlıklarına yatırılan ihale teminat tutarlarının herhangi bir mal ve hizmet hareketi yaratmaması nedeniyle Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilmesine gerek bulunmamaktadır.

     

    B)Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden Değerlendirme:

    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

    29/1-a maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi indirebilecekleri,

    29/3 üncü maddesinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,

    34/1 inci maddesinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği,

    53 üncü maddesinde, bu Kanunda geçen fatura ve benzeri vesikalar tabirinin Vergi Usul Kanununda düzenlenen vesikaları ifade ettiği

    hüküm altına alınmıştır.

    Bu hükümlere göre, KDV mükelleflerinin kendilerine yapılan teslim ve hizmetlere ait katma değer vergisini indirim konusu yapabilmesi için, öncelikle bu işlemlere ilişkin katma değer vergisinin fatura ve benzeri belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılı içinde kanuni defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.

    Bu açıklamalar çerçevesinde; Şirketiniz tarafından kiralanan taşınmaza ilişkin Karayolları Genel Müdürlüğünün banka hesabına yatırılan  kira bedeline isabet eden KDV’nin banka dekontuna istinaden indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

     


    Kaynak: GİB Özelge
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikEmlakçıların taşınmaz alımında ödediği KDV indirim konusu yapılabilir mi?
    Sonraki İçerikKovid-19 kapsamında ücretsiz izine gönderilen personeller için nakdi ücretsiz izin desteğine başvuru yapabilir miyiz?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz