Ana Sayfa Vergi 5811 Kanun kapsamında sermayeye ilave edilen tutarın ortaklara dağıtılması halinde stopaj yapılmayacak

    5811 Kanun kapsamında sermayeye ilave edilen tutarın ortaklara dağıtılması halinde stopaj yapılmayacak

    5811 sayılı Kanun kapsamında beyan edilerek pasifte açılan özel bir fon hesabına alınan ve 6 ay içerisinde sermayeye eklenen tutarlar, ticari kazancın bir unsuru olmayıp sermayenin cüz'ü sayılacağından, şirket ortaklarına dağıtılması halinde bu tutarlar üzerinden vergi hesaplanmaması ve vergi kesintisine tabi tutulmaması gerekmektedir.

    554
    0

    T.C.
    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
     İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
    (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

    Sayı

    :

    62030549-125[15-2012/144]-834

    08/04/2014

    Konu

    :

    5811 sayılı Kanun kapsamında sermayeye ilave edilen tutarın ortaklara dağıtılmasında gelir vergisi tevkifatı

     

    İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, tasfiyeye girecek olan şirketinizin 890.000,00 TL sermayesi olduğu ve bu sermaye içerisinde 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanunun yurt içinde bulunan varlıklara ilişkin hükümlerinden yararlanılarak şirket aktifine alınan ve daha sonra sermayeye ilave edilen tutar bulunduğu, şirketin tasfiye edilmesi halinde 5811 sayılı Kanun hükümlerince şirket aktifine alınan 400.000,00 TL’si ayni ve 350.000,00 TL’si nakdi sermayenin ortaklara hisseleri oranında dağıtılacağı belirtilerek, ortaklara dağıtılacak söz konusu tutarlar üzerinden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

    5811 sayılı Kanunun 5917 sayılı Kanunla değişik 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak 01/06/2009 tarihi itibarıyla kanuni defter kayıtlarında işletmenin öz kaynakları arasında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların, 31/12/2009 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle vergi dairelerine beyan edileceği, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin, bu  Kanun hükümlerine göre 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca kanuni defterlerine, taşınmazlar dışındaki varlıklarını banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatırmak suretiyle kaydederek pasifte özel fon hesabı açılacağı, bu fon hesabının, sermayenin cüz’ü addolunacağı ve beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave olunacağı hükme bağlanmıştır.

    Konuya ilişkin olarak 06/12/2008 tarih ve 27076 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 seri no.lu 5811 sayılı Kanun Genel Tebliğinin “3.5. Bildirilen veya beyan edilen varlıkların yasal defter kayıtlarına intikal ettirilmesi” başlıklı bölümünde;

    “Türkiye’de bulunan; ancak, 1/10/2008 (5917 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra beyanda bulunan mükellefler için 1/6/2009) tarihi itibarıyla gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince yasal defter kayıtlarında işletmelerin özkaynakları arasında yer almayan varlıklarda ise Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutma yükümlülüğü bulunan mükelleflerin söz konusu varlıkları yasal defterlere kaydetmeleri zorunludur.

    Defter tutan mükelleflerce Kanun kapsamında beyan edilen taşınmazlar dışındaki varlıkların banka veya aracı kurumlarda açılacak hesaplara yatırılması ve daha sonra beyan edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde beyan edilen varlıklar, Vergi Usul Kanununun kayıt zamanına ilişkin 219 uncu maddesi hükmü çerçevesinde beyan tarihi esas alınarak yasal defterlere kaydedilecektir.”

    açıklamalarına yer verilmiştir.

    Bu hüküm ve açıklamalara göre, 5811 sayılı Kanun kapsamında beyan edilerek pasifte açılan özel bir fon hesabına alınan ve 6 ay içerisinde sermayeye eklenen tutarlar, ticari kazancın bir unsuru olmayıp sermayenin cüz’ü sayılacağından, şirket ortaklarına dağıtılması halinde bu tutarlar üzerinden vergi hesaplanmaması ve vergi kesintisine tabi tutulmaması gerekmektedir.

     


    Kaynak: GİB Özelge
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikKurumlar Vergisi Rekortmenleri 2019 ilk 7 sırada Bankalar var.
    Sonraki İçerikBinek araçlara ait sigorta poliçelerinde gider kısıtlaması var mıdır?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz