Ana Sayfa Vergi 2022 Yılı Defter Tutma ve sınıf değiştirme hadleri

    2022 Yılı Defter Tutma ve sınıf değiştirme hadleri

    2022 YILINDA İŞLETME HESABI ESASI VE BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMA VE SINIF DEĞİŞTİRME HADLERİ

    2910
    0

    BİLANÇO HESABI ESASINA GÖRE DEFTER TUTMA HADLERİ

    (VUK Genel Tebliği Sıra No:534)

    MADDE NO – KONUSU

    2022 Yılı İçin 
     Uygulanacak  Tutar (TL)

    MADDE 177- Bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadleri
    1- Yıllık;
    – Alış tutarı
    – Satış tutarı

      400.000

    570.000

    2- Yıllık gayrisafi iş hasılatı

    200.000

    3- İş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı

    400.000

     

     


     

    TÜRMOB

    MEVZUAT SİRKÜLERİ VERGİ  –

    25.12.2021/237-9


    2022 YILINDA İŞLETME HESABI ESASI VE BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMA VE SINIF DEĞİŞTİRME HADLERİ

    ÖZET

    2022 yılında mükelleflerin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre işletme hesabı esası ve bilanço esasına göre sınıf değiştirmede dikkate almaları gereken hadler.

    213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 176’ncı maddesinde tüccarlar defter tutma bakımından ikiye ayrılmış; I’nci Sınıf Tüccarların Bilanço Esasına göre, II’nci Sınıf Tüccarların ise İşletme Hesabı Esasına göre defter tutacakları belirtilmiştir.

    Hangi mükelleflerin I’inci Sınıf Tüccar ya da II’nci Sınıf Tüccar sayılacağı, sınıfların tespitine ilişkin hadler ve sınıflar arasındaki geçişe ilişkin düzenlemelere, VUK’nun 177-181’inci maddeleri arasında yer verilmiştir.

    İşletme hesabı esası ve bilanço esasına göre defter tutma ayrımına ilişkin hadler, Vergi Usul Kanunu Tebliğleri ile yayımlanmaktadır. 20201, 20212 ve 20223 yılları için belirlenmiş olan bu hadler aşağıdaki gibidir.

    Önceki yıllarda uygulamada görülen görüş farklılıklarından dolayı işletme hesabı esası ve bilanço esasına göre defter tutma ve sınıf değiştirmede Vergi Usul Kanunu Tebliğlerinde yer alan hangi yıla ilişkin had ve tutarların dikkate alınması gerektiğine ilişkin tereddütlerin giderilmesini teminen Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan Birliğimizce görüş istenilmiştir.

    Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Birliğimize gönderilen 28.08.2019 tarihli ve E.121077 sayılı yazıda; 2020 yılına ilişkin tüccar sınıfının (tutulacak defter türünün) belirlenmesi açısından 2019 yılı faaliyetlerine ilişkin iş hacminin, Vergi Usul Kanunu’nun 177 nci maddesine ilişkin olarak 01/01/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere mezkur Kanunun mükerrer 414 üncü maddesi kapsamında yayımlanacak hadlerle kıyaslanması gerektiği açıklanmıştır.

    Buna göre; öteden beri işletme hesabı esasında defter tutmakta olan bir mükellefin 2022 yılında tutması gereken defterlerin tespitinde 2021 yılı alış, satış ve gayrisafi iş hasılatı tutarları 2022 yılı için yayımlanan 534 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile açıklanan ve 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan hadler ile karşılaştırılarak karar verilmelidir.

    Vergi Usul Kanunu’nun düzenlemeleri, ilgili Tebliğlerde açıklanan tutarlar ve GİB yazısı dikkate alınmak suretiyle 2022 yılında I’nci ve II’nci sınıf tüccarların sınıf değiştirmede dikkate almaları gereken hadlere ilişkin olarak tablolar düzenlenmiştir.

    VUK’nın 177’nci maddesine göre 2022 yılında

    Her türlü ticaret şirketleri (Adi şirketler iştigal nevileri yukarıdaki bölümlerde yer alan hadlerden hangisine giriyorsa ona göre defter tutarlar)

    Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler (Bunlardan işlerinin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilir.)

    İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler

    III- Kurumlar Vergisi Mükelleflerinin Defter Tutma Durumları

    Türk Ticaret Kanunu’nun 124’üncü maddesine göre ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir. Bu kapsamda kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılmaktadır.

    Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesine göre aşağıda sayılan kurumların kazançları, kurumlar vergisine tâbidir:

    a) Sermaye şirketleri.

    b) Kooperatifler

    c) İktisadî kamu kuruluşları.

    ç) Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler.

    d) İş ortaklıkları.

    Bu kurumların tanımları ise söz konusu Kanun’un 2’nci maddesinde aşağıdaki gibi yapılmıştır:

    1) Sermaye şirketleri: Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumlar sermaye şirketidir. Bu Kanunun uygulanmasında, Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tâbi fonlar ile bu fonlara benzer yabancı fonlar sermaye şirketi sayılır.

    2) Kooperatifler: 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa veya özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile benzer nitelikteki yabancı kooperatifleri ifade eder.

    3) İktisadî kamu kuruluşları: Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler iktisadî kamu kuruluşudur. Yabancı devletlere, yabancı kamu idare ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup yukarıdakiler dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler, iktisadî kamu kuruluşu gibi değerlendirilmektedir.

    4) Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler: Dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmeler, dernek veya vakıfların iktisadî işletmeleridir. Bu Kanunun uygulanmasında sendikalar dernek; cemaatler ise vakıf sayılır.

    İktisadî kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerini etkilemez. Mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesi bunların iktisadî niteliğini değiştirmez.

    5) İş ortaklıkları: Yukarıdaki kurumların kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerle, belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler iş ortaklıklarıdır. Bunların tüzel kişiliklerinin olmaması mükellefiyetlerini etkilemez.

    Bu tüzel kişilerden Maliye Bakanlığınca izin verilenler dışındakiler 2021 yılında defterlerini bilanço esasına göre tutmak zorundadır.

    IV- Basit Usulden Gerçek Usule Geçen Mükelleflerin Tutacakları Defterler

    Basit usulde defter tutan mükelleflerin Gelir Vergisi Kanunun 46-51 inci maddeleri arasında yer alan basit usulde vergilendirmeye ilişkin hadleri aşmaları durumunda gerçek usulde vergilendirilmeye geçmeleri gereken koşulların oluşması durumunda izleyen yılda doğrudan birinci sınıf usulüne göre defter tutup tutamayacakları üzerinde durulması gereken bir konudur.

    Bu konu ile ilgili olarak Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 6/3/2012 tarihli ve B.07.1.GİB.4.41.15.02-VUK/2012-1-61 sayılı Özelgesinde aşağıdaki görüşe yer vermiştir.

    “İlgide kayıtlı özelge talep formunda; yolcu taşımacılığı faaliyetiniz nedeniyle basit usulde vergi mükellefi olduğunuzu, 2011 yılı 11 aylık gayri safi iş hasılatınızın … TL olduğunu belirterek 2012 yılından itibaren gerçek usulde işletme hesabı esasına göre mi, bilanço esasına göre mi defter tutmak zorunda olduğunuz hakkında görüş talep etmiş bulunmaktasınız.

    213 sayılı Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibarıyla tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılıp ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu hükmü yer almıştır. Aynı Kanunun 176 ve izleyen maddelerinde defter tutma ile ilgili hükümlere yer verilmiş ve defter tutma bakımından mükellefler birinci ve ikinci sınıf tüccarlar olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Birinci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, ikinci sınıf tüccarların ise işletme hesabı esasına göre defter tutacakları belirtilmiştir.

    Anılan Kanunun 177 inci maddesinde, 1 inci sınıfa dahil tüccarlar belirtilmiş olup, “İkinci Sınıf Tüccarlar” başlıklı 178 inci maddesinde; ” Aşağıda yazılı tüccarlar 2 inci sınıfa dahildirler:

    1.177 inci maddede yazılı olanların dışında kalanlar;

    2.Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

    Yeniden işe başlayan tüccarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar 2 inci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler.” hükmüne yer verilmiştir.

    … Dolayısıyla, iş hacmi bakımından ikinci sınıfa dahil bulunan mükelleflerin, kendi istekleri ile birinci sınıfa geçebilmeleri ve bilanço esasına göre defter tutabilmeleri ancak, içinde bulunulan hesap dönemini takip eden hesap döneminin başından başlamak şartıyla mümkün bulunmaktadır.

    Bu itibarla; 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun basit usule tabi olmanın özel şartlarından olan 48 inci maddenin 2 numaralı bendinde yer alan gayrisafi iş hasılatını aştığınızdan 01.01.2012 takvim yılı başından itibaren işletme hesabı esasına göre defter tutmanız, 2013 yılı ve sonrasında, defter tutma bakımından sınıf tespit edilmesinde Vergi Usul Kanunu’nun yukarıda yer verilen hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.”

    Gelir İdaresinin görüşü yukarıda yer aldığı gibidir.

    2022 yılında tutulacak defterler ile ilgili olarak daha ayrıntılı bilgiye 19.12.2021/218 sayılı sirkülerimizden ulaşabilirsiniz.

    Saygılarımızla…

     

     


    Kaynak: GİB – https://www.gib.gov.tr/yardim-ve-kaynaklar/yararli-bilgiler/defter-tutma-hadleri
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikFarklı ilde ikamet eden bir kişiyi uzaktan çalışma şeklinde SGK’lı olarak çalıştırabilir miyiz?
    Sonraki İçerikİktisadi işletmenin hesaplarının kapanış kayıtları nasıl olur?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz